15 Nisan 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

15 Nisan 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

amma 10 Boğazlar meselesi (Başı 1 incide) gihniyetile görüşmeye hazır bulunma ayaz. Çanakkale satatüsünün yeniden tetkiki dileğinde Türkiye hükümeti- nin dürüst hareketini metheden Man cester Guardian gazetesi, Türkiye - nin İleri sürdüğü delilleri ve bilhas - sa Lozan muahedesindenberi Avru - pa vaziyetinin vahimleştiği key tini ehemmiyetle kaydetmektedir. Gazete gerek bu sebeplerden dola. yı. gerekse Türkiyenin dürüst ve na zik müracaata bir mükabeleişüükran olmak üzere Milletler Cemiyetinin bu mesel ciddi olarak teti et - mek mecburiyetinde bulunduğunu söylemektedir. Mancester Guardian gazetesi, Milletler Cemiyeti nizamna- mesinde muahedelerin mühtemel ta- dili hakkında bir hüküm bulunduğu- nu hatırlatmaktadır. Gazete bun - dan sonra ezcimle şunları yazıyor: “Mamafih Türk teklifi Avrupu e karşılanacak değildir. Bo gazlar gerçi Türk topraklarından geçmektedir. Fakat ayni zamanda arsıulusal bir deniz yoludur. Ve bu deniz yolunun serbestis! hiçbir ze - man toplar altında garanti edilemiye cektir. Yapacak bi görüşmeler- den Milletler Cemiyeti, ticaret gemi- leri için serbest seyrisefer ve tran - sit hakkını temin etmiye çalışmalı ve Milletler Cemiyeti paktı kaybettiği emniyet duygusunu Tür- kiyeye iade etmiye gayret etmelidir.” Times gazetesi şunları yazıyor: “Türkiyenin müracaatımdan sonra devletler birçok çetin meseleleri tet kik etmek mecburiyetinde kalacak - lardır. Türkiyenin dileği doğru mu - dur? Fransa, İngiltere, İtalya ve J ponya tarafından verilen garantiler el'an muteber midirler? Halbuki Ja | ponlar Milletler eemiyetinden ayrıl mıştır. İtalyada © cemiyete meydan okumaktadır. Diğer taraftan, Boğaz larda seyrisefer serbestisi için Tür kiye ne gibi garantiler verebilecek - tir ve Boğazlarda ne gibi tahkimat yapmayı tasavvur etmektedir. sisteminin İnşacı kud- imtihan devresi teşkil iiracantı son hâdi- selerin bir neticesidir. Fakat sekil iti barile ba müracaat bu müsait ve sevimli bir zddiyet . taşı - maktadır.,, Atatlirktin Hitlerden daha kanuni yollardan hareket ettiğini ehemmi - Yyetle kaydeder Morning Post gaza - tesi, Karadenize serbest çıkmak hakkma sahip olmanm eskiden oldu- ğu kadar bugün de Akdeniz devletle- rinin menfaatine uygun olduğunu fakat devletler bunu temin edecek kadar toplu bulunmadıklarını yaz - maktadır, “Neus Chronlele,, gazetesinin ka - maatine göre, Türk müracaatı hem dürüst, hem de akilânedir, fakat bu müracaata cevap vermek hayli müş| küldür. Bu gazete, bu müracaala müsbet bir cevap vermek lâzrmgel - diğini ve bunun, yeni ve hakiki sulh Kin belki bir baslangıç olacağını ilâ - ve etmektedir. "Taymis,, in bir makalesi Londra, 14 (A.A.) — Türk notası- tahlil eden Times gazetesi şunları sponyanm Milletler Cemiyetin - e kurumu ile alay etmekte olan Italyanm son vaziyetinden sonra, büyük devletle- rin, Milletler Cemiyeti tarafından tavsiye edilen vasıtalarla, Çanakka - leye karşı yapılacak bir taarruza mâ- ni olmak hususundaki garantisi na- sil tatbik edilebilirdi? Morning Post gazetesine göre, Bal kan antantı azalarndan olması ve Sovyet Rusya tarafından hiçbir mü- Türkiyeye büyük bir yardım teşkil etmektedir. Şurası da muhakkaktır ki, büyük Britanya, bugün bu mesele ile ilâka- dar olduğunu söyliyecek vaziyette değildir. Moskovada tesirler Sovyetler müracaatımızı ga- yet tabii ve mantiki buluyorlar Türk hükümetinin notasınm çok mühim siyasi bir hareket olduğunu kaydeden Izvestia gazetesi © gunları yazmaktadır: m zamanlarda beynelmilel va- tin vahimleşmesinden sonra, Tür cumüriyeti hükümeti Boğazlar esini birkaç defa mevzuu bahis etmiştir. Alâkadar devletlere müra - cast eden Türk hükümeti, Boğaziçi. Marmara ve Çanakkalenin askerlik- ten tecridi keyfiyetile Türkiyenin müdafaa kabiliyetini tahdit eden di- ğer kararlar, en mühim Türk mm- takalarmı ve ezcümle Istanbulu ha - altında | 3 hâdiselerle | Almanlar n bakımdan h ve tasvip in, 14 (A.A) —D.N.B. Bildi Correspondance diplomatişue et Po | litigue, Türkiyenin Lozandan 1923 te imza edilen Boğazlar mükavelesinin yeniden tanzimine varmak hakkında ki kararından bahseden bir yazısmda diyor ki: “1923 anlaşmaları, askerlikten tec rit hükümleri ile hayati ehemmiyeti haiz arazisinden biri üzerinde Tü yenin hakkı hakimiyetini mahsüs su rette azaltmakta idi. Boğazlar muka- yelesi, zorlu müzakerelerden sonra Türklerin azimkâr mukavemeti kar- şısında Sevr müahedesini mesinden sonra aktolunmüştu. zan muahedesi beynelmilel bakım - dan nisbi bir terakki telâkki edilse dahi, tabil emniyet hukuku bakımı dan itilâf de tarafımdan Tür. İ kiyeye tahmil edilmiş ağır bir feda - kârlık olarak kalmakta idi. Phemmi. yeti inkâr edilemiyecek olan yeni Türk notası, büyük bir israrla gu noktayı ileri sürmektedir ki bu emni- yet kaybma en fazla, Lozan muahe- desinde tesbit edildiği tarzda diğer garantilerin lüzumu kadar müessir edebildikleri | müddetçe tahammül olunabilir. Fa - kat bu garantilerin meşkük bir hale eldiği ve yahut kaybolduğu zaman, Türkiye her dakika acil bir tehlike gösterecek yeni bir vaziyet karşısm- da kalmaktadır. 1923 anlaşması ile emniyet şeraiti arasmda vücuda ge-|$ tirilen muvazene esasmm zayifliği olayısile gittikçe daha ziyade Tür - kiye ine bir vaziyet almıştır. bu tecridin kaldırılması lâzrmgeldiği- ni bu devletlere hatırlatmıştır. İ Şimdi bu meseleyi resmen mevzuu bahis eden Türk hükümeti İkonferansına iştirak etmiş olan dev- etleri, Türkiyeye tam ve fili bir em- niyet garantisi verecek yeni bir re - jimin Boğuzlara tatbik edilmesi için uyuşmaya davet etmekte İhükümeti, tekliflerini ciddi delillere Jistinat ettirmektedir. Bunlardan en İkuvvetlisi, son zamanlarda şiddetle - nen harp tehlikesi, ve bu tehlike kar sısımda dört devlet garantisinin Bo- gazların emniyeti için kâfi olmadı İğt keyfiyetidir. Filhakika, sulh hiçbir zaman şim- diki kadar tehdit altmda kalmamış - tir. Dünyanm bazı mmtakaları birer harp kaynağı şeklini almıştır. Bazı noktalarda taarruz hareketleri hüm- malı bir surette hazırlanmakta oldu ğa i kollektif emniyet eserine karşı açık bir muhalefet gösteril - mekte ve beynelmilel taahhütler tek taraflı olarak çiğ. şartlar içinde, Türk hi racaatı çok tabii ve mantıki edilmelidir. Sulh siyasasma mutabık olarak hareket eden Türkiye Cüm- huriyeti, Avusturyanm ve Alman yanın tarzı hareketini takip etmiye- rek, muaheğelerin tek taraflı olarak reddedilmesi usulüne baş vurmamış- tır. Boğazlar üzerinde tam bir hâki miyet tesis etmesi sulh menfaatleri- ne uygun olduğunu anlamış olan Tür kiye, Boğazlara memleketin müdafaa sı bakımından hayati ihtiyaçlara uy gun bir rejim tatbik edilmesi için görüşmelere girişilmesini alâkadar devletlere teklif etmiştir. Türkiye bundan başka, beynelmi - lel dürüstlük, muahedelere hürmet göstermek ve sulh ve sükünü ihlâl etmemek kaygusu ile öteki devletle re nimune olmaktadır. Türk delille- rinin teselsül eden munsifane bir zih niyetle taşıdığını da teslim etmemek imkünsızdır. Lozan konferansında çök evvel, Sovyet hükümi Boğuzlar o meselesi ne karşı olan vaziyetini açık bir şe - kilde tasrih etmişti. İlk Türk - Sov- yet dostluk paktı, Boğazlarm statti- sünün tanzimine, sahil devletler de- legeleri tarafından aktedilecek hu -| susi bir konferansa tevdi etmekte, | hâkimiyetine, gerekse emniyetine ha | lel vermemesini şârt koşmakta idi. Lozan konferansmda dı Sovyet de- legasyonu, Türkiyeye Boğazlar Uze- rinde tam bir hâkimiyet verilmesini teklif etmiştir. Türkler Boğazlar me selesi üzerinde fedakârlık yapmaya razı olduktan sonra, Sovyet delegas yonu muahedeyi imzalamıştı. Fakat Sovyet hükümeti şimdiye kadar bu muahedeyi tasdik etmemiştir. Bo - gazlar meselesi hakkındaki Sovyet Lozan |ti Jeaat ettiği devletlerin, İfakat almacak kararlarm Türkiyenin | di otamızı her aklı görüyor ediyorlar Türk notası, vaziyetin bu inkişafını Jikna edici bir tarzda izah etmekte - İdir. Şurasını kaydetmek enteresan - dır ki, bu değişiklikler, sırf hukuki | bakımdan hiç değişmeksizin gayet İbariz bir surette vukun gelmiştir. Diğer taraftan Türkiyenin kendi Jarazisine karşı âcil ve sarih bir teh- dit telâkki edebileceği a vukua gelmiş, ne za edilmiştir. Bununla beraber Türk İnotasınm isbat ettiği gibi, askeri ve teknik şersitte ehemmiyet! bir deği- | siklik husule gelmiş ve karşısında hükümeti için Lozan anlaşması aklı surette tatbik edilemiyecek &de haline gelmesini intaç vaziyet hakikat olmuştur. Türk hükümeti, Türkiye için her dev letin isteyeceği emniyeti verecek olan eni bir hal sureti isterken mevzuu olan sey, vaziyetin değişmesine Jintibaktan başka birşey değildir. Çün İkü hiç kimse, bir devletten, bazı em- niyet noktai nazarlarına hürmeten ziyadesiyle azaltılmış bir emniyetle ik tifa etmesini ve kendi srazisine Yapı- labilecek herhangi bir baskına müsa- «de eylemesini istiyemez. Bu, daima müm olan sergüzeştler siyaseti İ- çin bir teşvik demek olacaktır. Eğer | Almanya ve Avusturyanm yanmda, İTürkiye gayri tabii ve sun'i zafları lıkları gidermeğe çalışıy nihayet şunun teslim edilmesi lâzım gelir ki, bu siyaset hakiki bir emmi - siyasetidir. Çünkü hiç kimse bu- nu kendisine bir hücum ve yahut İ kendi emniyetine karş ıbir tehdit gibi İtelikki edemez. KA a li Rİ KG değildir. Türk Dışişleri Bakanı Boğazlar meselesini mevzuu bahset- mesi ihtimalinden Milletler Cemiye- Konseyini ilk defa hâberdar ettiği it Lilvinof kendisine yardım ede ceğini alenen söylemiştir. Boğazların kuvvetlendirilmesi sırf tedaflüi mahi- yette olacağından bu tedbir. hiçbir gekilde taarruzi bir karakter tagıyı maz ve öteki memleketleri tehdit e- demez. Türk hükümetinin tedbirleri ile Hitlerin hareket tarzı arasmdaki fark işte budur. Türkiye cümhuriye ti, teessüsündenberi sulha karşı olan aşkını müteaddit defalar İsbat etmiş tir. Türkiye, sul! kuvvetlenmesine matuf bütün teklif ve tedbirleri ko- rumuş ve mühtelif ademi tecavüz paktlarına iştirak etmiştir. Türki - e, mutaarrızın tarifi mukavelesine iştirak etmiş ve gerek Cenevrede, ge rek Cenevre dışmda #ulhe ve millet- lerin emniyeti için çalışan milletlerle İberaber çi ıştır. Böyle bir Türki- ye, Boğazlar emniyeti için en emin bir kefil teşkil etmektedir. Bütün mi ü bunlar nazarı itibare aldığı takdir- de, Türk hükümetinin nota ile müra görüşmeleri esnasında Türk teklifine lâyik oldu- Zu ehemmiyeti verecekleri hakkında ümitler vermektedir. Pravda gazetesinin makalesi Moskova, 14 (A.A.) — Türk hü- kümetinin Boğazlar hakkmdaki no- tasını tahlil eden Pravda gazetesi di- yor ki: Türk hükümeti, Lozan muahedesi tarafından temin edilen garantilerin tamamile hükümsüz olduğunu anla - maktadır. Filhakika, taahhüt eden dört devletten biri olan Japonya Mil- letler Ceiniyetinden çıkmıştır. Ve u- zun senelerdenberi Çine karşı muha, samalara giriserek, biribiri ardınca Çin topraklarını zaptetmekle meş - ür, Öteki müteahhit devlet olan İltelya şarki Afrikada harp yapmak tadır, Fransa ile İngiltere arasmda da ne birlik, ne de anlaşma vardır. Türkiye elimhuriyeti, tesssüs tarihin denberi, bir sulh siyasası takip et - mektedir. Türkiye Lozan mukavele- sinin tadili meselesini ortaya koy- makla hiç kimseyi tehdit etmemekte ti hususunda müsterih ol mak istiyen Türkiye, Boğuzların tah kimi meselesini hiç kimseye karsı tevcih edilmemiş elzem müdafaa ted biri olarak telâkki etmektedir. Ro - ğuzlar mıntakasınm tecavüz edile- mezliğine hayati bir ehemmiyet at - foden Türkiye, nekadar sulhçu ve sırf tedafüt bir harekette bulunduğu nu isbat etmiş bulunmaktadır. Tür - kiye, faşist Almanyanm volunda vü- rümiyerek, Lozan muahedesini ,) imza eden öteki devletleri tek tarafı kiki bir tehdit altmda bıraktığını ve İnoktai nazarı Lozandanberi değiş -'bir red suretile emrivâki karsısmda Notamız | ve | İtalyanlar İ Bazı siyasi mahafil İngil- tereyi ittiham ediyorlar. | Roma, 14 (A.A.) — Havas Ajansı bildiriyor: Resmi bir tebliğin haber İverdiğine göre Türkiye isgüderi, Bo- gazlar statüsünün tadilini istiyen Türk motasmı dün Suviçe tev - | miştir, italyan hükümetinin bu notayı bil- yük bir dikkatle tetkik etmekte oldu tin aksülâmelleri hakkında vermekten imtina etmişlerdir. siyasi mahafil İngiltereyi, Akdeniz - Iznhat Bazı; 15-4-055 Cenevre müzakereleri Çıkmazdan kurtul maki için ne yapmali de Italyaya karşı Türkiyenin de İş -; birliğini temin etmek maksadiyle; Türk notasmdan istifade etmek İs -; temekle itham etmektedir. * Londra, 14 (A.A) — Times gaze- tesinin Roma muhabirinin yazdığına İgöre, Italya hükümetinin Türk nota- st hakkındaki resmi vaziyetini tasrih eden hiçbir emare bulunmamakla be- raber, İngiliz gazetelerinin bu hu - usta kullandıkları bazı tabirler ve Türkiyenin tarzı hareketi hakkında Ki sitayiskâr yazılar, bu meselenin w- mumu alâkadar ettiğini ve yanlız Tür kiye ile İngiltere arasmda halledil - memesi (âzımgeldiği kanaatini sürat le uyandırmıştır. Yunanlılar ve adaların tahkimi (Birinci sayfadan mabaatj duğundan Yunan hükümetinin de alacağı vaziyeti tesbit etmiş olduğu- nu ümit etmek İsteriz.” daki Türk müracaatını Proia gazetesi diyor ki: Versay mushedesi askeri ahkâmı- nın her çiğnenmesi hâdisesinden kiye, Boğazlar hakkında müracaatta bulunmuştur. Ren mıntakasının Al manya tarafından İşgali bu müraca- atm yeniden yapılmasına sebep teşkil etmiştir. Bu haklı talep Londra ve Pariste müsait bir şekilde karşılan. mıştır. Sovyet Rusyanm tasvibini kazanan ve Romanyanm da mümana ati İle karşılaşmayan Türk notasını müsbet bir şekilde tetkik edilmesi gok muhtemeldir. o Türkiye bundan başka Balkan antantınm da yardımı. ni istemektedir. Yunanistan, Akde- nizdeki menfaatlerine uygun bir va- ziyet takınacaktır. Etniki gazetesi şunları yazıyor: Türkiyenin sahici bir dostu ve müt- tefiki olan Yunanistan Lozan muahe- desine merbut ve Boğazlara ait ah- kâmm tadiline itiraz edecek değil- dir. Diğer taraftan bu ahkâmm tadi- li Egedeki bazı Yunan adaların tah- kimi ile neticelenecektir. Gerçi Tür- ye tarafından tehdit edilmiyen bu adaların başka bir devletin tehdidi altında kalması çok muhtemeldir. Türkiye hükümeti Milletler Cemiye- ti vasıtasiyle muahedenin tadilini is- temekle tam bir dürüstlük göstermiş olmaktadır. Bu işte teessüf edilecek yegâne nokta, andlaşmalarm tadili hakkındaki cereyanm kuvvet bulmuş olmasındadır. haklı bulan Bir tramvay arabası ile çarpışma oldu 387 numaralı tente arabası cad - maralı vatmanm idaresindeki tram- vay ârabasile çarpışmıştır. Çarpiş - mada arabanm önündeki iki teker - leği kırılmış hayvanlara bir gey ol- mamıştır. Tramvay arabasında da hiçbir ha sâr olmadığmdan yola devam et - miş, fakat arabacı Mehmedin sar- hoş olarak araba kullandığı tesbit edildiğinden hakkında tahkikata baş lanmıştır. bırakmamıştır. Kabul edilen taahhütlerin tek ta- raflı olarak çiğnenmesi prensibine İs tinat etmiyen Türkiye, Boğazlar re- jimi meselesini kanuni yollarla hal - letmek arzusundadır. Türkiye ile te- sis ettiği dostluğun daha ilk günle - rinde bile, memleketimiz Boğazlar mmtakasınm tam bir Türk hâkimi - yeti altımda kalması prensibine isti - nat etmekte İdi. Bu prensip memleke timizin sulh politikasmâ ve tam bir hukuk müsavatı esasına dayanan bü tün milletlerle dostluk politikasma tam münasiyle tetabuk etmektedir. Türk hilkümetinin teklifi, Türkiye Cümhuriyeti hudutlarmm müsale - met ve emniyetine matuf olup, ayni zamanda ve bundan dolayı Karade - niz ve Akdenizde emniyetin teessüsü maksadmı da gütmektedir . Boğazları tahkim etmek hususun- | deden geçerken karşıdan gelen 11 nu| (Başı 1 incide) letler Cemiyeti ihtilâfının değil, fakat İtalya - ingiltere ihtilâfnın mevzuu bahsolduğudur. Eden Italyayt petroi ambargosu ile sulhtan birini tercih et mek karşısında bulundurmak isti - yor. Fakat bu yol Milletler Cemiy, yolu olmaktan artık çıkıyor. Eden Italyaya karşı ne yapacak Avrupa için ne gibi bir sergüzeşt ha- ztrlıyor? Şimdi herkes bunu sormak- tadır. “Tribune” gazetesi de şöyle yazı - yor: Harp usulleri hakkında her tür- ii münakaşa artık lüzumsuzdur, “Mi letler Cemiyeti kadrosu içinde” veya “muahedelerin ruhuna uygun olarak” şeklindeki manasız cümleler artık u- nutulmalıdır. İtalyanm Habeşistanda ihdas ettiği vaziyete Milletler Cemi- yeti uymalıdır, Akdenizde İngiliz do- nanmasını İtalyaya karşı seferber et meyi düşünüyorsa bunun tehlikesini yine Milletler Cemiyeti düşünmelidir. Akdenizde herhangi bir ihtilâfın me- suliyeti İngiltereye terettüp edecek * tir. Diğer devletlerin de ve bilhassa | Fransanın bu mesuliyette hisseleri 0- lacaktır. Fransız - İtalyan temasları Paris, 14 (A.A.) — Başbakan Sar- raut dün öğleden sonra, evvelâ Mas- sigli'yi sonra da Cerrutiyi kabul et- miş ve bu zatla bir buçuk saat görüş müştür. Başbakan müteakıben Elize sarayına giderek bu görüşmelerinin neticesini Cümurreisine arzetmiştir. Flandin, çarşamba günü Parise döne ceğini telefonla Başbakana bildirmiş- tir, Paris, 14 (A.A) — Haber almdı- ma göre Çerruti, Sarraut'yu ziyare- ti esnasında kendisinden, Fransa hü- kümetinin Cenevrede nasıl bir hattı hareket takip edeceğini sormuştur. Fransızların aldıkları vaziyet Paris, 14 (A.A.) — Temps gazete- si, başmakalesinde İngilterenin hali - hazırdaki meseleler ve bilhassa İtal- yan - Habeş davası karşısındaki vazi yetini tetkik ederek diyor ki; Bazı Ingiliz mahafilinde tebellür etmeğe başlayan salim düşünce şu- dur ki, İtalyan - Habeş davası müna sebetiyle yapılan tecrübeler Milletler Cemiyetinin yüklendiği mesuliyetle - rin çok şümullü olduğunu ve bunlarm mümkün mertebe yalnız Avrupada hâdis olacak esaslı meselelere hasr ve tahdit edilmesi lâzım geleceğini teyit etmiştir. Bu müşahede, Cenevre kurumunun Çin - Japon davasma mi dahale ettiği sırada da kaydedilmiş ti. Arsrulusal vaziyeti vahim surette karıştıran ve ancak Hitlerci Alman- yanm işine yarayan bir siyasa güt- menin mazarratlarmı ve tehlikelerini İngilizler düşlinmiyecek kadar haki- kati görmez değillerdir.” Berlin, 14 (A.A.) — Kont Zeppe- ün balonu dün akşam saat 19,15. de ilk Cenup Amerikası seyahatine ha- reket etmiştir. Balonda 16 yolcu ve İİngilizlerin noktai naza Uluslar Kurumunun zecii tedbirler işiyle meşgul 18 ler komitesi Londra, 14 (AA) —S feller, İngiltere hükümetinin, lik, Italya hakkındaki zecri ti şiddetlendirmek tasavvurunda madığı mütaleasındadırlar. Bü feller, on sekizler komitesinin da toplantıya daveti muhtemel ğunu, fakat bu toplantıam ir! evcut zecri tedbirlerin nasıl w ğini tekrar tetkik etmekten bulunduğunu söylemektedirler “iğ N i id — “ ; Tâve edildiğine göre, Ingiliğ meti, gelecek hafta Cenevrede lyacak olan sulh müzakerati vaffakıyetle neticelenmesini yetle arzu etmektedir. İngiliz gazetelerinin Imütaleaları Londra, 14 (A.A) — Nah yağ ğ beş ihtilâfı Ingiliz gazetelerindiği safı işgal etmiye başlamıştır. © İngilterenin İtalyaya karşı tedbirler tatbikini istiyeceği bi daki haberler Parisi telâşa dül al miyeti azasını İngilterenin bir vi sürüklemek istediği ileri sürülmği retile Milletler Cemiyetinin 2 çalışılmaktadır. Mamafih ya ci teşebbüsleri akim - kaldığı zecri tedbirlerin alay m olanların itiraf etmek istemedi” den çok daha kuvvetlidir. “Daily Telegraf,, gazetesi d€ Roma Habeşistanda ezici ler ve hattâ Negüs ordusunu! dan kalkamıyacak derecede 7 Tiyebileceği ümitler her ne olu sun, Habeşistanm fethi Italyan rupadaki manevi ve siyasi nü zakere arzusu göstermezse Cef de işlerin yeniden tehir edilebil hiç te zannedilmiyor. bir nihayet vermiyecektir. Ve ambargosu da milessir ol: tır. Geri kalan yegâne vasıta zarureti teslim etmekle buna caat teklifinde bulunmak ayi şeylerdir . sanksiyonlar fikrini bertaraf olan devletler hele Avrupanm kü vaziyeti dolayısile bu nevi lunuyorlar. Milletler Cemiyeti sının tam ve kollektif müs olmaksızm hiçbir Ingiliz hüküf tatbikine karar vermesi tasa! Tunamaz. Herhalde bugünkü ve şerait altında böyle bir şe Cronkl,, diyor ki: Bu haber doğru değildir. Milleti bir tarzda müdahalesine mâni timali Milletler Cemiyetine le yazıyor: olacağını ümit ediyor. Roman arttırmıştır. İtalya samimi bif Ekonomik zecri tedbirler ve bahri zecri tedbirlerdir. F: Daha bidayette her türlü lere her zamandan ziyade mu nin askeri veya bahri zecri te# zuu bahis Gianens, Kont Zeppelin balonunun son bir resmi birkaç yüz kilo eşya ve pot”, dır. Fransız hükümeti üzerinden uçuş mlmaadesi miştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: