6 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

PİYASA VAZİYETİ Kambiyo ve esham borsasmda Üni türk üzerine hararetli muameleler durmuştur. Evvelki gün Ünitürk fi- yatı 223 franga kadar düşmüştü. Ak- şam üzeri Paris borsasmdan gelen telgraflar üzerine 225 frank olmuş- tu. Dün de borsada Ünitürk üzerine 224 frank fiyat gelmiştir. Diğer es- ham ve tahvilât fiyatlarında ehem- miyetli denecek derecede bir fark yoktur. Ticaret Borsasında Ticaret borsasında fındık Üzerine olan muameleler hararetini kaybet- miştir. Esasen satış mevsimi geçti- ği İçin, bundan sonra büyük partiler halinde fmdık ihracatı kabil olamıya caktır. Stok mikdarı yok denecek de- recedle azalmıştır. Tiftik satışları hararetli bir surette devam etmekte- dir. Sovvet Rusya, Almanya, İspan-. yadan talepler devam etmektedir. Pİ yasada tiftik stokları da kalmamış-! tır. Bu sene tiftik rekoltesinin bol o- lacağı söylenmektedir. Havalar her tarafta iyi geçtiği için tiftik keçisi i Krom istihsalâtımız artıyor Harp sanayiine ehemmiyet veren yerler bizden çok krom alıyorlar i - | yetiştiren mmtakalarda hayvan tele- - fatı olmamıştır. Bu itibarla bu sen. bol mahsul almacağı kuvvetle tah - min edilmektedir. Ticaret borsasmda diğer mallar üzerine ehemmiyetli de- necek derecede bir fiyat tahavvülü yoktur. İtalya çok yumurta ithal ve istih- lâk eden memleketlerden biridir. Bu piyasaya yumurta gönderen ihracat- <ı memleketler arasında da Türkiye de büytk bir yer tutmaktadır. İspan- ya tarafından yapılan İsta! istiklere göre, 1030 senesinde Türkiyeden 1s- panyaya 51 bin 938 kental yumurta gönderilmiştir. Bu mikdar 931 sene- sinde 83 bin 954 kentale çıkmıştır. 932 senesinde İspanyaya 82 bin 642 kental, 933 senesinde 116 bin 572 kental yumurta ihraç ciilmiştir. 934 senesindeki yumurta ihracatımız #7 bin kentale düşmüştür. İspanya hü- kümeti tarafmdan yapılar istatistik- | lere güre, Ispanyaya 930 senesinde 266 bin 933 kental yumurta ithal e- âlimiştir. Türkiye yumurta ithalâtı arasında Üçüncü derecede bir mev- kii vardır, 931 senesoinden 933 sene “gine kadar, Türkiye, İspanyayarbirin- | ci derecede yumurta ithal eden bir memleket sırasına girmiştir. Yalnız 934 senesinde bu mevkiini kaybetmiş tir. İki memleket arasında yapılan son ticaret anlaşması üzerine, Türki» | yenin İspanyaya, birinci derecde yu- murta satan memleket olacağıns| güphe yoktur. a Tütün satışları Bir milyon kilodan fazla satış yapıldı Samsun, (Tan) — Tütün satışları hararetle devam ediyor. Dizi dengi hemen hemen kalmamış gibidir. De- met dengi alış verişi başlatmıştır. Fiyatlar mahsul kilosu 135 kuruş” tan 295 kuruşa kadar yükselmiştir. Görmez fiyatları da 35 - 40 kuruşa kadar çıkmıştır. 935 rekoltesinden satılmamış tütün miktarı pek azdır. Şimdiye kadar satılan miktar bir milyon kiloyu geçmiştir ki, bu da| rekoltenin beşte üçünden fazladır. | No.14 Âdemle Havva Bürhan CAHID | Muhtar Beyin oğlu. Istanbuldanberi beraberiz baba. Kız: söylerken babesı eldivenini çi- karıyordu. Boş kalan elini süratle ba- Da uzattı: — Çok memnun oldum görüştüğü- müze, Muhtar Beyin oğlu böyle koca delikanlı oldy demek, Nasıl iyidir ya! — Teşekkür ederim efendim. Biz babasile konuşurken Hayal w- gun boylu, kırmızı yüzlü bir kadınla Ingilizce konuşuyordu. Beni ona da tanıttı. Dadısı imiş. Kakavan bir İngiliz karısı, Yaşma göre dinç görünen babası bu ayak üstü sohbetine nihayet ver- mek icin: — Haydi yürüyelim artık. Dedi. İs tanbul havadislerini evde anlatırsı - niz, Çantalarımızı alan kurşun! elbi - seli yakaları şeritli hamallar emir bekliyorlardı. Ren otelin adımı verdim. Fethiyenin'umum! Türkiye krom istihsalâtı fazlalaş- maktadır. Son senelerde dünya piya» salarmda kroma olan ihtiyaç gittik. çe artmaktadır. Son birkaç sene için. de, krom ihracatı da ihtiyaçla müte. nasip olarak yükselmiştir. 1927 se- nesinde 18,318 ton krom ihraç edil. mişti. 931 senesinde bu mikdar 30 bir. tona kadar çıkmıştır. 1933 senesin- deki Krom ihracatı 75 bin 379 tonu bulmuştu. 1934 senesinde krom ihra catı diğer senelere nisbetle iki misli artmış, yani 119 bin 814 tona çık- mıştı, 1935 senesine ait krom ihraca- G hakkında istatistikler henüz nes reğilmemiştir. Fakat 1935 senesi krom ihracatınm 934 senesinden da- ha çok olduğuna şüphe yoktur. İtal- yaya karsı zeeri tedbirlerin tatbik edilmesinden evvel, kromun en bü- yük müşterisi Italyaydı, son birkaç ay içinde yalnız Italyaya 6000 tondan azla krom sevkedilmişti. Fakat Tür. kiyenin zecri tedbirlere iştiraki İtal- yaya olan krom ihracatını tamamile durdurmuştur... Kromun en büyük müşterisi Almanyadır. Son seneler. de kromun dünya piyasalarına fazla arzedilmesindeki en büyük sebep, Avrupada harp sanayjine veriler ebemmiyetten İleri (gelmektedir Krom, demir sanayiinde çok kullanı» lan bir maddedir. Son bir iki sene içinde Avrupa devletleri arasmdaki silâh yarışı, bakır, demir fiyatlarını fırlattığı gibi, krom fiyatları üzerine de tesir yapmıştır. Bu yüzden krom şirketleri büylk kârlar temin etmek» tedirler. Türkiyede iş yapan bir krom şirketi, bu sene umum! heyet içtimamda hissedarlarıma yüzde 40 nisbetinde kâr tevzi etmiştir. Halbu- ki birkaç sene evvel krom şirketleri krizden şikâyet ederek durgun bir devre geçiriyorlardı, Bu yüzden Fet- hiyede krom istihsal eden bir iki şir- ket te işlerini tatil etmişti, Halbuki simdi son vaziyet karşısmda Fethi- yedeki krom şirketleri faal bir vazi yete girmistir. Bu yüzden Feth zonguldaktan sonra, Türkiyenin ikin | ei bir maden şehri haline girmistir. Fethiyede istihsalâtın artışı, Fethiye- ye civar köy ve kasabalardan bol amele akımına sebebiyet vermiştir. Krom şirketleri daha fazla istihsal yapmak için, yeniden tesisat y maktadırlar. Bu tesisat sayesinde |i Hayal; — Kâmran beyi yemeğe çağırdım | baba, dedi.. Bilsen ona öyle bir mu- ziplik ettim ki. Affettirmek için!.. Babası başmı salladı: — Bilirim, bilirim, bereket ya- banet sayılmaz... Sonra bana dönerek: — Bekleriz, dedi. Erkence gelin ki çene çalalım. Tatlı bir adam. Hani bazı ihtiyar züppeler vardır. Şekli, kıyafeti onla» ri andırıyor ama değil. Samimi, Taksilerin yanında ayrılırken Ha- yal adreslerini verdi. — Otelinizin bir cadde arkasında. Villa de Rose, Onları bir hususi otomobil bekli- yordu. * Nereden nereye. Şu dakikada Pa- riste bulunacaktım. Nis neresi, Paris neresi, Sözde tahsile gidiyorum. Da- ha ilk ağızda yolu sapıttık, İ Bakalım daha neler göreceğim. Fa- kat babamın (Paristen beklediği mektubu da pek geciktirmeğe gel- mez. O şimdi hesap etmiştir. Bu- gün Pariste olacağıma göre yazaca- ğım mektubu nihayet dört gün son- ra alacak. Fakat bu gidişle epey bekliyecek galiba! bir görünüşü tihsalâtım daha ziyade artacağına şüphe yoktur. 1935 senesinde Türki- | yenin krom istihsalâtı 1504 tondu. Bu sene, krom istihsalâtının bu mik- darı geçeceği kuvvetle tahmin edil- mektedir. İspanyaya yapılan yumurta ihracatı İspanya çok yumurta ithal ve İs- tihlâk eden memleketlerden biridir. Bu piyasaya yumurta gönderen il Tacatçı memleketler arasında Tür- kiye de büyük bir yer tutmaktadır. İspanya tarafından yapılan istatistik lere göre, 1930 senesinde Türkiye- den İspanyaya 51 bin 360 kental yu- murta gönderilmiştir. Bu mikdar 931 senesinde 53 bin 954 kentale çık- mıştır, 932 senesinde İspanyaya 82 bin 642 kental, 933 senesinde 116 bin 572 kental yumurta ihraç edilmiştir. 934 senesindieki * yumurta ihiiacdt. mız 4T-bin kentale düşmüştür. 1s- panya hükümeti tarafından yapılan istatistiklere göre, İspanyaya 930 se- nesinde 266 bin 399 kental yumurta #hal edilmiştir, Tür- kiyenin yumurta ithalâtı a rasında üçüncü derecedebir mevkii vardır, 931 senesinden 933 se- | nesine Kadar, Türkiye, İspanyaya rini derecede yumur- ta ithal eden bir mem- İeket sırasına girmiştir. Yalnız 934 İ senesinde bu mevkii kaybetmiştir. İlki memleket arasmda yapılan son İ tlenret anlaşması üzerine, Türkiye » İnin birinci derecede yumurta satan memleket olacağına şüphe yoktur. Zeytinyağı fiatlerinde | değişiklik yok İstanbul zeytinyağı piyasasmda son hafta içinde hiçbir değişiklik olmamıştır. Fiatlar geçen haftanm aynıdır. Eğe mıntakası zeytinyağı piyasa- İ sı mütereddit vaziyetini muhafaza etmektedir. Son hafta içinde beş 4- * sidli yağlar 40 kuruş Üzerinden mua | Saston bir buçukta otelden çık- tım, Bol güneş içinde yıkanan © geniş| caddeler tenha. Gördüğüm kadın, erkek, çocuk, ihtiyar herkes temiz ve gık. Somurtkan insan yok. Her. kes neş'eli. Küçüktenberi lâkırdısmı işittiğim, romanlarda okuduğum Ni- si böyle garip bir tesadüfle görece- gimi ne bilirdim. Ana caddeden geriye ayrılınca bi- nalar hemen seyrekleşti. Geniş yüz- lü yüksek oteller birinci caddede kalıyor. Arkada hepsi şık, bahçeli evler ve apartmanlar. Buradaki apartmanlar da hepsi bahçeler için- de, Hafif bir yokuş çıktım. Her bahçe kapısında köşklerin numara- ları yerine adları yazılı. Ne de gi zel isimler. Aşk yuvası, inziva köş- kü, mavi karanfil, leylâk. Niha- yet Hayalin evi. Villa de Rose Hakkı varmış, Pek küçük bir şey. İki kat ama ikinci katı tavanarasi gibi bir şey. Geniş rostik bir çatı. Pancurları beyaz da ev pembe, Şi- rin bir şey, önünde, arkasında bah- çe var. Ben daha elimi kapıya götürme- den Hayalin sesini duydum: BORSA - PİYASA 5 MAYIS SALI Para Borsası Alış 621— Dolar 125 20 Fransız frangı 164. 20 Belçika frangı 80.— 20 Drahmi 20.m— 20 İsviçre #r, 815. 20 Çek kuron 20 Ley 20 Dinar Liret vesika Florin Avusturya gilin Batış Sterlin 621 i Paris üzerine İngiliz üzerine Dolar Liret Belga Cenevre Lava Florin Çekoslovak Avusturya Mark İsveç kurona İspanya pezeta Esham Iş Bankası Mu Kupon kesik J 4 OK. Hamiline Anadolu 7560 Bomonti Nektar Kupon kesik Terkos 2. Aslan Çimento Merker Bankası Kupon kesik Osmanlı Bankası Şark Merkez Eczanesi tikrazlar Türk Borca K n RE İstikrazı dahili Kuopn kerik Ergani A, B.C. 9 Sıvas Erzurum | Kupon kesik EE ır Tahvili 1886 1 —-— 190311 OKkesik #8— 1911 TI Kukesik 83— Tahvi!&* Rihtem .yia Aandolu I veTT Kupon kesik (4115 m 46 Anadolu Mümessil Taşovada tütün fidesi dikimi Erbaa, (Tan) — Arsrulusal husu- siyetleri ile bütün dünyanın tanıdı. ğı “Taşova"'nın tütün dikimi başla mıştır. Dün ilk fide toprağa dikil- miştir. mele görmüştür. Muameleler iç ihti- yaç içindir Son fiatlar şunlardır: 5 asidli yağlar 40 kuruş Sabunluklar 38 Yemeklikler (asidine göre) didi ii Diş piyasalarda : Hambürg bor- sasında 100 kilo başma cif Hamburg 5 asidli zeytin yağlarmnı fiatları 92 | Rayşmaşktır, Yine Hamburg ( borsasında ayni cins ve kalitedeki Yunan zeytin yağ- larımnı fiatları 65 ve Tunus zeytin- yağlarmın fiatları 58 Rayşmarktır. Pencereden görmüş beni. Fırladı. Kısa kollu, beyaz keten bir elbise giymiş. Bacaklarda da kısa beyaz tenis çorapları var. Bu gık eve ne de yakışıyor. gi parmaklıklı kapıdan girer- — Babam da sabırsızlanıp duru- yor, dedi, Takılmak istedim: — Demek sizin İstanbuldan ge tirdiğiniz havadisleri kâfi görmedi. Halbuki ben sizi görmesi kâfi sa- nırdım. Villa de Rose'un kadife gözlü ner- gisi pempeleşti: — Nekadar olsa erkek, dedi. Kr. zi olmak değil, kadın olmak mese- — Bravo. Baban gibi sen de sö- züne sağlamsın. Biraz geciktin ama. Böyle birdenbire teklifsizee senli- benli konuşması gösteriyordu ki, üzerinde iyi bir tesir bıraktım. Ya- hut babam hatırı, Şık ihtiyar nasıl demiyeyim, ben otele gidip gelinciye kadar yine el- bise değişmiş. Şimdi ayağında be- yaz pantalon. Arkasında gümüşü — Kâmiran Bev. Bir dakiks! ince bir ceket var. Mavi, vesil be- Çevi e Ankaradan Bezgin imzasile: “Uzun yıllardanberi çok yakın dan tanıdığım bir arkadaşımla © ev- lenmeğe karar verdik. Nikâh mua- melesi bitmek üzere. Fakat ben te- reddüt içindeyim. Son günlerde işin kat”ileşmesinden doğan bir benim- sems ile kendini bırakıverdi. Bun- dan dolay her hareketi gözüme ba- tıyor, Onunla bulunmaktan adeta sı- kılıyorum, Buna bir de kendimi on- dan manen daha üstün görmem in- simam. edince ilerisini karanlık gör- meğe, bu bağda saadet bulmamağa başladım. Evlenip te geçinemiyerek ayrılmaktansa, şimdiden ayrılmak istiyorum. Bu vaziyette, onunla evlenirsem meş'ut olabilir miyim? Bir Kız oldu. ğum için ayrılıktan sonra bizi tan yanların dedikodusu beni kırabilir mi? Bana ne favsiye edersiniz?” İtiraf edelim ki, verdiğiniz müp- hem malümat — buna karar demek daha doğru olur — size sarih bir ce- vap vermemizi oldukça güçleştiri - yor. Bize kalırsa, mektubunuzda yazdığımız tereddüt ve endişeleriniz. le bir kere daha başbaşa kalmız, ni- hai kararınızı öyle veriniz. Uzun yıllardır çok yakından tanıdığınız! söylediğiniz arkadaşmızın hususiyet lerini, âdetlerini, tablatini yalnız son günlerde öğrenişinize hayret et- memek mümkün değil. Adeta onu tanımamış olduğunuza hükmedece- gimiz geliyor. Sakm son günlerde kendisini bırakışı, uzun zamandir| malik olmak için uğraştığı şeyi el-| de etmiş olmadan mütevellit bir ak- sülâmel olmasın? Acaba yanılıyor | muyuz? Bizce, bu vaziyette yapıla cak en doğru iş, nikâh merasimini makul bir vesile ile tehir edip bir müddet daha niganlınızın hallerini tetkik etmektir. Eminiz ki, manen ondan yüksek oluşunuz, size salim bir kafa ile salim bir hüküm verdi- recektir. Bu endişeleriniz, hürriye tini seven bir kimsenin onu bir baş- kasma yermek İstemeyişinden de doğmuş olabilir. Yapacağınız — tec- rübeden sonra kat'i kararınızı ver- meden bize yine yazmız. ş Çok müşkül bir vaziyet Şişliden N. Bulcay imzasile: “Kirk alt » yaşındayım. Bundan on sene evvel tanıştığım yilksek tah- sil görmüş birisile evlendim, Benim altı çocuğum var. . En büyüğü 32 | yaşında olup, ikisi mektebe gitmez, ötede beride, esrar ve rakı içer ve kumar oynar; hapise . girerler, sabi- kalılar listesine girmiş bulunuyor- lar, Diğerleri “ise mektebe devam ediyorlar. Şimdiki kocamdan da sekiz yaşla- rında bir oğlum. var. Fakat oğulla- rim zevcime karşı pek haşin mua- mele ediyorlar. Yemek beğenmemek vesilesile tabak, cam ve çerçeve kır» başladılar. Benden de para istiyorlar, Vermediğim vakit evde nekli bir ipek boyunbağı rastgele bağlanmış gibi. Şık bir adam vesselâm. Türkiyeden bir dost çocuğunun gelişi onu pek sevindirmişti. O ka- dar ki, seyahatten gelen kızile o ka- dar meşgul bile olmuyordu. Üzerlerine ipek yastıklar yerleşti- rilmiş şık hasır takımlı bir salon. Önünde bahçeden ancak iki ayak İ merdivenle yükselen geniş bir veran- da. Her taraftan demet demet gül- ler sarmış, sarı, pembe, beyaz gül- ler. Bu ufacık köşkün zaten her ta- rafi gül, Havada bayıltıcı bir gül renkler, Sarı çiçekli pembe ipek per- deler. Beyaz, pembe motif işlemeli örtüler. Duvarlar parlak bir pembe ve açık sarı kumaş kaplı. O kadar ki burası insana daimi bir bahar zevki veriyor. İklimin, muhitin tesiri olacak. Zaten burada çirkin bir şey yok ki. Hayalin hakkı var. kokusu, eşyada bile gül gibi hafif| nMe (Bu sütunlar için gönderilecek mektupların kaydile gönderilmesi ve mümkün olduğu kadar kısa olması ri Tam evleneceği sırada “Evlenmeler “e bulurlarsa çalıp sat i zevcimin bu hallerden Pi ai sıkılıyor ve bunu da “ yösterdiği asabi halleri! vi larından anlıyorum. yagi Ben de sinirliyim g ediyorum. Ona hiç : Üzerime sinir gölmeğe BENİ vallı zevcime de sn d yüzü gördüğü yök. Eve den yorgun geliyor. Korg oluyor. Polisler eve geliyo li bir harp meydanını andı gey Kıriliyor, bem de DERSİ komşulara ütica ediyor” artık geceleri de eve YÖ, başladı. Geldiği vaki ere yo ile meşgul oluyor. A 0 da Du hallerden çok mi ni sevdiğinden — eminim. "iy olsaydı, senelerce bunu Sü Fakat şimdi ayrılacağı deyim. Çok düşünceli ve Xi görüyorum. Buna rağmen teselli etmeğe çalışıyor. Jena olmakla beraber ç severim. Ayrılmak imkân Mygi dir. Merhum babaları onlörği le koydu. Artık yaşları Vİ yakın olan bu çocukları bi rinden de vazgeçirtmek ricindedir. Hiçbir iş Yl yok. Ellerine sermaye v€ kumarda kaybederler. BUM mın beldsıdır. Beni de po'© herpalıyorlar. İşleri, gü” yg Terde, esrar, rakı... Zet geimi, seviyorum, Ayrılmak (hi ledir. Eğer zevcim WE müracaat ederse çocukla hallerinden dolayı mahkef : layca ayırabilir mit Ve M nu da benden alabilir © nafaka verebilir mi? N€ şaşırdım kaldım. Bana vir rebilir mistitz? Ayda yiz Kadar da bönüm varidat Müşkül bir vaziyettesinİf cak yegâne şey, çocuk mektebe gitmiyenleri bif hizmeti askeriyelerini yap”? dermektir. Böylece odü: müddet uzakta kalır, KAİ ler, sevdiğinizi ve sizi sevğğ lediğiniz kocanızla meşi siniz. Büyük oğlunuzu dö nunla görüşmekte devam nız, İstanbuldan © gayri gönderiniz. Gitmek isten dide kalkışırsa, kat'i bir Vi burada kaldığı müddet görmiyeceğinizi, hatti, ©” deceğinizi söylersiniz. mam demeyiniz. Çünkü © hale getiren, sizin fazla © niz olmuştur. Bu mubabi ömrünüzde bir defa sert olunuz, Yoksa, kocanız lir, hem çocuğunu alır, ze nafaka diye bir şey buriyetinde kalmaz. Bu kikat nekadar acı ols8 mecburiyetindeyiz, yerd dar haklı olur. a, le y —Mademki mea daha ziyade &* Ş atleredir, o yolu tutma, | lirdi. Bununla bara meslek kaygusu pek Muhtar seni maden müj tirmekle memlekette ste çığır açmak istiyo” ten hemen birçok İl c memlekete sokan odur. e yüzden kaç kere jurrsl adı Gâvur Muhtar dİY€ Oi Ecnebilerle fazla düşüp “fi ması ona bu adr taktır gö lifsizler ona Alafrang# derlerdi. Bunu ben de biliyor”, sf yolunda bir de eski MÜ bir Muhtar Bey oturduğu yi köşk sağlık verildiği 7 N lar: ” — Alafranga Muhtaf “ği kü! diye ötekinden fi | Babası belki de kizile çok konuş- tuğu için olacak, onunla adeta meş- gul olmuyor, hep benimle konuşu- yor. Uzun uzadıya babamı sordu. Tah- silim için babamın düsüncelerini pek doğru bulmadı dedikodu ettik. Çok uyanık bir ada rupadaki talebe haysti ir fade edeceğim birçok fİR eg Bir aral: bahçeden Hİ ni işittik ş