İSAM TÜRK NE No, 33 AcıHakikatler Yazan : Ziya Şakir Bütün gayretleri sekteye uğratacak bir takım yeni engeller çıkıyordu Fakat bu, haksızlığa karşi isyan- dan başka bir şey değildi: Ve-böy- lece isyan halinde de devam ede - mezdi. Karşıda; günden güne takvi- ye edilen ve kudreti artan, asrin bitin tekemmül etmiş harp vası - talarma malik olan bir düşman ör dusü vardı. Bu orduyu âna vatan - dan fırlatıp atabilmek için, asker - Wik mefhiumunu tamamiyle kavrâmış olan bir ordu Jâzimdı. Ve bunu'da Cinkılâp) yapacaktı. Fakat.. nasıl yapacaktı”. Bunu düşünmek ve söylemök kolaydı. LA. kin tatbik sahasına gelihce, karşıda mağlüp edilmesi pek güç Ve belki de muhal olan engeller vardı. 1 — Istanbulda ihanet şebekesi, Anadoluya baştan başa fesat, isyan ibtilâl tohumları serpmişti. Umumi harbin acı hatıraları dolayısiyle, (se ferberlik) kelimesinden, herkes mü- teneffirdi. o Bu vaziyet karşısında, — yeni bir ordu yaratmak — büyük mikyasta bir seferberlik ilânma na- sil cesaret edilecekti. 2 — Halifenin fetvaları, Anadolu- daki çahil ve basit düşünceliler Üze- rinde, az çok bir tesir husule getir mişti. Bu zilmre; yurdunu ve mille. tini sevmekle beraber, bu fetvalarm tesiri ile Ankaraya karşı bir tered— düt devresi geçirmekteydi. Acaba böyle bir devrede, umumi seferber- lik ilânı nasıl telâkki edilebilirdi ?.. 3 — Bunlardan obaşka, bütün milleti silâh altma davet etmeden evvel; silâh, cephane ve para mese- lesini düşünmek ve bunlara birer kaynak tedarik edilmek zarur!'de - Bil miydi?.. 4 — Henüz hir buçuk, iki ay ev - vel kurulan; ve etrafı (halife) sin- den, (Lofteore) undan (Venizelos) undan başlıyarak, (Anzavur) undan (Postacı Nâzm) ma kadar renk renk, çeşit çeşit devlet ve milletler. larını almak maksadiyle, fırka ka - rargihma hücüm etmişlerdi. Halbuki, hekiki maksat; bu de- gildi.. Düzcede bulunan fırka, Yu- nan taarruzunu karşılamak için Ine- göl havalisine gitmişti. Bu suretle meydanı boş bulan" firari âsiler, derhal İzmitteki İngiliz ve Yunan karargâhlariyle orada yerleşmiş © - lan ihanet şebekesine haber gönder- mişler; talimat istemişlerdi. Izmitten derhal şu talimat veril - miştiz « (Düzce ve Boluyu zaptediniz. O- rada bir kısım kuvvet terkederek, İzmit önlerinde bulunan kuvayı mık liyeye arkadan tecaviize geçiniz.) Firari âsiler, bu talimatı derhal tatbika girişmişler; köylere haber göndererek topladıkları yeni bir ha- şarat sürüsü ile alaca karanlıkta ka- sabaya girmişler; fırka karargâhi olan (Maslup Abdülvahhap) ın evini zapteylemişlerdi. Bu muvaffakıyet asilere cüret ve ümit verrtişti. (Kuvayı — inzıbatiye) nin inhilâlinden sonra şuraya bura - ya dağılan perakende serseriler, der hal bu âsi kütlesine Wtihak etmişti. Bu suretle birleşen kuvvet, (Bolu) ya bir baskın yapmıştı. Bu ani baskın karsısında kalan Nâzım beyin kuvvetleri, birdenbire saşırmış; etrafa dağılmıştı. Fakat, Nâzım bey derhal dağılan kuüvetleri toplamış; müdafaa vaziyeti almıştı. Birinci isyanda, ssilere karşı rah- mü şefkat gösterilmiş: isyanın en YAN Nefes kokusu Geçen yıl içinde yazmış olduğum bu bahsi tekrarlamayi hiç istemez - dim. Fakat bugünlerde okuyucuları- mızdan üst üste gelen birkaç mek- tup beni cevap vermeye mecbur 6- diyor. Garip bir tesadüftür ki bu oküyu- cuların hepsi de bir hekime giderek, pek haklı olan şikâyetlerine sebep o eti tedavi ettirmiye utanıyor - larmiş. Hepsi de kendilerini bildir- mek İstemiyerek benden bir çare soruyorlar. Nefes kokusu her vakit ayni se- bepten ileri gelmiş olsaydı ve hepsi- ne iyi gelecek bir örnek bir çare bu- lunsaydı okuyucularımızın arzusunu yerine getirmekte hiç tereddüt et - mezdim. Fakat nefes kokusunun ge- çirilmesi mutlaka onu husule geti- ren sebebi bularak bu sebebi geçir- miye bağlıdır. Nefese fena koku ve ren sebepler de pek çoktur. Bir kere insanm nefesi, çok defa yani hemen hemen tabii olarak, sa- bahları ekşi ekşi kokar. Bu koku ağ- zın içinde kalan yemek kırmtıları- nm geceleyin bozulmalarmdan ileri gelir. Midesi bozuk olanlarda ve ba- yanların muayyen günlerinde bu ek #i koku sabahları daha ziyade belli olur. i Büyük ve ateşli hastalıkların hep- si insanm nefesine fena bir koku verirler. Mektup gönderen okuyu - cularm şikâyetlerine sebep olan ko- ku çoktanberi devam ettiğine göre, onlarda ateşli ve uzun bir hastalık aranılamıyacağı tabildir. Ancak insanı hiç yatırmadan, hiç de ateş vermeden devam eden bir- çok hastalıklar da nefese fena koku verirler. Ağız hastalıkları nadir ol salar da diş hastalıkları pek çoktur mühim âmilleri cezalandırılarak di -| ve hemen hepsi nefesin kokusunu ğer âsiler affedilmişti. Halbuki şim-| bozarlar, Bunun gibi boğaz hasta- di tekerrür eden bu ihanet, Büyük | lıkları, bademciklerin büyümesi, ne- Millet Meclisinde çok derin bir te -| fes borularmdaki hastalıklardan bir essür husule getirmişti. Ve; artık a-| çoğu nefesi fena kokuturlar. Hele silerin tedibi için, (Çolak İbrahim | burundaki ozen hastalığınm verdiği bey) ile (Sarr efe - Edip bey) müf-| koku ona tutulmuş olanların ya- rezeleri serlan Boluya sevkedildiği| nmdan herkesi kaçırtır. gibi, (small efe) “nin kümalda etti-İ “Çok tütün -çemerin “ağıarI ke den mürekkep düşmanlarla çevril - ji zeybek müfrezesiyle, (Aziz kap-| kar, fakat bu tütün kokusunu her- miş olan bu yeni hükümet, acaba €- lindeki pek noksan vasrtalarla; bu muazzam ve müşkül işi nasıl başara- bilecekti?.. Bu suallere, açık, sarih, ve kans- atbahş bir şekilde cevap vermek ko- lay değildi. Fakat.. Türk milletinin kudret ve kabiliyet cevherine herkesten ziya- de iman etmiş, ve bu imanla da (Bü- yük Türk inkılâbının başma geçmiş olan o (Büyük'inkılâpçı) bü sunlle- re sözle cevap vermiye llzum bile görmeden, dâhi'dimağınm içinde be- liren tasavvurlarını fiilen (o tatbika girişmişti. Derhal, orduda inkılâp başlamıstı. Mevcut olan asker! kıt'alar, bu in- kılâba birer temel olacaktı. Mili müfrezeler, asker kıt'aları arasına yerleştirilmiş, nizamiye . kıt'alarının kadroları kuvvetlendirilmişti. Bir ta- raftan askerin talim ve terbiyesine itina edilirken, diğer taraftan da krt- alar arasmda milli mefkür:yin, va - tan aşkımın kökleşmesine elemmi- yet verilmiş; — (Kuvvet) le - (Iman) birleştirilmişti... Ve artık, hiç şüp - hesizdir ki; bu inkılâp seyrini takip edecek, memlekette mevcut olan her vasıtaya baş vurularak noksan. lar ikmal edilecek, en büyük kuman- dandan saka neferine kadar her fer- din çalışması sayesinde, çarçabuk yeni bir ordu vücuda gelecekti. : (Büyük inkrlâpçı) nm bu büyük #mefküre ve gayesi, bir anda bütün ordu mensuplarma sirayet etmişti. Hemen her fertte, bu gayeye biran evvel vâsıl olmak hevesi başgöstet - mişti.. Lâkin, bütün bu gayret ve fa aliyeti sektedar edecek mahiyette birtakım yeni engeller zuhura gel- migti, Düzce, Bolu ve havalisi; tekrar is- yan etmişti. Birinci isyanda, üç gün zarfında 58 asi ele başısının ipe çekilmesiyle tabii hal ve süküna avdet eden (Düz Ağustosun -8 : inci bir hale gelmişti. Gene, yüzlerce a - #lerdin mürekkep bir kütle; güya salben idam edilen asilerin-intikam- İtân) m emrinde bulunan müfreze de| kes bilir de bir hastalık sayılmaz. (Süvari yüzbaşılarından Celâl bey) | Onun gibi çok işret edenlerin de (4) maiyvetine verilmiş; Düzceye| sarhoşluktaki kokudan başka, ken - | HAYAT İÇİNDE Faydalı adresler ve telefon numaraları İtfaiye telefonları İstanbul 2 Kadıköy İtfaiyesi Yeşilköy, Bakırköy, Mile Üsküdar İrtaiyesi —— itfaiyesi Büyükada. Heybeli, Burgaz, Kal m takıları için telefon santralmdeki memara yanım demek kâfidir. de ve akşam 21. 45'ü te ürik). Bü yük operet 3 perde, Kır balosu Önlimüzdeki Perşembe günü akşa- mı Kadıköy spor kulübü, Suadiye Plâj gazinosunda bir kır balosu vere- cektir, İRTiHAL Güzide Türk kadınlarından ve Te- pedelenli ahfadından Yenişehirli Ba yan Eşref dün gece Modadaki köş- künde vefat etmiştir. Merhum sek - sen beş yaşma kâdar yaşamış eski edebiyatımıza vukufu ile tanmmış - tar. Neslinin bütün edebi yüksek si- maları önün döstü Ve aşinası idi. To- runu ressam Melek Celâle ve oğlu muallim Bay Kâzıma ve damadı avu Celâl Sofuya beyanı taziyet ede riz. Cenazesi Eylülün ikinci çarşam ba günü saat on birde Moda çayırın daki köşkünden aldırılıp Kadıköy is- kele camiinde namazı kılmdıktan sonra Sahrayi ceditteki aile makbe- mim öutmlembönkli “ gönderilmişti. Çolak brahim ile Sari Efe Edip bey; Bolu harieine çekilmiş olan Nâzm beyle birleşmişler; isyanı der hal bastırarak vaziyeti ıslâh eyle- mişlerdi. / Nizım bey tekrar Boluyu idareye başlamıştı... Çolak Ibrahim Beyin Düzceden avdetinden sonra; oradaki idarenin başmda da (Yüzbaşı Celâl bey) kalmıştı, Celâl bey, Düzceye bir asker olarak girmişti. Fakat i - dare başıma geçer geçmez, derhal sulh ve sükün sivaseti takip eyle - mişti. Yaradılış itibariyle asil ve na zik bir ruha malik olan bu zat, der- hal berkesin kalbinde bir muhabbet ve hilrmet uyandırmıstır. Takip et- tiği sistemi sayesinde bütün münev- verleri ve cahilleri etrafma tonlamış- tı. Bütün isyan yuvaları dağılmış: halkın minnet ve şükranmı mucip 0- tan bir sökün ve salâh havatı başla- mıstı, Ve bu suretle de Celâl bey (Düzce) de — o günden bugüne ka- dar — takdir ve sitayizle anılan te- miz bir hatıra bırakmıştı. . Bu havalideki isyan, bu suretle bastırılmıştı. Fakat büna mukabil, Yozgat mmtakasmda hain bir fesat ateşi; bütün şiddetiyle parlamıştı. (Zile) bozgunundan yaralı olarak güç kurtulan (halife ordusu kuman- danı postacı Nâzım) m perişan kuv- vetleri tekrar toplanmış, haziranm birinci günü, (Mecitözü) ile Karaha- cip) i basmışlardı. (Topçu kaymakamı, Pire Mehmet bey), derhal asiler üzerine hareket etmişse de, kuvvetli bir mukavemet karşısmda kalmıştı. Çünkü, o civar- daki halk, kâmilen silâhlanmış: — Şeriat Üzerine gidiyoruz. Diye ayaklanmıştı. Asilerin aralarında, başlarma sa- rik sarmış birtakım propagandacı - lar vardı. Bunlar, bütün köylüleri isyana sürüklemek İçin uğraşıyorlar (Arkas var) (0) Cell Bey simdi (Riyaset Cumhur seryaveri) dir. TAN ABONE VE ILAN ŞARTLARI dllerine mahsus ayrı bir kokuları vardır. Mide hastalıklarınm birçoğu, bar- sak hastalıklarmm bazıları nefese fena bir koku verirler. Şeker hasta- lığı'da gene kendine mahsus bir ne- fes kokusu verir. Görüyorsunuz ki, sevgili okuyu - cular, nefes kokusu türlü türlü se - beplerden ileri gelir. Onu geçirmek için bir hekime müracaaf etmekten başka çare yoktur, nefes kokusu için | hekime müracaat etmekte hiç ayıp| yoktur. Hekimler maddi ve manevi her türlü ağız kokusu dinlemiye zaten alışıktırlar . LOKMAN HEKİM Kontrolör alınacaktır iktisat Vekâletinden Men'i tağşiş ve ihracatın mürakabesi ve korunması hakkındaki 1705 ve 3018 numaralı kanunlara müsteni - den mer'iyete girmiş ve girecek olan nizamname ve ka - rarname hükümlerinin tatbikini mürakabe etmek işiyle tavzif olunmak üzere 30 kadar kontrolör yetiştirilecek - sacma ge Küçük inler doğrudan doğruy. sdaremizce alınabilir. Kücük ilânlerm $ ester bir Bir defadan farla için yekündar * 10 kuruş indirilir. Günü gecmis nüstaler “< kurman İ tir. Bu zevat, iki ay kadar bir müddetle devam etmek üzere Vekâletçe açılacak ihtisas kurslarından ehliyetna - me aldıktan sonra 15 Birincikânun 1936dan itibaren ehliyetlerine ve vazifelerinin ehemmiyetine göre 150 - 250 lira aylık ücretlerle memleketin mühtelif ihraç mer- kez ve limanlarında istihdam olunacaktır. Kurs müdde - tince kendilerine 100 lira kadar aylık ücret verilecektir. Taliplerin haiz olmaları icabeden başlıca vasıf ve şart- lar şunlardır: 1 — En az lise veya bu derecedeki Ticaret Mektebi me zunu olmak; 2 — Askerliğini yapmış bulunmak; 3 — 40 yaşından yukarı olmamak; 4 — Hüsnühal eshabından olduğunu tevsik etmek. Yüksek Ticaret veya Ziraat tahsili görmüş olanlar ve lisan bilenler tercih olunur. Taliplerin, yukarıdaki vasıf ve şartları haiz olduklarını gösteren vesikaları raptetmek suretile birer istida ile en geç 10 Eylül 1936 tarihine kadar bizzat veya tahriren İktisat Vekâleti İç Ticaret Umum Müdürlüğüne müra - caat'etmeleri lüzumu ilân olunur.”(608) (711) ii 1 27-09-96 mmm Istanbul Telefon Direktörlüğünden 250/ 350 ton Marinlave kömürü ile 35 tori yerli kok kömürü kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. Marinla- venin tonunun muhammen bedeli 14,50 ve kokun ise 19 liradır. Muvakkat teminat 431 liradır. Şartname hergün Malzeme dairemizden parasız alınabilir. Eksiltme 14-9- 1936 Pazartesi saat 15 te Direktörlük binasında yapıla- caktır. Zarflar o gün saat 14 e kadar Mübayaa komisyo- nuna makbuz mukabili verilmiş olmalıdır. (765) 1178 Gazi Terbiye Enstitüsü Direktörlüğünden I — Gazi Terbiye Enstitüsü, Orta okullara ve orta dereceli san'at okullarıma, Öğretmen okullarına öğretmen ve ilk okullara ispektör yetiştiren yüksek dereceli bir müessesdir. 2 — Enstitünün, Türkçe - Edebiyat, Tarih - Cöğraf - ya, Tıbbiye, Riyaziye, Pedagoji, Resim - İş, beden terbi- — şubeleri olup okuma müddeti bütün şubelerde iki yıl- 3 — Bütün şubelere öğretmen okullarını ve liseleri bi- tirmiş kız ve erkek “27 yaşını geçirmemiş,, talebe imti - hanla alınır. 4 — Kayıt 15 Eylül 1936 Salı akşamına kadar kültür direktörlüklerinde yapılacaktır. 5 — Kayıt şartları ile imtihan günleri ve daha başka istenecek malümat için Kültür Direktörlüklerine baş vurmaları. (600) (712) 173 Sıhhi ' müesseseler artırma ve eksiltme komisyonundan Haydarpaşa Emrazı Sariye Hastanesinin 1936 mali yılı ihtiyacı olan 69 kalem eczayi tıbbiye ve tımar malze- mesi açık eksiltmeye konulmuştur. 1— Eksiltine 16-9-936 Çarşamba günü saat 14,5 ta Cağaloğlunda Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürlüğü binasında kurulu komisyonda yapılacaktır. 2 — Tahmini fiat 1608 lira 67 kuruştur. 3 — Muvakkat garanti 120 lira 70 kuruştur. 4 — İstekliler şartnameyi ve listeyi her gün parasız 0- larak komisyonda görebilirler, ÜYELİK alla en mi Bina mmm, müvâkkat garanti makbuz veya banka mektuplarile bir- likte belli gün ve saatte komisyona gelmeleri. PM j | ınhisarlar Umum Müdüriüğünden: | 26.000 kilo toz paket kolası 16.000 kilo toz makine kolası Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzeme şartnamesi mucibince 8-9-1936 tarihine rastlıyan Salı günü saat 15 te pazarlıkla satın almacaktır. İsteklilerin şartnameleri görmek üzere her gün ve pazarlık için de tayin olunan gün ve saatte b 7,5 güvenme paralariyle birlikte Kaba- taşta inhisarlar levazım ve mübayaat şubesi müdürlüğün deki alım komisyonuna müracaatları. (448) Bi Yüksek iktısat ve Ticaret mektebi Direktörlüğünden: 1-— Okulun her üç kısmına yazılma 1 Eylül 1936 Sa- lı günü başlıyacak ve 25 Eylül Cuma gününe kadar sürecektir. Yazılma İşleri Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Saat 10 dan 16 ya kadar yapılır. Yazılmak istiyenler bir dilekçe ve belli belgelerle okul direktörlüğüne baş vurma lıdırlar. 2 — Yüksek iktisat ve ticaret kısmı, üç, Ticaret Lisesi bir ihzari ve üç asli olmak üzere dört, Orta ticaret mekte- bi dört sınıflıdır. 3 — Yüksek İktisat ve Ticaret kısmiyle Ticaret lisesi- ne yazılacakların en az Lise ve Orta mektep derecesinde Fransızca bilmeleri gerektir. 4 — Yüksek İktisat ve Ticaret mektebine Lise mezun- larından Bakalorya veya olgunluk imtihanlarını pek iyi veya iyi derecede vermiş olanlar alınır. 5'— Orta Ticaret mektebi ile Ticaret Tisesine yazıl - mak için baş vuranların sayısı her kısım için ayrı ayrı tesbit olunan kadroyu geçtiği taktirde içlerinden müraca- at tarihi sırasile pek iyi veya iyi derecede mezun olanlar ve bunlar arasında da tahsillerine ara vermemiş bulunan lar ayrılarak kabul oulnur. 6 — Her üç kısımda kayıtlı bulunan eski okurlarm 25 eylül 1936 tarihine kadar Okul Direktörlüğüne baş vu- rarak yüksek ve Lisesi talebesi harçlarını vermek, Orta talebesi de hüviyet varakalarına işaret ettirmek suretiyle kayıtlarını yenilemeleri ve bu kayıt yenileme işi yapılır- ken talebenin tescil edilmiş soyadlarını talebe kütük def- terine kaydettirmeleri. (591) 1169