HÂDİSELER DERSHANELERDE TALEBE SAYISINI AZALTMAK « günlerde mütemadiyen maarif şürası için hazırlık- lar görülüyor: Mesele ve maksad açık! Daha iyi talebe ye- tiştirmek.. Böyle güzel bir gayeye hizmet olur, kanaatile, herkes fikrini, mü- talcasını söylüyor. Bu arada ha- kikaten güzel fikirler de var. Mu- allimler, müdürler de toplanıyor- lar, alınması lâzım gelen tedbir - deri tesbit ediyorlar. Faka, bize öyle geliyor ki, bu - günkü talebenin daha iyi yetişti. Tlilebilmesi için birçok tedbirlerin çalınması şart olmakla — beraber, bunların içinde, belki, en mühim- mi, dershanelerdeki talebe ade - dini azaltmaktır. Bunu yapabile- €ek miyiz?, Asıl mesele burada.. © vakit, şimdi mevcud bir liseyi ç lise haline, bir orta okulu üç arta okul haline getirmek lâzım ge- Tecek.. Bu da, bir bütçe ve eleman! işidir. Bu bahsettiğimiz tedbir s- 2—50ON TELGRAF— l MART 1829 KARŞISINDA Son Telgraf hakkında afişler yapıştırdı.. Ge - Ççen gün Köprü üstünde bu afiş - leri seyreden İki kişi şöyle konu- şuyorlardı: — Yahu, ne var yine.. Bayram mi var?.. Çünkü, bu çeşid afişlerin asıl - masına yalnız bayramlarda rast- layan İstanbul hemşerileri, hakim katen bu gafletlerinde, belki de, haklı idiler, Temizlik işi için yapılan bu son nasihatlere doğrusu mmenun ol - düm. Evvelâ nasihat ederiz.. Bak- tık, olmuyor. enasihatten uslar - Mmayanın hakkı kötektire diyi, so- kakları pisletenlerden ağır para cezast alırız. SAĞ KURTULANLAR FACİAYI ANLATIYOR Zonguldak matlen ocaklarında bir facia oldu. 23 işçi öldü. Yara- lanlar da var, Dünkü Son Posta refikimiz bu havadisi — verirken, şöyle de bir serlevha koymuş: hınamaz da, diğer bütün tedbirler — alınabilirse dahi, matlüb netice, — yihe yüzde 50 istihsal edilemez. — Bize böyle geliyor. Bilmem six 'ne dersiniz? TAKSİM CİVARINDA —a YAPILACAK BİNALAR ae 'Taksim meydanında, Belediye birçok yeni binalar yaptıracaktı. Bunun için de stadyom yerini, ve Civarını istiyordu. Şimdi, duyu - yoruz ki, bu araziyi — Belediyeye vermiyeceklermiş.. —Halbuki, ya- | pilacak inşaatın plânları bile, ga- liba, hazırlanmıştı. Ne ise, Allah başka köder vermesin.. —-Elbette | başka boş yer bulunur. NASİHATTEN USLANMAYANIN| HAKKI KÖTEKTİR Belediye, sokaklara — temizlik * İspanya Cumhurreisi Azana Reisicumhurluktan istifa ettiğini tlân etmiştir. * Avam kamarası toplantısın. — ga meb'uslardan bir çoğu Başve- kil Çen berlayne — hücum etmiş. Frankoyü tanımanın İngiltere için) zillet, diktatörler için de zafer teğ-| kil ettiği söylenmiştir. Müteakı - ben Çemberlayn tekrar itimad yi almıştır. * Beyruttun verilen malümata göre Haleb halkı bir nümayiş mış, sokaklarda yaşasın Türkiye “diye bağırılmıştır. — 4 Yeni senede İngiliz bütçesi | 154 milyon sterlin tutmaktadır. ö Meteoroloji istasyonundan — werilen malümata göre Ege deni - zinde yeni bir fırtına başlamak Ü- zeredir. * Lisan mektebi — imtihanları dün yapılmıştır. A, B. C. kurla - Tından namzed gösterilen talebe-| ler evvelâ yazılı müteakıben de #özlü yoklamalara tâbi tutulmuş- tur. * Lâhideki beynelmilel hukuk Akademisinin açacağı kursa de iki talebe iştirak edecektir. Tarihi Roman : No. 9 | — Bütün Şam Kadınlarının kal- 'binde yaşıyan bir adam - benim — âçin çirkin olsa da - güzeldir. Ben vevlenmek istemiyorum dedim ya.. Eevlenmeğe karar verirsem, o Zzaman tekrar konuşuruz. Haydi, “yol ver bana.. Evime döneyim. İ Haccac adamlarına şu emri ver- di: p — Fatmayı evlenme kararımı — verinciye kadar zindanda hapse- diniz. K Ve adamlarına elile çekilmele- — rini bildirdi. , Fatmayı BAD Te BAA «Sağ kurtulanlar Son Postaya faclayı anlatıyorlar.» Yaşa be arslan sekreter.. Biz de, düşünüp duruyorduk! Acaba, Son postaya faciayı anlatanlar ölen - ler mi?. Yoksa sağ kurtulanlar mi?, Son Postanın bu ifadesine göre, ölü kurtulanlar da olurmuş, diye hükmedeceğimiz geliyor. YENİ ŞEKİL VE YENİ KADRO MESELESİ Denizbankın yeni şekli ve yeni kadrosu gazetelerde bir tefrika haline geldi.. Yahu, yeni şekil, ye- ni kadro yapılsa da — kurtulsak.. Yüreğimizin yağı erldi. Kadro ke-| Timesi zaten soğuk bir kelimedir. Hele hergün tekrarlanırsa kimde can kalır?.. AHMED RAUF * Maarif memurları yarın bi - rinci ilk mektebde — umumi bir toplantı yaparak maarif çürasına yapılacak teklifleri konuşacaktı * Zımpara, kurşun Çimento ma- denlerile maden kömürlerimizin haric piyasalara sekini temin ve ihracatı teşvik için geçen yıl tat- bik edilen rüsum reddiyatı ve ten- zili rüsum usulünün 1939 da da | tatbiki kararlaşmıştır. | İş İhtilâflarını Uz'aştırma | ve Tahkim Nizamnamesi İş ihtilâflarını uzlaştırma — ve tahkim nizamnamesi bugünlerde Devlet Şürasından Vekiller Hey- etine sevki kararlaşmıştır. ——— — M a L oO A L L Liman Tarife Komisyonu Cumartesi Son İçtimaını| Yapıyor Geçen günkü içtimamda Şir < | ketihayriye ve Halic vapurları bi- Tet ücret tarifelerini tetkik ederek| aynen ipka eden liman tarife ko- misyonu bugün toplanarak motör lerle diğer deniz merakibine aid ücret tarifelerinin tesbitini ikmal) edecektir. Cümârtesi günü de tarife ko - misyonunun umumi heyet içttman| yani son toplantı yapılacaktır. Bu içtimada tekmil tarifeler bi- rer birer tetkik edilerek tasdik o- lunacaktır. BELEE D A Yeni Bütçe Butce- 260956000 — Liradır Milli Müaafaaya 11,5 Milyon Lira Zam Yapıldı Yeni bütçe hazırlanmış, Meclise sevkedilmiştir. Bütçemiz 1938 sa- nesi bütçesine nazaran on bir mil- yon lira fazlasile 260,956,000 lira olarak tesbit edilmiştir. Memleket müdafaası hizmet - lerinin takviyesi için millt mü - dafaa grubu bütçelerine geçen se-| neye nazaran on bir buçuk mil - yon liralık bir zam yapıldığı gibi gündengüne inkişaf etmekte olan ilim ve irfan —müesseselerimizin Ahtiyaçlarını — karşılamak üzere Maarif Vekâleti bütçesine bir bu- çuk milyon, ziraat mahsullerimizin | ıslah ve inkişaf işleriviçin 600,000 | ve halkın sıhhatinin korunması nı sair hastalıklarla mücadele hiz - metleri ve hastane gibl müesse - Belerin ihtiyaçları için de 600,000, P O LA S Ve.. Mahkemeler Altın Suya Batırılmış | [,'eyrek| Altın Lira Diye Sürülürken Suç Üstü Yakalandı Aksarayda oturan Abdullah a- Gında biri altın suyuna batırılmış bir gümüş çeyreği Salih isminde birine altın lira diye beş liraya gatarken suç üstünde yakal tır. İstanbul Adliyesinde Tebeddülât Adliyedeki tayinlere aid liste dün vilâyete tebliğ edilmiştir. Müd- delumumi muavini Nureddin İs- tanbul sulh hâkimliğine, birinci ceza mahkemesi uzasından Ertuğ- rul Said Konya sulh hâkimliğine, dördüncü ceza mahkemesi azasın- dan Suud terfian Elâmığ ceza hâ- kimliğine, Ağırceza — mahkemesi azasından Kâşif İstanbul sorgu hâkimliğine, Ağırceza mahkemesi azasından Salim terfian İstanbul sulh hâkimliğine, aza Nazif Ordu hukuk hâkimliğine, sulh hâkimi Rofik İstanbul iera hâkim mua - vinliğine, Orhangazi — müddelu'- mumisi Mahir Üsküdar müddetu- mumi muavinliğine, sulh hâkimi | İsmail terflan birincl hukuk hâ - kimliğine tayin edilmiştir. KISA POLİS HABERLERİ * Vatman Hüseyinin idaresin- deki 129 numaralu tramvay ile şo-) för Bahtiyarın idaresindeki 3819 numaralı kamyon Kurtuluşla çar- pışmışlardır. * Kasımpaşada Alibaba soka - emniyet ve jandarma teşkilâtı ih- tiyaçları için 800,000 liralık bir zam yapılmıştır. Şimendifer ve sanayi programlarımızın istilzam eltiği karşılıklar da ayrıca tama - men derpiş ve temin olunmuştur. Dahiliye Vekilinin Dünkü Tedkikleri Beyanatı Şehrimizde bulunan — Dahiliye Vekili Faik Öztrak dün geç vakit vilâyete gelmiş, bir saât — kadar Bu nizamname neşr! tarihinden| kalmıştır. Faik Öztrak - vilâyelle itibaren muteber olacak ve 15 Ha-| cuma günü şehrimizi şereflendir - ziran 939 dan itibaren her türlü | mesi muhtemel olan Müli Şefi - Vekilin Gazetecilere , Halifenin Sarayında Bir ispanyol Güzeli iş ihtilâfları bu nizamname hü- kümlerince halledilecektir. Bu nizamnamenin iş hayatımız- da sükün ve intizamı kökleştir - mesi bakımından çok büyük fay» daları görüleceği muhakkak ad- dedilebilir. Yazan: CELAL CENGİZ racadan sarayın zemin katına in- dirdiler. * Fatma zindanda inlerken, Mek- keden gelen haberler Halifeyi sayfiyesinden Şama indirmeğe mecbur etmişti. Mekkede Abdul- lah Zübeyr, Hicaza gelen hacıları ve yolcuları adamakillı soyduru - mize sid istikbal — hazırlıklarile | Mmeşgul olmuştur. Müteakıben Ve- kil beraberinde Vali ve Polis mü-, dürü olduğu halde Dolmabahçe sarayına gitmiş, Cumhurrelsimi zin ikameti için ayrılan daireyi, yapılan hazırlıkları gözden geçir- dermeğe karar vermişti * Yeni Kâbe Nasıl Kuruldu? — Ordu kısa zamanda eksiklerini tamamladı. Haccac ordunun ba- şına geçerek - halifeden talimat aldı - yola çıktı. Halife Abdülmelik, Haceaca gizlice şu emirleri vermişti: «— Mekkeye girmeğe muvaf - fak olamazsan, boş yere kan dök- e. Mekke yolunda yeni bir kâne yap.. Gelecek hacıları yeni kâbe- ye sevket!, Haccac Mekke önlerine geldi.. | Karargâh kurdu.. Aylarca çalıştı; | fakat şehre girmeğe muvaflak o- | lamadı. Halifenin dediğini yaptı. | Boş yere kan uökmedi. Biraz geri Ti dönerek «Kubbeli Hadra» yı yaptırdı. Yeni kâbeye ne lâzımsa tedarik etti. Yeni tesis edilen kâ- benin mimari ve zinet noktasın- .Ğ!'r dan aslından farkı yoktu; o ka- /dar mükemmel taklid edilmişti. Haccac, hacıları vollarından zor- Bında 55 numaralı evde oturan Refailin bir yaşındak! kızı Viktor-! yamangalın üzerine düşerek muh-, telif yerlerinden yanmıştır. * Eyübde 36 ıncı ilk okul ta - lebelerinden 11 yaşında Emin oğ- lu İsmall okul merdivenlerinden kaymakta iken düşerek muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. * Kuzguncukta Beylerbeyi cad- desinde oturan Muhsin adında biri Beyoğlundan geçmekte iken ya - mında bulunan kızkardeşine söz atan Sadullah adında birini yum- rukla yüzünden yaralamıştır. * Yerebatanda Muhteremefen- di sokağında oturan kahveci Şe - fiğin karısı Ayşe odasında yaktığı mangaldan fenalaşarak mangalın üzerine düşmüş, kolları yanmış - tır. miştir. Faik Öztrak gazetecilere şunları söylemiştir: «— İstanbulda birkaç gün ka- lacak vilüyet işlerile meşgul ola- cağım. Milli Şefimizin İstanbulu bugün, yarın şereflendirmeleri ta-| la çevirtmeğe ve kâbeyi tavaf e- der gibi, burada ziyarel ve itas vaf) etlirmeğe başladı. Bayramlarda kurbanlar kesilir, mevlüdlar okunur, mutad gün - lerde kâbede ne gibi merasimı ya- pılırsa, yeni kâbede de ayni ya- pılırdı. Kubbenin üstüne mükem- mel bir «siyah örtü» örtülmüştü. Kâbeye nezaret etmek için vazi- fedar ne kadar memyr ve hade- me varsa, ondan bir misli fazlası <yeni kübe» ye tayin edilmi Yeni kâbede buhurlar yandıkça intişar eden lâtif kokular çok u- zaklara kadar yayılır ve kâbeye gelen hacılar (kubbe) yi görme- den bu kokularla karşılaşırdı. Haccsc yeni gelen hacıları bu- zaya çekmeğe başlamıştı. (Eski Kâbe) nin yolu kapanmıştı. Hacı- lar (yeni Kâbe) ye korkarak ge- liyordu. Haccacın zülmünden yıl-| mıyan kim vardı? Halife Abdül - 0 Gece İçim Taşmıştı ! . “Bekâr Bir Kadının Soyadı Olur mu Hiç ! .. irinci sulh ceza relsi, süç- lu Cemileye: — Evli misin? Sualini sorduğu zaman, genç ka- dun, içleri gülümseyen, sürmeli, kara gözlerile önüne baklı, derin derin iç çekti, sonra hâkime dön- dü: — Hayır, köcam sizlere ömür., Birkaç senedenberi dulum. Bu - nunla beraber, nişanlıyım. Nişan- hm, geçenlerde askerden geldi. Artık, bugün, yarın evleneceğiz. — Çocukların var mı? — Allah bağışlasın, 4 tane. İkisi kız, ikisi erkek.. Erkekler benim yanımda, kızları evlâdlık verdim. — Neden, onlara da bakmağa muktedir değil misin? — Allaha çok şükür, halim vak- tim yerinde, pekâlâ kazanıyorum. — Öyle ise, niçin — çocuklarını başkalarına verdin?. — Yavrularım pek güzel, pek şi- rin oldukları için, hoşlarına gitti. yalvardılar, rica ettiler. Ben de on- ları kiramadım, verdim. — Soy adın ne? — Benim soy adım yok.. — Öyle şey olur mu canım?t.. Neden soy adı almadın? Kadın gülümsedi: — Bekâr bir kadının soy adı ©- | lur mu?!, Tabif evlendikten sonra | kocamın soy adımı ben de alaca. ğim. evini neden kapattılar?, — Bir gün memleketimden bir mektub gelmişti. Zarfın içinden, yavrularımdan birinin resmi çıktı. Evlüdımın fotografına bakınca çok mütcessir oldum. Kalbim hasret a- teşile yanmağa başladı. İçim taştı. Gözlerim doldu, ağladım, ağladım.. Cemilenin gözleri yaşarmıştı: — Siz erkekler, ana şefkatinin ne demek olduğunu bilmezsiniz!.. Saatlerce döktüğüm gözyaşları, te- essürümü azaltacak yerde, büsbü- tün ziyadeleştirdi. Nihayet, ben de derdlerimi, kederlerimi unutmak, acılarımı, ıztıyablarımı dindirmek için, içmeğe ve kendimden geç - meğe karar verdim. Beyoğlunda bir meyhaneye gittim. Kafayı tüt- sülemeğe — başladım.. Bir aralık gözlertim, meyhanede, bilâhare - simlerinin Ziya ve Mehmed oldu- ğunu öğrendiğim iki baya ilişti. Baylar beni masalarına davet edi- yorlardı. Dileklerini yerine getir- dim ve onlarla geç vakte kadar iç- tim.. Meyhaneden — üçümüz birlikte çıktık, bir pastaneye gittik. Ora- dam da bir taksi ile bizim eve gel- dik. Baylar: İçeriye girelim de birer kahve içelim! dediler, Ben: — Olmaz, dedim. Geceyarısın- dan sonra sizi evime kabul ede - mem. Fakat beni dinlemediler, zorla dullah Zübeyr'in zülmünden kuz tarmak isterken, zavallı hacıların yeni bir işkence ve zarlukla kar- şılaştığından — haberdar değildi. Haccac, Halifeye gönderdiği bir mektubda: «Mekke yolunu kapadım. Ha - cılar (Yeni Kâbe) ye akın ediyi lar. Burasını o şekilde tezyin et- tirdim ki, siz de görseniz gözleri- niz kamaşacak ve eski Kübeyi u- nudacaksınız!. Diyordu, Halife (Yeni Kâbe) yil görmeğe gitmişti. Burada Hacca- ©em gösterdiği liyakat, — takdirin Zevkindeydi. Abdülmelik de yeni| Kâbeye birçok şeyler ilâve ettirdi.| Yıllar geçtikçe (Yeni Kâbe) hacı-| lar tarafından eskisinden fazla se-| vilmişti. İslâm âleminden (Yeni Kiâbe) yi ziyaret için akınlar baş- lamıştı. Herkesde hacı olmak me- | | rakı uyanmıştı. (Yeni Kâbe) du- 'Zon_ğı;l_da | Yarlarında — resimlerle (Ahiret) | miş olarak dönüyorlardı.. Otobüs İşletme | Şİ Belediye Vaziyeti Tetkike Başladı Hazirandan İtibaren — Belediye tarafından işletilecek olan İstane bul otöbüsleri hakkında icabeden hazırlıklarda bulunmak ve esas faaliyeti hazırlamak üzere dün Belediyede bir komisyon teşkil o- lunmuştur. Vali ve Belediye reisi Lütfi Kır-| darın reisliğinde bulunan bu ko- misyonda Belediye reiş muavin - lerile fen heyeti müdürü ve mü - hendisler dahil bulunmaktadır. Komisyon ilk iş olarak, evvelce! otobüs siparişleri için firma tav- Biye etmek üzere büyük sefaret - hanelerimize — gönderilmiş olan mektublara verilen cevabları tet- kik edecektir. Ayrıca şimdiye kadar — Bele - diyeye otobüs satmak üzere mü- racaat eden ecnebi firmaların sa- yısı da 30 a baliğ olmuş bulun - maktadır. Bunların teklifleri de komisyon- ca gözden geçirilecektir. Diğer taraftan yeni 'alınacak o- lan otobüslerle beraber yeni ve son sistem birkaç çöp kamyonu da! alınması kararlaştırılmıştır. Facıası İhsaniyede Bir Geçid Daha Çöktü Zonguldak 1 (Hususi) — Zon - guldak, Kozlu kömür havzasmın Kasablar mizllen ocağında vuku bulan feci kaza burada derim tees- sür uyandırdı. İsmallin ocağında vuku bulan bu feci kaza bir ame-| denin dinamiti yanlış ateşlemiş ol- masından ileri gelmiştir. Enkaz al-| tından çıkarılabilen 16 amelenin cenazeleri dün merasimle kaldı- rılmıştır. Hâdise hakkında henüz Tesmi! rapor verilmemiştir. Bir ta- raftan tahkikat diğer taraftan da temizleme faaliyeti devam etmek- tedir, İktisad Vekâleti maden baş mü-| hendisi Halil Ekmeni kaza etrafın- da tahkikat yaytırmak üzere hâdi-| se mahalline göndermiştir. Kozludaki faciayı doğuran infi- lâk birçök kuyuları tehlikeye koy- muştur. Dün Kozluya yakın İh- saniye mevklinde bir geçid çök - müş, enkaz altında kalan amele- den biri ölmüş, diğeri de ağır su- rette yaralanmıştır. Yeni kaza - lardan korkulmaktadır. evime girdiler. Ben de biraz sonra| dan çıkarken: — İşte böyle.. dedi. O gece der- dimi unutmak için, sarhoş oldum, başıma bu geldi. MEHMED HİCRET rılmıştı. (Sırat) resmi ziyaretçi - lerin tüylerini ürpertirdi. Kıldan | ince bu köprüden koskocaman bir insan nasıl yürüyüp geçecekti? «Cennet ve Cehennem» resim - leri de meşhur san'atkârlara ya)j tırılmıştı. Cennette, içinden (Kev- ser şarabı) akan nehirler, çam or- kışta cezbeden sayısız güzel man- zaralar (Yeni Kâbe) nin duvar - larında bülün ihtişam ve şaşaasile| göze çarpıyordu. Duvarların diğer| kısmında da (Cehennem) in insa- na dehşet ve korku veren manza- raları görünüyordu. Müt yanan ve kızıl alevler saçan «Ce- hennem deresi» ziyaretçiler üze- rinde öyle müthiş ve âni bir te- sir yapıyordu ki, kötü ruhlu in - sanlar derhal ıslahı — nefsederek, (Yeni Kâbe) den çok çabuk | sındadır. Sergi dairesi tarafığ “velki pazar günü akşamı Millf “nin hedef ve gayelerini, Bü Kürkiye - Birleşik Amerika Yazan: Ahmed Şükrü ESMEB 1789 senesi nisanının otuzund günü, Core Vaşington, Neyyofk hüküraet konağının içtima sal nunda, Amerikanın birinci Cef) hurrelsi olarak demokrasiye $8 * dık kalacağına yemin etmiş ve tidarı eline almıştı. Bu hüki konağı bugün de ayni yerde ve kilde duruyor. Fakat Ameril) bir buçuk asır içindeki İktısadi mali inkişafının — maddi deli olan-elli ve hatta yüz katlı mü” azzam skay skreyperler arasl adeta kaybolmuştur. Amerikalılar, bu tarihi hâdisf nın yüz ellinci yıldönümünü lulamak maksadile, Nevyorktâ ternasyonal bir sergi açmıya W rar vermişlerdir. Fakat bu, rika tarihine aid bir hâdiseyi te merasiminin hududlarını milletler arasında daha iyi tasif' mayı temin için bir teşebbüs Mf hiyetini aldı. Sergiyi tertib edef| lere göre; bü tanışma, — insa daha mes'ud ve daha müreffeh şama şartları temin edecek «yarının dünyasını» hazırlı tır. Binaenaleyh hem — Ami halkına karşı bir dostluk cem yapmak, hem de bu yüksek gağ| 'ye hizmet etmiş olmak için eli” den fazla devlet Nevyork serii” sine iştirak etmektedir. Türkiyt miz de iştirak eden devletler 'Türkiye günü olarak ayrılan * fimiz, sayın İsmet İnönü, ini ce bir hitabe Ile Amerikayı lamışlır. Amerika vatandaşlari ) — vesile ile Cumhuriyet 'nınıivJ | fin ağzından kendi anladıklari || sanla öğrenmiş oluyorlar. Amtf kalılar, bu veciz hitabeden iyi geçinmenin samimi , İ yız. Ve 1928 senesinde Kellog F3j tını tehalük ile kabul etmemi? | yüksek ideale bağlılığımızı BÖf termektedir. Cumhuriyet Türk yesinin her umdesi, KAf da umdelerine uygundur. Bü katlerin Amerikalılar tarafıni bilinmesi, iki memleket arastff | ki münasebetleri takviye ede€ | tir. N Amerika, Avrupadan uzak Ü : memleket olmakla — berabet Çİ memleket halkı daima <eski yanıne mukadderatı hal kın bir alâka beslemiştir. Bi dereceye kadar Amerika hâlk) aslen eski dünyalı olmasında? , ri geliyor. İkinci bir sebeb d€ niş bir hürriyet havası içinde Şıyan enerjik bir halkın, b memleketlerde olup bitenler? , | gı lâkayd kalmamasıdır. halkı başka milletlerin ne okur. Kİ yacı içinde yaşamaktadır. edindiği kanaate göre, bir ketin veya bir fikrin ya Jei | yyahud da aleyhindedir. ş (Yazısı 6 ıncı