No. 16 Kıyıda biriken halk heyecan için « de idi; — Tam vakittir, Hemen hücum ©- Ölüm. Kimi bekliyoruz? Diyorlardı. : Vali Hulger Rozenkrans korkuyor. a; — Gemileri karaya olurdu. Şimdi İsekilip giderler, Diyordu. Türkleri büsbütün kızdırıp ta ü - trlerine çekmek istemiyordu. Halk arasında sesler gittikçe yük- #eliyordu: — Daha ne duruyoruz? Hemen hü N edelim, Hem gemiyi zapteder, Bem de Türkleri kılıçtan geçiririz. Diyorlardı. Bu sirada halkın arasında heyecan 9 bir haber dolaştı: — Validen bize hayır yok... Atını İazırlamış o. — Ne atı? — Kaçmak İçin. — Anlamıyorum... — Anlamıyacak ne var bunda? E- Merih avlusunda eğerli bir at duru- Yor, Sıkıya gelince hemen ona bine - kaçacak... Bu haber balk arasmda bir uğul - Ül halinde yayılıyordu. — Korkak herif... Bizi koruyacak yok mudur? — Yalnız kendisini düşünüyor. >— Bu bir alçaklıktır. Diyenler bulunuyordu. s Pakat halkı, kayalara oturan Ve i kımıldanmıyan 'Türk gemi- İns hücuna ettirecek bir şef meyda- Me dikmuyardu. Eğer böyle bir adam Mi ydı, kılıçtan, tüfekten, balta - Piştovz kader her çeşit silâh ıl bir iki bin kisinin pek büyük iyan bu Türk gemisine saldırış- “her halde onları zararlı çıkar » Akşam peşini sm Güneş, sisli ve yalm fiyortlarn *hlimda kalaysız bir tepsi gibi kızıl- | Neredeyse ortalığı karanlık kap- | Yacaktı. 7 Recep Reis bütün leventleri ve kü- Mkcileri kadiryanm. kıç kasarasına pladı, Böylelikle geminin burnu Yaya kalkacak, kayalıktan belki #tulabilecekti. Fakat bütün çalış- alar, bütün çareler boşa çıkıyordu. |, Türk kadirgesi oturduğu kayalık- 0 Kurtulamıyordu. p Reis geceleyin böyle kaza- N Uğramış bir gemide kalmanın fe- Mlklarmı pek iyi biliyordu. Bunun hemen emir verdi: — Gemiyi boşaltm. (Yedekteki gemilere geçiyoruz. ne zamandanberi sanki bekliyordu: İni; İşte... Tam zamanıdır. Gözleri- © Diyordu, ya Recep Reis olduğu halde bü- yg ventlerin yüzlerinde derin bir Ki tı görülüyordu. Çünkü binlerce Uzaktan kendilerini burulara ge- « yıllarca onları şerefli yolcu- ve savaşlar ardında koşturan , Semiyi hayatları gibi 'seviyorlar- Km ki kurtulurdukt,, yg, Ben de böyle düşürüyorum. Kai, levent denize girsinler, ge- ydasız olursa diğerini dene- dirdi. kn böler yapacak vakit de- oluyordu. Myiada biriken bir iki bin silâbir her an gemiye hücum etmek duruyorlardı. Onların el- bu işte kullanılmaya yarıya- Sandallar, irili ufaklı kayık- yi r Reis kendisine söylenen leyerli bir at duruyor. Sıkıya g Geminin karaya oturduğu yerde denize girerek teknenin toprağa sap- landığı yeri açmak için hazırlanan - lar bile vardı, Bunlar gönüllülerdi veven İyi yüzgeçlerdi. İçlerinde bir balık kader kolaylıkla yüzenler, on beş yirmi kulaç derinliğe inenler pek çoktu. Hattâ o kadar ki bunlar ba- zi harplerde ellerine baltaları alarak denize dalarlar, suyun altından dilş- man gemisinin yanıma kadar giderek geminin teknesini süyün altma ge- len atrafından ellerindeki baltalırla delerlerdi. — Olm Diyerek kestirip atmea onlar da givindiler. Recep Reis her zaman olduğu gibi göyle düşünmüştü: — Batan bir geminin yerine yeni- | sini kolaylıkla bulurum, Biri ölmaz. | — Yazan : Kadircan Kaf — “ — Anlamayacak 'ne var, bunda? Evinin avlusunda elince binip kaçacak!,, sa başkasile yola çıkarım, Fakat kaybolan bir levendin yerini kim doldurur; hele vatandan binlerce mil uzaktaki şu buzlu ve sisli adanın kıyılarında bir tek levendimin ölüp kalmaması için hiçbir şeyi esirge - mem, Bununla beraber leventlerin telâş- larına da hak veriyordu, Şu sülün gibi kadirgayı bu yahaner denizlerde bomboş bırakamazdı. Hem de tek- resinde hiçbir delik yoktu ve içeriye su sızmıyordu bile... Eğer İzlendalılar. o gece hücum ederek bir şey yapmazlarsa kadirga- yı yarın sabah her halde kurlarabi. Tirdi, Gece yapılması umulan bir hileu- ma karşı da gemide birkaç levent hwakmak gerekti; (arkası var) neticeler Ölüme pek çok göğüs vermiş iki in$an var: Birisi Lindbergti, / Tayyaresi içinde ölüme meydan mi Diğeri ikada | Rokfeller müessesesinde, ölüme " çare bulmak için bin türlü tehli- keli araştırmalar yapan Fransız doktoru Aleksis Carreldir ki No. bel mükâfatını kazanmış, ve ö- lüme çare bulmaya en yakın gel. miş adamdır. Bir iki gün evvel yazdığımız gibi, bu iki akilli dam başbaşa vererek sun'i bir kalp icat etmişlerdir. Sun'i kalp, Kopenhağta toplanan tıp kon- gresine iki mucit tarafından tevdi edilmiş, derhal tecrübelerine başlan- mıştır, Kongtenin yaptığı tetkika o görel sun'i kalp bir kauçuk hüeredir. “Da- kikada nltmış defa atar ve ince da- marlar vesitasiyle devamlı surette kun ve huva tevzi eder. Yaşayan bir maâhlüktan alman hastalıklı bir Uz van bu sun'i kalp vasıtasiyle epeyce bir müddet yaşamakta devam ettiği tesbit edilmiştir. Sun'i kalbin tatbikattaki faydala- ri nerelere varacağı şimdiden ma- lüm olmamakla beraber kalp hasta- lıkları, kanser, verem, böbrek o has talıkları, şeker hastalığı, hakkmda en İyi tedavi tarzmı araştırmaya ve bulmaya hizmet edeceği hakkında Kopenhag kongresindek! bütün mi- tahassıslar beraberdir. Danimarka- nm iki meşhur kanser mütabassısı derhal sun'i kalpten istifade etmeye ve kanser hakkında araştırmalar yapmaya başlamışlardır. Sun'i kalp, birkaç gündenberi Kopanhagta gece gündüz hiç durma- dan atmaktadır. Doktor Carrel yakım bir istikbal- de ölüme ameli çareler bulmak ve vasati insan ömrünü hiç olmazsa yüz Kumandayı andıran bu sert | yaşıma çıkarmak mümkün olduğuna a herkes susuyordu. / İnanan bir adamdır. i ek ll Ad an Dr. Carrelin Lindbergle beraber i yaptığı sun'i kalb hayatı uzatacak Fakat Dr. Carrel, tabii ömrün 100 yaşına çıkmasından medeniyet namına endişe duyuyor | ili vü Ölüme: karşı. zaf, İ i i verebilir Mesleği namına bu araştırmaları yapınakla heraher neticesinden ken- di de korkuyor. Diyor kir “— Vasati ömür Yüz yaşına çıka- cak olursa fen namma bir tekâmül teşkil eden bu netlee İmsanlık üze rinde öyle bir iktisadi yilk toplıyabi- lir ki, medeniyet bu yüzden mahvo- labilir, Ölüm tasfiye edici bir kuvvet olarak insanlık için lâzımdır. Zayıf. ları, hastaları, delileri, âcizleri orta- dan kaldırır. Ebedi bir hayat insan. Uk için en büyük bir felâket olur.,, İzmir Panayırında kurulmakta olan pavyonlar İzmir arstulusul sergisi, 1 Eylülde açılıyor. Sergi etrafındaki çelışma- lar devam etmektedir. Verilen (bir karara göre, bankaları bağlı büyük müessesat kendi pavyonlarmda, di- Zer müestesat İse syrr pavyonlarda eşya teşhir edeteklerdir. Istanbul ve Trakya mmtakasmm lâyık olduğu ehemmiyette teşhir e- dilmesi işinde esasi: bir faliyet göze çarpmaktadır. Çanakkale, Kırklar - eli, Tekirdağ ve Edirne vilâyetlerini ihtiva eden Trakya Umumi Müfet - tişliği mmlakasmda yetişen madde- leri ve hazırlanan mamulâtın da ay- rı bir pavyonda teşhiri mukarrerdir. Umumi müfettişlik pavyon inşaa! yakından alâkadar olmaktadır. Edir nede toplan'lmakta olan nlimuneler, bu hafta içinde İzmire sevkedilecek- tir, Istanbul tüccarlarına teşhir olu- nacak malları için 4 pavyon hazir - lanmaktadır. Müsabaka imtihanı yapıldı İş Bankası ve İnhisarlar Umum müdürlüğünde, yeniden almacak me. murlar için imtihanlar yapılmıştır. iş Bankasındazi imtihana 157, inhi- sarlardaki imtihana 249 genç girmiş- tir, İna söylediler. Kız da galiba bana İgörüşmelerimisi kestik. irışmak istiyorum ve onem bas arka- İ düşmek istemiyorum. * Nasi Kolayı- | | nizi dilerim. i İye sönmeki Ivabatak gibi batıp çıkması, bu işin Nasıl barışayım? Beyoğlundan N, P. imzasile: 18 yaşında bir gencim. Ailemin fakirliğinden tahsilimi iki senzdenbe. | Yazan: Steffan ZWELİG ni terketmeğe mecbur oldum. Şimdi mahallemizde oturan ve 17 yaşların da olan bir Kızla tanıştım ve konüş- müğd başlamıştık. Kı beni çok jiğini biliyordum. Faitat ben buna rağmen o kadar ehemmiyet vermi - yordum. Kızın baz arkadaşları be- rim başka bir kızla konuştuğumu o- İlk zamanlar çok zayıf ve âciz olduğu İçin kocasma kizen kraliçe, sonraları, kral kocalık vazifelerini yapmağa başladıktan sonra onu ade- ik. | ta sevmeğe büşlamıştı. Yavaş ya - vaş senaler geçtikçe bu se etli bir arkadaşlık hi ve aralarında anla tatlr bir sefkat hissi mi karşı bir kaskançlık duydu ve bir ai gam bana bunları söyledikten sonra biraz kavga ettik ve 0 gündenberi eşmiş kal- Fakat şimdi ben bu Kızla yine ba- Tabii aşk denilen .muzaddes his hiçbir it aralarında bulunmamış- tr. Aşk için erkeğin kuvvetile ka- dına hâkim olması lâzımdır. Hi ne Bulup ta bu kızla yine barışayım ki Mari Anbar On Alta Za . ö karşı acımak, himaye ve şerfkat his. Şisilen Dez Kikaylin Dir Yök gösterme — | verile inültehasala idi, Bu hisler işe karısmca aşk olamaz. Askta kuvvet ve atesli düşkünlük lâzımdır. Evvelâ İ siyasi sebeplerle Kendisini bu sevme- diği şişman, beceriksiz ve zayıf ada- ma hasreden kraliçe yavaş yavaş 0- nu uluşmiş ve arkadaş olmuştu. Arala rında ilik bir dostluktan, fakat her daşlarından onun da barışmak iste - diğini öğrendim. Fakat ben Küçük Eğer maksadınız sadece hoş bir vakit geçirmek ise, böyle bir teşeh- btüste bulunmayınız. Fakat ciddi bir şekilde onunlu barışmak istiyorsa - biz, İlk adımı sizin yapmanız, izzeti nefsinize bir eksiklik gelirmez, bilâ- ei # halde samimi ve temiz bir dostluktan i b başka hisler görebilmek Artist olmak istiyor biz hüsnü hiyete ihtiyaç vard. Bir kari imzasile: Eğer normal bir devrin kral ve Kraliçesi olarak yaşamış oysaydılar, si hayatlarının en ufak teferru- kadar dünyanm nazarı dikke- ti celbedilmiş olmazdı. Fakat her ikisi de vasat derecede birer insan oldukları İçin vaziyetin fevkalâdeli- ği karşısında lâzrmgelen irade kuv- 17 yaşındayım. Şimali; benim bir talebe olmam Lâzimgelirken, burada | anlatması Tüzumsuz olan birçok se - beplerden dolay bu saf ve temiz bil. gi yolundan mahrum kaldım. Lâkin mektebe gilemedim diye elimi Kolu; mu bağlayıp oturacak değilim yaf. vetini gösterememişler, ihtilâl için- Biltabi kendime hayatta muvaffak 0-| de ezilip gitmişlerdir. Yoksa ne On labilecek bir mevlek arayacaktım. Ve | Altmer Lui tarihin tarif ettiği gibi Zülen öledenberi içimde yanam artisi | zalim ve fens bir adam, ne Mari olmak emek bu son bir sene zarfında | Antuyanet anlattıkları kadar kalp - körüklendiği için, Kendimi hu sar'ate | siz ve vicdansız bir kadındı. Kuvvet- atmaktan başka çare bulamadım, Fa | li ve iradeli msanlar gibi yaşamamış kat ne yazık ki menileketimizde de- | 012” PU Yerel ve kraliçe rem Dana; b Yillik |Ana e beğtim gibi kinibilir dane ve Tilar te | ÜR göstermişlerdir. . iyi seziye kuvveti gösterinişlerdir. tidatlı gencin sönüp gideceğini tasar. vur ediniz! Hem de ması sönmek, SEKİZİNCİ BAP Yavaş, yavda, hergün kalbinde düze Rokoko Kraliçesi » ağir pe e çirecek ulan bekfiye bekli. Haki düşmanı. İmparrtoriçe 'Teresin Kızı tahta çikar ti vusturyanın ezeli düşmanı olan İkin- ci Frederik endiseye düşlü. Alman- sefirine mektup mektup üstüne p yeni kraliçenin siyasi plânları pr öğrenmesini emrediyordu. Haki - katen ds eğer Mari Antuvanet İste- miş olsaydı, bütün Avrupa siyaseti- nin bağlarmı eline “alır ve bu su- retle Avrupa Üç kadının idaresi al ına geçerdi. İmparatoriçe Mari 'Te- rez, Mari Aptuvsnet ve Rusya Kra- Üçesi Katerin... Fakat Mari Antuvanet siyasi emel ler peşinde kosan bir kraliçeden zi- yade eğlenerek vakit geçirmesini se- Gerçi bon başka sahalarda da ma vaffak olabilirim. Lâkin höyatımda biricik ülküm olan artistlikte muvaf fak olabilmek benim yegöne hedefim dir. Ben katiyyen ne bir hayalperest we de bir macera düşkünü değilim. Memleketimizde filmoii bir ka- değerli hükümetimiz tarafından yar- dim ve himaye görmesini zaruri İz - İan bir hâdisedir, Öyle zannediyorum. ki, muvaffak olmuş bir film Avrupa ve sahılabildiği takdirde memleketi - miz Tehine büyük propaganda ve ye- »i bir ticaret yolu açmış oluk. Eğer bu düşündüklerim uzun müd- dot hayal olmakta devam ederse ve benim de muhakkak artist olmal; is- tediğime göre, düşündüğüm Avrupa- na film şehirlerine gitmeklir. İstida dıma güveniyorum, Orada her ne pa- yuncağa kavusan bir çocuk sevinci ie giydi, Elindeki nüfuydan hiçbir suretle istifadeye kalkmadı. Başma gelen birçok felâketler de bu yüz - dendir, Yani krealiçeden ziyade se- vilmek, ve boşu gitmek isliyen bir kadın olarak yaşamak İstemesin- dendir. o * 'Parihi zaferler Mari Antuvanet için güzelliğinin fethettiği kalpler den daha ehemmiyetsizdi. Kraliçe - Mi rolünü eğlence için sahnede Tol oynarmış gibi lâkayt ve ehemmiyet vermiyerek oynadı. Sarayın en be- genilen, en DAN İç Sirri üzel mak, &endisi çin genç olduğunuz anlaşılıyor. Artistlik ele deye Mi hususunda imkânsızlıkları bizzat Siz | tar onun zevkinden doğuyor, herkes de görüyorsunuz. Fakat henüz genç | onun giyiniş ve süsleniş tarzından olduğunuz için bir türlü içinizi yakan | #bem alıyordu. Mi De e Hİ a eğen Ye ŞA nemle | imi » iş z imei M0 herkesi hayrette bırakan bu kadin, cek Kadar bir tegebbüstil e üredi, iy devrinin &raliçesi olarak ya- tanıdık olmak, dil bilmek lâzım. Ol | memleketlerde sizin gibi heveskâr binlerce kişi yok mu zannediyorsunuz | dan ayrıldım, bir başka kızla Konuş» Size bir. tavsiyemiz var. Madem Kİ| uy on hdeiı yedi sekis kız oldu. Şim san'at kabiliyetleriniz var. Büyük bir | a; irk konuştuğum kız bana masallat sahne olün bu dünyada kendinize mali | yuyor, Konuşulun diyor, Ben buna ra kemmel bir iş bulabilirsiniz. Tip ola- | -. ginuyorum. Çünkü ük defaki fe - yak “bir İş adamı, kompoze ediniz. | yapıkları gözümün önünde, Nasıl ko- hasına olursa olsun muvajfak olaca - Güm. Fakat asıl mesele oraya gidebil- | mekte, i İşte vasiyetim. Sizden insaniyet nana bana bir yol göstermenizi çok ricg eedrim, Uslübunuzdan karakter sahibi bir kat yaptığı bütün bu Rokoko Beer âşık N. G. imyasile: yorum, Konuşayım mı, konuşmıya - yım nu, me dersiniz? Hayatımda ilk olarak bir kız s6v-| Gayet tebii, konuşmaymız. Fakat dim ve onunla bir sene kadar seviş- | pek kışa zamanda bu kadar çok kızla tik, Sonra bana karşı bir çok fenalık | konuşmak çok fena bir şeydir. Hem larda bulundu. Gülünü seven dikenine | onların şerefleri ile oynamış olursu- Katlanır derler. Ben de herşeyine kat- | nuz, hem de, bu, sizin için “gayri cid tendim, Fakat son s#amanlarda büsbü | di bir udam,, diye şöhret bulmanıza tün işi atlı, Buşkalarile Konuşuyor. | sebep olabilir. Meşru ve elddi siyetle- Ben bunun üzerine başka bir kızla ko | viniz-olmadan, bir genç kizla, görüş - nuştum, Al ay kadar konuştum. On- | memenizi tavsiye ederiz. İlki in enisi) MARI ANTUVANET:. ROMEODL 9 Çeviren: Rezzan A, E. YALMAN Mari Antuvanet 16 ıncı Luiye karşı acımak hissi ile mütehassisti yapamadığı hakiki krali- yanmda nekadar zavallı bir hükümdarlıktı! Danstan, müsikiden şiir ve şarkıdan İbaret birdevir.. Karşısında kendisine arkadaşlık e - . | denler arasmda hiç te kıymeti olmı- yen ve bütün vakitlerini zevk ve se- fa ile geçiren birçok züppeler vardı. Halbuki saraym yaldızlı parmaklık- larmm haricinde yüz binlerce halk kraliçeden icraat bekliyordu. Gözünü zevk ve sefahet bürüyen kraliçe ihtilâlin topları gürlemeye başladığı zamuna kadar etrafını göre medi, Sonra tarihle karşılaşınca bü- tün hayatındaki yanlış hareketleri birdenbire kavradı, Son senelerini €ldden takdire lâyık bir ruh yüksek- liği ve metanetle geçirdi. Fakatsne güre ki iş işten geçmişti! Elinden tacı ve tahtı almdığı daki- kadan ölünciye kadar geçen zaman- da Meri Antuvanet bir kraliçe gibi hareket etmesini ve vakarmı muha- fazayı pek iyi bildi. Ne yazık ki bâ- şında tacı varken havai ve hoppay- dı. Bütün vakar ve ağırlığını iz iş- ten geçtikten sonra takmadı. Bir çeyrek asır kadar süren sal « tanatı esnasında memleketi ve hal- kı hiç tammağa çalışmadı. Bir saat- lik zevk ye eğlenceden fedakârlık İ ederek bir haslane veya mektebi 2i- " yaret etmedi, Opera meydanının ar kasında gefslet çeken binlerce balk olduğunu bir dakika için bile düştin- imeği, Kendi zevki için yaptırdığı Tri- anon ssrayina edilen masrafla bir - içok aç doyurulabilir, birçok yoksul İ kayırılabilirdi. Bunları idrek etme- a , Bütün ömrü Rokoko devrinin sts- Hü ve hafif havası içinde geçti, Mari Antuvanet gibi zeki bir kadın ötra- İma bir defa bakacak olsaydı vazi« yeti pek iyi anlıyabilindi. Fakat bak» mak İstemedi ve bakmadı. Her tür. lü geileden ve düşünceden uzak, ven hir kadındı, Tacı başma bir o İnuşayun. Şimdi iyi bir kızla sevişi -| zevk ve eğlence içinde yaşamağı ter- cih etti, Hayatımın en güzel seneles rini böyle mahdut bir-züppe muhiti içinde hep ayni çeşit insanlar ara « smda geçirdi, Bütün kabahati tarihe karşı dur- mak isteyişidir. Tarkası var) Eski kadın Şimdi erkek oldu ve bir kızla evlendi Eskölen kadınken şimdi erkek olan Mark kanısile beraber Bundan bir müddet evvel İngilte- rede meşhur bir kadm atletin bir sü- rü şampiyonluklar kazandıktan sans ra erkek olduğundan şüphe edildiği- ni ve bir ameliyat neticesinde erkek olduğunu yazmıştık. Simdi, kendisine Mark Weston is- mini takmış olan subık Miss Weston, evvelki gin, çocukluk arkadaşların- dan Miss Alberta Breyile evlen- miştir. Yukarda resimde sabık iki kız arkadaşı ve bugünkü karı kocayı İ görüyorsunuz. Mark Weston diyor ki: — Ben Albertayı küçüklüktenberi tanırm. Harikulâde bir kızdır. O. nunla bu sebepten evlendim, Ambalâj mütehassısının v tetkikleri İktisat veköleti ammbalâj mütehas- sısı, yanımda ofisten bir müşavir ol- duğu halde memleket dahilinde tet- kik seyahatine çıkmıştır. Mütehas- ss İstanbula da 4