25 Temmuz 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

25 Temmuz 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ineme ve Filmler B.a Virjinya Şerril | evleniyor | arlonun «Şehrin Işıkları» a- dındaki filmini beraber çevir- SW ciği ve bu suretle kendisine Gihanşümul bir şöhret ve servot te Min ettiği Virjinya Şerril'i hatır- 'Binız, Bir zamanlar Şarlo'nun evlı Ye karar verdiği söylenen sefer hakikaten evleniyor. Bu haber sinema âleminde bü- Yük bir heyecan uyandırmıştır. Miş Til'in yeni nişanlısı, Londrarın Taruf bangerlerinden Kont de Jer- Seydir. Evlenmek için sinemayı terket- Tniş olan yıldızların uzun İistesine Mt defa Şarlo'nun eski film eşi de rışmış bulunuyor. Şarlo'nun filminde küçük bir kör 2 Tolünü oynamış olan V itril o zamanki sinema seyir Tinin büyük takdirini kazanm Ütistti. Kendisile konuşan — gazetcellere lenmi- | Z, ları lemişlir: — Bundan sonra kendimi tama - Mile kocama... ve çocuklarıma has- Tetmek istiyorum. Kont de Jersey 26 yaşındadır. Ve Tiğanlısımı tanıyalı daha bir sene tle almamıştır. Her ikisi de biri- Ürlerini ilk hamlede sevmiş değil - irler. Ancak toplantılarda, tenis- * tık sık karşı karşıya geldikleri Sin aralarında bir muhahbet uyan- Tuştır. Her ( si de evvelce evlenmişler Ve mes'ut olmamışlardı. Virjinya ndan evvel Gari Grand ile ev mişti, ayrıldılar. Kont Jersey de Meşhur Patriçiya Rihard ile evlen- Tişti. Onlar da mes'ut olamadılar, #Yrıldılar. Bakalım, yeni izdivaç eski bed - buhtlara yâr olacak mı? . Kara güller filmi — €ni çekilmekte olan dans filmi (Kara güller) deki dansları Sni Elsler kabul etmişti! Mazurkada orijinal san'atile ta- üümaş olan Fani (Kara güller) de Çük muvaffak olmakta imiş. Jans arkadaşı da Berlin Operası Matkârlarından Kurt Lens'tir, :ı...,. tilm Ongresi te Ulusal Film Kongresi lop- tır. Bu toplantıda dünya [ ŞS A film sanayiinin terakki ve inkişafı için konuşulmuştur. ve bir de ar « sıulusal Film Odası teşkili karar » laşmıştır. Filk odası başkanlığına Lourau (Fransız) seçilmiştir. İkinci reis - liklere de Roncoroni (İtalyan), Ra- vel (Çek), Ordinski - (Polonyalı), Lenih (Almâan) seçilmişlerdir. |Ulusal film sergisi A Hestosun 10 unda Venedikte Arsıulusal Film Sergisi açıla - caktır. D ün Baküdan küçük bir gemiye bindik. Küçük ve temiz bir Sov- yet vapuru. Hazeri geçerek bizi Pehleviye gö- türecek olan bu vapur, gimdi bu s3- bah' saatin sekizine doğru İran kı- yilarına yaklaşıyor. Hazer denizini iki tarafından bir yengeç ayağı gibi sıkıştırmış olan bir koydayız... Şarkımız - Kozyan, garbımız Pehlevi... Vapurumuz şarka, yani Kozyan'a doğru kayıyor. — Pehleviye gitmiyor muyuz? Meğer vapurlar Pehleviden hâ- reket ederler, fakat Kozyana ya - naşırlarmış. Biz Kozyana yanaşıyoruz. İçim büyük bir tecessüs dolu. Tcana gelmek, eski kültürüyle, eski | | | | | | re, Amerika ve Avusturyadır. Bu sergiye film sanayil ile me,- gul olan bütün memleketler davet edilmiştir. Şimdiye kadar davet edilen mem- leketler Almanya, Fransa, İngilte- Bu sene ayrıca Japonyada da film sanayii sergisi açılacaktır. Ja- ponlar bu sergi vesilesile bütün dünyaya Japon film sanayiinin aza- metini gösterecekler ve hazırladık- ları filmlerin yalnız Japonyayı de- ğil bütün dünyayı alâkadar edece- ğini