Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
EKONOMiİ TAN BORSA - PİYASA PİYASA VAZİYETİ Ege mıntakasmdaki tütün satış- ları bitmiştir. Samsun ve Marmara havzasında satışlar devam etmekte- dir. Samsun piyasasında kilosu 225 kuruştan satılan tütün vardır. Bir taraftan ecnebi kumpanyaları tara- fından, diğer taraftan İnhisarlar i- daresi zürradan külliyetli miktarda mal almmaktadır. Marmara havzasında bir milyon küsur tütün kalmıştır. Piyasa bu ha- raretle devam ederse bu miktarın da elden çıkacağı anlaşılmaktadır. Afyon mahsulü Bu seneki afyon mahsulü hakkın- da kat'i tahminler yapmak müddeti gelmiştir. Havalar her tarafta iyi gittiği için, afyon mahsulü tabil â- fetlerden ziyan görmemiştir. Bu se- neki rekoltenin 5 bin sandık olacağı kuvvetle söylenmektedir. Maama- fih bu miktar geçen seneki rekolte- den noksandır. Havalar afyonun ye- tişmesine müsait gitmekle beraber afyon zeriyatı az yapılmıştır. Yumurta fiatleri Dün de yazdığımız gibi son gün- lerde yumurta piyasası hararetli bir devreye girmiştir. Fransanım son kontenjan listesi, piyasada, bilhas- sa yumurta piyasasında iyi bir tesir bırakmıştır. Türkofisten alâkadarla- ra verilen malümata göre, Fransa, Türkiyeden üç ay içinde 225 kental yumurta, 200 kental yumurta akı, 200 kental yumurta sarısı alacaktır. Yağmurlar ve mahsul vaziyeti Ticaret Borsasından gelen haber- lere göre, bu hafta içinde Anadolu- nun muhtelif yerlerine yağan yağ- murların mahsul üzerine iyi tesiri olmuştur. Bilhassa birkaç gün için- de Çukurovaya yağan yağmurlardan zürram yüzü gülmüştür. Yağmura en ziyade muhtaç olan Çankırı mın- takasıdır. Bu mıntakada ilkbahar ze riyatı yağmursuzluktan müteessir olmaktadır. Vilno panayiri Vilno şehri Ticaret ve Sanayi O- dası Ticaret ve Sanayi Nezareti ile birlikte beynelmilel bir panayıri ve kürk satışı tertip etmektedir. Panayır gelecek 22 Temmuzdan 5 'Ağustosa kadar devam edecektir ve kürk satışları gelecek 24 ve 25 Ha- ziranda olacaktır. Büyük bir mikyasta tertip edile- cek olan bu panayırde koyun ve ya- rım astragan ham derileri ve Polon- yada birinci neviden yapılan tavşan ile koyun teklit derileri üzerine ehem miyetli derecede alım satım olaca- ğından Turkiyedeki kürkçüleri dahi alâkadar edece”” şüphesizdir. Polonyalı ve ecnebi firmalardan birçoğu bu panayıre iştirak edecek- tir. Ticaret ve Sanayi Nezareti Tür- kiyeden gelip satın almacak olan kürkler için bir miktar kontenjan tahsis edecektir. Drahmi fiatı Atina, 23 (Tan) — Ordunun teç hizi için devletçe almacak malların bedeli üçüncü parasile tediye edile- ceğinden devlet bankasındaki döviz lerin azalacağı ve drahmi fiatinin düşeceği hakkında gazetelerde yazı- lan haberlerin doğru olmadığı ve bi- naenaleyh drahmi fiatinin düşmiye- ceği hükümet tarafından tebliğ edil miştir. No. 32 Âdemle Havva Dünya dönüyor. İnsanlar bir misa-- fir.. Banu unutuyoruz da sanki ölmi- yecekmişiz gibi yaşadığımız müddet- çe kendimize bin türlü ıztırap vesile- si buluyoruz. Ne budalalık. Sözde okur yazar ve düşünür insan larız. Ne yapsak, kafamızı, gönlümü- zü bin çeşit tatlı rüya ile de doldur - sak âkıbet yine ölüm değil mi, öyle ise bunda üzülecek ne var, birdenbire başımin üstünden bu ağırlık kalkmış gibi sevindim. — Şehir dışarısmda şöyle ferah, bir bahçeli bir lokanta biliyor mu- sun! Kız gaşmrdı. Yüzüme bakıyor, — Gidip yemek yiyelim! — Var, “Muleniye,,. Yemyeşil bir lokanta! — Ne tarafta? — Piyedemöz'de. * — O halde bir taksi. Bu kızı Allah gönderdi bugün... Yalnızlıktan, düşünceden çıldıracak- tım. Sağ olsun bizim evsahibi de in- sanı meşgül etmesini hiç bilmiyor. - Dünya maden piyasası 1935 senesi zarfında maden fiyat- larında umumi bir yükseliş ve istik- rar vardır. Yalnız müstesna olarak gümüşün istikrarsızlığı göze çarp - maktadır. Bunda bazı cebri tedbirle- rin müessir olduğu tahmin edilebilir. Bilhassa 19 Haziran 1934 tarihli A- merikanın gümüş stokunu üçte bir miktarında arttırmak salâhiyeti ve bunu fiili sahaya çıkarması gümüş piyasasını birden yükseltmiştir. Gümüş — Londra gümüş piyasa- sı 1933 senesi ikincikânununda en aşağı fiyat 16,5 iken, 1934 senesi 1 Mayısında 18 1/3 ve 1935 senesi 1 Mayısında da en yüksek fiyat 37 1/4 e kadar çıkmıştır. Ayni zaman- zarfında Nevyork borsası ise, 1933 senesi ikincikânununda en aşağı fi- 29,5 sent iken 1935 senesi nisanında 81 sente kadar yükselmiştir. Fakat gümüş piyasası bu yüksek kıymeti aldıktan sonra yavaş yavaş düşme- ğe başlamış, Londrada 29 pens ve Nevyorkta da 64 sent fiyat kaydet- miştir. 9 birincikânunda gümüş fi- yatı Londrada 21 pense kadar ve Nevyorkta da 50 sente düştü. Bu - nun hakiki sebebi meçhul olmakla beraber İngiliz lirasını korumak, Çinde yeni bir kâğıt para rejiminin tesisine mâni olmak veyahut Mek- sika gibi gümüş istihsal ve Çin gibi gümüş muhafaza eden memleketlere karşı Londra borsasında Amerika hazinesi için gümüş satmalmaktan vazgeçilmesi amil olmuştur, denil - mektedir. Kalay — Kalay fiyatma gelince, 1926 - 1927 senelerinde beher tonu 300 İngiliz lirasını aşmışken, 1930 senesinde fiyat 10 Olngiliz lirasmdan aşağı düştü. Fakat 1931 senesinde yapılan hususi anlaşmalarla istihsa- lât birçok kayıtlara tâbi tutulmuş- tur. 1932 senesi ikinci üç ayından itibaren istihsal 1929 senesine na - zaran üçte bir raddesine kadar ted- ricen indirildi ve kalay piyasası da 1933 senesinin sonuna doğru 200 İngiliz lirasına kadar çıktı;; ayni za- manda stok miktarı da 66.000 ton- dan 45.000 tona düştü. 1933 senesinin sonuna doğru Fran sada kalay istihlki 12,8 70 azalmış ise de buna mukabil Amerika- da 40 95 ve Rusyada 30 96 çoğal- dığından, umumi sarfiyat 138.415 tonu bularak bir sene evvelkinden 20 95 bir fazlalık göstermiştir. 1934 senesi birincikânununda 33 96 den 40 96 a çıkarılan istihsalât 1935 se- nesi nisan başında 45 ©6 i bulmuş- tur ve son altı ay zarfında bu mik- tar 90 96 oldu. Stokların azalması bu madenin istikbaline bir önem ver- dirmektedir. 