5 Temmuz 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON YEDİNCİ YIL. No: 5365 ADIMIZ, ANDIMIZDIR 5 TEMMUZ 1936 PAZAR Son haberler üçüncü sayfamızdadır L e| HER YERDE 5 KURUŞ Başbetke BOĞAZLAR Evelki gün ve dün Moskova'- dan gelen telgraflar devlet gaze- tesi İzvestiya ile parti gazetesi Pravda'nın boğazlar konferansı hakkındaki baş yazılarını hulâsa etmekte idi. Matbuatta ajans teb- liğlerinin manzarasını görenler- den, âdeta iki dost memleket ara- sında siyasi bir ihtilâf münakaşası olduğu hissine kapılanlar olmuş- tur. Fakat, gene aynı yazıların oku- nuşu, bu hissi, kendiliğinden gi - dermiştir. Çünkü nihayet mesele nedir? Yeni hâdişeler, muahede garanti- lerinin boğazlar emniyetine kâfi olmadgğını isbat etti. Dostlarımız “bu noktada bizimle aynı fikirde- dirler. Boğazlar emin olmazsa kimse kendini emniyette hissede- mez. Dostlarımız dahi böyle dü- şünmektedirler. Boğazlar davası- nın, Karadeniz devletlerinin em- niyetlerini ve dış denizlerle mü- nasebetlerini yakından ilgilendir- diğine biz de onlar kadar şüphe etmiyoruz. Boğazlar tahkim edil- mek ve onların emniyet ve hürriyeti Türkiye devleti tara- fından müdafaa edilmek lâ- zım gelir. Bu noktaya da Montrö'ye gelen devletlerden hiç biri söz götürür bir itirazda bulun- muş değildir. Konferans tolandığı zaman, elde müzakere edilecek bir teklif bulunmalı idi. Bu teklifi ha- zırlamak da tabiit olarak Türkiyeye düştü. Fakat, yeniden tanzim edi- lecek statünün içinde karışık tek- nik meseleler, Karadenizle tica - ret temasında bulunan her devleti alâkalandıran hukuk işleri, yeni emniyet rejiminin — gerektirdiği takyitler ve hükümler münakaşa olunduğu sırada, bir takım görüş tezadlarının meydana çıkacağına da şüphe yoktu. İşte biz, dost devlet gazeteleri- nin yazılarını, boğazlar davasına veya Türkiye - Rusya münasebeti- ne aid bir polemik değil, teferru- at münakaşalarının basit bir aksi gibi telakki etmekteyiz. Fazla gördüğümüz fıkralar, meselâ, Pravda'nın Türkiyenin, Rusya menfaatlerini gereği gibi gö- zetmediği veya İzvestiya'nın, bi- zim tekliflerimizin Rusya'ya kar- şı dostta olmadığı tarzında yersiz ve İlüzumsuz düşüncelerini kalıp:- lamış olanlardır. Hele buna sebeb olarak, Türkiye politikası üzerin- de bazı harici. cereyan tesirlerin-« den bahsolunmasına, sarsılmaz bir dostluğun bütün samimiyeti ile iti- ra zetmek isteriz. İnkılâblarımızın güç zamanla- rı geçmiştir. Gerek Savyetler Bir- liği, gerek Türkiye kendi araların- daki yakın dostluğu ihlâl edecek bütün teşebbüs ve telkinlere karşı, iç ve dış vaziyetlerinin en buhran- x zamanlarında kayıdsız ve şart- sız mukavemet etmişlerd'r iki inkılâb istikrar bulduğu, her iki devlet l-cndi hürı:; ve müşterek teahhüdlerini tamamen müdafaa edecek kudrette bulur dul:'arı, ve bilhassca <a2:2' do.,tluk, kendileri için olduğu ka- dar, Yakınşark sulhu ve dünya emniyet davası bakımından büs - bütün ehemiyet aldığı bir zaman- da, böyle tereddüdlere düşmenin hiç bir manası olmamak gerektir. Savyetler Birliği ile ve Karade- niz devletleri ile Türkiye arasında bir boğazlar meselesi yoktur. Türki ye'yi en yakından, Karadeniz dev- letlerini de yakından *alâkalandı- ran bir boğazlar emniyetsizliği me- selesi vardır. Türkiye kontrolu al- tında bulunmıyan boğazlar ser- bestliğinin ilk neticeşi, dahili harb Jarla boğuşan inkılâp Rusyasına r ser Ü zertla >rini karşı, bütün Karadeniğ sahilleri boyunca bir ecnebi mücadele cep- hesinin teessüs etmesi olduğunu acı hatıralarla biliyoruz. Boğazlar emniyetsizliğinin iztirabını Lenin ve Atatürk inkılâbcıları, ikisi bir arada ve bir zamanda tatmışlardır. Biz Marmara'da emin oldukça, Karadeniz Savyetler için bir emni- yet denizidir. Yeni boğazlar reji- mine aid hükümlerin münakaşa- sında asla gönlümüzün yatmadığı sakat cihet, Türkiye ile Rusya ara- sında, türk - rus yakın ve sıkı dost- luğundan gayri her hangi bir mü- nasebetin en uzak istikbal için da- hi, tevehhüm edilmesine mahal verilmesidir. Bu cümle üzerinde ısrar edelim: Çünkü İzvestiya ile Pravda'nın Montrö münakaşaları içinden intihab ettikleri meseleler, aksi bir ihtimal olmaksızın, mese- le diye ortaya atılamaz. Arkadaşlarımızın Moskovada Rusya emniyeti düşüncesinin Tür- kiye emniyeti düşüncesinden aslâ üstün tutulmadığını bildiren satır- larına teşekkür ederken, boğazlar müdafaasının, Ankara ve Mosko- va'da biribirinden ayrılmıyan iki müşterek emniyetin başlıca maddi dayançlarından — biri olduğunu zikretmek isteriz. Hariciyelerimizin başında bu- lunan iki arkadaşın, Montrö'de, şu esnada bir masa başında ko- nuştukları teferruat dö zalarının sütunlarmızda münakaşa edilme - sini lüzumsuz buluyoruz. İki hü- kümde birleşelim: Boğazlar emni- yet nizamı teessüs etmelidir, bir; Stalin Rusya'sı ile Kamaâlist Tür- kiye arsamda yakın ve sıkı dost - luktan gayri bir münasebet nizamı olmıyacaktır, iki!. Falih Rıfkı ATAY Vahdet Nuri konseri Dünkü cumartesi günü saat beşte müzik öğretmen okulu konser salonun- da Bayan Vahdet Nuri tarafından bir teganni konseri verilmiştir. Monteverdi, Pergolesi, Schubert, Brahms, Respighi, Bizet'den parçalar söyleyen Vahdet Nuri dramatik mezo sopran karakteriyle yüksek bir ses kül- türü göstermiş ve şiddetle alkışlanmış- tır. Viyana yüksek müzik akademisi şan ve opera şubesinden geçen sene me- zün olmuş olan Vahdet Nuri ile yurdu- muz Nimet Vahid ve Nurullah Şevket- ten sonra üçüncü kıymetli bir ses ele - manı kazanmış oluyor. Türk operasının müstakbel yıldızını hararetle tebrik ederiz. Dün muvaffakiyetli bir konser değerli sanatkârımız Bayan Vahd veren t Nuti Montrö konferansı On güne kadar biteceği umuluyor Heyetler, başlıca noktalar üzerinde anlaştı Montrö, 4 (A.A.) — Anadolu Ajansının hususi muhabirinden: Montrö konferansının on güne kadar bitmesine muhakkak naza- riyle bakılmaktadır. Bir iki nokta müstesna olmak üzere başlıca noktalar üzerinde heyetler arasın- da anlaşma hasıl olmuştur. İngi - lizler muaddel bir konvalsiyon projesi vereceklerini teknik komi- teye bildirdiler. Umumi toplantı pazartesi yapılacaktır. Başbakan İnönüne Haydelberg üniversitesi- nin g«iktısad bilgileri fahril, doktorluğu unvanı» verildi. Haydelberg, 4 (A.A.) — Kuruluşu- nun 550 inci yıl dönümü dolayısiyle, Haydelberg üniversitesi Başbakan İs- men İnönü'ne iktisad bilgileri fahri doktorluğu ünvanını vermiştir. Bunun- la üniversite İsmet İnönü'nün şahsiye- tinde büyük bir askeri; ve devlet şefi- nin sadık bir iş arkadaşı olarak mille- tine yeni bir yol acan ve ulus tarihin- de görülmemişs bir kültür rönesansına götürmüş olan yeni Türkiyenin kuru- cularından birini selâmlamaktadır. Pröfesör Pikar Bugün otuz bir bin metre yüksekliğe çıkış tecrübesini yapacak Bugünkü teknik tekemmüllerin hiç birisine el sürmeden, balonun ilk icad edildiği devrin iptidai vasıtalarını kul- lanrak (Hidrojen) i ısıtmak için lâzım gelen harareti Mongolfiye'de olduğu gibi saman dumanından değil, güneşin neşrettiği hararetten alarak gökyüzü- nün ucubucu görünmiyen noktlarına yükselmek... profesör (Piccard) ile arkadaşı mühendis (Maks Cosyns)- İşte bugün in yapmak istedikleri tecrübenin esası bu.. Bu çok meraklı tecrübe Brüksele pek (Sonu 5. inci sayfada) Yeni diplomaları çocuk bakıcılarma' dün dağıtıldı. : Mekteb bu devreile beraber ultı yılda kırk beş mezun vermiş olmuktadır B. Rânâ Tarhan çocuk bakıcıları mıza diplomalarını dağıtırken « ve mezunlar Çocuk ana kucağı çocuk bakıcı mektebinin bu Esirgeme Kurumu Keçiören seneki mezunlarına diploma verme tö- reni dün saat 16 da Çocuk Esirgeme kurumunda seçkin bir davetli kalabalığı önnüde yapılmıştır. Toplantıyı kurum adına açan Bur- sa mebusu Dr. B. Galip; Çocuk Esirge- me kurumunun en büyük gayelerinden birinin türk çocuğunun sıhi ve fenni e- saslara göre yetiştirilmesi - olduğunu; bir arada. yakın tarihlere kadar bağırsak ve mide hastalıkları gibi bakımsızlık ve bilgisiz- likten doğan hastalıklarla çocuklarımı- zın yarısından fazlasının öldüğünü; bu- gün başta Sıhiye vekâleti olduğu hal- de bütün sıhi ve içtimat teşkilâtın ilk hedefinin çocuk ölüm nisbetinin azaltı ması olduğunu ve bu gayeye varılma yo lunda bulunduğunu söyliyerek kurumun bu yolda bir hizmet olmak üzere çocuk ba (Sonu 2. inci sayfada) DÜNKÜ FUTBOL MAÇLARI Buckay, Eskişehir Demirspor - takımını 3.2 yendi Misafirlerimiz bugiin ;ınkıu agücü kası L i ile laşac Ankara şampiyonu tam saat |/7 de aklardır Eskişehir kalecisinin bir kurtarışı (Yazısı 2. inci sayfamızdadır.)

Bu sayıdan diğer sayfalar: