GS — 5.9.553 iLBAYLIK iŞLERİ İstanbul ilbaylğı Barem Cetveli Değiştirildi XOzel Rak aytarımız bildiriyor | Ankara, 7 Bakanlar Heyeti, İstanbul ilbaylığı Barem cetvelinde yapıla- değişiklik hakkımdaki kararnameyi kabul etmiştir. Barem ununun tatbikma başlanmasından sonra, İstanbulda hususi re ile belediyelerin birleştirilmesi üzerine, mevcut kadro ile işleri başarmak imkânı görülemediğinden, yeniden bazı me- Muriyetlerin ilgası ve bir kısım memurların maaşlarına zam yâ- ası zarureti hâsıl olmuş ve bu sebepten İstanbul vilâyeti Ba- *em cetvelinde değişiklik yapılmıştır. Vefiyat ve istatistik memurunun maaşı 22 liraya, 4 kâtibin de İaaşr 20 liraya çıkarılmıştır. Beşiktaş kazasının kadrosu dar ol- Kuğundan bu kadroya 35 liralık bir tabiplik ilâve edilmiştir. Ha- Beki hastanesi kadrosuna 55 liralık bir operatörlük, 14 liralık iki emşirelik ilâve edilmiş, 3 eczacının maaşları 25 liraya çıkarıl- Miştır. Gureba hastanesinde baş eczacının maaşı 45 liraya, 3 e€- cının maaşları da 25 liraya çıkarılmıştır. Beyoğlu hastanesi e ve hesap memurunun maaşı 20 lira yapılmıştır. Zeynep Kâmil doğumevi kadrosuna yeniden iki ebelik konulmuş, Em- Bazı ir, zühreviye hastanesinde bir eczâcı maaşı 30 liraya çıkarılmış Merkez fen heyetinde bir makine ve elektrik mühendisinin Maaşı 55 liraya, temizlik işleri direktörünün maaşı 55 liray, te- 16 lira maaşlı bir memurun maaşı da 20 liraya çıkarılmıştır, par ıç işlerinde 17,5 lira maaşlı beş memurun maaşı 20 şer lira- $tatistik ve neşriyat şubesi kadrosuna 25 liralık bir fiş ve tet- ik memurluğu ilâve edilmiş, düşkünler evi direktörü maaşı 70 aya ve bir eczadınm maaşı da 35 liraya çıkarılmıştır. Üzümü Koruyacak Kurum "Ankara, 7 (A.A.) — Duyduğumuza göre üzüm fiyatlarının Üurluğunu (istikrarını) sağlamak ve normal fiyatı saptamak Ama Hakkı le Türkiye Tarım ve İş Bakanlarınca yapılan kurul direk üne Ekonomi Bakanlığı tecim genel direktörü İsmail Veral atanmıştır. Hükümetin daimi kontrolü altında bu- Wâcak olan bu kurul yakında çalışmaya başlayacaktır, Düşen Holandalı Pilot 'Ankra, 7 (Özel aytarımız bildiriyor) — Şehrimizdeki tecrübe için da tayyaresile kazaya uğrayarak ölen Holandak pilot Pazartesi günü Tayyare Kurumu tarafından mersin yapıla- Saktır. Ölen pilotun cesedi Holandadanenin--* Bi İtel, bir yabancı muharririn, afında haa Ermenilerin Türkler tarafın. Zülme uğradığı propagandasını Şânlandırmiak istiyen uydurma, saç- A ve baştanbaşa garez ve kinile lu bir eser yazdığı malümdur ve Güzetelerimiz tarafından da bü eser caddit vesilelerle takdih olun - ur. İşte, Cumhuriyet arkadaşı » bir haftadanberi, bü eserin Metr gidin - Mayer adlı Amerikan İm kumpanyası tarafından sine « ya alındığından tutturarak ve hâ- Se etrafında gazeteciliğin bütün tlerini kullanarak ortaya bir le, büyük bir mesele çıkarmak Mezusundadır. Arkadaşımız, evvelâ, usadağında kırk gün” isimli ki- in “filme çevrildiğini sanarak o lda meşriyata başlamış, sonra, ese- filmi daha alınmadığı resmi a“ söylenince bu sefer neşriya ki Yalınmıyacağı ne malâm?,, tar- ty bir tevil ile, fskat şiddetine Açel gelmeden başka bir istikame- #aptırmıştır. ) Meselenin hakikatine gelelim: | Bundan üçay evvel filhakika #tr-Boldwin-Mayer şirketi “Mu- Mdağmda kırk gün” isimli senaryo İk, Satınalarak filmini çevireceğini keğ,etmiş bulunuyordu. Fekat o şir- buradaki Müşterisi olan Ipek. $i Kardeşler bu ilân görür görmez hepen Âpnerika sefarethanesi ata- iş rsiyaline müracaat etmişler Tiç retle Türkiye aleyhinde o- bir kitabın filme al! hap vrabileceği baklı ve mi, ieessür Üzerine dikkati celbet - lerdir. Ipekçi kardeşlerin bu mü ka, ati üzerine Amerika sefareti hü- işümete vaziyeti bildirmiş ve üç gün Meyil İpekci kardeşleri çağırarak A- #ka Hariciye nazın Mösyi Wİİ” tin imzesile gelen cevabı gös- rig. » Bu cevapta, Amerika Ha- Mep) Nazırı, “Vaşingtondaki Türk gifirinin müsaade ve muvafakati Keğimiidıkça ba filmin çevrikmiye - Vu Rİ. kati Jisanla beyan ediyor - © Amerika hükümetinin idare sis- Bin pp Böre herhangi bir kumpanya İkale hjikümetin. müdahalesine &,, .9 tasavvur edilemiyeceği hal Mi,Tİ Amerikalıların o memleket "Musa kırk gün” adlı ve Genel sa- | Yanı Karşı besledikleri dostça biss N bir delili olmak üzere, Met » Kadeh Suda Fırtına! TBaş tarafı 1 incide) Musadağı filminin çevrilmiyeceğini bildiren Amerika Dış işleri Bakanı HULL Goldiwin-Mayer de filmi çevirmek- ten © vazgeçmiş bulunuyordu. Bu dostluk hareketi alkışlanmığa - de- ğer bir hareket ve esasen kitabın fiL me çekilmesi tamamen bertaraf ol- duğuma göre hâdise kapanmış sayıl. mak lâzım gelirken Cumhuriyet ar- kadaşım:z bir kadeh suda patlattığı fırtınayı yine dindirmek istemedi. Bunun üzerine, haber alıyoruz ki, Amerika sefareti tekrar hükümete müracaat ediyor ve tekrar soruyor: "Film çevrilecek mi?,, Ve dün Amerika ticaret nazırın « dan da cevap geliyor: "Hayır! Türe sefirinin müsaadesi olmadıkça bu #ilm Amerikada çevrikniyecektir,, Demek meselenin artık fazla istis- mara ve gürültüye tahammülü kalma» Buştır. Bizim yapacağımız lüzumsuz gürültü koparmak değil, - hakikaten gok rerilâne yazılmıs olan o alcak- ça propaganda eserini çeyiztmediği için Amerika hükümetinin göster « diği dostluğa teşekktir etmekten iba rettir. Bundan fazlası, bir film ti 4 caretinden daha kötü bir gazete ti4 careti olur ki, arkadaşımızın ba gi“ bi küçük hesapların çok fevkinde olduğu da şüphesizdir, " ZAN AA LA ilkmektep Kadroları TÖzel bildiriyor) Ankre" ? Kültür o Bakanlığı, İlkmektep- kadrolarının hazırlığına devam etmek tedir. Bakanlık vekâlet emrinde bulu nup ta İstihdam cevazı kararı alan ve ya açıkta bulunan bütün memurları Eyldl nihayetine kadar tayin etmeğe karar vermiştir. Gerek mektep kadroların tarzi « minde, gerek açıktaki memurların ta- yininde bilhassa şark illerine ehemmi yet verilecektir. aytarımız Bazı yuritaşlar hakkında bir karar Ankara, 7 (Özel aytarımız bildiri. yor) — Pasaport almış olup ta fakir olduklarından dolayı masrafları iane tertibinden verilerek - memleketimize iade edilen yurddaşlardan tabiiyet il. mühaberi aranmaması kararlaşmıştır. Gümrüklerdeki sahipsiz eşya Ankara, 7 (Özel aytarımız bildiri » yor) — Gümrükler Genel Direktörlü. fü gümrüklerdeki sahipsiz eşyanm çabuk satışını temin maksadile satıla çak eşyanın arttırma ve eksiltme kâ- Bunu hükümlerine tâbi tutulmadan satılması için yeni bir talimat hazır. Jamaktadır, Fabrika ve matbaaların asgari vergi nisbetleri Ankara, 7 (Özel aytarımız bildiri. yor) — Fabrika ve matbaalar tâbi olacakları asgari vergi nisbetleri hak- kında Ekonomi ve Finans Bakanlıkla rınca hazırlanan cetveller Bakanlar Kurulunca gözden geçirilmek üzere Başbakanlığa verilmiştir. Atatürk Yugoslav Kralını kutluladı TAA — Yuğoslayya eme imei eisicüümhur Ata- türk tarafından çekilen telgraf ile buna Rejan Prens Paul (tarafından verilen cevap aşağıdadır : © Doğumlarının yıldönümü müna- sebetile Majestelerine en hararetli tebriklerimi bildirir, gerek şahsi saa- detleri ve gerek âsil ve dost Yugos- lav ulusunun zefahı hakkındaki sa“ mimi temennilerimin kabulünü rica ederim. Kamâl ATATÜRK Ankara, 7. A.A. — Krala doğumu- nun yıldönümü münasebetile yolla- dığınız tebriklerinize samimi surette teşekkür eder ve Ekselansınızın şahsi saadetleri ile Türkiyenin refahı hak- kmdaki en iyi. temennilerimi suna nm PAUL Saylavlar Kayseriye çağırılıyor Ankara, 7 .A. A. — Ekonomi Ba- kanlığından ; 16 eylül pazartesi günü yeni kuru- lan Kayseri pamuklu mensucat fab- rikasının açılma töreni yapılacaktır. Buraya bütün sayın saylavlar da- vetlidir .Bu törene onur. vermeleri bilhassa rica olunur, Ancak Kamutayın tatil olması mü- nasebetiyle adresleri bilinmediğin- den ayrı ayrı çağrı gönderilmemiş- tir. Törende / hazır bulunmak istiyen sayın saylavların nereden iltikak e deceklerini behemehal 10 eylül sal akşamına kadar Ankarada Sümer Bank Genel Direktörlüğüne bildir- meleri rica olunur. İnhisarlar üzüm almıya başladı Ankara, 7. A.A. — Aldığımız ha- bere göre, İnhisarlar. idaresinin“İz- mir piyasasında Üzüm satın almaya başlaması piyasada çok iyi tesir yap- mış ve fiyatlar derhal yükselmiştir. Kaçakcılar Ankara, 7. A.A. — Geçen iki haf- ta içinde gümrük muhafaza örgütü biri ölü yetmiş dört kaçakçı, 1969 | kilo gümrük kaçağı, 466 kilo İnhisar kaçağı, dört tüfek, bir tabanca, 15736 muhtelif hükümetlere aid dö- viz, 36 kaçakçı hayvanı ele geçirmiş tir. KRONIK Hava Tehlikesi Devlet kapısmdan ayirk alan her- kesin kazancından yüzde ikisini, ha- vadan gelebilecek tehlikeye karşı koy- mâk üzere, vermeği taahhüt etmesi bütün halkın gözünü bir kat daha aç- tı. Aylıkçı olmıyanlardan da birçok- larının hava tehlikesini tanıyan Üye- ler sırasına girmek için yazıldıklarını gâzeteler hemen hergün haber veris yorlar. Bu işe nekadar ehemmiyet verilse ve bir savaş çıktığı vakit