14 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

14 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eti an yehili & ı df HATAYD 2 Ordu Mümessilimizin Verdiği Çay Ziyafeti Hatayda Okuma Seferberliği Başladı ve Ticart Faaliyet Arttı atay Askeri Mümessilimiz ve takviyeli D. Alay ku - mandanı Albay Şükrü Datlı tarafından Cumartesi günü akgamı — saat 17 de İsketderun Örduevinde mükellef bir çay zi- Yefeti verilmiştir. Bu ziyafette başta Hatay Dev - t Roisi Tayfur Sökmen olmak ere Millet Meclisi Reisi, Baş - Vekü, Vekiller, meb'uslar, vekâ- tler müstoşarları, diğer mülki Ve askeri erkân, parti erkânı, ee- Kebi konsolotlarla Antakya ve İs- derunun ileri gelen simaları, ' Sok güzlde zevat ve matbuat ::_ımmıîıeıı hazır. bulunmuşlar- Ziyatet; şen ve samimi bir ha- Va içinde geç vakte kadar devam #tmiştir, HATAYLILAR OKUTULUYOR Hatayda mektep çağını Bgeçmiş *lupta Okuyup yazma bilmeyen- kerle Türkçe bilmeyen genç Ha - Yüylılara Türkçe öğretmek üzere öhtlelif Hatay şehir ve kasaba- ııh:md' kuralar fasliyete geçmiş- Bu kurslarla mahalli Halkev - İ Meşgul olmaktadır. Kurslardan genç kız ve kadın - Jara ait olanları İskenderun ve Antakyada Pek büyük bir rağbet Her tarafta diğer kurslara da binlerce genç ve yaşlı erkek, kız ve kadın kaydolunmaktadır. Bunlar Türkçe lisanını bir an evvel öğrenmek için büyük bir te- halük göstermektedirler. PORTAKAL, LİMON dan İstanbula ve diğer şehirlere yapılan postakal, man- darına ve limon sevkiyatı çok artınaktadır. - Halkımız; kardeş topraklarda çıkan bu mahsulleri tercihan almaktadır. İstanbulun portakal, mandali- na ve limon ihtiyacının kısmı &- zamımı temin eden Dörtyol koo - peratifi; bu rağbet üzerine Kad- rt ve Selâhattin isminde iki mü- messilini Hataya göndermiştir. Kooperstif mümessilleri; İs - kenderuna varmışlar ve Hatay Başvekilini evvelki gün makarmı da ziyaret etmişler ve uzun müd- det görüşmüşlerdir. Mümessiller; bundan sonra; An- takyaya ve Harbiye mıntakası Portakal depolarına gitmişlerdir. Bunda nsonra Hatay portakal - Tarının hepsinin yalnız memle - ketimize ihraç olunması kararlaş- tırılmıştır. Mevcut portakalların - tamamı pek yakında buraya gönderilme- Hi Börmüştür. Be başlanacaktıı S z b öaamez Ser, Pazarlıksız Satış Kanunuüna Aykırı Hareket İki Defa Para Cezasına Çarptırılanların çüncüde Derhal Dükkânları Kapatılacak ali ve Belediye Reisi Lütfi | Kırdar bütün kaza kay « makam ve belediye reis « Yaptığı bir tamim ile pa - SIZ satış kanunü — tatbikatı de kendilerinin bizzat meş - Olmalarını ve kanun hilâfına ::m"*u €den mağazalar hakkında " d l Zabit tutturmalarını bil - Ürmişür, ,i,î“r" Sünlerde bu husustaki töf- etikey a laştırıldığı gibi bilhassa Tİn günde bir kaç defa Bi olünması kararlaştırı! - #ür. Bu kontrollarda hakların- do tutulan dükkânlara 2 tü & Para cezası verilecek üçün- z '*lasında ise dükkânlar kapa- mişlttır. Şimdiye kadar şehri- _mf SeZA verilen müesseselerin Düz p vi geçmiştir. Fakat be - tur, “Patilmış bir dükkân yok - Terine #antroj No 43 — İstanbula gö la götür de hangi İ #leye Şıkarırsan çıkar... Para vereceksin? İster isen? âlâ, bu; * yurun öyle ise... Ti *la Çıkmışlardı. Altmış yaşla- kürey ““dar olan bu kayıkçı hem y Sekiyor, hem de İkide birde İ değiAYordu. Bakılmıyacak gi m:ım:. İhtiyar, hayatında bu dilber ve cana yakın bir * Sandal İstanbula gel- 5 akat; zavallı kız her kur- üğü halde yalnız 1 unutmuştu. hi'şıeyı düşi D AYA ne verecekti?, ZORBALAR SALTANATI Bu hususta pazarlıksız salış ka- nununa muhalif hereketten dola- yı ilk kapanma kararını memle- ketimizde İzmir belediyesi ver - miştir: " Evvelki gün İzmir Belediye Re- isi doktor Behçet Uzun yaptığı teflişlerde iki dükkânın bu ka - nun hilâfına hareket ettiği gö - rülmüştür. Bu iki dükkânın; ev- velce ikişer defa ayni sebepten cezalandırılmış oldukları anlaşıl. dığından her iki dükkânın da ka- patılması için kanuni muameleye tevessül olunmuştur. Diğer taraftan pazarlıksız satış kanunu peyderpey ve önümüzde-) ki aydan başlamak üzere diğer bazı vilâyetlerimizde de tatbik o- lunacaktır Ezcümle evvelâ Adanada; Şu - battan itibaren bazı satışlar pazar- lıksız olarak yapılacaktir. — zazan: M. Sami KARAYEL Yani; sandalcıya para vermek lâ- zımdı. Halbuki, kızda para namı» na metelik bile yoktu. Sandaldan kalkıp dışarı çıkar- ken aklına gelmişti, Ne yapacağını şaşırdı. " Elini koynuna soktu. Maksadı mendili- Be sarıp sakladığı elmaslarından bir yüzüğü her ne pahasına o - lursa olsun kayıkçıya birakıp gi- gdecekti. Fakat; bu halden kayıkçının Demokrasi İçin n güzel sözü Pransız mec - E lisi relsi Heriyo söyledi: — Hududlarımızı pazarlık mevzuu yapamayız, diyor. Muhakkak ki, milletler, eski ma- madaki milli şeref ve izzeti nelis- lerinden şu son senelerde fedakâr- hık ediyor, güörünmektedir. Evvel ce, en ufak bir ima, harb ilânıma vesile olurdu. Fransız topraklarına İtalya göz dikmiyor, bir kısım Fransız top- raklarını resmen istiyor. Ve bu, maalesef Roma mülâkatında mü- zakere mevzuu yapılmak isteni - yordu. Heriyo güzel söylemiştir. Bir milletin hududları pazarlık Zuu olamaz. Hiç bir millet böyle bir pazarlığa girişemez. Milli hududlar üzerinde pazar- hik kapısı açmak — istiyenler, bu cür'eti nasıl ve nereden buluyor- ha Eğer yarın yeni ve büyük bir barb patlarsa, bu, demokrasinin bir daha kurtarılması için yapı - lacak yeni bir kanlı ihtilâl ela « caktır. BÜRHAN CEVAD Malül Er ve Erbaşların Terfihleri Yeni Bir Kanun Lâyihası Hazırlandı Geçen sene intişar eden bir ka- nunla vatan müdafassı uğrunda malül kalmış olan kahraman za- bitlerimize bir inisli daha terfih zammı verilmiş, fakat bu zamdan malül erbaş, erler istifade ettiril. memişti. Partimizin himayesi al- tında teşekkül eden ve malül ef- at ve erbaşların da hak ve men- faatlerinin müdafaası; osas ga - yelerinden olan Ordu Malüller Bizliğinin teşebbüsü üzerine; bu