(N 40) Selâmlıktan dönen Rıdvan Paşa- ya arabadan inerken dört kişi hücum etmişti. Şehreminini alenen öldürmiye cesaret eden ka- filler, zabttaya ve halka da ateş açmışlardı Fakat Abdülhamid; büyük bir meharetle, hem — Ebülhüdayı ve hemde oğlunu teskin etmişti: — Acele etme. Her şeyin, xa- Manı var, Demişti. Birçok kimseler, bu hâdiseden dolayı, Ali Şamilin çok ağır bir cezaya uğrıyacağımı sanmışlardı. Fakat aradan günler geçtiği hal- de, Ali Şamilin daha hâlâ mevkiini Muhafaza ettiğini görünce, en de- hayretler içinde kalmşılardı. Aradan, yine bir zaman geç - mişti. Şebremaneti, Kadıköy yol-| Tarını tamir ettirirken, yapılan yolun bir yeri Ali Şamilin ho- şuna gitmemiş; oradaki mühen - e, Şehremini Rıdvan Paşanın son derecede gücüne gi- derek şikâyet etmişti. Sultan Hamit, bu şikâyeti de sü- küt ile geçiştirmişti. Fakat, artık Şehremini Rıdvan — Paşa ile Alt Şamll arasına bir münaferet gir- Mişti. O sırada Pangaltı tarafında yi- ne bir yol yaplıyordu ve bu yol da, Ali Şamil'in biraderi, Şürayi Devlet ndan (Abdürrezzak) in evinin önünden geçiyordu Abdürrezzak, yolun kendi arzu- su veçhile yapılması için Rrdvan Paşaya haher göndermişli. Gayet nazik, terbiyeli, hiç kimsenin ar- zusunu kırmıyacak kadar halim ve selim tabiatlı bir zat olan Rıd- yan Paşa, Ali Şamil'in hareketin- den münfall olduğu için, Abdür- tezzakın bu talebini reddetmiş; şolan usulü veçbile yapı! devam için emir vermi Abdürreszak, derhal adamları- n ve uşaklarını toplamış; yolun yapılmasını menetmek istemişti. Amelelerle uşaklar arasında bir mücadele başlamış, her iki taraf- tan da bir kaç kişinin yaralanması ile neitcelenmişti. Nihayet, ame- leler galip gelmişler; Abdürrez- takın adamlarını küreledikten son- ga, işlerine devam etmişletdi. Adamlarının, şehremaneit ame- lelerine mağlüp olması; Abdür- rezzakın kalbinde Rıdvan Paşaya karşı müthiş bir kin husulüne se- bebiyet vermişti. Fakat Abdür- rezzak kurnaz davranmış. bu ki- ni hiç bir suretle izhar etmemişti. Aradan iki ay kadar bir zaman geçmişti. Bir cama günü eslöm- lıktan avdet eden Rıdvan — Paşa, Göztepe istasyonunda trenden in- misit. O anda, dört kişi üzerine hücum etmiş.. korkunç rövolver | sesleri, ortalığı müthiş bir velve- zavallı Ridvan Pa kursunal vurularak kan- lar içinde yere serilmişti. hremini gibi mühim bir şah- siyeti, bu derece pervarızlıkla a- lenen öldürmiye csenret eden ka- tller, kendilerini tutmıya teşeb- TMİŞ. kâ karşı da dar cesaret gi Zabrta memurları, bu azılı ka- tüleri kolaylıkla ele geçirömiye- eeklerini anlayınca, peşlerine düş- müşlerdi. Katiller önde, zabrta memurla- rile bunlara müzaheret eden bir kaç kisi arkada oldukları halde, Kayışdağı yolundan Kurbağalide- reye gelmişlerdi. Orada, arkasın? da yirmi kâdar süvari bulunan A- li Samil'e tesadüf etmişlerdi. Katilfer, Ali Şamil'i görür gör-) merz koşmuşlar; silâhlarını ona vermişlerdi. Ali Şamil, katilleri doğruca Se- limiye kışlasına sevketmişti. O gece orada alıkoduktlan sonra, er- tesi gün: (Bunlar, — tütün kaçakçısıdır. Dün, Göztepe istasyonunda polis- lerden korkarak bir kaç el silâh otmışlar, kurşunlardan - bir kaçı kazaen Şehremini Rıdvan Paşaya isabet etmiş, ölümüne sebebiyet vermiş... Zabıta memurları, bu , kaçakçıları yakalamak istemişler. se de muvaffak olamamışlar. Ben vak'ayı haber aldım, maiyetime süvariler alarak yola çıktım. Hep- sini yakaladım. Lâzjmgelen mu- amelenin ifası...)J diye, bir jurnal ile Üsküdar mahkemesine göndermişti. Mahe keme, derhal katillerin si Bi istemişti. Fakat Ali Şamil: — Biz, (Kürd) üz. Bize teslim e dilen silâhı, hiç kimseye vereme- yiz, Diye, mahkemenin bu talebini reddetmişti. Bu karlı hâdise, İstanbulu alt- ilst etmişti. Katillerin, Abdürraz- zakın adamları olduğu tahakkuk eder etmez, âdeta koca şehir he- yecana gelmiş; her taraftan bir -| çok dedikodular yükselmişti. Ve. eretsi gün de, bütün Bedir- kan oğulları İle adomlarının tev- kif edildikleri işitilmişti. Ali Şamil, husust bir. divanı- barp tarafından muhakeme edile- k, (idam) ına hükmedilmi HİKÂYE PLÂTİN BİLEZİK (& üncü sahifemizden devam) ğum plâtin bilezikten gözlerimi a- yıramıyordum; çok kiymetli bir bilgzikti; beni, 0 göce görmüştü. İlk gördüğü bir adama, nasıl olup da emniyet edebiliyordu? — Garib kadın! Çok garib ka- dın diyordum. Akşama doğru, apartımanın ka- pisi çalındı ve genç kadın, içeri gördi, Siyah, kalın bir manto giy- mişti, Sokaklık kılığı ile de, balo- daki kadar güzeldi. Yüzü gülüyordu. Apartımanı - mı gezdi: — Çok şirin! Çok güzel! Dedi, beğendi. ona, hazırladı - ğam Hikörleri çıkardım; tatlı tatlı konuşuyorduk. Yalnız, o, ikide bir. bilek saatine bakıyordu. Hayır! Onu, kolay bırakmaz - imek için ayaka — kalktığı tuttum, zorla oturttum. Bu-| | a hırçınlaştı. Fakat garibi, sade- ce jestlorile protesto ediyor, çağır- || mıyordu. Hattâ bağırmaktan çe kindiği sanılabilirdi. Önce, likörleri reddetii, masayı devirmek, üstündekileri kırıp dök- mek istedi. Elimden kurtusmiya- anlayımca, mantosunu çı- hiddetle oturdu. T şeyi, anlamadan onu bırak- miyacaktım: Kimsiniz? Gözlerini gözlerime dikti: — Öğrenirseniz, ne olacak? — Hiç! Fakat merak ettim. Bir an düşündü, sonra karar ver-| miş bir tavırla ayağa kalktı, elini | Omuzuma koydu: — Dün gece, beni, büyük bir tehlikeden kurtardınız. — Hangi tehlikeden? — Size verdiğim plâtin bileziği, bir kadının çantasından aşırmış- tim, Ağzım açık kalmıştı: — Ne diyorsuruz? Yazan : Ziya Şakir Abdürrezzak ile diğer alâkadarlar da, adliye tarafından ayni şekil- de mahküm edilmişlerdi. Fakat Abdülhamit, (idam) cezalarını (müebbed kürek) cezasına tahvil ederek, bütün Bedirhan oğulları- nın Trablus kalesine gönderilme- ini irade etmişti. Böylece Bedirhan oğulları, bir idarei mahsusa vapuruna doldu- rularak, Trablusgarbe sürülmüş- lerdi. Bu acı sukut, en ziyade Ali Şa- mil üzerinde tesir husule getir. mişti. Kısa bir zaman sonra, kale- nin müthiş zindan:nda, iztırap ve mahrumiyet içinde can vermişti. AŞK YÜZÜNDEN SÜRGÜN 1315 senesinde, (Haleb) e gidi- yordum. Yolda, genç ve yakışıklı bir doktorla ahbap oldum. Askert Tıbbiye mektebinden bir sene ev- vel, parlak bir diploma ile çıkan ve o esnada da doktor yüzbaşısı üniformasmı taşıyan bu genç, o zamanın oldukça meşhur muhar- rir ve gazete mütercimlerinden (İskender Ferera) efendinin bira- deri, ve (Rum) milletindendi.. Maalesef, ismini unutmuşum. (1) (Devamı var) lel T)Aziz karilerimden rica ede- rim,.. Bu (İskender Ferera) efen- dinin veyahut ailesinin adrestni bilip de bir mektupla bana bildir. mek zahmetinde bulunurlarsa bee ni minnettar ederler. — Z. — Bu, bende illet! Siz gittik - 'ten sonra, baloda, iş çakıldı; fakat artık tehlike kalmamıştı. Sinirlenmiştim: — Bu kirli işe âlet etmek için de- mek benimle dost oldunuz, öyle mi? Hırsız yataklığı ettirmek için benden başkasını bulamadınız mı? — Sizde, namuslu adam sima - Si vardı. Nitekim, yanılmamışım. — Neden? — Yanlış adres yapardım. Omuzlarım düşmüş, büyük bir sukutu hayale uğramıştım: - Dernek, bir âlet gibi kullan- | mak için öyle mi? Genç kadın, gözlerinin en tatlı bakışile gülümsedi: — Yalnız o, değil... Kalbim de emrediyordu... verseydin, ne MAHMUD YESARİ 18 Konferans: Altıncı Türk Dü Bayramı: Türk Dil Kurumu adı- na, 19 Türk musikisi (plâk), 19.25 Konferans: Prof, Salih Murad (Fen musahabeleri), 19.55 Borsa haberleri, 20 Saat ayarı: Hamiyet | Yüceses ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkiları, 2040 Ajans haberleri, 20.47 Ömer | Riza Doğrul tarafından — arabca | söylev, 21 Saat ayarı: Orkestra: 1— Suppe: Poet erpeyzan. 2— Artemiyef: Potpuri Grotesk. 3— Grew: Vals. 2130 Darüttalim musiki heyeti: Fahri Kopuz ve arkadaşları lara- Istanbul Belediyesinden: Pazarlıksız satış mocburiyeti hakkındaki 3489 numaralı kanunun fatbiki suretine deir olup 15 Eylâl 1938 tarihli Resmi gazetede çıkan 9527 numaralı kararname sureti, İşbu kararnamenin on dördüncü maddesi hükmüne tevfikan alâkadarlarca bilinmek üzere ilân olunur. — (6326) Pazarlıksız satış mecburiyeti hakkındaki 3489 numaralı kanuhun tatbiki suretine dair karar Kararname No. 9527 Madde 1 — Ankara, İstanbul ve İzmir şehirleri Belediye hudutları içinde, aşağıdaki yazılı maddelerin perakende ticaretinde, 3489 numarsıl kanun ile işbu kararname hükümlerine tevfikan, pazarlıksız satış mec- buridir: 1) Kesilmiş kasaplık h: leri (pişmemiş), her nevi sucuk ve pastırmalar, 2) Taze yumurta, süt, yoğurt, tereyağı ve sadeyağ, k: nirler ve burları satan dükkânlarda satılan diger madde 3) Kapalı kaplar içinde satılan her nevi menba ve maden suları, 4) Yaş sebze ve meyvalar, maddeler, 5) Her nevi bakkaliye maddeleri ve bakkal dükkân ve mağazaların- da satışa arzedilen salr maddeler, €) Mahrukat maddesi olarak odun, ağaç kömürü, maden kömürü, linyit, antrasit, sömikok ve briketler, 7) Her nevi hazır ayakkapları ve ayakkabıcı dükkünlarında satılan! sair hazır eşya, ! 8) Her nevi hazır şapkalar ve şapkacı dükkân ve mağazalarında as-| tılan hazır eşya, 9) Her nevi hazır elbiseler ve hazır elbiseci dükkân ve mağazaların- da satılan sair her nevi hazır eşya, 10) Her nevi manifatura eşya ve maddeleri ve manifaturacı mağı- zalarında satılan sair eşya, 11) Her nevi kumaşlar ve kumaşcı mağazalarında satılan sair eşyal (terzilerin, kendi dükkânlarında dikilmek üzere bulundurdukları ve| teşhir ettikleri kumaşlar ve elbise malzemesi hariç). 12) Her nevi tuhafiye eşyası ve tuhafiye mağazalarında satışa ar-| zedilen sair eşya ve maddeler, 18) Her nevi halı ve kilimler ve halıcı dükkânlarında satılan sair| eşya, etleri ve sakatları, kümes hayvanı et- mak ve pey- unları satan dükkânlarda satılan sair Canl'ı hayvanları Yutanlar (& üncü sahifeden devam) rar eanlı olarak çıkarmak mesele- Bazıları, da | sine gelince iş değişir. kolayca çıkarırlar. Ba doktora müracaat mec kalırlar. Fakat, şeydir. GAZOMOTR ADAM Size bunlardan daha ehemmi- yetlerini anlatayım. Bu tıb tari- hinde görülmemiş bir — vak'adır. Almanyanın küçük şehirlerinin uriyetinde bu tehlikeli bir birinde bir kurşuncu amele bir kazaya uğramıştı. Bu kaza netice- sinde arkadaşlarından ikisi öldü. p Çok müthiş anlar geçirtir. Fakat bir” tek kaşe GRİPİN almakla, bütün İşiddetine rağmen romatizma ağrık gını çabucak sindirmek kabildir. Çünkü husust bir tertible yapılan (GRİPİN kaşeleri en muannid ağrk ları kısa zamanda geçirir. GRİPİN Hızır gibi imdadınıza yetişir, ağı rılarınızı, acılarınızı. defeder. İcas teessir olmadığını gördü. Ve bun- üşündü. Varyete numaraları yapmak için idmana başladı. Numarası yirmi litre gaz yutmakta, bu suretle büyük bir servet yaptı. Gazları — yutuyor, sonra ağzına bir lâslik buru alı- yor, yavaş yavaş gazları çıkarı - yordu. «Fakat hazım borularını muha- faza için evvelinden dört beş Litre süt içiyordu. Bence bu bir harika- dır. dan istifadeyi ne dikkat. Taklidlerinden sakınınız. İVe GRİPİN yerinc başka bir marka İverirlerse şiddetle reddediniz. Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı Istanbul Satınalma Kemisyonundan: Tasınlanan İlk Eksiltmenin Tutarı Teminatı yanın ciasi — Mikdarı Lir: ira Kr. Ni 14) Turistik eşya satan antikacı dükkân ve mağazalarında satışa ar- zedilen her nevi eşya ve maddeler. Madde 2 — İşbu kararname hükümleri, dükkân, mağaza, depo gibi sa- bit satış yerlerinde yapılan perakende satışlara tatbik olunur. Aşağıda yazılı satışlar bu hükümlere tâbi değildir: A — Seyyar satıcılık (sokak veya meydanlarda durularak veya do- laşılarak yapılan satışlar). B — Müstahsillerin mallarını şeyyar surette satanları. C — Muayyen veya gayri muayyen günlerde sokak veya meydan- larda kurulan pazar yerlerinde - dükkân ve mağazalar haricinde - yapı- lan perakende satışlar. Madde 3 — Ayni zamanda hem toptan (veya yarı toptan) ve hem de perakende satış yapan dükkân ve mağazalar, perakende satışları için bu kararanme hükümlerine tâbidirler. Ancak, tücöar ve esnafın kendi dükkânlarında satılmak üzere yu- karıdaki fıkrada yazılı mağazalardan yapacakları mübayaat perakende sayılmaz. Mdde 4 — Bu kararname tatbikatı bakımından; toptancı, yarı top- tancı, perakendeci, seyyar satıcı ve pazar yeri satıcılarının vasıflarının ve birinci maddede yazılı ticaret şubelerile eşya ve madde gruplarının tefrikinde tereddüd hasıl olduğu takdirde, mahalli Belediye encümeni, ticaret odasının mütaleasını almak suretile, keyfiyeti bir karara bağlar. Madde 5 — A) Birinci maddede yazılı eşya ve maddelerle ayni mad- dede bahsi geçen dükkân ve mağazalarda satılan sair mevada fiatı gös-| terir etiket konur. Bu etiketler, malın mahiyetine ve ticari usul ve âdet- lere göre, malın veya ayni fiattaki mal gruplarının üzerine konmak, bunlara her hangi bir bağ ile raptedilmek, asılmak, bir sopaya, sehpaya | takılmak gibi suretlerle kullanılır. Ancak, etiketlerin müşterilerce iyice görülebilecek ve hangi mala| Hit ise ona taallüku serahatle belli olacak surette konmması lâzımıdır. B — Esasen üzerinde fiatı yazılmış olarak kapalı kap veya ambalâj- lar içinde satışa arzedilen (İçkiler, tütün paketleri ilah.. gibi) mallar ü- zerine ayrıca etiket konulması mecburi değildir. C — Mahrukat maddelerini satan dükkân ve depolarda, bu malların fiatları bir levhaya yazılarak, bu levha dükkân veya deponun müşteri- lerce iyi görülebilccok bir tarafına asılır. Bu levhadan maada, mallar ü- zerine ayrıca etiket konması caizdir. D — Birinci maddede yazılı yiyecek ve içecek maddeleri satan dük- künlarda, ayni zamanda, dükkânda istihlâk edilmek üzere satış yapıl- dığı takdirde, bu suretle yapılan satışların fiatleri bir levhaya yazılarak bu levha satış yerinin müşterilerce iyi görülebilecek bir tarafına asılır. Bunlar haricinde kâlan satışlarda mala etiket koymak mecburiyeti| bakidir. E — Fiat ve evsafın ağaç, karton veya maden gibi maddelerden ya- pılmış rakam ve harflerle de beyamı caizdir. Madde 6 — Etiketlerin murabba, müstatil, müselles veya daire gibi muntazam bir şekilde kesilmiş olması lâzımdır. Bunların müşterilerce görülmeğe kifayet edecek büyüklükte olması, | etiket üzerindeki fiat rakamlarının ve bu kararnameye göre yazılması mecburi olan hallerde evsafa müteallik kelimelerin okunaklı, muntazam, kâfi büyüklükte, başka rakam ve kelimelerle iltibasa mahal vermiyecek surette yazılmış olması şarttır. Etiketlere fiat; lira, kuruş, para kelimeleri veya T. L, Kş., Pr. re- mizleri ile birlikte yazılır. Madde 7 — A) Sütten mamul yağların fiat etiketlerine, eritilmemiş lar için stereyağe ve eritilmiş yağlar için «sade yağ» kelimeleri ilâve olunur. Bundan başka mer'i kanun ve nizamlar mucib'nce, menedilmemiş olan boyalar vasıtasile tabil rengi değiştirilmiş yağların etiketlerine «bo- yalı»; karıştırılması menedilmemiş olan nebatt ve salr hayvani yağlar ve yabancı maddelerle karışık yağların etiketine ekarışık», içine - tuzdan başka - yabancı hiç bir madde karıştırılmamış olan saf yağların etike- tine de «halis» kelimeleri ilâve edilir. Boyalı ve karışık yağların satılması menedilmiş olan mahallerde bi-| lâmum yağların etiketleri üzerine, nevine göre «tereyağı veya *sade, yağ» yazılmakla iktifa olunur ve bu adlar, içine - tuz hariç olarak - ya- bancı hiç bir madde karıştırılmamış olan saf yağı ifade eder. B) Zeytinden elde edilip de, içine sair bilâmum nebati ve gayri ne-| bati yağlar karıştırılmış olan yemeklik zeytin yağlarının etiketine ehalis| fından, 2220 Hava raporu, 22.23 Keman konseri: Liko Amar Piya- noda Sabo, 2255 San haberleri ve ertesi günün programı, 23 Saat a- yarı, İstiklâl marşı, Son. zeytinyağır; sair yağlarla karıştırılmış olan yemeklik zeytinyağlarınını etiketine ekarışık zeytinyağı» kelimeleri yazılır. | ssusam yağı>, «pamuk y: Eğer takımı — 173 tana 10380 00 — 779 00 Pazarlık 27/9/938 sah 11 de — Erat kun- durası Altı erat ye- menisi 1333 çift — 209028 225 00 Açıkeksilime» —» 15 > 1— Yukarda yazılı eşyanın gösterilen gün ve saatlerinde nevilerine göre eksiltmeleri yapılacaktır. 2 — Evsaf ve şartnameleri komisyondadır. Görülebilir. 3 — İsteklilerin o gün kapalı zarfla eksiltmesine girebilmek için bir * saat evveline kadar 2490 sayılı kanunun 32 inci maddesi hükmünce ha zırlıyacakları teklif mektuplarını Galata eski İthalât Gümrüğü binasın« daki komisyona vermeleri; açık eksiltme ve pazarlığa gireceklerin de gün ve saatinde ilk teminat makbuzları ve kanuni vesikalarile birlikte yukarda adı geçen komisyona gelmeleri. — <6278> 3240 çift — 14904 00 1018 00 Kapalı zarf » —» 4 » Devlet Basımevi direktörlüğünden: Kültür Bakanlığı tarafından neşredilen Lise ders kitaplarının basım işleri bitirilerek bugünden itibaren Çemberlitaşta «Kültür Bakanlığı Ya- yinevinde» satışına başlanmış olduğu bildirilir. — (6832) tifa olunur ve bu ad, içine zeytin tanesinden elde edilen yağdan gayri her hangi bir yağ karıştırılmamış olan Gıda maddesi olmaktan başka suretle istimal edilmek üzere $atı. lan zeytin yağları etiketine hangi istimale mahsus olduğu yazılır. €) Yağlı tanelerden €lde edilen yağların etiket 1>, shaşhaş yağı» bhr. Vejetalin ve Margarin yağları hakkında da ayni hüküm caridir. D) Kapalı ve damacşnalar içinde satılan menba sularının (Taşde- len, Karakulak, Çene) ve maden sularının da (Karahisar, Kisarna) gibi — nevilerini gösteren bir etiket şişe ve damacanalar üzerine yapıştırılır. E) Kasaplık hayvan etleri üzerine konacak etiketlere fiattan, başka etin, «kuzu, koyun, keçi, dana, sığır, domuz» gibi cinsleri koyun eti eti — ketlerine de koyun etinin «Karaman, Kıvırcık, Dağlıç» gibi nevileri de yazılacaktır. F) Bu kararname hükümlerine göre etikete ilâvesi icabeden evsafı, kapalı kap ve ambalâjları üzerinde esasen yazılı olarak satışa arzedilen mallarda, bu evsafın ayrıca ilânı mecburi değildir. 4 Madde 8 — A) Etiketler veya kararnamede yazılı sair — vasıtalarla müşterilerin ıttılâma vazolunan perakende fiat, peşin satış fiatıdır. ğ B) Taksitle satışlar için ayrıca fiat tatbik edildiği takdirde, etiket- — ler vasıtasile beyan olunan fiatlara yapılacak zam miktarı veya taksil fiat mağazada asılacak bir levha ile veya malın etiketine yazılmak sun retile müşterilerin ittılaına konur. C) Bir malınr kilo, adet ilâh.. satış vahidi fiatı ile çuval, teneke, dü- zine ilâh.. fiatları farklı olduğu takdirde, keyfiyet bir levha ile veya eti- ket üzerine yazılmak suretile müşterilerin ıttılana konur. Madde 9 — A.) Hem toptan «veya yarı toptan» ve hem perakende satiş yapan dükkân ve mağazalarda, müşterilerce iyi görünür bir mas — halde metni aşağıda yazılı bir levha asılır: *Perakende satışlarımız pazarlıksızdır. B) Yalnız perakende satış yapıp da sattığı malların tamamı bu kâ- rarname ile pazarlıksız satış usulüne tâbi tutulmuş olan dükkân ve ma-- gazalarda müşterilerce iyi görünür bir mahalle metni aşağıda yazılı levha asılır: 'Seş “eLEşilel *Burada pazarlıksız satış yapılır.» Madde 10 — Bu kararnamenin birinci maddesinde sayılmamış olan ticaret şubelerinden, kendi rizasile pazarlıksız satış yapmağı kabul eden dükkân ve mağazalar, 0 uncu maddede yazılı şekilde bir levha asmak * suretile 3489 numaralı kanun ile işbu kararname hükümlerine tâbi olura — lar. Madde 11 — Belediye idareleri 3489 numaralı kanuna göre n sı tutulmuş olan her tacire bir fiş tahsis edilerek bu fişe tacirin hüvi yetine, licari ikametgâhma ve nev'i ticaretine müteallik malümat başka zabıt varakasının tarih ve numarası, zabıt varakasının tutulma sını icab ettirmiş olan suç, tertib olunan cezanın nev'i, cezanın kati kesbettiği tarih ve lüzumlu görülecek sair malümat dereedilir. Madde 12 — Alâkadar Belediyelerce, 3480 numaralı kanun hükün lerine tevfikan yapılacak takibata mahsus olmak üzere maksada uygu şekilde tertib edilmiş hususi zabıt varakaları kullamlır. Madde 13 — İktisad Vekâleti, lüzum gördüğü takdirde, mua: mallar etiketlerinin şekil, eb'ad ve konulma suretini tayin eder. Yemeklik karışık zeytinyağı satışı menedilmiş olan mahallerde ye- meklik zeytin yağlarının etiketleri üzerine «zeytinyağı» yazılmakla ik- Madde 14 — Bu kararname alâkadar belediyelerce mahalli gazete lerle neşredilecektir. 'bında günde 3 kaşe alınabilir. İsmis — —