R K ” asildir, LER KARŞISIND ÇKL YALNIZ ANKARAYI DİNLEYİNİZ _pu—“—. lir. Hayırlısı olâun.. Biz, çok küs dinlemiş bir millet olduğumuz - &.' Ççin, çak, pattan o kadar fazla - hnmayız. Zaten, bütün hayatımız muharebe gürültüleri arasında geçmemiş midir?.. 'Türk milleti, necibdir, soğukkanlıdır. Devlete, büyüklerine karşı büyük itimadı vardır. Hepimiz bir kale gibiyiz. Bütür. dönya radyc'arı kıya - met koparıyor. Dün gece saat se- yardı.. Bir sigara yaktım. Bir de kahve söyledim. Değmeyin key- fime. Hepiniz, benim gibi- yapı- maz. Yalnız Ankara Tedyosunu dinleyiniz. Ne gemimiz kalir, ne kasa » vi Hep birlikte, her zaman, An- karanın sesini dinliyelim. Başka lâfa kulak asmayın.. SİZİ BUGÜN BİRAZ EĞLENDİRMEK LÂZIM — Yahu, nasıl olur?. — Geçinmeğe gönlüm yok ki Dün, bir arkadaş da, benim say- fiyedeki evimin adresini soru - yordu. Ne yalan söyliyeyim, ne sokağın, ne de evin adını, numa- rasını bilmiyorum. DA| Aa L — Nasıl olur, dedi.. — Temelli kalmağa niyetim yok ki, dedim.. On beş gün sonra, şehre iniyorum.. Ve, aziz okuyucular, bilir misi- miz ki, benim, yazlık evimin sarih adresini bir türlü hatırımda tu- tamayışım öyle işime yaradı ki.. #izi temin ederim, üç ay yaz, bel- ki, bu yüzden, sayfiye evini ra - hatsız edecek füzuli misafirlerin Yüzde ellisinden kurtuldum. BİRAZ DERDİMİ DAĞITAYIM, YAMU.. Üstünüze sağlık, bir okşamct — Bugün çok neş'eliyim. İçil - mez mi mübarek?. — Canım sikiliyor, bir kaç ta- ne parlatayım.. — Bugün de Bava yağmurlu. Bir gişeyi devirmeli. İçim açılır. — Şu havanın güzelliğine bak, Birader. Bugün de içilmez Hulâsa; kelâm, içmek, mut - laka içmek için, her akşam bir ba- hane bulurmuş.. Şimdi, bu fıkrayı, akşamcila- rın, yeni bir bahane bulduklarını hatırlatmak için yazıyorum . — Birader, şu dünya ahvaline bak.. ver şu şişeyi yahu.. —biraz derdimi dağıtayım.. YIKTIN PERDEYİ EYLEDİN VİRAN Sayın okuyucular, sözlerime nihayet verirken, hepinize sahır, sihhat ve afiyet temenni ederim. Dünya, düşünmeğe değmez. Siz, benim sözümü dinleyin, neş'eli olun.. Yarın size bu sütunlarda, göreceksiniz, ne tatlı hikâyeler anlatacağım.. Bugünlük Allaha ısmarladık: Yıktın perdeyi, eyledin viran Varayım sahibine haber vereyim hemen. AHMED RAUF * Süleymaniye civarındaki dök meci dükkânları evkaf tarafından Dökmeciler için Halicde yer aran- maktadır. 1& Orta mekteb muallim mua - vinliğine talib olanlar için dün Ü- niversitede imtihanlar yapılmış - tar. Tarih Coğrafya için 30, türlkçe, için 62, fransızcaya 26, ingilizceye 32, almancaya 10 kişi imtihana girmişlerdir. Evraklar hemen tet- kik edilecektir. * İlk tedrisat kadrosu ile orta, ilk cenobi ekalliyet ve san'at okul-| ları kadroları henüz yapılmanış- d, * Sarıyerde çocük esirgeme teğ-| kilâtı yapılmıştır. Reisliğe ilk ted- V'sAt müfettişi Muslihiddin Okyay| seçilmiştir. * Şehrimizde bulunmakta olan! İtalyan, Alman, Bulgar ve Polan- Pi — Fakat en akıllısısın, Selin! Sen ablana hiç benzemiyorsun! Seni tebrik ederim. Çok temiz kalbli bir kadınsın sen! Selin, Feridunun başı ucundan ayrlımıyordu. Bu vesile ile bal bol konuşmak | fırsatını buluyorlardı. Doktorlar Feriduna on beş gün hastalarile meşgul olmamasını ve âj Bülbü yalılar memleketlerine gitmekte - dirler. Dün akşam hareket eden trenler ile Karadenize çıkan va - purlarda çok yoleu vardı. & Belediye tarafından Kara na- kil vasıtalarının senelik muaye - neleri ikmal edilmiştir. 25 nakil vasıtaşının tekrar çalışmasına izin| verilmiştir. Bisikletçilerimiz Bük- reşe Gitmiyorlar Bükreşle yapıacak olan bisiklet Balkan şampiyonasına iştirak için hazırlanmakta olan sporcularımı- zın gönderilmesinden — sarfınazar edilmiştir. Soh vaziyet — üzerine zalen bu şampiyona müsabakasının yapıl- masından sarlınazar — edilmiştir. Bisikletçiler — bugünden itibaren mensub oldukları bölgelere döne- ceklerdir. İleri Yazan: İskender F. SERTELLİ bir gündü. Selin sinemaya gittikleri akşa- mi hatırladı. — Ne güzel bir filimdi o, değil mi? — Evet. Hiç unutmuyorum o filmi., — Filimdeki çocuk, anasile ba- basını nasıl barıştırıvermişti?! Feridunun birdenbire içi sız - ktirahat etmesini tavsiye etmiş- | ladı. lerdi. Günler böylece konuşmak, derd- leşmek ve sevişmekle geçiyordu. * Yine böyle başbaşa Seline bir şey hissettirmemeğe çalışıyordu. — Evet, dedi, çocuk ailede ek- seriya sulhü temin eden bir var- !ım. Ediliyor Sokaklarda Yangın Haber Verme Tertibatı Yapılacak Fatihdeki itfalye — merkezinin arkasında yapılmasına karar ve - Filen yeni bir binanın ihalesi dün yapılmıştır. Burası için 6000 lira sarfsdilecektir. Büyükadada bir deniz itfaiyesil de teşkil edilmesi lüzumu anla - şılmiş olduğundan İstinyedeki bü- yük motörün teşkilâtile beraber “Büyükadaya verilmesi takarrür etmiştir. Önün yerine - İstimyuyu daha modern ve daha kuvvetli bir! motör alınacaktır. Bu surcile de- | niz itfaiye grupları ikiye çıkarıl- | anış-olmaktadır. Halen ttfaiyenin elinde bulunan €en uzun merdivenin tulü 26 metre! olup Beyoğlu merkezinde bulun- | maktadır. Bu şimdilik kâfi e de bu merdivenin Beyoğlunda bazı binalara yetişemediği ve az da oL| sa kısa kaldığı anlaşılmış aldü - | iğandan Beyoğluna 26 metrelik bir. merdiven taşıyan otomatik bir | makine alınacaktır. O zaman Be- yoğlundaki makine İstanbula, İs- tanbuldaki Üsküdara verilecek - tir. Bundan başka bütün şebhre şa - mil olmak üzere otomatik yangın bildirme tertibatı için de bir pro- je hazırlanmıştır. Buna göre belli başlı caddelere we köşe başlarına tesisat yapıla - caktır. Herhangi bir vatandaş yan-, gımı görür görmez yangın bildir - | me âletinin içine elini sokacak ve | bu suretle yangın hangi semtle ise otomatik olarak itfaiye merkezine bildirilecektir. İtfaiyenin aldanmaması için de | tertibat alınmıştır. Bu tesisat için 25 -3 milyonluk bir paraya (h » tiyaç vardır. Belediye bunu tak- sitlere bölmek suretile yapmağı düşünmektedir. -— — Almanyadan Bir Kısım Talebemiz Daha Geldi Almanyada okuyan talebemiz - den mühim bir kısmı dün şehri - mize dönmüştür. Gelöü lı)rbelırin, şılık döviz bulamamakyüzünden biletleriti — Yugoslavı kadar almışlardır. Belgradda kısmön se- | | farethanemiz, talebeler bu halde bulunan arkan | daşlarına yardım etmek - suretile bu talebelere Türk - hududlarına kadar bilet alınmıştır. Talebele - rimiz Hududdan buraya kadar dev-| let demiryollarının müsaadesile gelebilmişlerdir. Halen Yugoslavyada 100 kadar talebemiz vardır. Gençlerimiz Se- lânikten geçerken Yunan hüküme-, tinden ve Türk sefaretinden çok kolaylıklar gördüklerini — söyle - mişlerdir. | | t — Çoctik şever misiniz? — Evet.. Çok severim. Feridun birdenbire itidal ve muhakemesini toplıyarak, vicda- nından utanmış bir insan saygı - Sile doğruldu. — Hakkınız Var.. Diyebildi. Gözleri duvara di » Pxildi. Feridunun ayrıldığı karısından iki çocuğu vardı. Feridun, Seli - nin sözlerinden müteessir olmuş ve çocukları birdenbire duvarda canlanmış gibi gözünün önüne gelmişli. — Evet, dedi, çocuk ana ile ba- ba arasında ebedi bir rabıta. Al- lede sulhü, saadeti temin eden çocuktur. Selin, Feridunun — birdenbire Müteessir olduğunu fakat tees- sürünü sakladığını hissetmişti. — Feridun bey, dedi, eminim ki, siz de çocuk babasısınız.. ve —H İKDAM: Ebüzziyazade Velid «Harb niha- yet başladı mi?» başlıklı yazısın- da diyor ki: «O kadar müthiş ne- ticeler tevlid edebilecek olan bu harbin başladığına insan inanamı- yor. Maamafih henüz küçük bir ümid var. — İngiltere son sözünü söylemedi. Bize gelince başta bir çok haberlerin muzaffer kuman - danı olan Reisietumhurumuz ol - duğu halde hükümetimizin bütün tedbirleri aldığına emin buluman 'Türk milleti vaziyeti huzur ve ti- madı nefisle karşılamağa hazır - lanmış beklemektedir.. TAN: M. Zekeriya Sertel «şimdi silâh- dar konuşuyar» başlıklı yi Hitler'in, Denzig ve karidar de, Çekaslovakya işi gibi | mek istediğini garb devletlerinin | de bu oyuna gelmediğini tebarüz | ettirdiklen sonca diyar ki: <Eğer | s0n dakikada harbi durduracak ye- ni bir teklif ile ortaya çıkan bizi | bulunmazsa. Avrupa içtinabı müm- kün olmuyan korkunç ve feci bir harbe giriyar demektir. Türkiye. hududlarına tecavüz edilmedikçe | yahud taahhüdlerinin icabını icra vaziyetine düşmedikçe — harbden | uzak kalacaktır. Bugün için de bu tehlikeler mevcud değildir.. CUMHURİYET: Haa Sa e Yunus Nadi «Avrupa harbi pat- lak verdi- başlıklı yazısında, son müzakerelerden, yapılan ifşaat ve| tekziblerden ve nihayet Polonya | ile Almanya arasında harbin baş- | lamış olmasından bahsederken di-, yor kü | «Bu satırlar Cumhuryette çıkın- cıya kadar İngitere ve Fransanın | da Almanyaya harb açmış olmaları| Yetinde çürük ve kokmuş bir nok-| muhtemeldir, İtalyanın vaziyeti da! ha sonra anlaşılacaktır. Romanya, Macaristan ve Yugoslavya araşın- da bir ademi tecavüz paklı mese- lesi mütalcaya lâyık mühim me - selelerdendir. Hükümetimize ge- lince, Akdeniz emniyetini ve Ba- kanlar vaziyetini büyük bir ile takib etmekledir.» VAKİT Asım Us, «Ciban harbi patladır başlıklı — yazısında İngiltere Fransanın taahhüdlerini yerine tirmek kararımı verdiklerini, İtal- yanın böitaraflığını ilân ettiğini te- I barüz ettirdikten sonra diyor ki: «İtalya — bitaraflığı İngiltere ve Fransanın Lehistana yardım et - melerine bir engel teşkil eder. Her taraftan bitaraf devletlerin hu - ducları ile gevrilmiş olan Al ya bütün kuvvetile — Polonyaya yüklenir, Onu ortadan kaldırdık- “ tan sonra diğer cephelere döner. En kuvvetli ihtimal de Balkan - larda genişlemek — teşebbüsüdür. © vakit İtalya da beraber olur. Hu-| lasaAlmanya ile Lehistan arasında| başlıyan barb çok uzun bir dünya YENİ SARAH: Hüseyin Cahid Yalçın <Teca - vüz. başlıklı yazısında: «Lehista- uti hürriyet ve istiklâline karşı üçüncü Reich'in hazırladığı vahşi we barbar suikasd bütün çirkin - lüği ile kendisini meydana vurdu.. , diyor ve makalesine şu suretle de-' vam ediyor: «Yağmakerlik sevda- sında olan Cermenler muhakkak bir felâkete koşuyorlar. — Danzigi ilhak ettiler, Lehistana tecavüz ettiler. Fransa ve İngilterenin yar- dıma koşacaklarına ve harbin bir- denbire büyüyeceğine hiç şüphe 'oktur. Alman milleti mezbahaya ta vardır. Diktotörlükler. Bugün- kü harb, insaniyeti bu azgın, gnütehakkim, katil şahsiyetlerden kurtarmak için ihtiyar edilmiştir. Bu “tibarla kudsi bir harbdir.» çoğu Almanyada aceleden ve kar-/ hadiselerden sonra memleketimiz-| | güçleşmiştir. Avrupa ile memle - | ksmen de, p_"h' ketimiz arasında vapur, tren ve | Çocuk, yarı ananın, yarı habarın Avrupa İle -| Muhabere Posta Nakliyatı da Müşkülâta Uğradı Son günlerde gerginleşen siyasi! den Avrupa ile posta muhaberatı| hava nakliyatı sön günlerde ta - mamen ducmüş gibidir. Avrupa devletleri Macaristandan — ileriye dşlemediği için Fransa ile posta makliyatı müşkülüta — düşmüştür. Muhaberat son günlere kadar nor- mal şartlar altında cereyan etmiş ve Avrupanın her — memleketine avektub kabul — edilmiştir. Fakat | malikat vasttalarının ıılımeın-” yüzünden posta idaresi tedbirler almağı lüzümlu görmüşlür. amuhakkak ki, çocuğunuzdan ay- rı yaşıyorsunuz! Feridunun sesi değişmişti. Buna rağmen inkâr etmek is- tedi: na inanmız! Selin cevab verdi: Evlenmemiş — olabilirsiniz. Ben size çocuk babası olduğunuzu söylüyorum. — Haydi, çocuğunuz varsa, geliniz, inkâr etmeyiniz. Bir insanın çocuğunu inkâr et - mesi, kendi kolunu, bacağını in- kâr etmesi kadar gülünç olur. eteridir. İnsan kendi eserini in- kâr edebilir mi? Feridunun boğazında düğümle- — Ben henüz evlenmedim.. Ba- | nen hıçkırıklar boşandı.. Derdli doktor şimdi çekinmeden ağlıyor- du: — Evet, Selinciğim! — diyordu. Benim de iki çocuğum var. Ka- Tımla geçinemiyerek ayrıldım. Bankalarımız Krediye Devam Ediyor Ticaret Vekâletinin Alâkadarlara Tamimi Ticaret Vekâleti alâkadar tica- vet müdürlüklerine mühim bir ta- mim göndermiştir. Vekâlet riziko şanjını önlemek üzere ihraç edi- len malların çek ve poliçelerinin Merkez Bankası tarafından der- hal satın alınmasına ve ihraç mt- amelesi tamamlanıp da henüz ih- raç edilmemiş olan malların da senedleri üç imzali olmak şarlile Merkez Bankasınca satın alınma- sına karar verilmiş ve kararın der- hal tatbikine geçilmi Ziraat ve İş Bankaları tüccarın malları mukabilinde kendilerine kredi vermeğe devam etmekte - dirler. “Yalnız konşmento evrakı üzerine bankalarca avans itasına mihayet verilmiştir. Selin elini Feridunun alnına gö- türdü ve doktoru büyük bir şef- katle okşadı: — Şimdi gözüme girdiniz, Fe- ridun bey! Eğer eserlerinizi inkâr etmekte devam etseydiniz sizi burada yalnız birakıp — kaçmağa mecbur olacaktım. Hayat bu.. in- sanın başına her şey — gelebilir. Fakat, her şeye rağmen insan ev- Vâd sevgisini unutamaz. Hele dü- şünün bir kere o filimdeki sar- hoş, kumarbaz babayı! Yavru - cağını ne büyük bir şefkatla ku- caklamıştı. Feridun düşünüyordu. Selin: — Nasıl, dedi, çoktanberi ço- cuklarınızı görmediniz mi? — İki ay kadar var... — Ohalde özlemişsinizdir?. — Evet.. — İstediğiniz zaman göremiyor. musunuz? — Havır. Her on bes günde | Avrupa Ve | Gahil piyasalarda görülen dur - len bir kurban gibi isteksizi | yürüyor. Bugün beşriyetin vazi- ms_PpL Almanya İle Yazan: Ali KE Gerginlik bir iki şemişti. Müzakere ve yile bet ihtilâfın bileceği ümidini saret veren bu bir ili a gerginlik tekrar attti. Tar vermedikçe bumu - Malları ükseliyor Manifatora Üzerine Alış Verişler Durdu Siyasi hâdiselerin son zaman - larda karışması üzerine hariç ve gür gunluk Avrupada harbin üzerine dün daha ziyade artmış; iş azalmıştır. Alman - Leh hudud-| larında muharebenin patlamış ol- ması piyasamıza da tesir etmiş ve Manifatura üzerine olan alış ve- rişler kısmen durmuştur. Şehrimizdeki ecnebi ve milli bankalarımızın hepsi kredi mus | amelelerini tamamen kesmişlerdir. | Esasen Merkez Bankasında da hiç | bir para teminatı tesbit etmemesi haricle alan ticari muhaberatın da) ftamamen durmasını intaç etmişti Hariçle olan ticeri münaseba sebatın nakliye imkânlarının dur-| ması üzerine kesilmesi şehrimiz - deki giyeceğe aid Avrupa emtis- sının fiatlarını yükseltmiştir. Ve Avrupa eşyalarında hissedile - cek derecede böür yükseklik mü - şahede olunmağa başlamıştır. Yeşilköyde Tarihi Bir Mezar Bulundu Daha Başka Mezarlar haşlardığına dair 1 yorsa bü ancak ne pıhı"'w n olsun silâhlı bir kan âşim içinden öyle kurtulmak yenlerin kararları ve * İle olmuştur. Yoksa hafazası için samimi bir HÜF ( liyenlerin vaziyeti besbelli * Lehistanla Almanya *j harb çıktı. Alman erd histanı beş günde istilâi Ş welce Almanyaya aid il€if sene evvel Lehlere verileti " alarak orada kalacağını #” lardı Halbuki bu yerler # nın Lehistan üzerine bİr Fi Zunu meşru göstermek VE (, şekle sokmak için az prif faaliyeti gösterilmemişti”. Almanyanın hesabısü Ş; histanın müttefiklerine ÖÇ manya tarafından hiçbir pılmıyacağını söylemek Bgün geliyor. Faraza Lebisti ş lâ edildikten sonra Almöü ları duracak, bekliyecekı ÜĞ Bulunacağı tarafından o zaman 4 Zannedilmektedir —| draya tekliller yı ! Yeşilköy civarında eski dir a- | Sonra sulhun kuvvetler y yazma temeli olan ve Mecidiye | Min v:*"':fâlfwm "'" -' çiftliği civarında yeni ve geniş nisbette asarı atika hafriyalı ya- pilması kararlaştırılmşıtır. Diğer taraftan geçen hafta bu- rada Bizansın ilk devrelerine aid gayet kıymetli ve tarihi bir mezar! bulunmuştur. Müzeler mimarı Kemal Altan taralından tetkik olunan mezar bir haç şeklindedir. Alâkadarlar mezkür mıntakada mütcaddid eski mezarlar ve çok şayanı dikkat tarihi eserler dalfâ bulunacağını kuvvetle tahmin ct- mektedirler. İzmir Limanı Tedkikatta Bulunmak Üzere Bir İngiliz Grupu Geldi Karabükte inşaat işlerini mey » dana getiren Branert müessesesile| alâkadar bir İngiliz mühendis gru-| pu şehrimize gelmiştir. İngiliz mühendisler buradan İz- | mire giderek yeni İzmir limanı hakkında tetkiklerde bulunacak- lardır, Kendileri — modern İzmir İlmanımın inşasına talibdirler. İktısad Vekâleti de bu limanın biran evvel inşasile ticari faaliye- #in burada teksifini lüzumlu gör- düğünden inşaat işi tacil ouna - caktır. Fransanın müdahale — Hü leri kanaati üzerine y tür. Lehistanla-harbin KOĞ gİ cağına Almanyada efkâfi ğ miye inanmış olabilir. histanın yardımsız müttefikleri tarafından gird rakılacağına da Almanyii, efkârı umumiye - inanliii nuyorsa vekaylin maküs * İ karşısında bu besabi yöriki da melhuzdur. -;:mdı ortada bir % ğ * dar: Danziş Almanyayt a P ti. Danzigde zaten ) kil etmekte olan Alı fından böyle bir karaf şimdi değil, çoktan eW Almanya şimdi bu "'::ıı" 'i liyetini Lehistana yük! lışacaktır. . ğ b Yağ Fiyatları Y ş Yağ piyasasında saf fında spekülâsyon yi yel danmıştır. Bu. sebeble YÜ ç Di mütemadiyen yük: Urfa yağları ı:.-“’ 88 - 89 kuruş spekülâtörler mütemadif , sadan mübayaatta bir kere annesi dadılariyle atöl- yeme gönderiyordu. Bugünlerde İstanbulda yoktur. Konyaya git- tiler. Orada büyük anneleri var- dir. İVBu münasebetle iki aydır. göremiyorum yavrucaklarımı... — Çok kalacaklar mu orada? — Zannetmem. Belki bir haf- taya kadar gelirler. — Bu bir hafta size bir asır ka- dar uzun gelecektir. Feridun sustu. Bu bahsin açılmasından biç de memnun değildi. İtidalini çabuk topluyarak, câli bir gülüşle sor - du: — Hangi filimleri tercih eder. #Siniz? insanlık duygularımı uyandıran filimleri.. — Ben hafif varyetelerden çok boşlanırım. Sinema benim için bir eğlence vasıtasıdır. Oraya g-