1 Yazan: Stephan ZWEIĞ ya “Beni Merak Etmeyin Cesurum ve Cesur K Yirmi hazirandan evvel şu mealde bir mektup yazmıştı: “Dostlarınız, kaybettikleri serveti tekrar kazanmanın İmkânsız oldu ğuna kanidirler. teselli etmeniz lâzımdır. Buna ihti. yaçları vardır. Vaziyetleri hergün bi: | raz daha vahsmet kespediyor.” 25 haziranda mektuplar daha te lâşlı olmuya başladı: “Dostunuz büyük dedir. Hastalığı ir tehlike için. gittikçe artiyor. Doktorlar bile ümidi kestiler Eğer ölmeden evvel bir ker» daha gör mek isterseniz acele etmeniz lâzım. dir. Akrabalarına vahim vaziyeti & latınız.” Telâş gittikçe artıyordu: 26 Haziran mektubunda şu söz ler vardı; “Hasta dostunuzu kurtarmak için bir buhran geçirmesi lâzım. Halbux hastalığın seyri tabii gidiyor. Alka: dar insanlara haber veriniz. Vaki! kalmadı. Hasta ölüyor.” Bütün bu istimdat arasmda 7a - yalı hassas kadın sevgilisinin ne de receye kadar Onu merak edeceğini düşünerek üzülüyordu. Kendi vahim halini düşünecek yerde sevdiği in - sana vereceği Üzüntüyü düşünüyor du, 3 Temmuzda şunları yazmıştı: “Vaziyet çok fenadır. Fakat bileceğiz ?” Sonra bir başka mektupta: “Beni merak etmeyiniz. Cesurum Ve cesur kalacağım. Allahaısmarla - Bu hususta onları iz merak etmeyiniz. Cesurum. İçimden bir ses kurtulacağımızı ve tekrar mes'ut olacağımızı söylüyor. Bu hiz bana kuvvet veriyer. Allaharmarla- dık. Ne zaman rahat rahat görüşe - RI ANTUVANET:. ROMEN Çeviren. Rezzan 4. E, YALMAN alacağım,, tupta tehlike bütün sarahatile en -| latılıyor: l “Kralın ve kraliçenin hayatı mu- hakkak bir tehlike içindedir. Her ta- raftan ihtilâlci meb'uslar Parise toplanıyor. Marsilyadan âli (yüz kişilik bir ihtilâl çetesi geldi. Endişe- miz günden güne biraz daha artıyor. Kral ve kraliçenin emniyette olma- sma çalışılıyor. Fakat katiller müte- madiyen saraym etrafında dolaşıyor. Halk galeyan halinde.. Hassa asker- lerinin bir kısmı emniyete lâyık de- gil. Diğer kısmı da iradesiz ve za- yı... Mahvolmaya mahküm olan bu saltanatın etrafında birçok kanlı si- (lâhlar dolaşıyor. Daha ileri giden ih- tilâleiler kral ve 8il mahvede - ceklerini söylüyorlar. Fikirlerini ve maksatlarını saklamıyorlar. Son ak- tedilen içtimada ne şekilde imha edi cekleri münakaşa edilmişti. Geçen mektubumda yazdığım gibi yirmi t saatin bile nekâdâr kıymeti var.| 'r bir an evvel imdada yetişilmez- | 46 kpal ve ailesi için kurtuluş yok- tur, Bu kurtarmayı da ancak kade-| te bıraktık.” İ Aşık Fersen bu mektupları Brük- selde alıyordu. Ne derecede yeis i- çinde kaldığını tasavvur etmek güç bir şey değildi. Sabahtan (akşama kağar kralların, ordu kumandanları- nın ve sefirlerin ağır hareket etme- lerinden şikâyetçiydi. Mektup mektup üstüne yazıyor, uğraşıyor. didiniyordu. Askeri hare- ketleri bir an evvel faaliyete geçir- meye uğraşıyordu. Fakat Dük dö Briavnşva eski kafalı bir #skerdi. Hücum emrini vermeden evvel bir) ay düşünmek ve plân hazırlamak is- tiyordu. İkinci Frederik zamanında 2İ i İzmirde Dert- leşme Toplan- tısı Yapıldı (Başı 1 incide) dir. Ama bu Yaziyet üç, beş seneden fazla devam edemez, Bu müddet zar- fında bütün tedbirleri alarak pamu- ğun istikbalini ve hepimizin kazancı rı sağlama bağlamak lâzrmdrr. Arkadaşlar, tekrar ediyorum. Açik açık dertlerinizi ve kendi zaviyeniz- den neler yapılmak lâzım geldiğini bana bildiriniz. DERTLER ORTAYA DOKULUYUK Başvekilin bu İzahatinden sonra si- ra ile Dikili, Bergama, Menemen, Tor. balı, Kuşadası, Tire, Bayındır ve Ö - demiş müstahsilleri ve bu kuzala rn kaymakamları o yaziyetlerini bi- rer birer anlatmaya başladılar. Bu meyanda Dikili ve Bergema müstahsilleri geçen sene ekim Vazi-| yetinin çok bozuk olduğundan, bu se- ne tohumluk buğdaylarının burunma. dığını söylediler ve bugünlerde âcil çareler bulunmasını istediler. Başvekil, validen ve ziraat Umum müdürü Abidinden, bu hususta alın- ması lâzım gelen tedbirleri sordu. U- mum müdür Abidin, Orta Anadolu buğdayının bu civarda tohum'uk ola-| mıyacağı, ancak yüksek dağ köyleri. nın tohumlardan ova köylerine ve- rilmesine teşebbüs edildiğini söyledi. Başvekil bunun İçin çok acele edil mesini tekrar emretti PAMUKÇULUK PROGRAMI Ziraat müdürünlin anlattığına gö- re, hükümetin beş senelik kalkınma plânma dahil olan pamukçuluk kısımı çok geniş esasları ihtiva etmekte dir Ege mıntakası, Gediz ve Menderes olarak iki kısma ayrılmıştır. Burada yeni Akale cinsi tohumla büyük Zer- iyat yapılacaktır. Bu sene Manisa ve İzmirde derhal faaliyete geçile - TAN İdasma yüksek fiyat koyan ve sağ- Hayat Ucuzluğu (Başı i incide) hamal, ecnebi bir müşteriden hak- kından fazla para çeken taksici, o- dan soldan para koparmağa çalışan otelci, takdir edemiyorlar ki böylece emniyeti bozmak ve fırsat düştükçe para koparmak; memba kurutmak, kendi bindiği dalr kesmek ve altın yumurtlayan kazı öldürmek demek - tir. Küçük bir misal: Evvelki gün İstanbulun büyük bir otelinde, bir ecnebi müşterinin çektiği telgraf- ları telgrafhaneye göndermek mu- kabili olarak hesabma bir ücret kon- duğunu ve müşterinin buna karşı is- yan ettiğini gördüm. Dünyanm her tarafında bir otelin müşterisine, oda ücretine dahil olan her türlü kola klar gösterilir. Müşteri dilerse bun-| ları bahşiş şeklinde mükâfatlandırır, dilerse ayrıca bir gey vermez. Fakat bir ecnebi müşteriden bütün dünya - nn usulü hilâfına, meselâ, telgrafırı telgrafhaneye göndermek tcreti ye beş, on para sızdırılırsa netice, otelin yavaş yavaş bop kalması ve memlekete hariçten gelecek bir pa- ranm gelmemesi olur. İstanbul mezbaha resmini ele ela- ım: Şehrin elbette çok varidata ih- tiyacr var. Fakat bir kilo et üzerine tahammül edilmez bir resin koy-| makla bu vardatı temin eder mi* Edemez. Çünkü satış fiyatı herkesin | maddi küdretinin haricine çıkar.| Halk va et yemez, ya etraf ve ci- vardan ucuz tedarik etmenm çaresi- De bakar. Halbuki resim mutedil ol. sa halk gidasından mahrum olmaz, istihlâk çoğalır. Belediyenin de eline daha çok varidat geçer, Bazı inhisar resimlerinde de âyai| Vaziyete tesadüf ederiz. Bu resim - lerden çok varidat alınması, istihlâ - kin çok olmasile kaimdir. Resmin yüksekliği istihlâk İmkânmı azaltır. sa hem halk mahrumiyet çeker, hem de varidat hedefi | fevtolur. Şeker resminin inmesile şeker yüzünden a- Antakyalı gen muhake çlerin mesine dün devam edildi Antakyada şapka giyen gençlerden bazıları (Sağda şapka giyme faaliyetinden cânlı bir intiba) IBaşı 1 incide) ni alâkadar ettiği neticesine vararak davayı sulh mahkemesine havale et- ti. Muhtelif hâdiseler Antakya, 18 (TAN muhabirin - den) — Sancak zabıtast, bütün İs - kenderun Sancağı dahilinde her türlü içtima ve toplantıları yasak etmiştir. Dört kişinin bir araya gelip konuş - masma müsaade edilmiyor. Bası polis memurları bu kararı pek tühaf bir şekilde tatbik ediyorlar, Bunlar, cad. delerde dört kişinin bir arada yürü - mesine bile müsaade etmiyorlar. Bu bususta neşredilen kararnamenin al- tında muhafız (Hüsnü Berazi) imza- si vardır . Sancaktaki 300 bin Türkün, ana va tandaki kardeşlerine İmtisalen şap - ka giymeleri hareketi hararetle de vam ediyor. Sancak şehirlerine he - men her gün Halepten ve Suriyenin diğer şehirlerinden binlerce şapka Avusturyada gelmektedir . Fakat Türklerin bu harexetine en- gel olmak isteyenler de yok değildir. Antakya civarındaki Ordu nahiyesin- de mektebe şapka giyerek gelmiş olan çocuklar Hoca Abdülkadirin mü manaatine uğramıştır » Mektebin hocası Abdülkadir, şapka giyen talebeleri mektebe almamıştır. Bunun üzerine talebe velileri nahiye mildürüne hocayı şikâyet etmişler, nahiye müdürü de bu işle meşgul ola- cağını söylemiştir. . Antakya nahiyelerinden Şeyh kö- yünde şapka giyen halkm, nahiye müdürile jandarma, kumandanı ta » rafından tazyik gördükleri haber a » Unmıştır. BİR GAZETE KAPATILDI Beyrutta türkçe olarak cıkan (Yıldız) gazetesi, Türkiye lehinde ? zdığı yazılar üzerine Fransiz komi tarafından bilâmüddet kapa - talmaştır. SURİYE - FRANSIZ MUAHEDESİ Antakyada çıkan “Yenigün ga « zetesinde okuduk” Krallık Geri mi Dönüyor ? dık. Kurtulmamız için gösterilen gsyrete siz de yarım ediniz. Fakat çok yorulmayınız ve bizi merak et - mieyiniz.” Gene üç gün sonra bir başka mek tupta: Iman hasilst herhalde azalmamış, artmıştır. Devlet De Suriye - Fransiz müahede: İ zaman neşredileceği ve neleri ihtiva ettiği hakkında gazetecilerin sordu « Zu aunle cevap veren Suriye heyetin- den doktor Abdürrahman Keyyali/” cektir. Tecrübeleri yapılan beş, on nin ne nevi pamuk tohumundan almacak ne- ticeye göre tohumluk tevziatı geniş- iletilecektir. “Masrafları indirmek; eli #çin tohum makine. öğrendiği usullerle hareket ediyor, | ordularını sistem dahilinde ve ya” vaş yavaş hazırlıyordu. Yapmış ol- duğu plânlar hiçbir kimse tarafından ve hiçbir vemila ile ları bu vadide en etli ve mükemmel tecrübeyi yap- miştir. Neticcdö meydana çıkan ha-| “Mösyö — Mersi; Kral ve kraliçe büyük bir tel içindeler, Bir gün geç kalmak bi ketlere sebep olabilir. Cani çe kuvvet bulup çoğalmakta - Ve nihayet 1 Ağustosta yazılan Fersenin kraliçeden aldığı son mek- Acı Badem Kremi Acı badem kremi cilde yarar. Cilde hayat, düzgünlük ve tara- vet verir. Cildin kirlerini, gehir- lerini, fena yağlarını temizler. Buruşukluklarmı, lekelerini, çil- lerini, ergenliklerini, sivik ni izale eder. Çirkin çehreyi gü- zelleştirir ve ihtiyarlığı gençleş- tir Fakat acı badem kremini her- kes yapmaz ve bu kremi mutlaka acı badem yağiyle yapmak lâ- zımdır. Bu hem müşkül ve kül- fetli, hem pahalı bir iş olduğun- dan biraz acı badem, esansiyle vazelin yağını karıştırarak yapı- lan kremleri kullanan bayanlar eiltlerini bozuyorlar. Halis acı bademden pek büyük fedakârlıklarla istihsal edilen hakiki acı badem yağını krem haline getirmiş olan kolonyasıla- ve müstahzaratile meşhur ec7â€1 Hasandır ti: Ttriyatı Fransızla- rın (KOT) si kadar nefis ve ca- ziptir. Hasan acı badem yağı kremi- le Hasan yağsız kar kremini ve Hasan yarım yağlı gece kremini bayanlar seve seve kullanmakta ve eczacı Hasanı tebrik etmekte- dirler. Sabun, kolonya, Iosyon, lâvan- ta, briyantin, saç sular, sörme pudra, traş bıçağı, diş fırçaları, diş suları. 'diş macunları ve her türlü ıtriyat ve müstahzaratta mutlaka Hasan markasmı isteyi- niz ve arayınız. Hasan deposu, Ankara, Istanbul, Beyoğlu... müsaade etmiyordu.» Ağustosun; on beşinden evvel hududu geçemiyece- ğini söylüyor, fakat bir kere geçtik- ten sonra bir hamlede Parisc vara- cağını da ilâve ediyordu. Fakat Tüileriden gelen istimdat| Fersenin zihnini altüst yoktu. Kraliçeyi kurtermak için be- ven bir şey yapmak lâzımdı. nm heyecanile #evgüisini mahvet - mek için, ne yapmak lâzımsa onu yaptı, Tülleri sarayına yapılacak 0- lan hücumu durdurmak İstedi. U- zun zamandanberi Mari Antuanet müttefik orduların Fransaya bir tebliğ yapmasını istiyordu. Bu tebliğden müfritler ihtilâlcil ri korkutmak ve hareketlerini dur» durmak olacaktı, İhtilâleiler tehdit edilecek, hem de dostane sözlerle yumuşatılacaktı. İşte Ferscn kendi elile böyle bir şey yazdı. Bu o ka- dar kuvvetli yazılmıştı ki sanki Bravnşvaygen orduları hemen g8- İlp gelmiş te Paris kapılarına dayan- mış gibi bir isan kullanılıyordu. Kra içenin korktuğu başma geldi. Teb- İğ temamile aksi bir tesir yaplı. Eğer kralın şahsıma dokunulacak ve saraya hücum edilecek olursa der - hal cezalandırılacakları ve asilerin imha edileceği söyleniyordu. Bu tebliğ o zamana kadar kralı sadakatle müdafaa edenleri de çile- den çıkardı. Ve ibtilâlei yaptı. Ha- riçteki düşmanlarım kralı bu kadar sevmeleri ve himaye etmeleri Fran- #ızların zıttma gitti, Düşman ordu- lârmın muvaffak olmasile o zâmsna | kadar yapılan bütün hareketler mah | i volacak, Bastiy hapishanesinin zap - tı, edilen yeminler binlerce Fransi- zın ayaklanması hep boşa gidecekti Fersenin elile yazdığı bu tehdit, sevgilisinin mahvma sebep oldu. Yir mi milyon İnsanın kin ve öfkesini bir İ bomba gibi patlattı. (Arkası var) İngiliz Filosurda Atina, 18 — Bir filo ile buraya ge len İngilterenin o AXdeniz Amerilı Danley Pound Başvekil ve Bahriye Nazırı General Metaksasm şerefine zamana kadar Beklemiye tahammlill | ermesini aralimak leriyle çapa makinelerinin çelişmlacaktır. Bunu başarmak Üzere Ziraat Vekâletinde yeni teşkilât ya- pılacaktır. BIR SENEDE 500 BIN Başvekil ilk hamlede senelik istih- sali 500 bin balyaya çıkarmak istiyor. Şimdi seneli kistihsal 275 bin balya- dır. Bu tahakkuk edince memlekete bu yüzden 25 milyon liralık döviz gi- recektir. Adana, Sakarya boyunda, Malatya, Yeşil ve Kızıl Irmak boyla- rında, Antalya ve Trakyada pamuk zeriyatı büyük mikyasta arttırılacak - tır, Almanya, Amerikadan yaptığı pa- muk ithelâtını bize çevirmiştir. Pa- mukçuluğun istikbali çok parlaktır. OĞLEDEN SONRAKİ TONLANTIDA Halkevinde toplantıya öğleden son- rada devam edilmiştir. Menemen müstahsi ıassa Pekeldi denilen bir sed üzerinden Gidiz nehrinin ikin- ci tarafına kanallar açılarak su ver- mek suretiyle pamukların kurak mev #imdeki su ihtiyacın teminini, buna teşebblis edilirse beher dönüm başına her sene müstahsillerin birer lira ver- meye hazır bulunduklarını söyledi- ler. Böylece mevcut 100.000 dönüm pamuk tarlasınm sulanacağını ve ran- dımanın birkaç misli artmış olacağı- ni ilâve ettiler. VALININ yruya hasılat doğurduğu; hem de ik - KIkât, ücuslüğun hem doğrudun doğ- | İısadi hareket uyandırmak suretile bilvasıta yeni yeni hasılat kaynakla- rı yarattığıdır. Hayatı ucuzlatma teşebbüsü elbet- te bütün bu noktalar üzerinde dure-| caktır, Ayrıca da memlekette para - nm pahalılığı, İstihsal masrafların yüksekliği, halkın hükümetle her| günkü temaslarında kırtasi muame, leler yüzünden israfa uğrsyan 22- manın, maliyet hesaplarına tesiri gi. bi esaslı meseleler de tetkikten ge- çecektir. İşte bütün bu düşünceler dolayısi- le, Başvekilimizin Nazillide söylediği özleri, memleket Için çok hayırlı bir iktisadi salah ve inkişaf hareketinin başlangıcı addediyoruz. Ahmet Emin YALMAN | İ vurttaş Az da ole, para biriktirme- ye aliş, beş on kuruştan ne çıkar deme, damla damla Böl olur. Ulusal ekonomi ve artırma kurumu TAN ABONE VE ILAN ŞARTLAR TEKLİFİ Vali de idarel vilâyat Kanununa tevfikan dönüm başma birer hira alı- | hârak bu işin viliyetçe yapılması İ- çin salâhiyet istedi. Ve işin sekizay- da bitirilebileceğini söyledi. Menemen liler, ayni zamanda kooperatiflerin idaresizlikleri etrafında Bâşvekile si- kâyette bulundular. Bâşvekil kendi- lerine, iyi arkadaşlar ve iyi idare he.| yetleri seçmelerini ve bunun kendile- rine ait bir iş olduğunu söyledirten| sonrâ, vali de bu mevzu ützrinde e- hemmiyetle durduğunu söyledi. Müs- tahsilin dediklerinin hulâsa81 sulama işlerinin tanzim ve temini, makine ve tohüm ihtiyacına cevap verilmesi | Amiral gemisi bulunan “Kün Eliza, bet” zırhlısında dün akşam bir ziva » *fet vermiştir. mahiyetindedir. Başvekil bir aralık dedi ki: “... Herkes kendi ailesinin geçin- ün için Mânciik Şirketlerine we vacaat edilmelidir Kücük ilânlar doğrudan doğru» daremzce almabilir. Küçük 10 kuruş tadirilir. Tün gemis miahalar S İrurmstm mesi için İizumu olan araziye sahip olmalıdır. Başvekil yarın ve yarın akşam şeh- rimizdeki tetkiklerine devam edecek- ler ve öbür gün Mânisa ve Balıkesir Avusturyada krallığın yegâne varisi sayılan Prens Otto : (Başı 1 incide) piş" edilmiyeceğini beyan #tmekte - dir. Avusturyanın dahili vaziyeti AL manya Avusturya o münasebatının simdi bulunduğu hal, bilhassa bey- velmilel vaziyet ile saltanatm avdeti- ne karşı Küçük İtilâfın izhar etmek- te olduğu sarsilmaz muhalefet Avus- turyada böyle bir şey yapılmasına meydan verniyecektir. Salâhiyettar mahafil, hemen be. men şüpheli bir takım ihtirazi kayt- lar dermeyan etmekte ve kat'i mütâ- lealarını bildirmek için M. Şuşnigin üzerinden Ankaraya döneceklerdir. nutkunun metnini beklemektedir. şunları söylemiştir: “Muahedehin fransizca mettinin arapçaya çevrilmesinde epeyce zor - | Tuk çekilmiştir. Tercüme sona ermiş ve tasdik edilmek üzere Yüce Komi. serlik vasıtasile Parise yollanmıştır. Paristen gelir gelmez ayni günde her tarafta neşredilecektir. Muahededeki askeri maddeler çok | mükemmeldir. Bugünkü Suriye ordusu bütün toç İhizatile ve Fransız zabitlerile birlik- İte karışıksız olarak geçecektir. 4 milyar frangı bulan borçlar işine | İ gelince: Bundan da vazgeçmesi için Fransa nezdinde teşebbüsatta bulun duk. Mesalihi müştereke işi bizimle Lübnan hükümeti arasında halledi - lecektir. Eğer Lübnan hükümeti yuşamazsak, Suriye hususi gümrük- ler ihdas edecektir.., BİR HAİN “Halep, ten bildirildiğine (göre, Yüzelliliklerden Kilisli doktor Sadul- lah, Suriyenin Vatani partisine gir - miş ve hudut boyundaki Türkmen a- şiretleri Arap kültürüne sokacağına dair yemin etmiştir. Buna mukabil Sadullahm Suriye meb'usluklarından birine intihap et - tirileceği muhakkaktır. Doktor Sa- dullah, bir Ermeni kadar Ermenice bildiği için, Türkiyeden Suriyeye git- © miş olan Ermeniler arasında da hay- ii nüfuzu varmış ve Suriyeye gitti - ğindenberi, Türklük aleyhinde çalış- maktan bir an uzak kalmamıştır, Ankara At Yarışları Ankara: 18 (A,A.) — Sonbahar at koşularının üçüncüsü bugün muvaffa kiyetle yapıldı, Hava çok güzel ve 8e- yireiler çok kalabalıktı. Atatürk, yük sek korumları altında olan koşuları, yanlarında Kamutay başkanı ve Ba- kanlar olduğu halde balkondan sey- rediyorlardi. Trakyada Hafriyat Edirne, 18 (A-A.; — Bir aydanbe- #i“T. T. kurumunun erir'yle tarih do- © çenti Arkeoloğ Dr. A. Müfidin başkan Niğinda alpullu ve Hasköy böylükle - rinde hafriyat yapmakta olan kurum işlerini bitirmiş ve buldukları en eski ve kiymetli keramik materyeileri is- tanbula götürmüstür. u-