4 SALIRMAZ No. 171 Bütün bu cinayetler Ordu halkı üzerinde bir teessür uyandırmıştı — Allahını seven.. Padişahı seven, arkamdan gelsin... Diye bağırmıştı. O zaman o vahşi güruh hep birden acı acı haykırışarak ileri atılmışlar.. Korkunç bir deniz dalgası gibi, mek- tep binasına çarpmışlardı. Bir anda, bu bina dahilinde, emsalsiz bir vah- şet başlamıştı. Cehlin, | ihtiras ve menfaatin elinde vicdan ve imanları tamamile kaybolmuş olan bu adam- Jar, kendi dindaşlarının.. kendi kan larını taşıyan ve amirlerinin emrine itaatten başka hiçbir suçu ve güna- Et olmıyan bu masum efradm üzeri. ne atılmışlar.. Her türlü insanlık ve kardeşlik hislerini unutarak, ellerine geçen askerleri, kamalarının , vahşi savletleri altmda parça parça ederek birer köşeye fırlatıp atmışlardı. Bunlar, zülüm ve vahşeti, bu ka. darin da bırakmamışlardı.. Binbaşı Ihsan Beyle mülâzım Abdülkadir Be yi de çarşıda yakalamışlar; çirçip- lak soymuşlar.. Birkaç yerinden ya- raladıktan sonra, vücudünden kan - lar akrta akrta - yalm ayak » Bolu caddelerinde dolaştırmışlar.. Hiçbir Inaan kalbinin tahammül edemiyece- Zi işkenceler yapmıslar.. Ondan son- re da Bolu hastanesine götürerek ka pınm önüne atmışlardı. Hastane heyeti, zavallı Abdülka - dir Beyi derhal içeri almışlar; göz- yaşları iletedaviye başlamışlardı. Ve hiç şüphesiz ki, vazife uğrunda bu zulüm ve fecaate kurban olan bu genç ve güzide zabitin, âziz haya- tını kurtaracaklardı. Fakat ertesi sabah, (Hafız Hakkı) isminde sırtlan ruhlu bir sergerde - nin kumanda ettiği bir cangvar sü- rüsü, hastanevi basmışlar; karşıları- na gerilen hastane heyetini çiğneyip geçerek ölüm döşeğinde bitap bir halde yatan, ıztırabınm ateşlerile cayır cayır yanarak hazin hazin sa- yıklıyan Abdülkadir Beyi sürükleye siirükleye çekip dışarı çıkarmışlar. Orada, bahçenin ortasında yüzüstü yere yatırmışlar.. Kafasmı taşlarla ezerek parçalamışlardı. Eşi ender görülmüş olan bu em- #alsiz zulüm ve-vahşeti irtikâp eden lerin başında - (Hafız) lik gibi, dini bir unvan taşıyan.. fakat aslı, nesli: ve hattâ Boluya nereden geldiği bel Wi bile olmıyan « Hafız Hakkı ile; Bo- lu civarındaki (Boruzan köyü) nde oturan (Kürt Ali onbaşı) isminde i- ki taş yürekli sergerde vardı. Asilerin irtikâp ettikleri vahşet ve cinayet bunlardan ibaret kalmamış - tı. Arif Bey müfrezesine mensup 0- Tup, 6 aralık binbaşr İhsan Beye emir getirmiş olan - ismini öğrenemedi- ğimiz - bir yüzbaşı, atla dolaşarak hükümet dairesini ararken âsiler tarafından yakalanmıştı. Bu zavallı da, derhal atmdan aşağı alınmış; ka malar altında parçalanmıştı Sonra.. Şehit Ihsan Beyin müfre- ys uman altı nefer, her nasıl sa o büyük bâdireden yakalarını kur tarmişler; debağhane civarmda bir yere sığınmışlardı. Bunlar da &siler tarafından takip olunmuşlar.. yaka Tanmışlar.. Hile İle ellerindeki silâh - lar almdıktan sonra; ayni kanlı âki- bete uğratılmıslardı. Bütün bu cinayet si rinde şefkat ve insaniyet hisleri tası- yan Bolu halkmı derin bir teessür ve ıztıraba sevketmişti. Bolunun