11 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

11 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 — "JAcı Bir Kayıp Ki isli Rifatın Teessir Uyandırdı Olümü Merh Merhumun Cenazesi, Dün Mera- simle Şehıtlıge Defnedildi , ce, D ünkü sayımızda kısa- ca haber verdiğimiz gibi, memleket çok kıymetli bir fikir ve fen adamı kaybet miştir: Doktor Kilisli Rifat... " Doktor Kilisli Rifat, memleketin ir. * fanmma, femnine, idari işlerine kırk se- nelik bir zaman vakfetmiştir. Her girdiği sahada hürmet ve sevgi ka - zanmış, her tarafta faydalı ve hayır- hı, izler ve eserler bırakmıştır. Tahsil günlerinde gece gündüz yazılar yaza- rak, tercümeler yaparak hem kendi tahsil masrafını cıkarmış, hetü aile - sine yardım etmiştir. Hayatmda da- ima iyi bir aile reisi, iyi bir baba ol- muş, nakdi sıkıntı ile geçen hayatını hatırlıyarak her iki oğlunun tahsili icin büyük fedakârlıklar etmış, ikisi- ni de Robert Kollejde ve Amerikada okutmuştur. SA Bu ckadar temiz ve hürmetli bir — Mazi bırakarak Bu âlemi ferkedebilön me:g ut insanlar azdır.. c Doktor Kilisli Rifat, hılıste Emin Çelebi oğullarından ve maruf tüccar- dan Ahmet Efendinin oğludur. 1877 — dedoğmuş, Soğukçeşme rüştiyesini Askeri Tıbbiye Idadisini ve Askeri 'Tıbbiyeyi hep sınıf birincisi olarak bitirmiştir. Doktor, idareci, muallim yve muharrir sıfatile muvaffakıyetli ve faydalı bir hayat geçirmiştir. (Verem kabili şifadır), (Sari hasta - lıklardan tevakki), (Genç kalınız), (Gençlere tenasül terbiyesi) gibi kıy- metli eserleri vardır. Doktor Mazhar Osmanın hatıraları ilisli Rifat hakkında Tıbbiyede kendisinden bir sınıf aşağıda okuyan Üniversite Ordinaryüs profe- — görlerinden, Akıl hastanesi Başdok - toru Mazhar Osman, dün bir muhar- — Firimize hatıralarını anlatmıştır: “— Kilisli Rifat, iki doktor kardeş- ten biridir. Kardeşi Operatör M2hmet "-Emindir. Ölümü, tarif edilemez boş - huk bırakmıştır. Kiliste medrese tah- Bili görmüştür. Sarıklı bir medrese- li kıyafetinde Istanbula gelmiş, evve- Jâ Soğukçeşme rüştiyesine, sonra As- keri Tıbbiyeye girmiştir. Tam kırk Üç sene evvel... Elli dokuz yaşında vefat etti. Daha mektepte iken kalemile hayatını ka - zanmağa başlamış, ailesine yardım — etmiştir. Iİkdamın Türkçülüğe dair — yazdığı eserler üzerinde çalışmış, Ev- — liya Çelebi Seyahatnamesini bugünkü — Mmüdevven haline 0 koymuştur. — Lisana gayet hâkimdi. Fransızca ve arapçayı dâ iyi bilirdi. Doktorla- — Timız arasında kalemi en kuvvetli o- — lanlardan biridir. Çok çalışkandı. Ha- — yatta muvaffak olmak için her şeye atılmıştır; fakat hiçbir vakit izzeti. nefsinden, haysiyyetinden fedakâr - lıkta bulunmamıştır. Sait Feyzi mer- — humun meşhur Tabakatülârz eserini ü — baştan üslübunu değiştirerek selis bir — İfade ile yazmış, bastırmıştır. O, za - — ten kendisini müellif diye tanıtmak- | tan ziyade, kıymetli eserleri güzel — tercüme edip okutturmağı severdi. & Mektebinden çıkmca Bağdatta je- -— ©loji tetkikatma giden bir Alman he- — yetine iştirak etmiştir. Bu sayede ma- < Mimatmı kuvvetlendirmiştir. de taşınıyor Merhum, Cenap Şehabettinin baca- nağı idi. Iki oğlu vardır: Mühendis Galip, Nafıa Vekâletinde — ingilizce mütercimi Faruk... İkisi de Robert Kollejden mezundur. Amerikada da tahsil etmişlerdir. Karantineler Umumi Müdürlüğün - de bilhassa Mütareke senelerinde, ga- ileli günlerde memlekete çok büyük yararlıkları dokunmuştur. Intizamı cok severdi. Iyi bir teşkilâtçı idi. Te- kaüt edildikten sonra Sıhhiye Vekâ- leti sây ve dirayetini çok takdir et - miştir. Istanbul Seririyatının da esaslı ve en kıymetli muharririydi. Son zama- nında gayet kıymetli bir tıbbi lügat vücüde getirmiştir. Basılmak üzere- dir. Hıfzıssıhhat mütehassısı idi. U - müumiye ve akliye ve içtimai hıfzıs - sıhhatte malumatı çok vâsidi. Olü - miyle bizi çok 'T Ve mÜte&ssir |eden arkadaşımız merhüm Kilisli Ri- fat tam insandı. Memleketini çok se- verdi. Ciddi idi. Türkçülük yolunda çok çalışmıştır.,, Cenaze merasimi erhum Kilisli Rifatın cenazesi dün lâyık olduğu —merasimle Gureba hastanesinden kaldırılmıstır. Cenaze merasiminde Vali ve Belediye Reisi Muhittin Ustündağ, merhumun sınıf arkadaşları General Besim Ö- mer, Generâl Tevfik Salim, Askeri Tıbbiye'Müdürü General Suphi. GCe- neral Refik Münir, mektep arkadaşı Profesör Doktor Mazhar Osman, meb uslarımızdan Selim Sırrı, birçok dok- torlar. kendisini tanıyanlar vardı. Tabutu, Askeri Tıbbiye talebesi el- leri üzerinde taşımışlardır. Bir polis kıt'ası alayın etrafında gidiyordu. Sıhhiye Vekâleti, Devlet Şürası, Be - lediye, Doktor Mazhar Osman, Yeşil Hilâl ve diğer şahsi ve teşekküller na- mına çelenkler gönderilmişti. Merhumun cenaze namazı Edirae - kapı camiinde kılındıktan sonra tabut yine eller üzerinde Şehitliğe götürül- müş ve defnedilmiştir. Ailesini we dostlarını taziye ederiz. BAR KÇT », SATIRLA ir ay sonra Ege ve Karade- nizde tütün satışlarına baş- lanacaktır. Bir Amerika firmasının mümessili şehrimize gelmiştir. Tütdn mübay için S gid * iman İdaresi yeniden 25 mav- ) na yaptırmaktadır. Kânunu- sanide de ayrıca 25 mavna daha yap- tıracaktır. Yeni su gemisi ve romör- körleri de Avrupaya sipariş vermek Üüzeredir * ina tahrirleri bitirilen Fatih, Beşiktaş, Sarryer, Eminönü, Beyoğlu kazalarında bina vergileri - nin yeni tahrirde konulan kıymetlsre göre tahakkuk ettirilmesi bildirilmiş- tir . Hastahanelere Yeni Pavyonlar Ilâve Ediliyor Yapı ve Tesisat İçin 1,200,000 Lira ık Tahs sat Ayrıldı 1936 senesi bütçesiyle muhtelif yapı ve tesisat için Üniversiteye 1,200,000 liralık tahsisat verilmiş - tir. Bu paradan Güreba hastanesin - de ikinci hariciye Paviyonuna mer - but olmak üzere kulak, burun, bo- ğaz muayene ve tedavi yeri masrafı için 50 bin lira, kadın ve doğum yeri- nin ikmaline 75 bin lira, hariciye am- fisi için 35 bini dahiliye anfisi için 40 bin, çocuk paviyonu haline konacak olan kuduz enstitüsü yerinin bitiril - mesi için 50 bin lira ayrılmıştır. Cerrahpaşa hastahanesinde yeni - den yapılacak birinci hariciye paviyo- nuna 350000, göz paviyonuna 100000 lira verilmiştir. Haseki hastanesinde tedavi pavi- yonuna 100.000, Üniversitede yapıla- cak diğer tesisatla yeni kimya ensti- tüsüne 250.000, eczacı mektebinin in- şasma 60.000, hayvanat ve nebatat enstitüsü tesisatına 31,000, teleskop âleti'için 26.000, hayvanat ahırma 20.000 — yemekhanenin tamirine 10.000 lira ayrılmıştır. Bir Cinayet Eski Diye Kocasile Barıştı Metresini Vurdu Ali Nüzhet Evvelki gece Fatihte bir yaralama hâdisesi olmuştur. Vak'anın tafsilâ- tı şudur: Serezler sokağında oturan Nüzhet isminde bir kadın, bundan bir müd - det evvel kocasından ayrılarak Ali isminde bir boyacı ile yaşamaya baş lamıştır. Nüzhet, son günlerde eski kocası ile barışmış ve bunu Alinin annesine haber vermiştir. Ali, Nüzheti bul - mak için sokağa fırladığı sırada o- nün eşyalarını almak üzere eski ko- casile beraber geldiğini görmüştür, Burada küçük bir çekişme olmuş, iki erkeğin hücumuna uğriyacağmı zanneden Ali, sustalı çakısını cıka- rarak Nüzheti beş yerinden ağır su- rette yaralamıştır. Suçlu, yakalanarak hakkında ta- kibata başlanılmış, kadın hastaneye kaldırılmıştır. Sarhoşluk bu! Sultana isminde bir kIz, arkadaş- ları ile beraber rakı içerek kendini bilmiyecek derecede sarhoş olmuş ve evine dönmek üzere bir otobüse bin- miştir. Sultana, yolda otobüsün ka- pısını açmış, fakat — Müvazehesini kaybederek aşağı yuvarlanmıştır. Sağ kolundan ağır surette yaralan - dığı için tedavi altına alınmıştır, Çavdar Ekmeği Üzerlerîne Daimi Olarak Etiket Konacak Belediye daimi encümeni, çavdar ekmeği hakkında belediye zabıta ta. limatnamesine bir madde koymuştur, Buna göre, çavdar ekmeği; Paspal, razmot ve ince kepekten ayrılmış, es- mer görünüşlü halis çavdar Ununa azami yüzde otuza kadar ekmek ima. linde kullanılan buğday onu konmak suretiyle yapılacaktır. Bu ekmeğin rutubeti azami yüzde 38 olacaktır. Çavdar ekmeği, pastacı, simitçi, pideci fırınlarında pişirilecek, üzerle- rine etiket konacaktır. İyi pişmesi için 125, 250 gramlık olacak, kilosu Balkan Tıp Haftası Mesaisini Bitirdi Gelecek toplantı Atina;a o'acak Balkan Tıp haftası dün merasimle kapanmıştır. Sabah saat 10 buçukta, Yıldız sa- rayı kongreler salonunda, bütün Bal kan Tıp murahhaslarının iştirakile, haftanın beşinci ve son toplantısı yapılmıştır. Bu toplantıda ilk ola - rak Yugoslav murahhaslarından Kse- nofon Sahoviç intihap ettiği mevzu üzerinde bir konferans vermiştir. Yu goslav murahhasından sonra, Rumen murahhası Dr. Ovid Alfandari, Lıpo- dol tedavisi hakkındaki konferansını vermiştir. Bunu müteakip, Yugoslav yalı profesör Milan Kitchevatz zühre- vi hastalıklarla mücadele mevzulu tebliğatını yapmış, Romanyalı Dok- tor Munteam ve Dr. Stancplercu'nun Karadeniz sahillerinde Ultra - Violet in, tahavvülâtı hakkmdaki tebliğini o kumuş, Dr. Naum, Romanyada, ço- cuğun içtimai ve tıbbi vaziyetini an- latmıştır. Türk doktorlarından Ke - mal Hüseyin, Esat Raşit, Kâzım 1s- mail ve Taptas intihap ettikleri mev zular etrafında sözler söylemişler - Celse, saat bire kadar devam et - miştir. Bundan sonra Balkanlı dok - torlar, hep birlikte otomobillerle Tak sime giderek Cümhuriyet âbidesi Yugos'av Murahhası, “Balkan Birliğinin En Hararetli u.üdaflı olan Atatürke Lerin Sadakatlerim zı Sunmak İstiyoruz,, Dedi dakatlerimizi sunmak isteriz! Demiş- tir. Markoviçin nütku da uzun uzadı- ya alkışlanmıştır. Bundan sonra, kon feransın gelecek sene, Atinada top - lanması hakkında, hususi içtimada verilen karar okunmuş ve bu suret- le Beşinci Balkan Tıp haftasmın A- tinada açılacağı öğrenilmiştir. Bu meyanda konferansın mesai şekli de tespit edilmiş olmaktadır. Âkil Muhtarın sözleri Son defa söz alan profesör Akil Muhtar da, hülâsa olarak şunları söylemiştir: —Mesaimizin sonu geldi demez - den evvel müsaadenizle, burada bu- lunduğunuz müddetçe, yalnız fikri memnuniyetle değil, kalbderi, kopan hislerle de, size samimi teşekkürleri- mi sunarım. Bu ayrılışta, hem bir a- zap hem de bir sevinç hissediyorum. Azap hissediyorum, çünkü ayrılıyo- ruz, sevinç hissediyorum. Çünkü yine buluşacağız. O halde, bir sene son - ra Atinada buluşmak üzere, Allaha - ısmarladık!,, Balkanlı hek!mler. dün de şehrimî- çelenk koymuşlardır. Müt iben, sa at (2) buçuğa doğru Topkapı sara- yı müzesi gezilmiştir. Saat dört buçukta yıldızda, Bal - kan hekimler birliği konseyi toplan - maş ve gelecek. seneki içtimam nere- de yapılacağını tesbit etmiştir. « " “Son umumi celse Saat beş buçukta, son umumi cel- se açılmış, Balkan konferansı reisi Trabzon mebusu Hasan Saka söz a- larak Balkan hekimler birliğinin ku- ruluş tarihçesini yapmış, dört seneki içtimalar hakkında izahat vermiş, Bulgar komşularımızın - toplantılara iştirak edememelerinden duyulan te- essüre tercüman olduktan sonra hü- lâsa olarak şunları söylemiştir: — Ümit ederim ki, aziz dostlarım, yurtlarınıza avdet ettiğiniz ve bu yor gunlukları giderdiğiniz zaman, kal - biniz yeni bir heyecanla dolu olarak, müşterek idealimizin ve müşterek davamızın müdafaasma devam eder- siniz: Bu hislerle dolu olarak size ha yırlı avdetler temenni eder ve bütün kalbimle “yakında görüşelim!,, de - TİM.;, Hasan Saka, nutkun Atatürkten bahseden kısmında “vaktin darlığı dolayısile, göremedikleri Ankaranın, Kemalist Türkiyenin müşahhas bir timsali olduğunu, anlatmış ve: — Oraya gitseydiniz, genç Türki- ye Cümhuriyetinin modernism, in - sanlık ve içtimai devletçilik yolunda- ki mesaisini - bir kelime ile hülâsa edilmek istenirse - Kemalizmi gör - müş olurdunuz! demiş ve bu nokta- yı uzun uzadıya izah etmiştir. Bunun üzerine heyecana gelen mu rahhaslar, ayağa kalkarak, Balkan ittifakı hâmisi olan Atatürkü dakika- larca alkışlamış ve içlerinden birçok ları: — Yaşa Atatürk! diye bağırmışlar dır. Yugoslav murahhasının sözleri Hasan Sakanın alkışlanan bu nut- kundan sonra, bütün gruplar nâmı- na söz alan Yugoslav heyeti reisi profesör doktor Markoviç dördüncü Balkan Tıp haftası isini hülâsa zin li lerini g - lerdir. Devlet reislerinden gelen telgraflar Dünkü celsede,dördüncü Balkan Tıp ' haftası münasebetile, çekılan telgraflara dovlet Fetelerin dek | cevaplari öltürmliş uaınlmlınnuştır Atatürkün cevabmnı aynen yazıyo- ruz: ğ “Telgrafınızdan çok mütehassis ül- dum. Teşekkür ederim. Balkanlı en- tellektücller arasında dostluk ve be- raberliğin günden güne daha sıkı ol- masından çok memnunum, Sayın ü - yelere muvaffakıyetler diler, selâm - lar yollarım. Atatürk İsmet İnönü de şu telgrafı gönder miştir : “Dördüncü Balkan tıp haftasını memnuniyetle selâmlar ve sayın mu- rahhasların şahsım ve ulusumuz hak- kındaki asil duygularına hararetle teşekkür ederim.” Başvekil Ismet Inönü Murahhaslar salı günü dönüyorlar Balkanlı doktorlar, bugün, erken- den Büyükadaya gidecek, öğle yeme- ğini Yat Klüpte yedikten sonra, Ya- lovaya giderek geceyi Kaplıcada geçi receklerdir. Ertesi sabah ta Bıu-saya gidecek, Salr günü şehrimize ve buradan doğ- di 11-10- 936 Siyaset âlemi | -.vusturyada Diktaötrlük vusturya Hükümeti iki mü him karar vermiş bulunuyoli Kararların biri, Başvekil Doktof Şuşnig'e bir diktatör salâhiyeti ve * riyor ve kabine âzasının kendisini sadakat yemini yapmalarını - temil ediyor. Ikincisi “Haymvehr,, nâmi le tanılan askeri teşkilâtı ortadal kaldırıyor ve bunları da hükü kuvvetleri içinde eritiyor. “Haymvehr,, Avusturya faşistli ğinin mesnedi olan yarı askeri toş * kilâttır.. Bu teşkilât, — 1928 1929 senelerinde — Avusturyad hüküm süren sosyalistlerle mücadt: leye girişmiş, iktidar mevkiinin fi şistler tarafından ele geçirilmesi içil Uğraşmış ve sonunda muvaffak ola rak sosyalistleri iktidar mevkiindet atmış, faşistler iktidar mevkiine gel miş ve sosyalistliği şiddetli bir taki be tâbi tutmuşlardı. Faşistlerin iktidar mevkiine gel melerinden sonra Haymvehr façisi hükümetin en kuvvetli mesnedi ol © makta devam etti. Avusturyanın hü: kümet başında Dr. Dolfusun bulul duğu sırada, “Haymvehr,, lerin gei si olan Prens Starhemberg Başvekil muavinliğini yapıyor ve Haymveh ler faşist hükümetin kol kanadı yılıyordu. Doktor Dolfusun feci bir suretti katli üzerine doktor Şuşnig'in hükü met başına gelmesinden bir müddel sonra Prens Starhembergin Başve kil muavinliğinden uzaklaştırılma Haymvehrin vaziyetine başka bi mahiyet verdi. Sebebi bu teşekkülün Prens Starhemberge şahsen bağlı olt masi ve ona sadakat göstermesi id Bu teşkilâtın hükümet başından u zak kalan Prens Starhemberge olması, Avusturya hükümeti için bif tehlike teşkil ediyor ve Doktor Şu; niğ hükümeti bu teşkilâtı kaldırmı yahut doktor Şuşnige bağlı olan vi tan cephesi teşkilâtı içinde ırıtm için çalışıyordu. Şimdiye-kadar-bu yolda mütead ? YERETEŞRİ AAT NS AŞ DĞ ve şahsi nüfuz mücadelesi mahi eti* ni alan ikiliklerin istismarı istenmiği fakat kat'i hareket gecikmiş, yahi kat'i hareketin dahili birtakım karl şıklıklara sebep olmasından endiş! edilmişti. Nihayet hükümet dün kat'i karar” larını vermiş ve için için ayrılıklar çinde bulunan Haymvehri ilga etmii ve bu teşkilâta mensup olanların dev let milisine iltihakını, devlet milisinif! nizami orduya tâbi olmasını kara laştırmıştır. Bu suretle Prens Starhembergi Avusturya siyasetinde rölüne son v rilmiş bulunuyor. Şimdiden anlaşıldığına göre Pren$ Starhembergin ve kendisine sadık © lan teşkilâtın bu şekilde bertaraf dilmesi bilhassa Almanyada memn niyetle karşılanmıştır. Alman ma * hafiline göre bundan böyle Avustu ya - Almanya anlaşması kuvvetlene” cek, bundan başka Avusturyadak! Nazi unsurun nüfuzu kuvvetlenecek tir. Bu mütalealar Avusturyada yıpr lan son değişiklikten hangi tarafi! istifade edeceğini VUzuh ile goster mektedir. ruca leketlerine dö: klerdir. Haftanm devam ettiği müddetçe gazetecilere tahsis eden büro, İstan- bul gazete muharrirlerine, büyük ko laylıklar göstermişlerdir. Dün gece, Tıp haftası murahhasln- rının şerefine, Dağcılık klübünde bir alaturka konser verilmiştir( Bal - kanlı doktorlar, konseri pek beğen - mişlerdir. Almanyaya karşı husumeti ile ruf olan Prens Starhembergin bu ziyet karşısında teslimiyet gösterif göstermiyeceği henüz belli değildi Fakat Avusturya hükümetinin he hangi bir karışıklığa karşı gelecek tedbirler aldığı temin olunuyor. Hâdisenin Orta Avrupada mühin akisler bırakacağı şüphe götürmez:. Ömer Riza DOĞRUL l11 Teşrinievvel I PAZAR l Bugün hıvınn bulutlu geçeceği anla - Memel- ıımııml hava vazi; etmiş ve bunu tertipte âmil olan Ha san Saka ile haftayı idare eden dok- tor Akil Muhtara teşekkür etmiş Ve: —Balkan Birliğinin en hararet - yirmi kurustan satılacaktır . H müdafii olan Atatürke, derin sa - gelince, Şimali Anadolu bulutlu, geçecek- tir. Diğer taraflar da kısmen lwlm.lıı o- lacaktır. Rüzgârlar değişik istikametlerden Şimali Anadoluda kuvvetli, diğer yerlerde hafif esecektir. Dünkü hava Dün rüzgâr poyrazdan esmiştir. s#aatta 18 kilometre, saniyede 6 metredir. Lugünkü Hava: BULUTLU 10 uncu ay — Gün: 285 Hızır: 159 1358 Hireri 1352 Rum Recep: 24 28 Eylül Güneş: 6,07 — Öğle: 12,01 İkindi: 15,10 — Akşam: 17,36 Yatsı: 19,08 — İmsâk:; 4.29 Hava tazyiki 767,0, hararet 18, sıcaklık & Sür'ati | çok 21, en az 18, buhar tazyiki 106 rütü” bet 94 70 tesbit edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: