az 20-10-46 TAN HAFTANIN RESiMLERi Kadın Çarşafına Bürünüp Kaçan Arap Reisleri ingilterede zehirli gazlardan ko - runmak için büyük gayretler sa: lunmakta ve gazların tesir ed yeceği merkezler vücude getirilmek. Resimde görülen yer, tam on Muğritteki çocuklar tahta pılma tilteklerle silâhlanarak yürü. Şüşler yapmaktadır. Hükümet, bu sol cocukların yürüyüsleriyle halkın ma- neviyatını korumayı düşlinüyor. Pe drit gehri, Tspenyol faşistleri ta- rafından ihata edilmiş bir halde ol de Yu için çok mühim günler geçirmek- ekinde ekmek ve Yiyecek azal. delik gıda» mek ve et ei tevzi olunmakta ve halk burada uzun müddet beklemeye m obur olmakta» dir. e yüzünden Mad- Pitte sokak ortasında: kalan aileler vardır, Resim; bu rın birini Tiyor. Aile bir büyük ana ile torun Yarından müteşekkildir. inin sığınabileceği mükemmel bir korunma merkezidi: Bu gibi merkezler, bombardımana arşı teçhiz edilmiş ve çelikle kap- den ömiFT ABU. (nil İdare eden zat, ki İslâm hâdiseleri |rak Kralı Gaziyüllevvel ile Suudi Ara Mah;'onün altmda'Filistin hâdiseleri-| yüksek komitesi relsi' ve baş müftü | bistan- kralı Tınissuudu görmekteyiz. Altı aydanberi devam eden Fi- listin karışıklıkları geçen hafta son buldu ve bu netice; bilhassa Arap hükümdarlarının tavassu- tu ile başarıldı. Burada tavassut eden Arap hükümdarların gö Eminu! idir. Altta dede yine Arap hükümdarlardan (- | olan Belana telefon edildi. rtık Antakya, Hükümeti A- A rabiyez in idaresi altındadır. Bu hükümetin ilk işi, Türklere karşı cephe almak, onla- rı mahvetmek için elinden geleni yapmak oldu. Hakaret, zulüm ala- bildiğine gidiyordu. Buna karşı Türkler “İhukavemet — ediyorlardı amma, faydasız! Çünkü hükümet Araplar ve hıristiya, lenmişti. Silâhları, fiş Halbuki Türklerin elinde bir tek kurşun bile kalmamıştı. Mukavemet! Fakat ne ile? Türkler: “Eğer düşmanın war, kalesi varsa bizim de | dolu göğsümüz gibi serhaddimiz var, dediler. Ve bir gün bir iptidai mektebi- ne bir Türk bayrağı çektiler... O bayrak günü, o mukaddes gün oradaki kaynaşmayı, he- yecanı - görmeliydiniz. Yüzlerce Türk bayrağı alkışlıyor va bugün 17 sene evvel de: ken silâhlı askerlerin ara. nda müftü göründü. Ik- üdar mevkii hirsile gözl $ bir adamdı bu... Tsmine Hacı Mesut derler, Muhittin Paşa- nm oğludur. Müftüdür. Fi at di- Bayrağı gördüğü zaman, o rağın heybetinden de ürkr “A paçavrayıl.. bağırdı!. Ya paçavra hal. Sen ey koca yobaz; sen ey müminlere doğru ye memur adam, na tecavüz mü eder- sin? Bereket versin oradaki kala balık, o iman've heyecan kalabalı- ği bu hakareti derhal duymamıştı. Yokan müftünün sarığı kendisine kefen bile olamazdı. Her tarafı tırnakla deşilirdi!.. Bayrağa yapılan hakareti son- radan Arap hükümetinin ba gelen Torahim Henano ismi adam bile hazmedememişti — Hey bana bak hoca! dedi. ak sm! Kendine gel! Müftü denilen serserinin Türk bayrağma yaptığı bu hakaret çok geçmeden ahal Herkes bip kıvılcım kes kes heyecandan ve kinden sarsil yordu, Müftüyü çok aradılar F kat bulamadılar, A' bir genç Tevfik Doğan Bey! Bu genç, der. nal jandarma dairesine koştu; fa- Kat jandarma dairesinde Arap hü- kümetine mukavemet edecek ka- dar asker ve silâh yoktu, Orada siddetli bir nutuk irat etti. Btra- Linda yığın yığın genç toplanmış- tı. Tevfik Doğan Bey: — Nasıl, diye haykırıyordu. Siz Türk kanile yuğrulduğunuz halde böyle hakarete tahammül ediyor- Sunuz ? Hâkarete tahammül etmek An- takya Türkünün katlanamıyacağı bir zilletti, Fakat ne yazık ki elle- Fi boştu. Silâhları yoktu! Derhal Iskenderunla Antakya Arasında güzel bir kaza merkezi Orada 4l inci fırka vardı. Fırka kuman. danmdan bir müfreze asker gön- dermesi istendi, Simdi vaziyet düzelmişti, Ku- mandan asker göndereceğini va. detmişti, 24 sant sonra firkadan 180 asker, $ mitralyözle beraber geldi, Şehir, tek bir nefes halinde 80- luyordu: — Askerimiz gelmiş! Bizi kur taracak! Asker daha şehrin dışındaydı. Birçok gençler, kahramanları kür- şılamak Receleyin gizlice An- takyadan çıkmışlardı. 180 Meh - metçik koca Antakyayı kurtarma» ya kâfiydi. Fakat Arap hüküme- Sureti mahsusada Antakyaya gidön fotoğ: derdiği resimlerden: Güzel An takyanın muhtelif manzaraları tinin bundan vaktile haberdar ol- maması da lâzım anm hemen bitişiğinde 6 vardır, Bu bahçe mey- va ve portakal bahçesidir. Nel bunun içini sulayarak geçer, ismi- ne Dink bahçesi derler. Kahra - manlar bu nehri geçerlerse şehre hâl bir nokt gelebilirler... İşte Dink bahçesinde Agâh iz- minde bir genç bunlara kayık te- darik etti ve hepsini karşıya çı- kardı. Askerin bir kısmı Cebrail tepesinde mevzi almıştı. Her şey hazrar,., abahleyin güneş, dağları, e teş başladı... Şiddetli Omit- ralyöz ateşi sabahın sessizli, mütemadi noktalarla | işliyordu... hir karmakarışık oldu. Araplar meye uğradıklarını şaşırmışlardı Teslim olmaktan başka çare yok- tu. Fakat Türklere karsı cephe #'an hainler, kendi vaziyetlerini gok iyi biliyorlar ve korkuyorlardı. Mukavemet etmek İmkânsızdı Cünkü Türk askeri bir kahraman hk tankı halinde şehrin üzerine ka rdu, çıyan 7. g Bu da imr# ir. Hani kakramandılar bunlar? Hani Hükümeti Arabiyeyi sonuna kadar müdafaaya azme*siylerdi? Onlarm kahramanlıkları silâhsrz Türk köylüsüne, Türk halkına zulüm yapmaktan ibaretti Değ- larda çınlıyan bir tek kuşun sesi onları dağlara İlticaya m” " » et mişti. Arap hükümetinin rüesa - sından, Adalı Yahyazade Mehmet Kör Saffet, Halefzadeler, Kusey rizadeler, kadın çarşaflarıne bü. rünmek suretile kahramanlıklarını gösterdiler. Bunlar, kendi imanla. rmdan değil, kadın çarşaflarmdan, medet ummuşlardı. Avene ile he. raber çil yavrusu gibi Eıldılar ve kaçtılaı Yalnız. Suphi Berekât ole geç, mişti, O evinde birtakım vatan. sızlarş toplıyarak Hükümeti Arabi, yenin ilânma karar veren ve Türk. ARAP Hükümeti Altında Antakya lerin attığı bomba patlamadığı içir muvaffak olan Suphi Berek Derhal isticvaba çekildi. Tik söy lediği sözler şuydu: — Benim haberim yok. Ben bi. günahım! Onlar beni kandırdılar, Ve zorla imza aldılar Isticvap devam ediyordu. Fakat, Suphi. Bevekât hamama © gitmek arzusunu gi ığmişti. Bir © gece mevkuf e e ertesi gü- hü hamama görllerildi. Fakat © da bir kadın kılığından istifade ederek hamam çirkeflerinin ak - tığı yerden kaçmaya muvaffak oldu. Arın artık Türklerin elin. deydi. Her tarafta şanlı bayrağımız yükselmişti Antakya sokakları bir sevinç denizi halinde dalgalanıyordu. Fakat ne yazık ki, bu sevinç çok sürmedi. Sehre gelen müfreze kumanda. BI fırkadan aldığı emir Üzerine âs kerini çekmeye mecbur kalmıştı, Fakat memleket genç ği askeri bırakmıyordu. « Nihayet vaziyeti kavrıyan müfreze kumandanı, bir ihtiyat zabitinin emri altında ıs neferden mürekkep bir ku ge- hirde alakoydu ve kendisi diğer askerlerle beraber fırka kumanda, nınm emri mucibince geri ç 18 Türk askeri bir kayadır. azzam bir ku; kerile koskoca aşılmaz ya 18 Türk askeri mu- Tâman, binlerce haini tenkil ede- bilir, Fakat Antakyallar bununla da iktifa etmediler. Ve birçok gençle? derhal asker üniformala rını giyerek bu bir avuç kahrama, ni bir yığın kahraman baline kal. bettiler, ILâtfen sayfayı çeviriniz? Mümtaz FAİK Antakyada ilk Arap hökümet * Sit yazı üç gün evvelki vekili da iki raf muhahirimizin gön i Ğ