DON 2400 YıL ONCEKI GIBI! Ali Naci Karacanın mektep meselesini dibinden kurcalayan dünkü yazısından öğreniyoruz ki Nazillide, ol nin y de bulamıy çoban oluyorlar. ilk — tahsillerini bitirerek okümaya devam et- mek için Aydına gelen 25 ğun hikây A lığını bunun kadar | linde göze acak başka bir T A 1: İ SEHİRDE OLUP BİTENLER Oniki bin lira Yolsuz sarfedilmiş |“ Esnaf cemiyeti: k bür 1 tamam oda Rapora gi sit paralardan 17 ve usulsuz olarak Hesapl, bunlara ai in lirası y sarledilmiştir. gözden geçiren heyet, vesikalarını anekdot aramaya lüzum bırak- | mıyor; Kendi başlarına köylerin den Ayda gelen bu çocukla orta mektebe girmek istedikleri halde yer olmadığı için kabul edilmemişler; bütün ısrarları hep ayni iki sözle karşılanmış “Yer yok!” ve nihayet, kahveci- | lerle anlaşarak geceleri peyke- lerde yatmaya razı olan bur ço- çuklar, yaşayabilmeleri için muhtaç oldukları üç lira aylık temin edilirse tahsile devam «- debileceklerini alâkadarlara bil- dirmişler. Galiba partinin de. dâletile bu şekilde okuma imkân ları temin edilebilmiş. Aydın kahvelerini yatı mek. teplerinin koğuşu haline sok- mak isteyecek kadar tahsil aş- kı ve iradesi taşıyan, yıllarca ha vasız kahvelerin tahta peykele- ri üstünde yorgansız yatmayi göze alan bu çocuklar Türkiye- de bilgi açlığını temsil ve isbat ediyorlar. Fakat mânevi gıdala- rını bulmak için katlanmaya mecbur oldukları fedakârirk bir masal veya tarih menkabesi ka- dar heyecan vericidir. Bundan 2400 yıl önce de Konfüçyüs za- manında büyük üstattan feyzal- mak isteyen talebeleri fersah- larca öteden kalkarla ğı ta- şı aşarlar, gündüzleri onun rah- lesi önüne çömelebilmek için | geceleri belki ormanlarda yat - mıya razı olurlardı. Şu farkla ki uğurunda bunca fedakârlığa kat | landıkları adam, çyü bi yüzyıllarca bütün insanlığa örnek olmuş bir havariydi; bi- zim yavrucakların aradığı şey- se ancak iyi kötü bir orta okul tahsilinden ibarettir! Peyami SAFA e —— ——— — Ehit Hayvan sergisi bugün açılıyor İlbaylık baytar direktörlüğünce ber sene yapılmakta ölan ehli hay- van sergisi bu sene de yapılacaktır. Sergi, öğrendiğimize göre Edirneka- pıda fenni ahırlarda açılacaktır. Se: giyi düzenlemek üzere direktör Et hemile aygır deposu müdiri Ab- dülkadir, sergi yerindeki çalışmaları- nı sürdürmektedirler. Sergide hayvan yazımına 21 eyi de başlanacak ve bu yazım işleri 25 eylülde son bulacaktır. Birinci teşri- nin birine raslıyan salı günü saat 14 te açılacak olan bu sergi, üç gün halka açık bulundurulacak ve 3 b vinci teşrin akşamı kapatılacaktır. Sergide derece alan hayvanların sahiplerine iki bin lira mükâfat veri is Cumbadan Rumbayal! Server BEDİ Altay, etrafındaki i elbiselerile göz- uslu duruyor, aldığı, başaşa” varis Bereket versi kızların allı ye leri oyalanarak çok annesinin ellerinde ğı, yüzükoyun, arka üstü hi yete sessizce katlanıyordu. Asiye hanım: — Maşallah dedi, Altayr şalığı üstünde rün Basını arkaya çevirince ablasını yaptığı işi gören Cemile o kadar $i- nirlenmişti ki hem utancından, hem de Selim'in baloya girdiğini daha İyi seçebilmek için yerinden kalktı ve ka- pı tarafında bir sandalyeye oturdu. Smokinini temizlemekten gelen Tah- sin Bey hemen ona doğru koşmuştu — Burda neden diye sordu. Fakat Cemile bu suale cevap ver- mekten kurtulmak ve Tahsin Beyi bir müddet daha uzaklaştırmak arzusile! — A.. dedi, elbiseniz eskisinden da- ba beter ıslak. — Sildirdim de... — Olmaz! Kurut ta öyle gel. pir oturuyorsunuz ? Feslival hazırlıkları bitiriliyor Arsrulusal © festival nrlekları sürmektedir. Romen heyeti önümüz. deki Salı günü saat 10 da şehrimize gelecektir. Ödemişten de zeybek - lerden mürekkep Türk heyeti gele- cektir. Boğaziçi lisesinde 10 kız ve 10 erkek talebe her gün konservatu - varda Selim Sırrının kızlar dan zeybek dansı öğre Bunlar da festivale iştirak edecek- lerdir. 23 Eylül gecesi Beylerbeyi lacak balo için sa - ray bahçesinde bulun, dindeki form yapıl Havuzun bu esnada ya ler yakılacaktır son defa ok &a igdecel y Er gözden geçirece Akaydan fest vapur tedarik ed renkli projektör- Festival tesi k üzere bugün a pılan hazırlıkla erdir. geceleri iştir. al için —u— Mekteplerde odun yerine kok kömürü yakılacak Bu krş mevsiminde mekteplerde ve diğer resmi müesseselerde odun ye rine kök kömürü darlara tamim edile yüzd dun fiat ir kısmının elde kalaca, yor. Bu yüzden kış yükselmiyecektir n sonunda fiatlar —— tahkikata başlandı Kadıköy Su. Şirketinden hal yaptığı şikâyetler üzerine, komiser - ik, bu sosyete hakkında önemli tet- kikler yapmağa başlamıştır. Beledi- yeye yapılan şikâyetler şu nokta üze“ rinde toplanmaktad: Abonelerin saatlerinin bir kısmı faz- Fazla yaran saatlerden dolayısile faz- la ücret alınıyor. Hiç İşlemiyen sa- de, bir yekün tahmin edile tahsil ediliyor, ve dolayısile fazla almıyor. Bundan böşka sular bulanık ve gayrimuntazam akıyor. ——— Belediye i'e Evkaf arasın- daki anlaşamamazlıklar Belediye ile Evkaf arasındaki ih- dilâfları halledecek komisyon yarın- ibaren dosyalar: birer birer in celemeğe başlayacaktır. Yatın, ko - misyon, ilk olarak, Sürp Agop me- zarlığına ait dosyayı tetkik edecek ve bir karar verecektir. Bu » çok önemli görülmektedir. Evkaf, Sürp Agop mezarlığının kendisine dan Tahsin Bey biraz tereddüttten son- ra, o geceki tuvaleti içinde bayıltıcı bir güzellik alan Cemile'nin karşısın- da mukavemeti hemen biten, dağılmış e ile uzaklaştı. ğinden şüphe ediyormuş, hattâ beş dakika sonra tuvaletinin mavi ipek yangını sönecekmiş gibi Selim'e gö- rünmek için sabırsızlık ediyordu. Onun gelmemesi ihtimalini düşün. dükçe kalbi üstünde nasırlı bir avu- cun baskısını duyar gibi oldu. Selim yerine, balo salonuna gi ler, yanlarındaki Türk, Rum, Yahu- di oğlanlarının kollarıma asıimış, kü- çümencik başlarının üstünde saçları fazla kabarık, yüzleri fazla boyalı, etekleri yeri süpüren, tombul, sıska, şişman, kısa boylu, bodur, paytak bir sürü kızlardı. Geştikleri yerde koyu bir tereddüt ve esans kokusu bir kuy- ruk gibi arkalarından uzanıyordu. Ce- mile büyük bir can sıkıntısı içinde kalkmıştı. O zaman Selim'le karşılaştı ve hafifçe titredi, Siyaha boyanmıs adi bir elbise ile balöya ge- Men Selim, Cemile'nin kendisine uzat- ğr el karşısında şaşkın duruyor, hiç- İ bir hareket yapmıyordu. | Cemile bağırdı: — Ayoli.. Dargın mısın bana? O zaman Selim birdenbire sıçra- tarafın | Kadıköy