LT BEAN AcıHakikatler || *a81k. Sarı No, 66 Unutulmıyacz En büyük aşk film LÜM Fransızca sözlü film, bu perşembe akşamı 1 Gala müsameresi halinde Y. Sinemasında Gösterilecektir.” Baş rollerde; FREDERİC MARCH ve MERLE OBERON ERBERT MARSHALL in Ga şimdiden alınabilir. mn? AVE BENJAMINO GiGLiı MARA Önümüzdeki perşembe akşamı MELEK sinemasında, numaralı biletler şimdiden satılmaktadır. Telefon: 40868 Mevsim in ilk şaheseri PERİSİ Yazan ; İmra ının Soğanları Ziya Şakir Bizim Bay $. Güngör Hududu Geçerek Türk Toprakları- arr si çen na Sığınanlar Canlarını Kurtarmıştı 5109 teen duğunu da elbette gi seal Adanın bu esk ekete | du le şimdi en yeni ve en İş ran | hapishane olmasının da bir (Osmanlı Bankası) | ta şu korkunç ses yükseliyo; erin | Mam H bütün yuvalarını ida Rl uğunu 'da t Herkes bilir alâtadaki nüz dür “UNUTMA BENİ” filminin UNUTUL- MAZ YILDIZI, DÜNYANIN EN TAT- LI SESİ ni saydığı n ide tam üha esi, se Ancak, | çay, Türk toprak- > di suçluların gön Mm za usulünün yeniden tatbik e bilmişlerdi. — Halbuki. (meşr soğan fiyatı yilkselmedikçe İmvalinin 9 İsoğanlarır inde « meş | © sirada, Türki satmâk niy Şu halde, çokt - |miz o nefis soğanları ancak soğa haya çıktıktan sonta yiyebileceğiz ve ularm yetiştirdikle sarm cezasını biz talihsiz suç çekeceğiz... ve Rus donanmaları İst yor. Bu İrsatı a geli - kaçırmıyalım) diye birçok #afdilleri iğ erek bu hareketlerine iştirak mişlerdi, u suretle; iki dost millet arasmd. ) ilin edilmişti. Ve, miş, rütiyeti; # mdan mütevellit ürklere bütün mazinin felâ Bu Perşembe aksami SÜMER Sinemasında Çiganların kralı ALFRED Sinemanın keşfinden bugüne kadar çevrilen sesli ve sessiz komedi filmlerin EN GÜZELİ LOREL HARDI Hindistanda 2 saat kahkaha LOREL HARDİ TATLI BİR ECNEBİ ŞİVESİLE TÜRKÇE KONU- ŞUYORLAR FİLİM BAŞTAN NİHAYETE KADAR TÜRKÇEDİR önümüzdeki iPEK Sİ, PAZAR yese TESİ, PAZAR gece- cuma akşamı sinemasında kanlar)” Bereket versin ki, soğanın kıymeti, | de büyük .i İyet göstermişler; , | (dostluk, vefa ve mi bet) lerin- den hiçbir şey esirgememişlerdi. İ Büyük bir hakikat olarak şunu da Türk Ermenilerin , Türklere karşı sy; abele etmişler; artık en- rikalı işlerden vazgeçilerek, iki mil. m yedi asır devam e-İr en temiz ve dürüst hayata avdet| etmeyi arzu eylemişlerdi. (Bugünkü gibi, gözümün önündedir. İlk intihap ie Beyoğlunda, ak sakalir ni papazı, nutuk veri tile sadı kokulu bir nesne si ıpıldıktan sonra dan JUANITA Büyük temaşal: fantazi muzıka- Unın takdimi münasebetile BUYUK MUSİKİ GALASI Bu filme Kübali DON ALFON- SO DOS CASTROS. ork ALE teleri çivarlarındaki Tü rini (katliâm) a başlam; lerce masum Türkün ve Türk aske rinin hayatı bu kanlı) tanbaşa bir facia tari. ir. anı ne kadar pahalı yesek, ken baygın k fna eden tertip m Boyac yetten sonra li e idare eden an) getirtilmiş ve Osmanir Meclisi Meb'usanmda meb-| p usluk etmiştir... Hey gidi gaflet, hey.) | ağ ihten