3 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 11

izmir Deniz Spor Klübünden, Denizin Ne| d BU Büyük Bir Zevk Olduğunu Anladığımızı isbat Edecek Bir Ç Aydın Hattı Bize Geçerken... Ali Çetinkayanım İzmir ve hinterlandına yaptığı en büyük iyiliğin zevki içindeyiz: Aydın hattı artık bizimdir. Punta Istasyonundaki direktör- lük binasında artık pipolu İngi- lizleri ve İtalyan pasaportlu le- vantin bozmalarını görmekten kurtulmuş bulunuyoruz. Gözlerimi duvardaki haritaya daldırdım. İzmirin Alsancak is- tasyonundan Torbalıya, Tireye, Eğirdire, Ödemişe, Aydına uza- nan bu demiryollarında yabancı işletmesinin canımızı sıkan ta - Taflarını düşündüm. Bunlar o ka | dar çoktu ki... “— Acaba hangi birisini ele alıp burada gözönüne çıkarmak- la daha faydalı bir iş yapmış o- lurdum? Derken hatırıma Bucalılar geldi. Malüm'onların otobüs hikâyeleri beni bir hayli uğraş- tırmıştır. — Hah... —dedim— tamam... Aydın hattının banliyösünden bahsederim. Ve işte bahsediyorum: (Punta — Kemer — Kızılçul- Tu — Buca) arasında bir banli- yö hattı vardır. Bu hatta İngi- lizler çok kârlı bir işletme usu- lü bulmuşlardır: Otomatik trenler... Buca İzmirden yüksek bir yerdedir. Oradan frenlerini bo- şaltan bir tren tâ Puntaya ka- dar tatlr bir sathı maili inerek ulaşır. Tabii Puntadan Bucaya Biderken katarı lokomotifler çe- ker, Fakat çıkarken bir de ye- dek katar bağlandığı için loko - motif her gidip gelmede kum - Panyaya fazla bir dönüş - seferi kâr bırakırdı. Bu hattım vağonla rı harikulâde güzeldir. Zaten Buca İzmirdeki İngiliz koloni - sinin ve hatta çalışan direktör - lerin, mühendislerin, — yüksek Maaşlı memurların oturdukları Yer olduğundan bu hattr onlar sırf kendileri için yapmışlardır. M 50'1 zamanlara kadar bunda üçüncü mevki yoktu. Ve biletler bir hayli pahalı olduğu gibi se- ferler de halka kolaylık verecek derecede'çok değillerdi. ., Binaenaleyh Türk işletmesin denı ılk_fıydanm Bucaya gele - 'eğine inanıyoruz. 1 .— Biletler biraz ucuzlamalı. 2 — Seferler biraz sıklaşmalı. (İngiliz işletmesi bu seferleri kendi memurlarının çalışma sa- atlerine uydurmuşlardı. Bucalı- ları mektep talebesi gibi kendi Pprogramlarına ayak uydurmağa mecbur ediyorlardı,) 3 — Bucada şimdi eskisi gibi zengin ecnebiler oturmazlar. Bu rada kazancı az bir- mübadill. kalabalığı da vardır. Bunlar liçîrî Çok ucuz pasolar, hboj üçüncü Mevki arabaları işletmelidir. 4 — İngiliz işletmesi o canım e aksettirirse Bucal Memnun olurlar. b Ve elbette böyle olacaktır. a yındırlık işlerini Çetinkaya | . Bi h Te ediyor, — E, zli rlar | Deniz sporlarında yavaş ya- vaş bir krmıldanma başladı. Fa- kat bu kımıldanışta biz hiç te beklediğimiz hızı bulamıyoruz. Şimdiye kadar İzmir deniz deniz sporları klübü hiç olmaz- sa iki düzüne kik ile yarım dü- züne kotrayı azasınım emri altı na vermiş bulunmalıydı. Yukar- daki resimdeki küçül pupa yelken - si: üne şöyle bir bakmız. İzmirin spor klübü İzmirlileri böyle tatlı bir zevke bir an evvel ulaştırmalıdır. Biz denizlerin zevkini sürmüş bir milletin çocuklarıyız. Harple - rin, ihtilâllerin ve harp sonu lâ- kaydisinin unutturduğu denize tekrar ve eskisinden daha bü- yük bir istekle atılmak istiyo - ruz. Bu, bütün Türk kıyı şehir- lerinde yaşayanların, kadın ve erkek hepimizin apaçık bir ar - zusudur, Eğer adına yüzme denilen i- kinci spor da olmasaydı bugün koskoca denizlerin ortasında ya şadığımız halde deniz mefhu - munu bile unutmuş - olacaktık. Koyduğumuz resimlerden ikisi- ni bize İzmir muhabirimiz gö dermiştir. Çeşme plâjında iki İzmirli Türk kızımın denizle bo- ğuştuklarını görüyorsunuz. E - ğer bu deniz bolluğu İzmirde değil de Berlinde olsaydı yerli- alışma Bekliyoruz lerin Bundan naml istifade et - tiklerini görürdük. İçinde milyonlarca halkı ba - rımdıran koskoca Berlin Pazar günlerini adına Vanse denilen kötü bir su birikintisinin kıyı « sında geçiriyor. Öyle ki sanda! bolluğu üstünü kaplıyor ve kü —— * rek çekmek imkânı kalmıyor. Hele plâj gibi kullanılan tarâf - larda insan kaynayışmdan suda uzanacak kadar bir genişlik bi- le bulunamıyor. İzmir deniz spor kulübünden, denizin ne büyük zevk olduğu - nu anladığımızı isbat edecek bir çalışma bekliyoruz. N SAYFA SiZ izmirde Kaplıca Mevsimi | | Şimdi tam kaplıca mevsimi- || nin içindeyiz. Atatürk 930 da || |memleketin her taratında kep- lıcalara karşı başlayan alâka | her sene arta arta nihayet bu - günkü genişliğini buldu. Top- | raklarımızın her tarafında bir | |kaplıca bolluğu vardır. Bürsa || nasıl büyük bir şifa şehri ise, | Armutlusu ve Çekirgenin Kü - | kürtlüsü, şusu, busu ile nasıl | İstanbulun Yalovaya gitmeyen kısmını her sene kendisine çe- kerse, İzmir de böyle bir şifa İlmıntakasıdır. « I| Çeşme kaplıcaları bu mev - simde dolup dolup boşalır. | Plâjından - güzel kaplıcası ve kaplıcasından güzel plâjile Çeş |Yalovayı adam ettikten sonra || geçti. Buca belediye yüne ses sada çıkmayor. iN iÇİN.. BUCADAN BiR CEVAP ÇIKMADI | İ Conöğml ol Aahlrr li Bir Mektep Açmalı İste aradan bir hafta daha reisinden Nasıl çıkar? Elbette çıkmaya cak. Çünkü İzmirin içindeki cad delerde ve gerekse İzmiri Bor- novaya,Bucaya, Mersinliye bağ- layan göselerde büyük bir lâüba lilik hüküm sürüyor. Bucalıları temsil ettiklerini iddia ederek otobüsler hakkındaki yazıları - mıza itirazlar savuranlar nere - de? | İste İzmirin göbeğinde bir | otobüs ilbayın arabasını parça parça ediverdi. Allahtan olacak ki General Kâzım Dirik içinde bulunmayordu. Dün yine Torbalı, Aydın ve Manisa otobüslerinden şikâyet |me İzmirin burnu dibinde bir Yaee ON . eden mektuplar aldık. Anlaşılı - ikinci Bursa gibidir. || yer ki; Maamatfih İzmirin hinterlar || — Yaz ayı kâr ayı... |dı da bir kâplıca zenginliği i- Diye otohı'ıs sahipleri arabala çindedir. Ödemiş ile Bayındıı || Tit tıklım tıklım doldurup para arasındaki Şifa kaplıcası gibi | Kirmaktan başka bir şey düşün daha birçok kaplıcalar vardır. || Ttiyorlar ve küçük kasabalar - Fakat, ne yazık ki bütün bu ser || dan bir çoğunun Belediye inzi- vet ve sıhhat kaynaklarından | üt mırmu_rlşnı:da işin alayında hâlâ iyice istifade etmenin yo || Oldukları için Ege yollarında ve İn by' g dık. B sebebi || kasabalarında ve şehirlerinde Jd""" di '"’;'k' g '_";',’" ga mf: tehlike, korkunç — bir değirmen e sadöce tek şey: Propagam | yajinde durmadan işliyor. GRcTl | izmir emniyet müdürü de vazi- - | yeti tıpkı-bizim gibi gördüğünü Bu hırsız Celâlettin de yavaş | dut yakayı ele vermiş..,, yavaş esrarengiz bir mesele ha- | — Dememize meydan kalmadan lini almağa başladı. Peyami Sa- | bir sonuncu haberle karşılaş- fanın akrabasından Server Bedi | tık: ai geçenlerde Arsen Lüpen İstan- ! — “Firari merkum Celâleddinin bulda diye bir romani neşret mişti. Meğer Arsen Lüpen İz- mirde imiş te farkında değilmi- 5 | şiz. | . Evvelâ vakayı hatırlatalım: Eskiden polis memurluğu et- miş olan Celâlettin Mudanyalı- dır. Karısı ve çocuklarile İzmire gelip yerleşiyor ve o günden sonra Karşıyaka ve İzmir evle- rinde bir soygunculuktur başlı- | yor. Bir rivayete göre iki yüz, bir rivayete göre de yirmi yedi €v soyduktan sonra herifin izi ele geçiyor ve bir kaç kere polisi Şaşırtıp, tam yakalanacağı sıra- da (harika kabilinden) yakasını kürtaran bu haydut nihayet bun dan bir buçük ay evvel tutulabi- adam budur liyor, (Görenler derhal en yakın polise haber- Herkeste bir sevinç. Oh! Ar- K arlği lik serseri cezasını görecek ve kimbilir kaç seneye mahküm 0- lacak ve hapishaneyi boylaya - Caktır. Fakat sen misin böyle düşü - Balıkesir zabırtasının elinden de kaçtığı haber alınmıştır.,, Buyurun cenaze namazına. Bu herif nedir kuzum? Cıva mı? Adına Celâleddin denilen — | açıkça anlatmıştır. Şarbaylığa yazdığı resmi bir mektupta bu direktör diyor ki? “Otomobil ve otobüs kazala - rı son günlerde çok sıklaşmış « tır, Bunun iki sebebi vardır : 1 — Otomobiller ve otobüs » ler gayet hızlı gidip geliyorlar. 2 — Otobüsler lüzumundan çok müşteri almakta ve şoför - ler seyrüsefer kaidelerine riayet etmemektedir. ŞK Kazaların önüne geçmek, için şarbaylık zabıta memurlarının vazifelerini dikkatle yapmaları lâzımdır.,, Nasıl? Haklı olan kimmiş? Yalan yazan kim? siz mi? Biz mi? e Bu hâdiseler karşısında bir teklifte bulunsam ve desem ki? “İzmir, ilbayı Kâzım Dirik, bir müddet evvel köy muhtarla- rı için İzmirde bir kurs açmış ve onlara vazifelerini nasıl görebi- leceklerini anlatmış ve öğretmiş ti. Bunun gibi, yine İzmirde bir başka kurs açılmalı ve bunda İzmire yakın “Kamunbay,,lara, | belediye memurları ile kavasla ra vazifelerini nasıl yapmaları lâzım geldiği öğretilmelidir.,, Acaba doğru bir teklifte bu- lunmuş olmaz mıyız? — N.N. | Bir Serserinin Garbit Anadolu Polisiyle Köşe Kapmaca Oynamasına Akıl Erdiremiyoruz Balıkesir Hindi Çinide ve İz. mir Nevyorkta değildir ki ora zabıtasının eşkâlini verdiği bir haydudu şüphelenip tevkif ettik | ten sonra İzmirden tamamlayı- cı talimat gelinceye kadar elin- den kaçırıversin. Bize kalırsa iki sene İzmiri kasıp kavurduktan sonra yakayı ele vermesile kaçması bir olan ve korkup bir yere sığınacağı yerde Ayvalığı soyan ve ne bile- lim... Faraza Sıvasa veya Er- zurum gibi İzmirden uzak bir şehire kaçacağı yerde Balıkesir- de dolaşmağa cüret eden bir haydut her halde garip bir ma- ceranın kahramanıdır. Bu adam eskiden polislik te etmiş. Anlaşılıyor ki polisliği « nin de verdiği tecrübeden isti. fade ediyor. Ama ne de olsa tayyare, telgraf, telefon, oto - mobil, lokomotif ve motosiklet devrinde böyle Fantastik mace- raların olabilmesine, bir serseri- nin bütün bir Garbi Anadolu mıntakasındaki polis teşkilâtile köşe kapmaca oynamağa kalkış masına da meydan kalmamalı - dır. Artık, şu “firart merkum Ce- lâleddin,, bir daha kaçamamak üzere tevkif edilmelidir... A ca- nım, nent.. Aradan bir kaç gün ge- çince İzmirden bir haber: “Merkum Celâlettin tahkikat €Snasında zabrtanım elinden kaç mağa muvaffak olmuştur. Fa - at polis izi üzerindedir bir iki güne kadar yakalanacağı mu - hakkaktır.,, İki gün, beş gün, beş hafta l bekliyorsunuz.. İzmir po- !ııinin bu haydüdu yakaladığını Öğreneceğinize şöyle bir haberle rşrlaşıyorsunuz : “Firari merkum Celâlettin Ayvalıkta bir evden bir çok mü cevherat çaldıktan sonra orta - dan izini kaybettirmiştir. Fakat Yakalanacağma muhakkak naza rile bakılabilir.,, Nihayet üç gün evvel İzmi den bir üçüncü haber çıka gel “Firari merkum Celâleddinin Balıkesirde şüphe üzerine tu - tulduğu dün şehrimiz Emniyet direktörlüğüne bildirilmiştir.,, BELÇİKA, 24 GÜNLÜK NİSTAN ITALYA, ISVİÇRE, Lira mukabilinde ipotek muhtelif sayılı 111,118 Lira 84 kuruş vergi borcundan dolayı alât ve edevatile birlikde maa müştemilât icra ve iflâs kanunu- nun 125 ncı maddesi mucibince ipotekle birlikde son mü- zayedesi yapılacakdır. Talip olanların yüzde 7,5 Dupo- zito akçalarile birlikde 9-7-935 tarihine müsadif salı gü- nü saat 15 den sonra Beyoğlu Kaymakamlığında müte- FRANSA Büyük seyahati y Gidiş 6 Ağustos dönüş 30 Ağustos Şimdiye kadar tertib edilen seyahatlerden en mükemmeli ve en elverişlisidir . Program ve fiyat yakında neşrolunacaktır. - * NAK ,, seyahat acentası —— Galata Rıhtım caddesi 7 Tel 43126 Beyoğlu Tahsil müdürlüğünden: Kasımpaşada Gâzi Hasan paşa mahallesinde 180,000 un değirmeni gekkil idare heyetine müracaatları, (3703)