4 birinci teşrinde en fazla 248 İn- giliz lirasıma çıkan kalay piyasası üzerinden istikrar kesbettiğini görü- yoruz. Bakır — Müstahsiller arasında va- ki hususi anlaşma ile bakır istihsa- lâtının kontrolu temin edildiğinden bu maddenin durumu sağlamlaşmış- tır. Son seneler zarfında istihsal ile istihlâk arasmdaki büyük farktan ötürü bakır piyasası en tehlikeli bir vaziyet arzediyordu. Bu sebepten bakır fiyatları mütemadiyen düşü - Alis yanımda bir bahar kuşu gibi ervıldayıp duruyor. Hava biraz se- rin, fakat güneş var. Şehirden çıktık. Taze hava yüzü - me çarptıkça hoşuma gidiyor. Mule- niye ağaçlar, çayırlar arasında bir kır lokantası. Lüksembrug yolundaki lokantayı hatırladım. Bugün yanımda Hayal ol saydı. Fakat Alis te hiç fena kız değil. Çok terbiyeli ve nâzik. Aleksandr gibi serseriyile nereden tanışmış bil- mem ki! Aklıma geldi. Sordum: — Aleksandrı nasıl tanıdın? — Bizde pansiyonerdi. Altı ay o- turdu. Sonra, — Sonra... — Galiba daha ehven bir yer bul- du. Çıktı. A le de pek geçinemi yorlardı. — Niçin ? — Aleksandr garip bir genç. Saba hâ karşı geliyor. Öğleye kadar içi- yor. Velhasıl bizim âdetlerimize uya madı. Biz de öna alışamadık. — Başka kiracmız var mı? — Bir genç kız var. Polonez. Di - kiş, terzi mektebine gidiyor. O çok terbiyeli bir kız. — Sen mektebi bitirdin mi? İi S da 3A Geçen sene maden fiatlerinde umumi bir yükseliş vardır yordu. 1920 de 97 İngiliz lirası, 1929 da 75 İngiliz lirası iken İngiliz lira- sının düşmesine rağmen, 1932 ve 33 te 32 İngiliz lirasına kadar düştü. 1934 senesi şubatımda 34 İngilize çıkan bakır fiyatı ayni senenin ilk- teşrininde 26 İngiliz lirasma kadar indi, bu miktar dünya bakır fiyatın- da hiç görülmemişti. Bakır istihlâki de son senelerde normal kabul edil- miyecek derecede garabet göstermiş- ti. Meselâ 1929 da istihlâk 2milyon ton, 1930 da 500.000 ton, 1 9 3 3 te 970.000 ton ve 1934 te 1.200.000 ton- du ki, 1934 istihlâki bile umumi is- tihsalâtın aşagısındı kıhyordu Dünya bakır piyasasınm 70 9© ini temin eden müstahsillerin 1935 mar- tında Nevyorkta toplanmasile ya- pılan anlaşma bakır piyasasını sağ- lamlaştırmıştır. Bu anlaşmaya gö - re 1 hazirandan itibaren umumi is- tihsalden 30 96 kadar azaltılma ka- bul edilmiştir. Maamafih siyasi va- ziyetten ötürü bakır istihlâki de hissedilir derece arttığından dünya stokları mühim miktarda azalmıştır. Meselâ 1935 senesi ikincikânununda dünya stoku 588.000 ton iken ayni senenin ikinciteşrininde 476.000 to- na düşmüştür ki, 112.000 tonluk a- zalış küçük görülemez. Bu hususta tam bir fikir edinilmek üzere yazı- yoruz: 1935 İkincikânunu sonu 588.250 » Şubat » — 579.500 » Mart » — 585.000 w Nisan » — 585.500 » Mayıs » — 582.000 » — Haziran » — 581.700 » Temmuz » - 571.300 » — Ağustos » — 549.800 » — Eylül 531.600 » Birincitesrin 496.500 İkinciteşrin » — 476.700 1935 senesi zarfındaki talebe ge - lince: İkincikânundan hazirana ka - dar ayda 120.000 tonla 130.000 ton arasında kalmış, fakat temmuzdan itibaren oldukça artmış ve ilkteşrin- de istihlâk miktarı 164.000 tonu ge- çerek 1929 senesinin istisnai istih - lâk miktarına yaklaşmıştır. Bakırın son zamanlardaki vazi - yeti istikbal için ümit vermektedir. Umumi kanaate göre 1936 senesinde talep artacaktır. Bu' takdirde stok mevcutları azalacağından bakır pi - yasasınm daha ziyade sağlamlaşa - cağından şüphe edilemez. Mamafih fiyatların daha fazla artacağı bek- lenmektedir. Çünkü anlaşmağı imza eden müstahsiller yeniden ocaklar açılmasıma mâni olmak için fiyatla- rın çok fazla artışına taraftar de- gildirler. Filhakika deni ucuza 28 MAYIS CUMARTESİ Para Borsası Alış Satış Sterlin 625,50 625,50 1 Dolar 123,— 126.— 20 Fransız frangı T63,— 166,— 20 Belçika frangı 80,— 84— 20 Drahmi 20— 23.— 20 İsviçre fr. 812,— 820,— 20 Çek kuron S4— B8.— 20 Ley 14,50 14,50 20 Dinar — S2— Liret vesikalı 190,— 196.— Florin 82.50 B4— Avusturya şilin 22,— 24 — Mark 28,— 32,— Zloti 2l— Z4 Pengo 22 Bd Leva 22,50 24,50 Yen 30,— 34— İsveç kuronu 29— 33 Altm 96l— 963.— Banknot Z— 243,— Çekler Paris üzerine 12.03.— İngiliz üzerine 627,75 Dolar 0,79,15 Liret 10,08,35 Belga 4,68,42 Cenevre 2,45,10 Leva 63,72,67 Florin 1,17,21 Çekoslovak 19,07,82 Avusturya 4,21,07 Mark 1,96,72 İsveç kuronu 3,09,16 İspanya pezeta 5,80,75 Esham İş Bankası Mü. 87,50 a . N. 9.90 L L Hamiline 9.90 Anadolu 9> 60 24— ”» o1 39,80 Sirketihayriye 5.— Tramvay 19.50 Bomorgi Nektar 7,90 Terkot 12,40 Aslan Çimento 10,50 Merkez Bankası 68,50 Osmanlı Bankası 26,— Sark Merker Eczanesi 445 İstikrazlar 'Türk Borcu I Kupon kesik — 21,65 FT MA Ü . Sare N CA RRRA S HERNER e : GAĞ " 20,70 İstikrazı dahili Kupon kesik 95,— Ergani A. B. C. 95,— Sıvas Erzurum | Kupon kesik — 96,25 h b C 96.25 Mısır Tahvilleri 1886 1 —— —— 1903 Iİ K. kesik 88,50 89,50 1911 TI K. kesik 83.50 84,50 Tahvilât —m',l'ı":—? eh 3i ılgîfoîâs --| Anadolu I ve TI Kupon kesik — 43,60 ” TI 47,50 Anadolu Mümessil 5$1,20 Yumurta nizamnamesi Trabzon (Tan) — Yeni yumurta nizamnamesi tatbik mevkiine ko- ğundan üçüncü i müfet- tışlığ'm emirleri üzerine Şehrimiz yu- murta komisyon reisi ve eksperi Gü- müşane ve Bayburda gitmişler ve ti- caret odalarında toplanan yumurta tüccarlarına yeni nizamname hak- kında izahat vermişler ve hangi yu- murtaların dış ve hıngılerınm iç pi- YA Kocam beni aldattı.. yük bir genci seviyorum. U da Poni seviyor. Evlenmek istiyor:> Rahe- Arnavutköyünden Neriman imza - sile: A 1 “ÜUç senedir evliyim. 25 yım. Kocamı sevdim de. evlendik. ma bu yi açtım. Fazla itira? etmedi. Fakat üveyannem meseleyi duy evde £ tler — koptu- Fakat çok geçmedi ki beni çok adi bir surette muttasıl aldattı- ğını öğrendim ve hattâ gördüm. Ko- camı sevdiğim için ve ayrılırsam da- ha bedbaht olacağımı bildiğim — için ayrılmadı Şimdi artık sevmiyorum. Fakat başka, evli bir adamla sevişiyoruz. Her ikimiz de ayrılıp evlenmek - istiyoruz. Ne ya- palım ?” Ayrılmak herhangi bir taraf için iyi bir şey değildir. Siz kocanızı se- viyorsunuz. Kocanız da sizi aldatı - yor, ayrılabilirsiniz. Fakat sevdiği- niz adamm karısının kabahati ne bu işte. O kadın size hiçbir kötülük yapmamış ,bilâkis siz ona yapıyor - sunuz, Bizce evli bir adamı karısın- dan boşatıp evlenmek, hayırlı ve doğru bir şey değildir. İyi düşünü- nüz. Size hiçbir fenalık yapmamış o- lan bir kadının felâketine sebep ol- mak kötülüktür. * Hâlâ seviyorum Ankaradan Turgut imzasile: “26 yaşındayım. Bu sene yeni Av- rupadan döndüm. Orada beş sene - denberi tahsilde idim. Şimdi burada epey mühim bir işteyim. Iyi para kazanıyorum, Beş sene evvel benden altı yaş genç bir kızla tanıştım. O mektebe gidiyordu. Arkadaş olduk. Ben Ayrupada iken sık sık ahbı Kat’iyyen o gençle evlenmemi iste- mıyar O kadar şiddetle itiraz etti ki, içime bir şüphe girdi. Bu genç bize gelip gidiyor. Uveyannem d€ güzel ve genç bir kadın. Acaba sev- diğim adama karşı bir zâfı mı var? Çok merak ediyorum. Ne yapayım? Düşündükçe çıldırıyorum?” En evvel sakin olunuz. Sinirlerini- zi boş boşuna bozuyorsunuz. Sizin yapacağınız şey, sevdiğiniz genç ile üveyannenizin arasındaki münase “ beti tetkik etmektir. Böyle şeyler anlaşılır. Belki de kötü üveyanneni- zin bu hareketi size karşı bir inattan ibaret. Sizin sevdiğinizi ve sevildiği- nizi görünce, kötü olan kalbi bu sa- adetinize mâni olmak istiyor. Aldır“ mayınız ve evleniniz. * İzdivaç bir ticaret işi değildir Nur iyeden N. K. imazsil, “20 yaşındayım. Ailem ile beraber oturuyorum. Onlar beni henüz ço * cuk telâkki ederek bir türlü kalbi temayüllerimi nazarı itibara almı * yorlar. Halbuki ben uzak akraba- larımızdan bir genci seviyorum. O da beni seviyor. Anam ve babam, bu gencin mali vaziyeti bizimki kü- deen önelle l PS mektuplaşıyorduk. Tatillerde Istan - bula döndüğüm zaman görüşüyor - duk. Uç sene sonra birdenbire an- ladım ki bu arkadaşlık perdesi ar- kasında bu kıza karşı delice bir aş- kım varmış. Gece gündüz onu düşü- nüyorum. Ona daha samimi, daha ateşli b AUA z İn A Jmmmnıwıı.u biri- |. birimizi delice sevdiğimizi biribiri - mize itiraf ettik. Evlenmek istedim. Fakat o, biraz daha beklememi söy- ledi. Yine Avrupaya döndüm. Bir- kaç zaman Mmektuplar devam etti, sonra öğrendim ki evlenmiş... Bu se- ne kocasından ayrıldı. Ona mektup yazdım, cevap yok.: Hâlâ deli gibi seviyorum. Acaba hüâlâ ümit edeyim mi? Başka kimseyi sevemiyorum, onu ,yalnız onu istiyorum.” Sizin ynpacağmıı şey, bu kadını k ve açık olarak yasalarda sarfedileceğini lardır. mal eden müstahsiller — Cenubi Amerikada maliyet fiyatları 20 - 23 İngiliz lirası arasında tahavvül et - mekte olduğu söylenmektedir — is- tihsalâtlarını çoğaltmaları menfaat- leri icabıdır. Rhokang Corperation ve Roan Antelope mü lerinin sında kalmıştır ki, bu da İngiliz li- rasının sukutuna göre 7 altın lira- dan daha aşağıdır. Bu durumu da dünya kurşun piyasası hiçbir zaman kaydetmemişti. Fakat 1935 senesin- de yapılan anlaşma, kurşun fiyatının yükselmesinde ve istikrarında mü- başkanları bu tarzda mütalea. beyan etmişlerdir. Kurşun — 1925 yılında kurşun fi- yatı vasati 36 İngiliz lirası iken 923 senesi haziranında bu fiyat 9 sterli- ne kadar düşmüş, 1933 ve 1934 se- nelerinde 11 ile 12 İngiliz lirası ara- — Dişçiyim. İki yıl önce dişçi mek tebini bitirdim. Stajımı da yaptım. Hükümet beni ilk mekteplere tayin etti. Şimdi on iki mektebin diş dok- toruyum. — Bugün kaçamak yaptın demek! — Zarar yok, öğleden sonra da giderim. Bu kıza ilk gördüğüm gün ağır muamele etmiştim. Bana bir kâbus gibi görünmüştü. Şimdi onu daha iyi anlıyorum. İyi bir arkadaş. Vâkıa Hayalin nazariyesine aykırı. Onun fikrince insan kendine arkadaş ola- rak daima yaşlı insanları seçmelidir. Peki amıma bugün yaşlı bir adam bana ark"daş olsa teselli verecek yer de büsbütün çıldırtır. Yaş insanda neşe bırakır mı? Vâkıa bazı şen, ne- şeli ihtiyarlar da vardır amma böy- lesini nereden bulayım. Alis genç amma temkinli bir kız. Iyi bir arkadaş. Onunla konuşmakta hiç mahzur da yok. Hayal bile bu him bir amil olmuştur. Kurşun fiyatı 1935 senesi ilk üç ayında 10 İngiliz lirasının biraz üs- tünde iken, birinciteminde 20 İngi- liz lirasına kadar yükselmiş ve bu tarihten sonra tekrar 16 liraya düş- müştür. ona karşı beılediğhıiz hisleri söyle- mektir. Niçin başkası ile evlendi ? kadii Belki mecburiyet vardı. Onları öğ - renmek lâzım. Bir mektup daha ya- zınız. Görüşmek istediğinizi söyleyi- niz. Eğer bu mektuba da cevap ver- mezse ,artık ümidi kesmek lâzımdır. * Fena bir üveyi ana Şişliden Sabiha imzasile: “18 Güzel söylüyorlar. Ben de o fikirdeyim. Evde kötü bir üveyannem var. Ne o beni çekebiliyor, ne ben onu. Haya- tım zehir oldu. Benden on yaş bü- Kİ T LA dar iyi dan beni ona ver- mek istemiyorlar, başkasile evlen * dirmek istiyorlar. Şurasım da m.aaı' esef di kı, beni evlendirmek ıstedıklerı gen' cin mali vaziyeti btzmıkmden çok iyidir ve dersem, daha ziyade bir ticari iş olacak. N& yapayım ? Sevdıgim genç bana küç- mağı teklif ediyor,” Sakın ıığenizm arzusu hil&lml— ve yuvanızdan, kaçmaymız. Bu. çok fena Aakıbetler doğurabilir. Fakat gönlünüz hilâfına olarak ta evlen * meyiniz. Bu da öteki kadar fena akI- betler doğurabilir. Sizin için yapl- lacak şey, beklemek, ailelenize de beklemek için iradenize kat'i fakat tatlı dille anlatmaktır. Henüz genç“ siniz, vaktiniz var. Emin olunuz vakit insana birçok şeyler kazandı * rır. y K Y * Hayatta pek yalnızım Trabzondan Salim imzasil “1;5 yuuşmdayım. Bugüne gelcnâ Yi Kımsem de yok. Acaba evlensem iyİ J bir hareket yapmış olur muyuM', . Bir miktar varidatım var, Bir aile- yi geçindirebilirim. Yalnız tabiatim biraz tuhaftır. Olur olmaz şeyler? sinirlenirim. Bana ahbapça bir nü7 — sihat verir misiniz?” İnsanım mes'ut olabilmesi içi”' etrafındakilere kendinden bir şef | verebilmesi lâzımdır. Halbuki — SİZ yalnızsınız. Herhalde evleniniz. Ya” — şınız da geçkin değil. Tabiatinize ge“ | lince bu, yalnızlıktan ,kadınsızlık * tan, şefkatsizliktendir, düzelir. nirlerim yumuşuyor. Burada pazar ol mıdığı için kimseler yok. Garsonlar da bizi şehrin gürültüsünden kaçmış âşık maşuk zannediyorlar galiba. Geldiğimiz zaman bahçenin geri ta- rafındaki yeşilliklere gömülmüş se - pareleri gösterip: — İsterseniz orada yemek yiyin! dediler. Benden evvel Alis başmı çevirdi: — Şu ağaçların altı daha iyi! Bu müdahalesi de gösteriyor ki aşiftenin biri değil, Şimdi bana çocukluğunu, annesi - nin çektiklerini anlatıyor. Babası öl- dükten sonra şimendifer kumpanya- sı oturdukları evi onlara vermiş. Ma aş ta bağlamış. Fakat kızma sıkıntı çektirmek istemeyen kadın evinin iki odasını da kiraya vermeğe mec- bur olmuş. Alis cıvılervıl anlatırken gözlerine dalıp kalıyorum .Ne sıcak, ne siyah- gözleri var. Koyu lâcivert bir gece mez. Bugünlerde şöyle candan arkada- şa o kadar ihtiyacım var ki! Alis tam istediğim gibi ağır başlı, ayni zamanda neşeli ve samimi bir arkadaş. İnsan bu kızla her yere gi- debilir. * Bugünüm çok iyi geçti. Alise beni yalnız bırakmamasını, sık sık selmesini rica ettim. Insa.n neye alışmıyor ki ! Eğer karşılaştığımı” her acı ynkı gibi içimize yapışıp kalacak olsa he- pimiz genç yaşımızda mevlâya kavu şuruz. Bereket insanların unutma, alışma kabiliyetleri var. Yahut yeni acılar eskilerini söküp götürüyor. Velhasıl insan oğlu yaşadıkça zaman onu kalıptan kalıba sokuyor. Duygu ları, görüşler' değişiyor. Hisleri hırs haline geliyor. Masum bakışları za- limleşiyor. Hayat işte. Darven teori sinin doğru oluşuna bir misal de bu basımın anımda kalacağını yazıyof" Annemin ölümünden sonra babani” dan ilk mektubu aldım. Her kelime” — sinde bir acılık var. Hayattan şikâ yet var. Mektupta bahsi geçtikçe: “O hâdisei elime....,, diye tekrâf ediyor. vaticede artık kendisini d' pek iyi bulmadığını söyliyerek limi bir an evvel bitirip yanma se" memi yazıyor. Zavallı babacığım. Neşeli, keyfiti | sever babacığım. Kim bilir ne ıztırap çekti. — Herhalde ömrünün bu sayılı yittt rında önün arzularını yerine getif “ aeliyim. , Çalışxyorun'n Şu hoşlanmadığım mıııieıu:lllğe famın bütün fosforunu dökerek $7 beni sık sık ziyaret ediyor. Bu uysallığı, terbiyesi çok hoşuma gidi görüşmeyi tabii buldu. gibi. Siyah gözleri oldum olasıya se | zaten! İnsanlar doğuşta saf, genç - | yor. Onunla ben pek çabuk senli peli — Bira mr içelim şarap mı? verim. Ama böyle kadife gibi yumu- | likte masum, orta yaşta zalim, ihti- | li olduğum halde o benimle hâlâ '7 — — Ne isterseniz! şak bakışlı olanlarını. Hele bu göz- | yarlıkta daha beter hir mahlük olu- | lifli konuşuyor. et j Bu kızm uysallığı da hoşuma gidi- | lerin bebekleri Alisinki gibi iri ve | yorlar. Aksi olsa gittikçe iyileşir, gü Pazu günü onu yemeğe davet yor. parlak olursa ! zelleşir, olgunlaşırlar. Olgunluk da- ; * Yine kendim cevap verdim. Bu kızdan, niçin karkmuşum bil- | ha ziyade hayv-niliğe doğru. Yağmurla.r başlıdığ! için artık F — Ikisini de ! mem. Terbiyeli, kafalı bir arkadaş.| Nisten ve fst ınbuldan mektuplar | ları tadı kaçtı. İçindeki o katılık geçti. Gergin si- | Hayal de görse buna bir mâna ver- | geliyor. Hayal daha bir müddet ba- '-——ıı._._.,_ d A 0N L'.-——ın.'n' Ka eei d ei ö hei SĞi eai G Ne a ÇRILĞ * a Dt Ö iXE —.J_ vi