Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—— 2 —— ——— Ankara Mektubu Ankarada Kurulan Büyük Konservatuvar Türk Musikisi Doğuyor Müstakbel Müziğimizin Malzemesi Halk Musikisinden Alınacak - 'Ankara, 4, (Tan muhabirinden) — Ankarada kurul- muş Olan konservatüuvarın teşkilât ve vazifelerini gös- teren kararname Teşrinievvelin 15 inde yüksek tasdika sunulacak ve bir iki gün sonra da tedrisata başlanacak- tır. Büyük gayeler_zü_den bu müessese hakkında alâkadar 'we salâhiyet sahibi bir zat bana şu izahatı verdi: JANKARA KONSERVATUVARI “— Maarif Vekâleti bu sene, An - kara musiki muallim mektebi binası içinde bir konservatuvar açtı, kendi- sindep büyük hizmetler beklenen bu müetgeseye büyük ehemmiyet verdi ve Türk musikisini yaratmak yolun - ; Ga dlmmiş tedbirlerin verdiği netice- | değerli hocaların elinde tetkik ve I ile tâbi tutmak için büyük feda - M Ğk yaptı , kara konservatuvarmın gayesi na, İlrk müziğini inkişaf ettirmektir. ü fikrin tatbikinde kullanılacak .nlzeme ,başka memleketlerin musi- —Aisinden almmıyacaktır. Bir iki tec-- rübe geçirdikten sonra Şunu kafamı- /za yerleştirdik ki bizim müstakbel Türk musikisi ancak bugünkü halk musikimizin üstüne kurulduğu ve o- ( Bün işlenmesinden vücut bulduğu za- man “milli musikimiz,, olabilecek - Ür. Maarif Vekâletinin, profesör Hin- denit tarafından verilen rapordan il- ham alarak, verdiği ilk karar, köy Türkülerimizi söylendikleri yerlerde ve hakiki şekilleriyle zaptetmek ,son- ra onların üzerinde bilgi ile işlemek olmuştur . Yarmki milli musikimiz, bugünkü halk musikisinin Türk ruhundan ko- pan temeline dayımncakur ÜÇ ŞUBE “Ankara koönservatuvarı üç büyük gubeye ayrılmıştır : 1) Opera kısmı, 2) Temsil kısmı, 3) Orkestra kısmı. Tahsil müddeti altı sene olan bu gubelere orta mektep mezunu tale- beler almacaktır. Bugüne kadar ha - riçten müracaat edenlerin sayısı 20 dir. Fakat musiki muallim mektebi -- nin müstait talebelerinden ayrılan bir bu kadar talebe ile ve daha mü - racaat edeceklerle talebe adedinin — B0 - 60 1 bulacağı tahmin ol kta- dır . , ; Opera kısmma ayrılan talebeler | halk musikisinden doğacak ve ilmi ? metodlarla işlenecek olan yarmki | müziğin elemanları olacaklardır . Örkestra kolu, bilhassa musiki mu- allim mektebi talebelerinden teşkil olunmuştur. Zira bu talebeler ,bu sa-- hada senelerdenberi yetiştirilmekte - dirler . ; TEMSİL ŞUBESİ Bugün için hâlâ yegâne tiyatro mektebi olan Darülbedayi, iyi ve kö- tü taraflariyle bir yana bırakılırsa, memleketimizde temsil san'ati namı- na iftihar edebileceğimiz hiç bir mü- essese yoktur . Ankara konservatuvarı içinde bir de temsil şubesi açmakla bu büyük ihtiyaca cevap aramak kararını ver- miş bulunuyor. Maarif Vekâleti İstanbul Şehir Ti- yatrosunun kıymetli elemanlarından istifade etmeyi lüzunilu görmüş ve konservatuvar için Ertuğrul Muhsi- nin yardımımı temin etmiştir. Ertuğrul Muhsin yarın Ankaraya gelecek ve ayın altısında yapılacak o- lan ilk seçme imtihanında hazır bu - lunacaktır. Tiyatro kısmının en mü- him derslerini Ertuğrul Muhsin der - uhde edecektir. Ayni şube için Avrupadan çok ta- nınmış bir san'atkâr da getirtilmek- tedir. Alman mütehassısı Ebert, bil- hassa tiyatronun nazari kısımların- da ders alacak ve mutlaka mektebin. TAN —— 500 Mahküm Edirneye Gönderiliyor İmralıya da Yeniden 120 Mahküm Yerleştırilecek Edirnede yapılan asri hapishane - de tetkiklerde bulunan Hapishaneler Umum Müdür vekili Mutahhar şeh- rimize dönmüştür. Edirne hapisha- nesine gönderilmek üzere muhtelif yerlerden 500 san'atkâr mahk m se çilmiştir. Bundan başka İmrali a- dasına gönderilecek yeni 120 mah - küm da ayrılmaktadır. — Bunların içinde balıkçılıktan, zeytincilikten ve Üzümcülükten anlıyan kimseler de bulunacaktır. — Ayrıca Ödemişte de ziraj bir hapishane açılması karar - laştırılmıştır. Hapishaneler Umum Müdür muavini Mutahhar bugünler- de Zonguldağa giderek Adliye Ve - kâleti tarafından satım alıman maden ocaklarmda — tetkikler yapacaktır. Bu ocaklarda çalıştırılacak olan 500 kişilik ilk mahküm partisi bugün - lerde Zonguldağa gönderilecektir. Fındık İçin Yeni Fiyat Geldi Almanya İç Fındığa 72 Kuruş Fiyat Koydu Almanyadan şehrimizdeki alâka - darlara, iç Giresun — fımndıkları için Alman fındık ithalât dairesinin sif Hamburg 72 kuruş fiyat koyduğu bildirilmiştir. Fiyat iyi olduğundan Almanyaya yakında mühim miktar - da fımdık ihraç edileceği umulmak - tadır. Bundan başka İngilterede fmdıklmımzı Ti *72/kuruşrfiyat nt a en değerli uzuvlarmdnn biri olacak-; tır. . hu ANKARA KONSERVATUVARI- NIN DİĞER MUALLİMLERİ Konservatuvar için şimdiden yardı mr temin edilen hocaların büyük bir kısmını Türkler teşkil etmektedir . Türk ruhunun dili olan Türk mu- sikisinde, çocuklarımızı Türk san'at- kârlarmın karşısma oturtmaktaki zarureti Maarif Vekâleti çok iyi his- setmiş bulunmaktadır. Fakat teknik bakımmdan garp san'atkârlarından istifade etmek te ayni derecede bir zaruret sayılmaktadır . Konservatuvarın Türk hocaların - dan Hasan Ferit, Necdet Remzi, Ne- cil Kâziım, Ali Cemal ve Ferhunde Cemalin isimleri başta geliyor. Ya- bancı memleketlerden gelecek hoca- larm kat' listesi henüz tesbit olun - mamıştır . Doktor Munk Türkiye İçin Diyor ki: “Türkiye Çabuk Dirilmiş Memleke- tiniz Modern Müesseselerle Dolu,, Yalnız Almanyanın değil, dünya - nım en tanınmış âlimlerinden olan Berlinde Martin Luther hastanesi başdoktoru Profesör Munk, şehri - mizdeki tetkikleri ve konferansları- nı bitirmiş, dün akşam memleketine dönmüştür. Bir muharririmiz Pro - fesör Munk ile hareketinden evvel konuşmuştur. Bu — maruf profesör demiştir ki: — Türkiye ile Almanya arasındaki dostluk yalnız bir silâh arkadaşlığı neticesi değildir. Almanlar, kendi mukadderatını kendisi tayin eden her millete karşı derin sevgileri, say- giları vardır. Türkiye ise bu çeşit — milletlerin önünde yürüyor. Memle- — ketinizi yeni tanımıyorum. Türkiye | hakkında çok şeyler okudum, bilhas- #a Türklerle arkadaşlık yaptım, fa- “kat bu seyahatimde eski okudukla- — gımdan ve gördüklerimden çok daha — fazla şeyler öğrendim. — Ankarayı nasıl buldunuz? Tıp | — müesseselerini gezdiniz mi? — Bu kadar sene istibdat altımda, karanlıklar içinde kalmış olan bir milletin bu kadar az bir zaman zar- fında pek büyük işler başarması, hepsinde de muvaffak olması 'hay - retlere değer. Ankarada ilk göze çarpan şey Büyük Şefinizin ve mil - letin ilerleme yolundaki gayreti ve çalışmasıdır. Türkiyede her şey plân dahilinde yapılıyor. Şimdiye kadar bircok ye- ni yapılmış şehir gördüm, fakat bun lardan hiçbiri Ankaraya benzemi - yor, hiçbiri Ankara gibi usul ve plân dahilinde yapılmış değildir. Hastane lere gelince; onlar da çok mükem - mel, çok modern doğrusu, Türkler çok yaman şeyler, çok iyi şeyler ya - ratmışlar, çok çalışryorlar. Ankara- da nümune hastanesile hıfzıssıhha enstitüsünü çok mükemmel buldum. Eskiden bana, bu kadar yorul - St B lândaya da mühim mıktarda ,fmdık gondenlecektır Üç Kaza Dört Kişi Yaralandı Bi- rinin Parmakları Kesildi 1 — Evvelki gece saat 3de Şişli- den geçmekte olan şoför Arifin İda- resindeki 1795 numaralı otomobil sütçü Halilin merkebine çarpmış ve merkebi ile sütçü Halili ağırca ya- ralamıştır. — Otomobil içinde bulu - nan 12 yaşlarında Süzan da sarsın- tıdan yaralanmıştır. Yaralılar Bey- oğlu hastanesine kaldırılmışlar Suçlu şoför de yakalanmıştır. 2 — Şoför Selimin idaresindeki 21 numaralr Edirne kamyonu Gülhane Parkı önünde Yaşar oğlu Mehmede çarpmış ve ayaklarından tehlikeli suürette yaralamıştır. Yaralı Gül - hane hastanesine kaldırılmış, Suçlu şoför de yakalanmıştır. 3 — Dün saat 10,30 da Kılıçalide Könservatuvarın önünde 1007 nu - maralı vatman Ömerin idaresindeki tramvay arabasından yere atlamak istiyen 12 yaşlarında Tahir tramva- y altıma düşmüş ve ayak parmak . lart kesilmiştir. Zavallı çocuk der - hal Etfal hastanesine kaldırılmıştır. muş bir mı)letîn derhal yıldmm Bi- bi harekete geleceğini söyleseydiler, kat'iyyen inanmazdım. Fakat büğgün Türkler buna muvaffak olmuşlar - dır. Yeni Türkiye eskiyi tamamile bırakmış, her sahada yeni işler, Yeni yollar üzerinde ilerliyor. — Burada gerek üniversitede, ge- rek diğer müesseselerde çalışan bir çok ecnebi profesörler vardır. Bunla. rın bazıları — Almanyadan ıynlmrı kimselerdir. Bunları tanır Cürmü Meşhut Mahke- mesi Dün de Çalıştı Suç İşlerken Tutulan Birçok Kimseler Mahküm Edildiler Dunlın müuhakemeden biri: Kendisine lâf attığı iddia edilen Na- zire ve suçlular mahkeme huzurunda Dün pazar olmasına rağmen, kanun mucibince Ad- liyede nöbetçi kalan birinci ceza ve dördüncü sulh ceza mahkemelerinde cürmü melerine bakılmıştır. Her çalışmış ve otuzdan fazla mışlardır. Dün görülen davalar Eyüpte Hüseyin isminde birisi a- lacak meselesinden dolayı Ramazan ismindeki bir şahısla kavgaya tutuş- muştur. — Paçacılık yapmakta olan Ramazan bu sırada bıçağını çekmiş ve Hüseyinin üzerine saldırmıştır. Hüseyin de kendisini müdafaa etmek maksadiyle eline geçirdiği bir odun- la mukabelede bulunmuş ve iki mü- tecaviz biribirine girmişlerdir. Bu esnada 'oradan -geçen İhtiyat subay- lardan Sahri har ikisini valkalımanak | V zabıtaya teslim etmiştir. « İ Dün %pum mühakeme neticesin- de Ramazan dört gün hapse mahküm edilmiş, Hüseyinin de 13 lira para ce- sı vermesi kararlaştırılmıştır . SÖZ ATMIŞ Nazire isminde bir kadma söz at - maktan suçlu Reşat ve Hüsnünün muhakemelerine de dün bakılmıştır. Her iki suçlu söz atmadıklarımı iddia etmişlerdir. Mahkeme Hüsnünün be- raetine, Reşadın da tevkifine karar verdi. Yalnız Reşadım yaşı küçük gö- rüldüğünden nüfus kaydınm çıkarıl- ması ve bunun tahkiki için muhake- mesi başka güne bırrakıldı . DAYAK ATMIŞ Belediyenin Kimsesizler Yurdunda yatmakta olan Süleyman isminde bi- risi, Filip adında bir sütçünün dük - kânına girmiş, fakat bu sırada dük - kâna gelen Filip, hırsızlık yaptığını iddia ederek çocuğu bir güzel döv - müştür. Mahkeme çocuk aleyhindeki suçu Sabit görmemiş ve sütçü Filipi 16 lira para cezasına mahküm etmiş- tir. YANLIŞ GELMİŞ Zeynel ve Mahmut isimlerinde iki İranlı memleketlerine gidip gitme - mek Meselesinden kavga etmişler, sonra da barışmışlardır. Fakat Zey - nelin Mahmudu bıçakla yaraladığı « | lddia edildiğinden dün bu davaya da bakılmıştır. Mahkeme Süçu cürmü meşhut hükümlerine dahil görmemiş ve müddeiumumiliğe iade etmiştir. DİĞER DAVALAR Sarıyerli Mehmet sarhoş olmuş, İzzet adında birisini tahkir etmiş ve dün davalarma bakılmıştır. Mehme - meşhut suçlarının mahke- iki mahkeme geç vakte kadar cürmü meşhut davasına bak- din tahkir cürmü sabit görülmemiş, fakat sarhoşluktan üç gün hapsine karar verilerek derhal tevkif edil - miştir . Fatihte Kâmile isminde bir kadının elinden çantasımı alarak kaçmaktan suçlu Ahmet Oğuzun cürmü sabit görülmediğinden kendisinin beraeti - ne karar verilmiştir . Riza isminde birisi Eyüpte Nurinin kavun sergisinden hırsızlık. yaparken akı.la.nnus.mdün. mıtevk&f.i ne karar xcrmıştır | yaşı soru - lacaktn' Bir Günde İki Cinayet Oldu Kendisine Verilmiyen Kızın Kardeşini Vurdu Tahtakalede kız alıp vermek yü - zünden dün bir cinayet olmuştur. Kundakçı hanında oturan Malatyalı Ali bir müddettenberi koltukçu Ah - met isminde birisinden Raso kızkar- deşi Ayşeyi kendisine vermesini is- temektedir. Fakat koltukçu Ahmet Malatyalı Alinin bu isteğini daima reddetmektedir. Nihayet dün koltuk- çu Ahmede rastlayan Ali, tekrar Ayşeyi kendisine vermesini bildir - miş, fakat gene ret cevabı alınca bıçağını çekerek Ahmedi kalçasın - dan ağır surette yaralamıştır. Yara- ı derhal Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış, suçlu da kaçarken kanlı bıçağile birlikte yakalanmıştır. ÖTEKİ CINAYET Bostancıda, İçerenköyünde otu - ran İbrahim ile gene ayni köy sa - kinlerinden doktor oğlu Mustafa a- rasında trenden eşya çıkarmak me- selesinden kavga çıkmıştır. Bu sı - rada Mustafa bıçağımnı çekmiş, İbra- himi başından ağırca yaralamıştır. Fakat vak'a yerinde bulunan İbrahi- min kardeşi Ali Rıza da kardeşinin vurulmasından müteessir olarak Mus tafayı kalçasile başmdan ağırca yara lamıştır. Yaralılar hastaneye kal - dırılmış ve suçlu yakalanmıştır. ilmi kıymetleri hakkındaki kan&ati - niz nedir ?, — Memleketinizde birçok yerler - de bu vaziyetteki profesörlerle kar - şılaştım. Bunların ekserisini Alman- yadan tanırım, Bunlar Almanyada i- lim sahasında iyi nam kazanmış ma- ruf profesörlerdir. Kendilerinden çok büyük istifade- ler temin edilir. Çünkü kendi saha- larında hakikaten mütehassıstırlar. I sıom' bugün de dünkü gibi geçecektir. Yıımıır ııimık ihtimali vardır. Dünkü hava Dün hava tazyiki 728,58 idi. Sıcaklık dışarıda 19, içeride 18 kaydedilmiştir. bu- har tazyiki 11,7 ve rütubet te yüzde 72 olmuştur. Memlekette hava Anadolunun şark tarafları yağışlı ve ka- palıdır. Rüzgârlar buralarda kuwvetli di- Bugünkü Hava : KAPALI 10 uncu ay Gün: 279 Hızır: 153 1355 Hicri 1352 Rumi Recep: 18 22 Eylül Güneş: 6,01 — Öğle: 12,03 İkindi: 15,17 — Akşam: 17,46 Yatsı: — 9,17 — İmsâk: 4,23 ğer mıntakalarda hafif esecektir. yerlerde yağmur ihtimali yoktur. Diğer General Frankonun Siyaseti: « spanya İsyanını hazırlıyan va idare eden CGeneral Franko, Tulaytalanın zaptı ve Alkazar müda- filerinin kurtulması ile neticelenen hâdiselerden sonra asiler hükümeti- nin başına geçirildi ve yeni bir hükü- met teşkiline başladı. General Fran- kö neşrettiği bir beyanname ile ta- kip edeceği siyaseti de anlatmış bu- lunuyor. Beyannameye gore yeni hükümet, Italya, Almanya ve Portekizde eşleri görülen korporatif teşkilâta istinat edetektir. Bu korporatif hükümetin işçilere en büyük vadi, her işçiye iş vermek, İşçiyi sermayedarlara ezdir- memek, ileride her işçiyi yapıtğı işte hissedar etmektir. General Frankonun işçilere karşı bu derece cömert davranamsının se- bebi, Madrit hükümetini sarsmak ve o hükümeti tutan unsurları dağıt - maktır. Çünkü Madrit hükümtei bir işçi hükümetidir. Bu hükümet Mad- rit içinde sıkışmış Ve görünüşe göre tehlikeli bir vaziyete düşmüştür. Fa- kat hükümet başındaki unsurlarla beraber kat'i bir müdafaada bulun- mağa ve uzun bir muhasaranın bü- tün zorluklarına dayanmağa azmet- miş bulunuyor. Böyle bir sırada mu- kabil taraf işçilere iş ve refah va- dederek müdafaayi tefessühe uğrat. mayı düşünmüş ve General Franko neşrettiği beyanname ile bu gayeyi istihdaf etmiş görünmektedir. Hâdiseler bunun bir tesiri olup ol- mıyacağını gösterecektir. Ceneral Franko, hükümetinin Papalık maka- mı ile bir konkorda yapacağını söy« lemekle Ispanyadaki katolik unsur- ları tatmin etmek istemiş, harici si- yasetini anlatırken her devletle dost — yaşıyacağını, ancak Sovyetik hükü- metlerle - temastan uzaklaşacağını anlatmıştır. General Franko, harici siyasetine hasrettiği bu sözlerle, Ispnnyanm mukâtderatina “hâkim olduğu *tak dtadi SrvuriYTUYEUEYYYERE — OYU rtuKTa n dost olacağına açıkça işaret ıtmi! oluyor. Faşist Ispanya her şeyden evvel kendisine yardım eden ve is- yanın muvaffak olmasına saik olari devletlerle dost olacaktır. Bu yüz- zeneler — bozulacaktır. Bu muvazenelerle bütün Avrupa da alâkadar olduğu için İspanya hâ- diseleri, bundan böyle daha büyük bir dikkat ve alâka ile karşılanacak- tır. Ömer Rıza DOĞRUL Elişleri Ticaret Odasındaki Eşya Ankaraya Yollanıyor 29 Birinciteşrinde Ankarada açıla * cak olan Ev ve Elişleri sergisi için Ticaret Odasında biriken nümunı Bunların en mühimmi Akdeniz muvazenesidir. , lı den Avrupadaki faşist cephe kuvvet- ) lenecek, ve bu yüzden birtakim muva — A&-—m —ourlam ze su dij re gönderilmeğe başlanmıştır. Sergi « bit ye Güzel San'atlar Akademisi de | şube üzerinde iştirak etmektedir. nı Bundan başka Kızılay Cemiyeti bir dmlar derneği ile muhtelif san'at Es: mektepleri sergiye çok güzel elişle göndermektedirler. Kunduracılar ter Frs 164 muhtelif çeşit te kundura nümu” Bili nelerile sergiye iştirak etmektedir * ler. | * BİRKRAÇ SATIRLA üyükadadaki Yat klübü binf ı ipotekli bulunduğu Em Bankası tarafından satılığa çı mıştır, Klüp binasiyle bütün müşt'ya milâtına 148,398 lira kıymet takdir * LA F İ azi köprüsünün iki s yapılacak — meydanlar şehircilik mütehassısı Prust katta bulunmaktadır. Ve | — min mes