Su şirketi hakkında! la yazıyor. Bir kısmı hiç işlemiyor. | | da muvaffak (Tarife komisyonu) diye bir | komisyon vardır ki; adı gazeteler- de çok geçer. Doğrusu bu komis- yonun işi nedir? Pek incelemedi- ğimiz için iyice bilmiyoruz ama | ismine bakdırsa her halde halkı taşıma vasıtalarının. tarifelerile uğraşsa gerektir. Fakat ba he misyon sanıyoruz hi; tarife ismi altında yalnız ücretlerle maktadır. Halbuki halk bu tarife işinde ücretten ziyade frenkçe Iti i denilen seyrüsefer tarifesile çok | daha siyade alâkadardır. Çünkü hergün, hele'yazın halk sayfiyele- | re dağıldığı zaman, hayatını onun deliklerinden akıtarak geçirmeğe mecburdur. Tramvay ve tünel gibi ilk ve son seferi zamanla alâkadar olan ve şimendiler gibi pek ender te- ahhurlar yapan servisler ayrılırsa geri halan vapur tarifelerinden İ ciddi bir katiyet beklemek hârı akıl değildir. Hele uzunca süren seferlerin yalnız başlangıç nokta | sından maadası yazılı saate uy uğraş- Talebe kalabalığının önüne geçilebile- cek mi? Lise ve orta okullara namzet yö #ılmış olan talebeden 1500 tane yerleştirilmesi hakkında kültü; kanlığından gelen tei etrafı kültür idaresi incelemelere başla mıştır. Kültür direktörlüğü bir ik güne kadar sonucu baka recektir, Şimdilik ilk okulla; ler açılarak orta tedrisat y imkânsız gö: Çü acaat her gün m ve bunların mesi de güçleşmektedir. Bu lise ve orta okulların çok kala- olmasına sebep, talebeden çoğu- tihanlarda muvaffak olamam; mizde bi orta okullar» 934.935 ders yılmda üçüncü si- larda 1893 talebe, okumakta âdi. ih ancak Vöfer emıf mektedir. wretle talebe yarı yarıya imtihanlar. lamamıştır. Bu yıl ye niden kaydedilen 5057 kişi ile orta okullarda genel telebe topluluğu 14504 kişiyi bulmuştur. Şehirdeki bütün liselerde de, yeniden kaydedi- len talebe ile beraber 3808 talebe bu tunmaktadır. Bu rakamlara göre şe hirdeki bütün lise ve orta okullarda okuyacak olan talebenin genel toplu- luğu 18312 dir. İşte bu talebenin hepsini yerleştirmek için bütün lise ve orta okullara ikişer şube ilâve et- mek ve yeniden üç yer okul açmak gerekmektedi —— Mazut dubasının battığı yerde keşif yapıldı Sökoni Vakum kumpanyasma ait | mazut dubasının battığı yerde dün | ehli vukuf tarafından bir keşif ya - pılmaştır. Indirilen dal nm vaziyetini incelemiş! Dus badan halâ mazut sızdığı anlaşıl - dığı için, dubanın bir an önce çıka- tılması kumpanyaya bildirilmiştir. Yüzdürme ameliyesine bir iki güne tepeden tarnağına | kadar süyerken içi mavi bir rüya ile dolu gözlerini kırparak kekeliyordu: | bu ne güzellik — Siz. Cemile Hanım... Siz misiniz? Tâ... tanıyamadım vallahi... — Gözünün içine bakıyorum da Tsun beni... Selim'in gözleri bayre! ydi: — Tanıyamadım, diye tekrarladı, siz... bir.. hârika olmuşsunuz! Ce boğulu. | bir çeyrek İ şeyiniz... - Ne Dersiniz? —, TARIFELER maz. İşiniz vardır. Şa saatte köp- rüde olacaksınız. Tarifeye göre söz verirsiniz. Vapur on dakika, yirmi dakika gecikir. Söylerseniz size! — Ey! Ne yapalım? Ba kadar uzun seferde o kadar teahhur olur derler. Bu ne lâübali ve kötü ce- vaptır. Dünya günler süren seya- hatlerde varış saatlerinden yarım saat gecikmeği büyük kusur sa. yarhen biz