Yazan: RahYağız Genç Baş Kumandan Vekili Amiralin Sözünü Kesdi n Noksanları Hakkında Malüâmat Alıyordu M e”d'â geçtikleri ve Marma- | A leri rivayet edilen düş- a leTbehirlerinden birisi, bu ğaza birkisim — kuvvet lasındaki 63 numa- Bolayır önlerinde | aded. torp “ile taarruzda bu 'Otpidoları vaktinde gör - Bevra yapmak sayesinde © kendisini kurtarmış, ken- e Sttisini M aS at almak suretile sa- Ofaza gelebilmiştir. İkinci OModorluğunca takib için n Taşoz destroyerleri me- Marmaraya — gönderilmiş Çakla keyfiyet berayı ma- 3rtolunur fhma ikinci komodoru i, donan- uğını, Herbiye ne- | düşürmü, n vikili Enver paşı © kumandanı Alman Ami- MRonu çağırtmış, ona sor ler tahakkuk ediyor. A nasıl bir tedbir almğat t SÜa "lw'mu de ben çıkar- ""d' kendim de donanma donanmaya şu emri M.r"“ Süvarilerine: Temdir: h,,“:ln'lıdu enin Çanakkale bo- * tahtelbahir. hücumuna S2 kaldı; ği ve düçarı tlce bildirilmişti. Mez- | "' '© taarruz eden tahtel - tin hâlâ Marmarada bu - | ları toeyyüd etmektedir. mf'_B-ım fırka — tarafından İhga , * denizi ile Beykoz ara - 3, “Pidobotlar ve gambotlar | “tc,. '““ Müdafaa tertibatı alı- | sar ob- | İRAz "" tahtelbahir rüyet eden | & bir sefine tahtelbahirin | Me ç inde ulki olarak bir be- | endaht edecek | sey yok. Henüz Mam IV — Tahtelbal kat bu işareti alan sefain şakul! vaziyetle bir beyaz veri atarak ar- kasındaki sefaini haberdar edecek- tir. V — Bu işaret, bilcümle sefain ile küçük müdafaa sefain tarafın- dan Marmaradan Beykoza kadar tekrar edilecektir. i görmiyen fa- Donanma kumandanı Sason Genç Başkumandan vektli Ami- ralın sö: ü kesti; — Bu tedbirler kâfi midir? — Şimdilik yapılacak başka bir adaki tah- telbahirlerin adedi, vaziyeti müs- miştir. Bu lunan donanmanın ması ve İst nan muhafaz Ben Boğaz ceve 1 tarayaca- di- bulunu- yorum. ni Sıra- yüd edeceğim. Dönüşte zati devletinize takdim € m la tehlikenin mahiyeti, mun- tedbirler için lâzım gelen ve- â zederii dece, (3 inci 'sayfadan devam) Maznun — Ben, elti beş Çile - Buna canım sıkıldı karıştırma da va- u anlat Maznun — Karım geldi, ehi aldı, «Bu zıkkımi İç- doymadın mı herif...> diye yere attı. Ben de, «Kadeh öy- le kırılmaz böyle kırılır...> diye rlattım, Aynaya, cama tesadüf etti. Reis — Sonra?. im - 'e dah elim Maznun — Sonrasını hatırlamı- Gözümü açınca hastane- de buldüm. Kırılan camlardan bi- leğim kesilmiş. Reis — Niçin bu kadar fazla içi- yorsunuz Maznun — Ah! Bay reis. z, derdim çok büyük. Reis — Ne gibi?... Maznun — Karım bana ihanet ediyor, aldatıyor. » Bilir- n sil Paşa, Amiralla uzun uzun kö - nuştu. Tahtebbahirlenle tabiyeler, muhafaza tertibatı, kabiliyet ve aları etrafında malümat aldı. So- gon Nezaretten, Enver Paşanın yanından ayrılırken ikinci bir şif- re, Akdeniz Müstahkem — mevki kumandanlığından verilen bir teb graf Enver Paşaya bir müjde ge- tirdi. Telgraf şundan ibaretti, Ve... Turkuvazın esaretini bildiriyor - du: Başkumanda: celilesine Vekâleti Mebdel 96 dır. 1na giren lorinden - Safir telbahiri, Karanfil bur-| nu civarındaki sırtlarda mevki a- | lan D 8 işaretli ve yüzbaşı Vanlı topçu bataryamızın ateşile batırıl- mış, mürettebatı donanmı fından denizden toplanarak Kol ordu karargâhına teslim edilmiş - tir. (Devamı var) li İ g? İçmiş: da karısı kalkar, bağırır: | Bay reis, şu alçak herife, ya- | lan söylediği için ağır bir ceza | veriniz... Dinleyiciler ar: bulunan Mübaşir, kadını dışarı ır. Maznün — Görüyorsunuz Bay Reis. Vey - Ne şirret karı... ne sahibi, Rowar'ın iyi bir nanın ve camların bedelini verdi- müşteri olduğunu, kırdığı ğini, davasından vazgeçliğini söy- ledi. . Reiş — (Maznuna) On b nk para cezasına mahküm oldunuz. Bundan böyle ağzı burnunuza değil, Maznun — Merak Bay reis. GÖZ HEKİMİ Dr. Murad Rami Aydın Taksim - Talimhane, Tarlabaşı caddesi No. 10 Urfa aprt Tel: 41559 TARZANIN OĞLU | S EDGAR RAYS 'n._ :“lîuk çocuğa y n“u “Vsiye ediyordu. "fmm arslanın iri sarı 'ıı.d nnnıu maksadını derhal İt yi' Kam ağacının dalına yukarı çekti, müthiş pen- Bu suretle kurtuldu. a bir uğaca tırmanmıştı. unıyonlu '*ı Jâkin iltica ettiği ağa- kaçırdığını anladı, homurdanarak eşinin yanına gitti Akut yere indikleri zaman Ja- | ka, htiyatsızlığından dolayı çıkı- şıyordu: — Eğer öndeki arslanla o ka- | dar meşgul olmamış olsaydın dişi- | sinin yan tarafta bulunduğunu farkedecekti Jak gü — Fakat, de farkına yarma- larda zihin meşguliye' kadar fena şey yı dalginlik İnsanın | sana bir ders olsun. Bundan böy- | Çeviren: FUAD SAMİH larının pençesine düşerler. le daima müteyakkız bi hiri sükünete kapılma... * örtesi gece Jak soğuktan tir titriyordu. Donacağını zann inde ipek bir pijama- diyordu. Bir s: Ön güneş. çıka Fakat, | duğu için bu uzuvlara “ ea Kadınların çoğu bilhassa el vi ayaklarının güzel olmamasından şikâyet ederler. Bu şikâyetlerin yerine ellerine ve ayaklarına lü - zumlu ihtimamı gösterseler şikâ- yetlerine m: kalımı . Yazın içinde- tattl mevaimi ol- ih evamlı timam için zaman ve lan ve cilâsı az üphesiz ki iyi d için tatilden i ediniz. Evvolü, tırn dinlendiriniz. lan hususi bir yağla 10 di dar banyo yapınız. Daha ğuşturunuz. 3 ay bi am el- tiğiniz takdirde tırnaklarınızın kâfi derecede sertlendiğini v n hayretle gö - 'e par Eğer ellerinizin derisi sert, kır- mizi renkli ve çabuk ç kşamları, terkibinde bademyağı bulunan bir kre: dar masaj yapınız ve buna devam edini Ellerinizin güzel usun- maja diniz. Bir de haftada, yarım saatlik zama - nınızı tırnaklarınızı, bizzat dü - zeltmeğe hasrederseniz, elleriniz, tırnaklarile beraber her güzel ve yumuşak kalır, Ayaklara gi » Ayaktaki şikâyetler en çok na- sırlardan, mayasıldan ve bazı ke- miklerin çıkık olmasındandır. Bunlara nasıl müni olmalı?, İşte, bu da tatil aylarının çare cağı rahatsızlıklardandır. Ev- velâ, seneyi ayakkaplarının içe - Tisine sıkışarak geçiren ayal serbesti vermelidir. Tatil ayları çıplak ayak gezme mevsimidir. Çıplak ayaklar, sür'atle başka şekilleri alırlar. Nasırlar ve maya- sıllar da gevşer ve kaybolür Çıplak ayakla, yani sandallarla işler ve güneş, a- lara 10 dakika ka- | yumu - | Koy Bir Kadının Guzellıgı Ve Ayakları İle Olçulur Her Kadın Ellerinin Ve Bacaklarmm Güzelliğine| İhtimam Etmelidir yak cildini tazeleştirir, kuvvetlen- | dirir. Bilha na büyük yardımda bulunur. Yaz m zuvlara itina etmek kâfi değildi: Fırsat varken vücudün her ne lüzumlu ihtimamı gi icab eder. Bilhassa pifjlerda mayo ile bu- vsiminde yalmız bu u - mek | lunulduğu zaman yahud kır kür- | .. El lerinde şor - kısa külı vakit kollar ve bacal da olacağı için bunlar surlu bulunmamaları Kol veya bacaklarınızı güneşte esmerleştirmeden evvel balmumu ile oğuşturı 'ad edininiz. Bu kol ve bi n derilerinin gü- zel bir renk ve tatlı bir kırmızılık almasına yardim öder. * giyildi. r meydar- bil BİRKAÇ TAYSİYE YAZIN NASIL MAKYAJ YAPMALI? Parisin en maruf hüsün mük seseler müdir. zin yapılacak makyajlar hakkı ka şunları söylüyor: birini İki türlü makiyaj yapıyoruz: tabii ve sun't... Bunun biri esm eri de sarışın ki lunü zannelmey de tatbik olunabilir, Bu: i, renk Ki be « 'a da- ha yi 'Tabil gitm makiyajlar için kiraz, ve engi kullanıyorum. Pud- | iyaj, ki bugün çok mo- koyuca kırmızı renk Dudakları, hasta | gına benziyen pat- | adın düdi: hean moru boya istimali m: geçti; yanakların boy mak oldu. Bayanlar, dud dası rengine boyalarına parmaklarığı dokun - duruyorlar, yanaklarına — hafifoe gezdiriyorlar. Sanra pudra 5. yorlar, rü YOLDA NASIL YÜRÜMELİ? Karı ve kaca yolda giderken kol kola girmeli mi, girme İşte, Paris belediyesi bu mi meselenin halli le meşgul Kadin ve erkek kolkola girdi « a kaldırımlarından ge- olmasına sebebi- yet veriyorlarmış. li mi?,, him ahal Bilhassa şu mevsimde Pariste hariçten bi ve ürü seyyah va bırakalı mda kolko- usulünden, üzerine Birinin koluna girin n ığını ver - bütün ağı Şimdi aksine erkek, kadının * Doğrusu da bu. ar, düşecek olur. disini tutması daha kolay olur Erki vern ol kolunu mu?, kolların sol ve ğ kollarını... h eldivenlerin parmı uçları çok geçmeden be mağa yüz tutar. o zaman deriye hakiki rengini vermek için bir par- ça Çin mürekkebile zeytin yağını müsavi miktarda karıştırdıktan sonra parmaklarınızın kirlenmi mesine itina ederek bir parça pa- muğu bu mahlüle batırıp beyaz - lanan yerlere sürünüz. Sonra el- divenleri kurumağa bırakınız. diven kuruduktan sonra, boyadı- ğınız yerleri temiz ve kuru bir bezle hafifçe siliniz. İ FAYDACI BİLGİLER CİLÂLI MOBİLYELER ÜZERİN. DEKİ SU LEKELERİ NASIL ÇIKARILIR? Lekeli olan yerleri bir şişe man tarı ile oğuşturarak si hud temiz bi sile. Bunun üzerine bir parça ke- yağı damlatmalıdır. £ veyar yünlü bez parça - YÜNLÜ KUMAŞLAR, YIKAN - MADAN TEMİZLENİR Mİ Evet... Az kirli olmak ;artile... Yünlü kumaşı bir masanın üzeri- ne seriniz. Üzerine un dökünüz Ve ellerinizle kuvvetlice çitiley niz. Un kir umaşı niz, yeniden un dökünüz. iyice fırçalı SARARMIŞ FİLDİŞİLER NASIL BEYAZLANIR? ince hiz, Süngert yınız. taşı tozu ile iy & yıka vazlanıncıya kadar bunu a su İle İyice bi Yazlık Elbiseler yakanın kenar - ları lâciverd bir şeridle ç miştir. Belinde, yumuşak lâci - verd bir kemer vardı Sağdaki beyaz evril - üzerine kırmızı empri « olunursa bir lero yapır hu rop | çok moda - ko- P yapılar lar r. Bu layca ütülenir. ldaki gör düğünüz yukarıdan aşa- 'a dökmeli - | Beyaz Pu lardan — yapılan biçimi ——— yi gitmeğe, medeni bir ce ailesine bulunduğu meğe karar verdi. Fakat, bu ka- rarıni Akula söylemedi. Onul tehre gelin- e| kendisinden ayrılmamak içti bi dolaşmakla müddet içinde Jakın adalel kolayca yü- . Bazan Akutda an da- zaktan küçlük bir kn_ Birkaç yerli çocuk nehrin kena- rında oynuyorlardı. Jakın yüreği — sıcağına alıştı. Fikren de | sükünet bulmuştu. Cenuba doğru | eri bildir- | başladı. Akutun nen yanlarına doğru yü: itirazı Gülerek ellerini uzattı. Çocuk- lar, bu yarı çıplak, beyaz tenli, u- | zun & mahlüku, sonra iri vücudlu maymunu görünce kork- tular, bağırarak kaç rdiği alâka ve Yakındaki büyük bir a lına sarıkdı, yukarı çıktı. Sık yap- klandı, yerlilere den ikisi ihtiyatla ilerli- | yor, anlaşılmaz bir lisanla birşey- | ——— a ler söylüyorlardı. Hallernden, ço- cukların — haber vi rib mahlükların izini bulmak is- tedikleri anlaşılıyondu. Jak karar vermişti. Yerlilerden pirinin haçerini, yayını ve okla - rını alacaktı. Bunlardan çok istifade ede ğini düşünüyordu. Yerlilerden bi- rinin, ağacın .l’ lmesini bek- Jak kafasına şide indirdi, elin ü bir yum- yayını, belin- mayı tehlikeli göndü. Dallara tunarak Akutun yanına gitti, han- Jak, medeni kanunları unutu « Üi na ve kuvvetle te- tâbi öluyordu: kalatını min etmek., zar'a Jak ve arkadaş ollarına devam ettiler, oğlu, ele 'geç pek Yayı geriyor, de memnun idi, ni son haddi- ne kadar çekiyordu. Az vakitte rzebilecek der Akut, « hayvan 1 fark ve alıyor - artık herhangi bir yirtıcı diyetini ve yak « bil ile anlıyor« n anlı - (Devamı var)