ındık Dalârl Z Yazan: FEHİME GÜNDÜZ -İ —— Bugün hep onu, Leylâyi düşün. | düm... Onunla öyle doluyum, öyle | doluyum ki... Düşündükçe göz - | lerim dalıyo: Yakın ve uzak | günler, onun o uzak yakın gün - leri birer, birer bana efsane an- Jatır gibi geliyorlar... Bir yaz gecesi, işte nasıl halır. hıyorum, ounla buluşmuş ve uzak, ta uzaklara gitmiştik... Yüzü göz- lerimin önünde: Yanakları kızar. mış, sık nefesler alıyor ve bana ne- ler anlatıyor... Akşam kararmış, koyulaşmış, gece başlamıştı. Ay Ş Karşı kıyılar hep aydınlık. | . Yanımda 0o... Bana günlerini .nı.:ıvor sevinçlerini üyor, seyahatlerini haber veriyar... Onu dinliyor, dinliyorum. Vakit ilerl di, Tren sorduk. Yokmuş. Sön tren gitmiş... Bizi götürecek bir araba bulduk. Yoldayız. O yol çok gü. zel... Kıyıdan giden, o ay parçı- larile döşenmiş gibi ışıklanan su. ların yazından giden o yol... Leye lâ sarhoş mu? Zanetmem. «Bu ge. ce çok güzel» diyor, Kimbilir ne hatırlıyor? vo kimbilir beklediği hangi günün güzelliğini içinden görüyordu? Yanıbaşımda, dudak- larını ta kulağıma yaklaştırıp bir mısra, bir kıt'a gibi birşey söylü. yor ve: — Bak, dinle, diyor. Ben oun okuduğu şey değil, onun ne- festni, kalbime yakın bir yerimde duyduğum içinin sesit dinliyor ve ürperyorum... En sonra gecs ya. rısına doğru iskeledeyiz. Rüzgârlı ve Aylı bir denizde, artık aytılmak | için, dönüyoruz. İşte yakın senelerin rüyanın izleri... de bir Gene bir yaz gecesi... Vakit iler- lemiş... Bir kıyıdan dönüyoruz, Kalkmak üzeceyken, o tekrar i mak istemişti, Ve öyle kalkmışt! Bahçeyle tramvây durağı arasın- daki ağaçlık yolda İlerliyoruz... Gölgelerimiz bile seçilmiyor. A . dımlarımızın sesiriden başka düe yulan birşey yok. £ baygın bir ağuslas gecesi... İçim titriyerek kolunu kolumda duyüyorum, Al. | çak duvarında fındik dalları sark- amış bir yolun kenarında, kolları boynumda, beni dürdürdü. Du - | baklarını dudalarında — bulürken sendeliyordum: Leylâ beni öp - müştü. İçimi çektim. Gözlerime gelmiyen birkaç damla yaşın kal. bime aktığını duyuyordum. Yürümeğe başlamiştik. İşte bu yakın, bu uzak günler,. İşte bi kın, bi k h Sonra aradan aylar, seneler ge- giyor... Bu hatırlanmayışlar, sev. miş bir kalbe nekaadr dokunuyor değil Nihayet... Geçen günü düşümü- yorum: O, geceye kafişan akşa - mın dakikalarım... Onun, o şey: | tan kokulu kollarile içimde efsa. eleşip geceye karışlığı akşamı... Bana ne diyordu? Ne soruyordu bana? Onu eskisi gibi sevmiyor- muşum! Çok tuhaf doğrüsu... Dü. şünemiyor ki bir çöl susuzluğu içide kalmış bir gânüle bövle v zun unutulmaların arasırda setp. tiği damlal, riyor... Ben Tum. Ben, günlerimi, ondan eski günlerimi istiyorum... Onu isti - yorum: Onun, benim lan yini istiyorum. .. Ben unutmadım. Hiç yutmadım. Onun gi bilmiyorum. Böyle unutulmuş aylardan sonrs gelen sevgiyi tar yamıyorum.. Haksız mıyım? Ben ki bir det #evdim... Ölümler gibi, ölümleri #cısı gibi içlenerek onu sevdim. Kaç aylrdır, o bahçe yolundaki tındık dallarını her görüşümde, Dana, © ilık ağustos gecesini ha- yırlattılar. O, sarkan fındık dal - sarı, sanki bana onu soruyorlar gi- geliyor: Kimsenin geçmediği o bayg cede, onun başıma başını, düdaklarımı arıyan düdak- larını yalnız o dallar görmüş, işit. miş gibiydiler... Bana yolumun düştüğü her seferde, bazı yeşi bazı, sonbahara — ermşi o dallar, sanki hiç unutmamış sirdular. Ah bilseler!.. Yolumun üstüne sarkan o düllar, bazı yeşil, bazı sonbahara — ermiş gibi sarkan o fındık dalları, onun, o ağustas ge- cesini de, bütün © eski günler ve eski geceler gibi unutmuş, çoktan olduğunu bils 6 Temmuz 1941 1800 Program ve Memleket Ayarı, Müzik: İtadyo Caz ve Tango Orkestrası Çİbrahim Özgür ve Ataş Böcekleri) Karışık Şarkılar. mmleket Saat Ayarı, ve A- Jans Haberleri. Müzik: Plano ile caz parçala- n (PL) Konuşma: Saat 18603 (Yurt Saati) Ziraal Takvimi ve Mahsulleri Borsası Müzik: Fatuf Sazı, Müzik Danâ Müziği” (PLy Afemleket Saat Ayarı, Ajans Haberleri; Esham — Tuhvis “iMt, Kambiyo — Nukut Bor- sası, (Fiyat). Ajans Spor Servisi, Program Toprak 2248 7253/2200 - Yarınki Kapanış. YARINKİ PROGRAM 7a0 ve Program ve Memleket — Saal Ayarı. Müzik; Hafif Parçalar (Pi.) Ajauna Haberleri. Müzik Hafif Parçalar Progra- mınin Devamı (PL) B30/845 Evin Saati. 1220 Program ve Memleket Saat Ayanı. Müzikt Fasıl Şarkıları. Ajans Haberleri. Müzik; Fasti Şerkıları Prog- Tamının devami. 1215/4400 Müzik: Karışık rem (PL) 733 145 800 1233 1243 13.00 Prog- Son Telgrafın Tarihi Tefrikası: 11 _â TUNA BOYUMDA —— Yazan: M. SAMİ KARÂYEL Ordu Edirneden yürüdü Filibeye ulaşt! * “Fakat İran hükümdarı 'Tahmasep, İran hükümdar! ötedenberi Osmanlılara karşı iz- har eyledikleri hissiyatı husum kâraneye tâbi olarak padişaha cü- lüs tebriknamesi göndermeyi ih- mal eylemiş olduğuundan hare- kâtı harbiyenin en zıyade İran ü- zetine yapılacağı zannolunmuştu. Hattâ bu bapta bir ümidi kavi bile hasıl olmuştu. Torabini paşa, İstanbula avdet eder etmez harp tedarikâtına bir müddet daha devam etti. Ördus nun sevkülceyşini kolaylıkla yap, mak için icap eden vesaiti kâmi- len tedarik olundu. İlkbaharda yapılması padişah tarafından emredilen seferin tam bir teçhizatla vücude getirilme- Bi işi sür'atle tamamlandı. Bütün kıtaata seferberlik emir- leri verildi. Pakat ne dahilde ve ne de hariçte hiçhir kimse Osman- h ordularının nereye yürüyecek- lerine dair bir fikre sahip değil- lerdi. Padişah, ketum davranı yor- du. Ekseriyet İcana sefer olunaca- #nuzannediyorlardı. Padişah, recebin on birinci gü- | | | E'bi onu | bilâhare Yahudiler Rusyadı | | HARP ANSIKLOPEDİSI S. Rusyanın Minsk Eyaletinası! yerdir ? Bu şehirde halâ bir Türk ma- hallesi, Türk nüfusu ve bu ma- hallede bir de Cami vardır. B uğgünlerde, önünde büyük bir mweydan muharebesi olaca- ği ajanslarla bildirllen, Sövyet Rusyanın Minsk eyaleti, Alman - Rus harbinde coğrafi ehemmiy' itibarile bütün dünyanın dikka- | çeken br yerdir. Bu eyaletin merkezi olan Minsk şehri, meşhur İsvislotz çayı üzerinde mir; İ rulmuş çok enteresan bir kasaba- dır. Eski Le iduduna yakın Minsk şehrinde bugün doksan bine yakın nüfus vardır. Evvelei ahalisinin üçte ikisi Yahudi gi- karıldıktan sonra, buraya Ruslar- dan birçok çiftçiler yerleştirilmiş ve nüfus