> edi, dr ENUPD BARLA Yazan: MUMTAZ FAİK Bu kıranta adam beni tarassut ediyor? niçin Bana bak ahbap dedim, verecekseniz verin malları / . Bu kaçakçılar kaçak malları teslim etmek için beni nerede bulacaklardı? Vakıa Mardin küçük, avuç içi kadar bir yerdi. Daha doğrusu çarşısı paza rı küçüktü. Büyük cadde üzerinde bir dolaşsanız muhakkak hergün ta- nıdıklarınızdan bir çoğuna (tesadüf edersiniz. Öğleden sonra, belki kaçakçıları görürüm diye büyük caddeye çıktım. Mardin Palasm kahvesinde otur. dum. Yok, yoktu. Kimseye tesadüf edemiyordum. Akşam Mardinin yegâne yemek yenilebilecek bir yeri olan Kösenin lokantasma gittim. Bir köşeye yer - leştim. Ve bir çorba söyledim. Sast sekiz buçuk vardr. Bu vakit, herkes yemeğini yemiş ve hattâ ak. gamcılar bile keyiflerini, işlerini bi- tirmişlerdi. Yalnız bir iki masada tek tük akşamdan kalanlar vardı. Köse, bu Bolulu ihtiyar, salondaki Yüks lâmbalarma önüne koyduğu bir pettrol lâmbasnm ışığı ile meydan okuyor ve burnunu defterlerin içine sokarak mütemadi hesaplarla meş- © gul görünüyordu. On kuruş bamye, ön beş kuruş tas kebabı on beş kuruş komposto... Pi- lav vesâire vesaire acaba ne eder? Köse hiç kafasmı kaldırmadan 6. İindeki kurşun kalemini boyuna tük- rüklüyor, tükrüğünü mütemadiyen rakam haline kalbediyordu. Ben bu dekor içinde çorbamı içmi. ye ve bir taraftan da içeride bulunan ları tetkik etmiye başladım. Burada tanıdığım kimse yoktu. Yalnız ilerde bir masada mütemadi- yen rakı içen bir adam nazari dikka. timi celbediyordu. Bu adam benimle çok meşgul görünüyor ve gözü gözü- vee İliştiği zaman derhal başını başka tarafa çeviriyordu. — Garson Bir küçük şişe daha... Uzun boylu, kıranta bir adamdı bu! 'Başmdaki kasketi yana eğmiş, siyah yağlı perçimleri siyah gür kaşlarının Üzerine düşmüştü. Gözlerile beni mi © süzüyordu, yoksa gözleri rakıdan mı ufalmış bademleşmişti? Üzerinde siyah abadan bir ceket vardı. Mintanı yakalıksızdı. İçinde iki önlü bir yelek, yeleğin üstünde © kalm bir gümüş kordon vardı. Afili bir adama benziyordu. Fakat tuhaf! Bu adam niçin müte. madiyen bana bakıyor (Acaba sar- hoşluktan mı, yoksa beni yabancı gördüğünden mi ? Hayır. Çilnkü Kösenin lokantasm. daki diğer müşteriler de beni hiç ta- 'nımıyorlar fakat benimle o kadar â- © Mikadar olmuyorlardı. © Canım sıktı bu adam. Yemeğimi “© alelâcele yedim ve derhal Kösenin he — saplarma yeni bir hesap daha ilâve “ederek sokağa çıktım. Kösenin lokantası yüksek bir yer- dedir, Fakat dışarıdan içerisi mü kemmelen görülür. Sokakta kendimi karanlık bir köşeye gizliyerek içeri. sini tetkike başladım: © Kafası kesketli, kıranta adam aya ğa kalkmıştı. © © Halbuki daha biraz evvel bir şişe rakı ısmarlamıştı. Rakıyı bitirmeden © nereye gidiyordu? Baktım şişesini ber ihtimale karşı tıpadr. Ve arka cebine yerleştirdi. Köseye bir geyler © eöytiyerek derhal dışarıya çikti. Kiranta adam simdi kapının önün. ds idi. Bir müddet durdu. Benim oturduğum otelin bulunduğu tarafa © bir kaç adım attı Sonra tekrar dur. du. Ve aksi tarafa doğru ilerlemiye başladı. Sokak çok karanlıktı, Zaten bur. Bunun ötesini bile göremiyecek dere- “eede olan kıranta adamm beni görme ilerlemiye başladım. Gittiği taraf Mardin kahvelerinin bulunduğu taraftı. Mardinin en &a- labalık kahvesinin önünde biraz dur- du. Kapıyı açtı içeri girdi, Ben yine bir dükkân kepenginin önünde kendi mi sipere almıştım. Galiba beni arı. yordu. Bulamayınca çıktı, Ve tekrar ilerledi. Artık bu adamı takip etmek te mâna yoktu. Çünkü biliyordum ki biraz ilerdeki Mardin Palasm kahve. sine bakacak ve orada da aradığımı İ yani beni bulamaymca tekrar buraya gelecekti. Kararımı vererek ben derhal bu kahveye girdim. Kahve kalabalıktı. Mardinde bir kaç gün içinde tanıdığım bir çok kimseler burada oturuyorlardı. Hep. sine ayrı ayrı selâm verdim. Ve hic kimsenin yanma gitmiverek ayrı hir masaya oturdum. Cebimden kâğıt kalem ve zarf çıkararak mektup yaz m:va başladım Herkes meşguldü, Kimi tavla oynu yor, kimi iskambil oynuyordu. Bir kaç lüks lâmbası mütemadiyen ho- murdanarak pervanelere tuzak ku- Tüyordü. Bu kahvede kulağıma arada sira- İda garip bir lehçe çalmıyordu. Bu İne Arapçaya, ne Türkçeye benziyen bir lehçe idi, Meselâ tavla oynarlar. ken birisi disardan müdahale etti mi: — LA tü Kâriş! diyorlardı. Karış- mak Türkçe karışmaktan geliyordu fakat cümle Arapça terkip ediliyor. du. Birisi kapıyı açık bıraktı mı: — Kappatül bab diyorlardı. Kappet Türkçe kapatmaktan geli- yordu. Bab bittabi Arapça idi. Bu su. retle Mardinlilerden bazıları Arapça ile güzel alay etmek fırsatmı bul- muşlardı. Mektubumu yazmakta devam eği. yorum, Fakat bir taraftan da kula- ğımı kirişte tutuyor ve arada bir, san ki bir şey düsÜnüyormuşum gibi et. rafa bakıyordum. Burada benimle alâkadar bir adam yok gibi. Yahut ben farkına varamı- yorum. Aradan on dakika kadar geçti, Ka- pı açıldı. Deminki tahminim gibi, ki- ranta adam içeri girdi. — Ehlen ve sehlen!.. Bir köşede iskambil oynıyan iki &i- şinin yanma gitti. Onlarm oyunlarını seyretmiye başladı. Fakat dikkat ettim. Gelir gelmez Uk nazarları benim üzerimde toplan- mıştı. Onlara mırmır bir şeyler sÖY- ledi. Sonra yine arada bir beni süze- rek iskambil oyunu ile mesrul görür dü. İskambil oynıyanlar da bana pek dikkatli bakıyorlardı, Ben meşguldüm. Yarım saat kadar oturdum. Ve sonra kâğıtlarımı kalemimi toplıva - rak şâpkamı başıma geçirdim. Tam o esnada İskambil oynıyanlardan bir de derhal ayağa kalktı. Oyununu bel- ki de yarıda bırakmıştı. Een hiç kulak asmadan gayet lâ kayt bir tarzda sokağa çıktım. Herif te arkamdan geliyordu. Karanlığa dalınca adımlarını sık- Taştırdı ve hızlı hızlı yanı. rek: — Beni takip et! dedi. ” nu takip edeyim! Gündüz nevse Be gece a karanlıkta hiç bilmedi gim, tanımadığım adamım arkasından nasıl gidebilirim? — Bana baksana âhban! dedim Takip takip esim çıktı. Verecekse ni? verin şu malları, vermiyecekseniz ben de başımm çaresine bakayım... “i i Kanalizasyon Tesisatı Yeni Plâna Uymuyor mu? | Istanbul kanalizesyonunun, Istan - bulun müstakil plânına ne dereceye ködar uyduğu hakkında Dahiliye Ve. kâleti tarafından belediye reisinden| izahat istenil Belediye ri İtarafından bir mukavele ile başi bu işi yürütmek hususundaki mecbu- riyetleri anlatmış ve bu tesisatın müs tekil plânda da, şehirde işe yarar bir hale getirilmesi için mütehassis Prost ile temas edileceğini, ve bu temas sonunda bir hal şekli (o bulunacağını bildirmiştir. i Elektrik Şirketinde Tetkikat Şehrimiz elektrik alındaki noksanları tetkik etmek ve ferri ka. biliyet vaziyetinin İstanbulun ihtiya» cına ve mukavele hükümlerine uy- gun olup olmadığını gözden geçirmek için Nafıa Vekâleti şehrimize yeni bir heyet göndermiştir. Bu heyetin, Vekâlet teftiş heyeti reisi Şefiğin re isliğindedir. Ve iki gündenberi De. niz ,Rıhtım handa ealışnıya başla- maştır. Kaynar çocuk bir dava açılmıştır. bini tayindir. ER Kaynar su ile haşlanmak suretile ölen küçük Hamiyet su ile Haşlanarak ölen kimin? Kumkapıda, salıncakta ndüşerek mangal üzerindeki kaynar su ile haşlanarak öldüğünü yazdığımız Hamiyet İlan Tlyasın, Muhmut Şev adındaki yavru yüzünden Altıncı Hukuk mahkemesinde Davanm mevzuu, Hamiyetin nese- Hamiyetin annesi Nezi- he, bundan bir müddet evvel bir gençle tanışmıştır. Az sonra, her iki taraf da evlen- meyi kararlaştırmış ve ni- kâhtan evvel evlilik hayatr- na başlamışlardır. Fakat aradan seneler geçtiği hal- de, nikâhm bir türlü kıyılamadığını gören Neğihe, bir aralık, müstakbel kocasınm ortadan kaybolmasiyle ya- payalnız kalmıştır. Nezihenin müra. caatı üzerine yapılan araştırmada sözü geçen gerç, bulunmuş, fakat bu adam çocuğun kendisine ait olmadı. ğını iddia etmiştir. Bu vaziyet kar- şısında kadın, erkek ve çocuk tibbı âdliye sevkedilmişler ve kanları alı- narak muayeneye tâbi tutulmuşlar. dır. Altmcı hukuk mahkemesi, 20 şu. batta tıbbı adlinin raporuna göre ka- rarımi verecektir. Tevkifaneden kaçan bir .suçlu, denizde günlerce Iki yavru daha haşlandı Dün yeniden iki yavrunun sıcak su ile haşlanmasını intaç eden iki vak'a olmuştur: 23 yerden Palto çala Bir hırsız Universite ile diğer bir çok müesseselerden paltolar suçlu olarak Mahmut Şevket is birisi yakalanmıştır. Birkaç gün evvel ayi ettiği anlaşılmıştır. Mahmut Şevket, 22 yaşlarımda gençtir. - On beş gün süren bir madan sonra dün Fatihteki ev gikarken sivil memurlar targfiP yakalarımıştır. Şevket, sorgusü! 23 yerden palto çaldığını itiraf miştir. Bunlar; Üniversite, İş Zahire Borsam, Ticaret Odası, B diye gibi dairelerden aşırılmıştır. Mahmut Şevket, ayni zamanda © eroin müptelâsıdır ve çaldığı P ları satarak elde ettiği paralarla in temin etmektedir. Suçlu, dün, polis ikinci şubesin€ tirilmiş, tahkikatın derinlestiri sine başlanılmıştır. Memurlara di Bedava Terk Verilecek Belediye Sular İdaresi, vakti yerinde olmıyanlarla evinde tesisatı bulunmıyanlara yapi parasız terkos tesisatını memül da teşmil etmiye karar vermigtifs Oturduğu binanm gayri safi ir veya hisse ne miktarda olursa © maaş tahsisatiyie beraber yetmiğ vvelki gün Çanakkalı & BiR KADIN DONARAK ÖLDÜ Dün Çatalcada bir donma vak'ası olmuştur: İzzettin köyünde oturan Meneaitun isminde bir kadm, komşu- su Hayriyeye gitmek üzere evden çık- mış, bu sırada tipinin tesiriyle yolu. nu kaybetmiş ve köyden yarım kilo- metre kadar uzaklaşmıştır. Altun kadın, işte bu sirada, don ve tipiye mukavemet edememiş, donarak ölmüştür. Gazi Köprüsü İnşaatmda Kullanılacak Çimento Gazi Köprüsünün inşasında Si. mon Fondu denilen çimentodan vaz geçümiştir. Buna mukabil, Alman. yadan en İyi cins çimento getirtile. cek, Simon Fondu ile yapılacak İnşa- atlerecesinde mukavemet temin ede bilmek İçin de kullanılacak çimento miktarı bir misli arttırdacaktır. BİRKAÇ. SATIRLA vakat Etem Ruhi, bir ay müd- detle uvukatlıktan o menedil miştir, . rivin belediyesi bir kar maki. nesi almak İçin İstanbul bele- diyesinin tavassutunu istemiştir. . erkos fabrikalarmdaki o bütün makineler yenilenmis ve tamir edilmiştir. *. poor Konsolosu Vezmeroviç Triyeste Konsolosluğuna ta » yin edilmiştir. . afia başkom'seri Süruri, evvel ki gün Göksuya giderek Kadı köy Su Şirketi bentlerile tesisatının bugünkü vaziyetimi tesbit etmiştir. EE İİİ aç ve susuz dolaştı in :Ka pıdağ : şibih ceziresinde sahilden bir mil açıklarda bir sandal içinde meçhul bir şahıs görülmüş ve muhafaza memurları tarafından yakalanarak polise teslim edilmiş. tir. Yapılan tahkikatta bunun on beş gün evvel Üsküdar tevkifhanesin- İlm ieiç ön bükük lele öleli en liyekniyhar Ismi Reşat olan bu suçlu, tevkif- haneden kaçınca © yakalanmamak için bir sandala atlamış ve denize açılmıştır. Tenha bir sahile çıkabi- leceğini ümit eden Reşat, sandalın akıntılara kapılmasile günlerce de- niz üstünde kalmış, ve açlıktan ölüm haline geldiği bir sırada Ba dırma sahillerinde karaya düşmüş- tür. «Zabıta Reşadı tekrar Üsküdar tevkifhanesine göndermiştir. Bir yaralı Hastanede Can verdi Altı gün evvel yaralı bir genç Cer- rahpaşa hastanesine getirilerek yatır rılmıştır. Hastane gencin karnına a- meliyat yapmış, buna rağmen dün öl“ müştür. Tabibiâdil Hâşim cesedi musyene etmiş ve morga kaldırtmış- tır. Ölen genç, 22 yaşlarında Kemali yeli İsmail oğlu Şükrüdür, Küçükpa- zarda aşçı çırağı İken yaralanmıştır. Bıçak karaciğerine kadar işlediği İ- delunumllik katilin tesbiti için tah - kikata başlamıştır. —g————— —— ASKERLİK İŞLERİ 307 -333 Doğumlulara Eminönü Askerlik Şubesinden: 1 — 1333 doğumlu erlerin ilk yok Ismalarma başlanmıştır. 837 Hazi yan bitimine kadar devam edecektir. Bu doğumlularm (mekteplerde tah. silde bulunanlar da dahi) nüfusu, üçer vesika fotoğrafı, üçer sarı dos ya zarfile birlikte kendileri veya akrabaları: 2 — 307 ilâ 320 doğumlularla (as. kerliiklerini bitirmiş daha genç Yaş- ıların) da ihtiyat yoklama ve kayıt. ları yapılmak üzere, Haftanın Cuma, Cumartesi günle. ri hariç; diğer günlerde sabahları öğleye kadar şubemize gelmeleri ilân olunur. çin hayatı kurlarılamamıztır. Müd -| 1 — Çiftegelin caddesinde 11 ni- maralı evde oturan Ahmedin 12 ya. şındaki kızı Sevim, mutfakta dolagır- ken ayağı kayarak maltiz üzerinde kaynıyan yemek tenceresinin “zerine | iyet S X ; yuvarlanmıştır. Kızcağızın birçok Emniyet VEEE Y yerleri haşlanmıştır. * ar z Yeni Zirast nun lâ; 3 — bindekluia Molla hayırında ml elimi a” turan şoför. Şilkrünün « 3. yaşındaki | istanbul Emniyet . Sandı; giri oğlu Orhan, iskemle üstünde oynar- | Bankasmın mürakabe ve idaresi * ken mangalm üzerine düşu.lştür. Ço. | tındadır. Sandığm bütçesi, banks” cuğun muhtelif yerleri yanmıştır. | dere meclisince tasdik edilecektir Şehirde yeni sl Bir otobüs . Servisi Dün belediyeye bir müracaat ya- pılmış ve Eminönü ile Baltalimanı a- rasında otoblis işletilmesi için mü - sande İstenilmiştir. Belediye reisliği, mliracaatın tet. kikini fen heyetine havale etmiştir. Esas itibariyle bu talebin kabul edi- leceği fakat servislerin Baltalimanı ile Azapkapı veya Karaköy arasında j olmasına muvafakat olunacağı zanne. dilmektedir, yı geçmiyen bütlin memurlarm ne de bedava terkos tesisatı Otomatik Telefonlarm la Yazdığı Doğru Dei Otomatik telefon makine! Ifazla mükâleme yazdığı h şayialar, alâkadar makamlar dan tekzip edilmektedir. Salâbi bir zat, bunun fennen ve vukuuna imkân olmadığını 8ö; tir. Muallimlere Verilen Dünk arttırmak için tertip edilen #€ ranslara dün de devam edilmişti” Dünkü konferans Maarif Ve ti şube müdürlerinden Fuat dan Üniversite konferans da verilmiş ve 1500 muallim iş” etmiştir. Çanakkalede Oturan şilep | 'Tüzk Üroloji Cemiyeti, yarın ak- Çanakkalede karaya oturan gam suat 19 da Beyoğlunda Kocanğa | yan şilebinin vaziyeti tehlikeli yel sokağında Türk Tıp Cemiyeti bina.İle girdiği için içindeki yüklerin sında aylık içtimaın: yapacaktır. İç. | şaltılmasına lüzum görülmüştür Si | timada doktor Bürhanettin Lütfi ve | nun için bugün Umanımızdan Lr | Fuat Hamit tarnfından iki mühim |pur gönderilerek gilebin yükl mevzu hakkında birer konferans) şaltılacaktır. Şilepte 8000 toP verilecektir. hun vardır. — Türk Üroloji Cemiyeti Toplantısı 21 Tkincikâni Uk "penşemmz | Bugünkü Hava: KAPALİ, Bugün hava, sureti umumiyede ya- ğıştı ve kapalı olacaktır. Rüzgür ce. nup istikametinden orta kuvvette e- secek, Orta Anadolu ile Şark vilâyet- lerindeki kar yağışı hafif ve süreksiz olarak devam edecektir. Dünkü Hava İl Dün hava tazyiki 760 milimetre; ha TE : yatık raret en çok 10, en az 3 santigrat o |! gecmiş, rüzgürlar, şimal larak kavdedilmiş, hava hafif yağıs- İtinden niutedi! bir süratle es İinciay Gün:34 OKasmi. 1395 Hier. 1352 Zülkade: 8 8 Tkineiki Güneş: 7.22 — Oğle: o Tirindi: 14,58 — Akşam: İ Yatsı; 1846 Imsâk: