Ez 10 TA N 22-9.935 - italya Beşler Komitesinin Yaptığı Teklifleri Reddetti BABALARA KARAN | luke süylmekinir (Baş tarafı 1 incide) son günlerin siyasal ve süel durumu bakkında uzun uzadıya izahat vermiş ve Beşler komitesi raporunu geniş izahat vermek suretiyle okumuştur. Resmi tebliğ — Reuter Ajansı binesi Beşler ko mitesinin tekliflerini reddetmiştir. Bu bâpta neşredilen resmi bir bildirikte deniliyor ki: “Beşler komitesinin gayretlerini takdir etmekle beraber, kabine, yapı» lan tekliflerin, İtalyanm hayati men- faatlerini ve haklarını hesaba katacak bir sonuç elde etmek için kâfi bir esas teşkil etmediği fikrindedir.,, Kabine, salı günü tekrar toplana - caktır. Kapılar kapanmamış Roma, 21 (A.A.) — Reuter Ajan- &« bildiriyor: Burada hössl olan ilk te- sire göre, İtalyan - Habeş davasının kotarılması hususunda kapılar tama- miyle kapanmış olmayıp, doğrudan doğruya müzakerelerle bu işi tesviye edebilmek imkân! el'an mevcuttur. Bu hususta hiçbir resmi tefsir yok. tur. Cenevrede sukutu hayal Cenevre, 21 (A.A,) — İtalyan hüs | kümetinin kararı burada büyük bir sükütü hayali mucip olmustur. Ulus- lar Sosyetesi konseyi” münasip gö- receği her türlü çare ve tedbirlere baş vurarak andlaşmaya destek olmak ar- zusu umumidir. Orta Avrupada bir tecavüz olursa Londra, 21 (AA) — Merin; Post gazetesinin siyasal aytarının dirdiğine göre, Orta Avrupadan ge- İccek bir tecavüz ihtimalide büyük Britanyanın alacağı durumu tesbit et- mesi için Franas tarafından İngiltere» ye yaprlan soru üzerine iki hülcümet arasında tam bir anlaşma hâsıl olmus tur. Çok yakında İngiltere bu soruya cevap verecek ve bi cevabm esasını, Cenevrede Sir Samnel Hoare tarafın | dan yapılan söylevde gösterildiği gibi Uluslar Sosyetesi statülerinin tem tatbiki genel formülünü teşkil edecek tir. Fransız - İngiliz görüş beraberliği Londra, 21 (A.A.) — Times gazt tesi diyor ki: “Kranaız yakınlaşması ve Tağilir gö erinin k bir şekilde iler İemektedir. Dün Kaval ve Eden ara-| sında yapılan görüşmeler, anlaşmaz- kk hususunda, her ilki memleket arâ- sında mevcut son görüş farklarını or- tadan kaldırmış gibi görünmektedir. Bugünkü Fransız Bakanlar Kurulu toplantısının, her iki hükümetin şin- d'ki kriz karşısında yapacağı elbirliği ni kesin olarak karsra bağlıyacağı u- mulmaktadır. Nevs Oronik) garetesi, Mussolini'nin, Eden ve Laval'i Stre- sada toplamak hususundaki düşünee- sini ima ederek diyor ki: “Fransız ve İngiliz mümessillerinin Stresaya, tam yetke ile gitmeleri mevzuu bahsola- mar, Bunlar, oraya, ancak Uluslar mpi Alapala elçisi sıfatile gidebilecek lerdir... Zecri tedbir ne demektir! Cenevre, 21 (A.A.) — Röyter Ay« tarı bildiriyor: İtalyanın, #ecri tedbir. ler hakkında, bazr devletlerin fikirleri ni sorduğu haber verilmektedir. İtal- yan hükümetinin Libiya'ya gönderdi- $i takviye kıtalarını, İngiltere hükü. metinin zecri tedbirler hakkında ve- receği İnancalar üzerinde geri çekme. ğe hazır bulunduğu sanılmaktadır. Akdenizde İngiliz gemileri ve İtalya Roma, 21 (A.A.) — Siyasal çeven- Jer, İtalyanın, Akdenizde İngiliz