OÖN ALTINCI YIL. No: 4981 Gündelik BURUN DÖNÜLMÜŞTÜR F.R. ATAY ler: Ku Yazımızdaki yeni kelli vam — Bünye — Durluk İstikrar — Evrim — Tekâmül — Ayrılışma Teşettüt — Özlem — Hasret — Sanı- ka — Vehim yal, hurafe Evet, henüz yolumuz üstünde ne kadar çetinlikler olduğunu bi- liyoruz. Kolay değil, asrımızın tam ve ileri — dillerinden birini kurmaktayız. Bu dille bu- gün her - şey anlatılabilecek, bu dille yazılanlar bir asır sonra an- laşılarak okunacaktır. Davanın ruhu, ana prensip - lerdeki anlaşmazlığı kaldırmaktı. Türk dilinin, ancak, kendi kay- nak ve kökleri üstünde gelişebi- leceğine inan bağlamaktı. Keli- meler, yapraklar gibi, sararır, da- gılir; yeniden sürer: Fakat kütük diri ve sağ olmalıdır. İlkönce gra- mer erkinliğini kazanacaktık. Gazetelerimizdeki acamılıkla- ra bakmayınız: Burun dönülmüş- tür. Artık boş enginler karşısında, ne yana gideceğimizi bilmiyerek, şaşkın ve savsak, çalkalanıp dur- maktan kurtulduk. Bir aydanberi dil, günde 5 kelime yenileşmekle ölçülecek bir şekil değişikliği ğil, bir kuram değişikliği almak- tadır. İlk defa arab ve fars terkible- rinden vazgeçenler, bugünden da- ha çok sıkıntı çekmişlerdi; alfa- be değişikliği daha derin bir sar- sıntı idi. Türk dilinin güzelliği ve derinliği hiç bir yerde durmıya- caktır: Fakat bir iki yıl içinde nomala ve durluğa kavuşacağız. Kamalizm, bütün devrimler - de olduğu gi 1 işinde de ihti- yaç ve gereç üstüne dayanmıştır. Dili kendi evrimine bırakmak fik- rinde olanların yanıldığı nokta şu idi: Osmanlı grameri devrim- ci bir kararla yıkılmadıkça, 0s- manlı kamusu - taranıp arıtılma- dıkça, türk gramerinin şahsiyeti belirtilmedikçe, herkesin kendi başına yapacağı şey, ancak karga- şat ve ayrılışmayı arttıracaktı. Devlet, osmanlıca okuttukça ve osmanlıca konuşup yazdıkça, ro- man dilinin sadeleşmesinden ne çıkar? — gimizde konuştuğumuz dil saae Gefil >idir? Nef'i zama- nında da sade değil miydi? Bugün kendi yazılarını tabiiğ bulanlar, babalarının gülünç bul- dukları yazılarının da yirmi yıl önce tabiiğ olduğunu düşün - mek — istemezler. Osmanlıcanın tabiiğsi olamazdı; türkçe ise, bütün evrimleri içinde, gene tabi- iğdir. Oğuz lehçesinin bin yıllık halk türkçelerine bakınız: Bu dilde değişen, her dilde değişmiş olan ve değişmekte olandır. Dilin bu evrimi devam edip gidecektir. Bir gün artık “hüsnü hal ve hareket,, dememeğe, ve cümle ya- pan kuralların, ancak, türk gra- meri kuralları olmasına karar vermek lâzımdı: Devrimin ana çizgisi budur. Bu karar, hiç şüp- hesiz, bir takım esaslı değişiklik- leri gerektirecekti. Sıkıntısını duy- makta olduğumuz da budur. Ön- dan sonra türk dili, kendi yolun- da, başka lisanlar gibi, gelişip gi- decektir. Evrim diyeceğimiz şey de budur. Bugünkü harekete uymayan- lar, bugünkü harekete aykırı ka- Bınlar 1937 de Türkiye'de artık hiç kimsenin anlamadığı bir dille yazacaklar, ve aydınlığın koğdu- ğu gece artığı karanlıklar gibi, kaybolup gideceklerdir. Çünkü Kamalizm dilde yalnız ılıımı. .ıııılımııı(ır | Genel Nüfus Sayımı 18 ilkteşrinde sayım na_—'ıl yapılacak ? İstatistik genel — direktörlüğü Ba- kanlar Kurulunun 8 may tarihli ka- rariyle kabul edilmiş ©| enel nüfus sayımı öğrenekini neşretmiştir. rinden kendile- rini ilgileyen taraflarını okurlarımıza Bu öğrenek hüküml. bildiriyoruz. 1035 yrlr genel nüfus sayımı müzdeki ilkteşrinin 18 inci cuma günü bütün memlekette birden yapılacak, sa- önü- bah gâat sekizde başlayacak olan sayım akşama kadar bitirilecektir. O gün, sa- bah saat sekizden — sonra, dışarı çıka- bilecekleri bir maddede taptanmış olup ellerine ilbaylık veya — ilçebaylık tara- fından çıkmak için izin belgesi verilen- lertden başka hiç kimse bulündüğü yer- den dışarı çıkamıyacak ve ancak, seçi> min bittiği top atılmak veya davul ça lınmak suretile ilan edildikten herkes çıkabilecektir. sonra Herkes bulunduğu yerde sayım kâ- gıdlarına geçirilecektir. Ayar ayleden olup başka yerde bulunanlar o evin nü- DÜ NUN SYatistIK genel asdirektörü B., terii” fusu arasında yazılmıyacağı gibi o ev- de konuk olarak bulunan yabancılar da tıpkı © evin öteki insanları gibi sayıla- (Sonu 5 inci sayıfamızda) RESİMLERİ Ktertay haftası dolayısiyle Atikara- imızın işlek caddeleri ve büyük mağara- larında Kızılayın ödevlerini ve başardı. B işleri anlatan güzel semboller ve tab. lolar yapılmıştır. Resmimiz bunlardan birisini gösteriyor. Aşağıdaki iki resim, dünkü at koşusuna gelenlerden bir gru- yeni kelimeler değil, yeni bir şu- ur yaratmıştır. Çünkü bu hareket, türkleri kendilerine doğru yaklaş- tırmaktadır. Hiç kimse kendi'n - den geri dönemez. Fakat asırlar: ca da içinde kalsa, yabancı'dan kendine döner. Türk, asırlarca kendi kendinin özlem ateşi içinde yandı. Kamalizmin başlıca ayıraçı, her şeyde türkü kendi özelliğine kavuşturmak değil midir? Bu, türkü kendi benliğinden uzaklaş- tırıldıkça, kendinden kurtardık- ça, onun bir şeye benzeyeceği sanıkasına dayanan bütün eski Lmrelnederîn taban tabana tersi- ir. pü ve dördüncü koşunun birincisi Ha. kanı gösteriyor. Yazısı ikinci sayılamız “dadır. 10. HAZİRAN 1935 P.ZARTESİ Kızılay haftası devaru ediyor Yürddaş. barış ve savaş zamanlarında yar- dımına koşan KIZILAY. remla senin yardar yaşar; öna üve ol! ULUS — ıYıın:mi.—'lundu seçim başladı Atina, 9 (A.A.) — Aneksar - tilos gazetesinin yazdığına göre, Devlet Bakanı B. Mavromihalis göeçön çarşaimba günü seki “Kiral Yargi kıtında girgide bulunmak üzere Paris'e gitmiştir. Bakan, es- ki Krala, kıralcılık Şefi B. Metak- sas partisi hakkında hükümetin görüşlerini bildirecek ve yunan ulusunun büyük bir çoğunlukla arzu ve irdesini bildirmeden Kıral- lık vejiminin tekrar kurulmasının sakıncalarını anlatacaktır. Bu haber resmiğ surette yalan- lanmaktadır. Devlet — Bakanının Yunanistan'ı Brüksel panayırında oruntaklamak üzere gittiği söy - lenmektedir. — * Anasal kanunun değiştirilme- si için toplanacak olan ulusal ku - rul için seçim bugün yapılacaktır. Eski cumuriyetçi partiler seçime girmemişlerdir. Seçime ancak BB Çaldaris ve Kondilis ile B. Metak. sas'ın partileri girmektedir. BB. Çaldaris — ve Kondilis'in partileri rejim değiştirilmesi me - selesini ileri sürmemekte, yalnız bu iş için ilerde bir geneloy yapıl- ması iktimalini kabul etmektedir. B. Metaksas'ın partisi ise genel - oya ihtiyaç kalmadan derhal kı - rallığın geri getirilmesine yantaz bulunmaktadır. Bu bakımdan se çim sonucunun cumuriyet rejimi - nin ilerisi için önemi vardır. Öteyandan cski parti şefleri cumuriyetçi yurddaş - lara seçime girmemeleri için bildi- riğler çıkardıklarından oy - ver - meketn kaçınanların sayısının da ayrıca önemi vardır. cumuriyetçi &.