göstereceklerdir. Suat Derviş İran yolunda kültürümüzü asırlarca besler. lan İrana Firdevsilerin, Sadilerin, Hayyam'ların vatanına gelmek Şark edebiyatının kâbesine gelmek isti- yorum, Edebiyatı seven hangi insan İran öxenenan eteenesem seve nni iverenumnennenmle AA aBa aYEnaNucEn aNN TANAN b EdAAANEYENiNNE a v ÜüL iAsar aa aA NA acLaN NLN Arm SN aa raNNı İranda gördüklerim: 1 Hazerin büyük bir limanı: PEHLEVİ $ Avüstralya hükümeti ve â jDunyayı değiştirmeli! Dünyanın başı ak Avustralya olmalı imiş bilhassa Mmeşhur astronom James Nangle, bütün dünya ölimlerine ve astronomlarına şu teklifte bu « lunmuştur: «— Şimdiye kadar biz dünyanın başı mesabe: bunu — gösteriyor. eşhur astro: tân Avrupa ülimlerinde çok mü- &it bir vaziyette görüldüğünden Avrupa gazetecileri derhal astro- nom Ceyms'i bulmuşlar ve kendisi ile mülâkat yapınışlardır. Astronom, gazetecilere şunları söylemişti — Şimdiye kadar hep Avustral- Yayı aşağıda gösteriyor ve Avus - tralyalı çocuklara da böyle öğreti- yorduk. Halbuki bu yanlıştır. Milâddan 600 yıl önce yaşamış olan meşhur filozof Tales, o zama- na kadar dünyanın 'düz olduğunu | Sddia edenlere karşı gelmiş ve dün- yanın yuvarlak olduğunu, binae « naleyh aşağısı, yukarısı olmadığını söylemiştir. Ondan sonta gelenler dünyanın yuvarlak olduğunu kat'iyetle öğ « yanın baş tarafında bulundukla « şimal, cenup, şark, garp diye cihet- lerinden başkasını da kabul etmi- yoruz. Şu halde 1987 yıldanberi böylece kabul ettiğimiz esası biraz da değiştirelim ve dünyanın şimal kısmı cehup kutbu olmalı. Cenubi Atrika,Amerika Avustralya da baş tarafa geçmelidir. Bu suretle Afrika, cenubf Ama- rikalılarla Avustralyalılar da dün- yanın başr tarafında bulurdukla- rından dolayı biraz gurur duyma- hdırlar.» sanki ona ceki bir âşina imişim gibi hemen jsiniveriyorum. Tatlı, çok tatlı bir rüzgâr esiyor. Ve sayısız kuşlar, manevra ya - pan tayyare filoları gibi, hepsi bir arada ve gayet muntazam bir uçuş- Ja bir bulut halinde vapurumuzun üstünden geçip gidiyorlar. 'Tahta bir iskele... İskelenin üs- tünde gümüşi ve mavi üniformalı Tyesi deri... Nihayet gemi sahile yanaşıyor... Fakat beni orada bekliyen kız kar- deşimi kucaklamak için duy İ iştiyaka rağmen dışarı çıkamıyo toprağına ayağını basacağı sırada | kalben benim şu anda hissettiğim memnuniyeti hissetmez? İran kıyıları mayıst ayının bütün eömertliğile besenmiş... Sahiller, İran kızlarının san'atkâr parmak - larile işlediği yeşil ipek halılarla sanki süsleniyor,.. Ağaçların, salkım salkım yerlere inen yaprakları ve kıyılar zümrüt renginde. İren kıyıları rüyalarda gördü - rum. Resmi muameleler var.. Sıhhi muayene için, pasaport muayenesi ve ilh var, Ben o müddet içinde güverteden sarkarak bir senedir. görmediğim kardeşimle konuşuyorum.. ve böy« Je konuşurken o kadar kendimden Beçmişim ki.. yanıma yaklaştıkları« ni ve beni çağırdıklarını duymuyo- rum. Nihayet birisi koluma ilişi e yor: — Buyurunuz pasaportunuzu, ... İskeleden çıktık. Kız kardeşi « min kolunda ve bir hamalın peşin- de gümrük salonuna gidiyorum. Evvelâ iş para meselesi.. — Döviziniz var mı?., Döviz!.. gülmek lâzım.., İstanbul- Gdan yola çıktığım zaman bana an« cak 25 Türk lirasını beraber çıkar- ğüm güzel ilçelere benziyor. Ve ben | mıya müsaade ettiler. Yanımda bir onu rüyalarıma benzettiğim — için 1 kaç dolar ve bir kaç Türk lirasın » —T ——— i memurlar.., Yanlarında sivil- | S8S - SONTELGRAF —251T Şenlikten Başı Dönen Sehir : Parıs Milit bayramda eski Fransız - "erleri zafer takından geçiyoriar P aris, temmuz (Hususi) — Fran- sızların milli bayramı bu sene emsalsiz tezahüratla tes'it edilmiş- tir. Bir taraftan Enternasyonal Paris Sergisi münasebetile dünyanın dört bir köşesinden gelmiş yabancılar, diğer taraftan Temmuz şenliğini görmek için gelen vilâyet ahalisi Parisi hıncahınç doldurmuştu. 13 temmuzda başlıyan şenlik ta« Tmmam 36 ssat sürdü ve Pariste âde. | ta şenlik ve süs içinde kıyametler” koptu. 15 Temmuz saat 4., Sabahın ilk ışıkları Paris göklerinde akisler ya- l parken sokaklarda, dükkânlarda, barlarda, kahvelerde hâlâ muz! çıların sesi yükseliyordu. 36 saattir uyumıyan Paris halkı âdeta eğ - lenceden başı dönmüştü. Sanki (Şen Dul) oyununda olduğu gibi | herkes sokaklarda neş'eden sersem- | deşmişti. 13 Temmuz öğleden sonra başlı- | yan eğlence birdenbire bütün Pa - İ risi istilâ etti. Sokaklarda muzika sesleri yükseldi, Her meydanda, her köşede kahkahalar duyuldu. 14 temmuzdaki resmi geçit 191 denberi görülmemiş bir azametle yapıldı. Şeref tribününde reisicum- , Taberdi. tirak etti. Tanklar, zırhli otomobil- iskerlerin resmi geçidi çok mu- Turu itiraf etmek bana pek müşkül geliyor.. Bundan sonra çantalar a- çılıyor. Gümrük muayenesi, için.. Gümrük muayenesi de bitince yine bir hamalın peşine düştük ve yo- la koyulduk... Fakat bu yol amma da kısa imi Esfahandan dir. mansaza | | Gece: Eyfel kulesi oldu. .-aşam tam 8,000 artistir iştira- B | Kile Konkordiya meydanında bir temsil verildi. Londradan gelmiş o- lan artistler tarafından (8 inci Han- | hur, misafiri Romanya Kralı Mâ - | Ti) piyesi oynahdı. Renkli ışıklarla D jeste Karol, Fas Sultanı, Tunus E- | yapılan temsiller hârikulâde muvaf miri bulunuyordu. 8 yaşındaki Fas | fak oldu. Fi sultanının Veliahdi de babasile be- Monmarterde.. yüzlerce renkli reklâm, insanın başını döndürüyor- Resmigeçide tam 600 tayyave iş- | du. Volhasıl 36 saat devam eden 14 Temmuz şenliği şimdiye kadar gö- rülmemiş bir neş'e ile kutlulandı. Yoksa kız kardeşimle lâkırdıya mı daldım.. Gözümü açıp kapayıncıya kadar kendimi geniş bir meydan - da, küçük bir otelin kapısı önünde buldum. Meydanın şurasında, burasında otomobiller ve otobüsler düruyor, Pehlevi Limamı Hazerin en mü- him limanlarından biri. Bunur için gerek Pehlevide, gerek Koz - yanda daimi bir hareket ve bir ha- yat varmış. Pehlevi limanı eskiden Rus Çarı tarafından yapılmış. Burasının İra- na ilhak tarihi 1921 imiş. Her halde bunun için gördüğü - müz binalar Rus tarzı mimharisin « de.. ve bize bunun için Rusyayı ha- tırlatıyor. Kozyan eskiden küçük bir balıkçı köyü imiş. Fakat şimdi çok tekâmül etmiş... Modern bir şehir olmuş... Güzel de bir plâjı varmış. Kozyanda bilhassa balıkçılık çok inkişaf et - miş... Burada modern bir tarzdo hazırlanan havvarların şöhreti bü- tün dünyaca meşhur imiş... İçine girdiğimiz otel, hem temiz, hem şirin.. Evvelâ taştan bir hole giriliyor, (Devamı 6 ncı sayfamızda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: