13 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

sabah Çemberlitaşta tramvay kazası oldu TAN Dost Yugoslav Nazırı | SAĞLIK aumamama intibalarını anlatıyor |au ÖĞÜTLERİ * .. “Kültür — müesseselerinizi. — Ay gibi güzel? garp memleketlerine örnek| Güneş tipinden sonra, Ây tipinin olacak derecede iyidir.""| nasıl olduğunu da elbette sorarsınız. Dost ve müttefik Yugoslavyanın Bu “E bizim halk dilinde “ay gibi “portföysüz,, nazırı, Şevki Behmen ve güzel” dediğimiz tipe vâkıa az çok eşi, Ankarayı, Afyonu ve İzmiri zi -| "YAT. Fakat, bilmem, pek de hoşla- yaı:et ettikten’ sonra, dün, tekrar şeh nılacak bir tıp midir? Karakterlerini Fimiye öönmüslerdir. Yugonlavya baş| “YAYTada siz kendiniz hükmediniz: 13-6-936 Harp Balkanlarda patlamıyacaktır Dün bir "Pragdan Ankaraya kadar sulhün emrinde 70 milyon asker var" BAŞI 1 INCİDE mıntakaya emniyet ve sükün hissi ev | törleri de birer nutuk söyliyerek ken- velce ancak karışıklık ve tezat bulu -| di memleketleri b armm büyük nan bir yere ahenk mefhumu getir-| bir sevinçle “Balkan Ântantı Birliği,, miştir. Balkan Antantı fikri güzel -| ne iltihak etmekte olduklarımı bildir- dir, çünkü blokumuzun teşekkülün -| mişlerdir. denberi, yeni bir şey kurmuş oldu -| Toplantıyı müteakip, delegeler, da- ğumuz hissini duymuyoruz. Duydu- | vetli bulundukları Türkiye elçiliğine Kaza mahallinde Dün sabah Çemberlitaşta bir tram vay kazası olmuştur. Bir traktörle bir tramvay arabası arasında geçen bu müsademe, ikisi ağır olmak üze- re üç kişinin yaralanmasile netice- lenmiştir. Vaka yerinde bulunan bir muharririmizin tahkikatma göre, hâ- dise şöyle olmuştur- Sabahleyin saal 8,55 de Sirkeciden Edirnekapıya ha- teket eden ve 689 numaralı vatman Cemalin idaresinde bulunan 76 nu- maralı tramvay arabsı, Türbeden Beyazit istikametine doğru hareket ettiği sırada karşıdan gelen bir trak- törle karşılaşmıştır. Traktör, tram- vayın yanından geçerken hareket mafsallarından birisinin ansızın kıril ması yüzünden direksiyon idaresiz kalmış ve soldan birinci arabayı sı- yırdıktan sonra arkaya bağlı bulu- nan romorkun ön sahanlığma şiddet le çarpmıştır. Müsademe çok âni ol- muştur. Sahanlık kısmı parçalanan ve camları kırılan araba yoldan çı- karak caddeye doğru iki metre sü- rüklenmiştir. Traktör ancak müsa- demeden sonra durdurulabilmiştir. çok hafif atlatılan bu çarpışmada, 402 numaralı tramvayın biletçisi 1s- mail, Saniye adında bir yolcunun ü- zerine yuvarlanmıştır. Kadın, sada- menin tesirile derhal bayılmış, ba- şiından ve vücudünün muhtelif yer- lerinden hafifçe yaralanmıştır. Tram vayda bulunan diğer iki kişi hemen yere atladıkları için, yolculardan başka yaralanan olmamıştır. Müsa- deme neticesinde, traktörde bulunan lardan İsmail ve Nuri de ağırca ya- ralanmışlar, imdadı sıhhi ile hasta- haneye kaldırılmışlardır. Şoföre bir şey olmamıştır. Müsademeden sonra, bu hatta çalışan tramvaylar, iki sa- at kadar işleyememiş ve seyrisefer | . hasara uğrayan araba hattan çıka- rılmcaya kadar durmuştur. Yapılan ilk tetkikler, bu işte ne vatmanın, ne de şoförün kabahatleri olmadığı- nı göstermiştir. Müsademe, traktör- deki mafsalm kırılması yüzünden ve direksiyonun itaat etmemesi netice- si vukua gelmiştir. Tahkikata devam edilmektedir. Meclisin bu devredeki son müzakereleri İstanbulda alınan fazla telefon ücretleri Belediyeye veriliyor BAŞI 1 Buretile kabul edilmiştir. Bundan son ra Hüsnü Kitapçı (Muğla) şu müta- leaları serdetmiştir: “— Esbabı mucibe lâyihasımdan anlaşılıyor ki, leketimizde.gemi yapmak imkânı varmış ve Şirketi Hayriyenin talebi üzerine yaptıraca- ği gemilere ait malzemenin gümrük- ten muafiyeti için bu kanun getiril- miş, madem ki, memlekette buharlı gemi dahi yapılabilir. Şimdi gönül is ter ki, motörlü gemiler de hiç dışa- rıdan getirilmesin. Memleketin ihti- yacma kâfi gelecek kadar motörlü gemiler, memleket içinde yapılsın. Bunu takdir, hükümetin hakkıdır. Yalnız bendeniz bir noktai nazar ser detmek istiyorum: Madem ki deniz nakliye vasıtalarımı içeride yapmayı hedef tuttuk. Elimizdeki vesait te buna kâfidir. O halde içeride motör yapmağa imkân bahşetmeliyiz. Mo- tör içeride dahi yapılsa getirilecek malzemesi gümrük r ine tâbi tu- İNCİDE Tunca (Antalya) ile —Hasan Saka (Trabzon) tarafından verilen şu tak rir okunmuştur: “— Birinciteşrin 1935 tarihinden beri hükümetten gönderilen kanun lâyihaları intaç edilerek elde mühim bir iş kalmış olduğundan sayın üye- lerin intihap dairelerini dolaşmaları ve halkla temasa gelmeleri için tes- kilâtı esasiye kanununun — 14 üncü maddesi mucibince Meclisin her se- ne davetsiz toplanma tarihi olan i - kinciteşrinin birinci pazar gününe ta likini dileriz.,, Takrir reye konarak alkışlarla ka- bu.l edilmiş ve bu münasebetle Reis: “— Bu sene beşinci devrenin bi- rinci sgenesini ikmal ediyoruz. Tatil müddetini sıhhatle geçirmenizi dile- riz, hepinizi saygı ve sevgi ile selâm- larım. Meeclis tatil edilmiştir.,, de - miştir. tuluyor. Onun için hükümetten, en- eümenden soruyorum: Kabil değil midir ki, motörlü ge- milerin içeride yapılmasmı 'teşvik iİ- gin hariçten getirilecek malzeme, yal nız Van gölü için getirilecek motör- ler değil, alelrtlak motörlü gemiler için getirilecek malzeme de gümrük- ten muaf tutulsun. Bu daha doğru olmaz mı?..,, Bütçe enecüimeni mazbata muhar- riri Sırrı Day (Trafzon), şu cevabı verımştır' “— Birkaç senedenberi, hattâ beş &ltı seneden ziyade zamandan beri verilen muafiyetler münhasıran tica ri gemiler içindir. Hükümet bilhas - Ba, buharlı gemilerin muafiyetini fay dalı görmekte ve bunu teşvik etmek- tedir. Bu, Van gölü münasebetil Yunanistanda Deniz zabitleri gizli teşkilât mı yaptılar? Atina, 12 (Tan) — Başbakan Me- taksas, dün de saraya gitmiş ve iç siyaset hakkında kral ile uzun bir mülâkatta daha bulunmuştur. Metaksas gece gazetecileri kabul ederek kadrodan ihraç edilen zabit- lerin tekrar hizmete almması için do- nanma küçük zabitlerinin gizli bir teş kilât yaptıklarına dair bir Atina ga - zetesinde çıkan yazıları tekzip etmiş- _hâtm. gelmiş ve bu kanun encümen de konuşulurken Van gölünde işle- yecek motörlü gemilere teshilât ol- mak üzere konmuş istisnat bir hü - kümdür. Bilhassa memlekette inşa edilecek gemilerin mevaddı iptidai- yesini hariçten gümrüksüz olarak getirmeğe müsaade etmek, İktısat Vekâletinin mürakabesini müşkülâ- ta uğratabilir. Bu itibarla, bu motör ü gemilere muafiyetin teşmili encü menimizce faydalı ve lüzumlu telâk- ki edilmemektedir.,, Bundan sonra ruznamedeki işler, Bıra ile görüşülmüş ve doktor Cemal tir. Başbakan, sırf parti gayretile ve efkârı umumiyeyi tahrik etmek mak- sadile bu gibi neşmyatta devam eden lerin adliyece de takip olunacakları - nı söylemiştir. Yunan âyan meclisinin tesisi kararlaştırıldı Atina, 12 (Tan) — Kanunu Esasi tadilâtmı müzakere eden 30 kişilik teşrif encümen dünkü içtimamda Yu nanistanda âyan meclisinin tesisine karar vermiştir. Bu meclisin teşrit salâhiyetlerinin hudut ve derecesini mebusan meclisi tayin edecektir. lardır. Şevki Behmen, dün, Perapalas o şahsma karşı gösterdiği misafirper verlikten fevkalâde mütehassıs bu lunduğunu söyliyerek demiştir ki: vari bir süratle ilerleyişi gönlümde d tün bunların en önüridedir. Bu müesseseler garp memleketlerini Bilhassa; İsmet Paşa kız enstitüsü nün mükemmeliyetine hayran kal de de kurulması için lâzımgelen te de bul hhital rajı, Türk tekniğinin ilerleyişi hak kmda bana çok canlı fikirler verdi. Hulâsa, Türkiyeyi ziyaretim ben yaretler, iki dostluk bağlarını daha kuvvetlendir ederse hepsini yapacağız.., kadar şehrimizde kalacak, bu müd det zarfmda Bursa ve Yılovayı gi decektir « mülkiyete doğru Son kanunu esasi Rusyada mühim değişiklik yapıyor lere aittir. Sovyetler Birliğinin eko- nomik temelini Sosyalist sistemi teş kil eder: Hususi mülkiyetin ve in- san tarafından insan istismar edil - mesinin ilgası. Mülkiyet, ya devlet mülkiyeti şeklini alır (Milli mülk) ve yyahut Kolkoz kooperatifi mülkiyeti şeklini alır. Bununla beraber kanun Sovyetler Birliği ekonomisinin hâ - kim şekli olan Sosyalist sistemine müvazi olarak, köylülerin şahısların ve ikametgâhda da sanaatle meşgul olanların şahsi mesai üzerine daya- nan küçük hususi ekonomilerini de kabul etmektedir. Sovyetler birliğinde iş, iktidarı o- lan her vatandaşın kendi kabiliyeti- ne göre yapacağı bir mecburiyettir. Sovyetler Birliği devletinin yük - sek iktidar organı, Sovyetler Birliği yüksek konseyidir. Bu konsey, bir- liğe terettüp eden bütün hukuki ic- ra eder, Konseyin başkanlık divanı, Sovyetler birliği halk komiserleri meclisi halk komiserleri konseye kar şı mesuldürler. Teşrii salâhiyet yalnız yüksek konseye aittir. Yüksek kon - sey iki meclisten teşekkül eder: Bir- lik Konseyi ve nasyonalistler konse- yi. Birlik Konseyi, 300 bin nüfusu ba- şıma bir mebus olarak seçilen âzadan mürekkeptir. Nasyonaller meclisi, bir liği, teşkil eden cümhuriyetlerin ve muhtar cümhuriyetlerin yüksek kon seyleri ile muhtar bölgelerin Sovyet- leri tarafımdan her muhtar cümhuri- yet için on ve her muhtar bölge için iki mebus olarak gösterecekleri âza - dan terekküp eder. Sovyetler Birliği yüksek konseyi dört sene için seçilir. Bir kanun her iki meclis tarafmdan kabul edilince katiyet kesbeder. Sovyetler birliğinde mebüs seçimi müıavi ve doğrudan dogruya ve giz- konsolosu Vukotiç ve eşi, Yugoslav ataşemiliteri Rakoçeviç ve diğer ze- vat, dost nazırı rıhtımda karşılamış- telinde İstanbul matbuat mümessille- rini kabul etmiş, Türk hükümetinin “— Türkiyede az zaman içinde ba- şarılmış olan ilerleyişi ümidimin fev- de buldum. Ankaranın Amerikan- rin intibalar bıraktı. Ankarada, bü- yük Atatürkün genç Türkiyesini en bariz bir şekilde görmek mümkün 0o- luyor. Kültür sahasındaki ilerleyiş bü | &© Ankarada bulunduğum müddetçe bütün kültür müesseselerini gezdim. örnek olacak derecede mükemmeldir. drm. Memleketime döndüğüm zaman, bu modern kültür müessesesinin biz- ğım, Ziraat ens- titüsü, Atatürk çiftliği ve çubuk ba- de derin intibalar bırrakmıştır. Bu zi- memleket arasındaki mektedir. Dost ve müttefik olan Tür- kiye ile Yugoslavya arasında daha st kı bir yakınlık temini için ne icap Kıymetli misafirimiz, daha on gün Sonyet Rüsyada ferdi (Şt (Başı 1 incide) Neşredilen projeye göre Sovletler Birliğinde iktidar mevkii, mebusları vasıtasiyle şehir ve köylerdeki işçi- Boy en çoğunda uzun olur. Omuz- lar geniş ve etlidir, adaleler gevşek, sünger gibi, deri az kıllıdır. Kimjsi zayıf, kimisi yağlı ölur. Zayıf olan- lar da çabuk şişmanlarlar. Şişman- ladıkları vakit, daha ziyade, karınla- rımın alt kısmı büyür. Yürümeleri :| Büç ve ağırdır. -| Baş, yuvarlak ve almdan yukarı kısmı daha geniş olur. Yüzleri hazin bir hal ifade eder. Derileri yumuşak, pek beyaz, fakat parlak olmayan bir beyazlıkta. e| Gözler büyük, yuvarlak, kül ren- ginde yahut mavi; parlak. Göz ka- pakları geniş ve kalm; bakışları tat- , sakin, daima. hayal ile meşgul,dal- Alm çıkık fakat yukarı k d ğumuz his, biribirimizi nihayet bul - duğumuz hissidir. Filhakika Balkan Antantı gibi leketlerinizin hepsi hacısı i müte- denberi nekadar çok rikkat verici manzaralarla karşılaştım. Bu manza- valar hâlâ fikrimdedir. Niçin Türkler ancak emniyet ve muhabbet hissi telkin ederler, niçin Anadolu bizim kendi memleketimizin bazı köşelerini ve bilhassa benim doğ- duğum köyü hatırlatır. Ve o derece hatırlatır ki, Türkiyede bulunduğum zamanlar ben kendimi kendi vatanım da hissederim . Titülesko bundan sonra diğer Bal- değil. Gözlerinin alt kısmmdaki kir- pikler daha iri ve çıkık. e| Burun kısa, yuvarlak ve yüzün genişligğine göre biraz dar. Ağız kü- -| cük, dudaklar kalm, fenkleri pek a- -| ©Ik pembe renkte. Dişler geniş,uzun ve sarımtırak renkte, diş etleri de dudaklar gibi renksiz. -| Kulaklar başa yapışık gibi,çene yağ lhı, kalım fakat kemiği küçük. Boyun uzun beyaz ve etli. -| — Saçlar açık renkte, ince ve yumu- şak, fakat dümdüz. «| Sesi kalmnmca, tatlı fakat ahenksiz. Eller, ayaklar büyük, kalçalar geniş, bilekler kalın. -| Bü tipte insan, erkek te olsa,daha ziyade kadına benzer. Mânevi karakterler: Soğukça, ka- rarsız, sebatsız, ağır, hareketleri a- ğır vücutça daha ziyade tenbel. Fa- kat fikirce pek işlek olabilir, kavga- -| yı münakaşayı sevmez. Daima raha- -|tmrı, kendi kendine kalmayı sever. Onun için aile kurdukları zaman bile çok çocuk istemezler. Bir sandalyaya, kanapeye otur- larını dümdüz uzatarak keudilex*.nı atar gibi bırakanlar bu tipte olan- lardır. Sözün Kısası, çirkin — denilemiye- cek güzel;, fakat her şeyde gevşek. Bir işe başladıkları vakit onu bitir- meyi tasa etmezler. Hastalık istidatları: Bulaşık has- talıklara karşı mukavemetleri az. Mideleri çabuk bozulur, mide ekşisi çabuk artar. Karmları, onun içer- sindeki aletler çabuk düşerler. Bo- ğgazlarında, burunlarında polipler o- lur. Boyunlarında bezler şişer. Ak ciğer veremine çabük tutulurlar. En ziyade sol taraflarından hasta olur- lâr. kan lerile Rc ya arasın- daki müşabehetlerden bahsetmiş ve sonra Balkan'milletlerinin tek bir ai- le olduğundan bahsederek şunları ilâ- ve etmiştir. Balkanlarda patlamıyacaktır Fakat, Balkan Antantı fikri yalnız güzel değildir, ayni zamanda emsal - siz bir selâbeti de haizdir. Avrupada olan bitenlere endişeli bir gözle bakı- yoruz. Birçok Avrupa mıntakaların - da sulhü bozabilecek bazı tehlikeler addit defalar gezdiğim ve bütün hü < kümet merkezlerinizi ziyaret ettiğim- gitmişlerdir. Türkiye elçiliğinde Bükreş, 12 (A.A.) — Balkan mat- buat konferansının açılış celsesinden sonra, Türkiye orta elçisi, elçilik sa- lonlarında bir çay ziyafeti vermiştir. Ziyafette Titülesko ile dışişleri müs- teşarı Savel Radülesko, Balkan dev- letleri elçileri, matbuat delegeleri ve Romanyalı ve yabancı matbuat er « kânı hazır bulunmuşlardır. Muğla Valisinin Fethiyede tetkikleri Fethiye, (Tan — Tokat ilbaylığın- dan Muğla ilbaylığma tayin edilen Recai Güreli, kazalarda yaptığı tet- kikat sırasında buraya da gelmiştir. Recai Güreli, nahiye ve köyleri ge- .| zerek köylü ve halkım dileklerini dinlemiş, vilâyet yolunu yaptıraca - ğını ,posta işini halledeceğini, vadet- miştir. Bunlardan başka ,vilâyet kararile kaldırılan nümune fidanlığı yeniden ihya edilecektir. Halkevin- de ilbay şerefine bir Zziyafet veril- miştir. görüyoruz. Cereyanlar ve mukabil ce reyanlar, hareketler ve aksülâmeller müşahede ediyoruz. Fakat bütün bu cesaret kırıcı tetkike rağmen dünya- 'ya haykırabiliriz: Burada, Bılbıı larda, harp patlamıyacaktır. Patla- mıyacaktır. Çünkü aramızda biribiri- mizi ayıran hiçbir şey yoktur. Eğer bu harp başka gelirse şura - sını da bütün dünya bilir ki, hudut- larımızı ve hakkımızı müdafaa için hepimiz birleşeceğiz. Balkan Antantı LSU!TUMU"' : Balkan Antantı sağlamdır, çünkü, Küçük Antant gibi antantımız da kendi menfaatlerinin siyasetini güt - mektedir. Milli'menfaatlerimizin esiri olmakla beraber, mukabilinde hiçbir kimsenin de emri altında değiliz. Biz, istisnasız bütün büyük devletlerin, Fransanın, İngilterenin, İtalyanım, Almanyanın, Sovyetler birliğinin ve diğerlerinin dostluğunu istiyoruz, Bu devletlerin teker teker hepsine karşı, kendileriyle barış ve dostluk içinde aşamak hakkındaki “melî arzumu- zun müsbet delillerini eğe ha - zırız. Fakat buna mukabil, bu dev - letlerin hiçbirisine karşı, hattâ bü - tün büyük devletlerin heyeti umumi- yesine karşı, devletler arasındaki mü- « güzellikte güneş Böyle ay gibi güzellik hiç kimse için istenilecek bir şey değildir. Ay ışığı da güzel, hazin, fakat cansız olur. İnsana kuvvet veren ancak güneş ışığı olduğu gibi, İstenilecek tipindeki gü- Lokman HEKİM savat prensibinden, yani kendi kendi mizin âmiri olmak hakkından feda- kârlık yapamayız. Ve bizim hakkımız da bizim tasvibimiz olmadan olma - cak hiçbir kararı hiçbir zaman kabul etmemeğe karar vermiş bulunuyoruz,. Başka başka çerçiveler i- çinde, Küçük Antant ve Bal- kan Antantı, ayni hedefi li usülde yapılır. Uzun düşünceden sonra |Başı 1 incide) efkârr umumiye tarafından kabul edilebilir deliller bulmüş olduğu tah- min edilmektedir. Öğrenildiğine göre bu deliller, ne Şili muhtırasına, ne Arjantinin yapmış olduğu teş hhit gütmektedirler. Bu iki An- tantın üst üste — gelmesi ile Prag'dan Ankaraya kadar sulhun emrinde 70 milyon müdafi vardır. Fakat bizler, sulhü sevmekle bera- ber, körükörüne sulhçü de değiliz. Şu nu da biliyoruz ki, sulhü idame ettir- mek için, harbe hazırlanmaktan ve ne de İtalyaya karşı tatbik edilmek- te olan zecri tedbirlerin kaldırılma- sı için bir mazeret vesilesi, bir baha- ne teşkil edebilecek olan cenubi Ame rika devletlerinin umumi hattı hare ketine istinat etmektedir. İngilizlerin delilleri, müsbet ve sağlam esaslara istinat edecektir: 1 — Zeecri tedbirler, artık vaki ve- ya şafi bir ilâç telâkki edilemez. 2 — Bu tedbirleri bir “ceza” ma- hiyetinde muhafaza etmek çok teh- likeli olur. Bu mahafil, takip edilmesi lâzım gelen usulün aşağıdaki usul olacağı-/ nı söylemektedirler: “Milletler Cemiyeti konseyi, birta- kım vasaya tanzim edecek ve bunlar asambleye arzolunacaktır. Asamble, hususi bir komisyon teşkil edecek, bu komisyon da zecri tedbirlerin il- gası ve fakat Habeşistanın ilhakının tanmmaması tavsiyesinde buluna- caktır. lüzumu da harp yapmı.kh.ıı kor- kumuz yoktur diyebilmekten daha e- min bir çare yoktur. Yine şunu da biliyoruz ki, bütün milletler sulha ayni derecede yüksek bir aşkla merbutturlar. İstisnasız bü tün Gdevletlerin sulhçü zihniyetini hürmetle selâmlarız. Fakat bugünkü Avrupa haritasma bakarken ve biri - birleriyle vuruşacak olan kuvvetlerin müvazenesi meselesini tetkik ederken şunu müşahede etmekten kendimi a- lamıyorum ki, bazıları, eğer bir harp patlarsa, bunun bazı şerait altında ve bazı istikamete doğru tehlikesiz ve netayiçsiz geçebileceği zehabına düş- müşlerdir. Balkan Antantınım, şeref- li cihetlerinden biri de üzerinde böyle bir mesuliyeti, çökmüş olarak bırak- dığıdır. Kendi faatleri tehli - kede bulunduğu zaman, Balkan An - tantı derhal bu hususta her türlü teş- Elen, Turk ve Iugoıhv .'Bısm Direk vik verici telmih ve şayiaları daima Titüleskonun bu nutkundan sonra, | BULMACAMIZ | 12345678910 u Ö4 ÖUÜ & VN « SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN AŞAĞI : 1 — Bir mizah muharririmiz (10) 2 — Nota (2). Atıf edatı (2). İlik (4). 3 — Karikatür (5) Körüklü piya« no (3). 4 — Adalet yapan (4). Zaman (2)4 5B — Cilve (3). Avrupada bir dev- let (7). 6 — Kırmızı (2). Beyaz (2). T — Banyo (5). ğ 8 —Nota (2). Atın kundurası (3) Bir gün (4). 9 — Telefon sesi (3.) Büyük (3). 10 — Bir çalgı âleti (3). Barân (6) 11 — M sessiz harften iki tane (2). Beyaz (2). DUNKÜU BULMACAMIZIN HALLİ; i — Karol (5). Tıraş (5). 2 — Avanak (6). Teke (4). 3 — Rab (3) Kapı (4). Ah (2). 4 — On (2). Kin (3). 5 — Lâkırdı (7). Ter (3) 6 — Kandırmak (9). T —İrk (3). 8 — Itır (4). Taka (4). 9 — Re (2). Tavan (5). 10 — Aka (8). Ek (2). Ta (2). 11 — Şehir (5) Şarab (5). Dr. Hafız Cemal DAHİLİYE MUTEHASSISI Pazardan başka günlerde (2,30 dan 6) ya İstaribul Divanyolu (104) yeni numaralı hususi kabinesinde has talara bakar. Salı, Cumartesi sabah (9,30 — 12) saatleri hakiki fıkaraya mahsustur. Herkesin haline göre mu- amele olunur. Muayenehane ve ev te- lefonu 22398. Kışlık telefon 21044. DOKTOR Kemal N. imre CİLT VE ZÜHREVİ Hergün öğleden sonra hastala- rmı kabul eder.