başımıza ge- İebilecek felâketlere meydan verme- mek için önceden nekadar tedbirler alınsa, doğrusu, fazla değildir. Hele havadan gelebilecek tehlikelerin ne- kadar kötü oldukları iyice bilinirse, bu tehlikeden kurtulmak için şimdi- den vereceği biraz parayı hiç kimse çok görmez. Büyük Savaş içinde biz — harp cephelerinin — gerisinde — havadan memleketin halkı üzerine gelebilecek tehlikelerden yalnız uçaklardan atılan bombaları öğrenmiştik. Oysa ki, yine uçaklardan atılabilecek zehirli gazle- rin yanında o bombalar pek hafif teh- like gibi kalırlar. O savaşın sonunda. Suriye cephe- sinde bulunuyorduk. Kızılay seyyar hastanesile birlikte, makledilemiyen yaralılarımıza ve hastalarımıza bak- mak Üzere, ordumuzla çekilmiyerek yerimizde kaldığımız vakit, bulundu- Zumuz yere ilk olarak giren düşman zabitlerinin ilk sözleri: — Biz size yürekten düşman deği- Wiz. Çünkü siz savaşta zehirli gazler kullanmadınız. Sizin bu medeni ha- reketinize karşı biz de size hiçbir va- kit zehirli gaz göndermedik... Demek olmuştu. Bizim o vakit cen- tilmence hareketimizin takdir edile - rek yüzümüz: karşı da ifade edilmesi şüphesiz hoşumuza gitmişti. Fakat © vakitki hareketimizin sonradan tak- dir edilerek bundan senra da bize ze- hirli gazler gönderilmiyeceğini, tabii, hiç kimse temin edemez. Bu sefer gazetelerin yazdıklarına göre değil, ağızdan ağza gelen'riva- , yeniden icat edilen ze- hirli gazlerin yanında eskileri hiç ka- yormuş. Bir kimya âlimi — ilmini böyle insanlığa zararlı işlerde kulla» nanlara âlim demeğe insanın dili var- mıyor — öyle bir cisim keşfetmiş ki, bu cisim havad. ki azotla oksijeni bi- tibirinden ayırarak havayı teneffüs edilemiyecek hale getiriyormuş... Bir fizik âlimi öyle bir elektrik kuvveti icat etmiş ki, bu kuvvet istenilen bir mahit içerisinde insan, hayvan, ne- bat, yaşıyan bütün cisimlerdeki ha- yatı ayırıyor, yok ediyormuş! Bunlar şüphesiz, hava tehlikesinden korkan halkın korkudan çıkardıkları ve belki alamama Sga e dir. Döğrü olsalardı, im İçin “pek büyük bir ilerleme sayılırlardı. Bu kadar önemli bir ilerlemeği bulan, gerçekten bir ilim adammım'da ica- dını yalnız fenalık için saklıyabilecek kadar kötü yürekli olabileceğine in « vi mayi istemiyor. Zaten, Büyük Savaştanberi İcat edilmiş başka zehirli gürler olduğu doğru olsun. olmasın, yalnız eskileri, Büyük Savaşta kullanılanları bile bi. zim görümüzü açmağa yetişecekkadar çoktur, Hepsinin adı hatam, zehirli gazlerin adlarını birer birer saymağa mein tim yoktur. Yalnır, hava tehlikesini bilmek istiyenlere, o gazlerin insana ne kötülükler yaptıklarını anlatmak istiyorum, Bunların en bafiflerine gözlerden Yaş getiren gazler denilir. Insan bu gâzlere karşı gelince birdenbire göz- leri kaşınır, yanar, yaşarır. Gözka » rır, şişer. En sonunda göz- ler kapanır. Bereket versin ki, bütün bu haller birkaç gün içinde geçer Onun için bu türlü gazlere en az vah- şice olanlar demek mümkündür. Bu- na karşı insan yalnız birkaç gün işin- den geri kalmakla kurtulur, Birtakımı da insanın burnuna dos kunurlar. Bu türlü gazi duyan bu- run birdenbire kaşmır. Burnun içeri» sing diken batıyor gibi olur. Burun- dan, gözlerle beraber, birçok su ge- lir. Daha sonra ağızdan da su gelme- ğe başlar. En sonunda ağır bir baş ağrısı insanı yatmağa mecbur eder, Fakat bu türlüsünün tesiri de birkaç gün içinde geçer. Bunlardan sonra yaks& garler var- dır. Bunlar pek hain ve aldatıcı şey- lerdir. Çünkü insan bunlara karşı ge- lince, ilkin bir fenalık duymaz. Ön- ların yakıcı tesirleri altı saat sonra, on iki saat sonra, kimisinde daba uzun bir müddet sonra, meydana Çi kar, Yanma ilkin gözlerde olur, Göz- kapakları kapanırlar. Daha sonra de- ride, gazin dokunduğu yerlerde, kı- zarma görülür, deri gerilir, yanıyor şiddetli kaşmma gelir. Gaz pek yakıcı ise, yahut uzun zaman te- sir etmişse derinin üzerinde kabar - cıklar da çıkar. Bu haller, yine bere- ket versin, beş on gün içinde kaybo- Tur. Fakat akciğerler üzerinde, nefes boruları üzerinde, damarlar üzerinde, hele sinirler üzerinde tesirleri uzun müddet kalır ve insanı bütün ömrün. ce hasta bırakırlar, Boğucu gazler, şüphesiz, daha teh- likelidir. Bunlar da derecelere ayrı kırlar. Birtakım akciğerleri birden- bire şişirirler ve yaşamağa meydan bırakmazlar. Biraz daha hafif olanla- Tı yaşaamğa vakit bırakırlar, fakat uzun ve ne olacağı önceden kestiri- lemiyen bir hastalıkla, en zayıf olan- ları bile yine akciğerlerde, nefes bo- rularında uzun sürecek hastalık ya- parlar, Asıl zehirli gazler en kötüleridir. Bunları teneffüs eden insan ancak bir kaç dakika, o da sıkıntılarını, acıla- rm: duymak için, yaşamağa vakit bu- dur. Kendilerine ilim adamı dedirten kimyacıların bu türlü türlü ve hepsi zarari: icatlarma karşı koymak için hekimler de türlü türlü tedbirler ara- mışlardır. Hemen her zehirli gaze panzehir olabilecek maddeler de var- dır, Fakat bunları yapmağa vakit ka» hırsa! i k Havadan. gelis, Ahi, az bir tedbir. Ancak, savaş cephelerin « de maskelerin. faydaları şüphesizse de, cephelefden gerilerde bütün hal- kın maske ile yaşaması, şimdilik en ziyade karikatürcülerin işlerine yarı- yan bir konu gibi geliyor. .Sığmaklar yapmak tedbiri daha ciddi görünüyor. Bunları yapmak ta büyük masrafa bağlı olduğundan baş- ka, tehlike zamanımda bütün halkı hiç vakit geçirmeden oralara sokmak pek kolay olmasa gerektir. Onun için, öteki tedbirlerin hepsi- ni düşünmekle beraber, en sağlam tedbir, bize tehlike getirebilecek uçak- ları havalarımıza sokmamak üzere müdafaa uçakları hazırlamaktır gibi görünüyor, a G.A. Demir Ağların Doğu ille- rine Uzanması Sürüyor Ai Çetinkaya Erzurumda önemli Bir Diyevde Bulundu (Özel Bayındırlık Bâkanı, Samsun tre- nine bağlanan hususi bir vagonla şarımıza gelmiştir. A Çetinka, Sivas - Erzurum yolunun inşaatı tetkik etmek üzere hat döşenen krs mâ hareket etmiştir. , Bu hattın bir an evvel bitirilme - $i için lâzımgelen tedbirler almmak üzeredir. Yakında Erzurumdan da mukabil inşaata t ie Erzincanda Tzincan, 6 — Çetinkaya şehrimi- ze geldi. Bu geceyi burada geçiri - yor. İncelemelerine devam etmek üzere yarın sabah Erzuruma hare - ket edecektir, Erzurumda Erzurum, 7 — Dün geceyi Erzin- canda geçiren Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya, saât 7 de Erzuruma hareket etmşitir. Ali Çetinkaya, 9,15 te Tercana var- mış, bir saat kaldıktan sonra Erzü- ruma gelmiştir. Halk ve-vilâyet er- kânı, konuğu İstanbul kapısından karşılamışlardır. Ali Çetinkaya, Er- zürum - Kars demiryolları işletme idaresine giderek: tetkiklere başla» mıştır. Bu 3 Bakan şerefine bir ziyafet verilmektedir. Bakanın divevi ıyındırlık OBakanr Ali tinkaya bugün UN vs | aytarımız. * bildiriyor) Sas, 6 yu, mevki K. lığı, belediyeyi, parti » Yi ziyaret ettikten sonra Erzurum, Kars demiryolları işletme dairesi- ne giderek dünkü tetkiklerine de - vam ettiler, Ali Çetinkaya belediye- de verilen öğle yemeğinde seya - hatlerinin sebebi ve buradaki tetkik leri hakkında şu izahatı verdiler: — “Başbakan İsmet İnönü doğu Mlerimizi gezdikten sonra birçok seyler not etmişlerdi... Bunun Üzerine yaptığımız toplantıda her o bakanlığa o düşen © işleri ayırdık. Bayındırlık Bakanlığına düşen işlerden mühimlerinde Er - zurum - Sıvas demiryoluna Erzu - ram taramdan da “başlanılması ve Ersurum - Sarıkamış demiryolunun tahikimi ile Trabron - İran transit unun ikmali“ teşkil ediyordu. nlar hakkında mahallinde tetki - kat yapmak için buraya geldim Si « vas - Erzurum hattı Kemah böğüzr- na yaklaşmıştır. Bu hattın mükar - ter ölân günden ili 'yıl önce Erzu- rumi kavuşturulması konuşuldu. Şimdi de bu müddetten daha kısa bir zamanda bitirilmesi imkânlarını araştırıyoruz. Mütehassıs arkadaş - larım tarafından da inşasına başlan- masr için gereken travers çimento esir malzeme ihtiyacını 3 ee giri EĞLENCELİ BİR MANZARA Gümrük özmeni B. Gazetelerde bugünlerde çok enceli bir manzara var. Habire yazıyorlar. i “Boğaziçinde bir mazut vapuru batmış. Yağlar denize dökülmüş. Deniz kirlenmiş, 200.000 lira sarar var.” rtesi günü bunu gören başka bir muharrir rakamı arttırıyor; “Dı dökülen yağlardan do. layı husule gelen zarar miktarı tes- bit edildi. Bu zarar 500.000 lira. dır.” Rakam da parayla pulla değil ya! Artık önüne gelen yazıyor: “Boğazda batan vapurdan lima- na dökülmüş olan mazutların yap- tığı zararın gün geçtikçe vüs'ati anlaşılmaktadır. Plöj sahipleri de bundan çok zarar görmüşlerdir. Zarar ve ziyan yekünu bir milyon lira tahmin edilmektedir.” Bu gidişle Boğaziçinde batan va- purun yaptığı zarar belki 10 mil- yonm Bana kalırsa buna zarar değil.kâr desek daha iyi olur de gil mi? Bizim rakam hususundaki İâübaliliğimiz, tahmin işindeki ace- miliğimiz!e birleşince o kadar ga- rip neticeler veriyor ki; kendisine bin sopa vurulmasını emreden ye- niçeri ağasma suçlunun: — Ağam, sen ya sayı bilmiyor« sun, yahut dayak yememişsin! Dediği gibi insanın da bu rakam» lar önünde: N — Ya sayı bilmiyoruz, ya liranm kıymetini! demekten kerdini ala» mıyacağı geliyor. Bu mazut davasınm eğlenceli ta. rafı yalnız burası değildir. Gazete İ ler: “Yağ denizi kirletti. Milyonla zarar var” (diye bağıradursunlar şehrin imbat havalı ve durgun sulu yalılarındaki halk denizdeki gazli suyu toplayıp gazini ayırmakta ve teneke teneke satarak kâr etmekte İ imiş. Tam bu sırada gümrükçüler işin farkma varmışlar. Bu denizden dökülen gazlerden gümrük almağa kalkmışlar. Alırlar mi, azlar mı? Artık onun için de bir uzun muhabere kapısı açılır değil mi?. Bu denizden toplanan gazlerden gümrük almak fikrini duyunca ak» kma şunlar geldi: 1 — Acaba dışardan gebe giren bir köpek gümrük salonunda do- ğursa yavrusundan gümrük alınır mı?. 2 — Tekrar içeri girmek Üzere memleket hari çıkmış bir at av- dette 20 kilo fazla ağır gelse faz ladan gümrük alınır mı? 3 — Birinin bavulundan bir şişe şampanya çıksa ve salondaki mü- nakaşa sırasında © adam şampan- yayı orada içse gümrük resmi alı. İner mi? larındaki yazılı halkalardan arilaşı- lan İeyleklerden gümrük resmi alı. nır mı? |, 5 — Pireye kadar gidip gelen İpar kotrasının Pire limanında du- rurken karinesine yapışmış olan midyeler burada çıkarılırsa güm- rük resmi alınır mr? Bunlar bir çöp atlamaz müfettiş eline düşerse caym cayır ül resmi alır, z B. FELEK mi Turgutluda Turgutlu, 7 (Özel) — Kurtuluş gü nümüz büyük törenle kutlandı. Ata. türk andacına çelenkler kondu. Bü « tün kasaba sevinçli bir gün ve gece geçirdi. fi a mmm tesbit olundu. Bunları Rusya « dan getirteceğiz. Bunun için burada- ki Sovyet ticaret mümessilliği ile de görüştük ve sipariş verdik, Önümüz deki Nisan aymda inşaata bu taraftan da başlanacaktır. Inşaat başlayıp iler» ledikçe malzemesini taşıyabilmek için iki lokomatif ile lüzumu kadar eşya vagonlarnı da demiryolile Batuma, oradan da demiryolile buraya gönde receğiz., Bayındırlık o Bakanımız teşek - kürlerle karşılanan bu izahatı verdik ten sonra su meselesine de temas et- miş ve ; — Demiryoluna lüzumu olan suyu getirmek için bize düşen kısmını yap tıracağız. Biz suyu şehre getirdikten sonra şehrin içine taksim olunması belediyeye aittir. Bunun için de bele diyenin şimdiden hazırlanması lâzım. demiştir. Gerek Sivas,Erzürum bat tma bu taraftan da başlanılması ve ve gerek Erzurum - Kars hattın tak viyesi için üç milyon liraya lüzum gö rülmektedir. Bunun için Kamutaydan tahsisat istenileceğini Bakan söyledi. Ali Çetinkaya trenle Hasankaleye gi dip öğle yemeğini orada yedikten «on ra otomobille ve Karaköse Iran hududuna kadar giderek transit yo- lunu görecek ve oradan da İğdir - Ka ğızman yolile Karga geçecektir. Ba - kanın maiyetindeki mühendis ve mü- tehassıslardan bir kaçı da Demiryolu- Bu tetkik etmek üzere Hasankâlede ayrılarak trenle Karsa gidecekler -