Arttırma,Eksiltme Kanununda Bazi Değişikliği icab Ettirdi B Meclis Ye ngiliz kredi arlaşması mu- ince devlet ve idarele - rTimiz için İngiltereden e - bemmiyetli miktarda mübayaat- ta bulunması icap etmektedir. Bundan başka, yakında müza - keresine başlanmış olan Almanya kredi anlaşması da ayni mahiyet- te; yani Almanyadan bir kısım *Ya ve levazım mübayaası için bükümleri ihtiva etmektedir. Bu anlaşmalara müstenit ge - Tek İngiltereden ve gerekse Al - manyadan yapılacak olan müba - Yaslarda 2400 numaralı arttırma €bslltme ve ihale kanununun Vas Zçtmiş olduğu esasların tamamen fatbikine imkân görülemediğin- den, yeni bir kanün projesi ha * Zırlanarak Büyük Millet Mecli « Sİne verilmiştir. Meclis tarafından kabül edil - Üniversite Mahallesi Mercanda Harabe Halindeki Binalardan da İstifade Edilecek | eyazıtta, Mercanda harabe | halinde bulunan bir- eski saray binasından istifade ©- dunması kararla; ğ Bu mintaka Üniversite mahal - mış bulunduğun- dan duvarları stamamen di Serasker Rıza Paşa konağı nami- le maruf bu binanın tamir olu - Darak içinde ya bir tıp talebe Yurdu tesis olunması veyahut ta Yerine yeni bir mektep binası ya- Pılması düşünülmektedir. Bunun için mütehasms me - Murlar Rıza Paşa konağı harabe- tile duvarların ve temellerin va- :Zelini ve arsasını tetkik edecek- Artistik Hayat Bir orkestrada aranan başlıca| Meziyet, ahenktir. En büyük un -| Burlardan mürekkep iyi bir orkes- Günleyicileri memnun edemi -| Yorsa, 6 örkestrada ahenk yok - Müş demektir. e dün akşam geçen yaz mev - ı'*muıde Yalovada Termal otelinde| Crayı ahenk etmiş ve hali hazırda| Novotni birahanesinde çalmakta 0- HALASZ MACAR OÖrkesirası- A bütün halkın büyük bir zevk ile| bu ğini gördük. Bunun sırrı da, hi erkestranın —mükemmel ve &-| *nktar olmasıdır. mthassa Maestro Mehmet Zorlu- t Öğrettiği milli havalar. bedil Tiyafet olmaktadır. No. 44 Ve... nihayet bedestana geldi. Bir dükkâna girdi Koynundan Mücevherlerini çıkardı. iden iki Yüzükten birini aldı ve dük - Sncıya uzattı. Diğerlerini koy - Duna soktu. k“myar dükkâncı kızın bu ace- SNi görmemişti. O, kızın köy- Ründan yalnız bir yüzük çıkardı- ğini zannetmişti! Dükkânet yüzüğü eline aldı. Evirdi, çevirdi. Görüyordu ki; çok kıyqu—ui bir pırlanta idi. Dükkâncı kıza sordu: — Ne istiyorsun kızım buna? aliş veriş bilmediği için du- Çelfiz; ; h""*— Ve boynunu bükerek: ZORBALAR SALTANATI ni Tadilâtı Kabul Etti miş olan bu kanun mucibince bu kabil satın almalar ayrı bir esa- ga istinat ettirileceklerdir. Bu kanunu tetkik eden Büyük Millet Meclisi ; arttırma, eksilt - me ve ihale kanununa muvakat bir madde halinde eklenmesini münasip görmüş ve şu yeni metni bazırlamıştır: , <28/6/936 tarih ve 3528 numa - ralı kanunla tasdik olunan kredi anlaşması mukavelesi mucibin « ce; mübayaası icap eden eşya ve levazım 2490 numaralı arttırma ve eksütme ve ihale kanunu hü - kümlerinin tatbiki kabil olmıyan hallerde ait olduğu Vekâletlerin teklifi üzerine Maliye Vekâletinin| mütaleası alınarak İcra Vekilleri Heyetince tesbit olunacak esas- lara göre müb; olunur,* Bu tetkik sonunda ya harabenin tamamen yıkılarak bü merkezi ve her tarafa nazır arsada mo - dern bir müessese yapılması ve yahut ta temellerden ve duvarlar- dan istifade olur zılacaktır. nması kararlaştı- Diğer taraftan bu bina civarım da bulunan harap camiin de ehem- miyetle tetkiki istenmiştir. Üzerindeki kitabe ve eski oy- malara nazaran tarihi bir kıymes | ti halz bulunması muhtemel o - lan bu cami de ya salılacak — ve | yahut şimdiki barap vaziyetten kurtarılacaktır. İş Kanunu Hakkında İş kanunu hükümlerinin tama - men tatbiki hakkında Başvekâ > | letten alâkalı makamlara ve va- | Tiliklere bir tamim gönderilmiş - | tir. Bu tatmim şudur: <Devlet, vilâyet ve belediye - lere ait her türlü iş yerlerindeki | işçilerin iş -kanununun — beşinci| maddesine tevfikan vermeğe mec- bur oldukları beyannamelerin ba- n dairelerce verilmek istenilme- diği ve bu hususta muhtelif yol - lazad itirazlar serdedilerek kanun tatbikatının şümülünden — dışarı çıkmak teşebbüslerile, vazifedar memurlara güçlükler çıkarılmak- “gazan: M. Sami KARAYEL — Sen ne verirsen ver!.. Dükkâncı; kızın sıkılıp sattığı- na hükmetmişti. Derhal muka - bele etti: — Ne vereyim ben?. Bir kere sen söyle kızım... Evet; değerli bir pırlântadır. Fakat; bu sıra - larda ortalığın hali malüm... Mü- cevherat düşük., Şimdi, sarayı hüznayun eskisi gibi mücevherat çekmiyar... Sen söyle bir kere... — Ben bilmiyorum. Siz vicda- nınıza danışıp bir fiyat verii Dükkâncı; biraz düşündükten sonra: v Bir kese akçe kâfi mi? Kızın kese akçeden falan anlar iz. | dar; makbuz mukabilinde toplan- *ikmal edecektir. Kendisinden Başka Herkes Mededde!. ir kötünün dokuz mahalle- ye zararı vardır. Derler. Bir başkası da şu- — Bir deli bir kuyuya taş atar, doktz akıllı çıkaramaz. İmdi, Ekrem König adlı bir a- çıkgöz imza taklid etmiş, mühür kazdırmış, — şunu yapmış, bunü yapmış ve.. nihayet pasaportu ce- binde rahat ve asude şu diyar se- nin, bu diyar benim gezip dola - şıyor. İhtimal, 'Türk gazetelerini: bakkında yazdığı yazıları da bu dakikalarda okuyup kıkır kıkır gü- lüyor, Fakat, bazı gazeteci arka» daşlar da «müşarünileyhin'» sey- yiatından ötürü burada ya biri- birleri ile çekişiyorlar, yahut da ard arda müddelamumiye — gidip ifade ve mütalea veriyorlar. Eğer, acul ve sabırsız bir refi- kimiz muhakeme başlayıncıya kadar dişini sıkıp da hâdiseyi ha- ber vermeseydi, haberi hiç şüphe yok öteki refikleri de takib etmek mecburiyetinde kalmıyacaklar; ne mesele böyle dal budak saracak, ne müddeinmumi ifade ve malü- mat almak için yorulacak, ne de sayın Bay Yunus Nadi hiddet bu- yuracaktı. Hâdiselerin ve tesadüflerin ha- kikaten böyle garib cilveleri var, Herkes burada ya okuyucu, ya gazeteci, ya adliyeci olarak ken- disi ile meşgulken yalnız o, yani Kral adı ile müsemma ve sahte - kârlıkta hakikaten kral bay Ek- rem, rahatta! Bilmem kıskanır mısınız, iğre- nir misinizt. | | | BÜRHAN CEVAD Gayrimübadil İstihkakları Gayri mübadiller istihkakları» nın tasfiye olunması hakkındaki kanun mucibince ; İstanbulda ve diğer şehirlerimizde bulunan gay- ri mübadillerin ellerindeki bono- mış ve defterdarlıklar tarafından Maliye Vekâletine gönderilmiş - tir, Ankaradan şehrimizdeki alâ « kadarlara gelen haberlere güne Maliye Vekâleti; gayri mübadil bonolarına mukabil vermek üze- re tabettirdiği K 5 faizli hazine tahvilerini peyderpey bütün def- terdarlıklara göndermeğe baş - lamışlır. İstanbul Defterdarlığı da; şeh- rimizdeki gayri mübadillerin ha- zine tahvilleri tevziatını süratle ta olduğu İktisat Vekülliğinin /i | 938 tarih ve 7 26 sayılı tezkeresin- den anlaşılmaktadır. Kanunu tağyir ve tehire im - kân olmadığından hükümlerinin tamamen tatbiki lüzumunun alâ- kadarlara emir ve tebliğ edilme- sini rica ederim.» dığı yoktu. Hemen cevap verdi; — Peki; kâfi... Dükkâncı — sevinmişti. Bundan kelepir bir şey olmazdı. Çünkü; yüzük bilâtereddüt beş kese ge bile ederdi. Hemen çıkarıp pa- Tayı saydı. Gözde paraları koynuna yerleş- tirdikten sonra Parmakkapının yo-| lunu - tuttu. Ve.. sora, sora esircinin evini buldu. Gözde başka bir yere gidemez- di. İstanbulda hiç tamdığı yoktu. Sonra, üste de vaziyeti tehlikeli idi, Maazallah; boğulmayıp kur- tulduğunu anlarlarsa muhakkak yakalıyarak tekrar denizin dibine imdirirlerdi. Akşam ezanı olmak üzere iken kız esircinin kapısını çaldı. Esircinin evi adeta mühteşem bir saray gibi idi. O vakitler esir ticareti memnu olmadığından her Münaka Toplantı Daha Yapıldı Avukatlar Kendilerine Söz Söyletilmemesinden Şikâyetci stanbul avukatları dün ad- Ih)'ı:dc Ağırceza salonunda gürültülü ve münakaşalı bir içitima akdetmişlerdir: 'Toplantıya Baro ikinci reisi Meki Hikmetin retsliğinde baş - lanmış ve bütçe müzakeresi ile âza aldatının tesbiti için konuş- malara geçilmiştir. Evvelâ avukat Ali Suat 24 li « ra olarak gösterilen aidatın çok olduğunu söylemiş ve ezcümle: Avukatların çoğu eski hâ - kimlerdir. Bunlar ise bir kenara para arttıramıyan kiniselerdir. 24 lira vermek ağır gölür. Onun için 12 liraya indirilmesini teklif e » derim!» Demiştir Avukat Suat bu sözlerini ver - diği bir takrirle de teyit etmiştir. Buna mukabil bazı avukatlar 24 lira afdatın hiç te çok sa - söylemişler — ve bunlardan biri: — 24 İira veremiyen bir ada - min avukatlık yapmasını doğrü bulmuyorum!» demiştir. Bundan sanra kongre reisi Me- ki Hikmet meseleye müdahale e- derek bazı izahat vermiş ve ez - cümle: —< Evvelce bu para 12 liraya indirilmişti. Fakat az tahsilâ: pildi.» Diyerek; esasen 24 liranın yeni kanun icaplarından — bulunduğu- nu beyan etmiştir. Bunun üzerine 24 lira kabul e- dlimiştir. Bundan sonra bütçenin fasılla- Tına geçilmiştir. BÜTÇE İstanbul — Barosunun yeni yıl bütçesi 18 bin 982 lira varidat ve okadar da masraf olmak üzere mü- tevazin olarak hazırlanmıştır. Varidatta ; — dühüliyeler — için 250, teberruat karşılığı olarak 1 lira, para cezası olarak ta 1 Dira | konmuştur- | Yine varidat kısmında — sidat | karşılığı olarak ta 16 bin 360 lira ve adliyedeki telefonla yapıla - cak muhaberelerin temin edece- ği kâr karşılığı olarak 120 lira va- zolunmuştur. ı Avukatlar Arasında I Heyecanlı Ve şalı Bir Masraflar meyanında ise levha ve cüzdanlar için 1500 lira ayrıl- mıştır. Bütçenin fasılları müzakere ©- lunurken bir aralık, kifayeti mü- zakere hakkında 4 imzalı bir tak- işte bu takrir — bir şalara ve gürültülere rir veri çok münal yol açmıştır. Bazı avukatlar söz söylemek is- bazıları ise müzakere - nu, bütçenin ka- | leri sürmüşlerdir. Kongre reisi: — Arkadaşlarımız evvelce söz söyliyeceklerini Müsaade ederseniz kendilerine söz vereyim!» diyerek bunları kürsüye davet etmek istemişse de bir kısım âza buna - solur!>, diğer bir kıtım ise, solmaz!» diye- rtek şiddetli münakaşaya başla - mışlardır. Bu aralık bir avukat kifayeti | Mmüzakere takririnin reye konul- | masını teklif etmiş ve takrir re- | | ye konularak kabul olundu | dan müzakere kâfi gürülmüştür. Fakat bazı avukatlar; takririn kabulünden sonra da söz söyle - mek istemişler; ezcümle bir genç avukat ayağa kalkarak: — Takrir kabul olunduktan sanra gayriresmi olarak — söyle - mek mecburiyetindeyim: Bazan muhakemelerde hükim - lerin izahatımızı kâfi addetmele- rinden şikâyet ederiz, Şimdi ken- dilerini çok haklı buluyorum. Vaktile ölen bir avukat.. — Gaybettiğin davalar hangi - leridir? Sualine: — / Hükimlerin sözlerimi yarıda ke-| sip söyletmedikleri davalardır!.. Cevabını vermiş. Çok - doğru; çünkü biz aramızdaki toplantıda bile birbirimize söz söyliyemiyo- ruz, İşi herctümerce boğuyoruz!> Demiştir Genç avukatın bu sözleri; urnu- mi ve sürekli alkışlarla karşılan- muştır. Bundan sonra bütçe kabul e - dilmiş ve İdare Heyeti ibra olu- marak toplantıya nihayet veril - bildirmişlerdi. Etıbba Odasıda Yeni | miştir. YılBütcesini Hazırladı Birikmiş Alacaklar 40365 Lira 25 Kuruş Tutuyor E tibba Odası yeni yıl bütçe- gini hazırlamıştır: Yeni sene bütçesi $4 bin 727 li- ya 25 kuruştur. Bütün doktorların odaya ya - zılmalarının temini ve bu suret- dan şuradan buradan kız, Arab, genç erkek ve saire getirerek zen. ginlere bol para ile satarlardı. En güzel esir satanlardan biri de gözdenin evine gittiği esirei idi. Saraylara, vüzera konaklarına| esir veren bu yer hakikaten çok muhteşem bir saraydı. Mısırdan, Tunustan, Trablüs « dan Tuna boylarından serdarla - mın vezirlerin kâhyaları gelerek genç oğlan ve kızları alarak pa- şalarına götürürlerdi. Hatta sarayı hümayun için taş- rzadan vüzeranın hediye ettikleri esirler ve esireler kifayet etmez olduğundan kızlarağası vasıtasile bu esirci konaklarına sureti hu - susiyede adamlar yollanarak esir- ler alınırdı. Bazan; güzel bir kızın beş bin on bin altına kadar satıldığı o « Turdü. Hele, yakışıklı iç oğlanlarının beheri baha biçilmez bedellerle SUŞ Y A Ç di le âza adedinin arttırılması için ehemmiyetle çalışılması karar - Taştırılmış ve 989 yılı aldatı ile yeniden kaydolunacak — âzaların duhuliyeleri karşılığı olarak büt. çeye M bin 362 lira kanulmuştur. Esireilerin büyük — teşkilâtları vardı. Adamları — Kafkasyadan, Macaristandan, Lehistandan, U - lahyadan, Mısırdan ilâh.. Güzel ve nadideleri az para ile kandırıp toplıyarak İstanbula getirirler ve| durmadan satarlardı. Esirciler; konaklarına gelen kız- ları ve genç oğlanları terbiye e- derlerdi. Fevkalâde temiz giyin- dürirlerdi. Esireller konağına gelen bir müşteri ikram ve izzetle bir salona| alınır arzusu sorulurdu. İstediği ne ise ona göre kızlar giyindirilip karşısına çıkarılırdı. İşte felöketzade gözde böyle bir, konağa gidiyordu. Fakat bu konak — gahiblerinin kendisini alhıp — alrmyacaklarında Mmütereddiddi. Yalnız; fevkalâde olan hüsnü anma güvendiği için esircilerin böyle bir kelepiri el- den çıkarmıyacaklarına emin bu- düübel PbA Ddti aleürela Doktorlar Arasında Birbirlerini İyice Tanımak İçin Yeni Bir Usul İstanbul doktorları, yekdiğeri- | ni dışarıda hemen tanımak ve doktorları kolayca tefrik etmek | üzere yeni bir rozet yaptırmağı kararlaştırmışlardır. | Bunun için icap eden müessese ve fabrikalardan müteaddit şık rizet nümuneleri alınmıştır. Bu nümunelerden intihap edi - lecekler Sıhhat ve İçtimal Mua- venet Vekâletine gönderilecekler; ve Vekâletin muvafik göreceği nümuneyi hemen yaptıracaklar- dır. “Ayrıca bu rozet münasebetile bütün doktorların Etibba Odası- | na kayıt olunmaları da temin e- dilmiş olacaktır. Çünkü bu rozetleri yalnız Btıb- ba Odasına kayıtlı olan doktor - azalar takabileceklerdir. Dilter taraftan — öğrendiğimize Bgöre doktorlar için yeni hüviyet cüzdanları da yapılacaktır. Pakat bunları tab ve tevzil bilâhare ie- ya olunacaktır. —Ko İki Kadın Gazeteci Dün şehrimize iki eenebi gaze- teci kadın gelmiştir. Bunlardan biri Amerikalı kadın — gazeteci bayan Linda Jojefin'dir. Bu Amerikalı kadın gazeteci eve velâ vapurla İzmire gelmiş — ve oradan Bergama harabelerile di- ğer tarihi Asar yerlerine giderek tetkikelrde — bulunduktan — sonra şehrimize uğramıştır. Dün gelen diğer cenebi gaze - teci de maruf Alman muharrirle- rinden bay Roberttir. Diğer taraftan eski senelerin birikmiş alacaklarınm Odaya borç, tü bulunan döktorların borç- larının 40 bin 65 lira 25 kuruş gibi mühim bir yeküna baliğ ol- duğu görülmüştür. Bunun için; bü kabil bütün borçların tama - men tahsil olunması ve Odaya es- ki senelerden borçlu hiç bir dok- | tor bırakılmamazı da - kararlaş fırılmıştır. Bu süretle; bütün a İacaklar tahtil olunduğu takdir - de Odanın mali vaziyeti çok dü- zelecek ve sene sonunda kasada 20 bin 865 lira 25 kuruş gibi mü - him bir para birikmiş olacaktır. Vefst eden himayeye “ muhtaç gdoktorların ailelerine veya ihti - yarlıyan âzalara yardım ile bun- ların Oda aidatlarının ödenmesi için de yeni bütçeye 2 bin lira ko- nulmuş bulunmaktadır . Tunuyorlardı. Gözde kapının önünde sırmalı €lbisesile duran kapıcı Arabı başı ile selâmladı ve şunları söyledi: — Hanımefendiyi görmek is- tiyorum. Kapıtı Arab çok düzgün vü - cudlü ve terbiyeli olan bu kızın isteğini tetkik etmeğe lüzum gör- meden buyur etti, Kız; içeri girmişti. Zaten; bir kere içeri girmek kâfi idi. Çünkü; bu gibi yerlere Insanı kolay ko- lay sokmazlardı. Gözde yukarı çıktı Halayıklar- dan birile karşilaşmıştı. Ona da selâmiını verdi ve nazikâne bir surette: — Hanımefendiyi görmek isti- yorum.. . Esirci hanımefendi salonda o - turuyordu. Çok keyifli bir daki- kası di Çünkü; biraz evvel, Mı- sır valisine güzel bir cariye sat- Recai Zade Ekrem — Ö Tümünün yıldönümü müna- sebetile, Recaizade Ekrev hatırasının — amılması " için, Maarif Vekâleti mekteplere bir | tamim yaptı. Edebiyat tarihimiz- de üstad Ekrem diye şöhret bu- lan bu kıymetli yazı, dil ve mer üstadı, hakikaten bu kadi: naslığa değer hizmetler yapmı sevdası» ismile yazdığı bu eseri Recairade, Türk edebiyatına yeni bir çeşid getirmiştir. Onun yalnız bu hizmeti, bir memleket fikir ha- yalı için az birşey midir?. Bundan bir müddet evvel de, Namık Kemalin ölüm yıldönümü münasebetile — mekteblerde, bu — büyük vatan şairinin hatırası ae aştı. Geçenlerde de - Üniver. site gençliği «İstiklâl marşı» şairi için temiz ve asil bir toplantı yap- tı Şimdiye kadar her nedense tırlamadığımız bu büyük münakaşa götlirmez birer kıyımı tirler ve memlekele hizmet et mişlerdi! ğ Maarif — Vekâletinin, — gençliği böyle kadirşinaslığa teşvik etme- si, ferah ve sevinç verici hüdise- — dir. Eski büyükleri balırlamak, yur. da, hangi sahada olursa olsun, h met etmiş olanları unutmamak in- sanlık ve memleket borcudur. İyi ve güzel hizmetler unutulmazsa, ayni şekilde hizmet edecek dak a mice gençler yetişir. Unutmuyalım ki, bizi de unutmasınlar. REŞAD FEYZİ Mekteplerde Kurulacak Spor Birlikleri — — Müaarif Vekâleti beden terbi « yesi umum - müdürlüğü teşkili. hakkındaki kanun hükümlerine dayanarak mekteplerde spor bir- Tikleri kurulması için hazırlıklar yapmaktadır. %Wekı gün « lerde bitecek olan bu hazılrıklar — Maarif teşkilâtına bildirilecektir. ee Taltif Edildiler Emniyet müdürlüğü ikttici şu- be ikinci kasım — memurlarından komiser muavini Vahdettin Te - moçin ve Hilmi Erten — Dahiliyo Vekâletince birer takdirname i> taltif edilmişlerdir. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi iyatro, Sinemalara. — Sigara İçmek Meselesi - Mevrim dölayisile, — sinemalar, | BAA DDOTlN Nİ ADEAEĞĞR AA İA ĞD ea ga — (Devamı var) —