bir buçuk saatlik se- ferde bir çeyrek . gecikmeği hoş ve normal görürüz. Anlaşılıyor ki; bütün bu tarife- leri yapanlar, ya halkı kendileri» le birlikte aldatıp vapurlara ya. pamıyacakları kadar süra't hesap | ediyorlar. Yahut işleri; ğildirler. Falan ve filân iskele arasını vapurların nekadar za manda alabileceğini bütün ihti- malleri göz önüne alarak hesap- lıyamıyorlar. Bunun ikisi de mak- bul değildir. Biz böyle düşünüyoruz. Siz ne dersiniz ? iki vapur Kazası oldu deniz kazası olmuştur. 48 tonluk bir motörün batması ve bir tayfanın ölümü ile biten bu ka- zanım tafsilâtı şudur: Ayvalıktan limanımıza hareket eden Mersin vap: Büyükçekmece açıklarında "üç kar- şler,, motörü ile ka Gecenin karanlık ol rün ansızin görülmesi leri boşa çıkarmiştır. Müsadem detli olmuş, "üç kardeşler, y rak'bir iki dakika içerisinde batmış tar. Denize dökülen motör tayfala - rndan beşi Mersin vapuru tarafın- den kurtarılmıştır. Yalnız Inebolu- lu Ahmet, bütlin aramalara rağeen bulunamamıştır. Mersin, dün sabah limanımıza gelmiş, İman idaresi ka 4a, tahkika k. kapı bulunan Tevfik kaptanın idaresinde ki motötün 45 ton şeker o yü Izmire gitmekte olduğu anlaşılmış» tır. Evvelki gece, Şile önlerinde de bir deniz kazası olmuştur: Odun yükü ile limanımıza gel - mekte olan bir kömür ka; Yekta vapuru ile ç kısmı parçalanan yeli purunun arkasına bağlanarak lima- mıza getirilmiştir. — Borçlu adres'eri açık yazılacak Yol parası vermiyen mükellefler hakkında doldurulacak tevkif mü » zekkerelerinde borçlunun adre goyadı ve borcun tahakkuk ettiril » diği yıl açık olarak yazılmaktadır. Tüze Bakanlığı bu ciheti Iç İşleri Bakanlığına bildirmiş, Iç Işleri Ba kanlığında da borçlu adreslerinin a- çık yazılmasını belediyeye oemredil- miştir. Belediye bu ciheti şubeler — Öyle mi? — Bu ne tuvalet, Cemile Hanım, Or te size Hiyor, Ciddi sö Herkes Aman Bırım, Cemile Selim'i yakasından çekerek eri de. | DİA « İçime baygınlık ge- emsalsiz bir bakıyor. | yarabbil,. Ben sizinle nasıl İ | bakanlığınca Eczurum 4y- , posu İ aygır ağırı de Mustafa şehrimize Mustafa, K: a ve Tekirdağ hara- larından istenen aygırları, İstanbula getirmiştir Aygırlar, yakında Errurumü gön cüsseli raklarla aşım yaptırılarak ağır ko- erişli hayvanlar yetiştirile- | de »k ve Karstan büyük ma & © Veremle savaş kurumu tarafın dan düzenlenin Çarcık vapur gezi- si, bu sabah yapılacaktı © Belediye turi lira aylıkla çalışmak üzere iki ya- baner dil bileri bir memur alınması kararlaşmıştı. Bunun için açılan snüsabakaya 15 kişi iştirak etmiş ve isminde biri kazanmıştır. y ve orta okullara ya- tilr parasız talebe alınacağını yaz - maştık. Bunun için Haydarpaşa li ir m bürosunda 80 tar, * Son hafta içinde Balkanlardan iki yüzden fazla göçmen gelmiş ve iskân bölgelerine gönderilmiştir. * Dul, yetim ve mütekaitlerin ü- çer aylıklarına yarın başlanacaktır. * Haber verildiğine göre, balık - gılar kurumunun yönetim kurul İ müddeti bitmiştir. Seçim yenilene- İ sektir. Bunun için Balıkpazarında - | ki balıkçılar kurumu merkezinde 3i Eylül çarşamba günü bir toplan- tı yapılacaktır. * Yerli vejetalİn yağı İmal eden müesseseler, iptidai madde olarak kullanılan kobra için kontenjan 4Y- rılması isteğinde bulunmuşlardır. tınm artırılması hususunda mürâ - caat edeceklerdir. * Takas yolsurluğu dolayısile mu hakemeleri lüzumuna karar verilen ler, muayyen müddet içerisinde devlet şurasına itirazda bulunmuş- lardır. * Haseki hastahanesi cildiye mü- tehassısı doktor Nuri Eren, Peştede toplanacak olan arsrulusal cildiye | kongresine memleketimi. olarak iştirak edece * Eyvelki gün Üniversite Tıp fa- kültesinde talebeye cildiye ve ef - renciye hakkında konferans veren aris üniversite profesörlerinden Gougerant bir müddeti kalmak üze- re dün Yalovaya gitmiştir * Şehrimizde bulunan Jilber De- ai Labudi ve Simun dün tay- Mayyareciler hüki bakımdan temaslarda bulunacaklar- dır * Bir müddettenberi şehrimizde bulunan posta ve telgraf genel di - rektörü Nazif dün akşam Bandırma tarikile İzmire gitmiştir. Genel direktör İzmirde posta tel- graf işlerini tetkik ettikten (sonra Ankaraya dönecektir. © Ingilterenin en büyük gazete - lerinden biti olan Observer'in, sa - biplerinden Sir Evelin Wrench, Sir and Lady Robinson ve Madam Lady des Votut bazr temas ve tet- kiklerde bulunmak üzere bugün şeh rimize geleceklerdir. | —— İ Ekmek fiyatı artıyor Belediye narh o komisyonu yarın toplanacaktır. Komisyon,un fiatla - ımı gözden geçirecek ve ekmek fi- lerde un fiatlarında görülen yüksek para artacağı tahmin edilmektedir. Yarın tesbit edilecek #iat, önümü ! &stbik olur | sars — Böyle söyleme, dedi, şimdi eve gider, eski esvaplarımı giyer, gelirim. Ben üç buçuk arşı ipek parçası gi- yince burnu kaf dağına kalkan sonra- dan görmüşlerden değilim ayol.., Sen eski eibisenle benim daha çok kıymat- Cemile Selim'i bir elinden sımsıkı tutarak en az göze çarpsbilecekleri köşeye çekti, oturduktan sonra da elini bırakmadı. Selim hâlâ ona bitip tükenmiyen, gittikçe artan, yüzüne kızartı, gözüne parıltı halinde vuran bir haytanlıkla bakıp duruyordu — Ne tapmılacak bir kız olmuşsu- İ muz, Cemile Hanım? Tuvaleti hakkında hiç kimseden i başkalarından ayıran hassasiyetin yeni bir delili rüyordu. Fakat bu zai gizlenen suçlu niyetini İ yeceği için derin bir utanç ve azap duyarak yüzünü buruşturdu. Bunun manasını anlamıyan Selim: — Sizi sıkıyorum, değil mi? diye sordu. | bir şev düründüm. — Ne düşündünüz? KUÇUK HABERLER| almış ve yeniden 150 yatak ilâvesi ka- | Çikolata fabrikaları da, kakao ithalâ- atlarını tesbit edecektir. Son gün - üzere elemek fiatlarınm yeniden 20 | deki çarşamba sabahından itibaren xt İ lımsın. Gel şu köşede birar oturalım. | etli medihler duymuyan | — Hayır. Değil vallahi... Başka Cemile cevap vermedi. Bu susuşu, — Yanımızda... bu kıyafetimle uta- | yeni bir aşkı muhtaç oldugu muam- malarla beslemeğe başlamak demekti. Fakat Cemile bunun için değil, ce- 8.5.0335 sa DUNK K ou PARA CEZASI Para cezaları,'bana göre BO yâl bakımdan kaldırılması gerek olan cezaların başında gelir. , Paralı bir adamın verece$' para cezası, eninde sonunda Onü İ yıkmaz. Parasız bir adam” | verdiği en küçük bir para ceâ sı ise yıkımdır, * Para cezalarını ayrı ayrı bi çimlerde ve uluorta kullanan © kelerden biriyiz. Bizde para €€“ zasını yalnız hak yerleri, beledi” yeler değil, ticaret ve sanay” | kurumları da keser. Trenler para cezası keser, V&” purlar para cezası keser, şirk€f“ ler para cezası keser. Trene binersiniz, bilet almas İ ğı ya unutmuş, yahut gişeleri” önündeki kalabalık (yüzünde treni kaçırmak korkusu ile al4” mamışsınızdır. Tren kalkar, B* letçiye biletinizin olmadığı” söylersiniz. Size bilet keser, f# kat iki misli bir fiyatla, Bu vef” diğiniz fazlalık bir par: dir. Bu Akaydada Şirketihayriyede de, Haliçte d€ Onların sizden böyle bir p#” ra cezası kesmeğe ne haklari | vardır? Bileti gişeden almaklâ trende yahut vapurun içinde ak mak arasındaki fark nedir? Bizde bu gibi şirketlerin, il£ önce, yarı" müstemleke şerait içinde bulunan Osmanlı İmps” ratorluğu zamanında kurulmu$ olması, bu keyfi para cezasının kaynağıdır. Bunun önüne ge mek zamanı gelmiştir sanırım Orhan SELİM Bir kadın üç ayaklı! Çocuk doğurdu! Üsküdarda, dün çok garip bir ğum vakası olmuş v» Naciye ismin de bir kadın üç ayaklı bir erke gocuk doğurmuştur. Olü olarak dö“ ğan çocuğun iki ayağı tabil bir in“ San yavrusu ayağına benzediği ba de üçüncüsü merkep ayağma ben" semektedir, Doğum, normal olmuş, fakat hik kat garibesi ftakilerini şaşırtmıştır. Gayri tabii çocuğu gö meslek hayatında böyle tuhaf bir d9 ğum vak'ası görmediğini ileri süf” mektedir. —-——— Kadasiroda yeni tayinler yapıldı Tapu ve kadastro heyetlerinde YE niden terfi ve tayinler yapılmaktağıf. Öğrendiğimize göre, Beyoğlu ta? başmemuru Kadri Beyoğin kadast” mıntakası direktör ve komisyon bâf kanlığına, kadastro birinci mta! müdürlüğü üyelerinden Kemal | yoğlu kadastro yar direktörlüğü” kayıt kalemi memurlarından Ri birinci mntaka komisyo “nüyeliği” Beyoğlu kadastro mıntaka komiği, nu üyelerinden Mustafa Adan yeni teşkil olunan kadastro heye ri üyeliğine, Adalar sicil mubsf Orhan Ankara sicil muhafızlığı. Adalar sicil yar muhafızı Yaşar Ki İareli tapu direktörlüğüne, 129 ikinci mmntaka sicil muhafızı ye Adalar sicil muhafırlığına, Anfi” sicil muhafızı Eşref İ: ikinci m” taka sicil muhafızlığna naklen ati” mışlardı | | vap veremiyeceği lim içini çekti. Cemile onun elini ÖĞ ba kuvvetle sıkarak göğsüne doğ götürdü. Tahsin Beyden başka P' kimsenin görmesinden çekinmiyor, Tam bu sırada salonun öbür UCA ik, tiz, çatlak, insan sefi, ın, sandalye | tıkırdılar”.. İ ayak basışlarını ve daha birçok PO kende gürültüleri, hattâ biras ©“. baslamış olan cazbandın bir tang. Du bastıran, uzun, Acayip bir Ş' koptu. Herkes başını kaldırarak sin geldiği tarafa doğru bakarken “-, İ seleyi çabucak anlıyan Cemile İ nü avuçlarının içine kapıyarak — Altay ağlıyor! diye m.rıl Selim de yeni bir hayret içinde mıştı: Ne sesl Ne ses! Küçücü çocuğun hançeresinder bu kadar #.. rültüleri ve müziği bastıran bİF “fs kırış çıkabilmesine ömründe ik * w | dikkat ediyordu. Ancak davulu” ” ay li vuruşlarına yenilen, fakat Xp bandın bütün öteki seslerle Mi mel rekabete girişen bu s€8. bir kısmında kahkaha, bir Ks da isyan uyandırmıştı. ve Şahinde'nin etrafın: büyük bi ze labalık dairesi çevirdi. Kadını. beş dakikadanberi âdetâ soluk “ii” dan hayk'ran ve yüzü mosmor 2 gö ğa başlıyan Altay'ı susturmak ii” zına memeyi dayamaktan başk# bulamamıştı. (Arkası ver