TPAIANIN — ONLAR DA BİZDEN — SORUP ÖĞRENECEKLERSE Dünkü gazetelerden birinde yazılıyordu: Atinada hayat pahalılığına kar- — ge Mücadele başlamış... Ucuzluk için tedbirler alınıyormuş... Pi - yasa müsteşarlığı (Atinada bir / nezarettir. Demek bu nezaretin bir de piyasa müsteşarlığı var) “bazı yeni kararlar vermiş... Ne garib işlir. Halbuki, bizim “Atinalıları, hayat pahalılığı ile “mücadelede muvaffak olmuş ad- dederek, bir müddet evvel onla- Tın fikirlerini sormuştuk.. İstan- “bul Belediyesi, Atinada, eğlence yerlerinin nasıl ucuza iş yaptık- rını bütün Balkan merkezlerin- den sual etmişti. Eğet, onlar da bizim gibi, şaşır- iş bir vaziyette ise, felüket... “ister misiniz, yarın, öbür gün, A- ina belediyesi İslarbuldan sor- un: — — Hayatı ucuzlatmak için fik- — iriniz nedir?. “Eyvah... Galiba iş, dünya şe- | birleri arasında muhabereye kal- İPEKLİ GÖMLEK GİYEN DİLENCİ Halebe, Şama kadar soyahatini “uzatan Naci Sadullah, oralarda, pekli kumaşın metresinin 15 ku- muzun kilosunun da 8 kuru- | ga satıldığını anlatıyor. Sokakta bir dilencinin üzerinde ipekli gümlek vaımış. — Arkadaşımız hayretle, soruyor! ; — Kimin kime sadaka vermesi Vüzım?. Naci, bu seyahati esnasında İs- bul hâdiselerini hayli atladı. isinin de itirafı gibi, öyle şey- ler geldi, geçti ki, sormayın.. Haleb dilencilerinin ipekli göm- Jek giyişi de birşey mi?, Geçen- lerde, burada ölen bir dilencinin Ş ,Hnunııımı,z_nınwu. çıktı. ö Belediye imar işleri müdürlü- Eminönü meydanının tatbi - plânını hazırlamağa başla - Kü b Büşvekâlet İstanbul Arşiv da- si Müdürlüğüne eski İstanbul olis müdür muavini Kâmiran yinledilmiştir. & Böldülye'tök heyoti muamelâ- #ti &den Mülkiye müfet- fen heyetinden ön beş su- muştur. Fen beyeti müdür ü suallerin cevaplarını hazır- naktadır. Dolmabahçe ile Bebek arasın da yapılacak yolun projesini Na fla Veköâleti tasdik etmiş, İstan- ul belediyesine gönderilmiştir. Nafin Vekâleti yardım e- eğinden bu hususta mütalesi- Münakale Vekâleti llmanlar ürü Zeki şehrimize gelmiştir. Zaten sizin de sancınız vare Biz gidince rahat rahat uyur- at Melin, Mecdinin boynuna sımsı- sarılmıştı. Sermedle Celâlin he- ! gitmeleri için nfülemadi - | n kardeşi Seline işaret ediyor- | : Fakat, ok yaydan çıkmıştı bir | dinin tepesi atmıştı Celâle dönerek: — Vay.. Şu kabakcı Mustafa da amn olmuş be! Kendi sersertliği- unutmuş da banâ serseri di - | Ulan ben kodese girdiğim za- la yine Mecdi beyim. Herkes İKÜÇÜK HABERLER| KARŞISIND Son Te!gmf——-l | 150 BİN KİŞİ NASIL TAŞINDI Dünkü gaztelerin yazdığına gö- re, pazar günü 150 bin kişi deniz- aşırı geşme yerlerine gitmiş.. 150 bin İstanbullurun bu seyahati vapurla yaptığına göre, hangi trans atlantiklerin, bu pazar gezmele- rine tahsis edildiğini merak et - tim. Yalnız Boğaziçine 65 bin kişi gitmiş. Hayret doğrusu... Bu ka- dar insanı bir günde bir yerden kaldırıp, bir başka tarafa taşıya- cak kadar nakil vasıtamız var, de- Mmek.. Bir de, İstabulun bu işlerde geri olduğundan şikâyet eder, du- Taruz, KÖRLERDEN NASIL ———İE İSTİFADE EDECEKLER?. İtalyada, körlerden de istifade etmenin yolu bulunmuş... Körle- rin duyma hassaları çok kuvvet. lidir. İşte, bu hassadan İstifade ederek, bütün gözü görmiyen İ- talyanlar tayyare dinleme posta- larında çalıştırılacakmış.. Bu buluş, kimin hatırına gele- bilirdi?. Yalnız, iki türlü kör var- dir. Biri, güneşi, çiçekleri, tabiati görmiyen zavallı talihsiz kullar, biri de hakikati görmiyenler... Acaba, hangileri kullanılacak?. AİLE KURMAK ÇOK GÜÇLEŞMİŞTİR. «Niçin evlenmiyorlar» meselesi e€hemmiyet kesbetti. Üstad Selim Sırrı da, dün, bir gazetede bu su- ale cevab veriyor. «Şimdi, diyor, aile kurmak güçleşmişti?.» 