Hey Kadir Allah! Bu Kadını Insanların Kaibini Altüst Etmek İçin mi Yaratın? sıkı sarılı alan adam, de ilerımı çekti, durdurdu. O- bir ihtiyara sordu , babal,, (Yetim) kas Cuttame) nin evi hangi-|y sidir? yorgunluktan bacakları bi hecin devesine dayanarak 08- senin üzerine olsun... köcası, kar- nde muktul | ndeki adam, bu suale vermedi. Elindeki ince hurma unu, Şiddetle devenin karnına Narin hecin devesi, ok gibi arken: — Allah, senden yazı olsun çibtiyar. bir adam olduğu, den geldiğini söy- . Eh. zaten, Kut rıyanların hangisi, D8- Sini söyler?.. Mutlâka, bu Belki de, çöl ka- inden birinin genç reisi... yoluna devam etti. li.. Ne: Imek, işine gelmedi tamenin e reden g vesi, bir kapmın önünde durdu. Deve- nin üstündeki adam elindeki çubukla kapıya vurdu, Kapıyı anayar due adam açİL Ev- velâ, yüzü kapalı adama; söfra, yor. Bun deveye baktı, nenin eYİni ârıyorum. — Tesr misafiriyim. - Hoş geldin. Sefn geldin. Bu- ül kapalı adan, deveyi ıhtarmı. ya lüzum görmeden, büyük bir çevik- likle yere atladı. İhtiyar adam, deve- hin yularını aldı. — Arkamdan gel. Diye mırıldandı. girdiler. Büyük bir avlu- ine doğru ilerlediler... İh- r adam, devenin yuların, genç kir kıza verdi, Misafir odasının kapı- sını açarak: — Buyurun? Dedi, o Misafir, İçeri girdi. Yüzünü srmsıkı amım kulağına eğilerek: , acele... Bir an evvel, Kut. tameyi gürm İ Dedi... Ihtiyar; bu sdamın yüz göz gezdirdi. Bu sert gehre. ona. y h.. Ben seni tantyaca, Zim. Fakat zihnim o Kadar dağınık| ki; bir türlü hatırlıyamıyorum. Ne ise. Mademki Kuttameyi görmek is. tiyorsun, Gidip kendisine söyliyeyim, Misafir, bu kadmı SÖTÜr görmez, hayretini zaptedemedi: — Hey, kadir Allah! Neler yarat. Miya muktedirsin. Bu kadmı; insan. bini altüst etmek İçin mi hal. Dedi, Kuttame, buna benzer sözleri pek cok işitmişti, Onun için hiç duymamış E'bi hareket etmiş; misafirine selâm vermekle iktifa eylemişti. elâm, yâ misafir. Hos geldin. Sefa geldin... Beni görmek İstemişsin. Buyur. Otur. — Selâm, senin üzerine olsum, yülgı Kuttame... Evet. Seni görmiye geldim. Sana, Bekir Saidin oğlu Amirden se. Mim getirdim. . dan köpük sağılan hecin de-| n Kefiyenin ucunu İndirdi. ih-| | — Yaaa. Demek ki, Mekkeden ge- liyorsun. İ — Evet. Mekkeden geliyorum. — Uzun yal, Görüyorum ki, çok yorgunsun.. Istirahat et. Dinlen. Son- ra konuşuruz. — Hayır, Kuttame,,. Istirahatim, ancak konuşmamıza bağlı, Eğer gö- İrüşeceğimiz şeyde mutabık kalırsak, İburada kalacağım. Yoksa, kendime başka bir yer arıyacağım. — Allah, Allah... Demek ki, bu mü- him bir iş için geldin. . — Evet, Kutlame... Hem mühim ve hem mahrem bir iş için geldim. — Şa halde, buyurun. Konuşalım. — Fakat. Konuştuklarımızı, hiç kimsenin işitmemesi lâzım. — Bundan emin olabilirsin. Kuttamo, kapının önüne gitti. — Yâ, Hadi! Diye seslendi... O ihtiyar adam gel- di. Kuttame, bu ihtiyar köleye bazı emirler verdi, Sonra, misatirinin ya- nma gelip, karşısına oturarak: — Şimdi, istediğiniz gibi könuşa- biliriz. Dedi, Misafir, söze girişti: — Evvelâ, beni tanıman lâzm; Kuttame... Ben; Mülcem Muradi'nin oğlu Abdürrahmanım, Fakat sen.. Mekkeli değilsin. Ga Mısırlısm, Konuşmandan belli. — Evet, Mısırlıyım. Fakat, hayli senedenberi, Mekkede otururuni. — Demek ki; kocamın yeğeni olan Amiri oradan tanırsm? — Evet... Yalnız onu değil; Nehri- İvan muharebesinde maktul düşen ba- banı, “kocanı've (kardeşini de- tani rım. Kuttame, derin derin içini çekti. Gözlerini önüne indirerek: — Cenabıhak, cümlesine rahmet etsin, Dedi, Abdürrahman, bir saniye süküttan sonra, sözüne devam etti: — Şimdi.. Böyle, âcilen | Tek Kollu İN CEMAL Piyango Gişesi Sahibi Cemal GÜVEN ve EŞİ sayın müşterilerinin yeni | yalanı candan kutlularlar. buraya erek Nezle, Boğaz ve Gö - üs hastalıklarıyle sesi kısılan - e şifai tesirleri çoktur. 30 Hasan deposu İstanbuk Ankara; Lee eni, Beşiktaş, Eskişehir. İzi -ImMrM-“ AYD YAZAN: ZIYA ŞAKIR Evvelâ Paris... sonra Londra dolayı gelmekten maksadım. (Halife, Ali) sonra, 1937 ölüme mahküm edilmiştir. | — Kuttame titredi. Başını birden- bire kaldırarak, içinde kıvıletmlar pa. ! rıldıyan koyu elâ gözlerini Abdürrah- manm gözlerine dikti. — Ne dedin?.. Alİ, ölüme mi msh- küm edildi? — Evet. — Kimin tarafından?., * — Bizim tarafımızdaı — Fakat. Onu.. Kim öldürecek?.. Buna, kim cesaret edebilecek?.. — Ben... Kuttame, bir daha titredi. Başımı Abdürrahmana doğru biraz daha di. Uzun kirpikler arasında parıldı. Yan iri gözlerini, onun simsiyah göz-| lerine dikti... Abdürrahmanm gözle-| ri, bir çelik bıçak gibi sert ve keskin. di, Kuttame, birdenbire bir şey söyli. yemedi. Işittiği o bir tek kelime, ona | çok derinden, ve hattâ inanılmıyacak bir söz gibi gelmişti. — Nasıl?... Sen mi?... mi öldüreceksin ?.. Abdürrahman, en şüpheli kalplere! bile bir anda itimat veren bir kat'iyet» | le cevap verdi: — Evet.. Ben... Kuttame, şaşırdı. Gözleri, birkaç saniye dalgın dalgm etrafında dolag- tı ve sonrs tekrar, Abilirrahmanım © Gerin ve siyah gözlerine bakarak mi- rıldandı: — Yi, Ibrimelceni!.. Anlat bana. Bu işe kimler karar verdi. Bu karar nasıl tatbik edilecek?.. , (Arkast var) | Ye Türkiye Acentesi: Aliyi... Sen| 1937 model Doç'ta toplanmıştır. modeller fevkalâde şik ve gösterişlidir. Doçun sağlamlığı bütün münakaşa kabul etmiyen bir hakikettir. Flatlarınm ucuzluğu Je satış hususunda birinci mevki sırayı teşkil eden üç markadan yada en çok satılan otomobil Doçtur. en mükemmel otomobili olan Doçu görmeden kararınızı ver- ve Nevyork sergilerinde herkesin gözü Doçlar K. Sani iptidasmda İstanbulda bulunacaktır. Kemal Halil, Mehmet Rifat ve Şsi. Tatko Şirketi Taksim bahçesi karşısında Taksim: Otomobil Sergiler'nde en çok K * alâka ile karşılanan Otomobil Modası değişmiyen Otomobil mobildir. otomobili,, olarak tanınmıştır. uygun serileri vardır. 100 beygirlik 6 silindirli Packard 120 beygirlik sekiz dirli her tipte lüks modeller... yeni modellerini tetkik ediniz. Türkiye acentesi: Dünyanın her tarafında Packard "yüksek sınıfın Otomobil almağa karar vermeden Packardın Packard, zarafet ve kibarlık ifade eden hatlarile modeli senelerin tesirine tâbi olmıyan yegâne oto- Packardın 1937 modellerine herkesin kesesine indirli Packard ve bunlara ilâveten daha büyük sekiz ve 12 silin- Kemal Halil, Mehmet Rifat ve $si. Tatko Şirketi, Taksim Bahçesi Karşısında Taksim