Na, 72 Aziz Hüdayi AKDEMIR K_adıköyı_ie çerkes Ragıp kendi kurşunla- rile 3 polisimizi yaralıyor. 2 sini öldürüyor Bir casus: Ali oğlu Wedim (Bu casşus Seyriselain — idaresinde biletçi iken İngilir casasluğuna gir- miş ve işgal ordusuna bir hayli yar- dım etmiştir.) Bunun üzerire Ragıp Pantik- yan ile adam'arından öç alma- ğa karar vermiş, onları suç üs- tünde yakz4atmak için plânlar kurmağa 'başlamıştı. İlk tedbir olmak üşere Pantikyanın ya- nında çalışanlardan (Dirnad) adlı bör ermeni ile bir Türkü elde ediyor. Bir gün reji kolbaşısı (...) Çamlıcada bir köşkte yirmi beş kadar mavzer, dört makinelitü- fek namlusu bulunduğunu, bun- Tarın bir gece balıkçı kayığına yükletilerek (Fener) açıklarına çıkarılacağını, oradan silâh ve cephane yüklü bir motöre veri - leceğini Ragıba haber veriyor ve diyor ki: — Bu kaçakçılıktan Pantik- yanımm haberi vardır, hatta onun yardımiyle yapılacaktır. Yardım için Dikran ismindeki ajanı me- mur etmiştir. Dikran o gece Kurbağalrderede Hamdinin ga - zinosunda bulunacak ve kaçırı- Tacak şeylerin başka ajanlar ta- rafımdan görülüp tutulmasıma mâni olacaktır. Rağıp bu haberi kimseye söy- sonra bu dört casus Hamdinin gazinosuna gidiyorlar. Dikran Gazinoda, onların hiç tanımadı- ği üç kişi ile rakı içmektedir. Çerkes Ragıp ve arkadaşları başka'bir masaya oturuyor. Bir aralık Ragıp dişarı çıkıyor, bah» çenin biraz ilersinde, üzeri bü yük bir muşamba ile örtülü üç çifte bir kayık görüyor. Kendi kendine: — Budur! buldum! Diye seviniyor. Gazinoya dö- nerek arkadaşlarına gördüğüni ve süphesini anlatıyor. — Dikranı iş başında yakalı Yacağım. Siz de şahit olun, Pan- tikyan artık benim elimdedir. Diyor. Rakılar tekrarlanıyor. Fakat Dikran da uykuda değildir ve sarhoş olmamıştır. Ragıbın bir- denbire gazinoya gelmesi ve Dirnat ile sıkıfıkı konuşması ve arkadaşlarının geli- yor. Şakalaşarak, lâtife ederek içmeğe ve konuşmağa başlıyor- lar. Biraz sonra Dikran Ragıba: — Ragıp ağabey, diyor, sizi bu akşam buraya hangi rüzgâr attı? Köyümüze gelirsin de ba- ma haber bile vermezsin ha? Ragıp bir taraftan rakıntn, öbür taraftan alacağı öcün ate - şiyle birden ayağa fırlıyor, ta- bancasını çekiyor ve Dikranın masasında oturan Üç kişiyi gös- tererek:” — Avcılığa geldim. diyor, deredeki üç çifteyi ve bu üç he- rifi avlıyacağım! Bekir Sıtkı, Fevzi Robenson ve Dirnat Ragıbı yatışrıtmağa calışıyorlar. Bu sırada Dikranın masasında oturan üç kişi ayağa kalkryor ve üç silâh birden pat- lryor. Gazinonun lâmbaları kırı- hyor. Karanlıkta ortalık biribi- rine karışıyor. Çerkes Ragıp ile arkadaşlârının üzerine ateş ya - ğıyor. Bu sırada Dikran iğilerek gazino kapısına doğru giderken Ragıp tabancasını Dikrana çevi- rerek; — Sen ve senin efendin beni yakmak istediniz, yakamadımız. Şimdi ben seni yakayım da lemiyor. Yalnız Dirnat ile ko- | da gör! diye haykırıyor. Ateş nuşuyor. Dönme Fevzi Roben- son ile Bekir Sıtkıyı o gece bir rakı ziyafetine çağırıyor. Birkaç yerdeadı geçen bu Fevzi Ro- benson İngilizlerin çok inan ve güven beslediği, bir adamdır. Bekir Sıtkıdan da daha sonra bâahsedeceğiz. Birkaç meyhane dolaştıktan etmeğe başlıyor. Dikran hemen orada ölüyor. Ragıp ve arka- daşları sokağa fırlıyorlar. Şim- di bahçede Dikranın arkadaşları ile bir ateş savaşı başlıyor. Si- lâh seslerine koşan Kurbağalı- dere polisleri karanlıkta biribi- rine ateş eden iki düşman kar- şısında şaşırıyorlar. Bunları MEF İNT v ği Dimitri korkutmak ve ayırmak için ha vaya ateş ediyorlar. Bu ikinci ateş çerkes Ragıbı büsbütün ku- durtuyor. Revolverini, arkaları şehre ve yüzleri aydmlığa dö- nük olan polislere çeviriyor. İki polisimiz ölüyor ve üç polisi- miz yaralanıyor. Sonunda çer - kes Rağıbı tutuyorlar. Ragıbın ifadesi üzerine deredeki kayık ve Dikranım arkadaşları aranı- yorsa da hiçbiri bulunamıyor. Böyle olmakla beraber çerkes Ragıp derhal polisimizin elin- den alınıyor ve serbest bırakılı- yor. İşgal kuvvetlerinin adamla- | rından kurulan karışık divanı- harp “Silâh kaçakçıları ile Türk ve İngiliz polisleri arasında bir atışma olmuş, bir iliz tgizli ajanı ile iki Türk polisi ölmüş, | ve ü is de e üç =_ vırılı:mıur kuvyetlerinin menfaatlerini ko: rumak için ateş etmiştir. Ölen- ler ve yaralananlar kaçakçılar tarafından vurulmuştur,., hük- münü veriyor. Entellicens servis bu vak'ayı Türklere karşı kullanmak için Dikranın ölüsünü bir gün ve bir gece Kadıköy ermeni kilisesin- de tuttuktan ve: “Türklerin bir kurbanı,, diye teşhir ettikten sonra büyük bir cenaze alayı ile Gazhanedeki ermeni mezarlığı - na gömdürüyor. Bu vak'aya kadar sivil olarak çalışan Ragıp bundan sonra | büsbütün kumandanlık emrine almmış ve İngiliz eri kıyafetin- de calışmıştır. Vak'adan iki ay sonra Ragrp Kilyos taraflarında iki kişiyi öldürüyor ve eline geçirdiği bir mavzer tüfeğini göstererek: — Bunlar Anadoluya silâh kaçırıyorlardı. Bize ateş ettiler. Diyor, para mükâfatı alıyor. (Arkası var) Istanbul Komutanlığı Satınalma Komisyonu ilânları | | , suceralmet . birinci wulk bukuk Kapalı zarfla eksiltmeye konulan Çatalcadaki birlik- ler hayvanlarının - senelik ihtiyacı olan 108 ton arpa veya yulaftan hangisi da- ha ucuz teklif olunursa u- cuzu tercihan alınacakdır. Arpanın bir kilosunun tah- min bedeli (5) kuruş yula- fin bir kilosunun tahmin bedeli 5 kuruş 50 santimdir. İhalesi 16 temmuz 935 salı günü saat 15,30 dur.Şartna mesi Fındıklıda Satınalma Komisyonunda görülebilir. Eksiltmeye gireceklerin ar- pa için (406) yulaf için (446) liralık teminat mek- tubu veya makbuzunun ve 2490 sayılı kanunun 302 ci maddelerindeki vesikalarla birlikde bell? gün ve saatta ve ihale saatından en az bir | ,, İstanbul belediyesi Cağaloğlunda ollafenari mahalle ve sokağında 14 saat evveline kadar teklif | Na. i: hanede sakin Ali Rıza paşa a- mektublarını Komisyonuna vermeleri. (3623) 4984 ... Hadımköyündeki birlik- lerin ihtiyacı olan (120) ton un kapalı zarfla eksilt- meye konulmuşdur. Unun beher kilosuna tahmin edi- len bedel 12 kuruş 50 san- tim olub 'halesi 16 Tem- muz 935 salı günü saat 16 dadır. Şartnamesi her gün öğleden evvel Fındıklıda Satınalma Komisyonunda görülebilir. Eksiltmeye gi- receklerin (1126) liralık ilk teminat mektubu veya makbuzu ve 2490 sayılı ka- nunun 302 ci maddelerin- Satınalma leyhine açtığır 68 lira alacak davasının tari muhakemesinde müddei — Alinin filihal ikametgâhi meçhul bulunma - sından dolayı tebliğ edilemediği olbap taki mübaşirin tebliğ ilmühaberinde- ki musaddak meşruhatından anlaşıl- müş olmasından ve 20 gün müddetle ilânen tebligat icra edilmesine karar verilmiş olmasına binaen muhakeme- nin muallak bulunduğu 31-7-935 çar | Açtım, imza yerinde şamba günü saat 14 te Sultanahmet birinci sulh hukuk mahkemesine gel- mesi veya bir vekili musaddak gön- dermesi ve aksi takdirde muhakeme gıyaben rüyet edileceği Jün olunur. (12868) deki vesikalarla birlikde teklif mektublarını belli gün veihale saatından en az bir saat evveline kadar Satınalma — Komisyonuna vermeleri. (3622) aygiy 4983 Doğ oğru mu, Değil mi ? “Eczahanelerimiz,, başlığı al- tında bir yazı yazmıştım. Bu ya zı gazetede çıktığı günün akşa- mı postacı bir mektup getirdi. yalnız şu kelime var: “okuyucunuz,,. Adını bilmediğim bu okuyu - cumuz, bana çok güç inanılacak bir haber verdiği için buraya | geçirmeği faydalı buldum. Bu zat diyor ki: Bay Salâhaddin Güngör, “Tan” da Eczalarımız başlığile çıkan yazmızı okudum, acı acı güldüm. Allah beterin - den esirgeye... Bakın daha ba - şımıza neler hazırlanıyor: 1) İki aya kadar İstantnılda bulunan ecza depolarından an - cak dörtte biri kalacak, diğerle- ri Sıhhat Bakanlığı tarafından | kapatılacaktır. 2) Kalan 7 - 8 ceza deposu da | yine Sıhhat Bakanlığının ha - |KENDİ KEN YEDİKLERİMİZ, SATICILARIMIZ DİMİZE ÇATIYORUZ! 5-7-0935 FAZLA SÖZE NE HACET ?7... 'Ne Dersiniz? NE GÂRiİP TEKLİF? ! Şehrin her- tarafında, bele yazlık zırladığı bir nizamnameye göre İstanbulun en tenha semtlerin - de bulunan han köşelerine çeki- lecek. Bunün da tatbikı pek ya- kın, Maksat ne biliyor musunuz? Ucuz mal satan ecza depolarile halkım temasını tamamen kaldır mak ve zavallı fakir ucuz ilâç du ruürken yüzde celli ve belki daha pahalı ilâç yedirmek... Eczacılar zaten gedikli, ecza- hanelerinin yalnız havasını 15 - 20.000 liraya satıyorlar. Bugün 195 kuruşa yaptırdığı- | nız reçetenizi iki ay sonra, hiç şüphe yok ki, 295 kuruşa yaptı- tTacaksınız... Saygılarım,, 3-7-953 — Bir okuyucunuz Eğer, bu mektupta y<smurilar doğru ise; eczahanclerle ecza depoları arasında, yıllardanberi süre gelen Tekabet; son basama ğına gelmiş demek oluyor. Ben burada, ne gekişti- receğim, ne de, ecza depolarma hak vereceğim. Demek istiyeceğim şudur: Bi ribirine çok yakın olan bu iki te cim kurumunun çarpışması, şim diye kadar halkın bir dereceye kadar faydalanmasına sebep o- luyordu. Yani, biz, hastamıza hazır bir ilâç lâzım oldukça, bunu, gidip eczahanelerden alacağımız yer- Baldvin söyliyecek Londra, 4 A.A. — Baldwin Kamarada Dış sıyasa işleri hak kında konuşmaların 11 temmuz da başlıyacağını söylemiştir. Tapu ve Kadas- tro Umum Mü- dürlüğünden: Beyoğlu kazasının ka- dastosuna başlanılacağı i- Jân olunur. (3735) 5060 Asliye muhakemeleri ikinci yenile- me bürosundan : İstanbil Evkaf idaresile dava olu- nan Vaniköyünde Mahmut paşa zade Ziyaeddin atasındaki davanın yeni - lenime muamelesi sırasında gâhi meçhul bulunan Ziyaeddin hak- kında bir ay müddetle ilânen tebligat icrasına karar verilmiş bulunduğun- gdan tetkikatın — yapıdacağı 10-9-935 sant 10 da Büroda hazır bulunması Tüzümu ilân olunur. (12867) ———LTLİEE—— — Asliye mahkemeleri yenileme bü- rosundan; Davacı — İstanbul Evkaf müdüri- yeti ile dava olunan Kadıköyünde Ce vizlikte Tevfik sokağında 2 No, İ: ha- mnede mütekait İbrahim Etem karısı Fatma Arayıç arasımdaki davanın ye- (| nilenme muamelesi sırasında: Fatma Arayışın ikametgâhının meçhuliyeti - ne binaen hakkında bir ay müddetle ilânen tebliğat icrasına karar veril « miş bulunduğundan tetkikatın yapda- cağı 9-9-935 saat 10 da Büroda hazır bulunması lüzumu ilân olunur. 112866), ikamet - ' ve kenar semtlerde her sokakta elek- trik cereyanı yoktur. Bundan dolayı halk elektrik almak için sosyeteye karşı birtakım mükellefiyetlere girer. Birçok müşteri biribirlerini bulur ve öylece müracaat ederler. Halbuki bu; nu elektrik sosyetesi kendisi yapmalı ve cereyansız semtleri donatmalıdır. Bunu bir kalem yazdıktan sonra si- z0 sosyetenin bir garip teklifinden bahsedeceğiz: Acıbadem taraflarında da şebeke her taraftan geçmiyor. Bu- rada bulunan altr ev cereyan almak için müracaat ediyorlar. Sösyete 285 metrelik havaf bir hat için beş senede 1000 küsur liralık sarfiyat yapılması- dın taahhüt edilmesini istiyor. Fakat bu teklifi cereyanın şimdiki durduğu yere 45 - 50 metre yakın olan evden itibaren en uzak eve kadar hepsine de, orilardan hiç olmazsa yüzde on beş, yirmi eksiğine satan de - polardan almağı tercih ediyor - dük. Çünkü bu depolar her gün geçtiğimiz yollarm üstünde idi ler. Şayet, okuyucumuzun haber verdiği doğru çıkar da, depoları şehrin gün görmez mahallele - ri arasına sürgün ederlerse, bir çoklarımız, yol yürümek zahme tine katlanmamak için, yine ge- çit yerlerdeki eczahanelere baş vuracağız ve buralarda bile bile ucuzu pahalıya satın alacağız. Acaba sorabilir miyiz ki, ec- | Yüksek mühendis mektebi art- |tırma ve eksiltme komisyonundan: Mekteb için (2500) kilo Silivri yoğurdu almacakdır. Tahmini fiat (18) kuruşdur. Meemuunun (450) lira ve birinci pey parası (25,75) liradır. İstekli- lerin şartnamesini görmek üzere her gün eksiltmeye girmek için de 17-7-935 saat 14 de Komisyona müra- caatları ilân olunur. (3670) Istanbul Kız öğretmen Okulu Di- rektörlüğünden: Sermayesi ; | TÜRKİYE İŞ BANKASI İ | İstanbul kız öğretmen okulunu bitirenlerin toplantısı 7 temmuz 935 pazar günü saat 14 te yapılacaktır. Oku- lumuzun eski öğretmenleri ile okulu bitirenlerin yazılı | gün ve saatte toplanrttıda bulunmaları saygı ile bildirilir. Özel çağrı gönderilmiyecektir. (3752) MISIR 1$ linilel| î 100,000 Türk Lirası Merkezi : ANKARA — Şubesi : İSKENDERİYE İTHALAT. İHRACAT, KOMİSYON VE EMANET İŞLERİ YAPMAKTADIR. İSKENDERİYE'de satılmak üzere emaneten mal gönde renler, hesabımıza, TÜRKİYE tŞ BANKASI şubelerinden avans alabilirler. En iyi fiyatla, en az masraf ve komisyonla emin bir surette iş görmek istiyenlerin MISIR İŞ LİMİTED'i tercih etme- leri kendi menfaatleri icabıdır. SIRİ aymı şekilde yapıyor. Bunu yalnız son — evden İstese ve başka müşteri de ol- masa diyecek yok. / Bu da birşey değil... Bu beş sene- lik sarfiyat taahhüdünü kavi kazığa bağlamak için ev sahiplerinin evlerini şirkete (ipotek) etmelerini, yahut bir banka garantisi göstermelerini de bir- likte teklif ediyor. Böyle şey işitilmiş midir?.. Halk, elektrik almak için can atrp #irkete müracaat ediyor. Sosyete, pa- ra ile elektrik satacak ama en az şu kadar kilovat sarfiyat yapacaklarına dair müşterilerin evlerini kendisine rehin vermelerini, yahut bir bankayı | kefil göstermelerini söylüyor... Biz bu teklife hayran olduk. Mutlaka bun- da bir yanlışlık vardır. diyoruz. Siz ne dersiniz ? za depolarının halka eczaı.. . lerden daha eksik fiatla peraken de hazır ilâç satmalarında na - sıl bir mahzur görülüyor? - Ortada bilmediğimiz bir se « bep varsa, ve bu sebepten dola- yı ecza depolarımım şehrin Kenar semtlerine atılmaları muvafık görülüyorsa, o halde eczahane- lerin hazır ilâçları depo fiatına satmaları temin edilmelidir. Bu yapılmadıkça, depoları, a- zaltmak ve geri kalanları da, gö ze görünmez yerlere atmak; hal kı bile bile pahalımın kucağına bırakmak olur: 3 Salâhaddin GÜNGÖR tutarr olan 5002 tarafından tesis edilmiştir