24 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

24 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 96 artık nasıl Tenha odada sesini kısarak: — Seni jurnal eden kimdir biliyor Musun, evlât? Dedi. Adnan tabii bilmedi. Nazır — Fakat mahrem!,. Kimse- Ye söylemiyeceksin. Yalnız, düşma - Mint tanı diye söylüyorum; başkası» Da söylemiş, e yemin et baka- Yım. Adnan namusuna yemin etti. âzır: — Yook... Alafranga yemin iste- | Mem... Şöyle Allaha, peygamtere| Yemin et bakayım. Adnan durdu; Düşlindü; kendini İarnal edene çok meraktaydı; inen - | Madığı şeylere yemin etti. Nazır — Sofular mahallesinde o- turur bir herif vardır hani; adliye Memurluğundan koğulma bir herif. Vas... Adnan — Vasfi? Sakallı Vasfi? inme — Ben söylemiş olmadım Vekilharç Salih Adnan, Sakallı Vesfinin furnelile #öptiyede yatıp çıktıktan sonra, dü - : Erkânı harp müşirinin kızı köse eskisi gibi derse gidebilecek Midi? Hapse girdiği için mermer yalı Ya kendini birdenbire yabancı buldu. Pakat haftada bir defa Belkise gi- Ötmezse hergün yirmi dört saat na- Mİ yaşardı? Haftalar ancak Belkise ders verdiği için manasız değildi. Hapse girdiğini acaba yalıda duydu- İar mıydı? Bunu Hidayetle erkânı - rp müşirine sordurmak İsteği; fa- Yazgeçti: O; Hidayete karşı, bu Yürya istemiye İstemiye gidiyordu. Mermer yalıdaki Vekilharç Salihi dü- Yündü. Salih Eelkise karşi uşak, ve Belkis salonda yokken Adnana kar. MW deydi. Onun bu gizli kibrinden ifade edebilirdi ve mermer yalıda- Yarı kâtip, yarı vekilharç olan ada “Kardeşim” diye başlıyan | bir Mektup yazdı: Galatada Cenyoda gö- işmek istedi. Vekilharç Salihle Adnanm terzile- Mİ, Sonra, ikisi de mermer ya” yen aylık alıyorlardı. Salihin gö- ünde Adnanm kendinden farkı yok dş , Müsaviydiler. Ve Belkis salon- yordu. Salih birdenbire, tarih hoca- sma lütfedebilecek bir adam oldu: vaziyet aldı. Ve hemen Adnanla sen- li benli konuştu. — Ben de geçen perşembe $en gelmeyince, bizim arkadaş hasta o-' Profesyonel likinin TAN Yazan: MITHAT CEMAL Haftada bir defa Belkise gitmezse yaşayabilirdi ? lacak galiba! demiştim. Kalkıp se- nin eve kadar uzanacaktım.. Ama bizim Belkis Hanımın terzi mektup- ları bitmez ki... Mutlaka Galataya kadar ineceksin. (Arkası var) ikinciliğini kazanan Viyana takımı yakında sehrimize geliyor olmağa kalkışıyordu. Adnan » lâkırdıyı kısa kesiyor, birdenbi- Kapa girecek olan Belkisin gözü ünde bu adamla arkadaş vaziye- © yakslanmamağa dikkat edi- a, İL. Salih bunu anlıyor, Adna- küçültmek için yalıdan çıkarken asmdan koşarak: amiri Aksaraya yolum uğ- bir kahveni in- Yallah 7 p içeceğim vaz yordu. Ve bir gün Salihin Ak - Miyi Yolu uğramış, Adnana gel- Mer, Onu küçük evinde görmüş, Amare yalıya geldikçe sefaletini Ün ayda bırakan adamı fıkaralı - Sürk İçinde yakalamıştı. Sonra ka- yi de öraya gelmesini Adnana Yatış azla bir iltifat bulduğunu an- ğin ik istemişti: Olmadığı zaman Salih Adnana ar- da, mgLlkiye Mektebine bir iki ay de- &den vekilhare Salih için oradan Np e “Bizim Mülkiye arkadaşla gam mermer yahda rahatsız Ni bu arkadaşlık şimdi işine ya- Ni. Mektubunu almca Salih geldi. Adnan jurnal mese- Açınca Vekilharç bozuldu. Gel- ayı Pifman oldu. Kahvede herke- Ayrı baktı; Adnana; — “Şöy tn bir köşeye çekilelim!” dedi. Adhanı beklemeden ayağa kalk- Reji Komiseri Nuri Beyin İzret Paşanm kendisini ha- 'urtardıklarmı söyleyince Sa- ETLE yü * “ — Yalıya gelmemde bir nasa m17" ded. Adnan bu İz sualle kendini o vazi- kmuştu ki, yalıya gitmemesi iki dudağınm arasında duru- HÜ diş First Vienna takımı Olimpiyatlar için açdan kampa futbolcü seçmek üzere, Futbol Fede- rasyonu tarafından 6, 7 ve 9 haziran tarihlerinde müsabakalar tertip edil- diğini yazmıştık. Federasyon, bu de- fa, Avusturya profesyonel ikinin i- kincisi olan First Vienna klübü ile bu tarihlerde maç yapmak üzere muta- bik kalmıştır. Klübün, Federasyona bildirdiğine göre, bu takım içerisinde şimdiye ka. dar beynelmilel müsabakalara girmiş on idmaner vardır. Bunlardan birka- çı da son İtalya maçma iştirak etmiş- lerdir, Dün yapılan mukavemet koşularının neticesi Sipahi Ocağı tarafından üç gin i- çin Mecidiyeköyü civarmda bir arazi mukavemet koşusu tertip edilmiştir. Dün bu serinin mukaveet koşusu 45 kilometro üzerinde yapılmıştır, 45 kilometronun birinci 15 kilometrosu #aatte 12 kilometro Üzerinde gidil miştir, İkinci 15 kilometrosu serbest olarak koşulmuş, bu esnada en ça buk gelen fazla puvan kazanmıştır. Bu koşu dört nala yapılmıştır. Bun- dan sonra geriye kalan üçüncü 15 kilometro yine saatte 12 kilometro Ü- zerinden gidilmiştir. Müsabakaya 8 subay, 2 sivil gir. miştir. Dünkü netice şudur: Harp A- kademisinden suvari grubunda Tey- men birinciliği kazanmıştır, Kendisi 15 kilometreyi 25 da- kika 55 sanyede katederek rekor kırmıştır. İkinci sivil Süreyya Banas, üçüncü Harp Akademisinden teğmen Ekrem Sumeralp, dördüncü Topçu mektebi takım komutanı teğ- men Niyazi Kibar, beşinci Binicilik mektebinde asteğmen Saim Pulatkan olmuştur. Müsabakaya giren stlarm hepsi yerlidir. Bugün atların muka- vemetini tecrübe için 25 kilometro- tuk koşu yapılacaktır. Saatte 10 ki- lometro gidilecektir. İzmirde güreş Izmir, (Tan) — Belediye, Ki parkında inşa ettirmeğe karar verdi- Zi açık hava tiyatro binası 9 eylül fuvarı sırasmda İzmirde büyük bir güreş tertip etmeğe karar vermiştir. Bunun için şimdiden lâzımgelen te- şebbüslere girişilmiştir. Haber aldığımıza göre, bu güreş- lere Bulgar pehlivanı Dangolof ile Fransiz pehlivanı Deglanın da işti - rakleri temin edilmiştir. Kara Ali, Di. narlı ve Mülâyim o vakte kadur csa- sen şehrimizde kalacaklardır. Dünya finalinin İzmirde bitirileceği söylen- mektedir. Galatasaray - Kollej atletizm müsabakaları Dün Bebekteki Kollej sahasmda Galatasaray - Kollej mektepleri ara sındaki atletizm müsabakası müm » taz bir seyirci kalabalığı önünde ya- pılmıştır. Müsabakalar bilhassa inti zam cihetinden takdire şayan bir mü kemmeliyet içinde geçmiştir. Müsabakalarda derece kazananla- rı sirasile yazıyoruz: 100 meti I Fikret G. S. 11, 8/10 HM Halük G. 5. 200 metro: I Münci R.K. 243/10 1 Fikret G.S. 400 meti I Tubini R. K, 54.2/10 | FAYDALI << ——— BİLGİLER Bugünkü Program Istanbul 12,30 Mahtelif pilklar ve Halk müsiki- 18,— Dans musikisi Çplâk). 18,30 (Am. seadör) den nakil, Varyete musikisi 45 Haberler. 20,— Muhtelif | sölolar ). 2030 Stüdyo (orkestralar, 21.50 m haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansın gazetelere mahsus havadis servi- si verilecektir Ankara: 230: Plük yayımı ve ajanş bwberleri : Cümhar Başkanlığı orkestrası kon- eri, 20: Meteoroloji hakkında konuşma; 20,20: Halk şarkıları; 20,30: Ajans haber. leri; 20,40: Kerpiç şehir lokantasmdan na- ki İ Sinemalar, Tiyatrolar ı ı * TEPEBAŞI ANFİ TİYATROSU Ba akşam saat 20,30 da (Bir Kavuk Devriidi), tarihi komedi 4 perde, Ya- zan Müsahip zade Celil FRANSIZ TİYATROSU : Saat 21 de Pr. Zati Sungur, Manyatizma, Spiri- tizma, Fakirizm ve İpnotizma numara- ları 26 mayıs pazartesi Pr. Zati Sungur, son ia müsameresile ba; Tamda gösterilecek yeni numaralar araşın- | du ilk dela olarak bir kızm halkım gözü de iskelet olması da vardır Fistlerde değişiklik yoktur. önceden tedarik ediniz. * MELEK : (Broadvay Melodi) (Monte Keisto) ELHAMRA : (Sevda Üecesi). İPEK : (Klo.Klo) ve (Kaplan Kız). TÜRK : (Ssadet) ve (İki Gönül Bir Olunca). USKUDAR HALE : (Mariyetta). SÜMER : (Kızıl Alev) çe (Kadınlar Gölü). ALEMDAR : zan Banyoda) AZAK ; (Wonder Bar) ve (Vahşi At- Kralı), Lİ : (Sevmek Yasak Mı) ve (Ö- lüm Kasırgası). HİLAL : (Hücum Filosu) ve (Sevda Maceraları), KADIKÖY SÜREYYA: (Aşk Bando. sn). —amma, II Şefik R. K. 800 metro: I Simonelâle R. K, 2,14 TI Kiritsis R. K. 1500 metro: 1 Zinyadin R. K. 458, 3/10 TL Çikodos R.K. 110 manalı? TRuşit R. K: 15. 8/10 H. Madencidis' R.K. Bayrak yarışı! I Kollej takımı 4840 Il Galatasaray” takımı Gülle: I Ethem G. 8. 11,91 TI Sabahattin R. K. Uzun atlama I Saris R. K.618 II Tolorof R, K, Disk: I Sabahattin R. K. 35/75 T Corciyadis R, K, Yüksek atlama I Ethem G. 8, 165 TI Coreiyadis R. K. gecesinden itibaren Bu prog- Biletlerinizi ve (Adalar Şarkısı) ve (Köniksmark) ve (Su: HU KaçefR.K. Cirit: 1 Mahmut R, K. 35,75 UN Fitret R. K. Sırık: I Cihat R. K. 260 II Vecihi R. K. | Puvan #ibarile netiteyi 30 a karşı (95 le Kollejliler kazanarak bir sene muhafaza etmek Üzere şampiyonluk kupasını almışlardır. Dünkü müsa - bakalarda Kolejliler 71 birineilik, 1 ikincilik, 7 üçüncülük, Galatasa- raylılar 3 birincilik, 3 ikincilik, 6 ü- güneülük almışlardır . Voleybol maçları Dün Galatasaray klübünde mita ka voleybol brinciliklerine devam €- dilmiştir, Beykoz ve Topkapı gelme diği için Istanbulsopr ve Eyüp hük- men kazanmışlardır. Kuvvetli voleybol ekiplerine malik olan Galatasaray - Fener Yılmaz 8- rasmdaki günün üçüncü maçı çok heyecanlı geçmiş ve neticede Fener Yülmazlılar 11-15, 15-7, 10-15 Gala- tasaryı yenmeğe muvaffak olmuşlar dır. /B takımları Dün üç stadda B takımları maçla rına devam edilmiştir. Fenerbahçe Anadoluya 0-4 Hill Topkapıya 4-3 Vefa-Süleymaniyeye 10-0 Galatasa- ray Güneşe hükmen galip gelmiş - lerdi Yunan milli takımı bugün şehrimizden geçiyor Balkan kupası maçlarında Roman ya ve Bulgaristana mağlüp olan Yu nan milli takımı bugün Romanya vapurile şehrimizden Pireye müte - veccihan geçecektir. Galatasaraylı İrfan yeni bir gülle rekoru yaptı İngiltere üniversiteleri arasında — Mütarekede Trakyada, Rüştü isimli bir türedinin güya milli hü kümete yardım için bir çete yaptığı- nı bilirsiniz. Garbi Trakya Müdafa- af hukuk cemiyeti, onun tal k maksadı anlaşıldıktan sonra, hakika- ten milli hükümete yardım için baş- ka çeteler yapmıştı. Bu çeteler ayni zamanda Rüştü çetesinin bakiyel süyufu ile meşgul olacaktı, Müdafa- si Hukukun kurduğu çetelerden bi- risinin reisi ahbabrmdı. Benim de kendisiyle beraber çalışmamı teklif ettim, kabul ettim. Yalnız, İstanbul- da bitirilecek bazı işlerim olduğun- dan, onu, bir hafta sonra gidip, İs- İrancada bulacaktım. Günü gününe gittim, Çete reisi orada yoktu. Ba- na bir haber bırakmıştı. Rüştü çe - İtesinden sekiz on kişi Karadeniz kı- İ yılarında önlerine geleni soyuyorlar- İ mış ve üstelik “biz milliciyiz., diyor- larmış. Bunlarm imhası için kendi- sine emir verilmiş, oraya gitmiş. İs- tersem gidip onu orada bulmamı söylüyordu. Uzatmıyayım, gittim. buluştuk. Bana: “ — Geç kaldın! Deği. Soyguncu çetenin son üç ef- radmı, o sabah tepelemişler. Ve an- tattı: |, “— Herifler geldiğimizi haber &- İlmen çil yavrusu gibi dağıldılar. Bi- İrer birer yakalayıp temizledik. Bu sabah da geri kalan üç hergelenin hesabımı gördük. Görsen, tazı koku- taraftan sardık. Uç taraftan mı? .— Evet. Dördüncü taraf deniz- di. Tahtelbahir değiller ya, nereye kaçacaklar. Hem niyetim onları ya» kalayıp bacaklarma birer kaya bağ- uyarak denize fırlatmaktı, böyle al- çak heriflere (o kurşul sarfetmeğe değmez. Zaten hesaplı kurşunumuz var. Fakat son dakikada acıdım. “— Ne gibil “— Gel de gör! dedi ve kalktık. Akşam oluyordu, güneş uçsuz bucaksız pırnallıklar a- rasından batarken, biz, deniz kiyısı- na doğru yürüyorduk. O anlatmakta devam ediyordu: “— Herifleri yakaladık. Ayakları- na birer taş bağlattım ve denize fır- lattırdım. Ne dersin diri şeylermiş Önce şöyle bir dibe gittiler, fakat sonra çıktılar, bağıra çağıra kenara doğru yüzmeğe başladılar. Ben, va- ramazlar diyordum ama vardılar, ev- vel& birisi çıktı, yalvara yakara ba- yir yukarı sürünmeğe başladı. Doğ- rus tekrar yakalatıp denize attır- mağa acıdım, bizim yırık Mustafaya işaret ettim, bir kurşunda herifi ol duğu yere mıhladı. Bu ara, ötekiler de çıkmışlar, ayaklarındaki kayala- rt sürüye sürüye ilerliyorlardr. İki kürşun onlarm da hesapları gör- dü, Nah... İşte.. Leşleri orada. Bir tepeye gelmiştik Buradan, de- nize kadar tatlı bir bayır iniyor, ayni meyli muhafaza ederek Karadenizin sularma giriyordu. Kıyıdan beş on adım bize doğru bir ceset yatıyordu. Yüzlikoyun abanmıştı. Sol eli yuka- rı usanmış, sağ bacağı, vücudu ile zaviye kaime teşkil ederek bükül- müştü. Sol bacağında bir ip, ipin b - cunda hürmetlice bir taş vardı. Bu cesetten dört beş adım aşağıda bir başka, ondan iki üç adım geride de bir üçüncü ceset vardı, Hepsi birinci | cesedin vaziyetindeydiler ve yukar - dan bakılınca bunlar acele yazılmış dı. Üç —— ——— her sene tekrar edilen atletizm kar- şılaşmalarında Galatasaraylı İrfan gülle atma müsabakasında birinci - lik kazanmıştır. Geçenlerde Kembriç - Oksfort ü - niversiteleri rasmda 13.98 ile gülle rekoru yapan İrfan bu defa 14,38 atmak suretile ikinci bir rekor yap- mıştır. su duymuş tavşanlar gibi kaçıyorlar» | 9 1 rakamlarma benziyorlardı. Birdenbire titredim, Denize en ya- ın ceset, vaziyetini hiç bozmadan, kıpırdamad. yavaş, görülmiyecek bir hareketle önündeki cesede yak- laşiyordu. Gözlerim oraya çivilenmiş kalmıştı, ceset, ikinciye yaklaştı, o- na bir şeyler fısıldar gibi oldu, ne diyorum, fısıldadı ve ikisi birden, âye ni görülmez hereketle en yukardaki cesede doğru ilerlediler. Vaziyeti anlamıştım. Haydutlar orada vurul muş diye bırakılmışlind. Halbuki ölmemişlerdi. Fakat öyleymiş gibi görünerek akşam olmasını bekles mişler, sular kararmca, şimdi, usul- cacık biribirlerine sokuluyorlar ve Kaçmağa hazırlanıyorlardı. Döndüm, biraz ilerde belini ağaca dayamış, yırık Mustafa ile sigara i- çen çete Felsine koştum, Meseleyi anlattım. Reis: “ — Vay kahpeler, sen de Mustafa amma nişancıymışsın bat. Diyerek fırladı ve tepeye sokul- duk, Fakat hayret! Cestler eski yerlerinde duruyorlardı. Çete reisi bir yüzüme baktı. Bı altından güler gibi oluyordu. Bel di ki anlattıklarımı evham geçirdi me atfediyordu. Ben, mahcup olmuş kalmıştım. Evet. Belki heyecan ile cesetleri kıpırdar giri görmüştüm. Bâşım önümde, tam döneceğim sira- da, cesetlerin tekrar” kıpırdadığnı reyim mi? Şimdi artık hava iyiye karardığı için, evvelâ bir y söylemedim, Yalnız oraya dik - katli dikkatli baktığımı görünce, re- is de bakmış, ve © da, bu seler, gör- müştü, 'ay canma!.. Diyerek koulmdan dürttü ve yere İ yatmamı işaret etti, Tepede olduğu- muz için ufukta teressüm ediyorduk herifler bizi adamakıllı görebilirler.» di. Yere uzandık ve hareketlerini ta- kibe başladık. Vaziyet aynen demin- ki gibi olmuştu. Lâkin, cesetler bi- birlerine yaklaşıp konustuktan #an- ra bu sefer de gene eski vaziyetleri- ne dönmüşlerdi. Acaba bizi görmüş- ler miydi? Reis, her ihtimale karşi elini beline attı ve bana usulcacık: — Git, dedi, Mustafayı çağır. Gü- rültü etmeyin! Sürüne sürüne döndüm. Mustafa - nin neşesi kaçmıştı. O güne gelene kadar hiçbir kurşunu boşuna atmı - yan Mustafanın atıcılık şöhreti fos çıkmıştı. Fakat bunu düşünecek sira değildi, gene sürüne sürüne reisin yanma iğümüz vakit. Kadri, hikâyesinin burasma gelin- ce durdu, etrafma bir baktı, herkes ağımdan çıkacak sözü bekliyordu. Fakat Kadri söylemedi: — Yok!.. dedi, olmaz. Önce Sait in sonunu söylesin, sonra iylerim, Bu sefer bütün odadakiler - yedi ik yek öyle bir patırtı çıkardılar ki, ev sahibi Adnan babası pijaması ile kapıda göründü. — Ne oluyorsunuz çocuklar? Onu görünce hepsi sustular, Ad - nan babasına meseleyi anlattı. Cemi | Bey güldü ve sobanm yanmde bir yere oturarak: — Öyleyse, dedi, size bir hiktye de ben anlatayım, bakalım ne diyecek- siniz! Hi Gençler, Balkan harbinde Eğirne » nin müdafaasmda büyük yararlık « lar gösterdikten sonra yaralanıp te- | kaüt olan Cemil beyin birçok hatr - İ Faları olduğunu biliyorlardı. O esa - sen, hatıralarından birçoğunu kitap halinde neşretmişti de, ve bu vesile ile matbuat âlemine girmiş ve güntin en tanmmış muharrirleri arasında yer almıştır (Sonu yarm) Fikret ADİL

Bu sayıdan diğer sayfalar: