Bir kadın - Evinde 1 ay hapis Edilecek ün, polis — müddeiumumiliğe Lüsi isminde bir kadın getir- di. Kadın icra kanununa muhalif ha- reket ettiği için hapse mahküm ol- muştur. Polis te bu cezasını çekmek için kendisini müddelumumiliğe ge- tirmiş ve alt kataki kapı altına koy- muştur. Lüsi, dizlerinin ve kollarının tutmadığını iddia ediyor ve müdde- iumumiliğin katına kadar çıkamıya- cağını söylüyordu. Müddeiumumilik, tabibi adil raporu göndererek kendi- sini aşağıda muayene ve hakikaten hasta olduğunu tesbit ettirdi. Veri- len rapora göre, Lüsi hastadır ve cezası bir ay sonraya tecil edilmiş- tir. Yalnız ceza kanununun 21 inci maddesine göre cezası kendi evinde hapsedilmek suretile infaz edilecek- tir. Müddeiumumilik ilk kararı veren mahkemeye müracaat ederek ceza- sının bu şekilde tatbikini istemiştir. Sarhoş Bir Kadın Mahküm n Oldu ! Jozefin isminde bir kadm evvelisi gece saat 24 te Beyoğlunda sarhoş olarak yakalanmış ve merkeze götü- rülmüştür. Jozefin merkezde de po. lis Mustafaya iki tokat vurmuştur. Asliye dördüncü ceza mahkemesi dün Jozefini bir ay hapse mahkfim etfi . a| Adliyeye Almacak Kâtipler Müddeiumumilik — mahkemelerin kâtip kadrosunu — kuvvetlendirmiye karar verdiği için dün yeni bir me . mur müsabaka imtihanı açmıştır. İmtihana (50) kişi girmiştir. İmti- han neticesi bir hafta sonra anla - lara Kdıky Cinayeti Davası On ay evvel Kadıköy kumluğun . da kahveci Vahidin cesedi boğazm- dan kayışla boğulu olarak bulunmuş tu. Ağır ceza mahkemesi dün bu davayı neticelendirdi. O vakit Eyüp ve Şuayyip adlı iki delikanlı poliste itiraf ettikleri iddiasiyle tevkif edil- mişlerdi. Bunlar mahkemede, itirafla rimın işkenceye müstenit olduğunu iddia ediyorlardı. Mahkeme bun . ların itiraflarının doğru olmadığını ve bu cinayeti işledikleri hakkında vicdani tatmin edecek delil bulama - dığı icin haklarında — beraet kararı verdi. Kendileri derhal serbest bıra- kıldıdar « * A Ligor MVahküm ' O'du Ligor isminde bir delikanlı gecen- lerde Abut hanmda Yaninin denk - lerinden iki paket iplik calıp kacar - ken cürmümeşhut halinde yukalan. mıştı . Muhakemesi yapılırken de meh - keme koridorunda ellerinde kelence olduğu halde şahitlerden birisinin ka fasmı natlatmıştı. Dün Sultanah - met birinci ceza hâkimi, Ligoru 2 ay hapse mahküm etti . MEVLÜT h Merhum General Şükrü Naili Gök- berk'in ruhuna ittihaf edilmek üzere 3 İkincikânun 1937 pazar günü öğle namazından sonra Beyazıt camii şe. rifinde mevlüdu nebevi okutturula - cağımdan arzu buyuran zevatın gel- melerini dileriz - Ailesi şılacaktır. Yeni al ik onar lira asli maaş verilecektir. Beş Sene İçinde Yapılaıı Yollar —— İstanbul belediyesi, 931 den 935 senesi sonuna kadar son beş sene zar fımda şehirde yaptırdığı — muhtelif yollar hakkmda etraflı bir istatistik vücude getirmiştir. Bu — istatistife göre, bu müddet — zarfında 26639 metre mürabbar asfalt, 76608 metre mürabbar adi parke, 66113 metre mürabbat katranlı şöse, 65793 metre mürabbar adi şöse, 51143 metre mü- X I EKSELSYOR Sahıp eri Saym müşterilerinin yeni se- nelerini kutlularlar. şl'.lllR l'll ATROSL DRAM KISM Bu