2 GÜNAŞIRI HKırpınmntı bohçası Evlerimizn iç yüzünü çerçeveliyen nedir? Bakır mangallar, yasemin çubuklar, tesbihler, leğenler, ibrikler mi? Bunlar çoktan modern salonlar için birer süs oldu. Kerevetler, rahleler, minderler, siniler mi? Onlar da hayli zamandır kübik eşyalara yerlerini terketti. Bazı evlerimize hâlâ hususiyetini veren kırpıntı bohçalarıdır. Bir eski evde herşey eksik olabilir: Odun, kömür, çatal. biçak, herşey... Fakat kırpmtı bohçasız ev olmaz. Geçen günlerin hatıralarını renk Tenk birer dilim halinde saklıyan bu bohçalar hayatırmıza tevekkül ve teslimiyeti yamayıp dururlar,. Nineler, en kıymetli cihaz gibi sandıklarında kızlarına onları saklar. Yeni hayat, yeni zevk, yeni konfor, eve girmeğe başladığı zaman, karşı - sında bu bohçalarım kalelerini bulur. seriya yeni, eskiye yenilir. Eski ile yeni burada çarpışır ve ek- İlk eskiyen şey karşısında bohça açılır ve oradan bir parça üzerine ya- manır. Bazen bir çorap deliğine bir fanila parçası, bir gömlek koluna bir çarşaf eskisi, bir pijama yırtığına bir mendil ucu rasgelebilir. Kırpıntı bohçaları model, terzi, biçim dinlemez. Parisin veya Londranın son moda bir rop döşambrımı ilk dokunuşile bir hintli hırkası haline kor. Bazı bir gömlek yeninden, bazı bir fanilâ yakasından, bazı bir çorap ucundan yü- rünü gösterir. Gizli bir Cüzzam illeti gibi pençesine geçeni tevekküle, miskinliğe, derbederliğe doğru sürükler. Kırpıntı bohçasınım istilâsıma uğrayan adam, biraz sonra her tarafın- dan renk renk sallanan yamalara ba karak eski bir şark feylesofu gibi dü- şünmeğe başlar. Şekle, surata — düşman olur. Köşeye çekilerek: — Adam sen de, der, dünya ve mafiha nedir? Mütevekkül şark ruhu, evlerimiz deki kırpmtı bohçaları içinde saklı du- ruyor! Orhan SEYFİ L Aşktan tekaüdiye ! Hani şu şapkası kokorozlu, beli, baline korsalı, boynunda siyah bir kordelâ, elinde kaz başlı şemsiye ta- şıyan, bıyıklı dudaklarını kırmiziya boyayan, gözleri daima sürmeli, et- leri daima sarkık bazı kadınlar, da- ha doğrusu, aşktan hiç nasibini al - mamış olan ihtiyar kızlar vardır. İş- te bunlar, Londrada aralarında bir cemiyet kurmuşlar ve kendilerine 65 yaşmdan sonra değil de, 55 yaşm- dan sonra, tekaüdiye verilmesi için bir miting yaparak, Londra üzerine doğru yürümeğe başlamışlar. Cemi- yetin reisi ihtiyar matmazel davasını şu suretle izah ediyormuş: “1925 te yapılan bir kanun muci- bince, evlenmemiş her erkek ve her kadım eğer haftada 240 franktan daha az bir gelire malikse, 65 yaşın- dan sonra haftada 40 frank almak hakkına maliktir. Fakat bunun için de evvelce haftada beş frank kadar bir aidat vermesi lâzımdır. Evli kadmlar da ayni hakka ma- Hktirler. Fakat onlar bir aidat ver- memektedirler. İşte, ihtiyat matma- zeller, buna sinirlenmişler ve Lon - dra üzerine bir açlık yürüyüşü yap- mışlardır. Bunların iddialarma nazaran hü- kümetten maaş alan dulların mik - tarı 700 bindir. Fakat yaşlı matma- zeller, ancak 175 binden ibarettir. Bunlar ömürlerinde evlenmek nedir bilmemişlerdir. Ve 65 yaşından son- ra da evleneceklerine kani değildir- ler. İşte bunun için, aşka susayan ihtiyar matmazeller pek fazla sinir- lenmişler ve aşktan tekaüdiye iste- meğe kalkmışlardır. Kefaret | Vücudünün bütün — kıvrımlarTını, hatlarını, düzlüklerini ve yuvarlak - lıklarını, sesinin bütün ihtizazlarını, sahnede san'at diye kullanan meş - hur sarışm dilber, Zozo Dalmas has- ta imiş, hem de kalbinden hasta!. Bu haber, kim bilir İstanbulda ne Bilginizi yoklayınız Sorular 8 — Buğday en çok hangi mem - leketlerde yetişir?. &8 — İlk poliçe ve banka muame - Tâtını kim icat etmiştir? 8 — Tİlik gazete ne zaman neşredil miştir?. 8 — İklimlerin yaşama müddeti üzerinde ne gibi tesirleri vardır? 8 — İlk muahede ne zaman yapıl- mıştır ? Dünkü soruların cevapları S — En çok incelebilen vte en çok uzatılabilen maden nedir? C — Altm. Altımı bir milimetrenin 12,000 de biri kadar ince safhalar ha line getirmek mümkündür. Kezalik bir gram altını hadeden geçirerek 8,000 metro uzunluğunda bir ince tel elde edilebilir. 8 — Mısır bayrağı ne şekildedir? C — Mısır bayrağı yeşildir. Orta- sında bir hilâl vardır. Hilâlin ortasın da da beşer köşeli üç yıldız vardır. S — Stenoğraf makinesini evvelâ kim icat etmistir? C — Stenoğraf makinesi 1827 de bir Fransız tarafından icat - edilmiş- tir. Fakat sonra bu makine üzerin - de çalışılmış Biyord, ve Grand-Jean taraflarından yeni makineler vücu - da getirilmiştir. S — Teleskopu kim icat etmiştir? C — Teleskop'u, 1671 de Niyton icat iştir. Fakat bund. evvel bİl'ÇOk Aml E M F ldemiy görmek üzere aletler vapmıgı düşün müşler fakat muvaffak olamamışlar dır. S — Türkiyedeki en ihtiyar ve en tarihi ağaç nerededir? C — Türkiyedeki en ihtiyar ve en tarihi ağaç Büyükderedeki — Sultan çiftliğinde bir meşedir , kadar vücut san'ati meraklılarmı mütecssir etmiştir, Nitekim, bir tanıdık bu haberi du: yunca, dedi ki: — İsabet yemine inanılmaz amma, kaç kişinin gözü üzerinde kalmıştı!. Öteki cevap verdi: — Hem dikkat ediyor musun? Vurduğu yerden vuruluyor. Kaç ki- şinin kalbini yaktı. Şimdi kalbinden hasta!. Şimdi bunun kefaretini.veri- yor! Fıkra köşesi İki arkadaş meyhaneye otumuş» lar ha bire çekiyorlardı... İkisi de hafif tertip “olmağa,, başlamışlar- dı. Bittâbi “olmağa,, başlayınca bi- ribirlerine sarhoş olmamak hakkım- da fikirler söylüyorlardı. Çünkü dünyada iki cins adam kendilerinin ne olduğunu söylemezler. Bunlardan birisi delilerdir ve kat'iyyen deli ol- duklarını söylemezler, ikincisi sar- haşlardır. Onlar da sarhoş oldukla- rmr itiraf edemezler. Ne ise biz fah- lili bir tarafa bırakalım da hikâyeye gelelim. Ne diyorduk. Ha, iki adâm boyuna meyhanede çekiştirip duru- yorlardı. Derken, biri diğerine dedi ki: — Dikkat et. Fazla kaçırıyorsun.. Halbuki adam rakıyı âdabile içmeli. Meselâ, bak ben daima kendimi kol- larım, Şimdi sana bir misal verece- ğim, Bak şu pencereden: Karşıda i- ki polis biribirile konuşuyorlar değil mi, işte onları üç görmeğe başladığın zaman sarhoş oldun demektir . Öteki hemen cevap verdi: — Fakat azizim, karşıda iki de - ğil, bir polis var. Kadın köşesi Bugün de, gümüş takımlarımızı, gümüş eşyanızı temizlemek için size iyi bir usul tavsiye edelim. Bunları önce domatesle uvunuz. Sonra bol su ile yıkaymınız. Üzeyfine tebeşir tozu geçirin ve tekrar domatesle uvup yıkayın. Gümüş takımlarınız d.erha,l temizlenir ve parlar. Beyoğlu Halkevinde Reisicümhur Atatürkün ve Başba- kan İsmet İnönünün Beyoğlu Halke- vine armağan ettikleri imzalı fotoğ- rafları, dün merasimle yerlerine asıl- mıştır. TAN ( SEHİRDE OLANLAR Bir halı hırsızlığı İsviçre sefiri dünkü celsede hazır bulundu. Bundan üç sene kadar önce İsviç- re sefarethanesinden çok mühim bir halı hırsızlığı yapılmıştır. Çalıman halılar altı tanedir. Bunlardan biri - ne 1500, diğerine 1250 lira kıymet takdir edilmektedir. Geri kalan dört halr da oldukça kıymetli halılardır. Aradan iki sene geçtikten sonra, ya- pılan araştırmalar neticesinde bu ha lılardan, değeri pek o kadar yüksek olmıyan iki tanesi, Tophanede, Kir - kor Allahverdi isminde birinin mağa zasında bulunmuş ve sefarethane me murları huzurunda bunların sefaret | haneden çalman halılar olduğu tes- bit edilmiştir. Kirkor Allahverdi, ha- idarı, Davit ve Melkon adlı iki şahıs tan satın aldığını söylemiştir. Bun - lardan Davit, başka bir suçtan do - layı, şimdi Sinop hapishanesinde bu- lunmaktadır. Melkon, bu işten haberi olmadığını söylemiştir. Bir müddettentberi, İstanbul asliye üçüncü ceza mahkemesinde görülmek te olân bu halr hırsızlığı davasına dün sabah, devam edilmiştir. Dava- cı mevkiinde. İsviçre hükümetinin An kara sefiri Hanri Martin bizzat ha- zır bulunmuştur. Dünkü celsede birkaç sahit dinlen miştir. Şahitler, kendilerine gösteri- len halınm, sefarethaneden aşırılmış halı olduğunu söylemislerdir. Mahkeme neticede, Sinop hapisha nesinde mevkuf bulunan Davidin, mahkemeye getirilmesine karar ver- miş ve durusma, 20 temmuz tarihine bırakılmıştır. Maa_riHe ; Müfredat programın- daki değişiklikler Maarif Vekâleti, geçen sene yapı- Jan müfredat. rogrammds,kı tehbed- dülleri tekrar tetkik etmek için ayrı- lan heyetleri Ankaraya çağırmıştır. Bunlar, önümüzdeki hafta içinde An karaya gideceklerdir. * Liselerde askeri kamplar bugün- den itibaren başlıyacaktır, Maarif Vekâletinin gönderdiği bir emir üze- rine kamplar kâmilen leyli olacak- tir. Her talebe, bilâ istisna bunlara Ne dersiniz? . . * Çiçek sergileri ! Galatasaray mektebinin bitişiğin - deki kısa bir sokağa belediye bir çi- çek sergisi açmış. Belediye değil de seyyar çiçek satan esnaf oraya şöy- le birkaç basamaklı raflar yaparak çiçeklerini teşhir ediyorlar. (Akşam) gazetesinde bundan bir- kaç gün evvel bu serginin çok ipti - dai bir şey olduğu hakkında bir yazı göğümüze ilişti. Arkadaşımmız bu fik rinde gerçi haklıdır. Hattâ o soka - ğın dibinde bir de umumi ayak yolu olduğunu ilâve edersek serginin hiç te yerine düşmemiş olduğunu kavra- makta artık gecikmeyiz. Yalnız şu- rayı da itiraf etmeliyiz ki, bizde bu gibi şeylerin lüzumu ağır ağır id - rak ediliyor ve yapılan işlerde kav- rayış ağırlığile mütenasip olarak vü cut buluyor. Biz bütün iptidailiğine, yerinin münasebetsizliğine Tağmen bu serginin açılmasını, yani çiçek sa- tanlara böyle bir yer gösterilmesini çok hayırlı bulduk, Bu gibi Şşeyler halkm ve şehrin rağbetile çok alâ - kadardır. Eski neslin bahçeye mera- kı nisbetinde sokakta ve evde çiçe- ğe olan biğâneliği bir müddet İs - tanbulluyu bu tabil şaheserleri tat - maktan uzak tutmuştu. Yeni nesiller daha Ziyade tabiate yaklaşabildikleri için çiçek seviyorlar. Bu sevgi henüz pek büyük bir inkişaf arzedememek tedir. Fakat yavaş yavaş gelişeceği- ne şüphe yoktur. Bir taraftan çiçek sevgisi böyle gelişedururken öte ta- raftan da çiçek satıcılarma sattık- ları güzel matahla mütenasip daha güzel bir yer göstermek iİcap ede - cektir, Atinada hükümet sarayının yan duvarları ufak ufak fakat çok gü - zel çiçekçi dükkânlarile dolud! . Bu |ler, | Festival hazırlığı Proğram ilâvelerle daha genişletiliyor İstanbulda, 2 ağustosta başlıyacak olan kırk gün kırk gece eğlenceleri için hazırlıklara devam edilmektedir. Festival komitesi, 7 eylüle kadar sü- recek olan eğlence programını geniş- letmiştir. 4 ve 6 ağustos günlerinde yağlı güreş müsabakaları yapılacak- tır. Bu müsabakalarda birinciliği ka zanan Türk güreşçisi, meşhur bir ec- nebi pehlivanla karşılaştırılacaktır. Güreşlerin yapılacağı günlerde ay- rıica Maraton koşusu tertip edilecek- yükdereye gidilerek dönülecektir. 9 ağustos pazar günü — Boğaziçini yüzerek geçme müsabakası yapıla - caktır. Bu müsabakalara iştirak et- mek üzere gerek müsabıklar arasın da ve gerek komitede hazırlıklar ya- pılmaktadır. Müsabakaya girmek ü- zere kadıt, erkek birçok yüzücüler müracaat 2 Ağustos pazar günü Modada ya- pılacak olan deniz'bayramı münase- betile denizcilik klübü tarafından bir deniz kızağı yarışı tertip edilecektir. Memleketimizde ilk olarak yapı - lacak bu yarışlarda derece kazanan- lara belediye tarafından muhtelif he diyeler verilecektir. Kırk gün kırk gece eğlencelerine iştirak edecek olan milli heyetler için vilâyetlerden de cevaplar gelmeğe başl tır. Üçüncü $ müfettiş Tahsin Uzer'den belediye Festival komitesine gelen bir telgrafta, Ho- rüncu oyununu oynamak üzere Ço- ruh vilâyeti namına da altı kişilik bir grubun gönderileceği bildirilmiştir. Iıtınbulduı iştirak edecek heyet- dükkânların ardında da meçhul'as - ker abidesi vardır. Bizde de Taksim anıtının etrafın- daki piyazer, muhallebici, gazozcu, velospit ve tamircisi gibi dükkânları l_ıış.ld_mp yerlerine ’,i kçi dükkânları ti müdürü Ziyanın nezareti altında çalışmaktadır. Balkan ve Macaristan turizm ofis lerinin direktörleri festivalde bulun- mak Üüzere belediyenin misafiri ola- rak şehrimize davet edilmişlerdir. MA YAK varının önündeki geniş trotuara kü- çük küçük çiçekçi dükkânları ya - pılsa ve dükkânlar çiçekçiden başka kimseye kiralanmasa fena mı olur? Biz böyle düşünüyoruz. Siz ne dersiniz ? iştirak edecektir. Sıhhi sebeplerle kampa iştirak edemiyecek tale'be için ancak askeri sıhhi heyetler tarafın- dan verilecek raporlar muteber ola- caktır. * Yapılan bir istatistiğe göre, İs - tanbul maarifine ait ilk mekteplerin muallim ve talebe miktarları senele- re nazaran tesbit edilmiştir. 927-928 te 613 erkek 792 kadın, 935-936 da 716 erkek, 1102 kadın muallim var- dır. Talebe adedine gelince, 936 sene - sinde 70,000 talebe ve 430 mektep vardır. * Erenköy 38 inci ilk mektep yok- sul çocukları koruma heyeti tarafın dan dün gece Suadiye plâjı gazino - sunda bir kır eğlencesi tertip edil - miştir. Yeni telefon tarifesi Telefon Şirketinin yeni ücret tari- fesi 1 temmuzdan itibaren latbik mevkiine girmiş bulunmaktadır. Bu tarifeye nazaran evlerden, ticaretha- nelerden ve hususi telefon tesisatı sa hiplerinden, beher mükâleme için sa- dece beş kuruş alınmaktadır. Umu- mi telefon merkezleri yedi buçuk ku- ruş ücrete tâbidir. Buna rağmen, şehrin hemen bir- çok yerlerinde, telefon eden halktan on kuruş alınmakta devam edildiği Şirkete vukubulan şikâyetlerden an- laşılmaktadır. Tarife harici para is- tiyenler hakkında takibat yapılacak- tır. Bir tehdit davası Eski nişanlısı Rebekayı ölümle tehdit etmekten suçlu Maksudun, dün Asliye üçüncü ceza mahkeme- Binde duruşması yapılmıştır. Mak- sut, Rebeka ile elân nişanlı oldukla- rmr, aralarında hiçbir hâdise geçme- diğini söylemiştir. Mahkeme, hasta bulunan davacı Rebekanın çağrıl - ması için duruşmayı başka güne bı- rakmıştır. Kadıköy - Haydarpaşa rıhtımı Geçen seneki büyük fırtınada ha- sara uğrayan Kadıköy - Haydarpaşa rıhtımının inşaatı bitmek üzeredir. KUÇUK HABERLER * Ayasofyanın tamiri hazırlığı — Ayasofyanın tamiri etrafında yapı - lan keşifler bitmiştir. Tamir işine ö- nümüzdeki hafta içinde başlanacak - tır. * Tapu sicil muhafızlıkları — U- mum müdürlüğün daveti üzerine bir, kaç gün evvel Ankaraya giden İs - ,kil edilecek olan tapu sicil muhafız - tanbul, glu ve UÜsküdar tapır| baş memürları, önümüzdeki hafta İ- ginde şehrimize döneceklerdir. Baş memurlar;, İstanbul, kazalarında teş lığt işlerile mesgul olacaklardır. * Camilerin tamiri işi — Evkaf idaresi önümüzdeki sene içinde cami ve medreselerin tamiri işile daha ya- kından alâkadar olmayı karalaştır - mıştır. Tamire mühtaç camilerin teshiti işi yakmda ikmal edilecektir. ,yikidnna Vsl f m m mm mff * Müstâhdeminin senelik muaye - nesi — Belediye tarafından müstah- deminin yıllık muayenesi için verilen mühlet 30 haziranda bitmiş ise de belediye bunu 25 temmuza kadar. uzatmıştır. Bir broşür hazırlanıyor Türk gemiciliğinin on /|sene içindeki inkişafı Istatistikler, ticaret filomuzla beraber liman faaliyetlerinin de on yıl ön- ceye nazaran arttığını göstermektedir. Deniz ticaret müdüriyeti, kabotaj hakkının Türk bayrağına intikalin - den itibaren geçen on sene müddet içinde Türk gemiciliğinin inkişafını gösteren mufassal bir broşür hazırla maktadır. Bu - broşürde, Türk deniz ticaret filosunun kahotaj kanununa takad - düm eden günlerdeki vaziyeti teba - rüz ettirilecek ve on senelik bir inki- şaf devrinin neticelerile bu vaziyet birkaç noktadan mükayese edilecek- tir. 926 da yüz otuz küsur bin gayri safi tonaja malik bulunan Türk de niz ticaret filosu, ogünkü kadrosu - nun yüzde otuz beşi gimdi çürüğe çıkarılmış olduğu halde, hâlâ iki yüz bin gayri safi tonajı geçmiş bulun - A iz J G Ti B Avusturya meselesi Milletler Cemiyetinin son toplan - tısında bulunmak üzere Ayvusturya Başbakanı Şuşniğ'in İngiltere ve Fransa tarafından bizzat Cenevreye davet edilmesi şüphesiz Avusturya - m Comıyette işgal ettlğl mevkiin Leon Blum ve Eden mn günlerde gittikçe daha tehlikeli bir istikrarsız- lık gösteren Avusturyanın vaziyetini bizzat Avusturya devlet reisi ile gö- rüşmek ve icabında lâzımgelen ted- birleri evvelden almak için Şuşniği Cenevreye davet etmişlerdir. Şuşnik Ayvusturyada hakikaten binbir müşkül içindedir. Starhember gi Başbakanlık muavinliğinden ayır- dıktan sonra dahildeki vaziyeti iyi - den lyivo sı.rsılmıştır Çünkü Şuşnig kabi d ihmali mümkün olmı_vnn bir. kuvvet olan Heimverler liderleri, Prens Starhem bergin kabinedeki mevkiinden uzak- laştırılmasını affetmiş değildir. Hü- kümete nim muarız bir meyki işgal etmektedirler. Bunlardan maada Al manya ile birleşmek taraftarı olan, ve Ayvusturya siyasetinde çok bü - yük bir tesirleri olan Nasyonal - Sos yalistler Şuşniğin Almanya aleyhta- rm, ve İtalya taraftarı siyasetine şid- detle muhalefet edip, bilhassa Al - manyanın Ren mıntakasını İşğali ü- zerine gayelerini istihsal uğurunda - ki faaliyetlerini arttırmışlardır. Şuşnig hükümetine muariz olan - lar meyanıma partileri feshedilmis o- lan Sosyalistlerle, ekonomik buhran içinde boğulan halkı ilâve etmek lâ- zımdır. Bütün bu muhalif unsurlar devlet mekanizmasında bir değişikliğe talip tirler. Fakat, Avusturya dahili siyasetin- de vukua gelecek herhangi bir de - ğlşlklığin behemehal Avrupa politi - iddetle İnikâsları olacağı için Şuşnig'ln vaziyeti gayet naziktir ve Leon Blum ve Eden bu değişikli - ğin önünü almak çarelerini görüş - mek -için Şuşnigi Cenevreye davet etmişlerdir. Bugün Avusturya siyasetinde vu- ku bulması ayni derecede muhtemel olan iki değişiklik vardır. Habsburg- ların tahta oturmaları, rmm tahfa oturmalarına ne Fransa, ne İngiltere, ne de İtalya- nn bir diyeceği vardır. Fakat küçük andlaşma devletleri böyle bir hâdise karşısında askeri tedbirlere müra - caat edeceklerini bildirmişlerdir. Hal buki Şuşnig Avusturya istiklâlinin Almanyaya karşı korunabilmesi için yegâne çarenin Ottonun tahta geti - rilmesinde olduğunu ileri şgürmekte - dir. Avusturyanın dahili menfaatleri ile çarpışan küçük andlaşma menfa- atlerini şimdilik birleştirmeğe imkân görünmiyor, Avusturyanım Almanyaya ilhakı meselesine gelince, Fransa buna kat- iyyen muarizdir. İngiltere bitaraf görünmekte ve küçük andlaşma dev letleri ise bu hususta biribirinden bir dereceye kadar ayrılmaktadır - lar. Tekler kat'iyyen muhalefet et - mekte, Yugoslav ve Romenler ise Habsburgların iadesine Alman ilha - kmı tercih etmektedirler. Almanya ise behemehal Avusturyayı ele geçir- meye çalışmaktadır. Burada Alman menfaati ile Fransız menfaati çarpı- şıyor. Avusturya mevzubahs bile ol- muyor. Avrupa siyasetinde en büyük rolü oyniyan Fransız - Alman menfaatle rinin çarpıştığı bir nokta - olduğu İ- çindir ki, Avusturya bugünkü arsı- ulusal politikanm merkezi, sikleti - dir. Mamafih Şuşnigin mevreye Eden ve Blum tarafından daveti sa- de bunu ispat etmiyor, ayni zaman - da Iİngilterenin Avusturyadaki istik- rarsızlığa nihayet vermek ve bu su- retle Almanya ile Fransayı yakınlaş tırmak arzusunu gösteriyor. — N. M. Eyüp kaymakamlığı için bir bina aranıyor “Yeni teşkil edilen Eyüp kazası kaymakamlığını vekâleten ifa ede - cek olan Fatih kaymakamı Halük, işe başlamıştır. Tahrirat kâtibi de tayin edilmiştir. Kadrosu bugünler - de tamamlanacaktır. Kaymakamlık için bir bina aranmaktadır. maktadır, Bir misli tezayüt demek o- lan bu miktar, sadece tonaj müka - yesesinin ortaya attığı nisbeti ifade etmektedir, Asil büyük kazanç, Türk deniz ticaret filosunun yalnız kemi - yet itibarile değil, keyfiyet itibarile de bundan on sene evvele nazaran i- ki, hattâ üç misli kuvvetlenmiş olma sındadır.