No. 43 Yazan: MITHAT CEMAL Cemile Hanımın namuslu sesi, dindar gözleri vardı; entarisine bile kıldığı namazlar sinmişti Fakat Belkis, bir saat süren bu derste dakikalar geçtikçe güzelliği- nin, sesinin, yüzünün kibar başkalı ğını unutturacak kadar sadeydi; ve bu başkalığa — kendi de onu hatır- lamadığı için — Adnan'ı alıştırdı. Kızın samimi terbiyesi teker teker kelimelerde, birer $irer tavırlarda değil, sesinin, tavrının, Iâkırdısmın devamındaydı; hepsindeydi; Adnan buna yenildi; dersten dönerken gele- cek hafta da buraya gelecekti. Bu kararına sevindi; fakat mer- mer yalıdan çıkınca - niçin bilmiyor rahat nefes aldı, Boğazm akşam #erinliği değince alnının yandığını anladı. Boğazidi- bin bir avuç denizini, bu ufak suyu deniz tahattürü bir engin kadar bü- yütüyordu; içindeki büyük heyeca- Ba, bu bir avuç suyun kelimesi teka- bül ediyordu. Bir taraftan da denizin vak'asızlığı, insansızlığı, tenha bir Bokak gibi zssz olan Boğaziçi deni- zi; insanım bütün geçmiş hayatını bir an içinde hatırlamıyacak kadar geniş ve büyük olan bu tenhalık onun karşısma Belkin'i dikti. Şim- di bütün Boğazda bir tek dağ, bir tek deniz ve birte kkadın görüyordu: Belkis, Bugüne kadar evlenmek istediği kızı, maliye nazırının kızı Süheylâ- yı, birdenbire hatırladı: Bu tahat- tur Belkis'i tahammül edilmiyecek kadar güzelleştirdi. Süheyl ile evlenmeğe nasıl razı olmuştu? Buna aci bir hayret duy- du. Şimdi onun nde maliye na- giri zi Süheylâ, elbise ve iakar- pin Yarkile, bütün kızlardan biriydi. Erkânıharp müğşirinin kızı Belkis ine hiç görülmemiş bir işkence kadar başka, insanı muztarip edecek ka- dar güzeldi. Adnan onun önünde utanmış, küçülmüştü. Bel- kis odaya girince Adnan onu hep birden görmüştü; o her tarafile gü- zeldi, Bu kadar güzel olacağına ihtimal vermemiş, konuşmağa başlayınca o- nun kusurlarını göreceğnii sanmış- tr. Zannetmişti ki bir anda görülen kadın gibi onu çok güzel sanmıştı. Halbuki Belkis konuşurken, güler ken, tereddüt ederken, süsürken hep başkası olarak, hep başka kadm olarak güzeldi. Halbuki Adnan maliye nazırınm kızı Süheylâ'yı uzun uzun düşünerek güzel bulmuştu; Adnan'ın muhake- mesi, tetkiki, izahı Oo Süheylâ'yı güzel yapmıştı. Bir de Süheylâ'nm Adnana verdiği ehemmiyetin guru- Yu... Adnan bu gururla onu kârı diye aknsya razı olmuştu. Raif'in evine koştu; maliye nazı- rınm kızile evlenmekten vazgeçtiği- Bi söyledi, Fakat evine dönerken mahzundu; — erkânharp müşirinin kırı evli bir o kadındı, onun Yalısın- da uşaklar bile Adnan'dan temiz gi- pinmişti. Adnan bu kızı ümit ede- mezdi. Fakat onu gördükten Sonra ne türlü bir kağnı sevebileceğini anlıyan #damdı; Belkisi aradığını Belkis'i gördükten sonra görmüştü. Belkis'le evleneceği ve onunla sevişe- bileceği için değil, onu gördüğü isin Büheylâ'yı istemiyordu. Korkudan bi gözler gibi Emitsizlikten büyüyen bu aşk'a başka hiç kimseyi, görmüyordu Yalnız. bir tek kadm görüyordu Yalnız Belkis'i, yalnız onu. İ Tekirdağlı Cemile Hanım O, konaklara, hanım arası bir çehreyle giren bir nevi ka- dınlardandı; misafir varken dalka- vuktu; fakat, konakta kimse yok, su hanımefendiyle arkadaştı. En sık lakırdısı “dünyanm fani olduğu” idi. İkbale fazla güvenmemeliydi, Tekirdağlı Cemile Hanım bu vecİze- yi söylerken çehresi kitep kadar ko Kulasır, başı çok hususi bir tavırla sallanır; göğsünden uğultular, mis- tik sesler çıkar; dinleyenler korku- ların en güzelile mahzun olurlardı. Başm bekâretini bozan kitap, mektep gibi şeylerin üstünde kalan tabii kafasile herkese hâkimdi. Fa- kat her konağa kolay girmesinin asıl sebebi başkaydı: Sır > Noter gibi sir saklardı. Erkânıharp müşirinin mermer yalısının esrarını maliye nazırınm Bozdağan kemerin- deki konağında söylemezdi; demek konağın esrarını da yalıda anlatmı- yacaktı; o halde iki tarafta da 1 met görürdü. | Namuslu sesi, &tndar gözleri İ vardı; entarisine bile kıldığı namaz- lar sinmişti. Mermer yalıda onu © kadar severlerdi ki namaz kılmasına İbile tahammül ediyorlardı; erkânı- barp müşiri dinlere kızdığı halde Cemile Hanımm namazlarını meziye- yet olduğunu kabul etmişti. Cemile Hanımın çok derin ve İn- ce tarafı vardı: Lâkırdıyı çok güzel dinlemesi!... O derece yüzile ve o de- rece gözlerile dinlerdi ki ona bir şey janlatmak sandetti, (Arkası var) Evlerinizi Sineklerin ve Böcekler, rin istilâsına karş Yüzd Dame i | N/ ı muhafaza edini e yüz öldürür Taklitlerinden sakınınız Tahtakurusu, sinek, sivrisinek, gilve, arı, karmca örümcek ve bü- tün haşaratı köklinden keser, yuvalarına ve eşyaların Üzerine ve odaların havasma ve tahtalar, duvarların kenarlarma, araları" ns bolca, FAYDA serpiniz ve tah takuru yuvaları FAYDA ile tah- rib'ediniz. Bütün yaz bu muzır haşarattan kurtulacak ve rahat edeceksiniz. Bilhassa apartımanlarda mutfaklarda yemeklerini- zi, erzaklarınızı telvis eden hamam böceklerini aptesanelerde, hamamlarda bulunan küçük böcekleri, tırtılları, kümes hayvana- tında, köpeklerde bulunan pireleri, hayvanlarda bulunan kene. leri, bitleri, nebatat ve ağaçlar üzerindeki tırtılları behemehal FAYDA ile imha ediniz. Kutusu 30, büyük 50 kuruştur, Bir ki- oluk kutu 80 kuruştur. FAZLA PARA VERMEYİNİZ. Tesiri daha az olduğu halde ecnebi malı diye fazla para koparmak isti- yenlerden sakmmız. FAYDA imaline nazaran daha kuvvetli ve daha ucuzdur. Hasan markasma dikkat. Hasan deposu: ANKARA, İSTANBUL, BEYOĞLU. FAYDALI BİLGİLE MA Bugünkü Program Istanbal 17: Üniversiteden nakli, İnkilip dersi Esat Borkurt 18: Dans musikisi, 19: Ha- berler. 1915: Oda musikisi (piâk), 1945: Konferans: Halkiyat tetkiklerinin kültür bakımından ehemmiyeti, İstanbal konserva tavarı Direktörü Yusa! Ziya Demrüioğ Iu. 20,30: Stüdyo orkestraları, 21,30: Son haberler. 22 den sonra Anadola njansmı ga- yetelere mahsus havadis servisi verilecek tir. Bükreş 13.15.10: Plâk ve haberler. 18.15: Pik. 19,15: Hafif musiki. 20.20: Konserin de varmı. 