VER pp ş is Ş 3 MAHKEMELERDE: G / Ne Diyorlar? Almanyayı, İtalyayı: ja- ponyayı harekete getiren ponyayı getiren (Ne Ö DEN daç aa V ce - he | Eğer bir muhteri t Siğeime üye Çirmden | | Kaşlık teferr dcyâh Başından hiç aşk. LKB A FM avadisi siz de benim gibi Abidin Daver «Kızıl Ordu yenl- | ——H—İ | Cbette okumuştumuzdur. Be- ı*w,'î. r ?%ı. Tuştaka .'..:,.' î.,ı..'.; Şu Adamoylaru v gö i Alman ord n pek zorlu - n haksızlıklara uğradığını tekrai e- de ede bu haksızlıkları kendi si- li İle tamire kalkışmış, İşte İtalya &i geçen harpte ga- | lipler arası halde ken- | lediye, Fenerbahçe mesitesi- nin kışa kadar tanzimini em- retmiş. Fenerbahçe: İstanbulun en z Yeni plânda da ânları vardır. Meyus oluruz, memnun oluruz, güleriz, ağ- larız: neş'eleniriz, istırapla- nıriz, Iı_ıyıl ederiz, vehmede- | riz. macerası geçti mi?,, “--><>35z “Senin dul karı alacağın evvel- Azan: Ali Kemal SUNMAN inyanın işlerini türlü türtü imdan görmek mümkün. Her nüşe göre de bir hüküm ver- k kolay. Faraza sulh ve liyerek Stalinin: <Azmanları Napolyon gibi meğlüp edeceğis sözünü — tahlll €etmekte ve: n - & < Ş P lduğu- gea Ki elelesi di dülüama aedan Av | ni vemiş olduğı ; a K Ce K Yarın Alman orduları yıdırım sür- ae . Eöyeğmereka eni bir hashe | kusesiyeti ile ölçülür birde | den belliydi.. elin çok ağırdır... — <e bi Acun'nayamn ni — “Hulâsa, insan bütün tezab » kendisi için çareyi Bunun bozulması ve | rle mağlüplar ara- ir kavga çıkmasın- ları ayni zamanda nefsinde ve ruhunda birleştiren nesne- Ğ dir.. Denebilir ve bu da in- — - bütün ortadan kalktı?, Bahs! Tinde artık her çeşit mülâhaza İrütmek kabil. Esasen kaç sene- Ka di n matlüp genişlikte tatbikine imkân Z Yazan: HÜSEYİN BEHEÇET | evretlerla b bi HK Ni Marmaranın üzerinden bir alev demeti gibi güneş yana yana çekilir ve Sultanahme- birakmiyacai yeyi sında yeniden işitilerek, tekrar edilerek bel- | da bulmuştur. ü ai : böltütei b SemirE B rE SEZE ni :.T'ır.î':::':":î da var: ( / Japonyaya gelince; onun hoş | TÜf ütCe uzan ve beyaz minâr | — ya . Koridürunda karşılaştı: | Amcam Sinopladlir “Nejat GÖğrü | Cünbü Medavama n keyl e eç :Fh'""“' isia B gll eler iyacı o kadar .'affı] ki Caeeraİ nutsuzluğu da yeni birşey değil- | releri bu alev demeti arasın- | lar, kisi de gençti. Zengin çocuk. | bize gelip postu serdi. Nejat da, ! tübiriyle birinci emperyalist | V e| f ait Ş eizem olan şunü bun çendi- | dir. Amerikanın, Avrupanın bü--| da insan rüyetine verdiği em | ları olduğu belliydi. İkisi de bop: | lan söylyeyim yakışlıkı ço- | harbinde Çar orduları ve onlardan |— Benim de galiba bir tahay- j e AD Büme tamin yük devletleri tarafından daima | gin hayal zengiliği ile süsle- ı stil giyinmişlerdi. Gerek elbise. | ir. Jale onu - gördü.. O onu | sonra Kuzlordu, bec şeyi yakmıya te- | yül ânımdı ki: üzere barbi | haksızlığa uğradığı Tikrindedir. nirken Fenerbahçe tadına do- | leri, gerek iskarpin, gömlek