ka dm, erkek bütün halkı, o acıklı gü- nün gecesini, acıklı bir matemin göz- yaşlarile geçirmişlerdi. Ve.. vaktile İcap eden tedbirleri almamak yüzün den bu büyük felâkete sebebiyet ve ren hükümet memurlarma, sabahla- ra kadar lânet etmişlerdi. Şunu da ilâve etmeden geçmiye - lim ki; — Acaba Istanbul mu, galip gele- cek. yoksa Ankara mı, İstanbula galebe edecek? » Diye; mevki ve mes ihtirasla rı arasmda bucalayan idare memur- Tarı, bu iki yüzlü siyasetlerinin acı vezalarmı gebmisşler.. Asiler tarafım dan boyun'arına takılan hayvan yu- larlarile sürüklenerek ahırlerda ha- pis edilmişle di, Felâket birdenbire hududunu ge - nişletmişti. Şehrin çarşılarını ve s0- kaklarını, binlerce asi işgal etmişti... Her tarafta, yağma başlamıştı. Mü- dafani Hukuk âzaları ve şehrin mü- nevver gençleri, tevkif olunmuşlrdı. Zabıta kuvveti, ortadan kâmlilen silintnişti. Şurada burada cerh ve katil vak'aları baş göstermisti. Hürriyet ve itilâf fırkası; saçtığı J Ziya ŞAKIK nün artık memleketi bir kan ve ateş sahası haline getireceğini hissetmiş - ti. Klüpler; telâş içinde idi. Nihayet. akşama doğru, bütün o hain ve ka-| Üllerin elebaşıları evvelâ Hürriyet ve Itilâf fırkası merkezinde ve sonra da belediye dairesinde toplanmışlar; şehrin âsayiş ve sükününü temin €- decek tedbirler itihazına gırişmişler di, Bu tedbirler, hiçbir tesir o ausule getirmiyecekti. Bereket versin Oki, yağmacılık eden âsilerden pek çokla rı; gasbettikleri eşyayı atlarına yük leterek köylerine çekilip gitmişlerdi. | Artık ortada, pek az âsi kalmıştı. O zaman, bu câniyane isyanın müret tipleri, her tarafta tellâllar bağırt - maya,. (sayi şâhanede temin edilen âsayiş) ten bahsederek; herkesin işi ve gücü ile meşgul olmasını ilâna| başlamışlardı. Bolu, emsalsiz bir facia günü yaşa mıştı... Bolu orta mektebi binasi; o günden bugüne kadar; o facianm lim ve hazin hatıralarını taşımak dır, Duvarlarında, kurşun delikleri döşeme tahtalarımda, masum şebitle rin kan lekeleri vardır. Taliin ne büyük ve ne garip bir cil vesidir ki; dünkü (imparatorluğun hırsı ve hiyaneti) ni bu silinmiyen eserlerile gösteren bu tarihi binanın | çatısı altmda bugün Bolunun temiz ruhlu gençleri, (Cümhuriyetin feyiz ve irfanı) ndan nur alıyorlar. Çok eminiz ki: bu kurşun delikleri ve bu kan lekeleri karşısmda da; (bü yük Türk inkılâbı) nın ne cetin vene hünin şerait altnda basarilabildiği- ni düşünerek: bu inkilâhm azameti. ni, daha derin bir imanla takdir ve kabul ediyorlar, » (Halife kuvvetleri). denilen bir gü ruh tarafından yapılan bu isyanlar; saçıkça görülüyor ki- (padişah namı- na) başlıyor; ve feci katillerden son- ra, büyük mikyasta, (çapulculuk). ile hitam buluyordu. Bolu isyanı da, bu suretle hitam bulmuştu... Şimdi bütün memleke - tin mukadderatına; Hürriyet ve İti- | kâğıtların canlanıp lâf kodamanlarından Bolu müftüsü Elmalıklı Çerkes Ahmet, Hacı Ham- di, Mengeneli avukat Nuri, Düzceden gelen Sefer Bey, jandarma yüzbaşisı Fuat, ihtiyat zabitlerinden tulumba emin oğlu Hayri, hafız Hakkı, kürt Ali onbaşı ve saire gibi şahsiyetler hâkin, olmuştu. Bunlar, birçok o masumların kanl: cesetlerine basarak kazandıkları bu muvaffakıyetin gururile mest olu - yorlar; irtikâp ettikleri cinayetlerin ağır cezasını, yakın bir günde hayat- larile ödiyeceklerini akıllarından bi- le geçirmiyorlardı.. Ve hattâ, bu kan lı cinayetlerinin sahasını genişlete genişlete, Ankaraya kadar uzanmak istiyorlardı. (Arkası var) mama M. M. Vekâletinden : Derece Subaylara o Erlere Lira Kr. Lira Kr. 1 , 154 50 7725 2 139 05 61 80 3 108 15 46 35 4 92 70 3090 5 77 25 15 45 6 61 80 15 45 Bir şehit ailesi ök- süzlerine 15 45 1485 sayılı kânuna göre savaş sakatları ile şehit ök- süzlerine verilecek - ikrami- yelerin tevziine başlanmak üzere havaleleri Ziraat Ban- kasınca şubelere gönderil- mektedir. Bu sene bundan başka tevziat oyapılmıya- caktır. Bu sene toplanan pa raya göre 191 sayılı tefsir kararına göre harp malülü olanlarla 2591 sayılı kanuna göre harp malülü hükmünde Askeri malüllerin derecele- rine ve şehit öksüzlerinin her birine düşen hisse yu- karda gösterilmiştir. (34) 45461 KUŞBAKIŞI Yumruk ticareti Birkaç Ogündenberi (gazetelerin ikinci, üçüncü sayfalarmda mütema- diyen ilin edilerek bütün dünyayı göz kulak kesen boks maçı nihayet dün birinci o sayfalarm malı oldu. Evvelsi gece karşılaşan iki müthiş boksör Joe Luis ile Şmelling, birer karpuz kadar kocaman eldivenlerile baş sayfalarda, Mussolini ile Neziise verilen yerleri aldılar. Ve bütün dünya İtalya - Habeş harbinin ilân edildiği günkü heyecanla türperdi. Bu da bir siyah - beyaz döğüşü, fa- kat arada bazı ufak farklar Ovar: Kuvvetlerin müsavi oluşu, iki tara- fm da yumruklarında | teksif ettik- leri kuvvetin eldivenli oluşu, bu te- ketek döğüşte eldivenlenen yumruk- ların herbirinin üzerinde binlerce doların dönüşü, Ah bu hırsla kenet- lenmiş yumruklar! Bu yumrik yumağını ören par - makların eldiven içerisinde, röntzen- de alınmış fotoğraflarını görmek is terdim. Bu yumruklar eldivenlerin — şiş- man kabukları içerisinde, bir mey- vanm demirleşmiş çekirdeklerini an- dırıyorlar. Bu demir çekirdekler ü- güşen boksörlerin sırtında büyük at- yarışlarmdaki bahsi müşterek ku- marı dolaşıyor. Fakat bu kumarın Korkunç tarafı var: Döğüşen boksörlerin de ayni ku- mara İştirak etmeleri. Üzerine bir servet koyduğunuz iskambil kâğı - bir sizin haberiniz olmadan oynadığınız kumara iştirak ettiklerini, bu ölü ortada dönen paradan en büyük hisseyi aldıkları. nı gözünüzün önüne getirin. Bu hile, insana, içtiği suyun, ee #anede tertip edilmiş yalancı bir su olduğunu, yediği yumurtayı ta - vuğun yumurtlamayıp bilmem han- gi tertibe göre imal edildiğini söy. ledikleri zaman verdiği korku | ve tiksinmeyi veriyor. Eski Roma glâdiyatörleri gibi sırf şeref İçin döğüşmediklerini çok iyi bildiğimiz halde. bugünün şampiyon- larından yine onlar gibi döğüşmele- rini bekliyoruz. Halk mühim bir pa- ra vererek girdiği bu maçlarda ya- lancıktan değil ölesiye bir döğüşme bekliyor. Ayni seyirci kütlesi azgın boğanm boynuzlarına bir dilim ek - mek gibi saplanan Toreadorlardan sahici ve sıcak bir kan sızmasını İs- tediği gibi, boğanm barsakların dı- şar döken hançerin de tahtadan ol. madığını görmezse rahat edemiyor. Bedri RAHMİ MEVLÜD | Merhum Hafız Âşirin ruhuna ithaf | edilmek Üzere 23/6/996 salı günü öğ- leden sonra Beyazıt camiinde mevlüt okunacaktır. Yakın ve sevenlerinin teşrifleri rica olunur. Ailesi IRTIHAL Mülga Seyrisefain Muhasebe mü- dürü sabıkı ve Hariciye vekâleti Mu hasebe müdürü ve sabık Filibe kön- solosu İnhisarlar Balikesir barut memuru Omer Hıfzı ve hariciye ve- kâleti memurlarından Fuat Hıfzının pederi Ayan oğlu Hıfzı on seneden- beri çekmekte olduğu parkenson has- talığından kurtulamıyarak © evvelki gün Usküdar Sultan tepesindeki €- vinde vefat etıhiş cenazesi kendisini sevenler tarafından Karaca Ahmet- teki aile kabristanına defnedilmiş. tir. TAN TAN | ABONE VE İLAN ŞARTLARI Sigortatı Normal Dışarı içir Lira K a | Türkiye için Lira K. LirakK. 3 V 7— İlân için İlâkedık Şirketlerine mü “üçak, inler doğrudan doğra Cücük kel z vdaremizce alanabilir. sigortalı abonr yazı (Günü geçmiş nüshalar $ kuruştur SA MEMLEKE T . MANZARALARINDA N : Kalecik Kandıra sahillerinde .bir serseri torpil aranıyor Kandıra, (Tan) — Sahillerimizin Karası ilçesi ile birleştiği kısımla- rmda serseri bir torpilin dolaştığı bazı gemleiler tarafmdan haber ve- ri'miştir. Torpilin imhası için derhal bir heyet çıkarılmıştır. Bu heyet Kandıradan geçerek Kefken sahiline inmiştir, Oradan motörle sahilleri dındaki kupa beylerinin | turiYücak, Ereğliye kadar gidecektir. Şimdiye kadar, torpilin bulundu» en ğına ve imhasına dair hiçbir malümat gelmemiştir. Dördüncü dokuma kombinamiz Malatya, (Tan) — Dördüncü büyü k dokuma kombinasının kurulma- sı için hararetli çalışmalar ilerlemiştir. Sümer Bank Umum Müdür. Mu- avıni Osman Nuri ile bircok mütehazsıslardan mürekkep heyetin yap- tığı tetkikler bitmiştir. e Fabrika istasiyon civarında ve Ismet Inönü caddesi üzerinde kurulacaktır. Suyun düşüşünden temin edilecek kud. re:, bu büyük kombinadan baska bir büyük fabrikayı daha idare cdebi- 'ecek kuvvette görülmlştür. k'ne başlanmıştır. yret göstermektedir. vepılması çok muhtemeldir. Fatxika için 30 bin metro murabbar genişliğindeki arazinin İstim- Fabrika direktörü Fahri hazırlıkları bitirmeğe Temel atma merasiminin eylül ayı içerisinde Samsunda yeni senenin kültür çalışmaları... Merkezde biri 10, diğeri 5 dershaneli iki mektep yapılıyor Bu yıl merkezde yapılan (19 Mayıs İlk Okülu) Samsun, (TAN) — Bir iki yıldan- beri Samsun ve çevresinde “yapılan kültür çalışmalarından o çok iyi ne- ticeler elde edilmiştir. Son yıllarda mekteplere karşı artan rağbetten do layı mevcut mektepler ihtiyaca kâfi gelmemeğe başlamıştır. Bunu gözö- vünde tütan ilgili makamlar, vilâ- yet bütçesine koydukları fazla tahsi- satlarla Samsun ve çevresinde yeni mekteplerin yapılamsını temin et- miş oldular. Bir iki sene içerisinde yapılan mektepler, memleket kültürü hesa- bma büyük bir kazanç temin ede cek kadar (ehemmiyetli bir yeküna baliğ olmaktadır. Geçen yıl merkez- de yapılan 19 Mayıs ilkokulu ile Ka- vak ve Alaçam merkez mektepleri- nin-inşaatı bitirilmiş, yapılmakta 0- lanlardan, merkezde ve Havzada Gamlık okullarının in- şaatı da bitirilmek üzeredir. Çar- şambada ve Termede 17 şer bin lira sarfile yapılacak olan tam devreli ve haneli iki okul kurağınnm yapılması için hazırlıklara başlanmıştır. Bu yıl Terme, Çarşamba, Havza ve Lâdik ile Samsun merkezinde yeniden altı ilkokul dahâ yapılacâktır. Bunlardan başka Baftada muha- sebe ve halkın yardımı ile yapılmak» ta olan ortaokul kurağı, Esfranm mübrem ihtiyaçlarından biri olan or- bulmuştur. Vilâyet müzesi için ilçelerden ve diğer yerlerden birçok kıymetli izer- ler toplanmaktadır. Toplanan izerler arasnda Etilere, Romalılara ve Fe- nikelilere ait bir çok kiymetli asar MEMLEKETTE “TAN, Malatyanın yeni şehir plânı fasdik edildi Malatya, (Tan) — Bayındırlık Bakanlığınca muvafık görülerek tasdik edilen şehir plânı gelmiştir. Şehrin kurulmasında esaslı bir de- gişiklik olacaktır. İstasyondan şe- hire kadar uzanan 1. İnönü caddesi doğum evi önünden kırılarak çarşı» dan geçirilmek suretile Gazi bul - varı ile birleştirilmiştir. Yeni plân- da, hükümetle (belediye binaları yanyana olarak gösterilmiştir. Her iki binanın inşası için icap eden ha- sırlıklara girişildiği bu saha - lesine bitenlerin yıktırılmasına baş lanmıştır. Plânda birçok yeni yol. lar, bahçeler, meydanlar vardır. Şehir içerisinden geçmekte olan Derme suyunun her ihi tarafında virmiser metroluk yesil vollar. sa. hirin görünüşünü tamamen güzel - leştirecektir. Bu su temiz yatağa a- landığı takdirde, manzaranın . pek daha güzelleşeceğine hiç şüphe Nasrettin Hoca türbesinin tamiri Konya, (Tan) — Nâsrettin Hoca- nın Akşehirdeki mezarı, belediye ta- rafmdan tamir ettirilmektedir. Du - varların taş kısımları tamamlanmış, kiremitleri ısmarlanmıştır. Yeni du - var, yüksek ve düzgündür. Ayrıca, mezarlığın içerisini gezebilmek için arabalar yaptırılmaktadır. Küçük Haberler . * Trabzon, (Tan) — Birkaç gün- denberi Trabzonda bulunan Salt Çe- febi, Halkevinde sporculara (Olimpi- yatlar) mevzulu bir konferans. ver- miştir, * Gemlik, (Tan) — Bu yıl Gemlik merkezinden 47 çocuk şehadetname almış ve köylerde de çok muvaffakı- yetli neticeler elde edilmiştir. müzenin açılış töreni yakında yapı- k tr, yıl kültür bakımından en ziya» de takdire şayan olan işler arasmda ilkokullara devam eden kimsesiz ve yoksul talebelerin himaye heyetleri tarafından gördükleri yardımı kay- detmeden göçemiyeceğim. Bu yar- dımlar geçen yıllara nisbetle daha ziyade genişletilmiş ve muhtelif o- kullardaki üç yüzden fazla fakir ta- lebeye.hergün öğle yemeği verildiği gibi toplanılan 4500 lira ilede bu yoksul yavruların giyme, kitap ka- lem gibi zaruri ihtiyaçları temin © - dilmiştir. Samsun merkezile ilçelerde (her vn beş günde bir ilkokul öğretmen- leri tarafından muntazaman verilen münakaşalı konferans ve örnek