itibaren, ârtık kan- hududu aşmu meşruti - leri için numaralı biletler | şimdiden satılmaktadır. m soğanın medel e yeri yüks Dir: miyen bir sam prakları ve taşları örüldü en sonra Soğan e bir tarih vesikası ol- Biz, bü topraklarda | nuş : Pek çok sevüi . Bu topraklarda gömülme - ETA eleri başlamıştı. LILİAN 1599 da La Haye'da (sulh kon-İyyi feransı) açılmıştı. (Minas Çezar)| Diye bağırmış. ve hepimizi ları, derhal bu konfe İsür hüngür öğlatmiştı dayanmışlar; İ bizi vediyorlar. me Varlığımızı, anisak öllâhlarımızla ko- | iniz yıldız HARVEY Pek Yakında TÜRK KaraGüller z tarzda görülecektir. Sinemasında ilâç olarak haylice büyük |9Z82 Yiyenler pek iyi bi duğunu söytiye, Şu kadar ki mi ar. | fet Fa fr an nan suyu çıkarmak (. | gildir. Onun için yemekleri vsiye etmişler. İmen daima soğan k Ir bir geydir. Ancak, piştikten sonra İ © kadar hiin- ol. astalarm İdr, My Ermeniler, SU UNU $i hürriyetten, bol bok istifade İmiye başlamışlardı. ada: başlamışlardı. Bun-|1 koparmıya muvaffak | Sahne - arkadaşı Mevcu WILLY FRITSCH d mektep İdi. Soğanm tabiat ve m ha il çıka ine birçok mektepler 7 leniyet tari de da da bir ş yorlar; yeni yeni gazı niyet tarih t için İlerinde olduğu gibi tababet tarihini olamamışlardı. — 1905 te, bir cuma selâmlığında (Ablüdhamid) e bomba atmışlarar.| , Fakat bu harekette de — hiçbir su- çu ve günahı olmıyan — 72 Türk müslüman ve hıristiyanın parçalan- masmdan mütevellit bir cinayet le- kesinden başka hiçbir şey kazana - mamışlardı. — 1906 seni Kafkasyadaki Er. meniler için büyük bir felâket do- Zürmuştu... Çarlık Rusyası, artık| n tamamile imhası- bütün Ermeni vak:fi met zaptediyı Hattâ bununla da iktifa edilmiyerek; (Bakü) da n - Nahcivan - Şoşa - Kat . Ermenilerin topluca bu. Tunduğu kasabalarda yerli halk Tiden giz! teşvik ediliyor; Erm ni mahallelerine taarruzlar ve hü cumlar tert Gece miyen ufuklara dalı — Kolisin pislikleri, rez bu sevgimi soğutmadı... Sevdi bağlandığım, ne?.. Herkesin bildiği daha doğrusu, herkesin kendine gö- re bir mâna verdiği şey, neye saklı - yayım?.. Ben, nekadar örtmek İs sem, O, apaçık duruyor... bir şey gizlenir mi? Iclâl, söylerken, Mevlüt, Sun'ulla- nı büktü: — Ne demek istiyor? Anlıyama - dım Diyen bir sorüşla göz kırptı. Me aldırdı; Bi&İ, iki- İvorlar; her | Ermeni mezarlıklara gi bu yı yorsam, onun sahne ile olan “İiçin seviyorum... Ortadaki | yum? Onda da sevdiğim, gene ne #evgisi... y Istanbul ve Anadol ardr... Türk gençleri, Türk zab eli (mukaddes ye) leri uğrunda çan veren (Ex şehitleri) ni takdis eyliyorlar. rahat ve istir; i feda ederek konserler, ti ar, mlisamere unun | öşesinde, siyasi klüpler açıyor le mi r, DU ga Gene t- at» 3 r tertip ediyorla, arm hasılatın: Ermeni fikaralı rma veriyorlardı. (Arkası var) K YEMEK e LİSTESİ Hafif yemekler — Kuzu pirzı Ağır yemekler — ettiriliyordu. Çarm sn | imambayıldı, baklava olası, makarn nattir, kaysı kompostosu . Talaş kebabı, Yarısı Mahmut YESAKI Hıçkıran bir gülüşle omuzları sılıyordu: — Evet... Garip değil mi? Bilmi:| orum! Ej Celil Mahiri hâlâ Anlatabiliyor sar. sevi- ilişiği mus Üzerine yarı iliştiği masanm ke- ha bakmış; Sun'ullah ta dudakları. | uarından yere sıçradı; kadehine ra» kı koyacaktı; birden durarak sordu: e o? Sizi, pek neş'esiz görü- orum... Gilüyordu: Sarhoş oldum gal sikiy ktan dön -| müş te, 5 nde insanlara rast-|v Yamış gibi gözlerini açarak bakıyor- | lâl, öblirlerinin cevap verm A? Canmızı esine ağır, tok bir sesle: — Hayır, Ielâl Hanım, dedi.. Sar- | | İlelâlin hoşuna gidiyordu. Genç İkadar sarmadı... İde böyle ehemmiyetli yeri bulunduğu- kokusuna bak- çinde yüzde sonra, 1,62 nisebi ve 13,69 nisbeti 1 lu maddeler bulunduğunu çıkarmışlardır. Bu tal lılar arasında soğanın neden dolay değerli bir gıda sayıldığını İyice an latır, Fakat ayni zamanda eski damlarınm mideleri şimdiki insanla- rın midesinden daha pek çok hazı W olduğunu da gösterir. ğan sebzeler arasında kı ce bir gıda olmakla beraber pişmeden yenii- diği vakit — kokusundan başka — İnsanın midesine ağırlık verir, mide- Yi ekşitir, Soğan yedikten sonra mi- deden gelen gazların zahmetini de çi aman â- hoşluktan a, bizler, fenayız. Oras: muhakkak... Yalı şurası da muhakkak ki, çok güz konuşuyorsunuz... Biraz keyif oldu» nuz, İçiyorsunuz, o kadar da olmaz sanız, kabahat... , eğildi, tesbihini yerden aldı: — Çok güzel konuşuyorsunuz, Te- lâl Hanım... Hem güzel, hem doğru söylüyorsunu Onun, teklifsiz, “babayani” hali, ka- din, yüzüne baktı, gülümse- di, sonra dudaklarını büktü: — Güzel mi söylüyorum, bilmem; fakat doğru söylediğime eminim... Beni, artık, sahneye çıkmak, rol al- mak, pek o kadar alâkadar etmiyor. Hevesim kalmadr, dersem, bununla, maymun iştahlılığıma hükmetmayin.. Hayır! Ben, şıpsevdi, maymun İştah- k değilimdir... Sahneye çıkmak, oyun oynamak, beni, umduğum, sandığım Beni saran ne? Bİ. yor musunuz? Başını, öne doğru eğdi ve Sun'ul- laha, Mevlüde bir şey söylüyor- müş gibi sesini kisarak: — Kulisin havaar.. dedi. Beni, Çünkü s0-|s sizden daha | ile 5 ölçüde C. vitamini kalm İsoğunda bunlar bulunduğundan köy- lülerin çocuklarına çiğ soğan yedir - meleri de haksız değildir. karın bu İJAÇ Adeta bir moda ol kat bu zamanda soğanın ne İmişi, ne de pişmişi ilâç olarak yedi İrilemiyeceğinden eczacılar onun hü- lâsasını çıkarırlardı. Bu usul artık moda ol: mıssa da, pişmiş soğan f: lar, BÜN ağarmaya başl Nu çorba içtreyi pek severler. Doğrusu bu alafranga soğan çorbası, sârh yenilecek bir yemektir. LOKMAN HEKİM Kokusu, renk- leri, Işıkları, her şeyi değişik bir ha- ve Doğruldu, ellerini masaya dayadı, içini çekti; — Dün gece, sizi buldu, buluşuma, hepiniz şaştınız, mi? Hem çok şaştınız... Her hald: o saatle, beni beklemiyordunuz. Bilâl, tortop ettiği tesbihini, bir avucundan öteki avucuna aktarma ediyordi sunuz; O halde, karşılıklı doğru ko- İnuşalım... gözlerime, ihanamadım! iclâl, kesik kesik gülüyordu: — Ben de kendi kendime inanmı- yordum. Eğer gündüzden apartma- na uğrıyan, beni soran olduysa, Ma» iştir. Evet, hakikaten anneme git- tim, m » başmı kaldırmıştı, gözle - rini kırpârak baktı: -— Val biri uğramış ama, kim uğramış, pek iyi hatırımda değil, ar- kadaşlardan biri söyledi: apartmana Soğanı yeni hekimlerin, bir arelık, | e |karaciğer hası olmadan da pek lezzetle içilecek ve| İ kere alıştınız, yapamazsımız... — Mademki siz, doğru söylüyor-'1 Sizi gördüğüm zaman, ben | dam Zaruyi, anneme gittiğimi söyle-| Tavas Asliye Hukuk hâkimliğin -| en: Davacı Tavasın Yaka mahalle - sinden Çontak oğullarından Halli oğ- hmet an davada; bir k ak oğullarım » ipliğine hüküm verilmesi istenilmiş olmakla yapılmakta olan duruşması -| na: Merkumun hayat ve mematınm ul bulunduğu namma çıkarılan mdaki meşruhat ve Ta » vas askerlik şubesinden sorulan sor- ra verilen cevap mündericatından lmış olmakla kani maddesi M. il apılmasma mahkemece karar veril-| ığundan merkumun hayat ve mematmdan malümatı olanların du- uyma günü olan İ Teşrinisani 1937 5, geri dönüp gitmiş... Jelâl, omuz silkti: — Madam, o sırada dışarı çıkmış» eme gitmiştim; niye- gün kalmaktı... apartmanı p, annemle birlikte otu Bili du: — Yapamazsınız tesbih çeker gibi söylüyor- Bir Ben, evde Iki gece kalacak oluyorum, pat Yapamazsınız, dünyada İZ. irlenerek bağırdı: Uzatma artık, | Hanım... Mevlüt, — Eh, anladık.. Iclâl, gene onları unutmuş gibiy- di; — Yapamadım... Erkenden iyamadım... Gece doğru, sıkmtı bastı... Öyel Boğulacaktım. intamam. yat - geli. Evden, nasıl fırladığımı miyorum... Ne yapacaktım, ne gelmiş, kapıyı çalmış çalmış, açtıra-| idevektim? Onun da farkında de -| ğildim... Beni, ev sıkıyordu... Hattâ, | h Tepebaşı Dram kısmı akşam 20 de ğ akbet İstanbul Beleriyesi Şehir Tiyatrosu gu İY Emmi Operet kısmı Yarm gündüz 14 | Çocuk Tiyatromu MM HALK OPERETİI pek yakında kış Operetlerine bi SE . YEK Büyük operet 3 perde * Muzik Seyfeddin Sezai Asaf mam tarih saat 10 dan evvel Tavas asliye hukuk o mahkemesine (bildirmeleri ilân olu (26182) or Durdu, Mevlüda işaret etti; — Bana, rakı veriniz. Mevlüt, kadehi doldürdu, uzattı; genç kadm, ağır ağır İçti, Sun'ulla- bir çatala batırarak vermek is - küçük elma dilimini elile aldı; Mevlüdun da meze vermek İstedi görünce: — Yetişir, dedi... yı ufak ufak dişliyordu: — Gündü zevkini kaybettim, inanır mi Bilâlin gözkapakları, gözleri Üs « tilne bir kepenk gibi inmi, — İnanırim.. Ben de öyleyim. karardıktan sonra neş'em geli- iz? Gü yor... Ielâl, sevinçle ellerini çırpıyordu: — Bravo Bilâl Bey, ben de öyle - Joldum... Tamamile öyle... Sun'ullahla Mevlüt, biribirlerine manalı manalı baktılar, Bilâlin söz- leri genç kadmın hoşuna gidiyordu; ve ikisi de onun vakit vakit söze ka” rişmasma ses çıkarmıyorlardı. Telâlin sevinci, Bilâli uyandırmıştı? (Arkası var)