'Tabii böyle... Yoksa, herkes ne diye evlenmesin... Medeni haya - tımız gittikçe inkişaf ediyor. Bu- günkü insanların ihtiyaçları dün- külere nisbetle çok fazladır. Ha buki, kazanç seviyesi medeni ih- tiyaçlarımız ve görgümüzle mü - tenasib olarak artmamıştır. İşte asıl mesele burada... *& Fransız sahillerinde kömür almasından dolayı beş gün geci- ken Tırhan yarın limanımıza ge- lecektir, *& Şehrin muhtelif semtlerinde açılan ilk mekteb talebe kampla- Tının çalışma vaziyetini tetkik et- mek üzere, dünden itibaren tef- tişlere başlanmıştır. e Dün gece köprü önünde bir | deniz kazası olmuştur. Cibali iz- kelesine kayıdlı Hasanın sanda - lına meçhul bir motör çarpmış ve sandalın baştarafını parçaladık - tan sonra sür'atle uzaklaşmıştır. î'“.l“d. Elektrik esisatı Yapılıyor Vali muavini Muzaffer, Çatal - caya giderek burada yapılacak o- lan elektrik tesisatı etrafında tet- kikatta bulunmuştur. Evvelce bu hususta tanzim olunan şartname muvafık görülmediği için yeniden bir şartname hazırlanması karar- Iqtırılmx,ıır Yazan: İskender F. SERTELLİ bana itibar eder. Unuttun mu kos vuşla bir izmarit mukabilinde 3- yaklarımı yıkadığını. Sermede döndü: — Bu herif de orada benim bu- laşıklarımı yıkar, yat: ü tir ve kahvemi pişi nina bi olmuşlâr bunlar,! Yoksa İmralı a- dasından mı geldiniz siz? Fakat, ne gezer? Sizin gibi serserileri o- raya gönderirler mi hiç? Bunlar yerdeki izmaritleri toplamak için canlarını verirler bel Bak şu e- lindeki sigaraya. Şimdi Boğaziçi Yenice içiyorlar hasbalarım. “Sermed kendini güç tutuyordu. I1 inci Sergi Cumartesi Yerli | Ba$ Mallar Sergisi Günü Merasimle Açılıyor 11 nci yerli mallar sengisi önü- müzdeki cumartesi günü saat 16 da merasimle açılacaktır. Pavyon inşaatına aid bütün hazırlıklar mal edilmiştir. Bu seneki sergiye ştirak edenler, geçen yıllardan çok farladır. Bu itibarla, sengide intizam temini için, teşhir edile- cek eşyalara göre pavyonlar ara- sında bir tasnif yapmak üzere harekete geçilmiştir. Satış için ayrılan kısımda pav « yon inşası için müracaat edenler çoğalmıştır. Sergide satış mün - hasıran bu kusmda yapılabilecek- tir. Diğer yerlerde halka parasız olmak üzere nümuntlik eşya ve- rilmesine müssade edilecektir. Sergiye İstanbul Belediyesi de iğirake sureti Matüyede — karar vermiş ve pavyon inşasına baş « Tamıştır. - Belediye pavyonunda şehircilik mütehassısı “Prostun plânına göre tanzim edilmiş olan eyarınki İstanbul> teşhir edile - cektir. Dekaratörlerden mürekkeb he- yet 11 nci yerli mallar sergisini pazar yeri manzarası arzotmekten kustarmağa çalışmakta, inşa odi mekte olan bütün pavyonları her gün mumtelif zamanlarda ayrı ay- Ti tetkik ederek göze batan çir- kinlikleri tashih etmektedir. Şimdiye kadar sergiye iştirak hususunda — müracaatları kabul edilenlerden 84 kişi pavyon inşa- sına başlamıştır. Bu pavyonlar - dan bir kısmı tamamen hazırlan- mıştır. İnşaatı bir günde ikmal e- dilebilen küçük pavyonlar da da- hil olmak üzere bu seneki sengide 120 ikadar, pavyon olacağı tahmin edilmektedir. ———— Nöbetçi Mahkemeler Liste Hazırlanarak Adliyeye Gönderildi Adliye tatili dolayısile nöbetçi mahkemelerin listosi hazırlanmış ve Adliye Vekâletince tasdik o- lunarak müddelumumiliğe gön - derilmiştir. l Bu listeye göre, İstanbul asliye birinci çikinci ceza ile ikinci hu- kuk, ikinci ticaret, meşhud suç iş- lerine bakmak üsere dördüncü ce- za, kaçakçılık işlerine bakmak ü- zere beşinci ceza — nöbetçidirler. Müstacel mahiyetteki davalara ald mühakemelerden Ağırcezada görülenler, tatile münhasıran | - kinel cezaya verilecektir. Diğer taraftan, Üsküdarda, hu- kuk hâkimi İrfan müstacel ceza ve hukuk işleri nübetçisidir. Sulh cezalardan Sultanahmed birinci ve üçüncü, Beyoğlu birinci ve i- kinci sulh cezalarla Bakırköy, E- yübsultan, Fatih, Beşiktaş, Sarı- yer, Beykoz, Üsküdar, Kadıköy, Kartal ve Adalar mahkemeleri de möbetçi kalarak sahalarındaki müs- tacel işlerle meşgul olacaklardır. Selin: — Enişte bey, yeter artık. Bak; ayağa kalktılar.. gidiyorlar işte.. Diye mirildandı. Selin, Celâl - den her şeyi umuyordu. “Fakat; Sermede bir daha dikkatle baktı. Sermed, Mecdinin söylediği kar dar düşük bir âdam - olsaydı. bu | kadar asilâne davranır mıydı? Rengi kül gibi uçmuştu.. Elleri titriyor. fakat kendini güç; tutuyordu. Selin karyoladan seslendi: — Kusura bakma, Sermed bey! | Floryada yine buluşuruz. O za - | man seni kendi odama götürürüm. Bu bir tesadüftür.. Ne yapalım? | Bu âlemde her şey başa gelir. Siz pişkin bir adamsınız! Mecdi atıldı: — O kadar pişkindir ki, hapis- hanede ziyaret günleri bizim ga- €o beni görmeğe geldiği zaman, © kahvemizi pişirir, elile getirirdi | GLL:EVKMSI (j___îl TYünüs Nadi «Harb ve sülh cep: hesi arasında» Bdlı makalesinde Danzig için harb olup olmıya - cağını anlattıktan sonra diyor ki: «Müphem ve umumi şeklinde dava Danzige münhasır olmaktan gok uzak ve ona nisbetle yüz ke- re, bin kere daha büyük görünü- yora Yunus Nadi son hâdiseleri tah- lil ettikten Sonra yazısını şöyle bitiriyor. «Vaziyetin garabet ve fecaat dolu tehlikeleri karşısında her ih- timali gözönünde tutarak kendile- rini müdafaa tedbirleri alan Bal- kan milletlerinin bu hareketleri Almanyada hoş görülmediğini an- lıyoruz. Kimseyi tehdid etmiyen müdafas tedbirlerinden dolayı iğ- bizar ve infial göstermeğe hiç yer olmıyacağı aşikârdır.. M. Zekeriya Sertel <«Büyük dramın &on perdesi hazırlanıyor» isimli yazısında Almanyanın istilâ hareketlerini kısımlara ayırarak tahlil ediyor ve ağustos — ayında cereyan edecek hâdiselerin ha - zırlıklarına şahid olduğumuzu söy-) ledikten sonra yazısını şöyle biti- riyor: «Totaliter devletlerin erkânı - harbiyelerine göre, bu defaki harb Polis Enstitüsü Diplomalarını Aldılar Dahiliye Vekili Faik Öztrak Bir Nutuk Söyledi Ankara, 17 (Hususi Muhabiri mizden) — Bugün polis Ensti - tüsünde diploma tevzil merasi- mi yapılmıştır. Merasımde Da- hiliye Vekili Faik Öztrak, Adli- ye Vekili Fethi Okyar, - Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, Sıhhat ve İçtimat Muavenet Vekili Hu- I lüsi Alataş ve Dahiliye Vekâle- ti ileri gelenleri hazır bulun - müştur. | Saat M de Enstitü talebeleri | motölrü ve süvari kıtalariyle bir Hikte önlerinde mizika — olduğu halde önce Ulus meydanına ge- lerek anıda ve müteakiben Em- niyet âbidesine giderek âbideye merasimle çelenk kı Faik Öztrakın nutkunu mütea- kip mezunlara diplomalarını tev zi edilmiştir. Vekil bilhassa de- miştir ki: — «Bugün bu kıymetli mües- seseden diplomalarını alan ar - kadaşlar; sizleri tebrik ederim, Varifeleriniz kanunla ve onları izah eden nizamnamelerle gös- terilmiştir. Hocalarınız - bunları size izah etti. Ben size hülâsa 0- larak şunları söylemek islerim: Bu mesleğin size tevdi ettiği va- zife yurd içinde nizamı temin et de karının yüzüne bÜZ Bdi Böyle şeyleri çok iyi bilir. Tam mektepten yetişmiş, kaşarlanmış- Ylr... Sermed, gidinciye kadar sus - muştu. Fakat, bu hakarete daya- nabilmek için taş gibi hissiz ol - mak lâzımdı. Sermed dayanamadı. Masanın üstünde duran kalın cam sürahi- yi yakalayıp Mecdinin kafasına fırlattı: — Alçak köpek! Sana haddini bildirmek sırası geldi. Sustukça tepemize biniyorsun! Bu serada Celâl korkudan oda kapısını açıp dışatıya İirlamıştı. Odanın içi birdenbire altüsi oldu. Selin, Celâlin arkasından: — Memur efendi nereye kaçı - yorsun? Diye bağırdı. Sermedin attığı sürahi kimseye bir yıldırım harbi olacaktır. Al - man ve İtalyan kuvvetleri bir a- teş şelâlesi halinde Avrupa üz; rine akacak, ve demokrasilerin kendilerini toplamalarına imkân bırakmadan hanb bitirilmiş ol caktır. Nitekim Almanya ve İtal- yya bütün hazırlıklarını böyle ça- buk bitecek bir yıldırım harbine göre yapmaktadırlar. YENİ SABAH: Hüseyin Cahit Yalçın »İngilte- renin seferberliği» adlı yazısında diyor ki: «Sulh cephesinin gittikçe ta » mamlahan hazırlığı karşısında bu tezayüd ile mebsut bir surette ü- zerindeki #htilâfların da - şiddeti | geçiyor. Kim bilir, belki bir mü- zakere masası başına oturmak ih- timalleri daha bugünden ufukta teressüm etmiştir denilebilir.. VAKİT: Asım Üs «Ucuz bira, ucuz şarap» adli yazısında diyor ki: «Bir de anlıyoruz ki senelerce zakıyı metheden inhisar idaresi şimdi yüksek dereceli içkiler aley- hine mücadele açmakla eski gü- nahlarını affettirmek istiyor. Şüp- hesiz bu tedbir geç kalmış olsa bile yine memleket için büyük bir kazançtır. Yalnız sucuz bira» for- mülüne ucuz şarap formülünü ilâ- ve etmek lâzımdır.» Mezunları Dün mek, onu korumak ve bozulunca tekrar temin etmektir. Arkadaşlar, mekleğiniz zah- metli, hattâ tehlikelidir. Günün hangi saatinde, hangi ağır vazi- fenin sizi beklediğini bilemezsi- niz. Uyanık ve basiretkâr ola - caksınız. Yurtta emniyetin temini va- zifesini ifa edebilmiş olmanın vereceği zevk de çok büyüktür. Bu zevk o fedakârlığa kat kat değer. Sizi dalma bu fedakâr zümre arasında görmek bizim en büyük emelimiz ve medarı H tiharımızdır. Hepinize hayat ve millete hiz metinde dalma muvaffakiyetler temenni ederim. Anadolu Ajansının Bir Tekzibi Ankara, 17 (AA.) — Deyli Telegraf gazetesinden naklen bir kısım İstanbul gazetelerinde çı- kan ve baş öğretmen Sabiha Gökçenin idaresinde olarak Ba- yan pilotlardan mürekkep — bir Türkkuşu filosunun İngiltereyi ziyaret edeceğine dair olan ha- beri tek.ibe Anadolu ajansı me- zundur. isabet etmedi.. Karyolanın demi- Tine çarparak top gibi patladı. Melin: — Eyvah, yine birinin canı ya- nacak.. Derken, Sermedin - birdenbire yere düştüğünü gördü. —AH. vuruldum.. Selin kendini karyoladan yere attı: — Kimdi o vurulan? Mecdi, Selinin ağzını clile ka - yattı: — Sus be! Çok bağırma.! Üze- rime sürahi fırlatan böyle bayağı | bir mahlüku yere devirdim. Hay- di, üstüne bir yorgan atın da ge- | bersin kerata, Melin, bu işlere alışmış bir in- | san gibi, hiç de kardeşi kadar he- yecanlanmamıştı. — Yavaşca yere eğildi: — Ne çabuk da vurdun - önü, Yeni Bira Fabrikası Tesellüm İşi Süratle | İkmal Edilecek — | Bira imalinin İnhisarlar İdaree | sine geçmesi dolayısile hazırlıkla- ra devam edilmektedir. Fabrika 1 ağustostan itibaren İnhisarlar İdaresi tarafından işletileceğin - den tesellâm işinin sür'tle ikmali alâkadarlara bildirilmiştir. Ayni tarihten itibaren bira da- ha ücuz fiatla satılacağı cihetle maliyet hesabları üzerinde yapı- lan tetkikat da ay sonuna kadar bitirilecektir. İnhisarlar — Vekili Raif Karadeniz gazetemize vakl beyanatında biranın 20 kuruştan aşağı bir fiata satmak istediklerini söylemişti. Tahminlere göne bir şişe bita 15 kuruşa satılabilecek- tir. Fıçı birası da dolayısile ucuz- lıyacak ve duble ile bira satışı da artacaktır. Bira ucuzladıktan sonra şehrin muhtelif yerlerinde ayakta bira içilmesine mahsus küçük dükkân- ların çoğalacağı kuvvetle tahmin edilmektedir. Pazarlıksız Satış Kanunu Kanunun Tadili Haberi Her Tarafta Alâka Uyandırdı Pazarlıksız satış kanununun ta- dil edileceği hakkındaki haberler her tarafta büyük bir alâka uyan dırmıştır. Sırf pazarlığı yasak et- mok gayesile hazırlanan bu kanu- nun tatbikine başlandıktan sonra mühtelif eşya fiatlarında görülen yükselme balkıt şikâyetini mu - cib olmuş ve alâkadar makamal - | rın nazarı dikkatini celbetmiştir. Belediye ile Ticaret Vekâleti ih- racat maddelerini kontrol daire - #inin müşterek mesalleti sırasın- da pazarlıklı satış yaptığı görülen birçok esnafın cezalandırılması da fist yüksekliğine âmü olmuştur. Çünkü ceza gören esnaf ve ceza- landırılan esnafı gören dükkân sahibleri pazarlığı tamamen kal - dırmışlar, buna mukabil fiatlara zam yapmışlardır. Kanunda bu hareketlerin de ce- zayı müstelzem olduğu hakkında bir kayıd bulunmaması esnafı ha- Tekâtında serbest bırakmakta - dır, Müaddel pazarlıksız satış kanu-, nu kazırlanırken bütün bu mah- zurların gözönünde tutulacağı ve daha şümullü ve faydalı bir lâ- yiha meydana getirileceği bildi rilmektedir. yi Dolmabahçede Yapılacak İstimlâk | Dolmabahçe stadının tadil e- dilen sönprojesine göre bu civar daki Gazhanenin bir kısmı sta - da maledilmektedir. Gazhane sa hipleri belediyeye müracaat et - miş, stada maledilen kısmın bir an evvel istimlâk edilmesini is- temişlerdir. Mecdiciğim? “Vallahi şeytan gibi seğridiyorsun! Afecdi kapıyı kapadı: — Haydi kurun sofrayı gimdi! İştiham kursağımda kalmıştı.. Bi- raz içip eğlenelim. Selin: — Sen çıldırdın mı ayol? - diye * bağırdı - Herifi vurdun.. Yere ser- | din! Hâlâ korkmuyor müsun! Ya şimdi polis gelirse..*! Mecdi omuzunu silkti: — Arkadaşı buradan kaçtı.. Bir daha buraya uğramaz. Polise ge- lince. Bunu yarın görüşürüz. Bu gece rahat uyuyabiliriz. Melin düşünmeğe başladı: Çamlıcada doktoru yaralayıp kaçtın amma.. Burası benim odam- dır. Celâl şimdi gider de polise ge- tirirse, bemim Büyükderede beş paralık haysiyetim kalmaz. Bu işi yaptığın gibi temizlemelisin! (Devamı var) | ti. On altıncı Lui hükümeti | tip etmekle meşgül kundakçılaf SH Büyük İhtilâlin — Yıldönümü Yazan: Ahmed Şükrü E$ Fransız milleti, Büyük ihti yüz ellinci yıldönümü, bu b senin İnsanlık tarihindeki ehti miyeti ile mütenasip met | kutlamıştır. 14 temmuz 1789 PNf | sız ihtilâlinin başlangıcı itibar *| dilmiş olmakla berabor hakiki ihtilâl Bastilin sukutunu tesbil den bu günden evvel başları Fransız inkılâbını hazırlıyan miller, senelerdenberi, Pra siyasi, iktisadi ve içtimai hayâtl zerine tazyik ediyordu. Makin keşfi, ticaret ve mübudelelerin nişlemesi gibi sanayi ve Leaki| sahasındaki inkılâplar, sınıflar # rasındaki müvazeneyi bozmuş * yeni şartlara uygun bir yon yapılmasını zaruri kılmi Nihayet milli vaziyetin boz Bu ibtilâlin ani sebebini teşkil | fından alınacak tedbirleri t etmek için Etajenero içtimaa ( Birildi. Bü-meclis iki ssra bir zamandanberi toplanmıştı. İ' maenaleyh o günkü şartlar aktir da toplanmıya çağırılan meclisi 5 mayıs 1789 da yaptığı içtima İ | tilâlin başlangıcı sayılabilir. kü bir defa toplandıktan sonif Fransaya Kanunu Esasi temin medikçe dağılmamıştır. 1780 ihtilâline Fransız ihtilâll #f di verilmişse de hakikatte bu Bf Avrupa, hattâ dünya inkılâbıd Fransız ihtilâli denmesi, (hti Fransada başlamış olmasından F | leri geliyordu. Fâkat Avrupatif H diğer memleketleri de buna ha" P — zırlanmış olacaktır ki, kısa bit 2 man içinde inkılâbın prensip! her tarafa yayıldı. Ve 1789 peel sipleri insanlığa mal oldu. Buıı n la beraber, hürriyet, adalet've A savat, prensiplerinin yayılmasın * da Fransız milletinin büyük hi meti olmuştur. Filhakika ö j siplerine karşı bir cephe ıeşx.ıe' tiler, Ve Fransız ihtilâkilerini & | mun harici bir «çete> telâkki ede' rek, Inkılâbı. boğmak - istedilefe Fransa 1793 senesinde Avrupa kümdarlarırın hemen hemen siyle harb halindeydi. Bu hül darların orduları Fransanın SÜ" lâsına başladılar. Fransız milleti” nin istilâ urdularıma karşı ayaklaf” ması, tarihin en parlak kahramal lik nümunelerinden birini t eder. Haklı olduğuna inandığı va uğrunda mücadeleye gın;ıl bir milletin kuvvet kaynaklarıli hudut olmıyacağını Pransızlar PU vesile ile göstermişlerdi. Bu sıralarda —Avrupanın —htf memleketinde Fransız inkılâpi” | ları, dünyanın siyasi, iktisadi Vf içtimat nizamına karşı suikasd tö” telâkki ediyorlardı. Bunlara böy” le bir nazarla bakmıyan tek memleket Osmanlı xmp.rmrıuı' idi. İmparatorlukla Fransa ara * sındaki an'anevi dostluk münast” beti, ihtilâl seneleri içinde soğif” | madı. İstanbuldaki Fransız 1658 | ası, initılâp ve cumhuriyet namırtf Beyoğlunda tezahürat yaptılafı Prusya ve Avüsturya sefirleri DÜ tezahüratı protesto ettikleri hat de, Osmanlı / devlet - adamlariı Fransızlara karşı müsamaha gös * termekte devam etti. Fransız inki” Tüpçıları, mağlüp olup da memlt” ketlerinden kaçmaları ihtimalini karşı, imparatorlukta kendilerin? | bir melce temin etmek, için bili | Osmanlı hükümetiyle temasa ge$” tiler. Bu da bir taraftan Türklerii Fransızlara karşı besledikleri dü $ Juk hislerine ve diğer taraftan di fikir mücadelelerine karşı müsâ” | mahakâr olduklarma delil olarük gösterilebilir. Filhakika bugün artık prensiP” leri bütün insanlığa mal olan P dihanşümul inkılibin. vüz el yıldönümünü idrak ederken, Türİ Mmilleti ile Pransız mülleti. birbiti |P ne en sıkı döstlük münüsebetle © milleti bu yıl dönümünün Kuti olmasını candam diler.