Korkunç Bir Yolculuk “Hak Tealâyı Gördün mü?,, Guneş Battıktan Sonra Kır Yolile Evime Dönüyordum — Doktor Fahreddin Kerime — Ütçen haftaki at yarışlarından Ya, bir arkadaşla oradaki yarı sı bir yerde dertleşmiş, y böndeni ayrılıp SÖyündeki evime dönünce, ben Bineş battıktan bir hayli sonra, .,;: Yolile, ağır ağır kendi evime Yollanmıştım. Sem, Çırpıcı ile Tepebağı Yilanlı ayazma arasındaki bo- taba yollarını, daracık pati- Ko bilir misiniz? Günlerden * olduğu balde, güneş çoktan Wğl ve ortülık iyice kararmış İi İcin buralar bu vakitte ne tenha ve sessizdir. Fakat, bu Balık ve sessizliklerile beraber “lıiı birdenbire önüne fır- .,_ veya arkanızdan saldıracak a bağ, bahçe, çoban köpekle - Sn, başka - eğer siz, gölgeniz-| k korkmuyorsanız - hemen hiç Bifülike ve korku yoktur. Ç'““’" karanlıkla tek başı- bu dediğim mevkiler arasın- SSZ ve sessiz yollar arasın- *su ağır ilerliyorum, Zihni fabil bir sürü düşünce: O gün-, N:n.ıma. kazanılan 590 Jira snık niçin bize vurmadı da ma vurdu?. Yarın gazete - Dünyanın N'm:îı:ı yazmalı?.. rışık halit.. Harb çıkarsa .5. » çıkmazsa ne olur?.. Güme, * bu yazdan da pek bir şı—vınrW .uî.ı::hk!.. : K lerle sağıma, soluma t Bukmadan ilerlerken bir ara- Fâtı yıkık bir duvarın döne - Yerini kaplıyan kocaman bir Fakir ocl;lar İçin Verilen Balo b"îeı Vindsor' Dünyanın Yüksek Şahsiyetlerinden Tamam Bin Kişi İştirak Etmiştir un da İştirak Ettiği Baloda , Şeytan mısın? Melek misin? Meir ağacının dibinden gözüme minicik bir sigara ateşi ilişir gibi oldu. Anladım, burada bir adam vardı ve bu bir bahçivan yanaş- ması, ya geceleri oradaki çadırda yatan seyyar incirci, ya yorulup da biraz dinlenmek için oraya ili- Şip bir sigara içmekte olan bir yöleu olmalıydı. Tabif aldırış et- meden geçiyordum. Fakat tam o minicik sigara ışığını gördüğüm yerin hizasına gelince, ağacın al- tından kalın bir gölge, elindeki | sigara ışığı ile birlikte bana doğru ve ben, daha, acaba bu da kim ola? Demeğe vakit kalmadan o, bana seslendi: — Uğurlar olsun arkadaş! — Eyvallah ahbab! Nerden geliyorsun böyle, bu vakit? — Veliefendiden! | mi, Mikâi 5 Vindsor baloda B —.::nn:n cenüb sahilinde, Kan | !%' de, fakir çocuklar me 4 Pir balo tertib olunmuş - ve | h('“kwk tabakadan bin kişi işti Bi çiniştir. g“—ıu 'tin bekeri 1000 frank ha ' göre 1,000,000 ha- Enin edilmişlir. (40 bin Türk N3 W Oda birçok eğlenceler, sürp- rizler yapılmış ve deniz üzerindeki saldan sabaha kadar havaf fişek - ler atılmıştır. Baloda Düşes Vindsor, Markiz Polenyak, Norma Şerer, Mihrace Kapurtala ile haremi ve daha bir | çok kibar aileler hazır bulun - muşlardır. Yukarıki resimde Düşes dö Vindsor görülmektedir. | Yazan: Osman Cemal KAYGILI — Veliefendiden mi? irken yolda Haktealâya | rast geldin mi? Hemen dört böş adım ileriye ayıp kendimi tetiğe alarak sor Herif, peşim sı tarak tekrarlı Acaba gelmiyecek mi der - ımlarını &- gin? — Kim gelmiyecek mi? — Haktealâ canım! Adımlarımı hızlaştırarak: — Kimbilir? — Bu gece, tam bu vakit bu un üzerinde buluşmak - üzere kendisile sözleşmiştik de!... Öyle ise bekle, biraz belki gelir! - Gi dik! — Hangi düğüne? — Bu gece Hal'! İbrahim Aley- hisselâmin düğünü vardı da be- raber oraya gidecektik! daha lir aanma düğüne geç kal mdi hem hızlı yürüyor, hem de ikide bir, yan gözle arkam $ıra gelmekte olanı şavullüyorum. Elli, de sessiz yürüdükte: altmış adım kadar ikimiz sonra beriki | tekzar çenesini açtı — Sen Halil İbrahim Aleyhisse-| Tâmı tanır mısın? Tanımam! — Hani va vardı da man Ha kuzu gör — Ha, h n, oğlu Bay İsmail ü kurban edeceği za gökten bir kınalı rmişti. a.. Şimdi hatırladım. — İşte onun düğ cektik bu akşam! ne gide - | — Evlenen kim? « Bay İsmall sün- net oluyor bu ni — Yaaa? Evet amma Haktealâ gelme di, şimdi ne yapmalı? - Gi gelir. Sen şurada otur | da biraz daha bekle! — Hayır oturmam, belki ileride| karşılarız kendisile... Şimdi söy- | le bakayım bana, sen şeytan m- sın, melek mi? lek! — Adın ne, Cebrail mi, Azrail mi, İsrafil —M: Herif bu son suali bana n soruyordu, biliyor musunuz? ni geçen sene, iki define arayıı sından biri, ötej bu & sıra gelmekle olan a yollarda örneklerini görmekte ol- duğumuz tam numara kaçık ser- serilerden biriydi. Fakat sön saç- | ma öyle bir yerde savrulmuştu'ki demindenberi,bu savrulan saçma- lar dolayısile, bu yol üzerinde ge- | çen seneki o korkunç vak'ayı ha- tırlıyan insanın yüreği oynama - mak kabil değildi. | Bereket versin, tam bu sırada, İstanbula köylerden süt, kavun 1 köylü — arsbaları 1 da ben geniş bir 'es alabildim. O kaçık herl£ de karanlıklar kaybolup gitüi arasında koyunları çi rince sayar, ve haber Bir akşam çiftlik sahibi sorar: — Koyunları saydın mı?, — Evet saydım... — Hepsi tamam ya? dıklarımın Yalnız sayamadıklarımdan tanesi! eksik!, iğe ge mam., iki sonra İLK SORGU eriye) nerede otu: eri — Üstlü açık apartıman- (İkinci serseriye) | | serseri — Ayni apartıma- Komiser ya sen İki nin alt katında, | Big Ben Temizleniyor ' Vestminster sarayının Viktor- | ya kulesinde bü | ra ahalisi bu saate Big Bâh Bu saatin, her bi ro kutrunda dört kadranı vardır. Aşağıdaki resimde, iki adamın bunlardan birini sildikleri görü- «Big Bene yani, «Büyük Ben- ja: 19 uncu yılın Vestminsterin tamirine amin Hali Saâtin çanı 26, konu'duğu za! ti görülmüş, Faydalı Bilgüî Cildin Taravetini Muhafaza İçin 60 iç kabuklarını sonra iki parça şe ber havana koyup iyice döğ- m! Sonra bir litre su ka- rışlır bendden geçir- me'i, biraz çiçeksuyu ilâve et- meli, Hergün sabahları, bu suya bir parça p batırıp yüze Kuruduktan sonra malı. Cildin taraveli- ni muhalfaza eder, KEPEKLERE KARŞI Taze menekşe çiçeklerini bir miktar tatlı bademya, çerisine koymalı, bir hafta kadar güneşli bir yere asma- h. Sonra bir tülbendde: çirmeli, bir pamuk parça sürmeli. epekten eser kalmaz ve e tatlı bademin dış ve e bera - sürmeli. hepsi ta- | 2 5—SON TEL GRAF—?2 EYLÜL 199 YANKE KLİPER Amerikalıların ismini verdikleri are, a günleri sabahı arkten hareket eder, Asor 1 ve Lizbon yolu ile Mar - a gelir. Beyyar bir gemi- kocaman çarşam rmi beş sene evvel iki İngiliz kocaman tay vapt ilkok ve Bravn açmıştı. Şimdi bu atli Tn yare, tr haftanın muayyen saallerinde gidip geli- yor. «Yanke Klipet» e ilk hava ge esafe 250 kilametrodur. konforu haizdir. 18 yol- kapı k ve aydınlık gerşg koltuklar, vardır. Salonun nda güzel tablolar a: Yerler, yumuşak halılarla d5 - şenmi: Sağda £ lcuların İmuştı bir geçid üze saltı göz de sıcak ve soğul alar, küçük bir 'ola bulunur. mürettebi komodin ve kary «Uçan gemi» nin | Polonyalı Mareşal Rydz Smigly Pilsudski'nin Sağ Eli Olan Bu Büyük :Asker, Azim Ve İradesi İle Meşhurdur Smigiy Ridz el li yaşındadır. ve Pi n cenü- bu şarkisinde Ber- zezani'de doğmuş | tuar, Lisede iken en h yapmak- 1 oluyor- du. Kurşun ka - lemle ve boya ile resimler, Polanyanın meş - hür zessamlarının , © devir- de, Jozef Pilsuds- ki'nin — karargâhı gibi idi. Polonya larile Beraber eniz ılık cemiy ni tesis etmişti. Gı nç R. Hemen ressemlığı 1, bu cemi « ve askeri mekte- be girdi. 1$14 de umuml! — harb patladı. | Smigly Dydz o vükit piyade ta- buru kumandani idi. Sonra alay kumandanı oldu. 10 mayıs 1916 da miralay rütbesini kazandı. 4 ilkteşrin 1926 da ordu müfet- tişi oldu. Pilsudski, vefa şimdiki Cumhurreisi demiştir & — Şayedi, bana bir hal olursa or- ndan bir evvel Mosceleki'ye | dunun başına geçireceğiniz adam ancak General! Smigiy Rydz'dir... 12 mayıs 1932 de Pilsudski ve- fat etti. Cumhurbaşkanı, Pilsuds- Mareşal Ridz Smigly Tayyare 12 kişidir. Mutfağı, buz ve yemek dolabları görüleek şeydir. ” Mut- fak sobası motörlü gazle ısinir. ge nin kumandanı Sülliyan» dır. Emri ab «Uçan «Kaptan kinin vasiyetine riayet etti: Smigly orduları başkuman-| dani tayin etti Smigiy Rydz ilk ordu emimna - | Tahsilini bitir! mesine: «Ahalinin istirahatini, ilim ve | san'atın terakki ve tekemmülnü | temin için kuvvetli bir orduy olmak, vatanı sevmek ve uğ- | da terki hayata hazır olmak | sözlerini yazmıştı. | sade ve muteva: Boş vakit - lerini, yapmak, felsefeye aid| sb""—hk: Bu Hava Transatlanhgının Koltüklarla Südlü!Sa- değil, gemi tında dört pilot, iki makinist, telsiz telgraf memuru, iki gen lc vardır. Yanke Kliper, Atlantiği 40 atte geçel Bir Yıldızın Kocası Ancak Karısının İsmile Yad Olunmaktan Korkar Janin Darsey;stib fakültesi ta- lebesinden Piyer Torra tesadüf ettiği zaman, benüz alelâde bir figüran idi. Delikanlıya Ski dere- eri verdi. Bir sene sonra nişan landılar ve 1937 senesi temmuz a- yında evlendiler, Babası, büyük —babası doktor olan Piyer Torra, fakültenin ikin- ci sınıfında idi. Janin de hâlâ fi- Küçük bir apartımanda mütevazı bir hayat yaşıyorlardı. Günün birinde Janin, <Artist- lerin avdeti filmini çevirdi, ve böyük br muvaffakiyet ve şöhret matandı. Her taraftan mukayele akdi için müracaat ediyorlardı. Avuç dolusu para veriyorlardı. Janin zengin oldu. Küçük a - partımanı terketliler, yıldız hâ - yatı yaşamıya başladılar. Bugün Piyer Torr, Laribuaziye hastanesinde asistanlık yapıyor. iye uğraşıyor. Yal- nız bir endişesi, bir korkusu var: Arkadaşi afından — <Mösyö Darsey» diye bir lâkab takılması. Genç evliler, tatil müddetini ge- çirmek için Royanda bir köşk ki- ralamışlar. Orada, Janinin amca- sı ve haremi ile beraber oturu - yorlar. Piyer ve Janin sporla vakit ge- çiriyorlar. Janinin en büyük zev- ki ata binip dolaşmak, denize gi- rip çıktıktan sonra güneş ban - yosu yapmaktır. Stalin Kanalı : Binlerce Sövyet amelesi; - biri Finlandiya körfezi ile Onega gö- lü, diğeri Onega gölü ile beyaz de- niz arasında bulunan iki kanalı genişletmek için geceli gündüzlü durmadan dinlenmeden çalışıyor- lar. Bu kanal açılınca, Sovyet filo- su, Leningraddan Arkanjele ge- çebilecek ve bu suretle Finlan - iya körfezinde kapanıp kalmak- tan kurtulacaktır. kitabları okumakla geçirir. nun ve ahalinin mabudu gibidir.