ğç'e Atina, 9 (A.A.) — Seçim baş- lamıştır. Sandık başlarında büyük bir kalabalık göze çarpmaktadır. Hiç bir hadise çıkmamıştır. Habeş imparatoruna bir yağınç yapılmış Roma, 9 (A, p A.)— Habeş im | paratoruna kar- şt bir yagmç ya- pılmıştır. Nisan sonundan — beri oturmakta ol - duğu Harrar ül- kesinden geri - ye dönmekte ©- lan imparatoru taşıyan tren Ci- buti ile Adis A baba arasında Ajden yakınların 2.000 kadar dankalı'nın hücumu- na uğramıştır. Dankalılar mitral. yözle püskürtülmüşlerdir. Demir - yolunun bir kısmı yerinden sökül- müştür. Bu haberi veren Korier gazetesi danklıların ıyıklınmı sının bir tehlike olduğunu ve im - paratorun bu çevrede hükmü he - ı;ı'nn hiç geçmediğini söylemekte - iv. ULUS — Bu haberi alınca An- kara'daki Habeşistan Elçisine baş- vurarak duyuğun doğru olup ol - madığını öğrenmek istedik. Elçi Bay Markos, böyle bir du- yuğun aslı olmadığını, böyle bir şey olsa, bayık olarak Elçiliğe ha ber geleceğini söyledi. Onun için duyuğun sonuna bu nota ilâve et- meği gerekli buluyoruz. Habeş imparatoru Haile Selâse KRERPEEN Z ALAY fler yerde 5 kuruş B. MUSOLİNİ İngilizlere üstü kapalr cevab veriyor Duryea * Musolini Stresa konferansınıza B. Makdonald'la beraber Cağliarı, 9 (A.A.) — Dün sa - bah saat 6,40 da, B. Musolini, be - raberinde faşist partisi genel sek- reteri ile basın, sü, ve hava yönet- gerleri olduğu halde Bracciano gölü üzerinde uçmuştur. İki trans- atlantik uçağı B. Musolini'nin bin diği uçağın arkasından geliyordu. B. Musolini Elmaos limanına ka - dar uçağı kendi kullanmış ve saat 9,15 de limanda denize inmiştir. B. Musolini karaya çıkar çık- maz oradaki uçak filolarını gez - miş ve şarbaylık dayresine gide - rek içtem bif gösteri ile karşılan - mıştır. B. Musolini demiştir ki: “— Bizim bir takım eski ve ye- ni hesablarımız vardır. Biz bunla- rı kotaracağız öteki memleketler- de söylenmekte olan — şeylere hiç değer vermiyeceğiz. Çünkü asığ - larımız hakkında hüküm verecek geleceğimizi belitecek olan bizle- riz. Bize ders vermek - isteyenlere aynı şekilde cevab vereceğiz. On- lar bir imparatorluğun kurulması veya savganması gerektiği zaman acun kamoyunu hiç bir vakit he - saba katmamışlardır. Kara göm - lekliler rejimi, italyan gençliğini silâh altına çağırıyorsa bunun se- bebi şudur: O, bunun ana ödevidir ve yük- sek zorağlar bunu gerektirmekte - dir. Bunu bilen italyan ulusu va- tanın şeref ve asığları icin bir tek adam gibi ayaklanmıya hazırdır.,, Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz - kelimeleri ile çıkıyor, Türki- yede çıkan gazete ve dergile- re her gün verilen $ er keli- melik listeleri de yazıyoruz, Bu listeyi basan gazete ar- tık bu kelimelerin osmanlı- calarını kullanmıyacaktır. YİRMİ ALTINCI LİSTE 1. — Tesir — Etki Müessir — Etkin, dokunaklı — Tesir etmek — Etkimek 2. — Âmil (Mücssir) — Etke Örnekler: 1 - Bu ilâcın he « - nüz hiç etkisini görmedim. 2 - Dokunaklı bir ses dinle - mek (Sonu 2, inci sayrfada) ——— Çağrı Kamutay büdece komisyonu buglün saat 10 da toplanacaktır. Üyelerin ge- meleri rica edilmektedir. ——— — —- Dünkü maçta Fener - Güneş takımı macarları 3 . 1 yendi. Yazısı 6 ıncı sayıfamızdadır. AA Üü aei I e xaDÜE ddK