mz 1$-7-935 TA SON HABERİ ADISABABADAKi HADİSE italyan Konsolosuru Dur- duran Zabit Ve Neferler AAdisababa: 14 (A.A.) — Bir Habeş izalına göre Vejrardan Şidedauya giden İtalyan konsolosiyle Habeş askerleri arasında çıkan hâdise şudur: İtalya konsolosu, işareti olmıyan bir otomo- bil içinde sekreteri ile birlikte giderken bir süvari müfrezesinin önüne geçmek istemiştir, Yedekte olan atlar otomobilden ürkün ce askerler şöföre işaret vererek durmasını istemişlerdir.Kuman dan tarafından gönderilen adamın talebi üzerine, konsolos bu davete icabet etmiştir. Subay ve askerlerin hareketi tamamen doğru idi. Esasen bunlar otomobilin kime ait olduğunu da bil- miyorlardı. Diktatörlükmü Kuracakmış ? Atina, 14 (Hususi muhabirimizden) — Bir gazete Başbakan Çaldarisin Almanyada bulunduğu esnada Kondilisin ansızı. Kralı getirerek diktatörlük ilân edeceğini yazmıştı. Bu havadise karşı Başbakan Çaldaris, böyle bir haberi ilk defa işittiğini ve inanmadığını söylemiştir. İspanyada Su Baskını Faciası Madrit, 14.(A.A.) — İspanyanın birçok yerlerinde zorlu fır- tmalar, boralar, e ri su baskımları olmuştur. Kayan lidir, Havalar çok sıcak gidip dururken hissolunur derecede 80- Me ini tır. Pempeluna Gihon şehrinin aşağı mahallelerini su basmıştır. Pempelu yakininde Çidakos suyu taşmış, ekinleri mahvetmiştir. Saragos ile Pampeluna arasındaki yol kesilmiştir. Birçok hayvan telef ol- Yuştur. Küçük Antant Ve Habsburglar Prag, 14 (A.A) — Yarı resmiğ “Prager Press” gazetesi, mül- hem olduğu anlaşılan bir baş makalede, Habsburgları sürgünden kurtaran kanunun küçük antantın hükümetleri arasında anlaş» mamazlık çıkardığı hakkındaki yabancı haberleri yalanlamakta- dır. Bu gazete diyor ki: “Küçük antant hiç bir zaman Habsburglarla bârışmaydtakter. Yalnız onların tahta geçmeleri değil, böyle bir ihtimalin konu- şulması bile kabul edilmeyecek bir seydir. Kücük antant Habs- burg'lara karşıdır.“Çünkü onların Viyanada veya Budapeştede bulunmaları Örta Avrupada belki de bütün Avrupanın dayana- mayacağı bir karışıklık ve bir endişe doğuracaktır, Kir skova, 14 — Celâl Bayar ile yanımda bulunanlar dün ile € varmışlar ve istasyonda Dış komiserliği o mümessili binti; ynanın yabancı memleketlerle hars münasebatı başkanı, ni mürmessilleri, pek çok kimseler tarafından karşılanmışlar- ir. Celâl Bayar, yarım saat kadar Kiyefte kaldıktan sonra Mos et etmiştir, , Selânikte Yer Depremesi Atina, 4 — Dün göce, Selânikte iki hafif yer depremesi ii da Pa | depremlerin biri saat on birde, di- © a olmuştur, “Deprenmeleri r altından delen gürültüler takip etmiştir. DepremolEPmmrik almasına rağ- i Mer ahali heyecana düşmüş, ve herkes açık yerlere çıkarak, ev- d nin dışında gecelemişlerdir. Depremenin merkezi neresi öl ĞU anlaşılamamıştır. Fransız Ulusal Bayramı Büyük Şenlikle Kutlulandı ris, AAA, — Çok güzel faşizme karş entelektüeller komitesi Bava Parise şenlikli ve canlı bir man- btk ÇO PUR Riyöt, Yen ei Bütün pencereler | Sennac, Leon Jonhoux, Julien Ra- a *i bayraklarla dalgalanmakta- comond, Ernest Perney, Paul Faure, Balam ilat 830 da Cumurluk| Tacgues Duclo, Engeenford ve daha aşkanı ile, hükümet, elçiler ve res- | bir gok er (tarafından söy- miğ şahsiyetler huzurunda başlayan | levler verilmişdir. geçit törenini *k Üzere Etwal Nobel fizik mükâfatını alan, Sor- seyretme! meydanına ulaşarak bulyarlara aka ak ana caddelere ve | bon porfesörlerinden ve fen akade- kalan sokaklarda ale Bankenı Jem Perrin ler geçmektedir. Denir, hava bakan- | ler dışmda bulunan özgürlüklerini ları ile birlikte Cumurluk kanı saat dokuzda gelip zafer dali ak undan, meçhul askeri selâmlayarak geçdikten sonra Foch caddesine inib askerin önünden geçmiş ve Champ - Elyse'ye gelmişdir. Geçid töreninden rel bazı kime selere nişanlar (verilmiş, gı resmiğ tribünün önünde iri olan yeni hava kuvvetlerine ba; korumak jardeşlik ve adalet umudia- rını yerine getirmek için toplanan kadın ve erkekleri” selâmlamışdır. Almanyada 14 Temmuz Berlin, 14 A.A. — 14 temmuz mü pasebetile bugün Fransır kolonisi Fransız büyük elçiliğinde toplan - Celâl-Bayar Kiyefte © ALMAN DIŞBAKANI NEURATH Avrupa Barışı Ve Almanya Berlin, 14. A.A. — Dış işleri ba- kanlığının resmiğ mahafili, Sir Hoar” m Avam kamarasında verdiği söy- levden duydukları o inkisir: hayali bildirmektedirler. Bu mahafil, Sir Hoar'ım, yalnız genel emniyeti tavsi- ye ettiğini, buna varmak için alma- cak pratik kı a yollarını göster- mediğini söylemektedirler. Yarı resmiğ “Diplomatişa Politişe Corespondanz” diyor ki : “ Almanya prensip olarak iş birli- &i fikrini red etmemişdir. Fakat bir çok inkisârr hayallerden ve muvaffa- kıletsizliklerden ders alan Alman hükümet adamları, bazı fedakârlık. lar mukabilinde olsa bile, yeni bir metod kullanmayı ve hiç bir işe ya Alman politikasının o doğruluğunu isbat için Alman-Polonya paktı ve İ Alman -İngiliz denir andlaşmasını İ gösteren bu-gazete, Avrupa barışı i- çin Almanyada, bundan (daha fazla bir çalışma istenilgmeyeceğini yaz- maktadır. | Yunanistanda Rejim meselesi Atina, 14 (Hususi muhabirimiz - den) — Gazetelerin rejim meselesi için yazmakta oldukları yazılar dün ki Bakanlar Kurumunda İç ve Tüze Bakanları taraflarından tetkik edil miş ve her iki Bakanın imzasile ga- zete direktörlerine birer tebliğ gön- derilerek rejim meselesi için kundak şılık sayılacak yazıların şiddetli tec siye edilecekleri bildirilmiştir. Amerika ödünç para vermiyor Vaşington, 14.A.A. — Finansal Eksperler, Sovyetlerin tekrar tekrar istemelerine rağmen, oAmerika-Sov- yet uzlaşması hükümlerine göre ken- dilerine ödünç verilemeyeceği fik- yinde, olduklarını ap açık söylemiş” ir, - | mıştır. Büyük Pransua Ponse verdi. ları teslim edilmişti. Saat A ği söylevde demiştir ki: geçid töreni başlamışdır. Fransa ile Almanyanın bir gün an Halkçı cephe nümayişleri laşmaya muvaffak olacakları hakkım Paris, 14.A.A. — Halkcı cephenin nümayişleri bu sabah Montru) kapı. st yanındaki stadyumda büyük bir toplantı ile başlamıştır. Saat 9 da açılan bu “Barış ve hü. Tiyet divân:,'nda (ilerden gelme ve yerli komiteleri temali eden binlerce kişi bulunmuşdur. Toplantı “Hukuku beşer birliği” başkanı Victor Bach'ın bir söylevi ile açılmıştır. Halkct toplantı namına söz söyle. yen fen akademisi ikinci Başkanı Jean , Perin, muharrir Hanri Barbüsse, daki ümidimiz bakidir. Esas menfaat lerimizin kaygusu, doğu komşumuz- la, barışm en sağlam temeli olan kar gılıkir hürmet ve riayet münasebetle rinin tesasüsü için hararetli tümen - nilerde bulunmaklığımıza mâni ola - maz. Bayram hadisesiz geçti Paris, 14. (A.A.) — Sant 12,30 a kadar Iç Bakanlığına büyük eyalet merkezlerinden gelen telgraflara göre bu saate kadar biç bir hâdise kayde - dilmemiştir. v Uçuruma yuvarlananlar Bükreş, 14.A.A. — Brasov yakın- larında Moreni dağlarında birçok gezgin taşıyan bir dişli demiryold vagonu bir uçurumdan aşağı uçmüf” dur. Üç kişi ölmüş, beş kişi de ya” ralanmışdır. Havana haydutları Havana, 14.A.A, — Polis, şimdiki halde hapiste bulunan Luis İviles ile Roberto Molero'nun, banker Kar- los ve Zaldo'Lamar ile Anturo (© pez'den para sızdırmak isteyen bay“ dutlar olduğunu © keşfetmişdir. Ç© tenin öbür üyelerinin de yakında ele geçecekleri umuluyor. Türk uçmanları Rusyada Moskova, 14.A.A. — Türk pli- mişler ve dün Koktebele hareket &t mişlerdir .Türk talebe Odesada Os- soaviakim uçak o kurulunun bir mü” messili ile yüksek uçak o mektebinin şefi tarafından © karşılanmışlardır. Koktebele yüksek uçak (mektebinin kurlarını takib edeceklerdir. —————--——— KUÇUK HARIĞI HABERLER * Vaşington, 14 (A.A.) — Sovyet ler. bu yıl içerisinde en az 30,000,000 dolarlık mal satın almayı Amerikaya adamışlardır. * Prag. I4(A.A.) — 8i yaşında olan meşhur Marksist mazariyeci Karl Katski Çekoslavya tabiiyetine geçmiştir, * Amsterdam, 14 (A.A) — Bir ame uçağı uçak alanına düşerek #teş almıştır. Uçağın için bulunan 16 kişi ölmüş çen ramadıkları anlaşılan eski metodlarda | inad etmemeyi müraccah buluyorlar, | neristleri evvelki gün Odesaya &e | N SAHRANIN BEYAZ IMPARATORU | Yumruğu Sayesinde Arap- lara Kral Olan Adam gi atanın Beyaz İmparatoru kim- ir? Bu sual senelerdenberi Fransızla- rı meşgul ettiği ve cevabını bulmak için de birçok para ve emek sarfet- tiği halde bir türlü muamma halledi- lemiyordu. Sahranın içerlerinde Tevarikler kabilesine riyaset eden beyaz adam hakkında türlü türlü riva veran ediyor; muhtelif şan ikıyordu. Fakat işin hakikati bir tür- lü meydana çıkarılamıyordu. Sahra Arapları arasında (o Tevarikler kadar sahrayı bilen, en ayak basmamış İz- belerini tanıyan adamlar bulunmadı ğından, onlara reislik eden beyaz &- | dam da bu itibarla son derece alâka İ uyandırıyordu. Bugün bu muamma hallolmuş, be- yaz adamın etrafında örülü esrar perdesi kalkmıştır. İlk şayialar Beyaz adam hakkındaki şayi ilkönce 1920 yılında ortaya çıkmış- » Bundan sonra F ajanları fa- aliyete geçerek onu bulmak için bir çok fedakârliklara giriştikleri halde bir türlü izini elde edemiyorlardı. Bu hususta son neşrolunan bir rapo- ra nazaran Charles Butler adındaki Fransız zabiti bir gün sıcaktan bay. isa bir halde kışlasında öğleden son- | #a istirahat ederken; dışarda gürültü ve ayak sesleri işitir. Yeknesak sah ta hayatında, fevkalâde bir hâdise mülâzmm Bütler için o kadar bekle- nilmiyen bir şeydi ki ilkönce aldır. madı. Esasen ne olmak ihtimali var. dı? Her günkü hayat o kadar hâdi- sesiz ve dümdüzdü ki bir şey olmak ihtimali yoltu. Sıcaktan bunalmış bir halde, gürültüye aldırmadan u - sandığı yatağınm üzerinde bir ta - raftan öbür tarafa döndü. Fakat arâ- dan çok geçmeden patırdı. gitgide fazlalaşıyordu. Merakı arttı. Ayni zamanda bir arkadaşı da dışardan sesleniyordu. Gel de, hele şu güzeller geçit res mine bir göz gezdir, Butler içlerin- de hiç te fena olmıyanları var. Te varik kabilesine mensup kadınlar? Zabit evveli kalkmak istemedi. Fakat kadın sözlünü işitince içi hop- lamıştı. Yavaş yavaş kalkarak kapıya doğru yürüdü. Gördüğü manzara karşısında birdenbire şaşırıp kaldı. Tevarik kabilesine mensup yirmi ka- dar kadın, kışlanın talim meydanm- da, yarı çıplak, güneşin altında sıra” ya dizilmişler; bekleşiyorlardı. Büt- ler için bundan daha hoşa giden bir manzara tasavvur edilemezdi. Çün- kü işte ayni Tevarik — kadınları be- yazlardan aldıkları esirlere türlü tür lü iskenceleri reva gören mahifiklar değil miydi? Onların esir alındığına son derece sevinmişti. Harpte esir edilen beyaz esirlere Tevarik erkek- leri değil, kabilenin kadınları işken- <6 ettiklerini bilen Butler onları bek Jiyen âkibeti düşünerek biraz da nâr dim olmadı değil! Çünkü hepsi de yirmi dört saat zarfında kurşuna di- zileceklerdi, Beyaz esirlere işkence eden bu bain mahlüklar; yakından tetkik et mek için genç zabit yanlarına yak. aştığı zamam bir tanesinden maada been biribirine — benzediklerini On alti yaşlarmda olan bu güzel kır hiç te Tevarik kadınlarına ben- z#emiyordu. D &İ daha açik; ve babadan doğmuş ana ben- siyordu. Biraz daha tetkik getiçesin- Genç zabitin Kurtardığı Berberi kız de Butler bunun çok güzel bir Ber- beri kızı olduğunu tanıdı. Sabahleyin bu zavallının da diğer- leri ile birlikte kurşuna | dizileceğini düşünerek içinde müthiş bir ürper- me hissetti, Diğerlerine hiç acımı- yordu. Çünkü onların ne hain mah - İüklar olduğunu biliyordu. Fakat bu zavallı Berberi'nin ne kabahati var- ir? ii Tekrar odasma çekildiği vakit ak- kadar uzun uzun bu kızı koru- mak çarelerini düşündü. Bir plân Zihninde tasarladığı plân son de- rece tehlikeli idi, Fakat bu güzel kı- zı kurtarmak için ber Kişi ee lığı göze alan genç zabit evvelâ o- nünli konuşarak piânından onu ha- berdar etmek imkânından da mah - rum bulunuyordu. Çünkü Berberi dilini hiç konuşamıyordu. i Ortalık karardıktan sonra çizme lerinin üzerine patırdı çıkmasın diye kalın yün çorapları çekerek kadın- ların hapsedildikleri avluya doğru yürüdü. Aradığı kızı karanlıkta güç- Jükle bulduktan sonra uykudan u - yandırmak için hafif surette tartak- Kız birden bire korkarak bağı- racak oldu. Ağrım açtığı zaman Butler için onu susturmaktan çare yoktu. Her ikisini de kurtara - cak bir teğbire tevessül etmek lâzım geldi ve ani olarak çenesine bir yüm- ruk savurarak kızı bayılttı. Bundan sonra kızı omuzuna ala - rak nöbetçilere o gözükmeden kışla- nın avlusundan çıkarmak lâzimdi. Buna da muvaffak olan genç zabit kızı şehirden iki kilometre kadar u- zağı götürdü. Fakat burada daha fena bir akibete uğradı. Etrafını be- yaz esvaplı Araplar sarmıştı. Genç mülâz'm bayılıyor Sarfettiği fazla kuvvet ve heye - candan bayılan Butler ayıldığı za - man kendisini Tevarik kabilesinin e Tinde esir buldu. Fakat ona karşı her kesin yüzünde hoşnutluk alâimi sez di, Anlaşılan Berberi kız herkese o- nu nasıl kurtardığını anlatmıştı. Ertesi sabah Berberi kız, Butleri babasının huzuruna çıkarmıştı. Te- varik kabilesi reisi ona teşekkür e- derek isterse kışlasma avdet, İster- se kabile arasında kalabileceğini söy ledi. Kışlada kendisini bekliyen â- kibeti takdir eden Butler gayet ta - bii olarak kabile arasında kalmağı tercih etti, Birkaç zaman sonra kurtardığı Berberi kızla evlenen Butler, kızın babasının ölümü üzerine sahranın kralı olmuştu, Berberi kıza aşk etti- ği tokat sayesinde sahranm beyaz kralı olan adam işte Fransızların u- zan zâman ve büyük fedakârliklarla aradıkları Butler'den başka bir kim- se değildi. — > Rusya ie Amerika arasında ticaret Moskova, 14 A.A, — Amerika fle Sovyetler birliği arasındaki (o tecim münasebatı hakkındaki anlaşmayı te- yit eden notlar dün Litvinof ile Ame rika büyük elçisi Bullit arasında alı nıp verilmiştir. Bu Anlaşmaya e Amerika; ıkarılacak Sovyet mal » ları hakknda diğer yabancı meimle - ketlerle olan Amerikan anlaşmaları Esası dairesinde tarife tatbik edile - cektir. Buna karşılık Sovyetler birli ği de Amerikadan mal alımını önem- Ji miktarda çoğaltmayı deruhte et - miştir. Anlaşma bir yıl içindir, a — Ye: i İCMAL | DENİZ DEVLETLERİ ARASINDA İngiltere ile yaptığı deniz silâhla- rı anlaşmasından sonra Almanya, 1935 yılı deniz İnşaat programını İ- lân etti. Programa göre, Almanya, beheri yirmi altışar bin tonilatoluk iki zırbir, bir sürü de küçük savaş gemisi ve yirmi sekiz denizlatı ge- misi yapacaktır. İngiltere ile yaptı- ğı anlaşmanın kendisine tahsis etti- ği tonaj miktarının aşağı yukarı ya- rısını bir çırpıda yapmağa karar ver- miştir. Almanyanın bu inşaat programın ilân etmesi, gerek Londrada ve ge- tek Pariste heyecan uyandırdı. Çün- kü bu gemilerden bir kısmının insa dığı, hattâ bazı denizaltı bitirilip hizmete almdı- ğı bildiriliyor. Her halde şu muhak- kaktır ki Almanya, bu kadar şümul- lü inşaat programını Ingiltere ile an- laştıktan sonra hazırlamış değildir. Fransızlar diyorlar ki: Almanya- nın gizliden gizliye silâhlandığını söylemiyor mu idik? İşte söylediği- miz doğru çıktı, Almanya gizli ola- rak zrehiı yaptırabilirse, diğer silâh- lardan neler yapamaz? İngilizler diyor ki: İyi yal Ma- demki Almanyanın gizli olarak si - lâhlanmasına mâni olamıyorduk; o halde uyuşarak hiç olmazsa hudut - suz inşaata mâni olmak daha doğru bir hareket sayılmaz mı? İşte bizim, de yaptığımız budur. İngiltere Almanya ile bir deniz anlaşması yapmalı mı İdi, yapmama. İs mi İdi; gibi artık akademik öne- mi olan bir mesele üzerinde Fransız ve İngiliz gazeteleri yazı yazmakta iken, diğer taraftan da İngiltere ve Fransanın erkânı harbiyeleri hare » kete geçmiştir. Almanyanın inşaatı karşısında Fransa deniz kuvvetleri- tırmayâ karar verdi, Haber ve- rildiğine göre, Almanyanın beheri yirmi altışar bin tonilâtoluk iki sırh- ısına karşı, Fransa beheri otuz bes şer bin tonilâtoluk iki zerhir yapmı. ya karar vermiştir. Vaşington şi » lâhsızlanma omuahedesinden &onra bu muahedenin müsaade ettiği aza- mi hacim olan otuz beş bin ton gemi inşa etmeğe kalkışan yalnız İtalya idi. İngilizler, azami hacmi otuz beş binden yirmi beş bine indirmeği ye- ni bir muahede ile bütün devletlere kabul ettirmek istediklerinden İtal- yanın bu inşaatını hoş görmemişlerdi. Şimdi Fransa da İtalyaya katılıyor. Demek oluyor ki büyük zırhlılarm hacmi noktasından devletler arasın- da bir yarış başlamıştır. Fakat bu yarış yalnız zerhirlerin hacimlerine münhasır değildir. Her deniz devleti bütün donanmaşını arttırmak yolunu tutmuştur. re ton teşebbüslerinin artık geride kal- dığı bildiriliyor. Bu teşebbüsler or- tadan kalkarsa, barış büsbütün teh- Mikeli bir hal alacaktır. Çünkü Al - manyayı geride birakayım diye Fran sa inşa ettikçe, Fransa İle aramdaki ayrılık nisbetini muhafaza edeyim diye İngiltere gemi inşa edecek, İn- giltetenin gemi inşa etmesi, İngiliz deniz kuvvetlerinin yüzde otuz beşi olarak tesbit edildiğine göre otoma- tik surette Alman donanmasını da arttıracak, Fransa tekrar bir hamle yapacak ve devri daim böyle sürüp gidecek. Devletler, bir çok masraftan sonra bir de bakacaklar ki neticede deniz silâhları artınış; fakat birini di- gerinden ayıran nisbetler olduğu yer de duruyor, Genel savaştan önce de böyle olmuştu. Arsrulusal münase- betler bakımından yeni acunun bir çok tarafları eski açuna benziyordu. Şimdi bu deniz silâbları yarış bakı- mından da genel savaştan sonraki dünya, genci savaştan önceki dünya- ya benzemeğe başladı. “. Arsıulusal izcilik Kongresi toplanıyor Varşova, 14 (A.A.) — Arsulusal izcilik kongresi münasebetiyle dünya- nın her bucağından gelme 8000 kız ve 17,000 oğlan çocuğu cümurluk başka nının yazlık oturduğu yer olan Spala- da toplanmışlardır. Macar delegasyo- nu bunların içinde en kalabalık olanı- dır. Ve 500 üyesi vardır. Cümurluk Başkanı Bay Mescicki izcilerin geçid töreninde bulunmuştur. Varşova, 14 (A.A.) — Bugün - ya- ni arsrulusal Spala kampının açılması nm arifesi olan günde - izciler hazır- kklarını bitirmişlerdir. Bu tezahüra- ta 22 bin genç katılmıştır. Her taraf. tan ecnebi heyetler gelmektedir. Bir gok özel trenler, istasyonlara gelişle- rinde izcilerin müfrezeleri tarafından gelâmlanmışlardır. . Kampm intizam izçilerin hususi polisi tarafından te » min edilmiştir. —a Habsburglar Şuşing'i taz ye ettiler Viyana, 14.A.A, — Eski Avustur- ya Macaristan imparatoriçesi Zita İ- le Arşidük Oto dö Habsburg başba- kan Şuşing'e bir baş, sağlığı telg- rafı çekmişlerdir. Bayan Şuşing'in cenazesi o büğür bak sonra Viyanaya getirilecek. ir,