Tefrika Numarası : 31 21 son kânun 332 pazartesi sa- bahi Trabzon sakin uykusundan Müthiş top seslerile uyanmıştı. u ları sabah mahmurluğu (l; seler Arasında gerinen Trabzon çehri - nia ü de aleşini etksif etmiş, 40 topun birden Kolçağın: — Ateşi F-rwile faaliyete geçişi şehri bir Cehennem kasırgasile yerinden Oynatmıştı. Gülleler rasgele binalara, daire- lere, limana yağmur gibi yağıyor, her tarafta umumi bir felâket kay- Dağı meydana getiriyordu. Trabzon bu beklenmiyen bam - Bardımanla çok feci bir kış saba- hi idrâk etmişti. Ruz gemilerinin bombardımanına acele karşılık Vermeğe kalkışan Eskiksledeki sa- hil tabyaları birkaç dakika sonra #leşe başlamışlar, karşılıklı topçu Gücllosu iki ateş arasında liman- da şıkışan gemileri de imhaya ko- Yulmuştu. Rus gülleleri şehri 25 dakikada bir kül yığınına çevirdiler, Kolçak Türk topçularının ateşi karşısın- da daha fazla kalmanın hasarata aebebiyet vereceğini düşündü, 25 İnci dakikada ateş kestridi, işaret kaldırarak filoyu peşine taktı, a Tevler, yer yer yangın dumanları arasında kısacık bir zamanda ha- Tabeye dönen Trabzonu' arkasın- da bırakarak Ünye istikametini tuttu, hareket etti. Ayni günde Ünyeyi biraz son- Ta da zikzak rotalarla Fatsayı, Ri- İ Zeyi de ziyaret eden Kolçak filosu Yavuzun Sivastopol ve Odesa li- Manlarına yaptığı ateş baskınına tevab vermiş, mümkün mertebe intikam almıştı. Kolçak tasavvurunu tehlikesiz Ve bir neferinin burnu, kanama - dan tatbik ettikten, Trabzon, Rize, 'nye ve Fatsayı yağıp yıktıktan Hlkşîı-: BALIKÇILAR (4 üncü sahifeden devam? Bir an geldi ki, içinde masura bir &rzu belirdi: — Ne olur, diye düşündü, ben de Şu ücsuz, bucaksız denizde bir la su olsam.. İsmim Hicran değll de, meçhül bir su damlası a.. Denizi o kadar seviyorum ki :_eniı olmağa razıyım.. Hayat, in- ahlık denizinde bir damla ol - n"'*kıın_ıı_ mavi denizler içinde e- 'yen meçhul bir damla olmak da- iyi değilmi?. Sonra, birden kendini tutamadı. $ı, pencerenin kenarına da - Yalı koluna düstü. Ağlıyordu. Hıç- MFarak ağlıy ”? 1, Bu ağlayışın bir #bebi yoktu.Neden ağladığını ken- '&*, de bilmiyordu. Fakat, tâ için- » bir ağlamak ihtiyacı duyu - Yördu. O zaman ilk defa hayatta tx'ıll"yilnu olmanın ıztırabını, kal- muit en derin köşesinde hisset - Şt Hicran, ilk defa bu gece, se- :::?n'e kalbi boş kalmanın, müt- Ş 3zabı, hasreti ve ihtilâçları i- “de gözyaşı döküyordu. O da sevmek, sevilmek istiyor- M Deniz aşkının, bir insan aş- in yerini tutamıyacağını, ilk 4 bu gece anlamıştı. Âz evvel, şarkı söyliyerek geçen Bd balıkçılar, belki de şimdi, Ü ililerinin yanına varmışlar - * dye, düşündü. O 8) REŞAD FEYZİ Maalesef Amiral, Dört Gemimizi Zor Kurtardık “6 DestroyerlÜz Bi;' Müfreze İle Kanal Hattı Üzerinde Bir Türk Gemisine Rastladık.,, parça geminin 40 a yakın top- * zasız belki otuz, kırk yazı yazdı- —- Kadın-Moda LG —15 ŞUBAT — — -— Yazan: Rahmi YAĞIZ bunların Rus destroyerleri olduk- larını çarçabuk herkese anlat - mışta. Midillide sür'atle harb hazırlığı| baş gösterdi. Rüzgâr gibi kokuşan| Türk bahriyelilerile Alman top - çuları hemen yerlerini aldılar... Dört bacalı zarif Türk kruvazörü bir deniz ceylânı saldırışile san - cağa 9 kerteye dönüş yaptı, sonra bütün hızile düşman destroyer - lerinm' üzerine atılırken toplarını ateşledi... Yarbay Tuyef ilk karşılaşmada toplarını faaliyete geçirmekte te- reddüd etmedi, fakat daha Hıelm— nin ikinci salvosunda Golski ve Nordok - destroyerlerinin aldığı yaralarla feci bir batış sahnesi £i çirmeleri komodorun aklını ba - Şına getirdi, Rus destroyerleri Mi-) dillinin cebennem salvosu altında hemen dönüşe geçtiler, var hızla- rile kaçmağa koyuldular. (Devamı var) sonra Sivastopolda uzun bir İsti- rahate çekilmeğe gitmişti. Rus Amirali bundan sonraki ha- kâtını denizaltı sefinelerine inhi- sar ettirecek, gizlice İstanbul sula- rına kadar gireceklerini ümit et- tiği bu silâhlarla Osmanlı donan- masının elindeki deniz hakimi - yetini kendi tarafına geçirecekti. Yalnız oyalama ve keşif vazi - fesile ileri sürülen albay Potem- kin'in kumandasındaki destroyer fırkasının ikinci kısmı bu akında dehşetli bir muharebe geçirmiş, Midillinin karşısına düşen Tuşef kolu iki destroyerini kaybettikten| sonra 4 harab gemi ile Sivastopola| kapağı dar atmıştı. Midilli Sinoba uğramak üzere yol alırken prova çanaklığındaki rasıd öğleye doğru kumandana. — Sancak bordamızda bir muh- rib filotillâsı var! Raporunu bildirmiş; rapor edi- len istikamete çevrili dürbünler Istanbul'un Tarihi Kapıları Ne Halde? gatır şey yazmıyor. Gazete mu - harririni alın da koyun rafa' Ona Var mı sade şununla bununla alay etsin, gazetelerde şunun bunun kâyelerini yazsın! Halbaki bütün gazeteler başka semtlerin yolları için neler yazıyorlar, neler.. Aynen ve harfiyen duymuş ol- duğum bu sözler üzerine ışte bir | çok fabrikaların, müesseselerin, l mekteblerin, pazarların, çarşıların| | İ ($ inci sahifeden devam; ediyor, biliyor musunuz? Günler. den aylardan değil, yıllardan, up- uzun yıllardanberi rica ediyor. Fakat, kaç para eder ki bütün bu yıllık ricalar hep güme gidiyor; bu yol hakkında yıllardanberi bu kadar yazılıp çizilenlere rağmen ne olur, bir Allahın kulu da bir gün başını çevirip şuraya da bir göz atalım, bakalım! demiyor. Ben, bu yazıyı burası için işte bugün son defa olarak yazıyorum. Onun da sebebi şudur: Buraya dair son günlerde yaz- miş oldüğüm yazılar da dahil öl- duğu halde bupaşı için imzalı, im- geçid yolu olan bu pek meşhur, pek maruf, pek işlek yolu son de- fa olarak bir daha yazdım. Eğer bunun üzerine bir daha yazarsam kalemim kırılsın! Bu mahud yol için şimdiye kadar bama derd ya- nan birçok yolcular bilmiyorlar ki onların bu yol için bana derd yanmaalrı Marko paşaya — derd yanmak gibi oluyar. Benim elim- de ne var ayol? İşte görüyorsu - nuz: Siz söylüyor, ben yazıyorum.| Lâkin buraya, nedense bir türlü kulak asan yok, vesselim! Bakalım, Eyüb kaymakamlı - ionda yeni belediye teşkilâtı ya- pılmiş diyorlar. Dua edelim de inşallah. bu teşkilâta dahil zatlar- dan herhangi birinin yağmurlu karanlık bir akşam bu tarafa bir yolu düşsün! Amma düşüp de ne olacak sanki? — Tövbeler tövbesi bir daha buradan geçmem! Der, mesele de biter! ğım halde bunların hiç, zerre ka- dar bir faydasını görmeyince artık bu yol için tek bir satır bile yazı yazmamıya karar vermiştim. Fa- kat bu son yağmurda, yani geçen akşam karanlıkta buradan geçer- ken o gözgözü görmiyen zifiri ka- ranlıkta “seslerini duyduğum — ve kendilerinin şekil ve şemaillerini göremediğim birkaç kadın sesi a- rasından kulağıma çalınan şu ses- lerdir ki bana bu son yazıyı yaz- dırmıştır. İşte o akşam karanlıkta kulağıma çalınan sesler: — Buralardan sık sık geçen 0 geazete muharriri olacak herif de mi bu hali görmüyor ve bu yolun kepazeliği için gazetelere birkaç Papa Öldükten Sonra (4 üncü sahifeden devam) | — General Franko katolik kilise- On birinci Pinin hayatının şü | gine ait olarak krallık zamanından son zamanları İspanya dahili har- | kalmış imtiyazları, hakları ve top- binin varacağı neticeyi düşün * | çakları yine kiliseye veriyordu. mekle ve birçok üzüntü ile geçti. | — Almanyanın malüm şekilde A- v"'n:"""* bulan Papa dimsd © | yusturyayı alması da on birinci Dal Jarı, çalışmaktan usan- LA RE yey zaman: | Pi içln gc gelmişti. Bu süretle A danberi vücudca hasta idi manyanın idaresine 1,000,000 ka- Yalnız vücudca değil... İçindeki | tolik daha giriyordu. O Almanya üzüntü onu kalben de hasta edi - | ki Vatıkan ile arası açık olmakta yordu. 931 inkılâbı İspanyada ka- | devam ediyor. tolik kilisesini memnun etmemiş- | — yiyanadaki Kardinal ile Alman tir. On birinci Pi için büyük bir | kükümet erkânı arasındaki hâ - darbe olmuştur. Beş #ene sonrü | giseler geçen sene az dedikodulu İspanyada dahili harb çıktığı zâ- | - otmamıştı. Hulâsa on birinci Pinin ön se- man İspanyadaki evlâdları için kiz senelik Papalık hayatının bil- sulh ve sükün temenni eden ©0 BAA al Frane |i l gon on senesi Vatikanın tarihinde büyük büyük hâdiseler- konun kat'i surette galebe ederek bütün İspanyayı ele-almasını is- Bi M ee G SI Kışlık Şapkaların | Fantazı Şekli L— Vato biçimi şık bir şapka, Ön tarafında, alnı ve gözü güneş- ten muhafaza eden kısım biraz faz- laca büyüktür. Üstü de arkaya doğru yüksektir. Ve altın sarısı çiçeklerden yapılmış bir büketle süslüdür. Bu bulut mavisi rengi kadife şapkanın üzerinde gül pen- besi tüylerden bir demel de çok şık durür, Tabii hordelâ da tüy- lerin veya çiçeklerin rengindedir. 2— Tam burin şeklindeki zarif rif şapkanın yan tarafı, robun ren- | KEPEK VE SAÇ DÖKÜLMESİ: Sabah ve akşam, aşağıdaki ter - tibden bir nohud büyüklüğünde bir parça ile friksiyon yapınız: Beyaz vazelin 40 gram Kokusuz Hind yağı 20 » Lâvanta çiçeği ruhu 15 damla Bunları her bir eczanede bula- bilirsiniz: BAKIŞLAR 1— Bakışlarınızı, göğsünüze ba- kıyormuş gibi ve mümkün oldu- ğu kadar fazla indiriniz. İki, üç dakika böyle durunuz. 2. —Sonra yukarıya kaldırınız, iki, üç dakika da böyle durunuz. Bu hareketi 6 defa tekrar ediniz. 3, 4— Başınızı dik tutunuz ve sol tarafa bakınız. Sonra sol tarafa çeviriniz. Bu hareketi de 6 defa tekrar ediniz. Bu jitanastik gözleri kuvvetlen- dirir. FAYDALI BİLGİLER | | ginde kadife bir fiyango İle süs- Tüdür. 3— Kaba kadifeden son moda bir şapka, Yan taraflarında iki kuş kanadı vardır. Başta çok güzel durur. 4.— Fört şapka. Tiroliyen biçi- minde. Tepesinde, kenarlardaki şeridin renginde bir tüy demeti vardır. 5— Kadife bere, Yan tarafı fan- tezi bir tüyle süslü. &— Förü tok. Üstü yassıdır. Son tarafında fötrden iki kanat vardır. KOMPOSTO NASIL YAPILIR? Kompostolar iki türlüdür. Biri, hemen yemek, biri de saklamak için yapılır. Konserve kompostoları için pek olgun olmuyan, yeni — toplanmış, beresi. çürüğü olmıyan meyva - ları almalıdır. Meyvaları, içinden kolayca çı- karabilmek için boğazı geniş şi - şelec kullanmalıdır. ARMUD KOMPOSTOSU: Örta büyüklükte 6 -7 armudu | B ce bir belde o kadar hoş görünü- yör ki... kabuğunu soyarak suya — atmalı, Saplarını kememeli, Bir tencereye 250 gram şekeri, biraz su ile ateş- te eritmeli, Sonra armudları, li - mon suyu ile ıslatarak içerisine atmalı. Limon suyu, armudların beyaz kalmasını temin eder Ya- vaş yavaş kaynatmalı. Meyvalar pişince komposto tabağına yer - leştirmeli, şurubunu ateşte kuv- vetlendirerek üzerine dökmeli. Armudların kırmızı olması arzu edilirse limon suyu sürmemelidir.| Armud kompostosu şarablı da yapılabilir. Bunun için ateşten in- dirmezden evvel bi rbardak kır - mazı şarab ilâve olunur. Şarabla pişirilen armudlara li- mon suyu sürülmez, Tencereye bir| parça tarçın konulur. BOYA LEKELERİ: Taze iken zeytinyağı ile uğulur-| sa kaybolur. Trebentin de iyidir. ile silmeli. ÇAMAŞIRLARINIZ kürünüz, Ütünün sıcaklığı ko -« kuyu sindirir. Uzun müddet çık- | Siyah yünlü kumaştan manto, Ya- — Yeşil renkli yünlü kumaştan Pa kası ve manşon Rönar Blö mavi ris modeli bir manto. Tabii tilki — gola batırılmış bezle yıkamalıdır. | ile ee Kuşakların mühte- lif ve son model pıyorlar Üzerinde ayni kadifeden ve ke - narları ince dantelâlı yapraklarla süslü. lemeli. 2.— Bu kuşak da çok şık ve çok ir. K T.— Yakut renkli kadifedea ya- yıpllı:lı;hx ıyîi renkte açık K aAi D vıya toka vardır. Tokadan . renkli bir robla kullanılır. Kırmızı | yarlaklar sarkar. Keze ve yeşil kadife çiçeklerle süslen- miştir. deki çiçekler oymadır. Oymalar- dan robun kumaşı görünür. MUŞAMBALARI YIKAMAK Bunları sürdükten sonra benzin | İÇİN: —— müsavi miktarda su ve âmonyak Güzel kokması için ütülemezden | YFtırınız ve bununula siliniz. evvel, sevdiğiniz bir levanta püs-| KALAYLI KAPLAR: Kışİık Zarif Ve Son Model Mantolar tilkidendir. geniş bir yaka- Kollar, di çok bol, Manşondan ayni kürkten, — - KUŞAK VE KEMERLER u sene kışlık roblarla kul- lanılan kuşak ve kemerler cidden güzel Hususile in- 4— Öğleden sonra veya süva- relerde giyilen roblara mahsus ke- mer, Lame bir kumaştan yapılır. Sırmasu taşlarla süslen!r. İpek difelerden yapılabilir. 5.— Satenden bir kemer. Tokast kırmızı) veya yeşil renkte. Tol mukavvadan kesilir. Sonra ku maş kaplanır. 6.— Sade ve zarif bir kemer. Si- yah kadifeden. Pembe ipekle iş Şık bayanlar, bunu bizzat ya- 1— Siyah kadifeden bir kemer. &— Deri kemer. Üzerinde çelik düğmelerle fantezi bir çiçek. 3— Kadife bir kemer. Üzerin- YUMURTA LEKELERİ: — Yumurta lekeleri, gümüş ta « kımlar üzerinde ise ince ve ıslak tuzla uğuşturularak çıkarılır. Son Ta sabunlu sıcak su İle yıkamalı. ŞAMPANYA LEKELERİ: ——— Kadife bir rob üzerinde ise su Sirkeli S1 kullanmalıdır, Yakayı Kalaydan mamul kapları, pet-