çoğalııştır. Şehir içinde bin beş yüze yakın * 'Tatar vardır. Bunlar yüksek semtte bir *İslâm mahallesi» teş- kil etmişler ve bu mahallede gü- Zel bir cami inşa eylemişler Buradaki cami, o havalideki Türk- ler için mukaddes tanilan ve üret edilen — bir İsli dldir Şehir içiğde 13 Rus, 5 katolik, ve bir protestan kilisesi vardır. Bunlardan bışkı Yahudiler va- matlindan kalma bir büyük ve 40 dan fazla küçük havrası, birçok kız, Ve erkek mektepleri tiyatrosu du sayılmağa değer mü- esseseler arasındadır. Yine şehir göze çarpan sabun, mum, tülün, kibrit, çini, müskir kiremit fabrikaları ile müteaddit | demir dükümhaneleri şehrin mü- Minak ieski.bir şebir. ölup vek tile Lehistan krallığına — tübiydi. *Şehir içinden geçen meşhur De- niyeper nehrinin mühim ' kolu memfeketi ikiye ayırmış ve şehir .| | bu suretle birkat daha güzelleş- miştir. Minsk eyaleti, Sovyet Rusya- man garp eyaletlerinden biri olup Tatvanya huttasından maduttur. Eyaletin hudutları: Garben Grod- no, cenuben Voltinye ve Kiyef, | şarkan Çernikaf ve Mohilef, şi- mali şarki tarafından Vitpesk, şi- mali garbi cihetinden de Vilno &- yaletlerile çevrilmiştir. Mesahai sathiyesi 92500 kilometre murab- bar ve eyaletin diğer kasaba — ve | öylerle beraber nüfusu iki mil- | yoha yakındır. Burada nüfas ke- Safeti diğer vilâyetlere nazaran fazlaca olup kilometre başına 17- 18 kişi düşmektedir. İ kasmı Ka- nü erkân ve maiyeti” vüzerasile Ebâ Eyyübülensarinin — türbesini ziyaret etti ve sonra ecdatlarının | kabirlerini tiyaret etti. Padişah bu ziyaretlerden sorra Edirneye geldi. Anadolu beyler- beyisi Behram paşa, maiyeli efra- V di ile Geliboludan geçerek Edir- nede toplanan padişah ordusuna iltihak. etti (1). Edirnede altı bölüğün yoklama- | Bı Jera ve sair mühimmatı seferi- ye tedarik ve itmam olunduktan | sonra Veziriszam İbrahim paşa ördünüun hareketinden etvel piş- tar makantında ileri yürüdü. İbrâhim paşa, sair vüzera — ve Tical tarafından fevkalüâde bir ih- tiram He yola koyuldu. Fakat ken- disinin reyinden istifade edilmek üzere karargâbı umumide bulun- ması elzem olduğundan İbrahim | paşa kit'a kumandanlığın: Rurteli beylerbeyi bulunan defterdarına tevdi ederek padişahın waiyetine iltihak etti (D Pece: her- | m | büyük | | bir umumi kütüphanesi, munta- ) zam bir nebatat bahçesi, zarif bir, f— Yllln —N | İskender F. Sertelli radeniz ile Baltık denizi arasında- | ki nehirler üzerindedir. En yük- | sek tepeleri 400 metre yüksekli- ginde olup, diğer tarafları da pek sık ormanlar ve bataklıklardan i- barettir. Bu bavalideki köyler he- men umümiyetle tepeler üzerinde kurulmuştur. Alçak yerlerin bü- yük bir kısm'nn göller, çaylar ve nehirler ve daha sonra büyük ve imtidatlı bataklıklarla mühat ol- ması yüzünden, halk daima tepe- | leri tercih etmiş ve yükseklerde oturmağa alışmıştır. Nehir ve bataki'klari: Estönya Cumhuüriyeti arazisinde olduğu —| bi bu havalinin de nehir ve göl- leri pek boldur. Stohod, Siya. Ga- rin, Şioyga, Obort, Çena, Lan, Slopeh gibi meşi çaylar: büyük nehizlerle birleşerek Karadeniz mailesine doğru akar. Yalnız garbı şimali kşesinde Bul: tık denizine dökülen Timen ırma- u garba doğru kol vererek, uzun bir mesafede eyaletin şimal hu- duüdünü çeyirmektedir. - Meşbur bataklıklar bu mesafe içinde çok imlidatlı olup, yaz mevsimini leş- kil eden haziran, temmuz ve ağus- | tos içılarından masda mevsimde daima karla örtülüdür ve bu be- valide soğuk çok müthiştir. — Kış Tmevsimini teşkil eden dokuz ay - * çinde Kararet derecesi tahtessi otüz beş - kırka iner ve her yeri buz kaplar, Bu kış ve don mevsi minde seyrüsefer icrası imkânsız bir hale girer. Mayısn on beşine doğru'buzlar çözüldüğü, ve yollar açıldığı halde bile mayıs sonuna kadar kar yağ- makta Gevam eder. lıklarından gözü yı lan yokcular seyrüseler mevsimi de bile bir yandan öbür yana geçe mekte müşkülü! çeketler. Etrafta köylüler, bataklık civarındaki köylere gidip gelirken, Minsk şeh- rindeki (islâm mahallesi) ne uğra- mak ve müslüman camii önünden | geçmek itiyadını ihmal etmezler. | Bu ziyaret, ti&aret erbabı için bir nevi uğur sayılır. Bütün bunlar da | gösterir ki Minsk bataklıkları, Püş- kinin de tavsif ve tarif ettiği gibi, korkunç ve tehlikeli — bir «ölüm deryasır dır. Bu batakl.klar kilo- metrelerce devama eder. areti: Ormanlarının büyük ir kısmı çamlıktır. Ehli hayvan- | ları at, siğır, koyun ve domüzdan ibatettir, bu sahada alışveriş bü- yük mikyasla cereyan eder. Arıcır bk da pek ileri olduğu için bal — Bir hafta sonra, padişahın ördu-. | su büyük bir debdebe ile Edirne- "Gen hareket ve bir müddet geçtik. ten sonra' Filibeye ulaştı. Filibede de birkaç gün durdük- tân sonra şabanın ön altnci günü | Solyaya geldi. Otağı hümayün, şehir haricinde bir mahalde ku- ruldu. Sofyada altı gün kanaklandık- tan sonra noksan kalan mühim- | mat ökmal olundu. Padişah seferi müşkülâtsız yap- mak için lâzım gelen mevaddı ik- mal eyledikten sonra iki bin pi- yade ve yüz elli topçu ile İbrahim paşayı - piştar makantında — ileri sevketti. İkinci vesir Mustafa paşa !le ü- yas paşa ve Ana- | vbeyi Behram paşa, ir kıtaat ile beraber padişal nında kaldılar. Ramazarın on dokuzuncu günü orduyü hümayun Belgrad önüne Yyetişli. Yöürüyüş esnasında nizam | TI ticareti de oldukça mühimdir. Minsk kasabasile esvarındaki kö lerde yüz binden fazla arı kovan varı.r. Göllerde balık, « av hayvanları pek çoktur. G kın halkın büyük bir kısmı balık ve av eti ile yaşar, Halk büyük sanayle kıiymet vermediği için, | mensucat ve sair levazım fabrika- ları hemen yak gibidir. Eyalet dahilinde ispirto, müm, demir dükümhanesi, müskirat fabrikası yakın ve içlerinde dört binden faz- | la amele işliyen büyük fabrikalar taate elverişli a ancak yüzde yizmisi mezrudür.| Mazmafih toprak ve havası zira- âte müsait olmadığından, yerliler av eti ve balk yemeyi tercih ede- rek, zirsatle geçinmeyi ikinci de- Tecede bir taayyüş vasitası telâi Büyük göllerle nehirler- k ve küçük nakil vasıtala- nebirlere yakın olan & ten ziyade balığa ehemmiyet ver- miştir. İki demiryolu eyaletin tem or- tasından geçtiği için, bil kiratla keten, katran, Dt mum ihracalı sone mühim bir yekün teşkil etmekte- dir, Minsk ahalisi çok mütevazı ve mütevekkil insanlardır. Yalnız es- | ki bir dertleri vardır: Estonya, Letonya gibi, stiklâllerini alama- mış olmaları yüzünden hem me- Ş#usturlar ,hem de bu talihsizlikle- letini zaman zaman hatırlamaktan geri durmazlar. Maamalih 1914 ih- tilalindenberi Minsk eyaletinde Sovyet Rusya komiserlerine karşı en ufak bir başkaldırma hareketi dabi görülmemişti: Leon Tolstoi, Minskde bir Rus manast rından bahsederken, — bu şehri (Tibet) kadar esrarengiz bul- le müteaddit | ak 650 ye | | yecanlarla dolu olan duğunu söylemiştir. Bugün I.All Sinemasında 1 — TÜRKÇE GÖNÜLLÜ KAHHAMAN (Beau Gürte) CARY COOPER R, MİLLAND Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine ONUN Yasanmış Ask veMeorraHata I Hayatını Anlatıyorum Yazan: HALÜK CEMAL No Bütün Ada yine bir düğün ( gibi neş'eyle çalkanıyord yalım B «— Haydi sotrayı hazı | Şükran.. Babam nerede cekl.r Sıkıntım yemekte de devam et- t. Babam bu akşam çok neş'eli i- di. Darılacak, azarlıyacak —diye korktuğum halde hiç kötü birşey söylemedi. Bilâkis, daha merdi- ven başında beni görür görmez. "& Vay küçük firari!, Böyle ha- bersiz evden kaçarsın hal.» diye şaka etti. Kad.köyünden, teyzem- den haberler sordu, Yemekten sonra aşağıda biraz ninda oturdum. Konüş- eksiz. isleksiz. dinliyor, oaların fa karışıyordum. Nihayet yatma zamanı gelince kendimi odama inde işik sönmüş, belki | 1 Ben de ölektriği yakma- | dim. Yavaşça kapımı sürmeledim. Artık kiznse ile konuşmamak, kin- seyi görmemek, karanlıkta tahâp> süslerimle yapyalnız kalmak is- tiyordum. Yatağa uzan'nca dünün ve ge- cen'n bütün hatıraları bir resmi- geçitle varlığıma doldu | n vapurda yeni bir ssedet ufkuna uçar gibi gülü- şe gülüşe, konuşa konuşa gidişi- miz.. nihay' Ah dün sabah ilk defa gördü- | Büm Büylkada beyaz ve pük be- benliğimi h şiiriyeti, n sevdapet- ve Y etmişti?. De- rin, âşıkane bir süküna gömülmüş tenha, sessiz gamlıkların ruhümü ı uyutan hali gözlerimin önünden gimiyordu. Titreşen yeşil çamların ebedi - fısıltıların; kulaklarımda Z tarlarımda da onu gö- | n i siması, âmira- ne bakışları gözlerimin - önünde muhlanmış gibi ayr.Imıyor, inatla irtisam ediyord: Aıkerlık işleri I Yerli Eminönü Askerlik — Subesin- den: | Aşajğıda edları yazılı Yedek Subay- ları kayılları tetkik edilmek üzere nü- fas cüzdanlariyle ellerindekl vesikaz larla 3467 numara İle şübeye müraca- | mtleri. İstihkâm. Tüm. Niyazi ©8. Nürettin 821 Eminönü (42213) Levazım Tüın, İbrahim oğ İrfan 228 Ordu (42274) Levazım Tüm. HWakkı ğ Yenüt 825 Bursa (42887) Levasım Tg. Ekrem oğ. Renat 321 | Eminön (43580) bi k 2 — FRANSIZCA ASK SERENADI (Kidnapez - moi Monsleur) GRACE — MOORE —. MELVYN DOUĞLAS a Tophanede İst. Saraç evi Md. den: İmtihanla Alafranga nal yapabilecek san'alkâr aknacaklır. Selimiye Nalbant lar tereih olunur. Taliplerin İstanbulda Okulundan diplomayı Halz ol de Saraçevi Müdürlüğüne mütacsatları. © İntizama —son derece - riayet Hundu. Ordü, fevkalâde bir intizam i- çinde yürüyüş yapı den vesaitin kâffesine ma) Türk ordusunun hareketi esna- »sında Macarlar ordunun teşkilâtı ve terkibatı hakkında pek' noksan malümat almağa muvaffak aladil- der, harekâtı âsketiyenin kendi Tine doğru yapıldı .Şi , Türklerin sefe: kütta harbi hangi hükümete karşı yapacaklarını belli etmemelerin- den ileri gelmişti. | 'Türk ordusunun Belgrad önünde | padişahlarının malyetinde birden- | bire görünmesi Avrupayı şaşırt: mişti, 'Türklerin bu hareketi düşman- ları büyük bir telâş içinde bırak mişti, Birkaç ağa yakin bir za mandanberi seferi tedarikât yapı hülde el'an silâhlanı Türkardularının kendi memlekeb | şayı olmağa başlamıştı. En kat'i ophane- (5282) — aara e leri üzerine yürüyeceklerine kail olamamışlardı. Dana (M. 1520) senes: soabaha rında Türklerin Macarlarla har- betmek niyetinde olduklarır.a davı OÖlen şehrinde birçok havadisler haber (M. 1526) senesi bidayetin- de Pol Bâya tarafından getiril- miş, bu adam, padişah riyasetin- | de toplarfan bir divonı hümayun- da Bodin şehrinin &bemmiyetin- den ve sevkülceyş - vaziyetinden bahsolunduğunu ve hattâ Belgrad, Severin, Şabaç şeh in Türk hudi müuhafazaya — kifayet etmeyin Bodin şehrinin Türklere imtikali sevkulceyş noktak naza- rından fevkalâde bir ehemmiyeti haiz olduğuna dair bazı mütalca- lar dermeyan edilmiş bulunduğu- nu haber vermişti. Pol Bayanım bu havadi carlar için büyük bir ehe Tarın: iM * Baştan Gşağıya, yek baiz di Çünkü “Bodin ÇArkası Var) Bu hayali dağıtıp uyumal uğraştığım halde bir türkü vaffak olamadım. Sağa, 30) nerek başımı — yastıklar all gömdüm. Fakat nafile, — n) çevrilsem, 'ne vazi; mil hareketlerini buluyor, t rini göğsümde hissederek, vü nün kokusunu bütün mevc: timle duyarak sermest — k düm, İşte şimdi gazinoda ca! din çılgın ahengile kollarırdı yor, soluyarak dans | Sonra., o mavi işiklı odada € Tımızın ruhlarımızın birbirin) tidığını görüyordum!, Burada asabmı elyafına k titreten bir ra'şe içinde gözle açtım: Odam yarım aydı Karşı evlerin sönük; harap çi rından sıyrılan bir mehtap ! perdelerin arasından içe muş, k. dan halısıni serm hallede herke: en küçük bir ses tü. Birden öi pek boğuk boğuk k uzaklardan geleni Uykurm tarnamile kaçmışt yolada doğrularak aya bak Şimdi bu mehtap Adada da beldesinde herkes, neş'e, kahi hareket; renk ve koku içinde| lüp eğleniyorlardı. Kimbilir $i iskele meydanı, ralıilim, tur kıygıs z İnsanlarla, ba lerle nasıl dolup taşıyor. Bütül da yine bir düğün evi gibi şeni kanıyordu!. Bu mukayese, busiki zıt hi teçellisi İçimi burktu: «Ah' J | gece ben de onların arasında) Sevgilimle beraber ne mss'ut! Bu akşam sönük muhitimde | gün, harabırn!.. diye hırsl: Stmrı '&da neler neler bit Bumi ,kaybettiğimi acı acı d nerek büsbütün mabzunlaşi (Arkası YHOA - Soldan Sağa: 1 — Haberler, Şart Edatı, $ daletli, yas, 8 — yeri, sefer doğü, 4 — Emirler, 3 — Almanyada bir nehir, ters rirsenİz, makbul bir kumuş olurfuğ Pura konan yer, beyaz, T — SAtf €n zor yeri, 8 —- Büyüklük, 9 Bi ki nehir, 10 — Derisli başkan, Yukarıdan Aşağıya: Yukarıdan Aşağıya: ? D Havadis, büyük — Biçeleği Düşmanlık, iâve, 3 —— Harap, gnin âletlerindan, & — Renk, dümüzün uksamından, $ — Ki 6 — Bir şehri güzelleştirmek bir vaşıla, * oÜM suyu, nola, 8 t değil, not meatem, 10 — bir. madde.