A ag 2 16-1.937 TAN Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. Günün Meseleleri Ucuzluk sayesinde refah Bir mal nekadar çok fazla mik- tarda istihsal edilirse o kadar ucuza mal olur. Bir mal nekadar ucuz olur. #a, o kadar çok satılır, Bir mal nekadar çok satılırsa on- dan istifade edenlerin adedi o kadar artar, 5 Bu satılan MAİ umumun re fahına yardım eden maddelerden bi. Fi ime, bu maddenin ucuzluğu refahın da artmasına hizmet eder, Şeker vaktile 50 kuruşa idi. O va- kit memlekette şeker sarfiyatı 50 bin tona düşmüştü. Hükümet fiyatı dü- #ürdü, Evvelce şeker alamıyanlar da geker almıya başladılar. Son senede göker istihlâiki 72 bin tonu buldu, Yukardaki prensipli, bütün diğer eş yada da tatbik edebiliriz: O vakit memleketin refalu artar Bir misal Amerikada hergün yeni yeni alet. ler ve konfor vasıtaları icat ediliyor; Radyo, gramofon, fri, açi lider, ve saire Her şeyi rakamla ölçmek itiyadın. dn bulunan Amerikalılır. tetkik et mişler. Bu konfor vasıtalarmdan iş. tifade edebilenler senelik varidatı 8.600 doları bulan ailelerdir. Bunlar da Amerikada 2.500.000 kişidir. De- mek ki 130 milyonlu Amerikada bu konfor vasıtalarından istifade eden . ler âncak küçük bir ekalliyettir, Tetkikatı derinleştirmişler ve gör. müşler ki, senelik kazancı 2.000 do. lar olan aileler 10 milyondan fazla- dır. Bu 10 milyon kişiye : varmak düze tele Ter Ve Şar ki bu ailelerin radyo gibi, frijider gi bi eşyaya senede £ verebilecekleri para 50 dolardır Bunun üzerine fab rikalar bütün mütehassıslarını, bü - tün mühendislerini bir araya getir. misler. İnceden inceye kafa yorup arasi ve bu gibi konfor va- sıtalarmı 10 mliyon kişinin alabilece İİ fiyata indirmişler. Satışlar bir. denbire fırlamış. Hem fabrikalar ka. zanmış, hem istihlâk artmış, hem da- ba çok kişi refaha vee : Ucuzlatılacak maddi ei vasıtalarmı değil, tes - yiz. Şeker, #u, havagazi ve saire da adam başına | ker 60 kilo, bizde dünyanın her yerin- ve benzin bizde düny Şehirlerde ei, sektir. i kın umumi heya' " eni cak, onu refaha kavuş - daha rahat ya- turacak, daha Genis. e temini en mümkündür. Umumi Müfettişler Kon: | gresi Kararları tap ve pansiyonlar açdacak, ber “| 2ada geniş sağlık teşkilâtı bu | rulacak, köy büroları Kurul isa beş kilometrelik sahalar Ash Bun köy birlikleri teşkil gi o dan başka, köy gmifettişlikiein dası, bir köy bankası tesisi dar, Bö: da yazılı bulunan 2 mii. baasa birinci ve üçüncü Wei. fettişlikler mmtakasmds ik in vilâyetlerden müteşekkil yeri © tmamıl müfettişlik da karar") laşarılmıştır. ocuk kaçırmak, kü: çük çocuk kanı em- mek Amerika gangsterleri arasında kötü bir bid'at ol du. Şu dakikada bütün Ame- rika dehşet içinde bulunu- yor. Ameri- kada günün büyük dava ları arasına (Çocuk hay dutluğu) ye niden karış mış bulunu yor. Birkaç Rün evvel ka çırılan ve son ardan ölü sü bulunan bir çocuk, A- merikada ef kârı umumi | yeyi o altüst etmiştir. Ga- zeteler o hep mesele ile meşguldür. Umumi toplan: tı yerlerinde hep bu mesele ! konuşuluyor. Lindberg'in kaçırılan çocuğundan sonra Ibu ikinci hâdise Amerikayı pek yaman sarsmıştır. Adiseyi tafsilâtile anlata - hım: Bundan on beş gilin evvel Ame - rikalı doktor Matsou'nun küçük oğ- lu Charles'in çocuk kaçıran haydut lar tarafından evinde oynarken kaldırıldığını ve doktordan 28.000 dolar fidyeinecat istediklerini yaz miştik. Dünkü Amerikan gazetelerile ka çirılan biçare çocuğun haydutlar | — a. iy düğüne dair tafsilât geldi. Tüyler ürperten ve bütün Amerikadaki çocuk analarmı heyecan İçinde donduran cinayete dair malümat: Dr. Mattson küçük oğlunun ks- çırıldığı gündenberi istenen püra» YI tedarik için çabalıyormuş. Bir taraftan da ailesi gazetelere İlân vererek çocuğu kaçıran haydutlar dan Küçük Çarlinin hayatta olup olmadığmı soruyorlar ve canma kıymamalarını rica (ediyorlardı Ailenin verdiği ilnlara haydutlar dan bir cevap atmamıyordu. Filan biçare doktor “Çi-Meu,, denilen fedai polis teşkilâtma yal- yararak haydutların bir müddet EBEDİ ISIK Meşhur kâşif Edison için Amerika» da gu abide dikilecektir. Abidenin te pesindeki büyük ampul hiç sönmiye- Gangsterler Yeni dünva kadınlığı dehset icinde... — amaaan İğer taraftan çocuğu keçi - | İ günü" ve küçük hacimde olârak çık- İlân edilmektedir. TA Amerikasında Ruzvelt mücadeleye karar Küçük Çerles. herşeyden habersit, mes'uf oynarken. takip edilmemesini istiyordu. Çün- kü doktor biliyordu ki, haydutlar araomiya başladıkları gün çocuğu ortadan yok eğeceklerdi. Bu ara doktor fidyel necat olarak istenen 28.000 doları toplamıya çalışıyor. müş, Bugün Chelton şehri civarında i fârıkası çocuğu kaçıran ali hayduda benziyen bir adamım ge - leri doktorun ricalarmı din vakit kaybedemiyeceklerini mışlardı. Fedai polislerle beraber ahaliden gönüllü olarak takip kuv vetlerine iltihak eden üç yüz kişi- lik bir kıta ile o civarda dehşetli bir araştırma başladı. Aksama ka- e revir eden SK OTAŞLIPMMMAN bir netice çıkmamişti. Bay Abdurrahman Adil Eren'e Kıymeti olan tarihi yazılarım he « men “hepsini okurum. Hele, Türk matbuat tarihini alâkadar edenleri hiç kaçırmam. Okumasını kaçırma - dığım bu yazılar arasmda İmzamı taşıyanlar en başta gelenlerdendir. “TAN” da “Sabah” gazetesinden bahseden yaznızı da okudum. Fakat bu yazıda her nasılsa bir yanışlığa düstüğünüzü gördüm, Diyorsunuz ki: “Evvelleri gazete çıkarmak Babiâliden berat istihsali- ne bağlı İdi. Beratlar da Divanı Mw i mayun Kaleminden yazılırdı. Papa - doplo beratını aldığı halde “Sabah” gazetesini çikaramadı, Beratmı ucuz fiyatla satmak mecburiyetinde kaldı. Papadoplo beratmı Karakaşyan Mih- rana sattı, Mihran, Papadoploya yal arz beş âltın vermiş, namına Diyanı Humayundan tebdilen berat çıkart » Mihran beratı aldıktan sonra | | muharrir Şemsettin Sami Beye mü - racaat etti. Kücük kıt'ada olan “Sa- bah” gazetesini baştanaşağıya Sami Bey yazardı. Mihran da bizzat ken İ disi dizip, tedarik ettiği ufak bir el verdi eğai islerin şiddetli takibi devam ederken, bir köylü çocuğun cesedini bulmuştu. Köylü şehre gelirken karlar içine görül müş bir. cesedin ayağına takıldığı nı farkediyor. Evvelâ bir hayvan cesedi zannediyor. Fakat eğilip kar ları eşince kaçırılan çocuğun kan pıhtıları İçinde donmuş yüzünü gö rünce polise haber veriyor. Cesedin olduğu yere koşan po- Tislerle çocuğun babası biçare dok» tor Çarliyi tanıyorlar, Yavrunun yüzü, can çekişirken büyük ıztırap çektiğine delâlet €- den çizgilerle doludur. Başımda bir demirle vurulduğunu gösteren Gö” kük vardır. Kollarında ve bilekle- rindeki çürükler yavrucağın öldü- rijürken havdutlarla boğuştuğunu isbat etmektedir, tlantik denizini bir defsda ge- cen meşhur Amerikalı tay - yarecinin de cocuğu kaçırılmış. 0- nun da cesedi basına vurulmuş bir demirle cökük olarak bulunmuştu Lindbergin çocufunu okacırdığı, jürice sabit olan Hoptman elektrik sandslvesinde İdam olunmustu. O vak'ndan sonra tavyareci dünyaya gölen İkinef oğlunun hayatını kür tarmak üzere İngitereye hicret et ti. Fakat Amerikada leki kacakları- na ve cocu” kacırarlara karsı kat'i bir milendeleve sirismek Üzere teskil ohütan ve İsimlerine “Ci - md. vösl hileimet sdamları va- but feda! polisler denilen memur - Tir ad ar are emerii ÇOCUK Ka. çırma vak'ası olmuyordu. “ Matbuat Tarıhi Etrafında Sabah gazeteleri hakkında | $. Sami “96 Zilhicce 1298 - 13 İlin cikânun 1871” tarihli ve “257” nu - maralı nüshaya kadar bu İltizamın - da, yani gazetenin sahibi olarak kâr ve zararmı benimsemekte devam et- mişir ki, bu tesahüip tam 199 müs. hanın neşri devamınca hüküm sür - müştür, Ş$. Sami, “Sabah” tan ayrılmca “İstikbal” guzetesine geçmiş ve “İs - tikbal” de yazdığı bir bentte; “Sabah gazetesini iptida kendi iltizam etmiş J olduğu halde muahharen masarifi saruriyesini çıkaramadığından dola- yı çekilmiye mecbur olduğunu” bil - dirmiş ve bu yazı da aynen “30 Zil hicee 1208 - 16 İkinelikinen 1877” tarihi“ ” gazeteşince iktibas olunmustar , Bu iltizam, o zamanlar kanunun ve hükümetin müsandesile gazeteye tesahiip demekti. “Sabah” gazetesinin ikinci çıkısı, 1890 - 1306 tarihindedir ve işte bu sefer, sahibi Mihran Karakaşyandır. Ankarada gazetenin bu zamanma sit koleksiyonlar bulunmadığı için bi tezgühmda geve kendisi basardı.” İ Halbuki, Sabah ilk nüshası “12! Safer 1293 » 9 Mart 1876 çarşamba mıştar, Sahibi imtiyazmın A, Papa- doplos, muharririnin Ş. Sami ve ida-| re müdürünün de Mihran olduğu bu nüsha üzerinde yazılıdır. Fakat az bir müddet sonra, “10 Roblülâhir 1298 - 4 Mayıs 1876 per. sembe” günü ve “ÖR” numaralı nis hasımda; “Babah'? m nesrini Ş. Sa- minin “iltizam ve deruhde” ettiği İ. rinci ve ikinci çılaşları arasında ne - kadar yaşadığını kat'l olarak tesbit #demelim, Ancak, muhakkak olan bir elhet varsa; Papadoplonun “Sa- bah” gazetesi beratmı aldıktan son- ra gazeteyi epeyce bir zaman neş - retmesidir ki, zühulünüz buradadır, Demek ki, Mihran hiç neşredil » memiş bir gazetenin değil, neşredil. miş ve sonra her nedense kapanmış veya kapatılmış bir gazetenin bera » timi devren almıştır. Bu cihet, elde mevcut kolleksiyonların yukarda ar. zettiğim şehadetile sabittir. “95 Cemaziyelâhir 1208 . 17 Tem.! idare müdürlüğünden Mihran çekil - cek, ebedi ışık saçacaktır. ve Latfı işgal etmişlerdir. 1801 senesinde tahsil için İstanbu. rinde ve bir katlı bir binada olduğu» Küçük Çeslet Çalınan çocuğun babası Doktor Meffson Bu sefer doktor Matson gibi zen gin olmıyan namuslu Insanların çocuklarına da haydutların musal lat olmıya başlıyacakları anlaşıldı. Zından bütün Amerikadaki orta si- ir nıfa mensup analar da dehşet helecana düşmüşlerdir. Amerika efkârmmumiyesi bu son ile teyyarecinin faciasında ol gibi sarsılmıştır. Cümhurrel- si Ruzvelt bu haydutluğu, milli bir dava gibi ele alarak şiddetli. bir mücadele açmıya karar vermiştir. İran tarafından veşredildiği manası çıkıyor, Gazeteye Mihranm tesahiibü ikin - ci defa neşri tarihi bulunan 1306 da olduğuna göre, “ nr 1301 de değil, daha pek çok son. raları gördüğünüz anlaşılmaktadır. Gerek bu hususlar ve gerekse İlk çıkan “Sabah” m kaç sene İntişar et- tiği ha'dkanda bizi aydınlatırsanız tek rar müteşekkir kalacağım, Ankara: Server İskit Yarın Meb'us Seçimi Yapılacak General Şükrü Nailiden açık kalan meb'usluk için yarın sabah 9 da Üni- versite konferans salonunda intiba bata başlannendetmr, Teftiş heyeti dün de toplanmış ve hazırlıkları İkmal etmiştir. Eski adliyecilerden Serkis Karakoçtan başka müstakil namzet yoktur, Manavların Müracaati Manavlar, hal idaresine müracaat Jederek büyük bakkaliye mağazaları | le kooperatiflerin ayni zamanda ye- İmiş te satmalarmdan şikâyette bu- | Knmuşlardır. Hal idaresi, ticaretin serbest olduğunu ve bu şeküde sati- şa mâni olunamıyacağı cevabını ver. miştir. Belediye iktisat müdürlüğü de bu kanaatte bulunmuş olduğun - dan manavlar müştereken hüküme - te müracaat etmiye karar vermişler. dir, Kadıköv Su Şirketi İle Müzakereler Kadıköy Su Şirketi, tesisatmda yapmıya mecbur - olduğu noksanlara ait proje ve pilânları hazırlıyarak ve kâlete göndermiştir. Şirketin satın- muz 1876 parartesi”* tarihli ve “128” | In geldiğiniz vakit Mihranm matba-| alınması müzekereleri yakmda başlı üneii sayısından İtibaren gazetenin Asmin şimdiki “TAN” gazetesinin ye| yacaktır. Geçenki müzakerede şirket senede miş ve onun yerini srasiyle M. Emin nu da makalenizde yazıyorsunuz.| 90 bin fira taksit istemişti, nafıa bu * Bundan, o tarihte “sabah” m Mih- nu pek fahiş bulmuştur. glldlkün inen, ; v Y Ü . Gesi ihram” matbaası -| Kısa bir tarih Hartaya bakınız: Avrupa tarafın. da Bulgarlar ve Yunanlılarla, Küçük Asyada Suriye ile, Irakla, İranla, Sovyetierle hudut komşusuyuz. Ak- deniz kıyılarımızın yakmlarında İtaj- yan ve Yunan adaları vardır. Lozandan döndüğümüzde, Bulgar ve Yunanlılarla, mulendder düşman- lar âddediliyorduk, İngiltere ile, Irakta, Musul dava. mız vardı. İranla, asırlık hudut an- laşmazlığı berdevamdı. Fransa İle va» siyet malüm, a ayrılmaz müttefikle. Bulgaristanla, Balkan Antantma girmemiş olmasına rağmen, dostuz; muahede İle bağlıyız. İrakın, kendisi ve müttefikile, ml. sasebetlerimiz üzerinde, hiçbir pürüz yoktur. İranla yalnız; bütün impara- torluğun içinden çıkamadığı hudut da vamızı halletmedik: Hiçbir mesele - miz olmıyan yakın dostlarız. Sovyet- lerden bahis bile etmek istemeyiz. Bu komşulardan hiçbiri Türkiye - İ nin, kendi iç meselelerine, yahut & - / zak yakın dostluklarına veya herhan gi bir menfaatlerine karşı, Türkiye - den asla şikâyetçi olmamışlardır. Bir de Fransızla komşuluğumuzu düsününüz! Suriye ile demiyoruz: Çünkü, biz muhabbette Suriyeli ile İraklıyı ayır. mayız. Fransa İngiltere gibi dürüst, yahut, Suriye Fransız olmuş olsaydı, bu hudut ve komsuluk ta ötekiler - den farksız olacaktı, Fransız dostlarımıza, bir zaman - lar Manisa bağlarında pertevsizle has talık arıyan Amerikalmın hikâyesini nakletmek isterim: Pertevsizden g6 çen bütün bağlırın söküldüğünü gö- ren bir köylü, bir gün, pertevsizi mü tehasarsım elinden kaptı ve onun yü- dine tuttu. Ne görse beğenirsiniz: Mütehassısın yüzünde mikroplar kay nasıyor! Fransava, hize bakmak İçin kol. landığı gözlüğü, kendisine karşı, biz baskasmm gözlerinde teerlibe ettir. mesini tavsiye ederiz. . Fatav Lâstik Fabrikalarının Şikâyetleri Lâstik fabrikası sahiplerinin feri sürdükleri dileklerin tetkiklne İstan bul sanayi müfettişi Daniş, dün lâstikçileri davet ederek kendi - lerile görüşmüş ve raporunu hazırla mıya başlamıştır. Bir fabrikatör kendisile görüşen bir muharririmize bu İsteklerin sası hakkında şunları söylemişi “. Fabrikalarda, bu aydan son» ra, beyaz lâstik ayakkabıları İm ne başlanacaktır. Makineler ayrı ay- ri temizlenmezse, beyaz (o ayakkabr yapmıya imkân yoktur. Temizleme ibir ay sürer, Bunun için, amele de her sene olduğu gibi bir ay için ip İsiz kalmaktadır. Maamafih, fabri - İkaların şikâyet ettikleri nokta, be * yaz ayakkabılardan alınmakta olan istihlâk vergisinin (o indirilmesidir. Bundan başka, devamlı rekabet kar şsında kalan fabrikalar ucuz Ka » uççuk tedarik edemiyorlar. Takas » la almabilen kaucçuk ta resimleri ve takas farklarile kilosu 250 kuru- şa mal oluyor. Eğer, hlikümet, ka- uçguk ithali İçin dövir verir ve fab» rikaları takas usulünden kurtarır « sa mesele kalmıyacaktır.., İktisnt Vekâletince ewebi bir fin maya 70 bin kilo kaloş ithali müsa- adesi verildiği hakkındaki haber & » arlsızdır. İs bürosu da fstik fabrikaları hakkmdaki tetkikatınm meticesini vekâlete bildirmiştir. Hamsi ve Uskumru Bol Havaların sertliği ve deniz İşlerin. deki zorluk yüzünden halıkçılar son günlerde fazla faaliyet gösterememiş tir. Bununla beraber ikı gün içinde bo! hamsi ve uskumru tutulmuştur. Hamsi toptan kilosu 5 — 7 kuruşa. rasında ve perakende on kuruşa, us. kumru ise toptan 22 — 23 ve boy by ayrılan uskumrular perakende 30 -— ©) kuruş arasmda satılmaktadır. Çanakkaleden din balık gelmemiş, tir. Çekmece kemalları toptan 25 ve perakende 40 kuruşa kadar veril, mektedir GR ii m AŞ