3 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

3 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Bu kutuların resimleri için müsabaka açıldı: | da buradakinden fazla tanıman ve beğenilen Arif Dino, Akade- miden Mitat, D grupundan Bed ri Rahmi yüzden fazla örnek ha- zırladılar. Fakat, jüri bunları beğendi mi, beğenmedi mi? an- laşılmadı. Bazrlarına para da verilmiş, fakat eserleri piyasaya çıkarılmamış. Bugün gördüğü - nüz kutular, bir iki kişiye ücret- le yaptırılmıştır ve müsabaka - giren eserlerden değildir. Şunu da ilâve edeyim ki o kala- balık jüride ancak bir tek res - 8 vardı ve geri kalanlar tü - tüncülerle idarecilerden ibaret- ti. Arkadaş bunları söylerken, ben, masanın üstünde duran ve kapağında yaldızın, kırmızının, siyahın, beyazın birbirlerine da- rılarak — zevksiz — yuvarlaklar, mustatiller, püskürme — daireler balindeçiğ çiğ sırıttıkları bir Yemice kutusuna bakryordum ve düşündüm: tütünün cinsi, kali- tesi, değeri hakkında ressamla- rın fikrini sormak ne kadar mi- nasızca bir resim ve estetik me- selesinde de tütüncüleri hakem yapmak o kadar abesti. Peyami SAFA Afyon inhisarında Yeni satışlar Uyuyşturucu maddeler inhisarr ida- Tesi, piyasadan az mikdarda afyon almağa devam etmektedir. Müstahsi- lin ve tüccarın inhisar depolarına tes- m etmekte bulunduğu malların be- delleri sonradan ödenecek ve fiyatlar Eylül şında ilân edilecektir. Anado- lunun afyon eken mıntakalarında ye ni afyon mahsulü idrak edilmiş ve top Uyuşturucu T inhisarı idaresi, son defa Al manyaya yeni bir satış yapmış, Ham- burga 250 sandık afyon gönderilmiş tir. Bunun haricinde bazt yeni sipa- rişler daha beklenmektedir. Etibba odasında dünkü toplantı Dün, etibba odası idare heyeti mu- tat toplantısını yapmış ve mesleki ba- zt meseleler üzerinde görüşmüştür. Doktorların kazanç - vergilerine esas olacak malümatı isteyen ve odaca ha- zırlanıp doktorlara dağıtılan sirküler- | lerin doldurma müddeti 10 Temmuz- da bitecektir. 10 Temmuzdan sonra KEtibba odası idare heyeti, sirkülerle- ri tasrif ederek — doktorları sınıflara ayırmaya başlayacaktır. — Vedat Nedim Tör Matbuat Genel Direktörü Vedad Nedim Tör, dün Ankaradan şehrimi- 7a gelmiştir. Bugün tetkikat için Av- rupaya gidecektir. Dün akşam genel direktörün şerefine, Istanbul Matbu- at mümessili Neşet Halil tarafından Park Ötelinde bir ziyafet verilmiştir. Ziyafette yerli ve yabancı gazeteciler hazır bulunmuşlardır. No. 72 Erik Çiçekleri Mahmud YESARI Onlar, erkek yanında konu- şuyorlar. Ve bir erkeğin karşı- sında, biribirlerinin üstünlüğü- nü gösterecekler. Ben, alık ve sersem, onlara bakıyorum, Niçin bakıyorum! Onlar, benim aleyhimde de bulunsalar, ihtiyarlığımı, çirkin- imi yüzüme vursalar, gene goöcunmryacağım, Çünkü ben, onların için için kıvranışlarına, üzülüşlerine — bakıyorum. Ve üzükmiyorum, hoşuma gidiyor. Yalnız bu mu? İki dolgun ve olgun ruhlu, olgun ve dolgun güzel kadının - biribirlerine so- kularak fısıldaşışları seyre değ- mez mi? Onlar, fısıldaşa - fısıldaşa ko- nuşurlarken, göz ucuyla da be- ni süzüyorlar. Ve ikisi de, bende daha fazla tesir yaptığını anla- mak istiyorlar. Kadriye de, Meymenetin apnesinden daha e SEHİRDE OLUD KN İTENLER : Limon beş kuruşa çıktı, sayfiye hayatı başlayınca şezlonglar ucuzladi, turfanda karpuzlar doksan kuruştan kırk beş kuruşa kadar salılıyor Tramvay şirketine Yaptırılacak yollar Bundan bir müddet evvel belediye Fatih, Topkapı ve Samatya yollarının THamvay şirketi tarafından yapılma- dığını görerek şosyete hesabına bu yolları yapmağa başlamış. fakat bir- kaç gün sonra girketin yolları yapa - | cağını vaadetmesi üzerine yapıyı sos- yeteye bırakmıştı. Belediyenin bu yol- İara yaptığı tarfiyat 500 lira olarak hesap edilmiş ve bu para dün sosye- teden istenmiştir. Bundan başka ya- | pılan tetkikat sonunda Tramvay 206- yetesinin Saraçhane başındaki yolun bir krsmını yaptığı, buna mukabil Top kapı ve Samatya taraflarında hiç bir hareket göstermediği tesbit edilmiştir. Bu yollardan Floryaya gidildiği için yapının yaz içinde ve çabukça biti mesini isteyen belediye bu işe önem vermiş ve bunun üzerine yolları vos- yete hesabına kendi yapmağa karar yermiştir. Belediye derhal işe başir - yarak yolları yapacak ve parasını t0 yeteden alacaktır. Diğer taraftan vi- iâyetimiz dahilindeki yollar, kayma - kamlarca tetkik edilecektir. Bu tetki ke sebep, Tramvay sosyetesinin bazı yollara on beş santim yerine beş ve daha az kum koymüş olmasıdır. Bu gibi yollarda kaymakamlıklarca yapı- larak parası sosyeteden alınataktır, — Floryanın bayındırlığı Floryanın Bayındırlık faaliyeti bit mek üreredir. Dün öğleden sonra be- Jediyede Floryanın plânı üzerinde tet- kikat yapılmış ve şimdiye kadar yapı- lan inşaat etrafında görüşmeler ol - muştur. Bu görüşmelerde bazr alâkı dar kimselerle şarbay vekili Hâmit v Perapalas sahibi Misbah da bulunmuş tur. Floryada büyük ve asri bir gazi- no yapılacağı söylenmektedir. Mis - bah'ın dünkü ziyaretinin bu işle ya - kından alâkadar olduğu da ayrıca söy lenmektedir. Bugün de Floryaya gi- dilerek inşaat gözden geçirilecektir. —— Şakor, tuz, ve buzu pahalı satanlar Şehrimizin birçok yerlerinde şeker, tuz ve buzun pahalı, ekmeğin de pek bozuk satıldığı görülmektedir. Yapı- lan tetkikat sonunda zabıtai belediye memurlarının - vazifelerini “lâyikryie yapmadıkları anlaşılmıştır. Bunun ü- zerine hâlk ta doğrudan doğruya be- lediyeye şikâyete başlamışlardır. Be - lediye bu şikâyetleri tetkik etmekte - dir. Şehirde mümkün olduğu kadar $ı- kı bir kontrol yapılması için alâkadar- lara emir verilecek, vazifelerini ihmal eden memurlar şiddetle ceralandırıla- caktır. fazla emniyetle bakıyordu. Mey menetin annesi de, Kadriyeden daha genç ve daha alımlı oldu- ğuna o kadar kuvvetle iman et- mişti ki, Kadriyenin, tecrübele- re dayanan emniyetine bile omuz silkiyordu. Bu, âdeta bir maçtı. Ne yazık, Meymenetin odaya | girivermesi, bu maçı, yarıda bı- raktı. Genç kadın, kahkaha sağana ğının yorgunluğile içeri girdiği zaman, harap, perişan değildi; pıril pırıldi. O, bütün kuvvetini, gençlik - ten alıyordu. Annesi ve Kadri- ye, onun gelişine, pek sevinme - mişlerdi; ikisinin de yüzünü, bir hoşnutsuzluk bulutu kararttı ve geçti. Meymenet, mat altın saçları- nı avuçlarile bastırarak yorgun yorgun soluyordu: — Aman, ne fena gülüyorum, değil mi? Artık gülmiyeceğim... Vallâhi gülmiyeceğim! Annesi, kızını, gözlerile bir öpüş çemberi gibi-sarmıştı: — Gülmekten şikâyet mi edi Yeniden alınacak Ondört vapur Yeni yaptırılacak 14 vapur i- çin, Avrupada tetkikat yaparak dönen heyetin başkanı Denizyol ları idaresi direktörü Sadettin, şehrimizde bulunan Ekonomi Bakanı Celâl Bayarla görüş - müş, izahat vermiştir. Tetkikler etrafında hazırla - nan rapor, bugünlerde Bakanlı- ğa gönderilecektir. Verilen ma- lümata göre, istenen ptftmlar, â- Büstosun 15 ine kadar gemi in- şaat tezgâhları tarafından gön- derilmiş bulunacaktır. Bu plân- | lar tetkik edildikten sonra için- | den birisi seçilecek ve pazarlık görüşmelerine başlanacaktır. — Londra - İstanbul yolu Londra » Tstanbul otomobil yolunu tetkik için Londradan şehrimize gelen İngilir gazetecileri ve arsrulusal oto- mobi! kulübü üyeleri dün Suadiye plâ jma giderek denize girmişler ve o ci- var*ı bir gezinti yapmışlardır. Heye- | tin bir kısmı bu akşam trenle, diğer katmı da yarın sabah otomobille şeh- rimizden ayrılacaklarr. - Höyet yet hakkımda edinc'$i malümatı yakmda Peşted» toplanacak arızulusa © bilciler köngresine bildirecektir, —— Efgan elçisi memleket'ne gidiyor Efganistanın Ankara elçisi Ahmet Han mezunen memleketine gitmek ü- zere dünkü trenle Ankaradan şehri mize gelmiştir. Ahmed Han şehrimiz- de bir müddet istirahat ederek bura- dan Efganistana gidecek ve bir iki kaldıktan sonra sonbahara doğru tekrar memleketimize gelecektir, — Bizans sarayının temeli aranıyor Evvelki gün şehrimize gelen-In, liz eski eserler (asarı atika) mütehal 1 Makster dün, Sultanahmet camii civarında yapacağı hafriyat için ha - zırlıklarını tamamlmıştır. Hafriyata bugün saat sekizde başlanacaktır. Bu bususta ilbaylıkça kendisine mezuni- Yet ve işte yardım etmek için de kâfi Mikdarda memur verilmiştir. Makster Bizans sarayının temelini arayacak - tır, yorsun? n Bir şeye dikkat ettim; annesi, kızına: — Kızım! Çocuğum! Diyecek olursa, gülün;ç oluver mekten korkuyordu belki! Meymenet, gözlerini kırpıştı- riyordu : — Utanıyorum artık... Tanı- yanlar, ne ise... Fakat tanıma - yanlar, kimbilir, ne derler? Kadriye, gözlerini kısarak baktı: — Herkesin telâkkisi, etra - fım dedikodusu için hayatını ze- hir mi edeceksin, yavrum? Kadriye, sözile ve bakışile, bütün kuvvetini göstermişti. O, hayata hâkimdi. Haya! çüklüklerini değil, en büyük zel- zelelerini bile, yumruğile durdu rabiliyordu. Ona, nasıl bakmışım ki, dai - ma uyanık, daima tetikte duran duyguları, hemen harekete geli- vermişti. Belki daha söyliyecek- ti, bilmiyorum! Fakat birdenbi- re dönüp bana dönüşü ve güle- rek bakışı, Meymenetle annesi- | ni şaşırtmıştı. Bu, bakışın ve gü L ati Gdit * Bulgaristandan gelen 7 nüfuslü bir Türk ailesi geçen gece, Kırklareli civarından hududu geçerken muhafa- za memurları tarafından yakalanmış- lardır. Bu ailenin gördükleri taryik neticesinde topraklarımıza iltica ettik leri anlaşılmıştır. * FPransa ile yeni ticaret anlaşması için müzakerelere girişecek heyetimiz dün akşam Parise hareket - etmiştir. | Ekonomi Bakanlığı müsteşarı Faik | Kurdı ile beraber Türkofis asbaşı Pkane harm Vasli, Türlafia Fransır masası şefi Melih ve Hariciye memur larından Nuri de gitmişlerdir. * İstanbul gümrükleri baş direk- törü Seyfi bir ay izin almış. kendisine vekâlet edecek olan Galata gümrüğü direktörü dünden itibaren çalışmağa | başlamıştır. * Türkolis, gelecek haftadan son- ra, Dördüncü Vakıf hanının altındaki yeni binaya taşınacaktır. * Yaş meyva ibracatçıları Türko - fisin daveti ürerine dün bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantıda, direktör Mahmut Celâleddin ve yeni İskende- riye Ticaret mümessili Baha da bulun muşlardır. Baha, yaş meyva ihracatı- mizin arttırılması imkânları etrafın - da taçir ve ihracatçıların istekleri dinlemiştir. Baha bugün, yeni vazife- sine gidecektir. * Kutül'amare emiri Ahmet Cabir Han Avrüpada — bir seyahate çıkmış ve dün şehrimize de uğramıştır. Emir tir. * Birkaç günden beri şehrimizde bulunan Italyan Fütürist şairi Mari- netti dün sabah uçakla memleketine dönmüştür: Marinetti hareketinden evvel sonbaharda tekrar - şehrimize gelerek uzun müddet kalacağını ve bu münasebetle çok görmek istediği An- karaya da gideceğini söylemiştir. * Almanyanın İstanbul konsolosu gmuavini Fon Saukey dün allesile bir- likte mezunen Memleketine gitmiştir. * Cenevrede Milletler Meclisinin uyuşturucu ve zehirli maddeler ko - misyonunun toplantışma — murahhi olarak iştirak edecek olan Japonya Da hiliye Nezareti müsteşarr Rame Ya- mer dün Pireden şehrimize gelerek Cenevreye hareket etmiştir. * Artvin kaymakacılığına atanan İstanbul Emniyt direktör muavii Hüsnü, direktöz muavinliği vazilesini bırakmış Ve vazifesinden ayrılmıştır. Bir iki güne kadar Hüsnü, yeni memu riyet yerine gidecektir. * Dün Prenges Marya vapurile Ro lesi gelmiştir. * Veremle savaç kurumu idare he- şiin Mânasını ancak, Kadriye ile ben bile bilirdik. Yalnız ben, bu bakıştan ve gü lüşten, Otelde çekileceğim imti - handan kurtulduğumu anladım. Beğenilmek, içten ve nüma - yişsiz takdir edilmek... Kadınlığın en zaif damarı. Bu , gülünecek, alay edile - cek, yahut ağlanacak bir şey mi? Bu, onların, o kadar tabii hakla rı ki, Ne gülünür, ne alay edilir, ve ne de ağlanır! Meymenet, suçlu suçlu ba - kıyor: — Ah, sizden, ne utanryorum, beyefendi, Kadriye, kahkahasını tuta - madı: — Yanında, en utanılmaya - cak adam, bizim arkadaştır, yav rum, O, kahkahayı o kadar sever ki, eğer sen, susacak ve somur - tacak olsan, işkillenir. Meymenetin annesi, sorgu ile açılan gözlerine baktı, başını salladı: — Alıngandır. Acaba meclisi sıktım mı? Vücudüm, burada KÜÇÜK HABERLER ba akşamki trenle Londraya gidecek- | manyadan 14 kişilik bir göçmen kafi- | yeti dün toplandı. Mutat olan toplan. tıda bundan evvel salı günleri yapı- lan içtimaların badema çarşamba gün- leri yapılması kararlaştırıldı. | . * Bulgaristandan hududumuza iki Bulgar askeri iltica etmiştir, Bunlar şehrimize getirilmiştir. * Balkanlardan gelecek göçmen - ler için hazırlıklara başlanmıştır. Yu- goslavyadan 200 göçmen gelmiştir. * Sü Bakanlığı Baytarlık işleri başkanı General Saadettin Savgan, sü el baytar okula mezuniyet imtıhanla. TMĞü bulunmak Üzere şehrimize gel- | miştir. * Askeri müzenin bahçesinde uzun müddettenberi hazırlanmakta olan ta tihi çadırın noksanları bugün bitecek, önümüzdeki hafta içerisinde gazete - cilere ve halka açılacaktır. * Çocuk Esirgeme — kurumunun caddelere koyduğu tartı basküllerizin bozulduğu ve bir tartı ücretile birkaç kişinin tartıldığı öğrenilmiştir. Baskül lerin çabuk bozulmaması için polis te, bu mesele ile alâkadar olacaktır. * Plâjlar nizamnamesine göre, bu- ralarda — bulundurulması lâzrmge küçük sıhhat Mmemurlarının - seçimi plâj sahipleri tarafından yapılmıştır Sıhhat memurları, plâjlardaki yeni va zifelerine başlamışlardır. Bu memur - ların aylıkları, plâj, sahipleri tarafın- dan verileçektir. * Lise ve orta pkul talebeleri bu: g çıkacaklardır. Ga e İseleri geceli, diğ gündüzlü kamp yapacaklardı 15 gün dovam edecektir, * Arkeoloji profesörü Bosser ya - kında Bursa ve İzmite olmak üzere bir tetkik seyahatine çıkacaktır. Bu gezmeye talebeden birkaçı da iştirak edecektir. * Bir derece yükselmek İsteyen me murlar Universitede bir yabancı dil- den imtihân edilecektir. Bunun için bir talimatname hazırlanmaktadır. Bu imtihanlar yılda iki defa yapılacak ve iştirak edenlerden bir harç ücreti alınaçaktır. —— Hayvan başına değil, ton başına Liman genel direktörlüğü, celeple- rin yeni Jiman tarifesi etrafında öne sürdükleri şikâyetleri tetkik etmiş, bu iddiaların haklı olmadığı neticesi. ne varmıştır. Çünkü, —liman tahmil ve tahliye ücreti olarak alman para gayet ehemmiyetsiz bir mikdardadır Yalnız, bu ücretin bundan böyle hay- van başma değil, ton başına alınması icap ettiği anlaşılmış ve bu nokta alâ kadarlara bildirilmiştir. ü ğ ge Kamp fazla mı? Ağırlık mı veriyorum? Diye alınır. Meymenet, bir iç acısı dur - gunluğile gözlerini kapamıştı — Vallahi hanımefendi, bunu, bana iltifat sunuz. Kadriye, genç kadını yanına | âekti ve kollarınım arasına al - | I: — Sana, bunu iltifat diye söy | lemeği, senin sevimliliğin, se- nin ciciliğin, ne söyliyeyim, ke- lime bulamıyorum, senin çiçek | varlığın namına bir hakaret sa- yarım. Bu, senin hakkın, çocu - ğum. Ve yesarinin bir medrese çö- mezi gibi, sallana sallana duru - şuna bakıyorsan, aldanıyorsun, yavrum, Senin neşen, onu aptal laştırdı. Beni gücendirmiş olmaktan mı korktu; yoksa, asıl içimdeki duyguları kontrol etmek mi is- tedi; tuhaf tuhal baktıg — Sen bu işlere ne dersin, ar kadaş! 3.-7-933 e— BUDA BENDEN z - — HAYAT UCUZLUYORMU? Sormak, anlamak, ve öğren- mek istemek herkesin hakkıdır. | Bazı kimseler, bu haklarını kul- | lanmazlar. Bazı kimseler bu haklarını kullanmaktan korkar- lar. Bazı kimseler de bu hakla. rını kullanmasını bilmezler. Onların ne o korkularını ge- çirmek, ne de o hakkı kullan - masını öğretmek mümkün de « ğildir. Hem sormak hakkını becere- miyenler her şeyin içyüzlinü an- lamaktan korkanlar ve sorması- nı bilmiyenler bize pek zararı dokunmıyan zavallılardır. Fakat benim asıl sinirime dokunan bu işin ters tarafıdır, Çünkü bazı kimselerde, bu za- rarsız zavallılarm tamamile ter- sine, sormak hakkını çok yarılıı çok kötü kullanırlar. Çizmeleri nin dışındaki şeyleri anlamak is terler, kafalarının eremiyeceği şeyleri öğrenmeğe kalkışırlar, ve suallerin en biçimsizini, bozu- Bunu sormıya yeltenirler. Bütün bunları aklıma geti- ren bir gazetecinin rastgeldiği. ne sorduğu şu sual oldu: — Hayat ucuzluyor mu? Sorarım size, bu suâlle: — Her'akşam hava kararı yor mu? Suali arasında arpa bo- yu olsun fark var mıdır? Hem ğıayamı ucuzladığını anlamak için, uzun boylu okür yazarlığa da lüzüm yok, - Bu meslekdaş kulağının deli- Bini biraz daha uyanık bulun- dursaydı, yirmi para için, kırk vüz para icin hırsızlık hi duyar ve hayatın ne kadar ucuzladığını başkalarına sormadan anlayabilirdi. Bana öyle geliyor yadan bu kadar habersiz kala- cak derecede dalgim - dolaşırsa, hayatın ne kadar ucuzladığımı, yakın bir günde bir otomobil te. kerleğinin altında öğrenecektir. kütükleri ü ihracatının Bakanlar menedilmesi dolayısi- le, yabancı piyasalara gönderilmeli üzere limanımıza getirilen 48 ton kas dar ceviz kütüğünün sevkine müsaa- darlara bildirilmiştir. ——— “Türk kuşu,, için Rusyaya gönderilecek talsbe Hava Kurumu Gentl merkezi ta rafından açıfan “Türk kuşu” okulun da bu #ene yapılan imtihanlarda ye- disi erkek ve birisi kız olmak üzere se kız genç müvaffak olmuştur. Nazari ve ameli bilgi ve tectübelerini arttır. mak ve her birini birer mütehassıs tayyareci yetiştirmek maksadile mu- vaffak olan bu 8 genci genel merkez Rusyaya göndermektedir. Gençler, 9 Temmuzda Istanbula gelecekler ve 10 Temmuzda Rüsyaya harcket ede- ceklerdir. Gençlerin tahsil masrafları genel merkez tarafından verilecektir. Meymenet, birdenbire elleri « ni saçlarma götürdü ve hatırla. yan insanların ani uyanıklığile gözlerini kırptı: — Ah, affedersiniz, affedersi niz, beyefendi. Geçen gün, Ada da ismi, sizin isminize benzeyen bir beyle tanıştım. Benim, zavallı ismim! H si üzun süren ismim! Evet, öy- le bir genç tanıyordum. — Evet, dedim. Vardır. Genç kadın, söyleyip söyle « memeğe tereddüt ediyordu. Kad riye, onu, kolundan dürterek ce saretlendirdi: — Söyle, çekinme, çocuğum! Meymenet, ondan aldığı kuv« vetle doğrulmuştu: — Size, o, benim tersimdir! Diyor. Ben, bu kadar yağız küheylâ nı, çocukluğundan bilirim. U - mumhanelerde reportaj yapar - ken, ismimin onun ismine ta « kıldığını görmüş ve ismimi de- ğiştirmek mecburiyetinde kal - mıştım. Ve onun yaptığı bu Ne diyebilirdim? Ne demeğe dilim varırdı, ” nükteyi, ilk söyliyen bendim. # (Arkası var|

Bu sayıdan diğer sayfalar: