LiNDE SiNEMA bi MAD NEZ: ,_E e FiLiMLER KONGRESİi Bi Alman Artistleri Sahnede. Halk En Ziyade Hangi Artist i Alkışladı? AVRUPA SİNEMA MUHABİRİMİZDEN: Berlinde Türkiye da ulusun iştirak ettiği büyük si- nema ve filmciler koöngresi do- layısiyle meşhur Marmor - Ha. us'un bizim Tokatliyan * salo- | nundan hemen hemen 40 defa | daha geniş ve ucu bucağı gö- rünmez salonlarında muralıhas heyetler şerefine balo veriliyor- du. Galata tüneli kadar uzun ko- tidordan geçerek salona girdi- | ğim vakit gözlerim memnuni- | yetle parladı, çünkü bir nal bi- çimindeki büyük salonun tam başında 10 metre uzunluğunda büyük ve şerefli bayrağımız bu- lunuyor, onun yanında da 22 ulusun bayrakları sıralanmış. Muazzam salon, baştan başa bir çiçek bahçesi gibiydi. Renk- | li renkli bayraklar her taraftan | çiçeklerle öpüşüyor. Bu muaz- zam salona tarif edilemez bir heybet veriyor. Kimbilir ne par- lak günler, daha doğrusu gece- ler yaşamış ve yaşatmış olan bu | salon, bu gece ilk defa olarak ayni meslek ülküleri etrafında toplanıp elele vermiş, 1500 mes- lekdaşın eğlenmesine ve Alman sinema artistleri ile tanış masına sahne olacaktı. Salonun tam cephesinde mu- | azzam bir sahne kurulmuştu. | 15 geniş basamakla çıkılan bu sahnede biraz sonra Alman film icrinde görüp — alkışladığımız bütün san'atkârlar — birer birer çıkacak ve davetlilere takdim edileceklerdi. Filmlerde inceliklerini alkış- ladığımız artistler bu salonu büyük bi zevkle süslemişler. Salonun etrafını çeviren loca- lar hükümet erkânına ve mu- rahhas heyet reislerine ayrıl- mış, hepsi çiçeklerle süslenmiş. | Davetliler akın akm geliyor. | 1500 murahhas, ve yüksek Al- | man sosyetesine mensup 3500 | davetli. Burada Türk sinema ve | filmcilerinden yalnız 4 kişi var. Onlara da propaganda bakanı | Doktor Göbels'in şimdiden yer aldığı hükümet Tocasının tam yanındaki loca ayrılmış. Berlin opera orkestrasının verdiği nefis ziyafetten sonra opera balet heyetinin numara- ları başladı. S0 kadar seçme dansöz musikinin ahengi ile danslarını birleştirdiler, iHTİYARLA | yediği aklıma geldi de kendi | kendimi teselli ettim. Localara Bakacak oldum Bu aralık yanımdaki localara bakacak oldum. İşte şen filmle- rini seve seve gördüğümüz An- ny Ondra, sarışın bir kukla gi- bi. Daima gülen ince dudakları, sevimli çehresi. Yanında, (Eş- ref Şefik duymasın) insan az- manı zevci meşhur boksör Sch- meling... ç Bu kadar ince, bu kadar gü- zel bir kızı doğrusu böyle bir azmana yakıştıramadım ama, armudun iyisini bağda kimin Doktor Göbels ateşli ateşli | koca boksöre bir şeyler anlatı- yor. | Biraz ilerde Olga Tschecho- va... Yanında kendisinden çok daha güzel oları kızı.. İstikbalin parlak bir yıldızı.. İnsan, doğ- rusu, anasına mı yoksa kızma mı bakacağını şaşırıyor... İşte nihayet bize bu geceki toplantıyı hazırlıyan artistlerle tanışacağımız an geldi. Birkaç dakika -sonra, beyaz perdede görüp alkışladığımız bütün Alman sinema artistleri- ni, geçenin kahramanı ve spike- ri sevimli Theo Lingen'in A dan Z ye kadar ismini müjdelediği geçit resminde karştmızda gö- receğiz. Her yiğitin gön- lünde yatan “Her yeğitin gönlünde bir | aslan yatar,, derler. Meşhür atalar sözüdür. Doğrusunu” söyliyeyim, ma artistlerinden benim lümde aslanlar bir değil, ikidi! Haydi bu kadarınt söyledim, isimlerini de yazayım. Biri Mar- tha Eggerth, ikincisi de Paula Vessely. Biraz sonra bu iki yıl- dızla karşılaşacağım diye sevi- nirken düşüncemi anlattığım Alman murahhası, Paula Ves- sely'nin Avusturyalı, Martha Eggerth'in de Macar oldukları- için burada bulunmadıklarını söylemez mi?.. Görücüye çıkan | genç kızlar gibi Alman yılçızları, görücüye | çıkan genç kızlar gibi, birer bi- | rer karşımıza çıkıyor.. Sıraya | YINCA NE HALE GİRECEKLER ? — İ Joan Crovfordun ihtiyarlığı böyle olacak | adımlarla genç - bir | rak halka takdim etti. giriyor ve alkışlanıyorlar. İşte en eski Alman artisti Henny Porten.. İda Wüst.. Arkasından Camilla Horn, Anny Ondra, Lillian Harvey, Lil Dagover, Brigitte Horney, Dolly Haas, Kate Von Nagy.. İşte göğsün- de taşıdığı 15 ten fazla harp madalyasiyle Paul Hörbiger, Gustav Fröhlich, Georg Alex- ander, Villy Fritsch, Hans Al- bers, Paul Richter... hepsi, hep- si alkışlanıyor... Bir aralık sahneye çevik kız. çıktır. Theo Lingen filmlerinde gördü- ğümüz inceliğile elinden tuta- Henüz Luise Ulrich isminin söylenme- si bile bitmemişti ki müthiş bir alkış koptu.. ve bu dakkalarca sürdü. Halk Bitmemiş Senfoni filminin tanıttığı bu küçük ar- | tisti ondan evvel çıkan artistle- rin hiçbirine nasip olmıyan bir cömertlikle alkışladı... Sevimli Luise Ulrich bu ka- | ürattan heyecana ka- pılmış i mahcup tavırları ile mütemadiyen halkı selâmlıyor- du. Yanımdaki alman - murahha- | sına, dayanamayıp sordum: — Bu kadar meşhur filmler yapmış, tanınmış artistler ya- nında henüz ancak bir iki film- de ikinci derecede rol sahibi Luise Ulrich'in halk tarafından bu kadar alkışlanmasınım sebebi ne?.. — Siz onun Adolf Wohibrü- ek'le beraber çevirdiği Regine (Aradığım kadm) filmini gör- mediniz mi?.. Bu filmi görünce halkımızın Luise Ulrich'i niçin diğer artistlerden çok daha faz- la alkışlamasının sebebini anlar- sınız. Alman murahhasının sözleri | merakımı büsbütün arttırdı, he- men ertesi gün Luise Ulrich'in son filmini - gördüm.. Onu da size gelecek mektubumda yaza- cağım... İKUCÇUK SİNEMA HABERLERİ Stendhal'in “Siyah ve kır- maızı,, adlı eseri yeniden filme alınacaktır. Evvelce baş rolü Mosjoukine oynamıştı. Şimdi | bu rolü Pierre Richard Villm'e verilecektir. e Edith Mera'nın öldüğü biliyorsunuz. Şimdi bu kadının plâkları o kadar çok satılıyor ki, kendisini beyaz perdeden ta- nıyıp sevenler plâkları öyle ka- Pışıyorlar ki.. . - Marian Marsh “Tehlikeye rağmen,, ismindeki — filmini bi- tirmiştir. « _Geoıgeı Raft “Her gece sekizde,, isimli bir film çevir. mektedir. e Ruth Chatterton bir sene gay bubetten sonra tekrar sinemaya geliyor. Kolumbiya ile iki film için bir mukavele imzalamıştır. Bu filmlerin isimleri şunlardır; “Şapkada bir - tüy,, , “Modern | alrp sıkmalı, bundan sonra hat- mürver çiçeği menkuu icine bir | değiştiri bir kadın, d AYAK VE ELİN GÜZELLİGİ Geçenlerde bir okuyucumuz, bizden güzel el ve ayak hakkın- da yazı ve resim istiyordu. Gü - zel el neyse ama; bayanların he- le son senelerin modası olan a- yakların şeklini bozucu iskar - pinlerle ayak güzelliği bulmak biraz güçleşmiştir desek yeridir. Kadım güzelliğine büyük şey- ler katan el ve ayak — güzelliği elbette çok arzu olunur bir şey- dir. Fakat buna muvaffak ol - mak için azimli ve sebatlı olmak her bayanın birinci — düşüncesi olmah âzımdır. Sadece iste- mekle güzel €l ve — ayak sahibi olmak imkânsızdır. Çok yakın- da el ve ayak güzelliği hakkın- da okuyucularımıza — uzun bir yazı ile malümat vereceğiz. Arpacık Gözkapağının kenarı iltihap yapar, bazan dışında, bazan iç tarafında küçük bir çiban peyda olur. —Küçüklüğünden kinaye buna arpacık denilir. Çiban kemale gelince irinin | dışarıya çıkmasını kolay'aştır - mak için parmaklar arasına alıp 10-6-935 4 D 0WE En çok alkışlanan Luise Ulrich —————— —— fizere bir kaç sadf İ mi suyu ile yıkamalıdır. Yahut bez batırılarak beş dakitcada bir | bu ameliyeye devam etmelidir”