Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
25 -10 - 936 AcıHakikatler Yazan : Ziya Şakir Milli Hükümet Ricalinin Tahminleri İA; Z:manda Tahakkuk Etmişti Esasen Vahdettin, İzzet Paşayı, Ankara ile birleşmiş olmakla itham etmekteydi. Paşanm Ankaradan çek tiği telgrafı, gerek kanunu esısıyş ve gerek (kendi şahsı hı.ımnyununıı. ettiği sadakat yemınlennfa_ m l telâkki eylemiş'â Bufıı'ı.ı'ı için de iddetlenmişti. naDğîrlıîî ğ:ııdrazam Tevfik Paşayı yi |betmiş: e lıaî)îzzceet Paşa, açıktan açığâ bizim muhaliflerimizin tarafını iltizam et- mektedir. Doğrusu, kendismdeı'ı l?u- nu beklemezdim... Kanunu esasimize muhalif olan bu hareketinden dola- yı, kendisine ağırca bir şey yazıp ö İniz. gogîîişti. Ve, Tevfik Paşa- da, bu- nu yazıp göndermişti... Fşkat şunu da ilâve etmek lâzımdır ki; bu_tun hayatında bir karıncayı bile _incıt_- memiş olan bu halim ve selim mı zaçlı ihtiyar vezir, padişahın bu ira- desini yerine getirirken kalben .ço!-ı derin bir azap ve ıstırap hissetmişti. * Saray) ve (Babiâli); böylece İn- fia(ller 3:ı)e iğbirarlar, tevbihler ve telâşlarla vakit geçire dursun; ÂAn- karadaki milli hükümet, tarih — ve mukadderatmn en tabil seynm,takıp etmekteydi. Vaziyet, Londra konferansma e nadoludan da murahhas mtenüeçe- ğini göstermekteydi. Buna bıi;:yî; Hariciye Vekili Bekir Slmi_ e riyaseti altında bir l;gyez tertip - miş, (Antalya) tarikile (ROIl:ın) by:_ gönderilmişti... Bu heyet, orada ü zı siyasi rical ile temaslara gu'uşeis cek, ve konferanstan mura.hhash L tenildiği anda, derhal Londraya ha- reket edecekti. Mşllî hükümet ricalinin bu tah - minleri, kısa bir zaman zarfında taî hakkuk etmişti. Konferansın talebi üzerine, Romada bulunan hf:yşt, Londraya giderek müzakereye işti - rak pv'larnü—H Biz burada, konferansta cereyan eden siyasi müzakeratın tafsilâtma irişecek değili burada cere- girişecek değiliz. Sadec_e yan eden bir kaç mühim sahneye te- mas edeceğiz. k ğ Konferans salonundaki vaziyet, cok hazindi. Konferansa, İstanbul hü kümeti namına bizzat Sadrazam Tev- i işti. Esasen son sene- fik Paşa gelmişti. : n se lerini rahatsızlıkla geçiren bu ihtiyar unca yolculuğu, pek güc- edebilmişti. kara heyetleri ayrı Burada bulunan ariciye vekili Bekir k Millet Mecli aza- smdan Yunus Nadi ve Sışnbebe)ylâer. (müşavir) sıfatile de (Mün:mftî d: kil ediyordu. (1) k”ş':rile Yunaı; Mmağrur ve şımarık tavırl Huran murahhasları bulunuyordu. di letleri murahhasları V€ diplom arasımda da: t — İşte., İkiye bölünen 'lîirkıî;.(;.r : diye, bir takım fısıltılar duyul vezir, bu uZ! lükle ihtiyar İstanbul ve Ân a&ayrı ot,uruyordu. 'Ankara heyeti, H: Sami beyle, Büyü l ör- müstehzi gülüşmeler göze çarpıy' du. ! h i açtığI Nihayet, Loyit Corc, ceısewmmla nı söylemişti. Azametli bir Tevfik Paşaya dönerek: — Buyurunuz. Evvelâ, sizi dinliye teğiz. Demişti. : İ a o çinronatimaden ti. Ancak, dizle- sıkı sarmak sure tile oraya gelebilmisi ?mrdil:nğ:l'i yıeî i un bu dave Ze N îiııtıdcîşcörtüyü çekerek ayaBf k;l;. make istemişti. Fakat, tamamen fKevkalâde mustfarip SİZ ve !necalsız(ıiıiı—mwmm Loyit Core | O mağrur ve T! burada cidden bÜ he İnsanivı östermiS: lns:.ın'ı;eşı Ptîîeoımavmız. F'-kselalns!î,. Ti z c öyliyebilirsi- Oturduğunuz yerde de söyliy e hiz Nemisti. O zaman Tevfi Yerden vart doğrularak Kara haveti) farafıma CeT göylive' yvük bir nezaket Ve K Pasa, oturduğu pbaşını (An- yirmis: cek bir ietayırtiN! gövlive- tarpşsa Te sAPVATUM Penssan henim, © XeRASI PE Konferma SA gn reratmiati dAarbe inmiş bariz mo'lana nema hir k »lemisti Mözlerini: a ea 1e. Rüvük Millet Meelisi hil kümetinin baş murahhası Bekir Sa- mi Beyin yüzüne dikm%şt'i. i Tevfik Paşa, vazifesini ifa edip te kalplerinde derin bir râhatlık hisse- denlere mahsus bir teb&sîlmle ba.:şı- nı önüne eğmişti. Ve kulagmı,_ söze başlayan Bekir Sami Beye çevirmişti Milli Hükümetin Murı.hhasla.rı Milli davayı çok esasli bir sıfre_tte teş- rih etmişler; konferansta, gıştıkçe_ar. tan bir alâka husüle ge.ur_mıslerdı. O celse, hitame ermış_tı. Teneffüs odalarma geçilmişti. Loyit CİOI'Ç, Tev- fik Paşanın yanma gelerek; mütees- sir bir tavırla: — Görülüyor Anadolu arasında, mıştır. Bu vaziyet alnız, bir Şey îî(aği ve hadisatın Cereyâ! w;eeı;%ik Paşa; yaptığı o tarihi Ha- reketin husule getirdiği büyuŞı tesir- den derin bir sevinç duyar ak: — ÜDK isabet ?Iıı.r. Üre S vî?:üyük bir sükünet rdiği bu cevap, Loyit aha öfkelendirmişti.. iyetle Tevfik Paşa- ki artık, İstanbul ile bir ayrılık kalma- karşısında, yapıla- var. Oda; işleri, nına terk ve tevekkülle ve! Corcu bir kat d t Tehditkâr bir vazi gilerek: l ya-e—gıAmnrm. biz. (Rus) larla anlaş- tık. D j Demişti. Artık her şeyi cıtşdî (îıa seL ğ hâdi-"t): tiîşâneît:ı?teîealî 8 Küi ü züne bakarak: Loyit Corcun yü Haai (Arkası var) DI bu zat, (İstanbul hey'eti) nin reîl._ katinde olarak Ankaraya gelmişti. Kendisi, Hariciye Nezareti Hukuk Müşaviri ıdî._ Kedisine, Milli Hükümet tarafımdan teklif edilen bu vazifeyi memnuniyetle kabul et- ı'ı:ıiı ve Londraya giden heyete iştirak eyle- mişti. Z. s. Radyo Bugünkü program İstanbul Öğle neşriyatı — Saat, 12,30: Plâkla Türk musikisi; 12,50: Havadis; 13,05: Plâkla hafif müzik; 13,25 - 14: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı — Saat, 18,30: Tepe- başı Garden salomundan nakil; 20: Belma ve arkadaşları tarafından Türk müusikisi ve halk şarkıları; 20,30: Cemal Kâmil ta- rafmdan Türk musikisi ve halk şarkıları; 21; Plâkla sololar; 21,30: Örkestra: 1 — Weber: Uvertür (Euryanthe). 2 — Oifenbach: (Toledo Kuyumcusu) serenat. R 3 — Furlani: (Madrigal). 4 — Eysler: (Die göldne Meisterin). $ — Drigo: (Arlekenin Milyonu) sere- nat. 6 — Gabriel - Marie: (La prezantas - yon). 7 — Leopoldi: (Hongaria) Macar halk şarkısı; 22,30: Ajans havadisi; 23: Son. * Günün program özü Hafif koönserler: 12,45: Bükreş: Örkestra. 13: Paris-Ko- lonyal: Konser. 14,30: Bükreş: Orkestra. 16,30: Prağ: Askeri bando, 17,15: Mosko - va: Konser. 17: Lâypzig: Karışık #glence- ler. 18: Roma: Örkestra. 18: Varşova: Sa- lon musikisi. 18,15: Prag: Çigan havaları. 19,50: Budapeşte: Salon orkestrası, 20: Pa- ris-Kolonyal: Konser. 21,30: İstanbul; Rad- yo orkestrası, 22.10: Varşova: — Eğlenceli parçalar. 22,20 Milâno: Bando —mnuzıka. 22,30: Paris-Kolonyal: Konser nakli. 22,30: Strasburg: Karışık könser. 23: Budapeşte: Çigan musikisi. 23: Roma: Karışık orkes - tra. 23: Varşova: Orkestra, mandolin, sop- ran.23,30: Lâypzig: Gece musikisi. 23.20: Belgrad: Radyo orkestrası. 23,40: Buda- peşte: Orkestra, Yunaglar 20: Lâypzig: Verdi'nin TRAVİATA ope: rası, 21,45: Roma: Paer'in “Ti maestro di Capella” operası. OÖreretler: 20,05: Prag, Brüno: Çek operetlerinden rövü. 21,15: Bükreş: Süppe'nin “Roccacin” opereti. 21.50: Prag: Nedbalin baleti. 22.30: Paris P. T. T: J. Strauss'un “FLEDER.- MAUS” (YARASA) opereti. 12,10: Bükreş: Koro musikisi. 20: lıtaA. bul; Türk musikisi. 21: Varşova: Org (Mozart, Perkovski), 19,15; Bükres. 20,10: Bükreş. 18,30: Is. tanbul. 23,30: Milâno. 23,35: Prag. 24,15: Roma, 24: Varşova. Plâk konserleri: 9,55: Paris - Kolonyal. 10,45: — Paris - Kolonyal. 14: Eindhoven. 20,20: Varşova 21; Paris - Kolonyal. Ht ler SAGLIK ÖGÜTLERİ Yazan: LOKMAN HEKİM Yürek Acısından Doğan Yazılar Içtimai mevkii çok yüksek bir zatten bir mektup aldım. Mektu - bun hepsini gazeteye aynile koy - mak için yer bulamıdı.ğı_mdan d;_- layı gerçekten müteessifim. K:n i- sinin “Yürek acısından doğan dr— diği yazılarını hulâsa etmeğe çall- şacağım. Memleketimize pek büyük ve herbiri tarihimize girmiş Mır.mftle_r ifa ettikten sonra artık iîtedığı gi- bi dinlenmeye yerden ıoğıî ka:îr hakkı olan bu büyük gn yine ı:- yük tevazuundan, isminin de yaîı - mamasını - tenbih ederek, hâlâ memleketin iyiliğine çn_lışıycfr ve Veremle Mücadele Cemiyeti üzeri- ne okuyucularıma malümat ver- memi istiyor. . Bu hayırlı ve pek çn'lış.ka'.n ?emı - yetin adını belki işitmişsinizdir, fa- kat yaptığ! işler pe_k ço.k olduğ.ııfı- dan hepsini şüphesiz bilemezsiniz. Zaten ben de hepsini anlatabilece- ğim iddiasında değilim. j Cemiyet Eyüp tnraflnr!ndîk. _fa. kir hastalar için orada bir dispan- ser yaptırmış ve bur!u. r,ıyırseyfr büyük bir zatin verd_ığı .bı(ı baş yüz lirayla tı.mamlıyıb.ılmıştır. Yine hayırseven rıhmetlı' B?ynn Mak- bule bankada biriktirmiş olduğu 950 lirasını, rahmetli Bayan Cemite de Beşiktaştaki evini Cemiyete bı- rakmışlardır. Yurtlarını seven bu iki rahmetli bayanın yaptıkları iyilikleri unut- mamak ve kendilerini daima hayır- 'la hatırlamak vazifemizdir. Ancak bu kadarı yetişmez, ,hepimizin on- ları kendimize örnek tutmamız da borcumuzdur. Hayır Cemiystini_n işlerine devam etmesini ve daha zi- yade büyütmesini temin için ona yardım etmeliyiz. Veremle Mücadele Cemiyeti, dört yıl oluyor, Kızılay Cemîyğti- nin yardımile, Erenköyünde züzel ve mükemmel bir Verem Sanator- urmuştu. Şimdilik kırk ya- omu k K demokrat bir memlekete taklı ve - yakışacak surette - tek sınıflı olan bu güzel müessesenin bir günlük ücreti, her masrafına karşılık ol- mak üzere,'iki yüz yetmiş beş ku- ruştur. Cemiyet bir taraftan hizmetini büyütmek, bir taraftan da günlük ücretini daha azaltabilmek - için, geniş ve çam ağaçlarile süslü bah- çesinde yeniden ve yine kırk ya- taklı bir paviyon daha yaptırmaya başlamıştır. Fakat... İşte burası bütün İstan- bullulara, hepimize yürek acısı ve- recek bir noktadır. Mektubu gön- deren zatin yazdığına göre, Cemi- yet ümit ettiği kadar gelir bulama- dığından, kurulmaya başlamış o - lan, paviyonun inşaatı, yarı yolda tatil edilmiş, kalmış... Istanbul gibi büyük bir şehirde hayırlı ve gayretli bir cemiyetin hi ile verem h ına mah- sus bir sanatoryom ve paviyonu in- şasına başlanılsın da tamamlan2- masın... İstanbullular buna müsa- ade vermemelidir, inşaatın yarı yolda kalmasına razı olmamalıdır. Her Istanbullunun Cemiyete bü- yük bir para vermeğe küudreti ola- maz, şüphesiz. Fakat Cemiyete yılda bir lira verebilecek epeyce İstanbullu bulunsa gerektir. O zatin dediği gibi, yılda bir lira, ay- da sekiz buçuk kuruş bir iki fin-, can kahve parası demektir. Cemiyete aza olup ta bu kadar- cık para veren herkes, büyük bir hayır işledikten başka Cemiyetin çıkardığı “Yaşamak Yolu” adında- ki sağlık gazetesine de tabii abone olur. Verem hastalığı, bilirsiniz ki her yerde olduğu gibi, Istanbulda da pek çoktur. Verem hastaları için yapılacak sanatoryom paviyonları- nın sayısı hiçbir vakit lüzumundan fazla olamaz. Onun için Verem Cemiyetinin büyük himmetine ya - pacağımız yardım yalnız yarıda kalmış o paviyonun tamamlanma- sı değil, daimi olmalıdır San'atkârane Işlenmiş Bir Tabak Elişleri Sergisinde.. On aylık bir emek mahsulü olan tabak Cumhuriyet bayramında Ankarada açılacak olan Elişleri sergisine Gü - zel Sanatlar Akademisi Şark tezyini sanatlar kısmıda iştirak edecektir. Bu şubenin müntesipleri, şimdiye ka dar bir çok eserler — meydana ge- tirmişlerdir. On dört senedenberi A. kademide çalışan Muallim Muhsin, bu maksatla cidden sanatkârane bir tabak, işlemiştir. Muhsin, bu eser hakkında kendisile görüşen bir muharririmize şu izahatı vermiştir: « — Bu kıymetli tabak 10 aylık me- sainin mahsulüdür. Eski — devirlerde kitap kaplarına ve Kuranın baş sahi- felerine yapılan bu işler, şimdi Güzel Sanatlar Akademisinin Şark tezyini sanatlar şubesinde modern hir şekilde tedris edilmektedir. Bu hususta son iki sene zarfında Kültür Bakanlığının gösterdiği alaka şayanı şükrandır. Yalnız tezhip sanatının müntesiple- rine iş sahası bulmak lâzımdır. Yok- sâ bu sanatın ileri gitmesi ihtimalle- ri biraz karanlıktır. Bu ihtimale ma- ni olmak için alâkadarların tezhip san'ati ve müntesipleri ile yakmdan meşguül olması lâzımdır. Ankarada acılacak büyük sergiye iştirak etmekliğimiz bunu temin yo - lunda bir fırsat olacaktır. Garp müzelerinde bin bir itina ile saklanan eski Türk eserlerinin sanat kıymeti bugün dahi ölçüsüzdür. Ma- aliftihar söyliyebilirim ki eski devir-. lerin güzel eserlerine nazire yapabile cek üstatlar ve gençler bu gün de ara- mızda yaşıyor, İktısat Vekâletinin son beş senelik endüstri plânında yer alan seramik fabrikası için en iyi elemanlar, Şark tezyini sanatlar şubesinin yetiştirdiği ve yetiştireceği gençler olmalıdır * Ankaradaki Ev ve El işleri sergi- sinin kıymetli, fakat mutavazi bir kö şesini teşkil edecek olan Şark tezyi- ni sanatlarma ait eserler, Türk ka- rakterinin, Türk ruhunun, Türk san atinin umumi vasıflarını en açık bir şekilde tebarüz ettirecektir. Gördüğü nüz bu tabak ve diğer eşya üzerinde- ki motifler tamamen eski Türk san- atkârlarınım kurmuş oldukları esas kaidelere uygun yapılmıştır. Burada sanatkârın rolü kompozisyon kabili- yeti ile işçilik sanatine inhisar edi- yor. Gayemiz eski kaideleri ve'de senleri değiştirmek değil, bilâkis hic- ri 900 tarihlerinin yüksek tezhip ve tezyinatını ihya etmektir. Akademi- nin eski üstatları ile genç talebesi bu- na W_lşıyorıar. Lâik Türk hıristiyanlar birliğinde toplantı “Lâik Türk Hıristiyanlar Birliği” 8 Sonteşrin 936 tarihine rastlıyan Pazar günü saat 10 da Beyoğlu İs - u.klâl caddesinde Fransız tiyatrosu bmfısmda (senelik kongresi münase- betile) vereceği mühim konferansa üyelerinin, bütün azlıklar okulları - nımn direktör ve öğretmenlerinin ve bir memleket sevgisile duygulanmış Türk hıristiyan vatandaşlarının onur Ve'insicrini saygılar'ı düler, Dubuliye tamamen serbesttir. Hususi surette çağrılmışların konferans günü çağ - rılık zarflarını imza ederek memür - larımıza vermeleri rica olunur. Cümhuriyet bayramı programı hazırlandı Halk Kürsülerinde Söz Söyliye- cek Halk Hatipleri Tespit edildi Cümhuriyetin on dördüncü — yıl dönümüne tesadüf eden önümüzdeki 29 Teşrinievvelde şehrimizde yapıla- cak merasime ait program tamami- le hazırlanmıştır. Bu programa göre, 28 Teşrinievvel çarşamba günü saat 13 te bütün res- mi daireler, müesseseler ve mek- tepler tatil edilecektir. Resmi daire- ler ve müesseseler 29 da da kapualr kalacak ve 30 cumartesi sabahı tek- rar açilacak, mektepler ise 28 öğle üstünden 2 Teşrinisni pazarfesi sa- bahına kadar kapalı kalacaklardır. Hususi dairelerin munhasıran 29 Teşrinievvel perşembe günü kapalı kalmaları mecburidir. Ancak 28 ve 30 Teşrinievvelde hususi daireler için bü mecburiyet yoktur. Bütün daireler, kurumlar, hususi binalar, ticarethaneler, kara ve de - niz nakil vasıtaları, istasyonlar ve iskeleler İlkteşrinin 28 inci günü sa- at 13 ten 30 uncu günü sonuna kadar gündüzleri bayraklarla, geceleri fe. ner ve ışıklarla donatılacaktır. .İstanbulun bellibaşlı — 2addeleri Beyazıt ve Üniversite mevdanlan' Fatih belediye parkı, Sultanahmet ve' Taksim, Galata ve Eminönü meydan ları, vapur iskeleleri, demiryolu gar ve istasyonları, kaza ve belediye su- be binalarının önündeki meydanlar Bibi halkın çoklukla gelip geçtiği, toplanıp eğlendiği cadde ve mey - danlar Cümhuriyet devrinde yapılan inkılâp ve ilerleyişi gösterir afiş ve devizlerle süslenecektir. Geçit resminde... Evvelce de yazdığımız veçhile 29 Teşrin sabahı saat 9,30 dan 15 e ka- dar — vilâyette — vali tarafından teşrifata dahil zevatın ve saat 10 buçuktan 10,45 e kadar da tonsolos- larm tebrikleri kabul edilecektir. Saat 11 de vali İstanbul Komu- tanile birlikte Beyazıt meydanma gidecekler, orâada evvelden muayyen yerlerdeki mevkilerini almış olan kı- taat ve mekteplileri teftiş edecekler, sonra mevcut bütün mızıkaların ışti- rakile çalmacak istiklâ| marşını n.Üü- teakıp her sene mutat olduğu şekil | bugün şı ve sıra dahilinde geçit resmine başla- nacaktır. Geçit resmi, Beyazıttan tramvay yolunu takiben Taksime ka- dar devam edecek ve güzergâhta bu- lunacak halk, yaya kaıd'"mıarından aşağı inmiyecek, —nakil vasıtaları ile tramvaylar da saat 9,30 dan itiba- ren geçit resminin geçeceği yollarda işlemiyeceklerdir. Geçit Tresminin sonunda, diğer milli bayramlarda olduğu gibi, Tak- simde Cümhuriyet Meydanına me- rasimle bayrak çekilecek ve âbideye çelenkler konulacaktır. Saat 15 te Edirnekapı İışmdaki şehitliğe her yılki mutat >merasim veçhile çelenk konı:ılncaktır. Fener alayı Gece şehrin bütün büyük volla . rımdan geçmek üzere müteaddit fe. ner alayları tertip olunacaktır. Cümhuriyet bayramı - günterinde Cümhuriyet inkılâbının - ve istiklâli- nin esas gürlüklerini, üstünlük ve ö- nemini halka anlatmak için söz söy- liyecek yurttaşlar ayrılmış ve bunlar için halk kürsüleri kurulmuştur. Bu kürsülerde söz söyliyecek hatipler şunlardır: Adalar kazasında ÂAvni ve Ubeyt, Bakırköyünde Şivezat, Saa - det ve Ahmet, Beşiktaşta Vecihe, E- tem Akif, Hükmi ve Zühtü, Beykoz da Sabri ve Asaf, Beyoğlunda Hik- met, Hilmi, Salih Murat, Vecihe, Sa- adet, Tevfik ve Ayse Betol, Eminö- nünde Meliha Avni, Mediha, Nuret- tin, Fahrettin Kerim, Osman Şerafet tin, İsmail Safa, Mahfuze, Aliye Esat Fuat Hamit, Halit Bayrı, Efdalettin :ıe_ Nusret, Fatihte Emin Âli, Hasere üştü, Sırrı Enver, âl & Makbule, Naci, Salim îî,ı:ııeğ A ki, Eyüpte Etem Ruhi, Hilmi ve Mü- nür, Kadıköyünde Tevfik, Âdil, E . |remn Bilge, Zühtü, Halim, Hüsam ve | Nevzat, Sarıyerde Aziz, Kâzım, Ya - |sar, Fuat Raif, Halis, Selma ve Hil- |mi, Üsküdarda Macit, Şefik; Nazmi, Vahdet, Reşat, İhsan Rüştü, Nerile Tevfik, Bahire, İsmail Hakkı, Hay - |rettin, Celâl ve Nedim. » İzdiler Anküârada ei Ankara, 24 (TAN muhabirinden) Adana, Afyon, Balıkesir, Bursa, 1Is- tanbul, I:n:ıir ve Eskişehir izcileri ehrimize geldiler, i e da Maarif Müdürü Rahmi, Stîğîğf Vekâleti İIzciler Komisyonu Reisi Kaıîri ile Ankara izcileri ve maarif erkânı tarafından karşılandılar. HASAN Acı Badem Kremiı Acı badem kremi cilde yarar. Cilde hayat, düzgünlük ve tara- vet verir. Cildin kirlerini, zehir- lerini, fena yağlarını temizler. Buruşukluklarmı, lekelerini, çil- lerini, ergenliklerini, sivilceleri. ni izale eder. Çirkin çehreyi gü- zelleştirir ve ihtiyarlığı gençleş- tirir , Fakat acı badem kremini her- kes yapmaz ve bu kremi mutla- ka acı badem yağiyle yapmak lâzımdır. Bu hem müşkül ve külfetli, hem pahali bir iş oldu- ğundan biraz acı badem, esansi- le vazelin yağını karıştırarak yapılan kremleri kullanan ba- yanlar ciltlerini bozuyorlar , Halis acı bademden pek - bü- y'ük fedakârlıklarla istihsal e- dilen hakiki acı 'badem yağmı krem haline getirmiş olan ko- lonyasiyle ve müstahzaratiyle Meşhur eözacı Hasandir ki: İt- riyatı Fransızlarn (KOTİ) si kadar nefis ve caziptir . Hasan acı badem yağı kremi- le, Hasan yağsız kar kremini ve Hasan yarım yağlı gece kremi- ni bayanlar seve seve kullan- makta ve eczacı Hasanı tebrik etmektedirler. . Sabun, kolonya, losyon, lâ- vanta, briyantin, saç suları, sür- me, pudra, traş bıçağı ,diş fırça- ları, diş suları, diş macunları ve her türlü ıtriyat ve müstahza. rata mutlaka Hasan merkassını isteyiniz ve arayınız. Hasan de- posu: Ankara, İstanbul, Beyoğ- 24 TEŞRİNİEVEERL CUMARTESİ Paralar BÜti adai Alış Satış 1 Sterlin — 1 Dolar ?;ğ'— F;;:.: 20 Fransız fr, 113:— l8 zuırğt l 126,— 130'— elçika fr, Bü,— B 20 Drahmi 20.— 23, 20 İsviçre fr, 565,— si5m 20 Leva Zlçe P y I| Florin 62,— 66'— 20 Çekoslovak ku- İ3,— 78: f ğilînı TU 22 '€ezeta i işt | Mark Pai damz':'ş—d" | I Zloti 19.— 20,50 I Pengö 20— 22.50 20 Ley 13— İ6 — 20 Dinar N— | Sipen :îı:hle Te:cıl cdılmzmış:ir. sviçre kuronu — 30.— 3 Altm 1006.— “0XZ Banknot Z40— M2— Çekler Sterlin 618 Do Or9lıso | l Fransız PFr. 17,0145 tüi Liret 15,0325 '03: Belga 4,6966 *î'?“';“ Drehmi 88,8350 GERİZE, İsviçre Fr. 3,4420 3!:2;3 ı—ı:ım' 64,7250 64,7250 orin 1,4660 ı'aem Ç.e!:oslovak kuronu 22,3592 224359: Şiling 4,2362 4, Pezeta 7,33 7';3“ l:ılr_k 1,9668 ııoğsı Ş oti 4.2216 4,2216 Len;ö 42880 4,2880 D?y 108,09 108,09 inar 34,5470 345470 İ 2.7680 2,7680 Ruble 17,5270 17,527 sveç kuronu 3,1383 :ı"ı':g;g İstikrazlar FERR A hut Badi haf aai z Türk onrcu I 23 B n e İ Cç 21,55,41/2 Ergani A. B, C, ge İstikrazı Dahili a Sivas — Erzurum 1 n , u 5050 ei ee di düm