21,25: Oda musikisi (Brahms). 22,15 Sarkilar. 2245: Mandolin orkestrası, 23: Komser nakli, 24: Konserin devamı. Varşova 17,18; Koro. 17.30: Radyo piyesi 18,50: mi Çenamikili İeısmu). 19,30: Çocuk Muhtelif, 21: Askeri konuşma- lar. 2130: Salon triyosu. 22.15: Edebiyat 23: Senfonik komser. 24,05: Plâk, Moskova” 18; Opera #olistleri. 18.30: Komser. 10,45: Radyo festivali. 22: Muhtelif dillerle meş riyat. İ Berlin 19; Marş ve opera parçaları 20.15: Pi. yano. 20,45: Aktüalite. 21,10: İlkbahar şar- İ kaları (banta). 22,29: Lirik piyes: “Esir kuş, 23: Haberler. 23.30: Piyano - kemân (Şabert, Suman, Brahms), Viyana 1830: Piyano, 18,50: Muhtelif. 20: Ha berler ve saire, 21,05: Nakil (Graz'dan). 22. İ 25: Eğlenceli musiki. 23; Haberler - kon serin devamı. Seçme program Bükreş, 2125: Oda mesikisi (Brahms) 2245: Mandolin erkestrası. Budapeşte: 18,30: Macar şarkilar. 23,30 Orkestra (Haydn, Glazumov,) Varsova, 21,30: Salon triyosu 23: Sen- tonik konser Moskova, 18: Opera solistleri, Berlin, 23.30: Piyano - keman (Şubert, Suman, Brahms), Kısa Dalgalar Berlin Çalışma saatleri: Saat 1045 — 1420 1 4m veği, 45mm Saat 15.00 — 1835 31,38 m. Sant 16 — 2035: 25, 49 m. ve 49 85m Londra Ünütleri: to — 1220 : 25.88 m ve 3i. sim Banr 18 — 1545 : 16, B6 m ve 15 EZ m Saat 16 — 18; Gösterilen postalardan ikisi; 1382 m 25. 29 m. ve 31,85m S.at 1415 — 2330 ; Gösterilen 2 veya L posta, 19 Gem. 25, Söm., Bi, 55 ve 45 tom, Sinemalar, Tiyatrolar * ŞEHİR TİYATROSU : Saat 20 de (Panst). | * HALK OPERETİ : Saat 2045 te (Florya), * TURAN TİYATROSU ; Saat 20,30 da Cemal. Şahirin iştirakiyle (Sevda Pa- zari) operet, / TAN : (Son Vals) ve (Aşk ve Kan). * ŞIK ; Kontinantal, * TÜRK : (İlâkler Eğleniyor). * SARAY ; (Karmızı Çiçek) ve (Sam- 401), * MELEK : (David Koperfild). * SÜMER : (Saadet Gecesi). * ALEMDAR : (Golem) ve (Vahşilere lücüm). * İPEK: (Unutma Beni) ve (Gizli Yu- va). * ELHAMRA : (Oğlumun Metresi) ve (Stüdyo Çılglıkları). * ASRI : (Mâskeli Kadın) - m vk .. ) ve (Esraren. * SARK ; (İlk çece) ve (Dağların Kir) * AZAK : (Bayanlar) ve (Patron Ol. saydam). * HİLAL ; (Korsanlar Definesi), * FERAH : (Brodvay Melodi). * ÜSKÜDAR HALE : (Yaralı Kuş). Davetler, Toplantılar ———— T.C. k Tatanbul Bölgesi Başkanlığın dan : Ankarada 13-4-1936 pazartesi günü toplanacak olan Genel Kongreye klübleri tarafından delere olarak seçilen üyeler hü- #urile 11-4-1936 cumartesi günü sant14,30| da Bölge mötkesinin bulunduğu Beyoğlu! Halkevi binasında bir toplantı yapılacağın- dan bu delegelerin © gön 6 sastte mutlak| | surette hürir bulunmaları, Müracaat Yerleri ——— Deniz yolları acentesi Telefon (42362 Akay (Kadıköy iskelesi) 43732 Şark Demiryolları Sirkeci 23079 Devlet Demiryolları Haydarpaşa 42144 Itfaiye Telefonları İstanbul İtfaiyesi 24222 Kadıköy itisiyesi 60020 Yeşilköy, Bakırköy, Büyükdere, lskldar itfaiyesi ». 60625 Beyoğlu itfaiyesi 44640 Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı mm- takalatı için telefon santralındaki memura yangın demek kâfidir. Hastane Telefonları Cerrahpaşa hastanesi 21603 Gureba hastanesi Yenibahçe © 25017 Haseki kadıninr hastanesi 24553 Zeynep Kümil hastanesi Üsküdar 60179 Kuduz hastanesi Çaj 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülhane 20510 Haydarpaşa Nömüne hastanesi | 60107 Etfal hastanesi Şişli 42426 Bakırköy Akü hastanesi 16.60 Hergtin bi | Bikiye A... m. | Geçen sene sevdiğim bir kadınm peşinden “C” ye gittim. O, ailesile beraber bir sayfiye kiralamıştı. Ben İ köylün ufak oteline sığınmağa mecbur İ kaldım. Otelin sahibi şiş yüzlü bir a- dam, bana Nemikanın köşküne bakan bir odayı tavsiye etti, Yan taraftan deniz de görünüyordu... Memnun kalmadım, desem yalan. O gün, köy civarında biraz dolaştım. Akşam geç döndüm. Yemek yedikten Bonra pencerenin önünde köşkün per delerinde Nemikanım gölgesini ara - makla eğlendim; sonra uykum geldi yattım. Temiz hava sinirlerimi gevsetmiş, bana rahat bir uyku ihtiyacı vermişti ki, yorganın altına süzülür #izülmez dalmışım. Kaç saat uyumuşum bile - İmiyorum yalnız birden her tarafım iğhelenerek uyandım. Sanki o asıls iğneli fıçı içinde imişim. Derhal do; İraldum. Elektriği yaktım: Bir de ne göreyim binlerce tahta kurusu. Ii - tün yatak simsiyah bir bulut... Oyni- yan kımıldayan bir tabaka ile örtülü, Nasıl fırladığımı düşünün! Hiçbir za- man böyle stok tahtakurusu görme - miştim. Teker, teker toplamanın im- kânsızlığı karşımda hemen yatak çar safını çektim, Silkmeğe başladım. Yer, kımıldayan bu pis hayvancıslar ia doldu, Terliklerle ezmeğe başladım amü bü sonu gelmez bir akındı. San- ki bir kaynaktan fışkırıyorlarmıs gi- bi durmadan yım.. Onlar gel sabahs kadar vuruştuk ortalık ağ: rirken ben galiptim. Sabahleyin oteleiyi çok aradım. Fa iyardaki bir köye gitmiş... Yalnız garsonlara epeyce -söylendim.' Sonra, bahçele'ağaçların altında bir gezi ga uzandım. Dalmışım, Uyandığım zaman, gün, çoktan yarısını geçmi ti. Bir iki gerindikten sonra doğrul - dum. Ziknimi toplamağa çalıştım. Ge- ceki manzara yine gözlerimin önüne geldi. Içimde o dakikadaki hiddeti rar duydum. Birden ileride ağ arasında otel sahibini görmiyeyim mi?.. Artık nekadar ba nı dik. şünebilirsiniz.. Otelin; , kendine de tahta kurularına da ağzıma geleni söyledim. Hiç ses çıkarmadan dinli - yordu. Sonra: “ Affedersiniz. dedi, kabahatli - O, mel'un oda öyledir. Ben de bu sabah orada yattığmızın farkma vardım, Halbuki size tavsiye ettiğim oda, onun karşısmdakidir.. Garson şn Şırmış olacak, Af buyurun.. Şimdi eş- yalarınızı taşıttır; Bir yanlışlığa kurban olduğumu sa- narak sustum. Fazla ileri gittiğim - den biraz da utandım. O gün de akşam oldü. Ben müste - ih yukarı çıktım. Yeni odam, eskisi nin tam karşısında idi. Iceri girerker © mahut mezbahada elektrik yandı ğının farkma vardım. Ayâk sesleri vr konuşmalar da vardı. O zaman, otele © kün gelmiş ihtivar bir karı kocayı hatırladım. Demek onlara benim bir gece evvelki harp meydanımı vermiş lerdi. İçimde acımak “e eği nmek hir leri biribirine karıştılar, Mamafih uy ku hepsinden baskın çıktı. Iki saat rahat uyumuşum... Hey hat ki, tekrar uyandırıldım. Bir de ne | TAHTA “İtak tahammülüm son dereceyi ME KURULARI | / 9 göreyim... Bir gece evvelki manzara» nin ayni değil mi? Ayni sürüler, ayni ordular koynum da... Artık hiddetimi düşünün... Hemen dışarı fırladım. Otel sahibini aradım. Lâkin on ikiden sonra ne onu, nede garsonu bulmam kâbil oldu. Ben de bütün hiddetimi taht (o kurularmdan aldım... Birtane bıralmayncaya ka» dar çarpıştım... Ertesi günü patronla olan sahnemi zi belki tirebilirsi Fa- kat neticeyi değil... Çünkü o anlama» mış bir tavırla: “ — Mümkün değil, dedi. 7 numa » rada simdiye kadar bir tek tabta xu- rusu görülmemiştir... “7 değil!,, diye bağırdım. S nu» mara. Ben dün gece orsda yattım.,, “6 dami?.. Vay hayvan herif vay, Bunları garsona ordu. O da benim kadar kızmıştı, Hemen o biçin siz suratlı garsonu buldurdu. et. mediğini bırakmadı. Diğeri, kahnha- tin kendisinde olduğunu itiraf gierek af diliyordu.. Derhal eşyam 7 numaraya taşrttı rıldı. Ben son bir tecrübeye girişme ğe razı oldum. Çünkü, Nemikayı ie « viyordum., Fakat tuhafıma giden şey, bir gece evvelki odamda yatan karı kocan ertesi günü hiçbir gikây bulunmam: 1 ku uyumuş kimsel süküneti olmas sı idi. O gün buna bir türlü ak') erdi. remedim... Gece T numaraya girerken sekiz numarada da bir m İçimden ona da acıya; geçirdim. Ayni hal başima geldi te. Uykusuzluk âsabımı yormuş mikanın,, aşkını bile unutturmus! Bavullarımı yakaladım, kapıdan çi rast Geri dönerek onlara tehlikeyi ba - ber vermeğe karar verdim. Tam ote) kapısından içeri girerken köşede pat- tonla garsonu konuşurlarken gör - düm, Patron, sakin ve alaycı bir £€$- le: “— Nasıl, haklı değil miymişim. di yordu. Şimdi sen yeni müşterileri 7 m0 müraya yerleştirirsin.. Dün akşam o- rası da tahtakurularından temizlen » miştir. Rahat edeteklerinden eminim, Fakat Allahım ne olurdu. Bu ilk müş terimiz öteki odalarda da birer gece geçirse idi.., .. AKP müesseseler «tür & aparımz osyanızı Eemeb snniarda gazete arınıp ee *y ikba müesseselerinde: api epi Levaz. Türk ve mecmu eraitle ” ŞARK Hell A idare Hey'etin Nekahatte bulunanlar, kansızlar, iştihasızlar, zayıflar, emzikli kadınlar, diş çıkaran ve kemikleri zay"! an çocuklar için emsalsiz devadır. HER KOZAN BULUNUR. MALT SANI Posta T.T. istanbul Telefonu den: Mühammen bedeli 4000 lira olan 40 kilometre dahili Telefon tesisatına mahslıs çift bükülmüş kapalı tel açık eksiltmeye konulmuştur. İhalesi 13-4-936 pazartesi günü saat.15 te Tahtakalede Telefon Direktörlüğünde yapıla- caktır. İlk teminat 300 Jiradır. Fenni şartnameler her gün parasız olarak Direktörlük Levazım Dairesinden alınabi- lir. Taliplerin yukarıda yazılı günde saat 14 te kadar te- minat akçeleriyle beraber m üracaatları. (1045) 1707