Nizamettin NAZIF Şimdi Boğayef Nümune Ordusundan Arta Kalan- larla Saltıkofu Yakalamak, Tepelemek Istiyordu Yerde binden fazla ölü ve yatak Vardı, Bölükelerini toplayan elebaşılar tekmil raporlarını verdikleri zaman Böoğayef iki yüz arkadaşının eksildiği Bi öğrendi. Başıboş atlar sağa sola dağılmışlar, kaçışıyorlardı. Aaah... Bunlardan bir Şoğu kimbilir hangi kurt sürülerinin evlyalı sivri dişleri arasında parçala- Bacaklardı. Sarı bıyıklarını bararak Boğayef kanlanan ovaya içli içli göz daldırdı. Kopmuş kollar, gövdelerinden yar: ay Fılmış kafalar arasında son soluklarını alan ağır yaralılara acıyarak baktı. Pakat artık elden ne gelebilirdi? Hiç,. Olan olmuştu. Yanında duran elebaşılardan biri: — Reis! « dedi - bunları gömmeli- İz. , Boğayef hayretle sordu: / yayı, akat içlerinde henüz 'ölmeyen- var, — Olsun. Biz şimdi çekilip gidece- Biz. Bunlar burada kurtlara yem mi olsunlar. Efer diri diri gömülmelerini İstemiyorsanız ölmeyenleri de öldürü ire. biter gider. — Yanlış düşünüyorsun. Yaralı bir düşman artık düşmanlıktan çık- Muş sayılır. Bana kalırsa yapılacak iş hafif yaralı olanlarla esirleri beraberi mize almaktır. Ağır yaralıları onlara taşıtıp ya bir köyde, ya bir Obada bepsini kendi hallerine bırakıveririz. — Lâkin bunlar iyileşir iyileşmez, Yine bize karşı gönderilecek değiller idir? — Olsun | O zaman ine ağızları dim payını vermek güç mü? ,, “Elebaşı daha ilerisine gidemedi. Az sonra esirlere ağır yaralıları taşı- tarak yola düzülmüş bulunuyorlardı. Boğayef'in çeteyi ters yüz ettirip gel diği istikamete döndüğünü gören bir yo elebaşı atını sürerek ona yak- İşt: — Acaba maksadım ne? — Anlayamadın m? — Anlar gibi oluyorum amma... Z Korkupassamasan. — Hayır reis. — Öyle ise bu telâşım sebebi ne? — Henüz bunun zamanı gelmedi. | fini sanıyorum. — Azlık muyız? — Evet... — Sep hesap bilmiyorsun dostum. Şimdi ben Saltıkofu ve nümune ordu Sunu bire kadar doğrayabilecek bir va ziyetteyim. 077 Hem atlarmı koşturuyorlar, hem tonuşuyorlardı. Boğayef hayvanını yasıya mahmurlayarak devam et — Saltikof'un yanında yalnız Zu- bayef'in yayaları kalmıştır. Birinci atİr alayı biz değil miyiz? İkinci Mahvolmuş bulunuyor. O ötedenberi | ikinciyi bize üstün tutardı. Sebebi ma lâm. Biz. Kazanlılara olsun,Çivaslara ©lsün pek kıyasıya saldırmayız. O bu Mu korkaklığımıza verir dururdu. Şimdi o şöyle düşünür: “Eğer ikinci #lay Boğayefe yetiştiyse birinci alay Mmahvolmuştur.,. ve tabii kendisini em hiyette hissettiği için kafayı tütsele- Miş ve hattâ sızmıştır bile, — Olsun reis, Fakat biz akşamdan €vvel oraya varamayız ki... — Ne demek istiyorsun? — Yani biz gidinceye kadar uyan- #muş ve ayılmış bulunur demek istiyo- Tum. — Sersem... Ayılıt ayılmaz tekrar Marhoş olmayacağını nereden kestiri- Yorsun? Bu cevabı Boğaye! öyle güldürücü sesle söylemişti ki elebaşı ağız do Yüsu bir kahkaha savutmaktan kendi- Nİ alamadı. Ve artık başka bir şey sor madı, elemen ne İki üç saatlik devamlı bir yolculuk sonra çete bir orman ortasında se kiz on evli küçük bir köye ulaşmış bulunuyordu. Boğayef yaralıları ve esirleri bura- da bıraktı. Ve elebaşılarla berâber bir Odaya kapanarak Saltrkofa yapılacak baskının plânlarını en ince teferrüat- Da kadar onlarla kararlaştırdı Bu sırada çete atlarmı ver. #Mekle uğraşmıstı. Boğavef köylüden sını vererek birkaç domuz ve bir İki sığır satın aldı. Alayın ahçıları bunlara biraz lahna, havuç, turup ve fasulye karıştırarak kazanlara doldur dular, Elebaşılar cetenin dört saat İs- Mirahat edeceğini bildirdiler, Boğayef'in Saltikofu çok iyi tani- Öğr anlaşılıyordu. Kasım Hanımın a- “amı kadar çengilerden ve kâküllü de ılardan hoşlanan Rus Cenerali | Ax sonra bardak bardak şarap yuvar» | eğ Kremlin meydanındaki mahvolan gince Kasım Hanıma ve Boğayefe hat tâ bizzat kendisini dünyaya getiren anasma lüzumlu, lüzumsuz söve saya ikinci süvari alayı için Vasili Bıla- şini kilisesinde âyin yapılmıştı. halılar üzerine uzanmış ve sızıp kal- muşta, Arkası var) “Bulmacamız | SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN AŞAĞI 1 — Namizaç (9). Hüküm (5). 2 Yüz yi (4). Leben (3). 3—Bir hece (2). Damen (4). 4 — Şömendüfer (4). Hal rabrtası (3). $ — Komşu bir “bükümet (4). 6 — Şart edatı (2), Balkan (5). 7 Bir maden (6). Bir hece (2). 8 — Beygir (2). Meyan (3).Getişlik (2). 9 Sirt (4). ğ 10 Çok değil 2). Asyudu bir memleket (3). Beyaz (2). 11 Ağırlamak (5). Yama (2). Dünkü bulmacamızın hal SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN AŞAĞI 1 —Rize (4). Rakı (4). 2 Fener (5). 3 —Re (2). Er (3). Asa (3). 4—İnek (4). Yenem (6) —Zor (3). Kanarya (7) —Er (2). Yan (3). Sar (3). 7—Kan (0). 8—Re (2). Nasır (5). Ki (2). 9 — Ağrı (4). 10 — Sıyrık (6). Si (2). 11 — Ana (3). İlik (4). Ankara Nümune hastanesi için mütehassıslar getiriliyor Merkez Hıfzıssıhha © Enstitüsü ile Ankara Nümune Hastanesi için getir- tilecek ecnebi mütehassısları seçmek üzere Almanyaya giden Sağlık ve Soysal Yardım Bakanlığı Hıfzıssıhha Genel Direktörü Doktor Asım Arar, dün sabahki ekypresle Istanbula gek miştir. Doktor Asım Arar, Berlinde yap- tığı tetkikler sonunda 8 profesörle anlaşmıştır. o Profesörler, birinciteş- rin başmda Ankaraya gideceklerdir. Genel Direktör, birkaç gün Istanbulda tiş edecektir. ——— Açıkta kalan öğretmenler Yabancı ve azlık okullarından bir kımın bütçe darlığı yüzünden ka pandıklarını yazmıştık. Bu okullar dan açıkta kalan öğretmenlerin du- rumları incelenmektedir. Kültür İ idaresi bu incelemeden sönra öğret- menliğe ehliyeti olduğu anlaşılan - lar peyderpey açıklara tayin edile - ceklerdir. Durumları öğretmenliğe elverişli olmıyanlar da açıkta kala - caklardır. Önümüzdeki ders yılı için yaban- yer vardır. Bu açıkları öğretmen okulu mezunları tayin edilecektir Bundan sonra yabancı, azlık okulla rına yalnız öğretmen okulu mezun - ları tayin edilecektir. Evvelce tayin edilmiş olan öğretmenlere ilişilmi- ğa başlamış ve birkaç saat ge yecektir. kalacak ve sağlık mücsseselerini tef- | cı ve azlık okullarda 15 kadar açık | POLiS Beykozda altı saat Süren yangın! gbee- ixsP.ydştbdadbi(Rvrrrhr Evvelki gün, Beykozda Kaymak donduran mevkli ile Akbaba köyü arasında bif yangın çıkmış, &teş an- cak 6 saatte söndürülebilmiştir. Yan gmda 300 dönüm kadar yer yanmış, bazı kimselere ait meyvalıklar da tutuşmuştur. Beykoz Jandarma komutanlığı yangın üzerinde tahkikat yapmak - sarayda Kâdâp Meme: çırak Mehmet, dün birdenbire yere düşerek kıvranmaya başlamış, ya - pılan muayenede yediği yemekten zehirlendiği anlaşılmıştır. Tahkikat sürmektedir. © Dün saat 16,30 da Kanlıcada ilk okul hademesi Haydar, 14 yaşında - ki kızı Dürüye ile denize girmiş, fa- kat çocuk cereyana kapılarak bo - ğulmüştur. Ceset, bakkal Hakkı te- rafından çıkarılmış ve tahkikata baş lanmıştır. © Dün vatman Alinin idaresinde - ki 30 numaralı tramvay Suadiye yo- lunda Alimedin yumurta ve tavuk yüklü beygirine çarparak hayvani giğnemiş ve öldürmüştür. Vatman yakalanmış, tahkikata baş lanmıştır. © Dün akşam saat 18 buçukta Ka- raköyde tramvay durak yerinde 1044 numaralı vatmanın idare ett Zi tramvay 2100 numaralı otomobi - lin sağ tarafıma çarpmış ve çamur” luğunu kırmıştır. Polis, hadise üzerinde yapmaktadır , Sigara kâğıdı kaçak- çıları mahküm Oldular Küçlikpazarda 500 defter sigara kâğıdı ve 10 kilo kopye kâğıdı ile İ yakalanan Arif, Hasan, Ahmet, Ri“ fat ve Dilberin duruşmaları düm 9 uncu ihtisas mahkemesinde biti rilmiştir. Suç sabit görüldüğünden Rifat 8 ay, Ahmet, Arif, Hasan & tışar ay hapse ve 217 bin küsur li“ ra para cezaşıma mahküm olmuşlar- dır. Dilber berast etmiştir. — Beyoğlunda Kadastro pos- taları çalışmaya başladı Beyoğlu mıntakasında kadastro, postaları ve fen heyetleri iki koldan kadastro yazımlarına başlamışlardır. Yazımı köllar yapacak, emlâk sahip- lerine ve ilgililere tapu | senetlerile diğer vesikaların vaktile gösterilerek malümat verilmesi için birer beyan- name dağıtılacaktır. Postaların yerinde iş görebilmele- tini temin edebilmek için Beyoğlu cihetinde Aynalıçarşıda bir bina tu- tulmuştur. Çalışan iki postadan biri Galatasaraydan tramvay caddesini ta kip ederek Tünel başına ve diğer pos ta da Tünel başımdan Galatasaraya kadar sağ ve sol tarafları yazmak süretile işlerine devam © etmektedir. ler, tahkikat dükkânrnda çalışan 25 yaşlarında | | FAYDALI BiLGiLER BUGÜNKÜ PROGRAM İstanbul 1230 Hafif musiki ve Çolâk). 18,30 Dans musikisi (olâk). 19,30 ocuk saat. o Hikâyeler, Mesut Cemil 20.— Konleranı, Zifsat Bakanlığı pami- ma, Verem sütten insana masıl geçer? Apturahman Yüksel tarafından. 20,30 Radyo caz ve tango, orkestraları. 2135 Son haberler. 21.50 Balkır, Türk- çe söslü eserler. San piyano refakatile. 22.10 Mehtelif plâklar. Bükreş 12: Koro konseri. 12.30: Sözler. 1235: Radyo orkestrası. 1345: Spor. 1355: Plâk. 1415: Durumlar. 17: 18: Diniko orktentrası. 19: Duyu 15.15: Korse rin süreği 20: Sözler. 20.20: 2: Sözler. 21.20: Opetet müziği. 21.55: Spor. 22: Konserin süreği. 23: Duyumlar, 23.1$ plik, 24: Romen müziği , Budapeşte 19.30: Çingene müziği, 20.30: Sözler. 21: Operet parçaları. 2250: Duyumlar. Spor haberleri. 23: Çingene müziği. 24.10: Caz müziği, dans musikisi Moskova 18. Konser. 19.15: Plâk. 19.30: Dans müzi 20: Al 23.03: İngilizce, 2405; Almanca, Münih 20.40: Spor duyumları 21: Müzikli yo piyesi, 23: Duyumlar, 23.15: Sözle 23.30: Dans müziği, Hamburg 20: Hafif müzik. 20.35: Spor. 21: Ulu #al yayım. 25: Duyumlar, 23.15: Münih ten röle, 23.30: Dans müziği, Br 2040: Aktiialite. 21 Dı Bugün limanıza gelecek vapurlar: Sant Tayyar İmrozdan 16,1$ Kocaeli İzmitten . Bugün limanımızdan gidecek vapurlar: Saat Ayten İzmite Asya Mudanyaya Konya Mersine Vatan Karadenize SİNEMALAR TİYATROLAR © Tepebaşı Belediye bahçesinde her hafta Cuma, Cumartesi, Pazar ak- şamları saat Oda Şehir Tiyatrosu Artistlerinden Hazım tarafından “Karagöz” oynatılacaktır. © İpek: Kaz kadın olunca . Fırtmadan sonra. *» Ya Yaşamak istiyoruz. Yen fahi- ve miyim? © Aliozar : Ayşel — Sarlok Holms. 9 Asri» Ekmekçi Kadın — Petrol Mu- barebesi, © Melek: Gönül acmı © Şık; Aşka kim inanm ve 20 bin sene- ik kürek mahkeümları. 9 Sümer: Senin gibi bir kadın — Çılgın uçuş * Üsküdar Hâler Şahane Vals. © Alkazar : Bataklı damın kor 9 Mim» Çüçm kan — İntikam. * DAVETLER BAŞ PEHLİVAN GÜREŞLERİ Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Mer. kesi tarafından tertip edilmekte olan Tür kiye Baş Pehilvanını seçme güreşleri 1 kinci Teşrinde Ankarsda yeni stadyom da yapılacaktır. Baş pehlivanlığı kazana 04 500 lira hediye ile bir de madalya ve rilecektir. Bütün Türkiye pehlivanları bu güreye çağrdıdır. KADIKÖY HALKINA ! Birinci Teşrin başında Fransızca, Al- müinca, İngilizce, İtalyanca kursları açı caktır. Devam etmek İsteyenlerin ikişer fotoğraf getirerek kayıtlarını yaptırmala- © bildirilir, . MÜRACAAT YERLERİ Deniz Yolları #centesi Telefon Akay (Kadıköy. iskelesi baş me 42362 dağ) 43732 Şirketi Hayriye. Tel 44703 Vapurculuk Şirketi merkez acen- tesi Telefon Sark Demrivolları müracaat ka- lesi. Sirkeci Telefon Devlet Demiryolları müracent kalemi Haydarpaşa o Telelon 22925 HASTANE TELEFONLARI Çerrahpasa hastanesi Cerrahpasa — 21608 Gureba Hastanesi, Şehremini Yeni. bahce, Haseki kadılar hastanesi Ak- saray Haseki cad. 32 Emraz akliye ve asabiye has tanesi, Bakırköy Reşmdiye kışlası Beyoğlu Zükür hastanesi Firuzağı Gülhane hastanesi. Gülhane Haydarpasa Nümüne hastanesi Zeynep Kâmil hastanesi Üskü- dar Nüh kuyusu, Gün Doğumu caddesi Kudur hastanesi Çapa Etfal hastanesi, Şişli . ÇABUK SIHHİ YARDIM TEŞKİLÂTI Bu numaradan imdat otomobili istenir. 23017 44998 Imanca yayım, 2255: Röle | Seviştiklerinin ikinci senesiydi. | Haydar bir ay sonra dönmek üzere | İ İzmite gitti. Mevsim sonbahar. Ne- zihe Sultanahmetteki evde yalnız kalmca hava almak için büyük par- ka kadar iniyordu. Sonbaharda yük- sek ağaçlar gölgeleri bir dul ka- din gibi munistirler. Nezihe ilk günlerde bir sırada yalnız oturuyor, şemsiyesinin ucu ile kumları karıştırıyordu. Sonrala- rı yanında bir genç peyda oldu. İn- ce, uzun, marazi bakışlı bir gençti. Neziheye hitap etmenin kolayını buldu ve ikinci görüşüşünde hisle- rini bir teneke su gibi boşaltarak söyledi. Nezihe bu çocuktan kaçamamıştı. Parkın havası tatlı ve hezindi. Bu çocuk ona yalvardı ve Beyoğlunda- ki tenha odasına götürmek üzere ondan bir randevu kopardı. İsmini bile bilmediği, sormadığı, İ öğrenmek istemediği bu gençle Be- yoğlunun tenha bir (odasında yal nız kaldığı zaman, Nezihe, kendi kendine “Mümkün mü? Mümkün mü?,, diyordu. Utancından kıpkırmızı olmuşti Fakat gencin gözleri nekadar gü- zeldil O garip, tatlı, feci ihanet günü- nün gecesi, Nezihe, İzmitteki koca- sma şu satırları yâzıyordu: “Sevgili Haydar, Haydarım, u- zaktan, yakından, seni daima sevi- yorum. Sevgili Haydarım, seviyo” rum seni, bunu söyliyebilirim: Seni seviyorum. Oh senin varlığın be- | nim için mavi gökyüzünün en temiz köşesidir. Sana bu satırları yazar» kes Hâyalin bir ari gözlerimin önün- «den gitmiyor” Çılgmım, aşk, hüm ma, ihtiras delisiyim, yanıyorum, Arasta sokağındaki Hafriyat Sultanahmette Arasta sokağında dört aydanberi süren hafriyat bu se- ne içir durdurulmuştur. Kazım esna- sında bulunan iki büyük değerli mo- zayiğin muhafazası iç fesör Bakster, bu korunması için gereken işler üzerinde galışmaktadır. Birinci mozayik, kazım yerini ikiye ayıran Arasta kemerlerinin Sultanah- met camii tarafındaki kısımda bulun» muştur. Mozayik meydana çıkarıl - mış olmakla beraber gelecek sene si recek olan kazım işlerle o civard; eski Bizans sarayına ait daha birçok izerlerin bulunabileceği umudu kuv- vevlidir. Profesör Bakster, bu moza- yikin bilhassa Arasta sokağı imtida- İ dna doğru daha zençin parçalarının çıkarılabileceğini temin etmektedir. İkinci mozayik, önce bulunandan daha büyük, daha kıymetlidir, Fakat onun kadar sağlam değüdir. Profe- sör, her iki mozayiğin de bir buçuk asırlık bir tarihe sahip olduğunu tah- min etmektedir. Bu yüksek deği ki mozayik üzerinde son yapılan in« celemeler sırasında ve saray temelle- rinin bulunduğu tarafta mustatil şek» linde ve mözayik seviyesinden bir parça aşağıda bir çöküntü görülmüş» Bu kısım üzerinde profesörün yantığı derin tetkikler, yeraltmda mahzen gibi mahfuz bir yerin mev- cut olduğu sonucunu vermiş ve hatta kazım seviyesine doğru çıkan yerde kalın boru bulunmuştur. Bu kalın bo- ru karşısında bulunan ve aşağıya doğ- ru inen bir oyuk; aşağıdaki mahallin gayet sağlam bir mahzen olduğunu açıklamıştır. Profesör, bu mahzenin imparatorlara ait ve belki para saklı. yabilmek için yapılmış bir yer oldu. ğunu tahmin etmekle beraber belki bazı hususi maksatlar için de yapıl. mış olabileceğini ummaktadır. Bu kıymetli ikinci mozayiğin ahır. lara doğru olan tarafında da incele « meler yapılmıştır. Bu tetkiklerden anlasılrığına #öre, besinci vüz vıla belki daha eski zamanlara ait üç kili- senin bulunduğu tahakkuk etmiştir. Bu kilis-ler o Sen de Metr, Sen Pol ve Sen Piyer kiliseleridir. Bunlar, üzerlerinde yapılan tetkiklere göre, şok büyük değildir. Herbiri ancak, bir, iki kişinin ibadet edebileceği bir büyüklüktedir ve umulduğunu göre, sarayın müştemilâtından - olup impa- ratorla eşi için yapılmış özel ibadet- hanelerdir. Bunlardan başka, kilise- lere alt büyük üç te sarnıç bulunmuş» tur. Fakat hafriyat paydos edildiği 9 hkayel Bu Da Bir Aşk —— Yazan : MI- FA. - senin için yanıyorum. Resmin kar- şımda. Her dakika ona bakıyorum. Ah, Haydar, sen kalbimin içinde senin için taşıdığım aşkın ve-fcda- kârlığm bu kuvvetini asla anlamı- yacaksın. Sand tapınıyorum,. seni kıskanıyorum. Bana niçin'mektup yazmıyorsun? “Ah, şayet sen beni sevmez olur- san, başka bir kadın seversen, ben ne kendime hâkim olacağım, hudut- suz bir fedakârlekla sana bağlı ka- lacağım, astırap. çekersen seni te- selli edeceğim. Hasta olursak sana bakacağım, bir tehlikeye uğrarsan hayatımın, sıhhatimin pahasına 8€- ni kurtarmıya koşacağım... Nezihe durdu. Masanm üstünde kocasmın çakısını aldı, aştı, bileği- ne yaklaştırdı, derisini çizdi, bir damla kan akıttı, yeni uçlu başka bir kalem aldı, kana batırdı: “Bak sana kanımla yazıyorum... Sonra kalemini etinin içine soka» yice kanına buladıktan sonr» m etti: mak isterdim... Sonra bileğini mektup kâğıdının altına tuttu, kanının. damla damla oraya akmasını seyretti. İki gün sonra gene öteki gence verdiği randevuya gitmişti, Kendi kendine: “Ben ne garip mahlükum. İçimde kaç insan ruhu var?,, #iiye düşünüyordu. O gençle üç hafta, sık sık buluş tu, Ay sonunda Haydar gelmişti. Nezihe, kocasının gözlerinin içi- ne bakarak: — Yemin et! diyordu, gözlerin hiçbir yabancı kadına doğru kayma- di yal Yüksek tahsil talebesi için Yurt yapılıyor Yüksek tahsil kooperatifi, şebri- mizde yüksek tahsil yapmakta olan Anadoludan gelmiş gençleri bir ara- da toplamâk için bir pansiyon açma- ğa karar vermiştir. Kooperatif, yüksek tahsil talebesi ne gayet ucuz fiatla yemek de te- min edecektir. Yatma ve yemek için talebeden az bir ücret almacaktır. ılk okullara talebe yazımı İlk okullara talebe yazımı sürü yor. Yarından sonraki sali günü ya- zwm işi bitecektir. Bu yrl ilk okul - lara müracaat, geçen yıllardan pek çoktur. Bunların hepsi de 928 do - Zumludur. Önümüzdeki çarşamba günü ilk okul müfettişleri kültür direktörlüğünde bir toplantı ya - pacaklardır. Bu toplantıda on gün İçinde okullara kaydedilen tal nin genel topluluğu Üzerinde görüş- meler olacak ve okullara ilâve ede - cek şübe adedile yeniden açılacak ilk okul miktarı tesbit edilip Kültür Bakanlığına bildirilecektir. Eğer 928 doğumlular yerleştirildikten sonra okullarda yer kalırsa 920 &o- gumlular da bu yıl kabul edilecek- lerdir. 929 doğumluların okullara yazılmak için kültür idaresine müra- Gaatı ber gün biraz daha artmak- dadır. ialyaya ihracalımız artıyor Son bir ay içerisinde Istanbuldan yapılan ihracat miktarı, geçen ay - lardan bir misli fazla bir yeküna varmıştır. Bu artış, Italyanın mem- leketimizden fazla miktarda hubu - bst ve yiyecek almasından ileti gel mektedir, Istanbul limanın 500 - 700 bin lira arasındaki aylık ihra- catı bu yüzden 1,5. milyon “lirayı bulmuştur e için bunlar üzerinde yapılacak tetkik» İer gelecek seneki kazım zamanına bırakılmıştır. Sarnıçların üçünün de kiliselere git olduğu tahminleri çok kuvvetlidi İlkinel mozayiğin Arasta sokağı is- tikametindeki yanında hafriyat srra- larında meydana çıkarılan ve tarihçi- İere göre altınlarla ve prezelerle süs» lü olduğu ileri sürülen büyük Bizans sarayının temelleri etrafında daha bir gok kıymetli eserlere tesadüf oluna- cağı muhakkak görülmektedir. Son günlerde bu temeller civarında iki kuyu bulunmuştur. O Profesör Bakster, kuyular üzerindeki incele - melerini sürdürmektedir. yalar da sasaya ait diğer kısımlara gidilebi- lecek bazı kanallar bulunduğu ihti « mallerini kuvvetlendirmektedir.