a şi mmm 20-6-936 No. 122 Yazan: MITHAT CEMAL Gözlerini kapamazsa kimse hayatta güzel rüyalar görümez Tebessimü oütimastı; o, bir ismin önüne (bizim!) dedi mi oisimsahibimutasarrıf vali, müsteşar oluyordu. O. nun önünde beşinci Mehmet şehzade lerinden utanıyor, bu oğlanları nasıl adam edeceğini Adnana soruyordu. Kendisinden pahalı hediyeler ala- tak kadar tanıştığı kadınları, çaylar da kocaları Adnana takdim ederken, 'Adnan, bir kadını ilk defa gören bir erkeğin namuslu gözleriyle onlara bakıyor, kendi inceliğini kendi de be- ğeniyordu. Fakat fazilet denen şey de bir hokkabazlığa, bir el çabuklu- Zuna nekadar çok benziyordu. Zaten dünyayı dört beş yalan idare ediyor- du. Acele ediyordu: Bu refahtan, bu mevkiden bu kadar çabuk bıkıla- mazdı; zamanı gelecekti: O zaman eski sessiz günlerine, kitaplarma, romanma dönecekti. “Şimdilik” ge - ne her günkü gibi yaşamalıydı; hem “dünyam her tarafında bu böyley- Âi.,: “Mes'ut olmak istiyor musun saadetini muayene etmiyeceksin." Gözlerini kapamazsa, kimse hayatta güzel rüya göremezdi. Adnan da et- rafma, servetine dikkatle bakmak - tan vazgeçiyor, çok zengin adamlar gibi onun da gündüzleri, gece vaka» lariyle doluyordu. (Uyku, içki, o - yün, kadin). Bazı günler servetinden başka tirlü korkuyordu: Bir gün parâtiz kalsa, kaybedecek saadetleri ol - mıyan orta halli İnsanlara imreni- yordu. Çeksiz erkek,, incisiz kadın, Suvaresiz konak, Kumarda para kay bedemiyen insan... Bunlar ne felâ - ketti, Oyunda her gece kaybedebildiği birkaç bin lira birdenbire yok olur- s7. Fenalaşıyordu.. Parayı bu kadar yakından tanrmasaydı, nekadar bah- tiyar olacaktı. Para, başkasında laşılmıyordu: Parayı insan kendin - de anlıyordu. Paraya, anlamıyarak uzaktan baktığı eski günlerine im- rendi, İlâç Kokan mektup Adnan Bey, Size bu mektubu bir kadn yazı yor; kalemi eline almak için eldiven. lerini şimdi çıkardı: Fakat bunlar Pikmalyondan alınmış, podösüet el- divenler değil; bunlar kauçuktan, eldiveni, İstanbulun O bir hastanesinde Çantkkale yaralılarının kanı ile ıslanan bu lâstik eldivenle- rin lık izleri parmaklarını balmumu- laştırarak size bu satırları yazan ka- dın çiçek kokulu, renkli bir kâğıt gönderemezdi; ilâç kokan bu mektu- bu affedin. Sizden bazı şeyler öğrenmek İsti- yorum Adnan Bey. Imkılâbt, yapanlar kadar sevdim; fakat, bu inkilâbr bir müddettir, bilmem niçin, tarıyamıyo- rum. Mektubumun burasmı okurken neler düşüneceksiniz, bilirim; fakat hayır: Ben ne 31 Marta sevinen bir sarıklınm kızıyım; ne de kadro ha- rici bırakılan birinin karısı... Hususi bir talihsizliğim hiç yok: Büyük de- necek Kadar servetim var; küçük denmiyecek kadar da tahsilim. Kendi mahrumiyetinin (içinden memleketinin herşeyini siyah göre- cek kadar ne fena doğmuş, fena ye- pa yetişmiş bir insanım; ne de yok- soluum, Böyleyken inkılâbı tanıyamıyo- rum; bu, hakikaten 10 Temmuzda sizin memlekete getirdiğiniz © güzel inkılâp mıdır? Sizi de tanıyamıyo- rum: Siz, sahiden, 10 temmuzun, menfaati, parayı bilmiyen toy ç0- cukları mısmız? Fakat sizin bir ço- cuk kadar, bir köylü kadar güzel yü- zünüz vardı; Sizin tertemiz bir al- nmız vardr. Onlar ne oldu? İzin ve- rirseniz Adnan Bey, «ize (birşeyler daha soracağım: 1 — Türk çocuklarımın memleket #cin hududutlarda elele' öldüklerin- den haberiniz var mı? İnsanlarm 'memleketleri için öleceğini kabul e- diyor musunuz? 2 — İktidar mevkiinden çekildik. ten sonra da valanperver misiniz? | kan kadar ufak manzarayla ölüyor, Fırkanız düştükten sonrada mem-ikayboluyor, uçup gidiyor; leketi sevecek misiniz? 3 — 24 saatin kaç dakikasinda memleketi düşündüğünüzü sorarsa- lar söyliyecek vaktiniz var mr? Adnan Bey, Türk kanı çok güzel- dir; Ben onu her dakika bir Türk neferinin yarasmda görüyorum; 19, 20 yaşmda bir yiğit, kaputüna, ke- fenine sığmıyan bir dağ parçası, bir dakikanın ucunda duran bir damla Dinarlı, bazı şartlar garaja hazır bu büyük ölüm, bu kadar küçük olmaya razı oluyor; bu ne korkunç bir tevazudur değil mi? Memleket için bu türlü ölmeyi, ölümdeki bu fıkaralığı, can vermekteki bu fera- gati havsalanız alıyor mü? Bu bir damla kanm önünde niçin sarardı- vız Adnan Bey? (Arkası var) altında Cim Londosla olduğunu bildi di Afyonda yeni yapılan tenis ordu ve tenişçilerden bir grup Afyon, (Tan) — Şehrimizde bulu- nan Dinarlı Mehmede, Cim Löndos tarafından Atinada bir maç yapılma 8! teklif edilmiştir. Dinarlı Mehme - de, bu teklifi kabul edip etmiyeceği- ni sordum. Bana şunları söyledi: “— Cim Londos, Amerikadaki mağlübiyetim Üzerine müteaddit re- vanş tekliflerimden muhtelif bahane lerle kaçmıştır. Bu yüzden istediğim karşılaşmayı yapmaklığımız kabil o- lamamıştır, Bu #efer Yunanistanda bulunan Cim Londosa Olimpiyat ko mitesi menfastine bir müsabaka yap ması teklif edilmiş ve bu karşılaş - maya da namzet olarak Bulgar Don- kalof, Fransız Deglan ve beni göster mişlerdir. Bu müsabakalar dolayısi- le geçenlerde kendisinden aldığım bir mektupta, Amerikada yaptığımız karşılaşmanın revanşını elân yap - mak fikrinde olup olmadığımı ben - den sormuştur. Çok arzu ettiğim bu maçı kabul edebilmekliğim iki şarta bağlıdır: Müsabaka yeri ve hakem... Maçm yapılacağı yer hakkında kat'i bir karar vermediğim gibi, bu kar » şılaşmayı İdare ödecek hakemin ta- nmmış bir sporcu olmasını İstedim. Göğen geferki müsabakada hakem yü züinden çektiğimi ben bilirim. Şimdi, Cim Londosun vereceği cevabi bek- liyorum.,, Afyonda lik maçlarına başlanıyor Afyon, (Tan) — Mintaka lik maç- larma bu haftadan itibaren başlana- caktır. Bölgemizde yedi kulüp olma- sma rağmen bunlarm beşi kazalarda olduğundan A ve B kümesi namı al- tında ayrı ayrı karşılaşmalar yaptır rılacak ve Temmuz nihayetine ka - dar müsabakalar nihayetlenecektir. Bölgemizde ilk defa olarak Tegmen Ertuğrulun şahsi çalışmasile bir te- nis kordu yapılmıştır. Geçen hafta büyük merasimle resmi küşadı ya» pılan bu kortta lise öğretmenleri ile kolordu şübayları arasmda muntaza man tenis maçları yapılmaktadır. Eskrimcilerimiz çalışma tarzlarını değiştirdiler lara iştirakleri kat'i su- rette takarrür eden eskrimcilerimiz, evelisi günden İtibaren Kadıköytün- de açılan kampa girerek muntaza » man çalışmölara başlamışlardır. Es- krim federasyonu başkanı Fuat, ça- Ieşmalar hakkında bir muharririmi - 26 şu malümatı vermiştir: “— Şimdiye kadar yaptığımız an- treneman şekillerini" beynelmilel te- masları nazarı itibara alarak değiş- tirdik, Bugüne kadar gençlerimiz vazifeleri dolayısile yalnız skşamla- rt çalışabiliyorlardı. Halbuki, beynel larda çok defa olduğumuzdan fena neticeler elde ederlerdi. Bunu göz önünde bulundurarak haftalık prog- ramımızı üç gün sabah, iki gün ak- ZAN FAYDALI ———BİGİLER Bugünkü Program İstanbul Dans masikisi (plik); 19: Haber - 15: Mahtelif plâklar; 19,30: Çocuk 20: Iki viyolonsel ile if parçalar; Muhittin Sadık ve Me- Sat Cemil tarafmdan; 20,30: Stüdyo or - kestraları; 21,30 Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu Ajansınn sargtelere mahsus bavadis servisi verile. cektir. Ankara 12,30: Plik yayımı ve Ajans baberleri; 1930; Müzik hakkmda konferans; 19,50: Hafif müzik (olâk); 20,30: Ajanı haber- Teri; 20,40: Karışık müzik. Bükreş > Askeri banda; 19,18: Konserin devs- 20,20: Koro konseri; rologes carı; 22,45: Konser mak Konser nakli. : Piyano konseri; 18,50: Reportaj ; Muhtelif; 20: Köylü orkestrası; 20. Plik (Debüsi); 21,10: Uzaktaki yurtta, ra mahsus neşriyat; 21,45: (Moniasko - Prag 18,55: Almanca şarkılar; 10,45: Muhte. 1 if: karışık gen neşriyat: 22: Radyo orkes- trası: 23115: Pldk; 23,30: Marlenbad'dan Dans musikisi Viyana 20,30: Viyana havalardan radyo popu- İ risi; 22: Yaz gecesi emisyonu; 23: Haber- leri 23,25: Mozart'ın eserlerinden konser; | 24,15: Cazbant, Moskova Dinleyicilerin istedikleri parçalar; 20: Piyano konseri; 20,0: Halk şarkılar 213.30: Arjantin ve Meksika şarkıl Sözler. Sinemalar, Tiyatrolar * HALK OPERETİ Bu akşam saat 21,45 de TAKSIM bahçesinde İlk temsil (BAY — BAYAN) operetler ber haf ta değişecektir. * YILDIZ: (Aşk Senfonisi) ve (Deli Gönül). * TURK * (İngiliz Ajanı) ve (Sokaklar da Altın) * TAN ; (Dantenin Cehernemi) ve (Kü çük Albay). * ŞIK: (Güneş Prensi) ve (Şikago Ka çakçıları). FRANSIZ : siz). ayı (Bozambo ve (Bir aşk gecesi) Sümer: (Düşmanlar peşinde) ve (Ke manlar çalarken) . vo . : (Aitm Zimcir) ve (Gönül oyun ri * İpek: (Hava Kahramanları) ve (Sevgi nin sesi) ALEMDAR : Asla Urutmaz!). * USKUDAR HALE Hastane telefonları (Seytan Kız) ve (Kimse (Son Uçuş) ve (Kadın (Minor). Cerrahpaşa hastanesi 21693 Güreba hastanesi Yenihahçe © 23017 Haseki kadınlar hastanesi 24553 Zeynep Kümil hastanesi Üsküdar 60179 Kuduz bastanesi Çapa 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 Gümane bastanesi Gülhane O 20510 Haydarpaşa Nümune hastanesi 60107 Etfal hastanesi Şili 42426 Bakırköy Akd hastanesi 1660 k Demiryolları Sirkeci 23079 evlet Demiryolları Haydarpaşa 42145 Istanbul İtfaiyesi Kadıköy itfaiyesi 60020 Yaziköz, Bakrkin, Büyüklere, Üsküdar #tfai; 50625 Beyoklu ilaiyesi 44640 Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı ın takaları için telefon saâtralmdaki memura yangın kâfidir. Müracaat yerleri Deniz yolları âcentesi Telefon 42382 Akay (Kadıköy iskelesi) 43732 şam olmak üzere tesbit ettik. Nete- kim programımızda yaptığımız deği- şiklik dolayısile gençlerimiz ilk gün- leri bir hayli sarsıldılar, Fakat za - manla alışacakları şiiphesizdir. Olimpiyatta epe, kılmç ve flore ol mak üzere flç şubenin müsabakala- rma iştirak edeceğiz. Malüm olduğu üzere takımlar dörder kişiden mü - rekkeptir. Biz dört kişi ihtiyat ol - mak üzere iki takım olarak 12 mü- sabıkla gideceğiz. Flore kısmı, epe ve kılınç karsılaşmalarma girecek müsabıklardan ayıracağımız bir ekip temsil edecektir. Beynelmilel eskrim âleminde yüksek şöhret sahibi bulu- ban Macarlarla beraber son çalışma ları yapmak üzere Temmuz bidaye - tinde Peşteye hareket edeceğiz... Vazifeleri dolayısile kampa işti - rak edemiyen eskrimcilerimizden bir kısmının bir iki güne kadar izinleri temin edilerek kampa gireceklerdir. Atletizm müsabakası Galatasaray kulübü Atletizm şu - besi mevsimin dördüncü müsabaka- Sını, Taksim stadyomunda Beyoğlu spor, Kurtuluş atletlerile Pazar gü- nü sabahı saat 10 da yapacaktır. Ka bul edilen programa göre 100, 200, 400, 800, 1500, 3000, 110 manislı ko- şular, uzurt, üç adım, yüksek atlama, sırıkla atlama, gülle, disk, cirit, 400 metre bayrak yarışları yapılacaktır. İkisini de ormanda ölü olarak buldülar, Biri, kendisine iyi bir isim | yapmış bir koşucu idi. Öteki kırk kırk beş yaşlarında bir kadın. İkisi de ağaç kütükleri arasında boylu boyuna uzanmış yatıyorlardı. Kadın iyi bir aileden, kocası ve çocukları var. Bu çocuklardan bir tanesini de geçenlerde bir kaza neticesinde kay» betti. Genç atletin ü- zerinde klübünün markasını taşı - yan bir koşu kostümü. Yani yarı çıp lak. Bunların bir ormanda böyle up uzun yatmış ölü olarak bulunması zabıtayı da, efkârı umumiyeyi de bir hayli işgal etti, Gazetelerde bü- kıtada, hâdisenin fotoğrafileri, büyük puntu serlevhalarla intişar et- ti. Zabıtanın bütün araştırmaları beyhude oldu. Zira ölümlerinin se - bebini bulmak mümkün olmadı. Bir cinayet olamazdı. Bir kavıga olamaz- dı. Zira ne kadında'ne de erkekte biçbir yara, bere izine tesadlif edil miyor. Tramvayda, vapurda herkes birbirine vak'anın şayanı hayret taf- | silâtını anlatıyor, herkes kendine gö re indi hükümler vermeğe kalkışı - yor. Aralarında bir aşk macerasi ol- duğu neticesine varanlar bile çıktı, Çünkü bu, ilk akla gelen ihtimaldir. Fakat genç atletle Münire hanım â- rasında böyle bir münasebete ihti. mal vermek oldukça güçtür. Zira kendisinde mükemmel sporcu ruhu taşıyan ve ğok kuvvetli bir ahlâka #nhip olan Nurinin böyle herhangi bir kadın işinde ve pesinde dolaş » madığını bilenler az değildir. Nuri- nin kadmlarla münasebeti olmadığı hattâ o kadar maruftur ki, ona spor- cu arkadaşları “Hadım Nuri” diye de ad takmışlarâr. Sonra Münire de mücessem bir faziletti, Hele bir haf- ta evvel Amerikan kolejinde oku - yan on dört yaşındaki yavrusunu kaybettikten sonra bu taze mate - mi içinde görenler ona çok acımış- lar ve bir hafta içinde on yaş ihti - yarlamış olduğuna şahit olmuşlar « dı. Bu vak'a, Nurinin, ahlâkmdan şüphe etmiyenleri nekadar şaşırtmış sa Münirenin matemini ve sarsılmaz bir namus telâkkisi yakmadan bilen- leri de o kadar hayrete düşürmüş - Müruriye resmi nasıl tahsil edilecek ? Iskelelerin ne suretle idare edile - ceğine dair olan kanun dün vilâyete bildirilmiştir. Kanıma göre, vilâyet hususi iderelerile belediyelerin ve köylerin elinde bulunan iskele ve rib- tam ve umumi seyrüsefere yariyan ka nal, kayık ve sandallardan alınmakta olan müruriye resim ve ücretlerine dair tarifeler Iktisat Vekâletince tet- kik ve Vekiller Heyeti tarafından tas dik edildikten sonra tatbik edilecek- tir. Birden veya kısım kısım tedricen bu idarelerden alıp ayrı bir teşekküle idare ettirmeğe hükümet mezundür. — —-—— ——— Uç takım arasmda tertip edilen bu müsabakalara her kulüp ikişer atlet- le iştirak edecekler ve birinci 5, İkin- ci 3, üçüncü 1 puvan alacaklardır. General Ali Hikmet dün şehrimize geldi Türk spor kurumu Gencl Merkez Başkanı General Ali Hikmet Ayer - dem, dün sabah şehrimize gelmiş ve akşam İstanbul spor kurumu mer - kezindo federasyon başkanları İle olimpiyat hazırlıkları etrafmda gö - rüşmeler yapmıştır. Bundan sonra, yanında Tokat saylavı Süreyya ol - duğu halde İstanbul bölgesi Başkan- Uğma giderek bölgenin mutat içtima- nda müzakereyi yakından takip et- miştir. General Ali Hikmet Ayer « dem, bölge başkanı Fethi Başarana mmtaka musmelâtmdan ve arakdaş larının çalışmalarımdan o fazlasile memnun kaldığını söylemiştir. * em tü. Bu işten Münrenin kocası Hüs- nü, küçük kızı Zerin herkesten zi - yade müteessir, bir kadın, bir ana kaybetmekle kalmıyorlardı. Bir de ailenin kirlenen namusu vardı. On- lar için çok büyük olan felâket, halkın dilinde garip ve tuhaf bir ma- na ile dolaşıyor ve bu acı daha fe- cileşiyor, hallevi oluyordu. Polis tahkikatı, hiçbir iz üzerinde aydınlanamadı, çünkü ne bir küçük emare, ne bir yırtık mektup parçası, ne de onlarin herhangi bir münase- betini değil ispat, iddia edebilecek bir şahit, hiçbir şey yok. Nurinin böyle don ve atlet fani- lâsiyle ber sabah kırlarda, ormanlar da koşu egzersizleri yaptığını bütün arkadaşları bilir. O gün gene evden bu niyetle çıkmıştı. Fakat bu hadi. senin mahiyetini kestirmek müm- kün olamıyor. “Nuri o gün fazlaca koşmuş ve a» ni olarak birdenbire yere yuvarlan- muş, bir sekte İle son nefesini ver - miş. Aradan çok geçmeden kaybet» Gği çocuğunun matemini avutmak icin kıra gezmeğe çıkan Münirenin ayaklarma dolaşan bu genç ölü de matemli kadınm ölümünü intaç et- miş, Böyle bir faraziyeye gerçi inan * mak biraz güçtür. Fakat tbbı adilde yapılan otopsi ve aylarca süren tah- kikat bir başka neticeye de varamaz- | sa buna “masaldır” deyip geçmemek lâğimgelir. Zira bizzat hikâyeci si. zi temin ediyor ki, hâdise aynen böy le cereyan etmiştir. Sizi temin eder sem ki kahramanlarımın ikisi de masumdur, emin olun. Ne Münire Nuriyi tanır, ne de aralarında her » bangi bir günah bile mevzuubahso- lamaz. Hayatta öyle garip ve öyle inanıl- mıyacak tesadüfler vardır ki, insan zekâsmın onlara inanması şöyle dur- sun asla çözülemiyen mut gibi lekelerini ebediyete kadar ta - şırlar. Varsm inanılmasın, fakat bet hah düşüncelerin fevkinde her za - man bir vicdan mizanı vardır ki, bu bir ömrün değerinden çok fazla bir manası vardır. Alman mütehassıs gitti Bir müddettenberi gehrimizde de « nizcilik hakkında tetkiklerde “bulu - nan Alman mütehassısı Kip, dün, memleketine dönmüştür. Sultanahmet - Birinci Sulh Hukuk Mahkemesinden: Davacı Şefika tara imdan müddaaleyhler General Mu- hiddin ve Gedikpaşada Saraç İshak mahallesinde İmam hamamı soka - ğında 26, 28,30 numaralı hanede Kadri aleyhine ikame olunan şayian mutasarrıf oldukları Gedikpaşada Saraç Ishak mahallesinde Imam ha- mam sokağında 26, 28, 30 numaralı hane ile | Rumelihisarıyda Ali pertek mahalle #inde Çeşme sokağında eski 16 ve yeni 1 numaralı hanenin izalei şüyuu davası Üzerine müddaaleyhlerden Kadriye gönderilen dava arzuhalinin ikametgâhının meçhuli- yeti şerh verilerek bilâ tebliğ iade e- dilmiş ve bermucibi talep ilânen teb ligat icrasına karar verilerek mah - kemesi 15-6-036 tarihine mmüsadif perşembe günü saat 10,30 a talik kı- inmiş olduğu ilânen tebliğ edildiği halde mumsileyh Kadri muayyen günde mahkemeye gelmemiş oldu- undan ber mucibi talep hakkımda gıyap kararı verilerek mezkür gayri menküllerin ehli vukuf marifetile keşfine ve muhakemenin 13-7.936 saat 10,5 a talikine karar verilmiştir. Kadri mezkür gündede mahkeme ye gelmez veya tarafından bir vekil göndermezse muhakemenin bundan sonra gıyabında cereyan edeceği teb- Tiğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (23822)