ve | Birkac gün içide alâka pey- | sebbüs etmişler; fakat antak pek mah- — Eğer bir muhteri olüny. y dut mikyasta muvaffuk olmuşlardı. Sade makintya ve malzemeye e- bemmiyet veren; mülyonlarlı ölçülen aldırmaktan başka çare bu- hadı.. göbi. Bu havbin türlü tür. âmilleri r. Fakat bunların ivermişler. Tabli benim ha- . yak. Vallahi, on gün mü | geçti, nekadar geçti bilmem.. Bir /lerdendi. | Çünkü. Asyada iyiden iyiye yer- leşmek istiyan japonya için buna kravatları en pahalı c ılşınca, biribirlerii yam olmıyan akşamların a- , dim ne yapardım?. nalığını eden arz parçasıdır. | P bir sebebe irca ederek kestir- bir hüküm çıkarmak istiyen- | günkü muharip devletlerin kar. vaziyetlerini gözönüne ge ve saire, Tarih bilen de a türlü söze girişiyor Depleri çok e aktile daha Almanya deni- yle birleşik bir heyet vü- gelmemişken, kılıcına güve- h Alman gövalyeleri öteye be- lerek Ücretle askerlik e- Cermanlık hep aşağı- ba doğru İnmek isterdi. © zamanlardanberi.. ve saire, Vgünkü — harbin men$şe'lerini ünürken askeri âmiller aramak ııluş İktısadi sebeplere irca Dek de zor değil. Belki meselâ p £ Dhı'himılltnxı de Vu söyliyecekler de aa karşı en öhtiyal a &t mühtemel fikir Her hanp Bibi bu da yal- sebepten mâni olan kim olursa olsun düş- man sayılmaktadır. Demek ki netice şu oluyor: Dünyanın böyle üç milleti kaç senedir. hep kesdilerini etrafın düşmanlığı İle çevrilmiş diye - Nanmaş ve böyle bir husumet dün- yasına karşı köymak için de ket- disini hazıtlamıştır. Göze görü- | nür, görünmez düşmanlara, ra- kiplere karşı evvelâ mukavemet etmek, sonra mücadeleye geçmek düygüsu Almanda, İtalyanda ve Jponda derece derece byük in- kişaflar göstermiştir. Bütün bun- lar muhakkak, Fagat daima düş- Manlara karşı düşmanlık besleme- nin ruhlaca ilk verdiği hamle mu- Vakkat olacaktır. Bugünkü harpte de bız'ı gidenlerin daha çabuk yo- | "ı:;w yorulmıyacakla:. anlaşıla- | Orta mektebin 8 inci tınllına kadar okumuş ve bir müddet lelefon santra- linde | radadır, en saf hava orada- İŞehircilik müteh sısı Bursaya gitti En iyi garup oradadır, en iyi tulü oradadır, en iyi man- zara oradadır, en iyi deniz o- dır, en taze oksijen ve en bol iyot oradadır. Fakat, benim bildiğime ve sizin de muhakkak bileceği- mize göre bütün bu hususi- yetler daha ziyade yazın, sonbaharın — F ye topladığı tabiat mümtaziyet- leridir. Halbuki, Belediyemiz ha- zırlıkların kışa kadar bitiril- mesini emretmiş. Olsa olsa bu emir bize bir bilmediğimi- zi öğretiyor: Fenerbahçenin yazlık değil, kışlık teferrüc- gâh ve mesire olduğunu! BÜRHAN CEVAT Şehircifik — mütehassısı Prost | Bursaya gitmiştir. — Bursanın da | imar plânını hazırlamış olan mü. tehassıs bür plânın Latbikatı el. rafında mahallinde tejkikler ya- pacak ve nâzım ptânların hazır - lanması hakkında kararlar vere. tektir. Prost birkaç güne kadar şehrimize dönecektir. ni — Merhaba Bülcud.. — Merhaba Faruk! diye selâm- ladılar, Elleri gayet hafif kalka. rak, ölü bir şekilde biribirlerinin (de elletini sıktılar. Koridordaki ka- | nepelerden birine oturdular. Ko. | nuşmağa başladılar. Biraz hal ha- | 'tır sorduktan sonra, biri di — Monşer Bülend.. B şımdan gayet garip maceralar geç- ti. Sana şimdiye kadar açmamış- | tım.. Zaten kımseye de açmadım- di ya... Yalnız, oodan evvel sana birşey soracağım « bakalım — Başından hiç aşk macerası geçti mi — Çok! Tümen tümen... Haddi hessbi yok.. Sayısını ancak Allah bilir. İ — Sevgililerinle nanl ayrıldın? Sen mi ayrıldın, onlar mı ayrıl. drlar? — Yani? Ne demek istediğiti pek anlıyamadım. | — Anlıyamıyacak ne var bunda? | Meselâ sen çilgi gibi seversin bir kızı da, sen cayır cayır yanıp tutuşurken o seni bırakıp gidive- rir.. Yahut sen bıkarsın da, artık. | yüz vermez olursun. Darılır, ay. Tılırsuz.. Başından geçen macera- lar nasıl oldu? — Vallahi dikkat elmedim am- ma, çoğunda, ben bikip aytıldım. Ben zaten maymun iştahlıyım . dır. Bir kızla sekiz ön dela bulu- şup Üç beş defa gezmeğe gittim .. Ben evlenmeğe karar verdim. Yarın öbür gü n ağım.. Nişanlımı alıp Si- | ötüreceğim aklıma gelir mi nişan . | lısımın Jale olacağı? | — tlu kademli olsun! de- l dim. O gece yine Jaleyle buluştuk. l © açtı. Nejatla evlenmeğe karar ver. dik, Artık bu buluşmalara niba- | yet vereceğiz! dedi, Sanki dünyu döndü döndü de kafama yıkıldı.. Fakat — bilirsin. her şeyden üstün | iç belli etmedim. Ona | | | | — Uğurlu kademli olsun! dedhı Eve gelip yatağa yattım.. Sa « | ayku girmedi, | Ağladım Ağladım. Ertesi gün, canımın sıkıntısın - dan ne yapacağımı bilmiyordum. | Suadiye plâjına gittim. Tesadüf, | Ağladım. ral bir kix çıkardı. Onunla tanışıp çabucak ahbap olduk, İki üç gün içinde ahbaplık ilerledi. Biribi - rimizi sevmeğe başladık. O gün. | lerde de, Nejatla Jale işatılandı lar. Nişan Jalenin evinde oldu. Artık, tabii, nezakelen beni de da. vet etliler. Ben de inadıma Nes- rini, yan: yeni sevgilimi alıp git. tim. Jale çatladı alimallalı... Ben artık memnundum. Nişanlılar Si- , | inühanebe maszarusi gösterimiye buğ- | nerede İse Şarkla başliyan muazzam mevcutlarına güvenen; fakat*kuman- da hey'eline kiymet — vergiiyen, başta Genel Kurmay Başkani olmük / üzere 30,000 subayı vatana ihanet cürmiyle tdain eden bir rejimin ordusu, ancak iki ateş aran külmiş - Lehistana, | küçücük Finlândiyaya karşı — muvaf- fak olabilir. - Alman ordusü gibi, her Abakımdan mükemmel, büyük bir ordu karşısında müzatler olması beklene- Kızilordu, yenilmektedir mektediz. yenilmiye — mahkümdu, ve yenilecektir. de- CUMHURİYET Suriye — vaziyetlr yazısında ezcüm- le günlari yazmaktadır; sAvrupanın Şarkında büyük mu- harebeler hayret / veriei inkişaf İhti- müllerile tarihin hemen ilk defa kay- dettiği ölçüsüz çapta <tabiye çarpış- maları şeklinde devam ederken Surit- aydanberi sürüp giden mu- harebeler gittikçe müzminleşen vazi- yetlerle göçen Umümi Harbin karşı» hkli siper Çarpışmalarını andıran — bir mahiyet arzetmektedii. Hethâlde Su-s hatebeleri yeni dünya harbi- Nin HÖDeVTA sür'atiyle temayür eder karüklerini hç taşımamak — bakimın- /dan yavaş yavaş yadıtganan garip bir giye *t ladı. İnsanın öyle diyeceği geliyor kt Alman — Rus müsademesi — bilecek, fakat galiba Suriye harbi hölâ yerin- de saymakta bulunacak. Zaten bu bülgede başlıyan muhare- | belerin mâna ve maksadı da çok ka- v İngilidler Suriyeyi - Alman tay- Diye bir ân düşündüm. Ve.. d kendi kendime bu suali söy- le cevaplandırdım: — Eğer bir muhteri olabil. seydim, telefon mükâlemele- rini tesbit edebilecek bir sa- at veyahut saygaç âleti ihtira çderdim. Bilmem bu hakiki ve ye- rinde bir ihtiyaç mıdıd?. Ba- Hakikaten, müşteri naza- rında ve karşısında yegâne kontrolsüz meta - telefondur. Günde kaç konuşma yaptığı- nızı, ayda ve yılda ne tuttu- | ğunu bilmenize imkân yok- fur. İdarenin gönderdiği he- dap pusulası ne ise borcunuz odur, konuştuğunuzun hesap ve kitabı ondan ibarettir. | Halbuki terkosun, elektriğin ve havagazının saygacı, oto- mobilin çifter kuruş seken bi- le olsa bir saati vardır. Hal. buki telefonun idarenin ver- diği hesaba mutlak itaatten başka nesi, hangi türlü mü- rakabesi imkânı vardır. | Bügünkü muha- | ( ktadır. Taliplerin bu sütünda i Yenisini bulur, fatında — kendince | *Daklil> Tumuşum b maaşu | — CÖY temsilleri Ti Yenai aa aa Ü gidip geldiler. Evlendiler.. | yarelecihden başka oraya turist kıya- | memde: döac ni Yordu. Onun fik- | Müracaatleri gfa olumuz, Hakevieri temsil kollarının Vi | — Ha Gte benlim karakterim de Jalenin köşküne yerleştiler, :“ın:ı':ıî;lı, u:lu::l:!;l:;:n ııı':— — Eğer bir muhteri olabil- in geçi Fakir bir Türk genci lüyet citvarındaki köyleri dalaş. | , aktine... Ben kolay ko. Nesrinle tam bir sene seviştik. | ÇTT ça eee bE | seydim, telefon mükâlemele- T İş arıyor maları ve açık temsiller verme - | , CSU gelen, her rastladı . | Uzatmıyalım.. Nesrin de günün | x0 ba salta almak üzere bu. harbe | gini tesbit edebilecek bir saat İapaeş doğmuş olan Lise H el şınıfa kadar okudunü, âta- | Jeri kararlaşmıştır. Bu temsille- ğım kızi sevemem.. Bir defa da birinde ? $ | işler ve bidayetle bunun skeri | Ş, Çahut saygaç âleti ihtira öpla y Yüvarlak — bir | İ vaziyetimizin bozuktuğundan, husi- | Tin mevzuları hazırlanmaktadır. | »| aN A içte - — Artık evleniyorum, dedi. Bir lun ziyade siyasl bir mahiyeli E ğ bili; senedenberi ken- — *i TESmi müesese ve Ücarethanelerde | Yakıpda faaliyete geçilecektir. mem. Çok güç aytılırım. Aksine, | komisyoncu ile evlendi. Onunla | olâmuğunu ileri sürmüşlerdi. Öyl ederdim.. Diye düşündüm. Bi tarç Otrafında olup biten. |— YEiNcek olan münasip işlerde kana- belm sevdiğim kızlar da hep da alâkayı kestik, Yine göz yaş - |- bu muharebelerin neticesinde istiklâli R. SABİT irtü atkâr bir ücrüle — sadakalle çalışmayı FU Ve Hastetler... Bu seferki iki üç | Tön olünacak Suriye ve Lübnanda, mun iştahlı idi. Bırakıp birakıp gittiler. Son iki sene zarfında ba- Şemdan üç büyük aşk fırtınası geç. U Biri, yani birincisi şu: Evvelki senc Erenköyünde bir köşk tut- | zâhir muvakkal yal göstericiler — sılfa- Hyle, gene — Fransiz idanesi iyete | hökim olaç Vişi Frsnsusı idaresi yerme Hür Framazlar idaresi> taahhüt ederim. Arza edenlerin, Üsküdar 88 No, hu Yildiz. gtelinde İbrahim Allınlaş'a bir Mektupla müracaatlerini dilerim, Hususi ders veriyor ay sürdü. Odan sumra bir yeni sev. gili daha buldum. Bu, esmer gü- zeli, dolgun, boylu boslu, harikir- h gözlü, siyah saçlı bir K Yetmiş yaşmıdaki bi adamı gençliğinde hep İn. | parasız meydan temsili - İ8pon dostluğu duy n l KA 4 hd ; ymuş. ken-| — Fransact olarak Riyaziye, Lisan, Pi- tuk.. Yazlığa gittik. Komşu köşkte| kızdı. Onunla da bir çayda tanış. TAN T L SONra yelişen diplç Zik, Kiraya, Tabilye derleri / verilir. ç l bir âleme, yen SS l y , k l T b z yer eme, yeni Beyoğlu — Halkevinin — üçüncü ü ise artık Ka Abat | Bi N bir kız gördüm. — Sarışın, bıngil, | tak. z mak Ai eei yi ppi «Stalinin — mutku — münasebetiyler 5 BT c NORÜ bt eee V aa gökin'se| K ğ deeles ge nn | ÇS e AERYDE | ee va'n söce plâtonik bir aşk hayalı yaşamağa başladım. O aralık da, bizim martesi günü saat 18.90 da Meci. im. Oal tecektir. Tem- j tel Stalinin Sovyot milletine hitaben radyodu irat ettiği nutku tahli! etmek- ylll Şile ılull":ü& # te ve bilâhane şunları yazmüktadır: blill;llı Nejat bir metres tuf İ «Hir buçuk senelik hazırlığına rağ- Haftajın üç dört gecesini önün e- | han Dmvet Nüzya ha Makiseilel Mevsimin ©n bel dan biri de ariktir. Buzı kimseler eriğin sıtmayı meydana vurduğu- u söylerker. Eğer bu bir. haki- Katse memmun olmak — lâzımdır. Çünkü vücudümürde saklı bekli- şey- Adı da Jale.. Ona gönül ver. dim. Bereket vergin, hüdiseler yardım etti. Evvelâ onlar bize mi- gafir geldiler.. — Sonra biz onlara gittik, Derken işler yoluna girdi. e. K değişiklikler J—iummem' için kolayca kabul edillr gibi Sebuk değişikliklerin hu İş arıyor 350 doğumla Gedikli Küçük — Zal Okulu mezunlarndanım. Ailevi v yetin dolayısiyle karaıni müddetimi diye köyünde v sil parasızdır. öyle —<0 ğ bi | ikmal ettiğimden bonservisimi alarak B. KA LR Benişletince, mese. | HETHis oldum. İi çocuk — babasıyım. 3 yen sitmayı meydana vumnnuş ve Geceleri hahçede buli eh de geçirmeğe başladı. Jaleyi ünde — kemâle iremizin, eti ce, B leri çede lüşup meh . | vinde ge Şi , Almanyanınki — derecesin emal ınk.mı"î'“f :îuundm“ büyük —:ı';“ı"mım. Edki Tuıkîıe'ı': ıehv.ıî :;':f—: fazla “..ı,:ıır '= tapta gezintiler.. Tam Üç ay, plâ- | ihmal ediyor, ona hakaret ediyor. | erdirememiş, — dostlük — muahedesine pimiz n her şeyine başıa'amaş göre | dır, İş ariyorum. Taliplerin Halk sö- | | sürmena) vesalre gibi sebepler € | | tonik bir aşk bayatı yaşadık.. Be.| du. Ben hem memnündüum. Hem | çadakat endişesiyle seterberliğini. tlün _ı 'E _________l verdiği güreeğla DiT istika. | tununda Gedikli rumuzuna yağmalarır | | almaşı meydana vurur. Onun İ | im rabilam da, gittikçe şiddet - | de üzülüyordum. Jaletin benimle | caememiş, mevcut bülün kuvvetlerni | | Prancela için beş bi Hümaşcü İea Betirilince | TW dilerim. içindir ki, vücudümüzde Fizli bir leniyordu. Günün birinde, amca. | evlenmeyip de Nejatla evlenmesi- | . d tahsit edememiştir. Binaena- Ş R SĞ vv gi belii ir; | Bir elektrik işçisi aranıyor | | “iüikeyi mubataza edip dürmiya | | AA NN DA C CKD geldi.| ne içerlemiştim.. Onun için mem-| teyh, Sovyet Rusya 1980 da böyük | | ründe bir rapor ü e el isânin " y sedep yoktür. — Malümdür ki, sıt- g ll ç öRal! Tei lll aKdt ve'e. ait ü büz kendisinin çok | — Flektrik teskatı ve mentaj işlerine | | *800 Yoktur. Bfatmdur Ki ıt | Daha o zaman bu barp başlama - | nundür FY ai ü alınır mı ? — Oooh! diyardum. Çok iyi ol. (Devamı 6 1mci sahifede) hakkiyle vâkıf bir Elektrik montörü- ne ihtiyaç vardir, 4 üncü Vakıf Han birinci kat No. 12 yemilracaat. bir istij "::.ı: Tağmen mıştı. Fransada mühendislik tah. S — silini bitirmiş, İstanbula gelmişti. * dir. gün cezasini çekmektedir.> T Güverte — yüzhaşilığından tekait B..M. Abdl yazıyor: «İki aydır bir kaç hastalığın il- tihahiidân — müztaribim. â bu moktadan başlı- —— Zannetmem. Dedi, ilâve ettir ö aeemamam ee DERBİ muza gelmiş bulunan tahkikat ve metice üzerinde bu tarada konuş- ROMAN: 538 miştir. Hat D . SS | C . yor ve.. omun içindir ki tahkikatın 4 Ti p eksik yapıldığı, hakıki suç delili- | mak doğru olmasa gerektir. Hem ( — — Hayır, - n epey zaman geçli. ir ına yet Davası ; Din imcrlnde durülmadığı moktar | tahkikat yanlıştır, şüyle.. bir ta- | — p. ogesör Cemil, burada bir mü- | Şimdi herşeyi en inceliğine kadar t sında israr ediyorum. Meyeti za- | kun çıkmazlara sapnuya ne lürzüm — 4.hale yaptı: hatırlamak mümkün değil. O za. | bıta ve hattâ adliye işin tahkikini . Ömü anlamıyorum. Haki- | C n bet türlü suç delillerini | Man ne gördükse hepsini tesbit İ ettik. Raporlarımızda vardır. Muzaffer: "katler üzerinde ısrar etmek doğ- ve bir neliceye vardırılmasına en rudur amma, hakikatleri tahrife kısa yoldan gitmişler, söylenenle- Yezan: ETEM İZZET BENİCE kadar katil ol- ortadan kaldırmıştır. İlk günden- beri bunu söylüyoruz. Hülâ bu- de verdikleri komiserliğin damgı aX? iddinları reddet. | DüYle güzününde yaplır gibi ya- | si ve Vedadın da tazyik ve korku | kalkışmak garip bir ifade ve mâna i — Rapirlarınızda eksik gördü- | | sım havi 22/6/941 tarih ve 30 nu- Simasayıdi ne şapacakimız? — | Ka bir cinayet için Vedattan | iddis ettiği vaziyeti içinde söyle | alır. Hele bir avakat ağrından. — |U süçlü vekiline anla aa ae | ğüm noklaları esasen soruyorum. Vine takkik yohr ile katili e- | SAHİ aramağa zaten lüzum | diği sözleri de mesnel bilerek gü- | — ytuzaffer prefesör Cemilin bu | Üiz; hâlâ da kendisi mul he Beız | yoküm, | : eee t pro idliş istikametini çevirmek için | Töhkikatın eksik yapıldığına siz üdesine müracaai ede ya katil olan müekkilimi muha- Bgidiş istikametini devam etti. Beş gün sanrü raporu- sözlerine bir cümle ile - karşılık verdi: | — Biz hakikatleri tahrif değil, teyit ediyoruz. Bunu kısa bir za- de bir kısa zamân sonra — inana- | caksınız. Diyerek yeni bir soruya geçti. — Merkez memury Şükrüden mun yine tasdikini istediler. Hal- buki rapor elimizde olmadığından yeniden rapor almak lâzım geldi!.. Her beş günde bir doktora böyle vesileler arar durur, Muzaffer, Cemile hiç cevap ver- meğe taraftar görünmediğini ih- | kemeye sevketmekle iktila etmiş- lerdir. Müekkilimin tamamile suçsuz, VNa istinat edecektik. Bunun di tşinde size rehber- Casbilecek herhangi bir başka | h e büdise idi, V. oldüğü besbelliy ',— ,_ğ:ft doğcanmuş bulu- TİSİ soyulmus kestk | — Cimayet masası şefi daha ci- | Bayet yerine gelmeden Vedadın katil olduğu haberi ile kulaklarını talmin etmişti. Evdeki ifadelerin ve ölümden evvele ait n dedilen mtalüm tehdit, :'::İ:.l;'î kâyelerinin de tesiri kala- rak evde mevcut hükme iştirak etmiş, Vedadın caniliğine rey ver- lerin bir değer ve hakikat şemmesi ifade etmediğine kaniim, Bu sözler karşısında prolesör Co- mil hemea kalktı: — Suçlu vekilinin zabıta ve ad- liye heyetinin tahkikatı hakkında söylemiş olduğu bu sözleri şayamı hayret bulurum. Bir katili koru- mük için incedem inceye —bülün safhalarından geçmiş ve huzuru: . kaç sorum da cinayet masası şe- finden olacaktır. Dedi, hâkim Wiraz etmedi. Mu- zafler ilk sorasunu yaplı: ikriyenin ansızın yatakla öldürüldüğüne mi kani Cahit düşünmeden cevap verdi: — Muhakkak. Başka türlü olar maz, — Yaraların görünüşü kurşun- ların uzaktan mi, yakından mi a- tıldığını gösteriyordu? Meselâ ka- til odanın içine girmemiş, merdi- venden pencereye dayanarak kur- şunlarını sıkmış olabilir? Cahit, ne söylüycceğini iyi kostir rememişlerin haliyle: siniz?, Bir evin içinde üç dört e 1 silâh atılırsa bu silâk sesini hiç kimse duymaz mı?. Ses vermeden ateç eden taban- €a var mıdır acaba? Bu sual karşısında Cahit şaşır- | dıi, O karayağız ve kansız seratı birdenbire kıpkırmızi olmuştu. (Arkası Var) lli Yoktu. demek?, | günahsıs ve bu hâdiseden baber- j a hit bir; gi u hüdiseden babere | ian isbat edecektir. — İ saceden bir bakışla”“ profesörün | aç s. e Senu İledeti veren | — Diyerek başladı ve siekdli A DİLİNİ -ı;ıwı—" i Muzaffer sonra hâkime döndü: | güzleri içine baktı baktı, Cahitten | &* ""'.":f":*:w aĞ üN | | Sesle devam etti: > — Eğer müsaade ederseniz bir | tekrar sordu Yememişti. Acaha siz me diyecel | bulmanızı dilerim.> SON TELGRAF — «Hakikaten 5 günde bir rapor ahmak hastalar için hem masraflı hem de eziyet- M bir iştir. Belediye Sıhhat İşleri Müdürlüğü bu — mecburiyeti — hiç olmazsa ayda bire çıkurmalıdr.