harp 134, | İ çbil gemilerinin toplanmasına karşı Ulas- lâr Sosyetesine bir protesto verdiği hakkındaki haberi asılsız telâkki et - mektedirler. Maltada tahkimat Cebelüttarık, 21 (A.A.) — Bu sas bah Sutampton'dan gelen Lankaşâyr nakliye gemisi 160 topçu ve istihkâm askeri aldıktan sonra Maltaya hare. ket etmiştir. Maltada, hava hücumu halinde talimatı ihtiva eden risaleler dağıtılacaktır. Akdeniz için sigorta Berlin, 21.A.A. — Deniz nakliyat müesseseleri, Akdenizin bazı bölge- leri için savaş tehlikesi mesu f etini geri almaktadırlar .Bu tehlike için yeni sigorta primleri tesbiti için ko- nuşmalar oluyor. Mesuliyetten vaz« göğe mühleti 7 günden iki indirilmiştir. Harbe karşı sigorta kabul edilmiyor Atina, 20. (Özel aytarımız bildiri. yor) — Yunanistanda bulunan İngi- İiz Sigorta Şirketleri Yunan, İtalyan vapurları ile Italyan limanlarına gi, decek İngiliz vapurları için sigorta kabul etmemektedirler. Bütün Sigor- tâ şirketleri deniz sigottaları için harp tehlikesine karşı sigorta kabul etmemektediler. Fransız gazeteleri nikbin Paris, Z1.A.A.— Gazetelerin bed- binliği dünden beri | bir parça azak mışdir. Basın, durumu son deret, na- zik görmekle beraber, Mussolini'nin Beşlerin teklifini toptan reddetmiye- ceği hakkında küçük bir ümit mev- cut olduğunu zannetmeğe ezgindir. Basın, aklı selime davet yollu neş- | riyatını artırmaktadır. Petit Parisien diyor ki : — Dünya intizar içindedir. Roma Bakanlar kurulunun ağsından çıka” cak bir “evet” veya «hayır» ım, nisbi bir rahatlık devresinin veya hesab- sız İelâketler başlangıcının işaret olacağına kanidir. “Wemenni egelim ki, bu karar bir o koparma hareketi olsun . Petit Parisien: Mussolini'nin, Beş- ler komitesinin tekliflerini reddede- ceği yerde, İzahat istemesi ve uzun müzakerelere girişilmesi ihtimali ol duğu zannımdadır. Bu gazete, bunun sadece bir ihti- #malden ibaret olduğunu ve hâdisele- tin, bunu, çabucak yalanlaması ka- il olduğunu. da. ilâve etmektedir... Petit Journal şöyle yazıyor : Streza'yı imzalamış olan Mus- solini, Avrupa düzenini sağlayan dev etler grupunun dağılmasile gelecek milşterek (tehlikeleri o nasıl görmez? Henüz vakit varken, Ümit etmek istiyoruz ki, Mussolini, teklif le kabul etmese bile, yeni izahat istiyecek kadar zaman bula. caktır. Figaro diyor ki : — Aytışma esası olarak komitenin önergelerini kabul etmek ( İtalyanın menfaati iktizasırllardır. İtalya böy- le hârtket ederse herhalde nadim olmıyacak ve devletler, barışı sağ m. dolayi kendisine minnet- tar kalacaklardır. Echo de Paris gazetesi, Pertinaks imzasile şu yazıyı yaymaktadır : — İngiliz diplomasisinin Amacı, Laval ile birlikde çalışmak ve Mus- solini'ye karşı müşterek (o süel zecri tedbirler ortadan kaldıracak şekilde hiçbir yüken altına o girmemesine sağlamaktır. İngilizler dün akşam büyük bir memnuniyet gösteriyorlardı. Çün- kü, Laval'in, İngiltere derecesinde i- leri gitmiyeceğine dair Romaya İ- nanca vermek istemediği söyleniy: du. Bu haberi, kaydı ihtiyatla veri- yoruz. Fakat bunun esaslı olduğunu KIRMIZI VE SiYAH kendisini, tam ve ateşli bir samimi- yetle, hor görüyordu. Mathilde'e tapılmağa layık, tanri- saldan bile ileri bir kadın diye bakı. yordu; onun ne derece hayranlık duy. duğunu anlatmağa sözün gücü yet- mez. Onun yanında gezinirken gizli ce onun ellerine, Re vi ibi üne bal li, Aşkın: dan ve kederinden bilin bir Halde onun ayaklarına kapanıp merhamet dileneceği geliyordu. “Bu herkesten üstün, bu $on dere. ce güzel, beni bir defa sevmiş olan kız yakında Tas'ü sevecek Julien, mademoiselle de La Mole- un samimi olduğundan edc mesi; onun bütün söylediklerinde hakikat edası açıkça kendini gösteri- yordu. Sanki Julien'in bahtsızlığın- da eksik bir taraf kalmasın diye, öy- ie anlar oldu ki Mathilde, M. de Caylus'e karşı bir zamanlar besledi. Zi hislerden bahsede ede nihayet onu hala seviyormuş gibi sözler söyleme» ğe başladı. Hiç şüphesiz edasında bir aşk vardı. Julien bunu açıkça gö- > şüphesiz M. de Cay: | STENDMHAL rüyordu. Göğsüne erimiş kurşun akıtsalar, belki bu kadar ıstırab duymazdı. Ma- | demeiselle de La Mole'un vaktile M. de Caylus, M. de Luz veya M.de Croisenois için o gevşek, geçici aşk hislerini şimdi hatırdan geçirmekle bu kadar zevk duyması gerçi Jullen- le könuşmakta olduğu içindi, fakat elemin bu deröcesine varmış olan © zavallı delikanlı bunu nasıl farkede- bilirdi? > ” Julien'in çektiği Hzüntüleri, hale. canı tasvire imkân yoktur. Daha bir- kaç gün önce Mathilde'in odasına k saat birin vurmasını bekle diği ıhlamur ağaçları altında şimdi o kızın ağımdan, başkaları için duydu- fu aşkın böyle inceden inceye anla- tıldığını dinlemek!... Bir insan fela- ketin bundan da büyüğüne dayana» bilir mi? Mathilde annesinin ancak Üçüncü çağırmatında içeri girdi; saat dokuz buçuğu geçiyordu... İçinden, belki kendi de pek farkına varmaksızın: “Benim bugün sevdiğim, o zaman ax kalsın gönlümü kaptıracak olduğum- güne | husule | Malyan Bakanlar Kurulu Beşler Komitesinin uzlaşma teklifini, hen- di menfaatlerine uygun bulmadığı için reddetti. Bu vaziyele göre me selenin ne şekil alabileceğini tahlil edelim: , Uluslar Kurumu Sosyetesi, Habe şistanın şikâyetini alır almaz bir uzlaşma şekli balunması için salâ- hiyetini, Ingiltere, Fransa, Türkiye, Panya, ve Polonyadan ibaret olan eşler Komitesine bırakmıştı. Ko- mite tetkikatını yaptı ve ihtildfın İ barışla kotarılması için gerek Ha- beşistana, gerek Italyaya bazı tek- liflerde bulundu. Habeşistan henüz bu teklife cevap vermiş değildir. Fakat Italya resmen bunu kabul edemiyeceğini bildirdi. imdi, taraftan biri teklifi İdettiği için, Beşler Komitesinin vazifesi nihayet bulacak ve mesele heyeti umumiyesile Uluslar Sosye- desi konseyinin huzuruna gelecek- tir. Ve bundan sonra 1S inci mad. denin gösterdiği usul tatbik edi cektir. Bu usul iki safhadan İ reltir, Birinci safha uzlaştırmaya, ikinci safha karara aittir. Buna, göre konsey evvelâ iki ta- rafın tezlerini dinleyecek ve bun - ları barıştırmağa uğraşacaktır. Es ğer bunda muvaffak olursa vazile- si bitmiş olacaktır. 1923 de Korfo nistan ihtilâfında olduğu gibi... ikinci safha açılacaktır. O zaman konsey mevzuu bahsolan devletle « irin kabahatlerini araştıracaktır. Evvelâ bir rapor hazırlayacak ve meselesi hakkında İtalya - Yuna. | Eğer bunda muvaffak olamazsa ' İtalya Beşler Komitesinin Teklifini Reddettikten Sonra Cenevrenin durumu ne olacak? I sonra bir suretihal gösterecektir. i Netekim 25 Mayıs 1933 de Kolom- biya ile Peru, Leticia meselesini halletmek üzere konseyin gösterdi İ ği anlaşmanın tahakkuku için â- İ zımgelen şartları bu şekilde kabul etmişlerdir. | Şurasına dikkat etmek lâzımdır ki, konseyin raporu, tetkik edilen mesele hakkında hüküm mahiyetin il Ve her iki parti için lâkki edilemez. O yal - nız bir tarzı halli tavsiye etmekten ibarettir, Bununla beraber, Arsıulusal bir mevkie malik olduğu için ve Ulus- lar Kurumunun bütününden kuv- vet aldığı icin, bu raporun ktymeti ve ehemmiyeti, topladığı reylerin mikdarı ile mütenasiptir. Eğer rapor, akla kabul edi. 1, mü mevzuu olan dev- etlerin reyi ığından U - laslar Kurumu üyeleri harbe müra- caat etmek mecburiyetinde değildir ler, işte yalnız bu takdirde raporun hukuki bir mahiyeti vardır. Fakat rapor ekseriyetle kabul edilirse, hu- kuki mahiyeti yoktur. Ve Ulaslar Kurumunun üyeleri de mevzuu mü nakaşa olan devletler gibi hareket- lerinde serbesttirler, Şurası muhakkaktır hi Ingiltere ve Fransa, Italya - Habeş ihtilâfırı sade mevzii caklar, belki silâha müracaat edi mesinin her suretle önünü almağa çalssacaklardır. Çünkü patlayan bir İ silâh, bir dünya yangını doğurabi- lü —— — zannedecek #ebeplerimiz vardır, İngiliz gazetelerinin yazdıkları İ oLondra, 21-A.A. — Bu sabâhki İn- giliz gazeteleri, İtalyanHabeş anlaş- mazlığı ile ilgili olarak Cenevrede ya İ pılmakta olan diplomatik konuşma- lara büyük önem vermekedirler. m. uk. gazeteler, durumup. gel badi şimdilik bir nikbinliğe eek vermediğini bildirmekle beraber U- luslar Sosyetesi statülerinin korun- ması hakkında o yeniden bir İngiliz- Fransız işbirliği kuran dünkü Laval. İ Eden konuşmalarının önemini belirt. | mektedirler, Daily Telegraf'ın diplomatik yaza tt diyor ki ; Fransa basınınm son zamanlarda birdenbire başlıyan nik- binliği, resmi talimatın bir sonun- cu olsa gerektir. Fakat hakikatta Ce- n#vredekf Fransız delegeleri, bu nik. binliği hakli gösterecek (hiçbir yeni haber almamışlardır. İngiliz delege leri de Romanm durumunu değiştir. diğine dair yeni hiçbir şey bilmemek tedir, İngilterenin Akdeniz'de aldı- Ği sücl tedbirleri azaltması ile İtalya- nm Libyadaki fazla kuvvetlerini ge- ri alacağı hakkındaki yayıntılara ge- Wince, İngilterenin böyle bir önerge- yi kesin olarak kabul O etmiyeceği Böylemektedir. Bununla | beraber, Cenevreden başka bir £ yerde olmak şartiyle İtalyanın yeni esaslar altın- da yeni konuşmalara başlamayı ö- nergediği de bir hakikattır. Fakat ne İngiltere ne de Fransa bu öner- geyi büyük sevinçle karşılamamıştır. Çünkü bu iki hükümete göre bu tarzda bir önergenin (o vaktı çoktan geşmiş bulunmaktadır. Bugün İtalya- dan İstenen yegâne şey, müzakere is dan bin kat daha üstün!,, diye düşü- aüyordu. Bu üzücü samimiyet sekir