SIiINEMA İLAN ea a aa a a lena, 7 i G İspanyol l | Sir | yahud e Keşiş Don Garcia Tallez ile mümin İ Gil Diaz her yıl, Cid'in ölümünün gü- Sinema mevsimi başlıyor çi aş e sam ye film zamanındaki filmlerden en güzelleri yeniden sesli olarak yapılmıştır arlomın yeni filmi geliyor Önilmüzdeki haftadan itibaren si- ema mevsimi başliyor. Bu sene, Messiz film zamanında gördüğümüz Mircok #üümlerin seslilerini görece - Riz. Ve haber aldığımıza göre Holli- Vütta, yeniden, yirmi kadar eski Mevu, yani sessiz filme alibmış olan Mevzu tekrar ve sesli olarak çevril Meye başlanmıştır. Bunlar arasında “Mint mezar,, “Allahm ba “Mohikanların son evlâd. Vord" gibi #imler vardır ki, bu mev Nim, Istanbulda ilecektir. Göreceğimiz büyü Ninda, şüphesiz Şatlonun en son fil- Mi de vardir. Pena artist fakat. cok İvi Man Villi Forst'ün “At İsimli bir filmi var, Bunda Maske Kadn filmindeki nefis oyunu ile gö- ”# çarpan Adolph Vohibruck ile Re- Yâte Muller oynamaktadır. Ayni re- İsörün muazzam bir filmi daha var ki, ismi Mazurkadır ve baş rolü Po- İk Negri oynamaktadır. Marlene Dietrich'in de birkaç filmi olacak. Bİ Yisinde Garry Cooper İle oynuyor. İsmi “Arzu” dur, ve Marlene bu filmde bir komedi artisti olduğunu Rösteriyor. Bir başka filminde Mar- İhte'i, Charles Boyer ile göreceğir. Bü film renklidir, ve yukarda sö diğimiz gibi, sessiz film zamanın- Üa oynanmış olan bir. mevzuu tek- tarlamaktadır. Ismi “Allahın bahce- leri, dir ki, bu film İle rejisör Rex hıgramm şöhrete erişmişti. Marlene- İn “Zırham. şövalye” isimit güzel bir filmi daha vardır. Charles Boyer'in “Deliler dokto - Yu” isimli ve Cinudette Colbert “ile | tevirdiği güzel bir filmi daha var.| Câhles Boyer'i Şanghay isimli bir| İlm ile, Fransada yeni çevirmeye| başladığı “Karar” isimli bir filmde) daha göreceksiniz. Büyük rejisör Fritz Lang bu sene Amerikada muazzam bir film çevir İ. İsmi “Luiç kanunu” olan bu e » wr “Metropolis” i yaratan adamı Khuttarmuyor. Gayet tabii olarak bu sene, gene| r Tarzan filmi var. Johuny Vejs -| “üller ile Mauren O'Sullivan gene Ni filmin kahramanlarıdır. İ Greta Garboyu bu sene “Ladam-' velisör şu kadınlar, "Rose Mary” Hilmâsl, “Ara” filminde" Merlöne DislrieK is Gary Cooper » kamelya” da göreceğiz. Yanmda, | ceğiz. Muhakkak görülmesi lâzım « birdenbire meshur olan ve bütün A- / gelen filmlerden biri de budur. Ay- merika kadınlarının âşık olduğu Ko| ni artistin “Dans için yaratılmış, | bert Taylor isimli yeni bir Valenti-| isimli bir filmi daha var ki, bunuda no var. Greta Garbonun şimdilik| severek göreceğiz. başka bir filmi yok. Eğer “Ladam o| Geçenlerde Nelson. Eddy ile evle- kamelya” yı gülünç olmıyarak oy-| necek derken birdenbire “Kuklalar” nıyabilmişse, bi, muhakkak onun! filminin kahramanı Gene Raymond Sanatinm en büyük omuvaffakıyeti | ile evlendiği haberini aldığımız Jea- olacaktır. İ nette Mac Donald Nelson Eddy ile Norma (o Shearer de, “Ladam|“Rose - Mart “operetini © çevirdi. o Kamelya” Okadar mesbur "Ro-| Ayrica. “Altın ohançereli * yıldız, meo ve Juliette” eserini filmde can-| Clark Gable ile “San Fransisko” İ- landırdı. İ simli bir film yaptı. Bir de 1037 senesi için yapılmış! Clark Gable'in “Altı karılı kral”t Broadvay Melodi var. Bunda, gecen | yaratan Charles Laughton ile “Fare mevsim hepimiz için bir havret olan | korsanları gemisi” isimli bir filmi eşsiz dansöz Eleonor Povelle'i göre-!daha var, enlerde Gene Raymond ile evlenen Jeannelte Mao Donald ile Nelson Eddy jet edinmişlerdi. Ve bu yıldönümün- (lde etraftan gelen fakirlere giyecek İlve yiyecek verirlerdi. Yedinel yıl dönümünü kutluladıkları vakit, her İl zaman olduğu gibi, muazzam bir | kalabalık ve seyirci toplandı ve bir- gok Yahudi ve Araplar Cid'in garip ——İİşekilli vilcudunu görmeye geldiler, İKeşiş “Don Garcin "Telles'in âdeti de bu gibi yıldönümlerinde toplanan halka, derin, derin olduğu kadar yilksek vaszda bulunmak - tı. Ve, sayısız derecede çok olan se- yirciler kiliseye sığmadığından ma- bastırın önündeki geniş ve açik mey danda toplanır, ve o da onlara ora- ra vaazederdi. Don Garcia orada va- azdz bulunurken, kilisenin içersinde bir Yahudi kalır, ve yüzü solmamiş sakinane duran, sakalı güzelce ta ranmış, Tizo kılıcı kenında ve sol elinde? harmanisinin . kordonları da sağ elinde olarak, Kral Don Alfon- sun bıraktığı halde, sadece yedi se- neğenberi o fildişi iskemlede otur- maktan elbisesinin rengi değişmiş bulunan Cid'in önünde dikilerek onu seyrederdi. İşte şimdi de, kilisede bu Yahudiden başka kimse kalma» mış, bütün diğer seyirciler, dışarda keşişin vaazı: dinlemekteydiler. Ya» hudi kendisinin orada yalnız kald Emi anlaymca İçinden düşünmeye başladı: “İşte burada gör sağlığında » dediklerine göre - hiç kimsenin sakalının tek bir ğüm ce- teli » ne bile asla doküunamadığı Ruydiz Cid'in cesedidir. Şimdi ben, onun bir teline değil, sakalınm hepsine yap- şacağım. Bakalım banz ne yapabi- lecek ?... Ve bu fikirle Cid'in saka- Una doğru elini uzattı. Fakat henüz daha eli sakala yetişmemişti ki, bu gibi şeylere tahammülü olmıyan AL lah adamın ruhunu gene kendisine verler için. Gülmek” istiyenler, bu sene muhakkak çok gülecekler. Lorsl ile Harğy'nin hakikaten şim diye kadar yaptıkları aşan bir filmleri, çoktandır o görmediğimiz Harold Luld'in “Sütçü boksör,, isim- (Mi bir filmi ve Türkiyede tanmma - İmiş, fakat bütün dünyada meşhur Mak kardeşlerin çök komik bir fil mini seyredeceğiz. Geyet tabii Eddie İCantar, her sene olduğu gibi bu se- İne de bizi güldürecek. Tarihi ve macera filmleri arasın da Cecil B. de Mille'in bir “Ehlisa - lip muharebeleri, var. “Son karakol, fisimli türkçe sözlülettirilmiş bir film ile, Ronald Colman'ın “Fransız ihti- lâjit,, “Hacı Muradm kızı,, isimli bir Kafkasya dasitanı, gene türkçe söz“ lülettirilmiş “Meşhur asker” “Şeyhin İkızı,, filmleri; “Kartaca kahramanı j Annibal” “Harp” filminin rejisğrü tarafından yapılan “Port oArthur kahramanları, var, i Yüksek san'at filmleri bakımın - İdan da, bu mevsim oldukça (iyidir. Meselâ “Charles Langhton” un “Rem ibrant” eseri, meşhur Welis'in gaze- temizde tefrikasını yaptığımız 100 isene sonra isimli filmi ve dünyanm belki en san'atkâr rejisörü olan Re- re Clair'in “Satılık hayalet” isimli jsok güzel, zeki ve ince istihzelarla Idolu filmi var. İ Haft fimleri ile herkese kendini sevdiren Maurice Chevalier'i bu se - ne de göreceğiz. Şimdilik iki filmi var, Burada, şöyle kuş bakısı olarak Vüly Forst'un çevirdiği “Ah şu ka-| elimde mevcut malümattan ayıra - dırlar” filminde Renato Mallor üz| ak kaydettiğim bu filmlerden baş - Adolph Vohlbrük ka film yok mu? var. Bunlardan da gelecek yazımda bahsedeceğim. Çün ü, bu sene, memlekete yüz elliye yakın yeni film gelmiştir, Ve gayet | m olan filminde, bakalim, ne şe - | haber verildiği gibi, bu sene sineme: kilde görünecek. larm kapanma saati temdit edilecek Jean Kiepur ile Benjamino Giggli, |İ8e, önümüzdeki mevsim, muhakkak Martha Eggert, Richard Tauber gi- | ki en zengin ve kuvvetli mssimler- bi sesleri e meşhur yıldızların den biri olacaktır. şer, üçer filmi var. B siki se » Bu sene,'çok eski'bir 'aşinayı da- © göreceğiz. Bu Emil Jeannings-| “Yıkılan dünya,, ismini taşıya -| bir| inin mucizesi Çeviren: Ibrahim Hoyi ihsan etti, ve Cid sağ elindeki kor- donları biraktı ve sol elinde bulu- nan Tizonas kılınca davrandı ve kı- nından bir karış kadar çekti. Ve bunu gören Yahudi korkusundan sırtüstü yere yuvarlandı; ve o kadar cıyak ciyak bağırmıya başladı ki, dışarda bulunan herkes işitti ve ke- şiş vanımı yarıda birakerek, neler olduğunu, döndüğünü anlamak için kiliseye koştu. İçeriye girdikleri z8- man onu, bayilmiş olarak, sanki öl- İmüş gibi — çünkü artık bağırmı İyordu—Yildişi iskemlenin üstüne yı« ğılmış kalmış buldular. O zaman ke- siş Don Garcia Tellez Cid'in cesedi « ne göz attı. Ve ölünün sağ elinin kabzanm üstünde, kılıcın da bir ka- rış yekilmiş olduğunu gördü. Şaşırdı kaldi, Getirttiği duası okunmuş su- dan yüzüne serperek yahuğiyi ayılt t. Olan biteni inceliyen keşişe, ya- hudi bütün hakikati anlattıktan son- ra, önünde diz çökerek, kendisini hidayet yoluna götürmesini, huristi- yanlığı kabul etmesini diledi. Böyle bir mucizeyi gördükten sonra artık bu dinle, imanla yaşamak ve ölmek istediğini, diğer dinleri tamamiyle bâtıl telâkki ettiğini söyledi. Ve ken- disini İsa namına vaftiz etmesi için keşişe yalvardı. Papes ta onu mu“ kaddes üçler namma vaftiz etti ve Diego Gil diye de bir isim verdi o- na. Orada hazır bulunanların hepsi bu manzaradan (şaşırdılar, Allahm bu mucizesi ve Cid'in cesedi vasıta- siyle gösterdiği kuvvet ve kudreti karşısında vecde gelerek sevinçle bağrıştılar. Çünkü, Yahudinin bütün söyledikleri hiç şüphe yok ki ve har- fi harfine doğruydu. Zira Cidin eski vaziyeti değişmişti. O günden itiba- ren de, Diego Gil ölünceye kadar manastırda kaldı ve Cid'in cesedine karşı borçlu olduğu .dini vazi yaptı Karun kadar zengin olsa Amerikalı meşhur bir münekkit “Karun kadar zengin olsam şu ar « tistlerle bir sinema şirketi kürardım, diyor. Greta Garbo, Katherine Hefburn, Ronald Kolman, Elisabeth Bergüer, Charles Laughton, John Hersholt, Robert Donat ve Lesli Hovard. Şarlo, şarkı söylüyor Pek yakında Şarlonun en son fil mini Istanbulda da göreceğiz. “Ma- kine devri,, ismini taşıyan bu film- de, Şarlo, âdeti olduğu üzere konuş- muyor. Fakat bir şarkı söylüyor. Yalnız bu şarkının sözleri pek garip- tir ve adeta söz değildir. Hiçbir li- sanda bir manasi yoktur. Bakınız, eğer bir mana çikarabilirseniz aşk olsun: La spinaş or la tuko Sigeretto toto torlo E rusho spagaletto Je le tu le tu le tva La der la ser pavnbroker Lusarn seprer hov muşer E ses confess a poça Ponka valla ponka va Senora se le tima Vule vu la taksi meter Le jonta tu la zita “ dele tuletule tva. Pinkerton Amerikanın eski Reisicümhurla « rından Lincoln'un hususi hafiyesi o lan Pinkerton'un hayatı filme alma» caktır. Bir ayda 3200 mektup Charles Boyer, dünyanm hemen her tarafında: sevilen bir artisttir. Fakat, diyeceksiniz, Fransız olduğu çin onu, en çok Fransızlar sever. Aldanıyorsunuz, onu en çok seven İsveçlilerdir. Çünkü bir ay içinde Charles Boyer İsveçten, hayranla « rından 3200 mektım almıştır.