e— 2<. 5.915 — — v BGAFLAR Basın Kurultayı | Türk Hava Bugün Toplanıyor İlk Basın Kurultayında Bulunacak Delegeler ,Ankara, 24. (Tan) Türkiye birinci basın kurultayında bulunacak delegclcrin isimlerini bildiriyorum: Özel sal gündelik gazeleler de.egeleri Ankara: Ulus Nasuhi Baydar, İs- fanbul: Kurun Asım Us, Cümhut yet Kemal Salih, Tan Naci Karacan, Zaman Kâzım, Akşam Kâzım Şinasi Dersan, Haber Rasim Us, Son Pos- ta Halil Lutfi, Frnsızcalar, Pri, Mu- Zatler, rumcalar Ligor Yaveridis, er- Meniceler Şamlıyan, İzmir,Yeni Asır İsmail Hakkı Ocakoğlu,Anadolu Hay dar Rüşdü, Halkın — Sesi Sırrı Sanlı, Ulusal Birlik Örner Nakip, Yürgü, Süreyya, Fransızca Abdi Sokollu, Adana: Türk Sözü, Ferid Celâl Gü- Ven, Yeni Adana Ahmed Remzi Yü Tegir, Balıkesir: Türk Dili, Kenan Akman, Mersin: Yeni Mersin, Fuad “Akbaş, Eğe, Hasan Basri, Kotya: Ekekon, Ziya Çalık, Malatya : Ünal, Necmeddin, Vilâyetlerdeki gündelik ol- Mıyan gruparın delege.eri İzmir: Fahri, Konya: — Nazım Ev- Ten, Ordu: Ali Riza Gürsoy, Muğla: Cavid Aker, Afyon: Mahir Erki Sivas; Ahmed İzzet Eskiçin, Giresun; Naci Cemşid, Trabzon, Alaplı oğ- lu” Cevdet, Bursa: Muxa Ataş, Gü- tiantep: Ömer Asım Aksoy, Malat- Ya: Osman Etive, Edirne: Kadri O- Ruz, Samsun: İsmail Cenani Oral, Çankırı: Talat Onay, Amasya: K, ige, Zonguldak: T. Karaoğuz, El- âziz: İhsan, Eskişehir : Faruk Şükrü Yersel, İzmit; Rifat Yücel, Kırklare- li: Gültekin Arda, Mardin: Siret Ba- Rifat Urkaya, A- dana : Süreyya Örgecvren. ğruplarının de.egeleri A t $ Gamedür aa ir KETE'AN üza Gürel Afyon “Kültür, Sami Akyol, İsparta: Külti get Köse, Kars: Kültür, Ömer Kâ üğde: Kuldr, Cecad İdil, Çanak! le; Kültür, Nihat Özbilen, Eskişcli! ültür, Ziya Boral, Gaziantep: Ki für, Tevfik Doğan Ülkümen, İstan- : Çocuk, Faruk, — Meslek, Cevad Sîilekin. Salon Peyami Sefa, Siyasal halk Bürbhan Cahid, Kültür mecmua: ları, M Ahmed Halid, Mizah Yusuf Ziya, Bakanlıklar, alâkalı mües- seseler ve meslek grup- ları de!egeleri C.H. P. den, Necib Ali Küçüka, Halkevlerinden, Ziya Gevher Etili, Başvekâletten, Bahaddin Kutay, Ha- riciye Bakanlığından, — Abdulahad, Ziya Matlauddin, Adliyeden, Nedim Ulusakul, Maliye, Celâl Said Siren, Maarif'den, İhsan Sungu, Zaik Unat, Türk Dili kurumundan, — Kazıl Ah- med Aykaç, İzzet Ulvi Aykurt, Ana- dolu ajansından, Muvaffak — Mene- mencioğlu, Ankara — gazetecileri : adına; Mecdi S. Sayman, Avni, Mek- ki Said, T. Matbua birliğinden, Ke- rami, İstanbul Basın Başkanı, Tarık Us, İstanbul Tâbiler adına, İbrahim Hilmi, İstanbul Kitapçılar adına, Na- ci, İstanbul Matbaacılar B. adına, Tahsin Demiray, İstanbul Neşriyat met'uliyetlileri adına, Etem İzzet Be- nice, İstanbul Yazı işlerini idareye çalışanlardan, Refik Ahmed, İstanbul Bağlı yazıcı ve mütercimler adına, Ercüment Ekrem Talu, İstanbul Bağ- k olmıyan mütercimler adına, Reşad Nuri, İstanbul istihbaratcıları, Fuad Celâl Dayud, İstanbul Re-zam ve fo- tolar adına, Cemal, Bâyi teşkilâtr için Duyar, İstanbul — Musahhihler adıma, Sedad Simavi, Ankarada serbest yazı- tılar adına, İbrahim Necmi Dilmen, Aka Gündüz, Nuriddin Arçam, Gazete ve mecmualar özel de egeleri Ankara, Reşad Nuri, Yurd Naşid Hakkı Uluğ, Çankaya, Namık E.Am- barcı, Vatlık, Yaşar — Nabi Nayır, Ülkü, Dr. Nevrzad, Karınca, Aldeddin C: mil Topçubaşı. Tıp Dünyası, Osman Şev- ki Uludağ, İçki Düşmanı Nevzau A yas, Cerrahi Mec, Dr. Burhaneddin, üzik, M. ösemihaloğlu, Ri4I v rehberi, Ahmed E- sad, Yeni Ses, Mün'm Oskay, Kay- nak, Tevfik Fikret Sılay. 3 Türkiye için Hava Tehlikesi ardır,, (Baş tarafı 1 inci sayfadal Ölülldir. Bazı devletler bir yıl için- e hava tahsisatlarını bir misli art- Yirmıştır. T=n için havada tehlike var. " Fakat havadan saldırışa uğra- “Mak ihtimali de var mıdır? | ,__":ı—...ıa,nthu..adı. 'i.::!'ıllıiı & tamamlanmamış bir ulus için saldırışa uğramak tehlikesi için 500 tayyareye ihti- vardır. Her tayyarenin fiyatr 60 liradır. Ancak daha ağır mas- bu tayyarelerin yıllık masrafla- ü Yapılan hesaplar göstermiştir * i':n tayyare yılda fiyatı nisbe- ni gp Masrafa ihtiyaç göslerir. Ya- hay * bin liraya a'ınan bir tayyare, Yılda 60 bin lira masraf ister. Ka Mmüdlafaa için 500 tayyareye ş'ı"*ııı olduğuna göre, he İ gh_—ilıo. Bra para lâzımdır. Hal- L%:iün havadan korunmak için b— © koyduğumuz — tahsisat #nda biridir. Türk hava ku- af va shlikesini bilenler cemi- ir kurum yapılacak ve “Ha, ::'lâ-ı'ıdi!. b Nı,::“" yerinde olanlar her yılda & 20 lira vereceklerdir. Bu çam kıymeti, İnönünün de iş- iKLİĞİ gibi intizamla ve arka- 'eden yapılmasındadır. Pesile ile Başbakan bir zaafı- & Ş::IM etti: ulqık.';ıir"ı:ı.:ıı_ S va '-uı her ferdi hiç acıma- Bd verir, Fakat ha- Silâh ticareti ve Ingiliz bakanları Londra, 24 (A.A.) — Hükü - met komitesini sivil silâh ticare ti hakkındaki çalışmaları ara - sında İngiliz barış komitesi nâ - mma söz söyleyen profesör ar - nold Forster bazı hükümet üye- lerinin silâh endüstrisi tahville rine sahip olduklarını söylemiş- tir. Resmi bir istatistiğe göre, İçişleri bakanı Sir Jon Gilmar, Wickers silâh fabrikasının 2066 tahviline sahiptir. Koloniler ba- kanlığı müsteşarı Sir -Filipde de bu tahvillerden 25 tane bu- lunduğu söylenmiştir. Buna cevap veren Sir Filip, ancak kıymeti düşük üç tahvile sahip olduğunu bildirmiştir . * Eir suikasdcı » Şankhay, 24 (ALA.) — Şak - haydaki arsıulusal bölge hakye ri Abramoviç adında bir Yugos lavyalmın yakalanmasını emret miştir. Bu adamın içinde geldi - ği “Kalküta,, vapüru tayfaları, bu Yugoslavın Marsilya suikas- tini yapan şebeke içinde bulün - duğunu sarhoşlukla söylediğini bildirmişlerdir. Abramoviç hakyerinde — sui - kastle ilgisi olduğunu reddet - miştir . on beş günde bir ko- va su çekmek istemez. R'z, ulusal kavga için özverilerder, çekinmiyen bir ulusuz. Başbakanın bu kadar kuvvetle ve içten belirttiği bu wlue- sal ihtiyaç için gereken ödevi yeri- ne getireceğ'z. A. Şükrü ESMER Kurumu Iki Kurultay Arasında 31 Uçak kazandık Fuat Bulca Ankara, 24 (A.A.) — Bug toplanan Türk hava kurumunu 1 altıncı kurultayında okunan ra- porda, Türk hava kurumunun bir yandan bugün altıncı kurul. tayına verimli bir çalışma ile girdiği, bir yandan da onuncu yılını bitirmek ergisine kavuş - tuğu için sonsuz bir krvanç için de bulunduğunu ve bugün Türk vatanımın uçmak ve uçak mese- lesi üzerinde bir tek yürek gibi çarpmakta, bir tek nabız gibi bunmakta ve on yıl içinde top - raklarımızdan geçen ekonomik esinlerin hiç birinin kurumu Nusrat “Gökmen; Çiğir, Hifzı | Kaygüya düş_:.:ek kadar Sarsma füm Kicnayardasd T ayarlar B. Mcc böyle her zaman diri ve ayakta kalmasını överen — ulusumuzun göklerin korunmasına vermiş ol duğu öneme borçlu olduğu yazıl | dıktan sonra-başta Türk tarihi- | nin erişilmez doruğu Önderimiz Atatürkle kurumun —on yıllık başkanı İsmet İnönü olmak ü- zere bütün devlet yönetmenleri | ne ve Cumuriyet Halk Partisi örgütlerinin göstermiş oldukla- x ilginliği minnet duyarak an - mayı bir düşerge ve ödev say « dığı kaydedilmekte ve şu iza - hat verilmektedir. Gelir İki kurultay arasındaki iki bu çuk yıllık gelir 3,144,554 lirası piyargodan olmak üzere sekiz milyon 418.377 liradır. Türk kuşu İki buçuk yıl içinde başarılan en önemli bir girişimdir. Anka- ra şubesinin bugünkü üye yekü- nu 20 dir. Türk kuşu gençler ârasında coşkunluk derecesinde bir heye can uyandırmış, yurdun dört ta- rafından üye yazılmak istekleri başlamıştır. Yeni uçak arımız İki kurultay arasında ulusal enerji hava filomuza 31 uçak da ha kazandırmıştır. Bu uçakları veren vatan parçaları şunlar - dir: Akdağmaden, Alpullu pancar üretmenleri, Amasya, Ayancık, Bakırköy, Beşiktaş, Beykoz, Bolvadin, Bozöyük, Çarşamba, Eskisehir, Geyve, Giresun, Ho- pa, Kadıköy,Kartal, Kavak,Kü- çükpazar, Manisa, Midyat, Ör- hangazi, Ödemiş, Samsun (3), Sarköy, Sürmene, Trabzon (3). Bundan başka, işçi ve işyar kümeleri arasında orduya birer | uçak vermek için çalışmalar baş lamış ve gümrük muhafaza ge- | nel kamutanlığının önayak ol - duğu bu girgi son aylarda bir yarış halini almıştır. Bugün, po- lislerimiz, diyanet işlerinde çalı- şanlar, kültürcüler, eczacılar, her ay aylıklarından, kazançla- HeT DU , a NE—— SIYASAL KONUŞMA Harp Sonu Devletleri Hitler başka yol aldı; devle- tin bütün kuvvetleri üzerine eli ni komuş olan ve devlet kurum- ları ile kendisinin dayandığı ku- rum dışında, hiç bir kurum ta - nımayan Hitler, ne sendika ve ne de kartel tanır. Almanya'da sosyalizm ve komünizmle bera- ber bunlar da kalktı. Devlet yal niz ayrı ayrı - teşebbüsler tanır ve bu teşebbüslerde de amele ile patron arasındaki tezatları kav- gaya kadar vardırmamak için her iki yandan seçilmiş olan â - zalardan kurulan bir komisyona | devlet kendi yanından bir baş - kan tayin eder. Teşebbüs içinde süy ile sermaye arasında çıkan bütün meseleler bu komisyon - da hallolunur ve son söz devle- tin mümessili olan başkanındır. | Bu sistemde — nomal olarak ne | greve ve ne de lokavuta müsaa- | de vardır. Fakat bir zamanlar Alman - yada almış yürümüş olan ve va- yısı on iki milyona varan işsiz- ler meselesi yalnız bununla hal. ledilemezdi. Hitler başka daha cezri tedbirlere müracaat etti. Fabrikada işleyen — kadınların sayısını mümkün olduğu kadar azalttı. Mesai saatlarını asgari miktara indirdi — ve bu suretle fabrikalarda çalışanların sayısı- nr çoğalttı. Vakıâ, bunun neti - cesi olarak, — — ücretler düştü; | fakat öteki yandan ve buna mu- kabil bir çok amele işsizlikten kurtuldu; aynı zamanda — köylerden şehirlere göçe- derek amelelikle yaşayan- ların mühim bir miktarını köye geri gönderdi ve bunun için on- lara mesken ve toprak temin et- Sonra komünistlere ve yahudi- lere karşı almış olduğu şiddetli tedbirler bir yandan Almanya- nm en mühim müşterilerinden olan Rusyayı kendisinden uzak. laştırdı ve öte yandan da arsıa - lusal ticarette büyük rolleri ©- lan yahudileri Almanyayı boy- kot etmeğe götürdü. — Ve daha sonra Almanlar hususi borçlar üzerine dahi moratoryom kov - dular ve tabiatile haricin itima- dı kesildi, kredi azaldı.! Görüyorsunuz: Gerek Al - man ve gerek İtalyan devletci- liği eski istihsal usüllerini esas itibarile tutmakla beraber, bü - tün dikkatlerini sây ile sermaye yarasındaki ihtilâfları bertaraf et meğe ve parlmantarizm siste- mini yızmağa vakfetmişlerdir. Bu gayeye varmak için bunların aldıkları yollar başka başkadır. Fakat iki diktatörlük arasında kayda lâyık müşterek nok- ta vardır: Birisi kadın mesele - sidir. Her ikisi de kadını mu- hakkar görmekte, rolünü yalnız çocuk yetiştirmeğe, evde ev iş - leri ile uğraşmağa indirmekte- dirler, İkincisi de, milliyet me - selesidir. Bunlar milliyeti kan - da, eski ananelere çevrilmekte arıyorlar: Mussolini için ideal, eski Lâtin ailesini eski — Roma İmparatorluğu ve Roma azamc- tidir. Hitler için de, — dünyada varsa da yoksa da Cermenliktir, Eski Cermen ananelerini ve â - detlerini dirilemek, Cermen ır - kma has olan cengâverliği taze- lemek, işte Hitlerin beslediği e- mel. Fakat ne gariptir ki tam bu- | rada iki diktatörlük — arasımda ti. Almanyada, köyün şehre göçmesi meselesi vahim bir se - kil almaktaydı. — Bu hususa ait gu Takamlar yetişir: 1830 yılm- da — Almanyada köy halkı ile şehir halkı arasındaki nisbet — yetmişbeşle iyrmibeş arasında- ki nisbete — tekabül ediyordu. 1930 yılındaysa, bu misbet, ta - mamen tersine olmuştu. Yani osanayin - İ y dan dolayı, Alman ziraati git - tikçe azalmakta ve Almanya ge- çinmek hususunda harice gittik- çe daha çok muhtaç kalmaktay- dı. Hitler bu alanda mühim te - şebbüslere girişti ve şimdiden bir dereceye kadar muvaffak ol- muş Zannedilebilir. Bu teşeb - büsler sayesinde issizlerin sayı- sı epeyce azaldı, fakat üç milyo- na kadar varan kalmış bir tezat zuhur ediyor. Mussoli- ni Katolik dinini terviç ediyor, İtalyan devletinin — ötedenberi bir fikir edinebilmek için yabtız | mijcadele ettiği Papalık maka - mı ile anlaşarak bu asırlar gör- müş olan kavgaya son veriyor ve Papalığın istiklâlini kabul e- derek kendisine Roma içinde hududu çizilmiş bir devlet ta- niyor ! dönmek meylindedir, Onun bu hususa ait fikirlerinin tercü- manı olan muharrirler, hıristi - yanlığın bir Yahudi müessesesi olduğunu, Tevrat ve İncilin bi- rer Yahudi ananelerini taşıyan eserlerden başka bir şey olmadı- ğ kaydederek, Yahudilerin tahayyül ettikleri miskin, zaval- lı, bir yüzüne vurulduğu zaman kısmı devlet için büyük masraf- | öbür yüzünü çeviren bir Allahın larr ve derin düşünceleri mucip | Alman milleti gibi canlı, taşkın olmaktan geri kalmamaktadır, | bir varlığa gelmediğini, onun ye Unutmamalıdır ki'çalışan ame- | rine Alman ruhiyatı ile deha lenin ücretleri pek aşağıdır ve | Uygun olan intikamcı, kavgacı, Almanyadaki geçinmek sıkmtı- | €&ki Alman mabutlarının konul- SI Avrü her tarafından zi- | ası lâzımgeldiğini yazıp duru- yadedir! Diğer taraftan Hitle - rin bazı hareketleri Alman sa - nayiinin durgunluğuna ve dış ticaretinin azalmasına sebep ol- du. Bir kere otarşi — meselesini- ilk çıkaran Almanya oldu. Hu- dudunu ağır — gümrük çenberi altma aldı. Nomal olarak buna öteki devletler de ayni tedbirle mukabelede bulundular ve n cede ticaret yekünu pek aza! rından bir para ayırarak küru - mumuza vermektedirler, Spor - cularımız da özel maçlar yapa- rak bunların ürütle bir uçak al. maya karar vermişlerdir. İzmir köylüleri, İzmirin Dirik ilbayı general Kâzımın yönemesile köy bütçelerinden ayıracakları bir para ile iki yıl içinde bir “İz- mir köylüleri uçağı,, almak için sözleşmişlerdir. Avrupadaki ta'ebem z Kurumun şimdiye kadar yetiş- tirmiş olduğu talebenin sayısı 13 ü mühendiş, 6 sı öğretici ol - mak üzere 19 u bulmaştur. | Arsrulusal hava federasyonu. | nun 35 üyesi arasında yedi yıl- danberi bulunmakta olan kürum yorlar. Hülâsa olarak bu iki diktatör lüğün memleketlerine — hizmet etmedikleri iddia olunamaz.Her ikisi de çok karışmış ve âdeta a- narsi halinde bulunan ülkeleri- ne huzür ve sükün temin etti - ler. Zaten, diktatörlükler, anar- şinin mahsulü olduğu gibi, sü - kün ve huzur da, mutlakiyetle - rin hususiyetlerindendir. Aynı zamanda, Mussolini İtalya için ıı_lu.ılır arasında şerefli bir mev- ki verdi. Ziraatini genişlettirdi, ticaretini arttırdı. Hitler ise, Al- man — milletinin maneviyatmı yükseltti, birliğini temin etti ve cüretli kararları ile Almanyayı kafese sokmuş olan Paris ant- laşmasının çözülmesine teşeb- büs ederek bu husus Almanlara büyük ümitler verdi. Fakat bütün bunlar, çok pa- halıya maloldu ve olmaktadır. Hürriyetten, milli hâkimiyetten eser kalmadı. Alman ve İtalyan milletleri mislerdir. yerleri- ne bir kac kisi kotmuş: düşü - nen, duyan, — söyliyen, yapan, hareket eden hep onlardır. Ve neticede bu milletlerin hiç ol - mazsa maddi refah ve saadetle- Ti temin edilmis mi? diyve sortı - ?(u !fıcderııyomm 933 ve 934 te ahirede, Vaşingtonda yapmış olğuğu iki toplantıya iştirak et- miştir. lursa zannetmiyoruz ki müsbet cevap verilebilsin. Buhran ora - Jlarda da kendi ezici — tesirlerini göstermektedir, sıkıntı. belki | İKİ ÇEŞİT ADAM Hayatta iki çeşit adam görü- züm, Siz de dikkat etseniz bun- | lar ıgörürsünüz. Birisi demirden adam, öteki ağaçtan... Bunların ikisi de sağlam a- damlardır, Yükle! Yükleyebildi ğin kadar!., Dayanır. Araların- daki fark azdır, ama can alacak * bir farktır. Demirden dediğimiz çeşide yükledikçe bel verir, omuzuna verdiğimiz yük ağırlaştıkça eğ- rilir ve gösterir ki; bu yükü ta» şıyamaz. Eğer onu yox etmek istemezseniz tabil eyilmeye baş layınca yüklemeyi kesersiniz, Ağaçtan dediğimiz ikinci çe- şide gelince; o görünüşte daha çok dayanıklıdır. Yukledıkçe çeker. Ne bel verir, ne cyilı_ı. Lâkin yük, çekebileceğinden bir çekirdek fazlalaşınca çat! eder ortasından kırılır. Ve artık bir daha işe yaramaz. Öteki demir- den dediğim ise belini doğrulta bilir. Dilemeliyiz ki; hayattı iş gör düğümüz ve yük yüklediğimiz adamlar mümkün olduğu kadar demirdert plsun da dalgınlıkla sırtına fazla yük vurudsak kı -, rılmadan eyilefi! ve bize yükü - nün ağırlığını göstersin.... A- ğaçtan olursa bunlar çok daya- nır gibi görünür ma me fayda ki - olacak bu - kıriliverirse on- ları oldum olası kaybetmiş olu- (Ek B. FELEK Tecim ve endüs- tri Kurultayında Umumi heyet bugün toplanıyor Ankara, 24 (A.A.) — Tecim ve endüstri kurultayı genel sek. | #eterliğinden bildirilmektedir: —1 — Tecim ve endüstri komis -r : yonları bugün de çalışmalarına - devam etmişlerdir. Bunlardan tecim borsaları, genel mağaza - lar ve deniz ürünleri komisyon- ları çalışmalarmı bitirerek ra - porlarını heyeti umumiyeye su - nulmak üzere genel sekreterliğe vermişlerdir. 2 — Tecim od: kanun ve nizamname komisyonu bu sa - bah çalışmalarına devam etmiş ve raporlarını hazırlamaya baş - lamışlardır. 3 — Dilek ve standardizasyon encümenleri akşam geç vakite kadar çalışmalarına devam et - mişlerdir. Standardizasyon encümenine tarım işleri umum müdürü Abi- din iştirak etmiş ve entümen â- Zalarınm suallerine çok kıymet- li izahatta bulunmuştur. başka bir çok — yerlerinkinden Bu encümenler raporlarını ya rın genel sekreterliğe verecek » lerdir. 4 — Yarın saat 10 da heyeti umumiye toplanarak encümen - lerden -gelen raporların tetkiki- ne başlayacaktır. ——— Girit asileri Atina, 24 (Hususi .auhabiri- mizden) — Girit âsilerinin mu- hakemesine bakan divanı harp on kişiyi yirmi sene ile beş sene arasında muhtelif muvakkat kü reğe mahküm etmiştir. General Kotehokis beraat et. miştir. Muhalifler n beyannamesi Atina, 24 (A.A.) — Ayrışık partiler bir bildiriğ çıkararak halkı saylav seçimine girmeme - ye çağırmışlardır. —H daha ziyadedir. Yalnız şu farkla ki bunlar ne bir meclis ve ne de bir matbuat vasıtasile dertlerini dökmek tesellisinden mahrum « düurlar, Şimdi geçiyarum liberal dev- lede_r devletçiliğine : Başta Şi- mali ika geliyor. Ahmed AĞACĞLU Hit