e — e DÖSÜNDÜKCE EV KADINI VE MAKİNE Fransız romancısı Jean Jiratı- doux sanıyor ki, teknik ilerle- dikçe insanın hünerlerini birer birer elinden kapan makine, ai- le içinde de adını denen pa- razitin gördüğü hizmetleri azal ta azalta nihayet sıfıra indire- cektir, Yıllardır birçok ortak bu lan bu düşüncenin telkinine bir an kapılmak lâzımgelirse inan- malıdır ki ev kadınının en'yıldı- rıcı rakibi kocasının gizli met- resi değil, aile içine hergün ye- ni bir mükemmeliyetle giren ve hergün kadın elini biraz daha zuzumuauz bir hale getiren tek- nik icatlardır: Bir düğmeye i şirsiniz, bir komütatörü çevirir. siniz, bir pistonu çekersiniz, bir manivelâyı itersiniz, ışıklar yanar, sular ısmır, pencereler açılıp kapanır, yemekler pişer; aydınlık, sıcaklık, rüzgâr, temiz lik, yiyecek, içecek, herşey, bir kadın elinin tavassutuna hiç Tüzüm kalmadan, iki parmağı" nizm ucuna toplanan küçük ida reye râm olarak emrinize itaat ederler. Kadınsız ve otomatik evin ai- İe müessesesini yıkacağına ina- nanlar, ışığı yakan bir kadın eli nin o ışığa katacağı sevgi aydın lığını, suyu ısıtan bir kadın eli- nin o suya katacağı şefkat sı- caklığımnı, pencereleri açan bir kadın elinin odaya giren rüzgâ- ra katacağı şifa ve teselli hava- sını inkâr edenlerdir. Lindberg- in sun'i kalp yapmak iddiasile evin içinde zevcenin yerine ma- kineyi veya roboto'yu getirmek hülyası arasında hiç fark yok - tur, Makinenin ne olduğunu an- ladığından şüphe ettiğim Ame- rikalı tayyareci ile insan kalbi- nin ne olduğunu hükmedeceğim gelen Fransız romancısı, tekniğin haddini bil- memekte biribirlerinden aşağı kalmıyorlar, Peyami SAFA Afyonlarımız için alınacak tedbirler Afyon işlerimizin esaslarını çiz- mek üzere Ankarada toplanan Müs- teşarlar Komisyonunun hazırladığı rapor, Başbakanlıkça gözden geçi- rilmektedir. OÖğrendiğimize göre, memleketimizdeki afyon istihsal va- ziyetini tespit etmek üzere ikinci bir heyet teşkili kararlaştırılmıştır. Afyon işlerimizde, mahsul bol ol- duğu zaman az fiyat vermek, az ol- duğu zaman da çok fiyat vermek yolu tutulacaktır. Bu esas, müstah- silin zarar etmemesini temin ede » cek, revaç imkânını daha çok arttı- tacaktır, — Suç uydurduğu için cezalanacak Sarraf Ali isminde biri, zabıtaya müracaat ederek, Tokatliyanda © turduğu esnada üç bin lirasınm kay- bolduğunu iddia etmişti. Zabıtaca yapılan tahkikatta, böyle bir para- Dın ne mevcut, ne de kaybolmadığı tespit edilmiştir. Suç uydurmak ba- kımından sarraf Ali hakkında ayrı- ca tahkikat yapılmağa başlanmış- tır. Abanoz Bilezik RENE CHAMBE yoruz. Birkaç gün sonra Fransa ile savaşa girişiyoruz. Bana öyle geldi ki, bu sözleri din- Yiyen saflardan bir haz dalgası geçti. Hepsi kulak kesilmiş, tabii ben de, onlarla beraber hep dinliyorduk: — Size şahsi herhangi bir tahmin- den, ne de müphem ümitlerden bah sedecek değilim. fakat sarahati, ka - naati, katiyeti söyliyeceğim. Şimdi verdiğim bu haber henüz gizlidir. Fa kat sizlere resmen tebliğ etmek için emir aldım, İçinde bulunduğunuz çok hususi vaziyetten dolayı, imparator beni buraya gönderdi. Fransaya kar- şı hbarpi 5 ağustos arasın- da ilân dilem Eğer icap ederse Rusyaya karşı da.. İmparatorun ka zarı budur, Şimdi sizlere bulunduğunuz bu yer de kalmak, bir tarafa ve rilen emirleri son harfine kadar yeri- ne getirmek gibi ağır bir vazife te- veccüh ediyor. Hepiniz. Alnan yur- dunun yaratı” inan ne olduğu » nu bilirsiniz. Bugünden itibaren kendinizi bü - tün dünyadan ayrılmış sayınız. Ba » Doktorların | Sınıflara ayrılması Doktorların sınıflara ayrılması işi devam etmektedir. Tasnif bittik. || çe, hazırlanan listeler üçili maliye || şubelerine gönderilmektedir. e Dün | bir gazete, bir kısım maliye şubeler | rimia ve doktorların bu tasnife iti- raz ettiklerini yazıyordu. Halbuki, şimdiye kadar hiç bir itiraz yapıl- madiğr gibi, maliye şubeleririce, de |, Histeler üzerinde yeni bir mütalea”| yürütülmüş değildir. Bu hususta tasnif işleti ile ilgili bir zat şunları söylemiştir : “— Doktorlardan kazançlarına göre yüzde 2 nisbetinde vergi alına- caktır. Bin liralık sınıfa ayrılmiş' 0 Tanlar, ayrıca oturdukları yerlere göre nisbi bazı vergileri ödemek vaziyetimledirler. Hazırlanan Jiste- lerden bir kısmı sit olduğu şubelere verilmiştir. Şimdiye kadar tasnife uğratılanlar içinde 1000 liralık sım- fa hiç kimsenin ayrılmadığı iddiası yalandır. Tasnif edildikçe, doktor « Jarın sınıfları di tamamen belli ola- caktır, Tasnifi yaparken, evvelce zengin olan ve apartıman sahibi bulunan doktorları nazarr itibara almıyoruz. Her doktorun bugünkü kazancı bi- zim için yegâne miyardış. Çünkü, öyle hekimler Biliyoruz &i, çocukla» rını mektepte okutamıyacak vaziyet- tedirler. Şimdiye kadar ne doktorlardan, De de maliye şubelerinden hiç bir i- tiraz yapılmamıştır. Esasen, ayrılan- ların Histeleri, henüz ilgililerin elle» ride yeni gitmiştir... o ——— Üsküdar Bakım evi 931 senesi 15 haziranında olan Üsküdar Süt ve akepe şe Gukları içtimat hıfzrssıhha bakım e- da ına devam etmektedir. urada çocukları musyene odala- Tı, göz, kulak ve diş hastalıkları i- le gebe annelerin doğum zorlukları üzerinde muayeneler ve bunlardan başka elektrik tedavisi de yapıl - maktadır. Bakım evinde 50 yataklı mükem- mel ve kaloriferli, tam teşkilâtlı bir kreş vücude getirilmiştir. Bu kreş yakında açılacaktır. Dün, de 9960 çocuk muayene edilmiştir. İç hastalıklarından 5646, gözden 1193, kulak, boğaz ve burundan 1237, dişten 1884 çocuk muayene olun - muş, 253 hâmile anneye bakılmış ve 750 çocuğa parasız ilâç verilmiştir. Müemesenin ziyaretçi hemşire - leri, şimdiye kadar 2168 ev dolaş - mış, 952 hastanın dertlerini takip etmiştir. —— Nikâh memurları berast ettiler Beyoğlu (evlendirme omemurlu- ğunda bazı yolsuzluklar olmak iddi- asile evlenme memuru İsmet ile mu- avini Galip hakkındaki tahkikat ya- pılarak, mahkemeye verilmişti. Bir müddettenberi ikinci cezada devam eden muhakeme bitmiş ve her iki memur da berat etmiştir. Fakat, öksüz birkaç kızın veli ve vasileri bulunduğu halde, sorulma - dan evlendirildikleri için, İsmet ve Galip onar lira para cezasına çar - pılmışlardır. Ancak, 'sabıkaları ol madığından bu cezalar da tecil e - dilmiştir. rig e bile geçirdiğiniz fev- kalbeşer tehlikeler, bundan sonra on, on beş misli artacaktır. Fakat sizin burada geçireceğiniz günlerin, müm- kün olduğu kadar rahat ve en iyi şartlar içinde geçmesi için ber türlü tedbirleri aldık. Vazifenizin nekadar hühim oldu « ğunu sizlere ayrıca ihtara lüzum gör miyorum. Siz burada Almanyanın en | ileri nöbetçisi vaziyetinde bulunuyor sunuz. Yapacağmız iş, Pransa ile müstemlekeleri arasındaki deniz mü- vasalelerini kapamaktır. Kazanacağı- mız zaferin yarısı, buna bağlıdır. Size kıtmanda eden ve şimdi kar < şınızda bulunan zabitiniz, Von Jace- bi'yi hep tanırsınız. Kendisine veri- len nasıl kahramanca sonuna kadar götürmeğe azimli bir insan'ol- duğunu da bilirsiniz. Zabitiniz im - paratorluğun en başta sayılan deniz- cilerinden biridir. Onunla iftihar edebilirsiniz, ona emniyet edebilirsiniz. Senelerdenbe- ti hazırladığımız büyük tecrübeyi geçireceğiz. Zaten burada hepiniz gönüllüsü - nüz. Allah. yardımcınız olsun. Silâ- hımızı cibü işi başaracağına kimse - nin şüphesi yoktur, Harp, belki kı - sa zamanda biter, belki de uzun sü - rebilir. Fakat sizin için harp günleri neka- dar kısa geçse de,burada uzun sayıla- TAN ŞEHİRDE OLUP BİTENLER çevrilmiş nüshaları olmasını çok | kere özleriz ama gün oluyor ki, bunun tehlikeli bir şey olduğunu | sandığımız için bu fikirden uzak: | aşıyoruz. | Neden?.. Çünkü bizim gazete | lerde bir medeni şehrin haberle. Ti arasına giremiyecek şeyler ya- sılıdır. Birtakım zerzevat bostan- İ larının lâğamla O sulanmakta ol. i duğu haberi gibi, Böyle bir haber başka memleketlerin gazetelerin. de görülmez, Kötü tarafı bu ki; biz banu işite işite o kadar alış- maşız ki, yediğimiz zerzevatın lâ- ğ#amda büyüdüğünü öğreten bu haberi okuduğumuz zaman bir kedi yavrusu ezildiğini öğrendiği miz vakit kadar bile heyecan duymuyoruz, Felâket asıl burada, Kötü şeyleri ve fena alışkınlıkla- rı kökünden sökmenin ilk şartı onları hoş görmemek ve onlar dan tiksinmektir. Bizde — ne ya: sık hi — ba tiksinti yok. Yarım asra yakın bir zaman. danberi biz ba Istanbul bostanla- renin lâğamla sulanmaları hikâye- sini dinleriz. Bu yüzden kim bilir kaç yüz, kaç bin belki kaç ön bin Istanbullu tifoya, dizanteriye, ko. leraya tatularak ölmüştür. Bagün de Istanbulda hâlâ tifonun önü alınamadı. Dehşeti burada ki şeh: ve bağdaş kurup yerleşmiş olan LAĞAM VE BOSTAN! | Gazetelerimizin ecnebi dillere | bu öldürücü hastalığa sıhhiye di. | - Ne Dersiniz?! | rektörü bile “normal” diyor. Ga- zetelerde hergün falan semite ba. z« bostanlarda lâğamları açarak onunla zerzevat suladıklarını, be- || lediyenin de bunlar hakkında ta. || kibat yaptığını okuyoruz. Bu ta- kibat nedir? Orayı bilmiyoruz l ama her halde ucunda bir ağır ceza olmasa gerek ki; bir taraf. | için şehirlinin hayatını tehlikeye sokan ve şüphesiz bu yüzden bir» şok şehirliyi öldüren bahçıvanın | gözü yılmıyer. İ Başka yerde olsa elli paralık | domatesi ucuza mal etmek için adam öldüren böylelerini en ağır cezaya çarptırırlar. Bizde tepe - lenmesi lâzımgelen tifo, kolera değil, böyle halkın hayatile oynı- yanlardır, Eğer şehir otoritesi çok sert ve keskin davransa, günün basıp ilk tedbir olarak böyle lâ. ğamla sulanan bostanların bütün ekinini yaksa gözlerini yıldırmış ve başka bir cezaya mahal kal- madan bu cahil heriflerin bizi ze- hirlemelerinin önüne geçmiş olur. du. Biz böyle düşünüyoruz. Siz ne dersiniz? Yugoslav Elçisi POLIS Değişti Sokakta kumar v anım. Ankara“ sefiri Yankovitch bir başka vazifeye alın miş ve yerine Varşova sefiri Branke Lazareviteh tayin edilmiş- tir. Bir müddet evvel memleketine gitmiş olan şimdiki sefir Yanko- viteh dün Yugoslavyadan şehrimize gelmiştir. Sefir burada birkaç gün istirahat edecek ve tonra bükümet veda etmek Üzere a nuna kadar memlekı beklenmektedir. — Değişecek memur yok Bir akşam gazetesi, gümrük me- murları arasında geniş mikyasta de- işmeler (yapılacağını yazıyordu. ğrendiğimize göre, bu haber doğ- ru değildir. Yalnız, İstanbul güm - rüklerinde yeni servisler kurulması dolayısile, işleri azalan gümrükler. den on kadar memurun buraya alın- ması tür, ize gelmesi —— Gaz hücumlarına karşı Gaz hücumlarından halkı koru - mak için şehirdeki mahzen ve sar- nıçlarda yapılmakta olan tetkikat devam ediyor. Şehirde nekadar mah zen bulunduğu ve hangilerinin ge - zildiği, kaç tanesinin sığınak olma- ğa elverişli bulunduğu hakkında ya- kında bir hazırlanacaktır. Ze- birli gaz maskelerinin kullanma tar- 7: ve diğer hususatı hakkında An- karada on beş günlük bir kurs açıl dığı haber verilmektedir. bilir. Eski dünyayı yerinden sarsa » cak muazzam bâdiselerden habersiz kalacaksınız. Ailelerinizi, çoluğunu zu, çocuğunuzu “düşüneceksiniz. BÜ tün bunları hep biliyoruz. Fakat bu lerinize mukabil, burada vazife harici her saatin hoş geçmesi için herşey vardır. Sinema- sına, kumarına, hattâ kadınma ka - dar.. Geçireceğiniz günlerin en iyi ve hatıranızda en köklü kalacak gü- zel günler olacağına eminim. İzerine aldığınız vazifeyi her bi- finizin ayrr ayrı, Sonuna kadar yapa- cağmızı da iyi biliyorum. “Bunlardan başka size bir müjde daha vermek isterim. Önümüzdeki I ağustostan itibaren maaşlarınız üç misline çıkarılmıştır. Kahraman in- sanlar, sinirlerinizi, kafalarınızı ve muhakemenizi yerinde tutunuz. Bü tün Almanyanın gözü size bakıyor. (O kadar zamandanberi beklediği. miz gün en nihayet geldi: — Hip, Hip, Hurrah Bu nidayı öyle bir velvele karşı « Jedi ki, mağaranın kubbesi çın çın örtü. Pembe direğin arkasında, afalla- miş, aptallara dönmüştüm. Harp, barp! Demek ki, en sonun- da harp yapacaklar. Hakikati gözlerimle görüyordum, Kalbim demir bir kıskaç içine girmiş gibiydi. Muharebe bal Ve ben de da ha Barp başlamadan evvel onların el ş Oynıyanlar İstiklâl caddesinde zarla kumar oynadıkları görülen, işsiz takımm- dan Vasil ve Anastas yal lar, haklarında takibata başlanmış- tar, © Kuruçeşmede oturan İsmail, su doldururken, çeşme başında sucu İş- le “etmiştir. “Netice İs- mat maillerde bizi, garelânmazı diğeri | yakalanmıştır. © 6Bi numaralı vatmanın idare - sindeki tramvay arabası Yedikuleye giderken, koparak arabaya atlamak istiyen Mihran ismindeki çocuk ye- re yuvarlanmıştır. Dizkapağından yaralanan Mihran hastaneye kaldı- rılmıştır. —— Gazino, otel, lokanta tarifeleri Gazino, lokanta, otel ve salre gibi yerlerin fiyat listelerinin tasdiki müddeti dün akşam bitmiştir. Müd- detin bir daha uzatılmaması karar - laştığından bundan sonra müracaat edenler cezalandırılacak ve listele- ri de ondan sonra tasdik edilecek- tir. Müracaat etmiyenler de siki bir kontrol sonunda ayni şekilde ceza- landırılacaklardır. Diğer taraftan bazı esnaf, cemi etlerine müracaat ederek fiyatların gok indirildiğinden şikâyet etmiş » İerdi. Cemiyetler belediye ile bu hususta temaslar yapmış ve sonuçta kabul edilen fiyatlar makul görül- müştür. tan kapanan bu lâğamlar az za man sonra tekrar açılıyor ve böy. | lece elli paralık domatesi ucuz su- lamak ve iri patlıcan yetiştirmek | , İ lerinde ye Evet, daha başlangıçta düşmanın eline düşmüş bulunuyordum. Hem de içinden hiç çıkılmıyacak bir ha » pisbaneye ayaklarımla girmek sure- tile. Kendi kendime isyan ediyordum. Onlara karşı yapacağımız bir mu- kabele harbini yıllardanberi bekli - yen benim gibi bir adam, bir asker, bir zabit, daha ilk günde onların e- line düşmüş bulunuyordu. Esir olmak ihtimalini düşündük - çe, içimdeki isyan daha ziyade artı- yordu. Artık buradan çıkmak umu- du yoktu. Ne Möewe'den ne de ar- kadakilerinden beni serbest birak - malarını istemekte bir fayda yoktu. Bütün cesaretim, azmim, beni bi- rakıyor gibiydi. Neredeyse bayıla - caktım. Sanki sarhoş olmuşum gibi etrafımda herşey dönüyordu. Ara - dan kaç dakika geçti, bilmiyorum. Beyaz elbiseli müfrezeyi de artık hayal meyal seçebiliyordum. Bizta - kım beyaz gölgeler, birtakım kırmı- zı suratlar. Birden toplu (seslerden bir marş yükseldi ve ben de doğruldum. Her- kes bir ağızdan Deutschland Über Alles'i söyliyordu. Evet, Alman marşını söyliyorlar- Beş sene evvel Berlinde iken, bu marşı. kaç defa dinlemiştim. Şimdi- de denizin dibinde ve bir mağaranın KUÇUK HABERLER * Tecim ve Endüstri odası yeni şeker sosyetesinin tescili muamele- sini yapmıştır. Sosyete, Taşhanda galışmağa başlamıştır. * Avrupadaki afyon fabrikalart karteli, uyuşturucu maddeler inhi - #arı idaresine yeni bazı teklifler yapmıştır. © Ankaradan yaz tatilini geçir - mek Üzere şehrimize gelen Habe - şistanın Ankara maslahatgüzarı Ber- hasmarkos bir müddet istirahat et- mek Üzere bugünlerde Yalovaya gi» decektir. © Ankta Ziraat Enstitüsü umu - mi kâtibi Fazlı şehrimize gelmiştir. * Çamlıcayi güzelleştirme cemi- yetinin kır balosu dün akşam Çam- İcca tepesinde verilmiştir. Balo, çok eğlenteli geçmiştir. * Halı ticaretimizin inkişafı ct rafında bazı tetkikler yapıldığını yazmıştık. o Öğrendiğimize — göre, transit ticaretinin kolaylaştırılması için halı antreposu Ücretlerinin yüz- de 30 nisbetinde tenzili kararlaştı- rılmıştır. * Afyon İnhisarı ticaret direktö- rü Şefik, Uzak Şark seyahatinden, birkaç güne kadar dönecektir. * Son günlerde şehirde serseri s0 kak köpekleri çoğalmıştır. Belediye bunları yok etmiye karar vermiştir. Bunun için köpek ve Kediler husu- si bir arabaya doldurularak himayel hayvanat cemiyetine götürülecek ve orada öldürülecektir. © Tescil edilmek için Belediyeye müracaat etmiyen esnaf, cemiyetler- ce tesbit edilmektedir. Bunlar mu- âyeneye sevkedilecek ve evvelce müracaat etmedikleri için cezalan- dırıdacaktır. * 936 » 937 - 938 ve 939 ders yıl- larında okutulmak üzere Kültür Ba kanlığının emrile bir alfabe müsa- bakas: pe Bu müsabakada alfabesi birinciliği kazanana dört se ne e $00, ikinciye 200 lira verile- cektir. 9 Finans Bakanr Fuat Ağralı, dün İstanbul Finans dayrasına gi - derek Finans espektörleri ile görüş- ür. Bu meyanda Yenicami şu- habe giderek oradaki malt vergi işlerini tetkik etmiş- tir, Fuat OAğralı, yapılan tef tişler hakkında malümat almıştır. Bakan bugün Ankaraya gidecektir. İuayalli Jaalase yöpsm..a -34 Atatürk köprüsü için açılan müna- kasa müddeti teşrinlevvel sonunda bitecektir. Şimdiye kadar 40 kadar sermayedar grup şarbaylığa müra- caat ederek, şartname almışlardır. Münakasa şartlarında, eksiltmeye yabancı sermayedar Jarın da gi- rebilecekleri yazılmıştı. Müracaat e- den grupların yarısı yabancı serma» yedâr gruplardır. Şarbaylık, şimdiki Unkapanı köp“ rüsünü artık tamir ettirmemeğe ka- rar vermiştir. Bu köprünün tamiri için son beş yrl içinde 150 bin lira sarfedilmiştir. Hâlâ, bir kısım yeri kapalı durmakta ve tamire taç bulunmaktadır. — Basın kurumu kongresi Istanbulda gazeteciler klübünün teşkili hakkında Basın kurumundan bir yardım istenmiş, kurum yenkuru- lu, bunu salâbiyeti 'dışında gördüğü için genkurulu Dünkü toplantıy, çağırmıştı. a, kayıtlı 144 üyeden yalnız 33 ü gelmiş ve çoğunluk olma» dığından bir karar verilmemiştir. Ye ni toplantı 16 Ağustos 935 cuma gü- nü yapılacaktır. içinde yine ayni sesler.. Rüya m? Kâbus mu? Sinirlerim kopacak gibi gerilmişti. O aralık Maryse'in hayali gözle - rimde canlandı. Geniş, ha. sır şapkasının altında ışıklı sarışın saçları, kaynak suları gibi berrak gözleri... Geniş kenarlı hasır şapkasından taşan sarı saçlı ve daima insana len berrak gözleri ve temiz yüzü sanki karşıma geldi. Boynunun gü- zelliği, omuzlarının güzelliği. Ayrı ayrı güzelliklerden yaratılmış misil siz bir kız! Maryse, Maryse, ah, ar- tık onu bir daha göremiyeceğim. Kalbim derinden sızladı. Gözle- rim perdelendi. Ve o gece ben, Maryse'i ne kadar sevdi, ve daha ne kadar çok se vebileceğimi İyice anladım. Fakat gözümün önünde geçen hâ- diseler, daldığım bu tatlı bülyayı dağıttı. dirdi: — şerefine kadeh- lerimizi boşaltmadan evvel, burada yapılacak (bir vazifem daha var, Fransız deniz mülâzımı Fournier burada mı? Ee Mülâzım Von Jacobi Vi e ve ie de çaka- rak: — Emirleriniz altındadır efen- dim, dedi, Ti .8.935 BUDA BENDEN “ REFAH VE SAADET. İtalyanlara göre: Habeşler” eğer akıllıysalar Roma'nın hir mayesine girmeli, saadete, T© faha kavuşmalıdırlar. Çünkü İtalya Habeşistan'a bunları g& türecektir. di Habeş'lere göre ise: Eğe İtalya Habeşistan'a refah v€ saadet getirecekse bu refah v& saadeti kendi yurddaşlarına ni çin vermiyor da; işsizlik, vergi ağırlığı altında bünalan Sez& * rın çocukları içinde kıvrandık * | ları ekonomik ve siyasal kriz“ den kurtulmak umuduyla yeni bir pazar ve iş yeri bulmak için ta Afrika çöllerine saldırtılıyor” lar? Bana göre ise: Dışardan g& len istilâcıların refah ve saad te kavuşturdukları bir tek sö“ mürge (müstemleke) yoktur. Eğer olsaydı; ne Mısır, ne Him distan, ne Hindi Çini, ne şu ve ya bu sömürge, boyunlarma oturanları kaldırıp atmak için yıllardır çabalayıp durmazlardı. Adam oğlu-birçok şeyden kuf- tulmak ister amma, refah ve saadete kavuşursa bunu kolay kolay kaybetmek istemez... Orhan SELİM Hemen askere alınmalarını istiyorlar Son verilen bir karar üzerine yük- sek mektep mezunları mektepten çi” kınca hemen memuriyete tayin edil- memekte ve askerlik vazifelerini yaptıktan sonra tayin edilmektedir. Yüksek tahsil yapmış gençler, as - kere alınıncaya kadar ücretie müh- telif bakanlıklarda çalışmaktadır - lar. Bü yel Üniversite ve yüksek mektepler mezunları mensup olduk» ları bakanlıklara müracaat ederek, kendilerinin hemen askere almma » larının temin edilmesini İstemişler- dir. Bu takdirde, gençler askerlik vazifelerini yaptıktan sonra, memu riyete tayin edileceklerdir. —— Motosikletli seyyahlar Yaz tatillerini geçirmek Üzere mo tosikletle seyahate çıkan Kembriç Üniversitesi talebesinden o Douglâs Young ve Jeik”Riva'dün Şöhrimize Seyyahlar, seyahatlerini otomo - billerin geçtikleri yollarda değil dağlık, sarp ve ormanlık arazide ya- dır, Bunun için Londradan buraya kadar vapurla gelmişlerdir. Seyahatleri motosikletle filen bur tadan başlayacaktır. Buradan Edir- ne, Solya, Ragüs ,Venedik, Dalmaç- ya, Esenburg, Karaorman, Bavye - radan geçecekler ve Paris yolilc Londraya varacaklardır. İki seyyah yollarda şehirlerde de- gil, dalma köylerde kalacaklar o v€ Londra Otomobil klübü tarafından kendilerine çizilen yolları takip €- deceklerdir. Bu tecrübede muvaffak olurlarsa gelecek sene Hindistana kadar bir seyahat yapacaklardır. — Ekmek yeniden indirilecek Belediye Nark komisyonu yarım toplanacak ve borsadaki wn fiyatla- rını gözden geçirerek ekmek ve fr rancala fiyatlarını yeniden tespit ©” decektir. Un fiyatlarınm düşmesi sebebile ekmek ve fırancalanın yi” mi pâra daha ucuzlatılacağı tahmin ediliyor. — Çağırınız büraya! — Derhal efendim. O zaman bütün yesim ve istıra” bım birden dağıldı. Nihayet bu ads” mı, bu Fransız zabitini görecektim- Bir an onu unutmuş gibiydim, fakat şimdi merakım daha ziyade artmı$" tı. Ah, öğrenmek, bilmek! Bu Creuse kumandan kimdir ? Bir hain mi? . Yoksa buraya düf” müş bir esir mi? Bütün bu istihfamlar kafamdi düğümlenmişti. En esrarlı, en ka” ranlık, en sa fadialardan biri” nin anahtarını geşirmek üz€” reydim. « : Fournier göründü, ortaya geld” Dimdik yürüyordu. Sırtında W5 sırmalı üniforma, ayağında bey?” pantalon, başında beyez yaz kask€” ti.. Meçi falan yoktu. Bulunduğu” yerden tıraş edilmiş, canlı, hatla” kuvvetli yüzünü ve decin bakışlı *” yah gözlerini görüyordum. Bu yü” Möewe kılıcını kaldırdı ve in- | de kahramanca çekilen bir istarabıı “| ifadesini derhal anlamımak (kabi değildi. Birden bu adam hoşuma gitti Sağa, sola bakmadan, bilhasss #*” llm vermeden, orada birçok imei” lar varmış veya yokarış gibi hiç #” dırış etmeden, monoklu elektrik * şıklarının altında parlıyan Mö€ nin karşısma dikildi. id Möwe hafifçe eğilerek (#6) Arkası var,