gün, tam sekiz gün sürdü, Mathilde Juli- en'le konuşmak için bazan kendi fır- sat çıkarıyor, bazan kendiliğinden çi- kan fırsatlardan kaçınmıyordu ; ikisis nin, sanki yüreklerinin parçalanma» sından haz duyar gibi dönüp dol ka erkekler duymuş olduğu sev- ginin sözü idi: kız o zamanlar yaz dığı mektupları anlatıyor, kullandığı kelimeleri bile hatırlıyor, bazan o mektupların birkaç cümlesini bile ez- bere okuduğu oluyordu. Son günler. de Julien'e bakarken iblisçe bir zevk duyar gibiydi. Julien'in elemi onu neştlendiriyordu. Mademki o keder etmek, üzülmek zaafını gösteriyor, Mathilde artık onun — kendine hük- metmesinden korkmadan sevebilirdi. Görülüyor ki Julien hayatı hiç an- lamamıştır, roman bile okumamıştı; o bu kadar toy olmayıp da biraz so- ğukkanlılık gösterse, © taparcasına sevdiği ve kendisine böyle garip iti- raflarda bulunan kıza: “Ben o baylar kadar değerli olmuyabilirim ama siz yine beni sevdiğinizi inkâr edemez- siniz yal, diyebilse... keştedilmesine sevinirdi; hiç olmazsa Julien'in muradına erip erememesi.bu fikri ifadede bir incelik gösterip şıp açtıkları söz de, Matkilde'in baş | Belki Mathilde hislerinin böyle | | sin Beşler Komitesinin önergelerini | | kabul etmesi ve bu müzakereler de. | vâm ettiği müddetçe her türlü sücl hareketlerden tevekki eylemesidir. Romadan gelen haberler ise Mussoli- ni'nin yapacağı önergelerin kabul e- dilemiyeçek bir mahiyet göstereceği yolundadır. Bu (bakımdan Laval - Eden konuşması İngiliz genoyu ta- rafından tamamen er bir” serette ter Bu konuşmadan çıkarılan sonuç, U- luslar Sosyetesi mâkanizmasını mü- dafaa için almacak tedbirler bakı- mından, Fransanın da İngiltere ka- dar ileri gideceğidir. Times gazetesi (dahi, son Laval. Eden konuşmaları esnasında Habeş meselesi etrafında İngiltere ile Fran- sa arasında tam bir iş beraberliği i çin sen engellerin de kalktığın: yaz- makta ve harb başladığı takdirde ne gibi tedbirler alınacağının dahi tes- pit olunduğunu bildirmektedir. Daily Herald ise diyor ki : Mus- solini şimdilik Besler o Komitesinin #nergelecini kâbul niyeti gösterme. | mekte fakat yeniden vakit kazanmak istemektedir Cemevrede dolaşan şa- yialara göre Mussolini, Fransız bü- yük elçisine Afrikadaki plânlarını terketmek niyeti o olmadığını söyle miştir. Mussolini'den Beşler Komi- tesinin önergelerini kabul etmesini israrla rica eden İngiliz büyük elçisi de bedbin bulunmaktadır Bu gazete ayni zamanda oCenev- reden aldığı başka bir yazı dahâ neşretmektedir. Bu yazıda İngiliz ve Fransız donanmalarının işberaberliği nin le geri üzere bulunduğu bil- diri :e ve battâ şimdiden Fran- siz gemilerinin Akdeniz'e hareket €- i den İngiliz gemilerinin yerlerini al e e İtalya gazeteleri ne yazıyorlar ? Roma, 21.A.A.— İtalyan - Habeş anlaşmazlığı İtalyan © gazetelerinde Bitgide İtalya ile İngiltere arasında Akdeniz'de bir ihtilâf mahiyetini al- mıştır. Genoy ve gazeteler, İngilte- renin #evkülceyş noktalarma büyük kuvvetler tahşit £ etmesinden dolayı fevkalâde heyecan içindedir. Yetkili siyasal çevenlerde Baron Aloisi'nin ilk fırsatta ve meselâ konseyin ö- nümüzdeki toplantı devresinden isti- fade ederek İngilterenin Akdeniz'de büyük kuvvetler tahşit etmesi keyfi: yetine Uluslar ” Sosyetesinin nazarı dikkatini çelbedeceği maktadır. İtalyada İngiliz gazeteleri» ne verilen cevap Roma, 21 (A.A.) — Akşam teleri, İngiliz matbuatının mütecavi- zâne lisanı: protesto etmekte ve İn. giliz gazetelerinin açıktan açığa bir. takım tehditler savurmakta olduğunu yazmaktadırlar. Giornale d'İtalia'ya göre bu tehditler İngiliz filosunun Akdenizdeki tahaşşüdü ile doğrudan doğruya alâkadardır. Bu harbcuyane Bisana mukabil ne Müssolini ve ne de İtalya, Avrupa barışma ve İngiltere nin gerek Avrupadaki ve gerek diğe yerlerdeki durumuna ve menfaatle: ne karşı ufak bir tehdit'te bulunma- mışlardır. İngilizlerin zihinlerini alt- öst eden müeyyidecilik hırsına ve hır sa mağlüp olarak savurmakta olduk- ları gayri makul tehditlere rağmen Italyanm Büyük Harbe girmesinden yirmi sene sonra İngilterenin İtalyan tlüsunun karşısına düşman olarak dis kileceğine inanmak istemiyoruz. Tri- buna gazetesi, Faşizm aleyhtarı olanı İngiliz siyasasının aczi ve çürüklüğü yüzünden üçüncü enternaayonalin it- tifalınr arsmış olduğunu bariz bir hu sumet İlsaniyle yazmaktadır. Bu ga- zete, İngiltere ile üçüncü enternasyo- nal arasmdaki bu irtibatı bugün (Av: rupanın diğer aksamına karşı münfe. rit bir vaziyette kalmasına imkân ol. mıyan İngiliz siyasasının bir hatâsı ad detmekle iktifa eylememekte, İngiliz emperyalizminin bu hareketi ile üçün cü enternasyonale hizmet etmekte ol- duğunu ilâve ve bunun bütün Avru. paya meydan okumak demek olduğu mütaleasını serdeylemektedir. Gazete sözlerini şöyle bitiriyor: Tamarten bir sömürge meselesi mahiyetinde o bu mahiyetini deği: lasmazlığını başka türlü tefsir etmek mümkün değildir. Onbeş bin asker Adisababa, 21 (A.A.) — Hükümet merkezinin Bat: tarafında bulunan Şeliyadan dün gece on beş binden fazla asker gelmiştir. İki yüz tane yepyeni kamyondan mürekkep bir ka file bütün sokakları dolaşmıştır. Bu kamyonların yarısı orduya, yarısı da Kızılhaça esittir. Kamyonlarm önün » de, önemli süvari kuvvetleri vardı. İtalyanm borcu Londra, 21 (A.A.) — Daily Herald güzetesinin yazdığına göre, İngiliz tecim odaları, İtalyanın dış tecim borçlarını ödemesi için yeniden tazyik yapılmasını denizaşırı tecim ofisinden israrla istemektedirler. ftalyann, yal nız yün işi yapan İngiliz tecim evle rine olan borcu 250 bin Ingiliz lirası tutmaktadır. İtalyanın kömür tecimi ilgili borcu işe bu mikdardan çok da- ba fazladır. İngiltereden Italyaya ya- pılan kömür çıkatı, geçen yılın ayni ayına nisbetle 85 bin ton azalmıştır. Barış için dua Nevyork, 21 (A.A.) — Peskoposluk klisesi başpapası bütin memlekette “harbin önlüne geçilme: yapılmasını emretmişi için” dualar Başpapas, tahmin olun: | lame ren Akdeniz an: bu kilisenin şeflerine ve üyelerine “harbin dünyayı tehdit ettiği şu sera“ da, sekt bir elbirliği yapmalarını söy- İemiştir. Fransız Bakanlar Kurulu toplantısı Paris, 21 (A.A.) — Bakanlar ku- rulu Rambuye'de toplanmıştır. Löb- rün Cenevredeki faaliyetinden dolayı Laval'i tebrik etmiştir. Laval dış si- yasa ve hele Cenevre görüşmeleri hak kında izahat vermiştir. Bakanlar ku- rulu, aşağı sen ilbayınm tekaüde sevkedilen Kard'ın yerine Cezair ge- rel ilbaylığna atanmasını onaylamış, 1936 bütçe projesini ve bazı vergile- azaltılmasını kabul etmiş ve Fran ya gidecek turistler hakkında dö - viz ihracı tahdidatı veya mübalâğalı bir pasaport üçreti tatbik eden mem- leketlere gidecek Fransız turistlerin- den 5000 İrangı geçmiyen özel bir vergi alınmasına karar vermiştir. Habeş bayramında İtalyan elçisi Adisababa, 21 (*.A.) — Habeşis- tanın ulusal maskal bayramı bügün başlamıştır. Herkesin derin hayreti işin tören. ilk gelen elçi İtalya elçi Kont Vinci olmuştur. İtalyan elçiliğ nin bütün işyarları da beraberinde idi. Negüs'ün vaziyeti nazik Adisababa, 21 (A.A) — Habeşis tanın prensi pitibariyle Beşler öner- gelerini kabul edeceği bildiriliyor. Hükümet, İtalyanın vesil. ittihaz e- debileceği her * “iü “âdiseden sakin- maktadır. Negüdün bu hattı hareketi muhalif şefler arzusun? uygun ol. | madığı için bu yüzden imparatorun hâlk arasındaki itibarından kaybet- mek tehlikesine mar olduğu söyle niyor. Yağmur mevsiminin sonunu gösteren msskai “ni v sucl bayra - mın arifesinde vatpe-verane şen- likler biribirini tak'p etme'tedir. Ne- güs bu sabah modern tarzda teslih €dilmiş 1500 kişilik muhafız kıtsatı- nı gözden geçirmiştir. C90 kişi Megji * etakasının cenubuna hareket et - mek üzeredir, Asamble salıya toplanıyor Cenevre, 21, A.A. — Asamble bü- rosu, umumi celseyi sal: günü ol rak tesbit etmiştir. Asamble deve- sinin ne zaman kapanacağını tayin İmkânsezder Habeşistan da seferberliğe hazırlanıyor... e kararı burada hayretle karşılanmış tır. Ve Saray çevenlerinde şimdi Ha- beşistan için genel seferberlik ilân etmekten başka bir şey kalmadığı söylenmektedir. Bununla beraber İmparator heniz bir karar vermiş değildir. Diş Ba- kanlığının yetkeli adamları Habeşis- tanın artık yetkeli adamları büyük Britanya'dadır demektedirler: Harp halinde İtalyan limanları Roma, 21.A.A. — Harp çıktığı takdirde Napoli, Palermo, Messina ve Bari harp bölgesi ilân olunacak ve genel seferberlik halinde de burada o- turan halk uzaklaştırılacaktır. Seferberlik geri bırakıldı Roma, 21 (A.A:) — Romada bü- yük bir sükünet muhafaza ediliyor. Bugün için yapılması beklenilen ge- nel Faşist selerberliği bir - kaş gün sonraya bırakılmış gi- bi görünüyor. İtalya | hlküme- tinin Beşler okomitesi (Oönergeleri karşısındaki kararı İtalyanın kendisi» ne çizmiş olduğu siyasaya sadık kal- dığı ancak anlaşmarlığı kotarmağa çalışanların İyi niyetleri de takdir €- dildiği şekilde tefsir olunmaktadır. göstermemesine, bir de seçeceği za- mana bağl bir şey olurdu. Herhalde Mathilde için de artık usandırıcı ol- makta gecikmiyecek bir durumdan, alnın akt ile, kurtulmuş olurdu. Bir gün, uzun bir gezintiden son- , aşkın, üzüntünün perişan ettiği Julien, Mathilde'e: — Ben size taparcasıma gönül ve- reyim de siz beni hiç sevmiyesiniz! dedi. Bundan büyük bir budalalık et- mesine imkân yoktu denilebilir. Bu söz, mademoiselle de La Mole- un ona gönül İşlerinden bahsetmek. Je duyduğu zevki bir anda mahvedi- verdi. Julien'İn, aralarında gecen iş- lerden sonra, bu hikâyelere kızma. masına şağmağa başlamıştı: Julien o budalaca sözü söylerken Mathilde: “Belki artık beni sevmiyor, diyordu. Gururu, aşkını söndürmüş olacak. Böyle bir adam Caylus, Luz, Croise- nois gibi kimselerin kendisine tercih edildiğini görür de krüsmez mi? On- ların kendisinden kat kat üstün oldu ğunu söyleyip duruyor, belli ki içine işlemiş... Hayır, bir daha onun ayak- larıma kapandığını göremiyeceğim... Önceki günler Julien, üzüntünün | verdiği safiyetle Mathilde'e, o bay- ların parlak meziyetlerini, kendi de inanarak, öğer dururdu; hatta o me- ziyetleri gözünde büyüttüğü de olur- du.. Mademoiselle bunu farketmişti türlü anlıyamıyor, yordu. Jujien'in coşkun ruhu, se diğini sandığı bir önürdeşi öğmek- onun bahtiyarlığına bir cemile göstermiş olurdu. Onun ta yürekten gelen, fakat pek ama sebebini de budalaca olan o sözü, bir anda her şeyi değiştirdi: sevildiğinden şüphesi kalmıyan Matbilde onu hor görmeğe başladı. Julien o acemice sözü söylerken beraber geziniyorlardı; Mathilde o söz üzerine hemen ayrıldı, son bakı- şında müthiş bir hafifseme vardı. Sa- lona döndükteh sonra bütün akşam ona bir kere bile dönüp bakmadı. Ertesi gün bu hafifseme kızın bütün gönlünü kaplamıştı; sekiz gün Juli Şe, en canciğer dostu diye muâme- e kalmamıştı; onu görmek bile fenâsı- pa gidiyordu. Mathilde'in bu teessü- rli iğrenmek derecesine vardı; gözü Julien'e iliştikçe duyduğu hafifseme, tiksinme hissini hiç bir söz anlata- maz, Julien, sekiz günden beri Mathilde- in kalbinde olanlardan bir şey anla- #mamıştı ama bu hafifsemeyi farketti. Akıllı gösterip onun karşısına mümkün olduğu kadar az çıktı ve o- na hiç bakma: Fakat kendisini böylece sevgilisini görmekten mahrüm etmek, onu öl- düresiye o kederlendiriyordu. Bed- etmesine sebeb olan histen izer | balıtlığının bir kat daha arttığını du- yar gibi oldu. “Bir insan kalbinin cesareti bundan öteye varamaz, di- yordu. Ömrünü, konağın ta üst ka- tında küçük bir pencerede geçirme- ğe başladı; pancuru sımsikr kapa- mıştı, kendisi gözükmüyor, fakat mademoiselle de La Molc bahçeye Şıkacak olursa, onu uzaktan olsun görebiliyordu. Onun, akşam yemeğinden sonra yanına M. de Caylus'ü, M. de Luz'ü veya vaktile bir parça sevmiş oldü- ğunu itiraf ettiği başka birini alıp gezdiğini görünce ne hallere giri- yordu! Julien, kederin bu' kadar şiddetli- sini havsalasına rduz kendini tutamayı oluyordu; mürailiğin Saltanat sürdüğü bu dayanıklı ruh artık perişan ie Mademoiselle de La Mole'u düşün- mekten başka bir şey ona zihin yor- mağa değmez, boş bir şey gibi gözü- küyordu; en basit mektupları bile doğ ru ist yazamaz olmuştu. Marguris: — Siz deli mi oluyorsunuz? dedi, Asıl bali anlaşılacak diye korkup titriyen: Julien hastalıktan bahsetti ve sözlerine inandırdı. Çok şükür ki Marki, akşam yemeğinde onun yakın- da yola çıkacağı sözünü açıp şaka et- Arkası var) TAÇ