17.8-986 Op. Gümrükte Memurlar arasında yeni tayin ve terfiler Şehrimizde ve diğer gümrüklerdeki tayinlerin listesi Ankara, 16 (Tan) — Kars gümrük direktörü Muzaffer vekâlet ömrine 8- Imarak yerine Rize gümrük direktö- rü Gelip, Sirkeci gümrük direktörlü- ğüne Kilis gümrük direktörü Neşet, Kilis gümrük direktörlüğüne, umum direktörlük gümrük işleri direktörlü- ğü memurlarından Zekeriya, Istanbul ithalât gümrüğü muayene memurlu » ğuna ayni gümrük kâtiplerinden Ke- nan, Fethiye gümrüğü muayene me- murtuğuna İzmir ihracat manifest5 memuru İhsan, İzmir İt - balât gümrüğü muayene memurlu - ğuna ayni gümrük kâtiplerinden Mu- zaffer, gümrükler umum direktörlü - gümrük den Muhittin, İstanbul güm - rük baş direktörlüğü memurluğuna tetkik direktörlüğü memurlarından murluğuna ceride börlüğü bul dehili ticaret memurluğuna tetkik direktörlüğü me murlarmdan Osman Nuri tayin edil - mişlerdir. Diğer tayinler "Ankara, 16 (Tan) — Van gümrük direktörlüğüne gümrükler direktör. Yüğü tetkik Amirlerinden Nurettin.,«ınının00000. Çanakkale gümrük ire ktriğin; | —— ————— — ———— Galata ithalât gümrüğü anbar ve an- trepolar şefi Hayrettin, İzmit gümrü- ğü muayene memurluğuna Fethiye gümrüğü musyene memuru Ekrem, 'M cdin muayene memurluğuna Küls eski muayene memuru Mazhar, Urfa muayene memurluğuna Islahiye güm rüğü musyene memuru Vehap, Zon- guldak anbar memurluğuna Sinop 4» bar mervurluğundan açıkta Esat, Ay- valık gümrüğü manifesto memurluğu na Çanakkale eski manifesto memu - ru Zeki, Ayancık gümrüğü idare me- murluğuna Samsun gümrüğü enbar memuru Şadi, Amasya gümrüğü ida. re memurluğuna Bartin tibi Osman, İstanbul ithalât ME: ğü vomedarlığma ayni gümrük an» bar memuru Falih ve İstanbul muha faza baş direktörlüğü vemnedarı Al Derviş tayin edilmişlerdir. Nerveçle yeni anlaşma Ankara, 18 (Tan) — Hükümetimiz. le Norveç hükümeti arasmda yeni bir #caret ve klering anlaşması aktadil. miştir. Anlaşma 1 sene müddetle «eri olacaktır. Yeni anlaşma ile es- Japon talebe teşkilâtı dağıtılıyor Pakin, 16 (A-A.) —- Japonyanm, Kendi sleyhine yapılan nümeyişleri protesto etmesi Üzerine Hopel ve Şa- har resmi makamları her iki bölge- deki talebe teşkilâtının dağıtılması » Di emretmişlerdir. ——— — Çin - Japon anlaşmasına doğru "Tokyo, 16 (A.A.) — Japon basımı, Şangtu - Şunking demiryolunun ya- prlması için Çin'e 48 mil yon yen ikraz edeceğini Japonyanım Almanya İmparatorluk müstemleke birliği Berlin, 16 (A.A) E Kireç ocakları Gok sıkı kontrola tabi tutulacak Ankara, 16 (Tan) — Büyük inşaat merkezlerine civar mahal- lerde kurulan kireç ve tuğla 0- ları meveufken bazı kireç ocak- larının ormanlarm içinde veya kenarında kurulması bunlarm maden kömüründen ziyade gizli olarak odun yaktıkları kanaati- ni vermiştir. Bu ocaklar sıkı bir konizola tâbi tutularak fenni tarzda a ele iğ tes- İzinsiz kat'iyat Ankara, 16 (Tan) Bazı mahkemelerce, devlet ormanın- dan İzinsiz ağaç kat ve ihraç e- denler İçin orman nizamnamesi- nin tayin ettiği cezai hükümle- rin yalnız yaş ve yeşil ağneları kesen ve çıkaranlara aidiyeti ka- bul edilerek kuru ve yanık odun kesen ve Ihrag edenlerin beraet- leri cihetine gidildiği görülmek- tedir. "Temyiz mahkemesi üçüncü ce- xa dairesi, “kuru ve yanık odu - nun dahi izinsiz olarak devlet ormanından çıkarılmasının suç teşkil ettiğini, bir ilâmla karar. laştırmış olduğundan keyfiyet a- lâkalılara bildirilmiştir. i Dil Kurumu Genel Sekreterliği İstanbula nakledildi 24 Ağustos Dil Kurultayı için hazırlık yapılıyor Istanbul, 18 (A.A) — Türk Di Kurumu Genel Sekreterliğinden: Üçüneti Türk dili kurultayı çalış maları için kurumun genel sekreter- lik bürosu ile çalışma kollarınm en kâr | çoğu İstanbula nakledilmiş ve genel gekreterlik bürosu 16 Haziran 1936 da Dolmabahçe sarayında işe başla- mıştır. Kurum sağışnanlığı İle terim ve yayım kolları şimdilik Ankarada» dır. Genel sekreterliğe ve başka kok lara yazılacak yazıların bundan son- ra Dolmabahçe sarayma gönderilme 8i gerektir. Bundan önce de herkese bildirildiği üzere üçüncü Türk Dili Kurultayı 24 Ağustos 1936 Pazarte- si ya er me sara yını açıl Kurultayda üye alarak bulunmak, söz söylemek ve rey vermek bakkı (o birinci veya ikinci Kurultayda o bulunmuş ve yahut kurumun çalışma kol ve bö- Vüklerinde ödev almiş veya kuruma müracaatla üye yazılmış olan kurum üyeleriyle o kurumun davetlilerine munhasırdır, Bunlarm dışmân kalanlar dinleyici sıfatiyle Kurultayda bulu» | teşekklil edecek ve ayrıca üç Alptu- nabilirler, Ve Kurultay salonunda | Bu, Üç seri tuğ ve motörlü krtaat yer bulunmazsa konuşmaları mera- sim salonundan T#Âyo ile dinlerler. ya eek ye ve Barak dilayla ola 15 Temmuz 1036 akşamma kadar ad Kurum müddeti geçtikten sonra yeniden mü racaat yapılmaması çakra nur, bir tez irat etmek iste- Temmuz 1938 akşamma kadar ge - dır. yın 1996 da yapılan ilânda bildiril. |den, sola bir yarım Baktım, miştir. Fransada Ya binlerce me dehgetli şaşırdım. Bu amele » başladı — Paris ve Sen ae iğ ala SADRİ re denberi, beni peşin mele vardır. Dün 202,302 amele işe | rükleyip baslamıstır. i Mükâleme ücretinde mühim tenzilât yapıldı TA Telefon Tesis masrafları da ehemmiyetli miktarda indiriliyor Ankara, 16 (Tan) — Posta telgraf ve telefon umum direktörlüğü Istan- bul telefonunda yapılması kararlaştı- rilân tenzilât nisbetlerini tesbit et - miş ve bu hususta hazırladığı karar name projesini bakanlar heyetine ver miştir, Umum direktörlük, Istanbul telefonu tesisi masraf ve mükâleme ücretlerinde yüzde 50 ye yakm bir tenzilât yapmıştır. Kararname proje sine nazaran İstanbul ciheti telefon tesisi masrafı 35, Beyoğlu ciheti te lefon tesis masrafı da 40 liraya indi- rilmiştir. Mükâleme bedeli olarak abo nelerden Ankarada olduğu gibi 25 Ji ra almacaktır. Fazla müküâleme bede- 'ü 5 kuruşa indirilmiş ve ümum! yer.| lerin mükâleme bedeli 7,5 kuruş ola - rak tesbit edilmiştir Umüm direktörlük şehirler. arası telefon ücretlerinin bir miktar indi- rilmesi kabil olup olmadığı etrafında tetkikatma devam etmektedir. Ankara s0fları maliyet fiatine Ankara, 16 (A.A.) — Türkiye tif. tik cemiyeti memlekette tiftiğin sü - rümünü ve tiftik mensucat sanayiini | teşvik için çok zarif bir tarzda dokut tuğu Ankara sofunu piyasaya çıkar- mış ve maliyet fiatleri üzerinde satı- şa başlamıştır. Bu kumaşlar arasın. da yazlık erkek elbiseleri, kadıtı tay - yörleri, oda döşemeleri perdeleri var- dır . Hayvan cinslerinin sür'atle ıslahı işi Ankara, 16 (Tan) — Ziraat Ba - kanlığı, Trakya ve Anadolu hayvan- larının mümkün olan sürat ve imkân- la ıslahmı temin ve bu mmtakalarda mevcut aygır depolarmdaki aygırla- rm teksir ve tezyidi için Suriye, Trak ve Mısırdan Arap kısrak ve aygırları mübayaasma karar vermiştir. Bir he yet, yakmda bu memleketlere gide - ceklerdir . Yunan Kralına karşı komünist nümayişi mi? Atina, 16 (Tan) — Kralm Trakya ve Makedonya seyahati esnasında Komünistler tarsfından bası nüma: yişler hazırlandığı yazılmıştır. Bu havadisler hükümet tarafından tek» zip edilmiştir. —— İsviçrede yeni ordu teşkilâtı Bem, 16 (A-A.) — İsviçre fede- rasyonu şskeri başkanı Minger or » dunun yeni teşkilâtı hakkında hükü mete bir proje verecektir. Bu proje mucibince İsviçre ordusu badema, 8g kolordudan yani dokuz tümenden | BAŞI 1 Celâl Bayar evvelâ merinostan bab söderek demiştir ki: Merinos senelerden beri tecrübe edilmektedir. Bursa, Balikesir, Ça- nakksle ve diğer bazi havalide Meri- nos yetiştirilmesine ora iklimlerinin müsait olduğu tecrübelerle sabit ol- muştur. Fakat bugünkü vaziyet iti- barile merinos miktarı gayri kâfidir. Seneler geçtikçe miktarı artırılmak suretile muhtaç olduğumuz merinos yünü memleket dahilinde yetiştiril- meğe çalışılacaktır. Muayyen bir program vardır, üzerinde" çaliştyor” lar, Merinosu, yerli yünleri yetişince ye kadar hariçten getirmek niyetin- deyiz. Ve bu maksatla da Bursada merinos fabrikası kuruyoruz. Meri- nos ham madde halinde hariçten ge- tirilecektir. Şimdi merinos ipliği ge- tiriyoruz. Bunun da memleket dahi- linde yapılmasındaki menfaat âşikâr dır, Iktısat Vekili bundan sonra çimen to meselesinden bahsetmiş ve bu hu sustaki söylemiştir: Elimizde bir projemiz daha var. Demir sanayiini kurduktan sonra İdemir sanayiinin cürufundan çimen- İto istihsalini düşünüyoruz. Cüruf kıymetsiz bir madde halindedir. Onu kıymetlendirmek suretile çimento istihsal etmek istiyoruz. Bu da ayrı bir tetkik mevzuudur ve müsbettir. Her ikisinin fiatları üzerinde tetki- kat yapılıyor. Sarfedilecek paralar İ ve mütekabil rantablite hesapları tet | kik ediliyor. Fakat vaziyetin cüruf- itan çimento istihsaline daha müsait | İirinci beş olduğu anlaşılmaktadır. senelik sanayi programını tesbit ve ilân ederken, teknik noktal nazar - dan, rasyonel çalışma noktai naza- rından bunu da karara bağlayacağız. Celâl Bayar bundan sonra fabri - kalarm maliyet fiyatlarından bahset miş, bu fiyatlarm malüm olduğunu, fakat neşredilemiyeceğini bildirdik - ten sonra demiştir ki: Maliyet fiatlarında hassasiyetimi- si tahrik eden diğer bir nokta da eş- va fiatlarının mübayaa kabiliyetile tew'em olmasıdır. Şeker bize iyi bir fikir vermiştir ve tecrübe gösler- miştir ki, fiat önince yüzde kırk nis- betinde bir istihlâk teozayüdü olmuş- tur, Gelecek sene şekerden beş ku- ruz daha tenzilât imkânını bulursak istihlâk miktarının daha yükselece- ği muhakkaktır. Bu surette bir, fabrika daha kurmağa muvaffak ve mecbur olacağız, demektir. Pamuklu fiatleri Dün mecliste satış fiatmm kont. rolü hakkmdaki kanun müzakere ©- dilirken arzettim, raporda da işaret ediliyor, diğer bir arkadaşımız, bu temenniyi alıp bize tevcih ediyor, Doğrudur. Pamuklu flatları, bu gün kü satış fiatlarile, her ni evvel, milletimizin mübaysa &kâbiliyetinin fevkindedir. Bugün maalesef köylü- müzün mühim kısmı giyinmeğe muh taçtır. Eğer bir pamukluyu daha u- cuza mal ederek köylüye satabilir sek köylünün giyinmesini temin et- mekle beraber memleketin milli e- könomisine büyük hizmet etmiş ola- cağır. İktisat Vekâletinin, Meclise söyle- diğim gibi, sanayi etüt bürosu İşin peşindedir. Ipliklere ait olan tetki- kat bitmiştir. Mensucat kısmma ait olan tetkikatı da iki aya kadar biti- ihtiva eyliyecektir. receğimizi ümit ediyoruz. Bu mese HER GÜN BİR FIKRA Bir dalgınlık hikâyesi Bir dalgın arkadaşım anlattı: gözlerime toplıyarak bakabildim. Bir up amda ira lam Canım, İde ne göreyim. Karşımda, kocaman vada biraz dolaşmak istedi. |bir endam aynası!.. Meğerse, ayna - 'Bir arkadaşımla Taksime doğru yü -İdaki hayalimizi, yabancı birer adam yenler de tezlerini yazılı olarak 15 İrüdük. Az buçuk atıştırdığımız için) sayarak, boşuna telâş eder, dururmu» ikimiz de neşeli idik. Fransız hadla -|şum. Arkadaşım, artık, makaraları sa nel sekreteliğe göndermeleri lâzım. |0€5inİn köşesinde, iki adamla karşı. |liverdi, katılacak gibi gülüyordu. Ni- taştık. Bunlar, #deta bize yol vermek dedim. Ayni hareketi arkadaşım bir kahkaha kopardı: sira, sağa sola si. duruyorsun!.. Ancak, o zaman, bütün dikkatimi en per onlar da | 0” hayet bana dedi ki: , — Dostum! Sen sarhoşsun".. — Hayır, diye mrar ettim, sarhoş değilim... — Sarhoşsun” — Ne e isbet edersin? Diye sor Bana, elile hamalm biraz dinlen « mek için yere indirdiği kocaman ay» ,İnayı gösterdi; — Işte isbatı: “Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz!, Salâhaddin GÜNGÖR iyetini anlatarak şunları | arı aranıyor INCIDE leye kat'i bir karar vereceğiz. Kati, dediğimiz saman esas pren- sibimizden ayrılmıyacağımız ifade etmek isterim. Bu işe sermaye ve 6- mek veren müesseselerin hakları da düşünülmek lsımdır. Bu işte aferi- ne ve hatta ekseriyetin alkışlarma kapılmıyacağız. Mutedil, normal ha- reket edeceğiz. Celâl Bayar sanayiin teknik mira kabesinden bahsettikten sonra sözü | ecnebi ve emsali yerli mallarma ge- tirmiş ve demiştir ki: Ecnebi damgalı yerli malları Bir arkadaşımız, “yerli malları ü- zerinde ecnebi damga var mı, yok mu?,, diye sordular. Bu işin komik tarafları vardır. Ve ben bu komik ta rafları söylemek için söz almış bu- lunuyorum. Sümerbank salâhiyettar olmıyan bir damgayı kendi mamulâ- tma koyamaz. Bunu size müdürü de İ belki kendi ağzımdan ifade edecektir. İşitiyoruz, bazı fabrikalara siparişler vaki oluyor. Diyorlar ki, im için İ yapacağımız kumaşm kenarma $, C. D. gibi hir marka koyunuz. Bu hiç bir mâna ifade etmez. Bunun etike- ti, patenti yoktur, bunu böyle yapar sanız sizden, meselâ bin metre ku - maş alırız.,, Fabrikalar bunu yapıyor o da alıp götürüyor, mağazasmda bu kumaşları satarken müşteriye “Avrupa malı” diye çtkarıyor. Arkadaşlar, bazı kimseler vardır ki - komik dediğim cihet burasıdır - faraza “yu kumaşın metresi üç Tira- dır, dediğiniz zaman almıyor, “altı lira,, dediğiniz zaman beğeniyor, alı- yor. Altı Tiralık kumaşı bir adama “altı lira,, dediğiniz zaman beğenmi yor, “on iki lira,, dediğiniz zaman be geniyor ve alıyor. Bu hir moda ve mantalite meselegilir. Nasıl izah edi- lir, ben de bilmiyorum. Bundan baş- ka dükkânm arkasında karanlık yer İlerde saklanan kumaşlar da vardır. Bir meraklı müşteri geldi mi, “kon - tenjandan nasılsa çıkmış, size tavsj- ye edebileceğimiz kumaşlarımız var, efendimiz için gayet münasiptir, ar- su eder misiniz? diyorlar, yine bi- zim fabrikalarımızda yaptığımız ma lı önüne döküyorlar ve fazla fintia ona satıyorlar. Bazt satrerlar bü man taliteden istifade etmek için maale- sef arkadaşımızın dediği gibi yapı- yorlar. Buna mâni mi olmak lâzım- iki | dır, yoksa bu adamlar sakat zihni - yetlerinin cezasmı çekmekte devam etsinler mi? Bunu ben de heniz ta- yin etmiş değilim. İkinci saniyi programı İkinci beş senelik sanayi progra- mından malümat istediler, Müsaade ederseniz bunu hükümetle konuştuk tan sonra esaslı olarak ya Meclisi Aliye veyahut münasip görülecek diğer bir şekilde, tafsilâtile arzede - rim. İkinci beş senelik programın a- na hatları tesbit edilmiştir. Mevcut raporlar müsvedde halinded tabolu- nacaktır. Heyeti Vekileye tevzi ede- ceğiz. Arkadaşlarımız ve Başbakan bunlar üzerinde çalıştıktan sonra bir karara varacağız. Ağralı arkada- şrmm himmetile yeni plân için yeni para ayrıldıktan sonra ikinci beş se telik programm yürüyüşü üzerinde mâni kalmamış olacaktır. İkinci beş senelik sanayi tarda eberimiyeb verdiğimiz büyük mesele, madenlerimizin İşletilmesidir Bilhassa mayi mahrukata ehemmi- yet veriyoruz. Sentetik benzin meso- lesi, üzerinde durduğumuz büyük bir mevzudur. Bundan #onra kurmakta olduğu - muz demir sanayiinin anneksleri ve bunlara ait fabrikalar gelmektedir. Sivasm değerli mebusu Remzi ar- kadaşıma cevap olarak şunu şöyliye yim ki, biz demir sanayiini tekem - mül ettirmeden makine sanayiine ge çemeyiz. Metorlar, otomobil ve kam- yonlar makine sanayiine müteallik» tir. Bunların motörden maada kısım larmın ehemmiyeti yoktur. Her za - man yapabiliriz. 4 Sigorta kanunu Sigorta işinden bahsettiler. Sigor- ta Şümerbankın diğer şirketlere müh taç olmadan kendi işlerini görmesi için satm almıştır. Bundan bilisti- fade şunu arzetmek isterim ki, sigor umumi şarttır. Bir senedenberi bunun üze- rinde ett yapıyoruz. Bütün mem- leketlerde sigortacılık hakkında cari olan kanunları ve nizarinameleri ge. Ekonomik çalışmalar .Şekerden beş kuruş daha 7 tenzil imkânl İpekböceği Küçüklüğümüzde okumustuk. Ama neden okuttuklarımın farkında ola - mamıştım. Tpekhöceği, nasıl yetişir. nasıl büyür, nasıl koza yapar. Bütün bunları öğrenmiştik. Hata bir aralık merak edip evde ipekböceği bile ye - tiştirmiştim. Mübarek hayvanlar bir hayli dut yaprağı yedikten sonra ko- zalarınn çekildiler, biz de onları öte- ye beriye verdiydik... İ Simdi gözüm dünyayı görmiye bi - raz alışımca anladım ki, o zaman bize ipekböceği nasıl yetişir olduğunu öğ- İretmelerinin hikmeti varmış. Bunu yeni yeni öğreniyorum. Bakı- niz niçin İmiş. İpekböceği evvelâ tohum halinde bir güneşli vere konur, Ondan ufacık tartı çıkar... Dut yaprağını yemiye başlar... Yedikçe biyür; yedikçe bü- yür; nihayet parmak gibi olur ve artık kendi kendine bir kabuk hazırla maya başlar, koza yapar. Kozanm i- çinde kalır.. Buna biz (krizalit) derir. Sonra ölmüş gibi duran bu krizalit güntin birinde kozayı yırtar ve ka - natlanıp uçar. Kelebek olur. Bu ke- lebekler de yeni yeni tırtıl yapmak için yumurtlarlar.. Zamanımızda da insanlarm çoğu bu şekildedir. Ufacık ele gelmez, göze görünmez kadar bir tohum iken bir giineş hüzmesinin altına düşer; he » men tırtıl olur ve dut yapraklarını yemiye başlar... Yedikçe büyür, bilyü- dükçe yer. Ve nihayet günün birinde ya dut yaprağı biter, ya ömrü tüke - nir ve krizalit haline gelir.. Öldü sa- nırsmız.. Fakat yine tıpkı ipekböceği gibi bir de bakarımız ki, kanatlan. mış uçuyor... Saşar kalırsınız... Hal- buki bu hal tabiat kanunlarmdan 8 « lınmıştır. En parlak ve canli nümune si ipekböceğidir. Ondan dolayı zin « har bir krizalit'i ölüdür sanmayın, Gün gelir ki, kanatlanır ve zinhar ha- ril harıl dut yaprağı yiyen bir tartılı oldum olası öyle devam eder deme « yin. Gün olur ki, kozasınm icine ka» panır ve kanatlanmayı bekler. Bu, böyledir. Yalnız ba istihalelerin hep « sindeki baş sart güneştir. Karanlık. ta kalırsa İpekböceği tohumu tır- tal olur, ne tırtıl krizalit, ne de kriza Ut kelebek. FELEK Şahtın seyahati Küçük Anlaşma işleriyle alâkadar mı? Paris, 16 (A.A.) — Saint Brice, Le Journal gazetesinde yazmış olduğu bir aakalede küçük itilâf konferansı il doktor Sehacht'ın seyahati ara» sında bir alâka görmekte ve “Dok- tor Sehacht, acaba neden dolayı bu seyahate çıktı? Almanya ile Şark devletleri arasındaki ticaret müna- sebetlerinin inkişafı temin etmek için mi?,, sualini sormaktadır. Saint Brieb, bu seyahatin sebebi daha zi- yade Almanyanm mal vaziyetinin fena olması olduğu mütaleasmda bu lunmakta ve şunları ilâve etmekte- âir : Almanya, mal vermek suretiyle tediyatta bulunmak istediğinden borçlar birikmektedir. Alman - Bulgar dostluğu Sofya, 16 (A.A) — Milli banka direktörü, dün akşam, Sehacht'm şe refine bir ziyafet vermiş ve bu ziya fette Finans ve Ticaret Nazırlığiyle bazı endüstri ve hususi bankaların mümessilleri hazır bulunmuşlardır. Şaht, ziyafet esnasında bir nutunk söylemiş ve Almanya ile Bulgarista- nım, cihan harbinde müştereken 82- vaştıklarını hatırlatarak, iki milletin bundan böyle de dostça münasebet- lerine devam edecekleri ümidini iz- har eylemiştir. tirttik, tetkik ediyoruz. Memleket için yapılacak sigorta hakkındaki ka nun lâyihasını önümüzdeki devrede meclise takdim edeceğiz. Ve buda bankalar kanunu sisteminde bir şey olacaktır. Yani herhangi bir intifa yapıldığı takdirde bizim de onda mil- li hissemiz olacaktır. Kontrolümüz müli menfastlerimizin icap ettirdiği şekilde kuvvetlendirilecektir. Yoksa işin ucu yabancı memleketlerde ol - duğu takdirde hadiselerin muzır te- siri altında kalarak mutazarrır olma manm imkânı yoktur. Bu son hadise de bunu göstermiştir.