ğ Son Fransız manevralarında bir topçu mevziinde ateş vaziyetinde bir top Asker Görüşü Fransız Ordusunun Son Manevralarından Alınan Yeni Dersler Taburlara Kadar Telsiz Postaları Orduda Muhabe: renin Vazifesi Gittikçe Artıyor Alman ve Sovyet orduları gibi Fransız ordusu da geçen Eylül ayı içinde sonbahar ma nevralarını yaptı. Bu manev- raların Şimaligarbi Fransa» da cereyan eden en son kıs- mı hakkında Fransız kay - haklarından gelen malümatı dikkate değer bulduk; oku - yucularımıza sunuyoruz: Büyük sonbahar manevralarının ikinci kısmı 'Tuluz mıntakasında, 15 - 18 Eylül arasında cereyan etti. Yüksek Harp Meclisi azasından Ge- neral Billotte tarafından idare edilen bu manevralara (40000) den fazla insan iştirak etti. Bu tatbikatların hiçbir siyasi mak- Badı yoktu; teknik bir menfaatten başka bir netice almas düşünül - işti; esasen harekâlm Cereyan saha bunun en iyi delilidir. Son manevraların çereyanına e- Sas tutulan umumi vaziyet yöyle idi Midi kanalı üzerinde ve Villefzan- ehe - De lauragais . Castelnaudrey mntakasında İki hasım arasında mu-| harebenin başladığı farzolunuyor; | şimalden gelen kuvvetler müdafi ta- rafı (maviyi); Cenuptan gelen kuv * vetler de mütearrız tarafı (kırmızr yı) temsil eğiyorlardı. ÇEKİLİRKEN Cereyan eden mürabelerde mağ - lâp edilmiş olan MAYİ taraf, gimale doğru Albi umumi istikametinde, ge riye çekiliyordu. Bu çekilişin mak - Badı, asıl müdafaa mevziini Tarne'in kolu olen Agout üzerinde tesiş et -| e arasında muharebe te - ması başladığı zaman, her iki taraf kuvvetlerinin ileri sürülmüş olan ki Tuluz garbında, Saint ia Girou hattı üzerinde Şimal (navi) taraf kuvvetleri, yavaş YAVAS çekiliyorlar ve, ileri sürülmüş Kızvmlarile, ocnu- bu (kırmızı) tarafın ilerleyişini aza- mi derecede geciktirmeY? çalışıyot- Vardı. a Cenup taraf, 12 nci, 14 üncü sene £al avcı alayları ve 3 üncü esiri leke piyade alayı ile Şimal mes in Sağma, 13 üncü, 18 inci ve öl nci Piyade alaylarile de soluna taarruz ediyordu. Geçiş için nisbeten kolay şartlar #rzeden nehir mânlini birinci sene * sımları, Germain — bulunuyorlardı. vaffakıy: Bir ağır tank hareket ve ilerleme vaziyetinde gal müstemleke tümeni (fırkası) e- sabildi. Bu sırada istihkâm kıt'ala hafif köprüler kurarak, pi rabalı vasıtalarile refakat silâhları irilmeler ve 30 refakat nın geçirilmelerine ve 3 in eden sâl- tangnm geçmelerini tel ları vilcüde getirmeye bi tile çalışıyordu. SUNT SİS Bu iş, bilhassa üzerinde durulma- ya değer. Çünkü Agout, bu geçişin icra edildiği yerde, 70 metre geniş” iliğinde ve 6 metre derinliğindedir. Taarruz eden taraf, 17 Eylül sa bahmın saat yedisine doğru icra e dilen ve bir sün'i sis kullanılmasma takaddüm eden şiddetli bir taarruz la harekete geçti, Bu sun'i sis per- desinin meydana gelişi, dafi) tarafın Mavi tarafın mükemmel bir surette tanzim edilmiş olan ateş plânı düş - manm ilerleyişini durdurmağa mu - vaffak oldu ve kirmizınm o zamana kadar ihtiyatta tuttuğu müdahalesine lüzum görüldü. gözclilerini GECE HAREKÂTI Asıl mukavemet hattınm ilerisin. sürülmüş olan mavi taraf kıt'aları kırmızı 36 ncı Tümeni mühim mu - tsizliklere uğratmakta de- vam ediyorlardı. 16 Eylâl günü ne - hinden geçiş için kırmızı taraf i çüncü bir taarruz yaptı. Buna rağ men, (mavi)nin asıl müdafaa mevi tamamen koparılıp Böyle olduğu halde 17 - 18 Eylül ge- cesi içinde bu kısım Dadou — Agont şimalindeki küçük nehir — gerisine gekildi. Düşmandan (çözülme) gece içindi yapılmıştı. Lâkin, arazinin ârızalı ol | ması yüzünden taarruz eden taraf, güneş doğmadan önce tehlikeli ola - cuk hiçbir teşebbilse girişmemişti. Iki taraf arasinda muharebe teması ancak ertesi sabah saat dokuza doğ” ru yeniden teossüs edebildi. ALINAN NETİCE Manevralarm sonunda Umumi Er- kânıharbiye Reisi General Gamelen, adenin & mavi (mü- şaşırttı. tankların zaptedilem edi. | (matbust (o mümessillerine, neticeyi rı| şöylece bildirdi: Bu mühim manevraları, 1913 yı - “İlmndanberi bu gibi harekâtın yapıl - mamış olduğu bir mmtaksda, yap - tırmış olmaktan büyük bir seviş *İduyuyorum. Bu manevralara, bü - vik bir nisbet dairesinde, müstemle- ke kıt'alarmı iştirak ettirmeği de Ar- ru ettim ve bu meyanda bir müsteii- leke fırkası da bulundu. Anavatan kıt'alarile temasta olarak hareköl| yapan bu birliklerin, ister yanyan& muharebe eden fırkalar olsun, İS * terse müstemleke kıt'alarının emri” ne verilmiş olan elemanlar olsun, hepsi ayni Doktrin ve mükemmel bir Gittiğimizi Fakat, Varılan Netice “— Hayat pahalılığı var mıdır, yok müdu! . istanbul belediyesi; Her #Y gıkardı- ğı Ekönomik İstatistikler Bülteni; ağustos ayma ait 22 inci sayısında bü sualin ,cevabını vererek, şehirde hayat pahalılığı olmadığı neticesine vardı. Bültendeki “Ucuzluk nedir?” başlıklı yazıdan bazı parçaları alıyo- rum: “Bir kısım hal kâyeti ve gazete! , pahalılıktan şi. » bu şikâyetlere sayfalarında yer vermele- ri,acaba haklı mıdır? Acaba, şehirde gıda maddeleri fistları, yük- sek ve tahammül olunmaz bir hadde varmış mıdır? Acaba alâkalı daire ve müesseseler, yüksek fiatlar ve bun dan doğan şikâyetler karşınmda ya- Pılması lâzıgelen vazifeyi, yapmıya - rak vaziyeti kayıtsız ve yabancı göz- lerle mi görüyörlar?.,, “Kim ne derse desin, gıda madde. leri fiatları, resmi vesikalara göre, İstanbulda gün geçtikçe biraz daha irtibat içinde çalıştılar. İ Bundan başka, gerek istihkâm Mt) slarının, gerekse diğer birliklerin ©| İmirlerine verilmiş olan yeni malse - menin kiymetlerini denemiş olduk. Her vasıta milkemmel surette İşl€” di; memnunum. Müstemleke kıt'aları modern har- be tamamen alışmış, onun bütün $€- illerine uymuşlardır. Bundan bs$“| şe | ka, bu kıt'aları teşkil eden eleman - lar kıymetli bir haslete maliktirler: Mükemmel bir disiplin fikrine! Bu senenin büyük manevraları - İdan çıkarılacak olan dersler pek gok tur ve hattâ bu dersleri şimdiden ortaya koymak belki çok bile erken” dir. Evvelâ şu mülühaza varittir! Bü - yük Harbin sonundanberi bu Kadar| geniş mikyasta büyük manevralar yapılmamıştır. 1925 yılındanberi icra eğilmiş olanlar tecrübe mahiyetinde İidiler. Halbuki bu sefer muhariple- e İrin antrenmanları derecesini ve mu- kavemet kabiliyetlerini de ölçmeye İ muvaffak olduk. MUHABERENIN VAZIFESİ Daha şimdiden iki netice ile kar - şılaşıyoruz: Yardımcı teşkilâtın, bil. hassa muhabere sınıfının randımanı- nm durmaksızın artmakta olduğu görülüyor. Hafif telsiz telgraf ve hattâ telsiz telefon postaları şimdi, 'bazı birliklerde, taburlara kadar ve- düşmektedir, | İstanbul gehri, yaşamanın az para | ile temini bakımmdan, dür, evvelki Bünden, bugün dünden daha müsait Şartlar göstermektedir.” “Şu halde halkm pahalılıktan gi- kâyeti ne dörece yerindedir?.,, “Düne nazaran fiatı, yarı yarıya, hattâ yarıdan fazla inen, inmiş olan herhangi bir madde karşısında müs- teklik, onu satım almakta âciz du. yarsa müstahsilin elinden ne gelir? Gerçek olan şudur: Mal pahalılaşm muştır, müstehlikin onu tedarik et - mek kudreti azalmıştır?., İstihlâk kabiliyeti azalıyor! Bültenden (aldığımız satırlardan Arlaşıldığına göre, İstanbulda hayat| pahalılığı diye bir şey yoktur, hayat | Pahalılaşmak şöyle dursun, hattâ ya. | TI yarıya ucuzlamıştır. Halim, bu ucuz gıda maddelerini ——— rilmiş Yâhzada çalışmay #rlanabilen bu postaların muhabere mesafeleri birçok kilometreye kadar uzar, * Bu, kıymeti şimdiden tahmin olunamıyacak bir terakkidir. Keza, müstemleke kıt'alarımızın kiymetlerini çok yüksek bulduk Bunlar, bir harp halide, mukave - metin ve zaferin âmillerinden biri olacaklardır.,, CÜNÜN EN MÜHİM MESELESİ En ki A ey Li Hayat Pahalımı Değilmi? RS e a —— Resmi İstatistikler, Ucuzluğa Doğru Satın Alma Kabiliyeti Çok Azalmıştır! | kesesine danıştığı zaman onu pahalı * | haklı bulmüyor musunuz? Gi | Gösteriyor Şudur: Şehir Halkının 3 İ pahalı bulması, onları satin alma kudretinin kendinde azalmasından ileri geliyör , Belediyenin, resmi mahiyette olan bu noktai nazarını, hangi esaslara istinat ettirdiğini öğrenmek istedim, m ve alükadar kimselerle bazı temaslar | yaptım. Bele: de tetkikat yapan $u konuşma geçti : — Gıda maddelerinin düştüğünü nasıl anladınız? — Istanbulda gıda maddeleri fia. nm düştüğünü, Zâhire Borsasından, Mezbahadan, Hâller idaresinden elde imiz resmi rakamlar, bize göste- riyor. Bundan başka, piyasada da incelemeler yaptık. Ve neticede an - ladık ki, yaş meyva ve sebze hariç olmak üzere, İstanbulda bütün yiye. cek fiatları son derece düşmektedir. Bu nisbet 1925 senesine nazaran ba. zi maddelerde yüzde (30) ve hattâ yüzde (40) a kadar çıkıyor . Burunla beraber ortada hayat pa- halıtığı vardır, veya yoktur, diye işi kesip atmak ta doğru olmiyabilir. Bence, bunu,'daha ziyade halkm sa- tm alma kudretiyle ölçmeliyiz. Bir mal ine kadar düşkün olursa olsun, ir zatla aramızda bulanlar çıkabilir , İşte, biz de gıda maddeleri Üzerin. de araştırmalar yaparken, bunu göz- önünde tuttuk. ve çikafdığımız (Bül- ten) de bu noktaya ehemmiyetle işa- retettik,,, — Şu halde, dedim, İstanbul bele. | diyesi, şehir halkınm satın alma ka « biliyeti, dine nazaran çok azalmış olduğu kanaatindedir?. — Vaziyet bunu gösteriyor, me - selâ 1925 senesinde, bazı yiyecek maddelerinin fiatı, bugüne nazaran, yüzde kırk derecesinde yüksek oldu. Zu halde, pahalılıktan bugünkü ka. dar şikâyet edilmiyordu . — Peki. Halkı bu şikâyetlerinde — Rakamlara bakılırsa haklı ol - mamaları Jâzimgelir. Yalnız, dediğim gibi, satm alma kudretinin azlığı... Hangi maddeler düşmüş! Sonra, muhatabım .tekrar rakam. lardan kuvvet almak istedi : — Durun, dedi, size birkaç misal vereyim: Toz şekerin kilosu 931 se . sesinde 46,64 kuruşmuş. Halbuki 935 #erlesinde 31,04 kuruşa düşmüş, Bom Celâl DİNÇER bay tertibi pirinç, 931 de 48,73 kuruş ? az Yangın Çıkarı 1 14 Yaşında Bir Kız ; dali kındaTahkikat Yapılıyor Ortaköyde Gültekin Sokağına, turan Mehmedin manevi oyla yaşındaki Suna evin KÖmüşü.. teş atarak yang çıkarmak int, tir. Suna, bu işi ayni sokakta g ralı evde oturan Reminin tegyıy ya” yaptığım söylemiş, her İki suç, Ye yakalanmıştır . Zorla şarap içirilir mi? Kazlıçeşmede oturan Hasanı,, kı zı Emine, kocası Ramazan kendı” ne şarap içirmek İstemesi? Ktzmı bu yüzden aralarında kâv&â ikta tir, Ramazan, şarap şişesini #Adnm zerine fırlatmış, sise hanlar iz nenin eli yaralanmıştı. Riâzı,. adliyeye verilmiştir . Ada vapurunda bir 0 Dün sabah Büyükadadan “e, ferini yapan Kadıköy yl Mi gazdan Kmalıya gelirken bir de © dümeninin tutmadığı Börü" Ve Vapur fener istikametine doğrü Yol almağa başlamıştır. Vapur ei İsmail kaptan ani bir manevra ile vapurun istikameti Burgaza çevirmiş, fakat bu sarsın yolcular arasında oldukça telâş V “ yandırmıştır . Bu vapurla İstanbula inen mek * tepliler şaşkmlıkla öteye beriye kt Kaptan köprüstinden makine 8 idare edilen dümen manevra yapıda * Ymca arızanm araştırılmasma b*$“ lanmıştır. Ayni zamanda tayfalıf Vâpurun o arkasındaki el dilmenii kullanmağa başlamışlar ve kaptana muhabere ederek vapuru Kmahadir YA Yanastırmışlardır., Kmaldan da ayni şekilde hareket edildiği sirada arızanın mahiyeti an- Jaşılmış, portatif iskemlelerden biri» 4 he a. emiş, İ mağa başlamışlardır, | sinin makineye sıkıştağı görülmüştür. Sandalyenin yolculardan biri tara fından farkına varılmadan bırakıl - | Mığı zannedilmektedir. Bu suretle vas vur köprüye 20 dakika geç gelmiş « tri . “ g7 en — İhraç edilmiyen mal bedelleri Bazı memleketlerden ithal eğilen allara mukabil altı ay zarfında ih. vcat yapılmadığı takdirde bu malla, rm bedellöri de, gıda maddeleri üzerin. şleri bir kararname ile ev « velce hazineye kalıyordu. Bu karar. Jhamenin neşrinden evvel gönderilen malların yukarıki hükme tâbi * | yacağı alâkadarlara bildirilm ubairaz Şirketi Hayriye tarifesi Şirketi Hayriyenin sonbahar tari. fesi yarından itibaren tatbik edile sk. tir. Mekt ni de kış mesaj saatleri tatbik; kaş mı a başlan. dığı için a zırlanı :epler açıldığı ve dairelerde Yeni tarife bunlara göre ha. ıştır. iken, 934 de 32:08 kuruş olmuş , Beyaz peynir, 831 de 71,08 k iken 935 senesinde 14,5; deyağ Trabzon cinsi, 931 de 148,22 kuruşken 035 de 72,02 kuruşa, Yu - murta tanesi 3 kuruşken bir kuruş 85 paraya düşmüş. Makarna, 985 ten itibaren tedricen inerek, 23,21 kuru. sa, fasulye 24,25 den 11,5 kuruşa, zeytin 36,81 den 28,73 kuruşa, Pata tes 4595 tan 627 kuruşa, sabun 48,08 kuruştan 20,21 kuruşa diişmüi Rumeli cinsi odun 931 de 260 iken 885 te 1,33 kuruşa ,kömür 6,47 iken 4,08 kuruşa düşmüş , — Fakat, dedim, ya yemek yemekten fi urım .Bazı yiye: suzladığını kabı yanda giyecek yi 2 kuruşa, sa. samak, yalniz baret değildir. sa. cek maddelerinin y. ul edelim, Fakat öte maddeleri de var! 7 m eğyası fiatlar; henüz yüksekliğini salağa e Fakat bu yüksekliğin, umumi ; g eviyesi Üzerinde bilmem yi mem yiyecek fi. atları kadar mücüe mi e kad sir olur mu?,,, Görüştüğüm Zât, bir çok noktalar. da, benimle ayni fikirde olduğunu saklamıyor, fakat hayatın pahalı ok. duğunu bir türlü Kabul etmiyordu. Yaptığım gi rüsmehin sonunda ü kimiz de eski bir tekerlemenin doğ « ruluğunu tasdik noktasında birleş. miştik : “— Deve bir akçeye düştü? ştü?..., “— Alamam oğlum “— Baba. Deve bin akçe...» “— Ne duruyoruz. hemen bir deve alalim'” Salâhattin GÜNGÖR kağ <