akşam 20.30 da TÜR !ll N htnytıy ııı l llillll Herkesin eğleneceği yeni bir Bar Bizde neşelenelim zevklenelim Yılbaşı haftasında İ VC A rar srek S LA * c örej Müessif Bir Ölüm Eminönü eczanesi sahibi Hüseyin Hüsnü Onar duçar olduğu hastalık- tan kurtulamıyarak vefat etmiştir. Cenazesi bugünkü cuma günü saat 13 te Şişlide Bulgar — hastanesinden kaldırılarak namazı ikindi vakti Be. bek camiinde kılmdıktan sonra Ru- melihisarındaki aile mezarlığına gö- mülecektir. Kendisini — tanıyan ve sevenlerin cenazesinde bulunmalarmı aile efra- di rica eder . COŞKUNLAR BAR ına gidelim... Burada bulunacaklar: HENRY GARAT - JEANNE AUBERT MİREİLLE PERRİY MONİOUE ROLLAND SiLVİA SİDNEY Ve Uyuşturucu Maddeler İnhisarındarı: 1934 ve daha evvelki seneler mahsulünden olup idare- miz satışlarına iştirak ettirilmek üzere depolarımıza tev- di olunan afyonların sahiplerine 1935 — 1936 senesi sa- tışlarımız üzerinden tediyesi lâzım gelen yüzde otuzların tevzii mukarrerdir. Tevziat morfin, makbuz numaraları sırası ile aşağıda gösterilen günlerde yapılacaktır. Alâkadarların muayyen günlerde İdaremize müraca- atları lüzumu ilân olunur. “3850,, 1001 ilâ 1025 2 K. Sani 1937 Cumartesi günü 1026 1075 » Rüzarltesi | , 1076 1125 Salı , 1IZG (, 1175 Carşamba 1176 1225 Perşembe 1226 1275 Cuma 1286 1300 Cumartesi 501 538 Pazartesi 539 588 Salı 589 620 Çarşamba Kardeşler 1937 Senesini kutlu'arken, yeni yılı neşe'i ve sıhhatli geçirmek içn Türkiyenin en nefs şarabı olan Büugün Matinelerden itibaren Türk Sinemasında GÖNÜL YARASI Fransızca sözlü BUGÜN IPEK SİNEMASINDA Halhazırda X < Ü MER sinemasınDaA bulunan FRANSIZKA GAAL , HANS JARAY ve SZOKE SZAKAL Yeni senenizi tebrik ile saadetinizi dilerler ve bı münasebetle en son filmleri olan ALTIN KELEBEK (Fraulein Lilli) filmini görmeğe davet ederler, En güzel YİLBAŞI hediyesi SARAY Sinemasının Bir seansında bu'lunmak ve bu seansta EDDİE CANTOR'un Gangsterler Arasmda Gcumuu En güzel Fransızca sözlü filmini görmelttir. SAKAR YA Sınemasında DANS KRALI' VE KRALİÇESİ FRED ASTAİRE ve GİNGER ROGERS'in En büyük muvaffakıyetleri Filoyu Takip Edelim (Follow the fleet) filmini görerek yeni sene hoş ve neşe ile tes'it edilmektedir. GÜZELLİKLER KRALI YILDIZLAR — YARATICISI ZiGFELD: YILD'ZLAR KRALI Hağta'olan Tefikamın bilâıstırap ili mühim ameliyat yaparak hayatını kurtaran ve bizleri ebediyen minnet. tar bırakan Haydarpaşa Nümüne hastahanesinin kıymetli operatörleri Feridun Şevket ve Zeki Tektaş ile Dr. İffet ve Raufa ve hastam üze - rinde gösterdiği derin alâka ile vic- danlarımızda şiikran hisleri brrak - mış olân hastanenin kıymetli baş . hekimi Kâzıma ve hastaya göster - tikleri nüvazisten dolayı başhemşi- SİNEMADA ; Zati Sungur | temsilleri. Yalnız son iki gün SİNEMADA YENİ PROĞRAM K uıi: SUTÇCU BOK!'UR Mes'ut Bir Evlenme W metre mürabbhar asfalt, 217082 met. — rabbar adi kaldırım inşa ettirmistir. Yine bu beş sene içinde 31701 re mürabbar parke, 49954 metre mü- HHİ'”“ ll ||” rabbar katranlı — şöse, 115464 metre eee d yömi v GDATE. seetye “ (|. lllım mürabbar adi kaldırımın tamiratı ya- İ pılmiştir. . “Hangi işler?,, dedi, “Dairedeki /işler tabii!...,, “Dairede ne iş var?,, “Aman Yusuf, pek acaip mahlüksun. Daha geçen gün sana bir kitaplık lâf söyledik. Iş deyince sen ne anlıyorsun? Senin orda oturman da bir iş, ben sana neyle vakit geçiriyorsun diyorum, Korkarım bizim ihtiyarlar seni de namaza bâşlatacaklar...,, Yusuf yine hiç cevap vermedi, Biraz sonra eve geldiler. Evde Muazzezden başka kimse yoktu. Ortalık kâ- rardıktan sonra Şahinde geldi. Dört kişi sessizce ye- meklerini yediler. Biraz sonra kapı çalımdı ve karsıki komşu saatçi Rakım efendinin yedi yaşımdaki oğlu geldi. Kapıyı açan Muazzeze: “Annem teyzemin işi yoksa bize varıversin — di- yvr-!., dedi. 3 Şahinde dışarı çıkıp sordu: “Ne var oğlum!,, “Anamm böğrüne yine saner glrdı bir bakrvere - ceksin!,, Şahinde başına bir yeldirme aldı, “şimdi ge- lirim!,, diyerek karşıya geçti, Rakım Efendinin hastalıklı karısı ikide bir de böy- Je komşuları imdadına çağırır ve sancıları birkaç da- kika sonra geçince çeneye ve dedikoduya başladı. Salâhaddin Bey ve evdekiler bunu bildikleri ve Şa hindenin de dönmek için acele etmiyeceğini tahmin ettikleri için bu “şimdi gelirim!,, sözünü duymadılar bile. nn |— Yatsıya doğru Muazzez yatakları serdi. Babası be- ( yaz mtıdıüe yatağm üstüne oturarak daireden ge- — tirdiği bir yi okumrya başladı. Ayakları yor - ve krem rengi Selânik fani - pacaları mıtuluın eteklerinden dışarda kala- KULTUKLAR: 50 yü nuruş ŞEHİR TİYATROSL OPERET KISMI Bu akşarn 20,30) da zeylâ ve Mecnun MUTUK Şarabını sayın müşteri.er.ne tavsiye ederler. HŞ cim, re Hatice ve Nisaiye servisi hemşire- si Vecahet ve gösterdikleri dikkat ve ihtimamdan dolayı hastabakıcı Ha . nife, Belkis, Cemileye — muhterem gazetenizle alenen arzı şülkran eyle- Usküdar icra muhasibi mes'ulü Sabit Teker Emekli Albay Hakkının oğlu İnhi- sarlar müdüriyeti kimyagerlerinden Nürettin Hakkı ile erkânı harp'Rıza: nm kız! Şehriban Rizaniın evlenme- merasimi dün altıncı daire belediye. sinde yapılmıştır. Genç evlilere yeni kuracakları yuvada sâadetler dileriz. EEİ MEMLEKET ROMANI banın işığına dikmişti. Düşünceleri bir yerde durmi- yarak seneleri ve kilometreleri ileri geri dolaşıyor- dü. Muazzez ise odanın boyunca uzanan yüksek se - dirde, elinde dikiş ile uyuklamakta idi. Hafifçe ara- lanan gözleri ara sıra babasına ve Yusufa çevriliyor, fakat onlarda yatmak alâmetleri görmevince tekrar kapanıyordu. Her akşam Salâhaddin Bey: “Hadi! Daha yatmıyacak mısmız?,, der ve bunlar ondan sonra yukarıya cıkarlardı. Yemeği yeryemez, veya babaları söylemeden çekilip gitmeyi âayıp sayıyorlardı. Fakat Kaymakam bir türlü elindeki gazeteyi bitir miyor ve Muazzez oturduğu yerden yuvarlanacak gibi önüne eğiliyor. sonra birdenbire kendini topar - hyor ve korkak gözlerle etrafına bakıyordu. Bir aralık başını yavasca sol taraftaki pencerenin kenarma dayadı ve derhal kendinden geçti. Bir müddet sonra garip sesler duyarak uyandı. O- turduğu yerde gözlerini uğarak etrafma bakındı. Gördüğü manzaradan bir şey anlrvamadı. Gözleri bir anda yusyuvarlak acılmıştı. Dehşetle. “Baba!!,, diye bağırdı. Salâhaddin Bey yatağın üstünde avakta duruvor ve sol elile duvara tutunuyordu. Sağ elile Kalbini bastırmakta ve gözleri dışarı fırlıyarak ara srra ö - - gürmekte idi. Yusuf ta vatağa koşmus, bir elile ba- bıımı ııoıtn!umm ılmdu: yıldıau!:. Ötd:l emıılı HARMI SABAHATİIN ALİ Duvarda asılı duran lâmba Salâhaddin Beyin ar - kasında kaldığı için yüzünü görmek güçtü. Yaluız nefes almak için uğraşırken tamamen açılan agzm- da dişleri parlıyordu. Muazzez “baba!,, diye bağırdıktan sonra hemen yere atladı ve Yusufu kolundan çekerek: “Yusuf ne oluyor?.. Babatığım... Ne oluyorsun ?,, Diye yalvarır gibi sordu. Kaymakam başmı çevirip ona baktı. Yüzünü birdenbire müthiş bir Istırap ifa- desi kapladı. Konuşamıyor ve gözleri derdini anlata- muıyan bir çocuk çırpıntısı ile kızıma koşmak istiyor- du. İçleri zaman zaman parlıyan ve etrafındaki canlı cansız her şeye, bırakmak istemezmiş gibi sarılan bu gözlerden, şimdi soluk bir renk almış olan yanak lara doğru, birkaç damla yaş süzüldü. Yusuf onun ellerini çözdü. Gitgide daha güç nefes Yusuf onun ellerini çözdü. Gitgide dha güç nefes alan ve öğürme nöbetleri artan kaymakam elile kızı- nt göğsünden uzaklaştırdı. ağlıyarak £| döndü: “Yusuf! Annemi çağıralım. Babama nöbet gelince ne yapılacağmı o biliyor!,, Salâhaddin bey kaşlarmı kaldırarak “hayır,, de - mek istiyen bir işaret yaptı. Sonra müthiş bir gay- ret sarfederek kesik kesik: “İstemez!.. Bu sefer çok fena... Bir doktor geti - rin...,, dedi. Yusuf derhal fırladı. Fakat kapırdan geri dönerek: - “Muazzez... Sen korkmazsm deği! mi7...,, dedi. Ba i hımwmmamw.,. orrmrı Yusuf dışaıda caketini gi)erken Muazzez: “Babaciğım!.. Yusuf, yetiş!,, diye bir feryat pardı, Yusuf hemen içeri koştu. Salâhaddin Bey yatağa dizlerinin üstüne düşmüştü. Yine bir elile duvara da- yanıyoar ve diğer elile de, kendisine doğru koşan Yu- sufa git diye işaret ediyordu. Yusuf tekrar geri döndü. Bu sirada babasımın se- sini duydu. Kaymakam hep elile İşaret edı_ll.k “Çabuk!..,,Diyordu. Yusuf ayakkaplarını acele giyerek dışarı çıktı, ko. şarak, belediye doktoruna gitti. Babasını koltuklarından tutan Muazzez ağlıyordu. Kapının kapandığını duyunca aklına bir şey gelmiş gibi telâşla başını çevirdi: 4 “Yusuf!..,, diye bağırdı. “Yusuf! anneme uğra! Annemi yolla!,, Fakât koşup uzaklâşan —adımların sesini duyarak: “Eyvah!.. İşitmedi!,, dedi. Salahaddin Bey tekrar öksürmiye başladı. Yüzüne hafif bir kan geliyor ve öksürme geçer geçmez der- hal kayboluyordu. Muazzez Yusulun biraktığı lası uzattı; fakat babası onu elile iterek: “Çabuk... Yukardan lokman yühunu getir!., dedi. Muazzez sıçradı, Kapıya geldiği sırada babasının boğuk bir sesle: “Bvlâtlarım!..,, dediğini duydu. Başını çevirince onun yüzü koyun yatağa Serilmiş olduğunu gördü, Geri dönecekti. Fakat hafifçe başını kaldıran kayma kam, gözlerile: “gelme!..,, diyordu . Muazzez ne yapacağını şaşırmış gibi eşikte bir an duâa.klad.ı Babasının kendisine dikilen ve "git,, diyen gözleri ayni zamanda mukavemet edilemiyecek — bir şiddetle onu çekiyor, uzaklaşmasına mâni oluyordu. Salâhaddin Bey ağzının icinde küuvvetsiz bir sesle: "Çıbuk ıeur.., ko- (Arkası var)