“tikasında “ona göre hesablar yürütmüşlü- (1 inci sahifeden devam) ğini gizlememektedirler. Ancak Landra gazeteleri Roma ' mülâkatında bilhassa iktısadi me- tadırlar. Fakat siyasi bakımdati pek mühim bir noktayı unutma- mak lâzımdır: İspanya meselesi. Bu meselede İngiliz etkârı u- mumiyesi pek hassas göründüğü — gibi İngiliz nazırları da şimdiye / kadar hep ademi müdahale poli- ısrar edilmesini ileri sürmüşlerdi. Fakat Roma Franko farafının muvaffekiyet kazana - cağımı ümid 'ederek istikbal için zanırsa İspanya meselesinin halli hususunda İtalya büyük bir rol almış olacak. O zaman bunu İn: gilterenin arzu etliği şekilde hal- detmek için İtalyanın lâzım gelen uysallığı göstermesi istenecek. Bu- a karşı İtalya da kendisinin milli ve tabil emelleri tatmin edilmek üzere Fraosadan yer isterken İn- gilterenin müzaheretini bekliye- cektir. Bu ihtimalleri gözden uzak tut- mayan bir kısım Fransız siyasi mahfelleri hakiki bir endişe izhar €tmekte ve son vaziyetlen mem- mun görünmemektedirler. Bu mesele hakkında alâkadar Çünkü Franko kat'i galebeyi ka- l - matbuatın vaziyeti şöyle hulâsa edilmektedir: 1— İtalyan gazeteleri İngiliz dev- Jet adamlarının Romaya kadar gelmesini çok ehemmiyetli ad - 2— İngiliz gazeteleri İngiltere- nin politikasını değiştirecek ma - hiyette Romada herhangi kat'i bir metice elde edilemiyeceğini, asıl mühim cihetin iktısadi cihette al- duğunu yazmaktadırlar. 3— Fransız matbuatı İngiltere İle İtalya arasında Fransu aleyhi- ““me herhangi bir anlaşma olami- yacağını hatırlatmağa lüzum gör- memektedirler. Paris mehafilinin vaziyeti bu hususta kat'? görünmektedir. Yani İngiliz Başvekilinin Fran- “ga ile İtalya arasında hakem al- masına lüzüum olmadığı kanaatin- de musır bulunmaktadırlar. Vaziyetin çok nazik olduğu, İ- galyanın dilekleri çok büyük bu- dunduğunu iddla eden Fransız sa- Mhiyettar makamları yeni her - hangi bir buhran çıkmasın diye İtalyayı memnyn etmek maksa- Gile Çekoslovakya gibi tedakâr- Diğer taraftan Çemberlayn'in “Roma seyahatini birşey telâkki e- den ve İtalyanın yakın bir âtide Fransa ile karşılaşacağını tahmin eden Londranın diğer bazı siyask mebafili, Roma müdâkatının fili- yat sahasında vereceği neüceleri görmek için çok beklemiye lüzum kalmıyacağı mütaleasında bulun- maktadır. Bu mehafil, Deyli Eksprgsin Al- manya ile İtalya arasındaki gizli #ttifaka dair verdiği haberi ken - di iddialarına en kuvvetli bir delil dar, baharında yapılan muahede ile iki taraf birbirleri aleyhine başka bir devletle herhangi bir ittifaka gi- Fişmemeyi ve menfattleri müşte- rek olan her meselede birbirlerile görüşmeden hiçbir şeye karar ver- — Mmemeyi taahhüd etmişlerdir. Ay- ni zamanda Tki taraftan birisi bir taarruza uğrarsa diğer tarafın kendisine her suretle yardım edi- lecektir. Bunlardan birine büyük devletler tarafından bir taarruz olursa diğeri de hemen o devlet- Jere karşı taarruza geçecektir. Bu gizli muahede icabı olarak Halya ile Almanya Çek' buhra - nından biraz evvel aralarında bir takim askeri muüahedöler de im- /— zalamışlardır. Diğer taraftarı Romadan sonra- ki vaziyet hakkında Alman gaze- teleri ve Alman siyasi mahfeile- Finin vaziyet hakkındaki kanaat- Teri de geyet mühimdir. Buraya gelen hıbı-lm göre, oma Mulak'ahndaiı Sonra Neler Olacak? diklerini şu veya bu suretle, fa- kat mutlaka elde edeceğini yaz- Hele İngiliz ve İtal- lleri arasında başba> Şşa bi mülâkattan bahsederek ne konuşulacaksa bu mül:'ıkıılı ko- nuşulmuş olduğunu ilâve etmeleri nazarı dikkati celbetmektedir. Al- manlara göre, iki başvekil ara- sında tercüman dahi bulunmadan hususi ve gizli mühim bir mülü- kat vukubulmuştur. Alman gazeteleri vaziyeti hulâ- sa ettikten soğra Akdeniz yüzün- den yeni bir buhran ile karşılaşa- lacağından ehemmiyetle” bah - setmektedirler. Diğer taraftan Fransa impara- torluğu müdafaa için seri ve fev- kalâde tedbirler ittihazına ko - yulmuştur. Maahaza kat'i karar için Çem - berlayn ile Daladyenin Pariste, Halifaks ile Bonenin Ceneyrede- ki konuşmalarına intizar edilmek. tedir. Amerika İle Ticari Münasebatımız (Birinci sayfadan devam) münasebetle birçok mallar daha ucuza satılabilecektir. Bu arada Amerikadan gelen otomobiller bügüne kadar olan fiatlarından al- tı yüz, yedi yüz lira kadar daha ucuza satılabilecektir. Buna mukabil Amerika hükü- meti de tütün, incir, üzüm, iç fın- dık ve diğer birçok mahsulleri - mizin gümrük resmini yüzde elli- den daha fazla indirmiştir mahsullerimiz de Amerikada bü- gündünden daha çok ucuza satı- lacağı için istihlâkin da artacağı tabiidir. -Telefonu (1 inci sahifeden devam) zarına kadar varmıştır. Adapa - zarından İstanbula doğru hattın inşasına devam olunmaktdır. An- kara - İstanbul telefonunun A - dapazarına kadar olan bu üçüncü hat üzerinde bulunan Bolu, Düz. çe ve diğer vilâyet ve kaza mer- kezi şehirler arası telefon şebe - kesine bağlanmıştır. ve konuşma-. lara başlamışlardır. PT.T.WBumIkEeU—' şehir arasında da yeni bir hıl[ yapmaktadır. Bu hat daha ziyade İzmer. konuşmalarını kolaylaş - tırmış ve kısa yoldan Ankara ile | pn-.ıni İzmire bağlamış ola - Bmdıııqııumıımım.f Çorlu arasında yeni bir telefon | hattı temdid etmektedir. Takvi - yesi ve teçhizi için bu telefon ERİ larına kuranportörler konulacak- tır. Kuranportörlere aid husus - Tar tamamen tesbit olunmuştur. | Önümüzdeki günlerde ihalesi ya- pılacaktır. — Toprak Mahsulleri Ofisi — Ankara 15 (Hususi muhabiri - mizden)— Toprak mahsulleri - fisinin Ankarada bulunan umum müdürlük teşkilâtı da ikmal edil- miş ve ofis her yerde faaliyete geç- miştir. Yugoslavlarla yapılan — afyon müzakereleri- dolayısile İstanbul- da bulunan umum müdür Hamza Ösman Erkan müzakerelerin bit- mesi dolayısile Ankaraya gelmiş ve umum müdürlük işlerile An - karada meşgul olmağa başlamış- iTİZAR Yazımızın çokluğundan dolayı (Kalbe giren hırsız) tefrikamızı MMM Ka KU Suriye, Filistin, Lübnan (A İnci sahifeden devam) Yüksek' kamiserlik mehafili ile alâkası bulunan <Elbeşir» gaze- tesinin son bir yazısında bu me- seleye dair mühim tafsilât veril. mektedir: 1— Yeni yüksek komiser Bey- Tuta muvasalatından itibaren 2-3 aylık bir etüd devresi geçirecek, ondan sonra Parise dönerçk ha- zırladığı raporu Hariciye Nezare- tine verecektir. 2— Lübnamnda idare tarzının de- ğişmesi pek muhtemel döğildir. Mazmalfih yeni komiserin yapa- cağı telkiklerden sonra b ünkü idare kadrosunun memleket büt- | çesinc uygun bir derecede küçül- tülmesi ihtimali de vardır. 3— Dönen bir şaylaya göre Su- tiye hükümeti; bazı mınfakaların arzusuna daha ziyade uygun olan bir «federasyon usulü» nün tat- bikina davet olunacaktır. 4— Gerek askeri makamların ve gerek parlâmento mehafilinin tav- | siyeleri üzerine Suriyenin müda- kaası için; Fransız ordusu Suriye- de kalacaktır. Şimdiki *Masalihi müştereke» idaresi, Suriyede iktısadi, sınaf ve | zirai hayatın inkişafını temin için Fransızların elinde idare ettirile- cektir. Bir harb çıktığı takdirde, Fran- Ba nükümeti Lübnan ve Surtye a- tazisini müdafaa edecektir ve bu- Da mecbur bulunmaktadır. - Bu- nun için de icab eden bütün ted- birler alınmış ve alınacakt Diğer taraftan kuvvetle * diğine göre Cemil Mardam kabi- nesi bugünlerde istifa edecek ve doktor Şehbender tarafından ye- ni bir milli kabine kurulacaktır. Suriye Reisicumhuru Haşira A- tasi'nin Cemil Mardamın Paris - teki faaliyetini beğenmemesi ve yaptığı anlaşmayı bükmet men - faatlerialeyhinde gördüğünü söy: lemesi istifaya yeni bir.sebeb o- harak gösterilmektedir. Ayrıca Suriyedeki unsurlar &- rasında başgösteren gerginlik tam manasile devam etmektedir. DOĞRU OLMIYAN BİR HABER Suriye Başvekili Cemil Mardam bir İtalyan gazetesine beyanatla bulunmuş ve bu ara seylül buh - ranı esnasında Ankara hükümeti, harb olursa bitaraf kalmak Sçin Haleb ve Cezire min'akalarının Türkiye mandasıfa bırakılmasını istemiştir. demiştir. Hükümetimiz, bunu şiddetle tek- zib etmektedir. Sirkeci ' Meydanı irkeci meydanının açılması ve garın tanzimi işine bü- | yük bir hızla devam edi - | liyor. Yeni gar yakında açılacak- tır. “ Meydanın — genişletilmesi için garın karşı cephesindeki çalışma-i lar hayli ilerlemiştir. Sirkecideki mescidle yanındaki alâtı ziraiye mağazasından gayri denize doğru uzanan bütün binalar kaldırı! - mıştir. Bu mescidin — istimlâk işi ta - mamlanmış olup bugünlerde yık-| dırılmasına başlanacaktır. Zirai âlüt deposu olan ve camiin yanındaki binanın da istimlâk işi iyor. Meydanın bu kısmının düzel - tilme ve açılması tamam olunca tramvay yolu cihetine geçilecek- tir. Vahşiyane Bir Cinayet (Birinci sayfadun devam) det bürüyen Hayri ocaktan eline. geçirdiği bir balta ile Ömerin ba- çıuveoınıuhııhnnı mütead- rakmıştır. Bu esnada oğlunun ge- ciktiğini merak eden anası onu a- Tamağa Mllhî vllınııhı— 'NÖBETÇİ, ECZANELER muhtelif semtlerinde nöbetçi eczaneler şun- lardır: İstanbul ciheti: Bu - gete, şehrimizin Eminönünde (Hüseyin Hüsnü), Alemdarda (Abdülkadir), Kum * kapıda (Cemil), Küçükpazarda (Ben Sason), Fatihte (Vitali), E- yübde (Eyüb Sultan), Bakırköyün- de (Merkez) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde - (Kanzuk), Dairede (Güneş), Galata Topçu- lar caddesinde (Sporidis), Tarla- | başında (Nihad), Taksimde (Tak- sim), Şişlide (Halk), Beşiktaşta | (Nail Nihad), Hasköyde (Sadık | Akhan), Kasımpaşada (Müeyyed) | | eczaneleri. Kadıköyünde (Halk), Çeşme taddesinde (Hulüsi Osman), Üs- küdarda (Selimiye), Sarıyerde (Nuri), Büyükadada (Şinasi Riza) eczanelerdir. 'Tepebaşında Şehir Tiyatrosu DRAM KISMI Buakşem 20,40 da (HAYDUTLAR) 5 P. İstiklâl caddesinde KOMEDİ KISMI | Bü akşam saat 20.30 da (OĞLUMUZ) Ertuğrul Sadi Tek TIYATROSU Taksimde Bugün 16 da Matine gece 21 de HİSSEİ ŞAYİA Vodvil 3 perde |— Yakmda (İNSAN MABUT) Yakında: Senenin en şen opereti MÖDERN KIZLAR Yazan: M. Yesari TURAN Yiyatrosu Caz krali Gire- göor. Fransız yil- di Biveyamay zenci — şantozu Broz Tomas, Sevenik şantözü Mak- vin 15 sevenikmen San'atkâr Naşit Cemal Sahir İ birlikte |Bugün gündüz: BABALARI KİM? in perde, Gece: DEHRİ EFENDİ AİLESİ İXcmedi 3 perde. SİNEMALAR İpek — Mâarko Polo Sarây — Ormanlar perisi Melek — Üç arkadaş Sumer — Dalavereciler Krah Milli - Alemdar — Manu calla Lorel - Hardi iş arıyor. Azak — Uçan donanma, Asri evliler. Alkazar — Casus kadın Kadıköy Hâle — Şahane çılgın- lıklar Akın Pangaltı — Bufalobil, Linç kanunu Suat Park — A.ımı gözyaşları 'Tan — Zoraki asker, Endülüs geceleri Ferah — Pamuk prenses, yedi cüce, Yıldız — Ne şeker şey Taksim — Kadın hırsızı A 0 — — Eşya Satış İlânı Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk Hükimliğinden: Terekesine mahkemece el konu- lan ölü Magdalinaya ait Taksim Meşelik sokak Hrisüvergi apartı - manının 8 numaralı dairesinde bu- lunan ve mahkemece tesbit edilen eşyalar açık arttırma suretile 17/1/| 1939 Salı günü saat 14 te satılacak - tır. İsteklilerin yukarıda gösterilen gün ve saatte mahallinde hazır bu- Tunmaları ilân olunur. Jlar içinde görerek jandarmaya haber vermiştir. Jandarma Ömeri hastaneye kaldırmış ve Hayriyi yakalamıştır. Ömerin yaşıyaca - ımdın ümid kesilmiştir. Fransız-İtalyan İhtilâfı HİKÂYE: Karşısında Almanya (2 inci sayfadan devam) kıtı doğru - olduğuna “delâlet et « mektedir,-Filhakika Almanya için| bügünkü şartlar altında sarih bir vaziyet almakta fayda yok, belki de zarar vardır. Almanya ,İtalya-. Tun yardımından istifade etmiştir. Fransaya karşı yardımda bu - Tunamıyacağını kat'i olarak söy- leyip de İtalyayı gücendirmekte Almanya için bir fayda yoktur. Diğer taraftan Almanya Münih- den sonra Fransa ile münasobet- lerine yeni bir istikamet vermiş bulünüyor. Üğer Fransız siyaseti bu istika- et üzerinde devam edecek olur- sa, yarınki Fransa, hatta dünkü İtalyadan ziyade Almanyanın işi- ne yarıyabilir ve denilebilir ki Almanyayı, İtalyanın aktif veya pasif yardımından da müstağni kılar. O halde Almanya için bu- gün takib edilecek en iyi siyaset | her iki tarafı da idare etmekten ibarettir. Galibt Almanyanın da yapmıya çalıştığı budur. Eğer bu «idarei maslahat» — siyaseti, İtalya — ile Fransa arasında bir barbin çık - masına sebeb olursa, bu da Al - manya için zararlı olmaktan zi- yade kâr temin eden bir vaziyet olabilir. İtalya, 1859 senesinden 1914 senesine kadar daima büyük| devletler arasında çıkan muhare-| belerden istifade etmişti. 1859 se- nesinde Fransanın Avusturyaya karşı yaptığı harpten istilade ede-| rek, Lambardiyayı aldı. 1866 sene- sinde Prusyanın — Avusturyaya | karşı yaptığı harpten istifade e - derek Venediki aldı. 1870 sene- sindeki Fransız Prusya muharebe- sinden istifade ederek Romayı iş- el etii. Büyük harbde de Alman- yaya karşı Tatıi'olarak Tü miştir, Gariptir ki gimı ki hesal abin bakiyesini, Almanya - | man yardımına dayanarak temin etmeğe çalışmaktadır. Filhakika eğer Fransız - Alman siyasi reka-| beti eskisi gibi devam ederse, bu, mümkün olacaktır. Fakat bu mü- nasebetler, Münihten sonra iddia| edilen çığıra girmişse, İtalya, bir asırdanberi kendisine politika ma- nevrası yapmak imkânımı veren vaziyetten mahrum kalmış ola » caktır. Felekten Bir Gece Çalsak! (4 üncü sahifeden devem) tirmeden- kadınların masasına ©- tardu ve arkadaşlarını takdim etti. Hoöş beşten sonra Salih arka - ) daşlarına birkaç şişe şarab ve vermut alıp diğer pastaneye git- melerini söyledi. Mccdi ile Necmi-bir şey sorma-| dan kalktılar ve tütüncüden içki- * leri aldılar ve Salihin tarif ettiği Pastahanede tenha bir köşeye çe-| kildiler. Biraz sonra Salih yanın- da üç kadınla geldi ve bir çok şey- ler ısmarladı. x» Sabah saat 10 olmuştu. Salih, Mecdi ve Necmi üçkadınla ka - | çamak yolile hâlâ içiyorlardı. Bu hal 12 ye kadar devam etti. Ka- dınların gitmeğe gönlü yoktu am- ma Mecdi İle Neemi alışmadıkları bu eğlence âleminde harab ol - muşlardı. Hele zorakl içki ile uy- kusuzluk canlarına tak dedirt - mişti. Bir ara kadınlardan biri türkçe şarkı söylemeğe heveslenip: — Felekten bir gece çalsak ne olur. Diye icrayı ahenge başla « yıp başını Mecdinin omzuna da- yayınca Mecdi yerinden fırlar gibi kalktı ve: — Aman' birader felekten bir ge- ce galalım derken öğlenlik ol - duk. Ben de artık felekten gece çalacak hal kalmadı dedi ve şap- kasile paltosunu kapıp Meedi ile soluğu sokakta aldı. İçinden Çıkılmaz. Bir Mesele (5 inci sahifeden devam) karısının akrabalarından Ober » Arno adlı iki matmazel vasiyet - namaenin sahte ve 22 sonkânun | 1931 tarihli ikinci vas'yetname - nin muteber olduğunu — söylemiş ve veraset iddia etmişlerdir. Matmazellerin iddiasına göre | sahte vasiyetname Garçis'nın ya- nında vaktile ahçılık eden Ma - dam İren Doge'nin iştirakile ha- zırlanmış ve bu kadına da hisse ayrılmıştır. İki matmazelin, Arjantinde aç- | tıkları dava sekiz — senedenberi devam eylemiş ve cenubi Ame - | Fika efkârı umumiyesini işgal et- mişti. Sön zamanlarda Garçila'nin noterinin Markiz Boperle hemşi- | resinin tevkifi büyük bir heyecan| uyandırmıştır. MARKİ NASIL KAÇTI? Marki Boper, davayı takib için, karısı ve baldızı ile Arjantine git-| mişti. Bunların tevkif olunduğu- | nu, kendisinin ayni âkıbete uğr- | yac.ığım dostlarından biri haber | Buvuk Felake’fler Bı . Hayata Tesir Etmez (5 ânci sahifeden devam) c Büyük Fransız ihtilâli günle - rinde birçak kan dökülürken pek yerine götürerek gezmeğe, do - ı laşmağa mecbur etmiş. | © günlerde ihtilâlin en ileri ge- | len bir adamı Marat üldürülmüş, vermiştir. Birkaç gün bu dü nün — malikânesinde — sakl sonra yerli bir rehberin delâl ve yaya olarak yols çıkmış. © lalardan, ormanlardan geçi gün süren zahmetli bir yoleu tan sonra Peru hududunu Lima'dan tayyare ile Nevyüf oradan da vapurla Fransayi miştir. ! Fransız adliyesine müraci dava açmış. Fransız — eksptll vasiyetnamenin hakiki old müteveffanın bizzat yazdığl imzaladığını iddia etmişlerdi! Arjantin aksi kanaatte 0 *cihetle markizle hepşiresi B Ayresde — mahpus ve ihtill memnudurlar, Markinin talebi üzerine ciye Nezareti de işe müdahi miş ve markizin serbest brı masını istemiş, Fakal —Arfi hükümeti henü: c>vab vermi gibi mahpusları da serbest B mamaş... - Neticenin malüm değil, I î ne O ortalık altüst olmuştur. ne Paris halkı sokaklara rek gezip eğlenmek he kendilerini alamıyormuş. O böyle on üç on dört yaşlarındl kızın günlük hayatı nasıl gel muş?. İhtilâlin dehşeti de , ediyor. Pakat kızın neş'esi sik değilmiş. Sabahleyin ile çıkıyor, resim dersi alıyaf leye doğru eve dönüyor, Bi yiyor, yine sokağa çıkıyor, yor. Konferars dinlemeğe f yor. Dinlediklerini yazıyor: şam oluyor, eve gelerek yiyor, tiyatroya giderek yelf nanaz piyesi görüyormuş!. bu küçük kız değil, elli ya gaki annesi de süsleniyor. roya gidecek diye bütün el rını takıyor. Halbuki kanli yi birbirini takib ediyor. Nİ luyor da böyle Parisin ortef oturan, münevver bir aile fında cereyan eden hâdil hemmiyet ve dehşetini d sin? Bu sual gayrühtiyari l inanılmıyacak şeyler oluyormuş: Meselâ konferans salonlarında top- lananlar, konferans verenler, kon- feransı dinliyenler, edebiyattan, felsefeden bahsedenler hiç eksil- miyormuş. Bunun gibi tiyatrolar, eğlence yerleri de yine hıncahınç dolu imiş!, İhtilâl senelerinde Fransada bir ailenin hayatından bahsediliyor. Bu ailenin o günlerde tutulmuş motları bulunmuş. Bu notlara gö- re, bu ailede mimarlık eden” bir baba vardır. Elli yaşlarında; bir karisı ve bir de kız kardeşi var. Bunun kocasi bir avukat. Mimarın bir de ön üç yaşlarında kızı'var. Fakat yaşının küçük olmasıma rağ- men bu kız emretmeyi sever ve her dediğini yaptırırm; 1793 temmuzunun kızgın bir gü- nünde kız ısrar etmiş, anasımı, ba- basını Parisin en kalabalık bir aynanası Sebeb — Olmuş İstanbullular Gittikçe Zen- ginleşiyor mu? Pu A Beyoğlunda kadın ve (6 deci sahifeden devert) D D e n a lerde münevra yaparlar.. Hulâsa | ve hadise üç kişinin yaral başımızın derdidir” Bu arabaları | neticelenmiştir. kullananlardan bir kısmı, denüz direksiyona yeni geçmiştir, ace- midir, bir kısma da fazla evham- hdır, İ Fakat, direksiyon kullanan öy- le de bayanlar var ki, insan hay-, et eder. Birçok erkek şoförlerden , daha usta, daha cesaretlidir. Böy- lelerine can kurbak.. Bayım, şo- förlükte açıkgözlük ister.. Mız « mızlikla iş söker mi?, Artık ahbab olduğum şoföre iş-| lerin nasıl gittiğini sordum. Halinden pek memnun görün- medi; — Borç hârç, yarı boş; yarı iş Taksimde bir köfteci & vunda garsonluk eden Mi Feriha adında bir kadınla Hü gır. İki nişanlımın son (da nedense araları açılmış kançlık başlamıştır. e hale kaynanasının sebeb & nu düşünerek nişanlısile istememiştir. j Nihayet Mustafa, geçen f saat yirmi dörde doğru gındaki evine gelmiş, kay' sını evde bulunca canı ana kız ve damad geçinip gidiyoruz, işte, dedi. bir konuşma başlamış Sonra, ilâve etti: kavga takib eylemiş — Doğrusunu isterseniz, eski- | hildete kapılan Mustafa den daha çok iş yapıyorduk.. Çün-| Din üzerlerine atılıp Fer kü, neden Gderseniz, bir vakitler | Tünden ve ellerinden, diğ İstanbulda üç binden fazla taksi | kollarından yaralamıştır. lar da kendilerini mü vardı. Pekâlâ da iş yapıyorlardı. Şimdi, bu miktarın üçte biri var..| Acaba, bu neden? Orasını bil - mem.. Geleceğim yere gelmiştim, ara-i ba durdu. Taksi saatine bakınca, hafif bir heyecan geçirmedim der-, sem, yalan söylemiş olurum.. Şoföre veda ederken, arkamdan| sesleniyordu: — Aratıra bekleriz, bayım.. mek için Mustafanın tıldıklarından o da n