defa kahraman erlerimizin de ter-| fihi için hazırlandığını haber ver. diğimtz yeni bir kanun 1âyih ikmal olunarak Büyük Millet Mec| lisine verilmiştir . Ordu Malüller Birliği İstanbul Şubesine bir mektup göndererek, vatan hizmeti uğrunda malül ka- Jan bu arkadaşlara yardım edil - mesi için genel merkez tarafın - dan hükümet nezdinde yapılmış olan teşebbüslerin bu suretle müsbet bir duruma girdiği bildi- rilmekte ve bu muvaffakiyetin kahraman erlere tebşir olurması bildirilmektedir. Öğrendiğimize göre; - bazırlı nan bu yeni kanun projesine gö- re İstiklâ) savaşına bilfiil cephe - lerde iştirak etmiş olan subay ve erler yeni tekaüt kanunu hüküm- lerinden istifade edeceklerdir. Sülğal. Sanayi Birliği Kongresi Millâ” Sanayi — Birliği ” senelik heyeti umumiye kongresini bu a- .yın 27 sinde yapacaktır, Hepsi iyi amma; sandaleiya ne cevap verecekti?. Yüzünü kızdırdı. Sandalcıya Rumea çunları söyledi: — | — Üzerimde on param yok.. Lâ- kin parasız bir adam zannetme beni... Bana adresini ver. Yarın iki misli olarak sana yollarım. Sandalaı namuslu ve gözü tok bir ihtiyardı. Bu derece temiz ve asil bir kızın Üzerinde para olma- yışına taaccüp etmedi. Ve para - sını göndereceğine de kanast - derek hiç ses çıkarmadan adresi- ni şü süretle verdi: |Bir Yılda Yüzde 30 ı-'ar"_ı Veresiye Alış Mütemadiyen Çoğalıyor Bilhassa Bakkallar Bu Mes'ele de İkiye Ayrılmış Bulunuyorlar z ir bakkal dükkânı nın vitrininden bir Kaşır on günlerde şehrimizde veresiye satışların çoğaldı- B nazarı dikkali celbet - miştir. Bu çoğalış; geçen seneye na - zaran b 30 nisbetindedir. Eskiden yalnız bazı eşyalar ve Bazı kısım muameleler Üzerinde toptan ve peraknde veresiye satış yapan mağazalar, şimdi peraken- de veresiye muamelesi yaptıkları Bibi ayrıca eşya cinslerini de ço- Zaltmışlardır. Yapılan tetkiklerde veresiye sa- tışın dükkâncılara daha kârlı gel- diği çünkü bu suretle fiyatlara ük bir zam yapmak imkânını buldukları görülmüştür. Bu zammın; bazan $6 50 yi bi- le bulduğu alâkadarlara şikâyet olunduğundan bu kabil sı Bira Fiyatları Esaslı Surette Ucuzlatılıyor Bunun İçin Bir Kanun Çıkarılacak on zamanlarda biranın yük- sek fiyatla satıldığı mev - zuu — bahsolmakta — ve bu | biradan her sınıf halkın istifade edememesine başlıca sebep olarak gösterilmektedir. Ayni zamanda, bu hususun ar- Pa istihlâkine tesir etmek bakı - mında üzerinde ehemmiyetle du- rulmaktadır. Bu itibarla , bu mesele, zirast köngtesinde mevzuu bahsedilerek Ankara birasının 80 kuruşluk şi- şelerinin 20 kuruşa satılması lü - | Zümü tebarüz ettirilmiş ve bu şe- kilde ucuzlatılması karar altına alınmış bulunmaktadır. Ancak bebher şişede bu on ku - ruş tenzilâtnı yapılması için, a - hnan verginin tenzili veya kaldı. rılması lâzım geldiğinden bu hü- Fokat; etrafında ızbandut gibi, kolları düğmeli, başları keçe kü- dâhlı , bellerinde palalar, iri ses- lerile konuşan adamlar dolaşıyor- dü. Hele; iskeleye yakın kahvaha- nelerin önüne oturmuş olan in » sanlar çok karkunç ve vahşi kişi- derdi. Hepsi silâhlı ve eşkiya kı- Jiklı adamlardı. , Kızın gördüğü bu iİnsanlar kıs- men Yeniçeri Ve Rumeli zorba- harı idi. Eğer bu kız Alemdar Mustafa Paşa İstanbula girmeden bu iske- — Fener, Tahtaminare - sokak kilise karşısında Deli Barba... deyince herkes tanır, Kız; uzaklaştı, işin felâketi hiç yel bilmiyordu. Küçükken doğ - Tudan doğruya saraya geldiği - çin İstanbulun sokaklarını — ve şüpheleneceğini ve belki de ka rakullukçulardan birine hırsız - dir zannile teslim edeceğini mü - lâhaza ederek duraladı. e LA Tn e l semilerini bilmiyordu. leye çıkmış olsaydı, şimdiye ka- dar Yeniçeriler tarafından omuz- Tanarak bekâr odalarından birine sürüklenerek götürülmüş olurdu. Bereket versin; Alemdar Mus- tafa Paşa zorbalarının — korkusu herkesi sindirmişti. Paşanın zörbaları da daha ka- dınlara ve şuna, buna el uzata - İskeleden biraz uzaklaştı. Sa « Hına soluna baktı. cak hale gelmemişlerdi. Daha hâ- | çırağını çağırarak kıza yolu gös- eriş pan mağazaların sıkı bir kontral- dan geçirilmeleri - kararlaştırı! - mıştır. Diğer taraftan bakkallar ve di- ier bir kasım esnaf ise veresiye satışın tamamile kaldırılmasını ısrarla istemektedirler, Hattâ bu hususta Bakkallar Cemiyeti âza- larından bazılarının cemiyet ida- re heyetine müracaat ederek İs - tanbulda her bakkalın veresiye satış yapmaması İçin, icap eden mukarreratın ittihazını istemiş - lerse de cemiyet buna pek taraf - tar görünmemektedir. Çünkü, ve- resiye satışlar kaldırıldığı takdir- de mahalle bakkallarından başlı» yarak diğer bütün küçük bakkal- ların kapılarını ve dükkânlarını kapamak mocburiyetinde kala - caklarını a etmektedirle: susta bir kanunun çıkarılması bek, lenmektedir. Birarlın ucuzlatılması, hem ki y | lünür kazancile hem de eşhirli - nin ihtiyacile ehemmiyetle a - lâkadar bulunduğundan bu ucuz- latma işinin yakında halledilece- | ği umulmaktadır. B n iR ea Kadastora İşleri Kadastro fen başmüşaviri Ha- lit Ziya Ankaradan İzmire git - miştir. Mumaileyhin oradan bugünler- de İstanbula gelerek şehrimizde- ki sön kadastro faaliyetini tetkik | etmesi beklenmektedir, Diğer taraftan İstanbulda ka- dastro işlerinin bir an evyel mal olunması — bildirildiğinden postalar mesallerine hız vermiş- lerdi lâ Rumeli tavırları üzerinde tu- duruyordu. j Kız belli etmeden önüne gelen caddeyi luttu ve yürüdü. — Bu sokak onu Misir çarşısına çıkar- maştı. Çarşının bir kapısından gir-, di. Beş on adım attı, bir dükkâ - nn önünde ihtiyar bir adam o- turuyordu. Yanına sokuldu ve se> Tâm verdikten sonra sordu : — Baba; Parmakkapıya git - mek istiyorum... Nereden gidilir? İhtiyar; sakalını karıştırdı. Bi- raz tevakkuftan sonra; anlıyamas mış bir tavırla kızın yüzüne bak- ti Kurnaz gözde derhal ihtiyarın kulaklarının ağır işittiğini anla - mıştı. İhtiyara daha ziyade sokuldu ve, eğilerek: — Parmakkapıya nereden gidi- lir? İhtiyar; iyice tarif etti. Hattâ; Oıtomatık Telefon Köşkleri Sür'atle Yapılması Kararlaştırıldı Şehrimizin muhtelif semtlerin- de, otamatik telefon köşkleri ya- pılacağını yazmıştık. Bilhassa geceleri dükkânlar | kapandıktan sonra telefon etmek isteyenler için çok lüzumlu — ve faydalı olan bu köşklerin bir an evvel tesis ve inğası arzu olundu- ğundan bu hususta icap eden tet- khleire başlanmıştır. Telefon — köşklerinin — hangi semtlerde daha fazla lüzumlu ol- duğu ve umuml muhabere mer - kezlerinin az bulunduğu yerler tesbit edildikten sonra tatbikata geçilecektir Köşkler yapıldıktan sonra; ma- | tile otomatik o- | larâk telefonla görüşmek kabil olacaktır. Bu suretle, gece posta ve tel - graf ve telefon merkezlerinin ka- pali olduğu saatlerde sokaklara düşerek telefon arıyanlar büyük ir dertten kurtulacaklardır. İkiz Sigaralar İnhisarlar İdaresinin piyasaya *ikiz» namile yeni bir nevi siga - Tâ çıkardığını haber — vermiştik. | Çifti 30 paraya denilecek yerde bir mürettip hatası olarak çifti 60 paraya satıldığı yazılan bu si- garaların ilk partisi büyük bir rağbet görmüştür. , , O kadar ki, çıkan sigaralar bir kaç gün içinde tükenmiş bu se- beple hemen bütün tütüncülerde ikiz sigara kalmamıştır, Açık sigara satışı da menedilmiş| olduğundan tötüncüler bu vazi - yetten müşteki bulunmakta — ve yeni ikiz sigaraların bol miktar - da piyasaya çıkarılmasını halkla beraber istemektedirler , Celeple Ankaradan Geldiler Şehrimizin et ihtiyacını temin etmek için bu sahada faal — ve nâzım bir rol oynuyan Devlet Zi- Taat Kurumunun gittikçe çalış - ma sahâsını genişletmesile mez - bahadaki celeplerin bu yüzden şikâyet etmek Üzere Ankaraya bir heyet gönderdiklerini yaz - maştık, Ankaraya giden heyet orada 1â- zım gelen temaslarda bulunarak dün şehrimize dönmüştür, e iğiie Devlet Şürası için Seçim Millet Meclisinin dünkü top - lantısında Devlet — Şürasındaki münhal azalıklar için seçim ya - Ppilması mukarrerdi. Fakat adliye encümeni namzed liştesini geri is- temiş, seçim de başka bir cel « seye bırakılmıştır. ——— termesi için emir verdi. Genç çırak kızı yola düzmüştü. Nihayet ; Beyazıda gelen göz- de, çırağın tarifi veçhile camii görmüştü. Sahafçılar çarşısına doğru yü- Tüdü. Bir dükkâna girdi. Kitap. çıya Parmakkapının nerede ol « duğunu sordu. O da tarif etti. Gözde yürüyor ve bir yandan da etrafına bakıyordu. Bir de baktı ki; uzun ve kapalı bir çarşı... Bu muhakkak sarayda ber vakit işittiği meşhur kapalı çarşı idi. O, yine sarayda işitirdi. Mücev- herat alım ve satımı Kapahçar- gıda olurdu. Tam sırası idi. Ne olür ne ol - mazdan yanında on parası yoptu. Çarşıya girip elmaslarından biri- ni satmalıydı. Çarşıya giren gözde kuyumcu Çarşısını sordu. (Devamı var) başlanacaktır. Güzellik Merakı — adınlara — tavxiye edilecek, öğretilecek, — başka mevzu- larımız yok müu acaba? Me- selâ yalnız bir günlük gazeteleri şöyle bir karıştırmız. Hepsinin kas dın moda sahifelerinde bayanla - rın güzelliğinden, gençliğinden u- zun bahisler vardır. *Bir güzellik makinesi bulun. dü>, #gençleşmenin sırrı keşfedil. di>, «vücudünüzü nasıl güzel göse «kirpikleriniz ma- güzelliği çok mühimdir: İşte buna benzer birçok yazılar görürsünüz. Kadınları alâkadar e- decek başka birşey yok mudur?, | Kadınlarımızın herşeyi tamamlan mış da, yalnız güzelleşmesi mll kalmıştır? Sinemanın birçok faydaları var. ( münakaşa dahi götürmez, Fakat, bu arada hesabsız zararları da yok değildir. Beyaz perdede sey- redilen artistleri hal ve hareketi, | giyim ve güzellik itibarile taklid | eden © kadar çok İnsan tanıyo: ruz ki, bu gibiler, bütün hayatın. mana ve gayesini, fevkalâde be- ğendikleri -herhangi bir #inema yıldızma benzemekte arıyorlar, — Kadının cemiyet içinde sayısız * rolü, vazifesi vardır. Onlara daha çok cazib ve güzel görünmek içim tavsiyelerde bulunurken, d bir kadının bütün diğer vazifelek rini bildiğini mi kabul ediyoruz?, — Güzelleşmek — merakmın hepis bu kadar fazla sarışmı çek görmüyor, değilim. X REŞAD FEYZİ — Mezarlık Dâvası Asri mezarlık yolsuzluğundan — dolayı temyiz 4 üncü ceza daireşi tarafından eski vali ve belediye — reisi Muhiddin Üstündağ ve arka- — daşları hakkında verilen beraat — kararı Başmüddelumumilik ta - rafından temyiz olunmuştur. Muhakemeye tekrâf başlana » caktır. Sürpagop —meselesi hakkında Şürayı Devletçe verilen düzumu — zuhakeme kararına Muhiddin Üze — tündağ kanuni müddet içinde iti- raz edememiştir. ” Bu muhakemeye de — yakınd: Birimizin Dettdi ” ; Hepimizin Dardiı' ; Bu Müşkülâta Sebeb Ne? Bir okuyucumuz yazıyor: *— Biz üç kardeşiz ve Rados - dayuz. — Üç sene evvel İstanbula geldik, Elimizde İyi bir. san'atı- mek için, gün geçirmeden, Beya- zadda, Yeniçeriler caddesinde 14 mumaralı dükkânı kiralıyarak, bir veba imalâthanesi kurdak. Alan- | — ya demiriş adını verdiğimlz ba - | — amalâthaneyi üç senedenberi işle- dyorur. İşimizde muvaffak el - Guk. Şimdi momslmizi daha fazla genişletmek istiyoruz. Pakat bu- ma - bulunduğumuz yer münidir. Çünkü, sobaların döküm İşlerini Kalafatyerinde yaptırarak dak - Kânımızda ancak montahaı yapa- piliyoruz. Dükkâmımız müsald de- ÜÜ, ocak yaktırmıyorlar, Bunün üzerine, bir yerde arsa alıp bir a- diye müsaade etmedi. Duman et- rah rahatsız eder, denildi. Bundan sanra, Topkapı hari - çinde bir arsa bulduk, mürscaat yine mahzurlu görüldü. Bu- san'atımın lera edecek bir yer bulamamış vaziyetteyiz. Halbuki Ğ balınduğumaz yerden de çıkmak mecburiyetindeyiz. Elimledeki pa- va ile âcil elarak bir bina yaptı. vamazsak, bu para kısa bir zaman- a lükenebilir. Sonra biz ne va- pacağız. lüyor?, Bu sapalkârların mane Kudretlerini kırmak değil midir Şehir dabilinden Vazgeetik. Car daşında bulduğumuz Carsada — bir | — Atelye yaptırmamıza mükaade e- | — dümesi için sayın Valimizin yük- | — sek ı rica ederin, — |

Bu sayıdan diğer sayfalar: